@padawan, içinde söyledi: DV2019 Mulakat Deneyimleri
Merhabalar, göçmen vize sürecimi geçen hafta itibariyle tamamlamış bulunuyorum
Deneyimlerimi ayrı ayrı önceden paylaşmak istedim ama şimdi fırsat oldu ikisini bir aktarayım. Bazı arkadaşlarımızın deneyimlerini ayrıntılı bir şekilde anlatmasına özenerek ben de detaylara girerek anlatmak istedim. Çünkü hepimizin işine yarayan bir nokta çıkabiliyor gerçekten. Fazlaya da kaçmış olabilirim. Hazırlıklı olabilirseniz sevinirim
Sağlık Muayenesi:
İstanbul'dan Ankara'ya 02:30 otobüsyle hareket edip sabah 08:00'de Aşti'ye vardım. Üst kata çıkıp metro çıkışına yöneldim. Metro girişine geldiğimizde iki gişe var. Birisi normal Ankarakart ve tek geçişlik biletler satıyor. Diğer gişede ise sanırım e-bilet yazıyordu, Aktifbank diye bir banka hem ön ödemeli banka kartı hem de Ankarakart olarak işlev gören bir kartı size bedavaya veriyor İletişim bilgisi ve TC kimlik no verilmesi yeterli. İlk iki geçiş de bedava olarak kampanyaları var.
Metro'da Kızılay durağında inip yanlış hatırlamıyorsam Milli Müdafa Cad. çıkışından yukarı çıktım. Meydanda bir park görecekseniz çıktığınızda parkın solundan yukarı devam eden yola gidiyor olacağız. Yürümek biraz yorucu oluyor. Otobüse binip 3-4 durak sonra Kuğulu Park durağında inebilirsiniz o yöne giden çoğu otobüs geçiyor. Durakta indikten sonra karşı kaldırıma geçip biraz geriye doğru yürünüyor. Karşınıza pasaj çıkacak sağınızda. Pasajdan içeri girince soldan içeri doğru asansr ve merdiven var 4. kata çıkıp Prof. Dr. Mehmet Ungan yazan kapıdan içeri bekleme salonuna giriyoruz. Randevum 12:10'da olduğu için ben önce biraz park etrafında oyalanmıştım.
Randevu saatime yakın bekleme salonuna geldim. İşlemleri başlatmak ve evrakın teslimi için bankoya gittim. Görevli kadın belgelerimi alıp beklememi istedi ve bir müddet sonra çağırıp fotoğraf çekti. Bir süre sonra da istek formumla beraber beni 3. kata Düzen laboratuvarına gönderdi. Oradaki çalışma akışına göre ilk ne yapılacağı değişebiliyor. Kimisi benim gibi ilk laboratuvar işlemlerine gönderiliyor sonra muayene ve aşıya giriyor. Kimisi de önce muayene ve aşı oluyor daha sonra lab. işemleri için gönderiliyor.
Aşağıda laboratuvara girince ilk banko değil daha içerideki ikinci bankoya doğrudan gidebilirsiniz. Oradaki görevli de evrakımı alıp beklememi söyledi. İlk çağırdığında ödeme yaptım. İkinci sefer ise kan alma görevlisi çağırdı ve kan örneğimi aldı. Devamında bana verilen kapla birlikte idrar örneği için tuvalete girdim. Sonrasında son olarak röntgen için çağrıldım ve çekimim yapıldı.
Bu arada ben kan aldırmaya hiç alışkın olmadığım için biraz endişeliydim. Çocuklar da ağlaya ağlaya geliyordı gerildim Ama koktuğum kadar zor olmadı kan aldırmak neyseki. En kolay girilen işlem röntgen bence ama benim sonucundan nedense en çok korktuğum buydu, özellikle de @harun.dv2019'un deneyimini okuduktan sonra. Korkuya yer verecek bir durumum yoktu önceden aslında ama hani kimisi Ap'ye kalmaktan korkar öyle yersiz bir korkuydu çünkü şehir dışından geldiğim ve çalışmam gerektiği için örnek verme planlaması çok zor olacaktı ve mülakata da eksik evrakla girmek sonuçta çok üzücü olacaktı. Neyseki herhangi bir problem olmadı ve sonuçlar temiz çıktı. Sonuçların temiz çıktığını aynı gün içerisinde gün sonuna kadar Ungan kliniğinden size herhangi bir dönüş olmazsa anlıyorsunuz.
Neyse sonra tekrar kliniğe çıkıp sonuçları teslim ettim ve muayene için çağrılana kadar bekledim. Muayenede soyunup mavi önlüğü giymem gerekti. Muayeneden önce bankodaki kadın kilo ve boy ölçümü yaptı. Bir süre sonra Mehmet Ungan geldi. Elle birkaç kontrol yaptı tansiyonumu filan ölçtü biraz havadan sudan konuştu. İki enjeksiyon yaptı içinde karma aşılar bulunan. Muayeneden sonra bankoda ödeme yaptım. Raporumu bir hafta sonra mülakatımdan bir gün önce gelip alacağımı belirttim.
Ödemelerimi kart ile TL olarak yaptım, önceden aşılarım yoktu, masraflarım şu şekilde oldu:
- Muayene ve Aşılar: 1431 TL
- Laboratuvar İşlemleri: 670 TL
Randevu alırken adres istenmesiyle ilgili not: Halen bir adresiniz bulunmuyorsa adres kısımlarını N/A olarak doldurabilirsiniz ve uygun gördüğünüz bir eyaleti seçebilirsiniz. Klinikte herhangi bir sorun olmuyor size adres sormuyorlar bilginiz olsun.
İşlemlerim ortalama 2 saat içerisinde tamamlandı ve geldiğim gibi geri döndüm.
Mülakat:
Bu sefer Ankara'ya yüksek hızlı trenle gittim Önceden de böyle yapmayı istiyordum ama Yüksek Hızlı Tren (YHT) koltukları çok çabuk doluyor. Bir gün önceden dahi yer bulmak imkansız. Bunu önceki hafta tecrübe ettiğim için 1 hafta erkenden tren biletlerimi ayırttım. Yolculuk 2 saat daha kısa sürdüğü için gidiş daha rahat oluyor. Mülakattan bir gün önce İstanbul'dan Ankara'ya öğlen vakitlerinde vardım. Yalnız tren garından metroya ulaşmak bir nebze daha zormuş. Doğrudan bağlantı olmadığı için dışarı çıkıp biraz yürüyüp alt geçitten geçip sonra biraz daha yürünüyor ve yanlış hatırlamıyorsam Maltepe istasyonuna ulaşılıyor. Neyse akabinde Ungan kliniğine uğrayıp sağlık raporumu teslim aldım, devamında Ankara Gold Hotel isimli önceden rezervasyon yaptırdığım otele geldim, gayet güzel ve rahattı.
Mülakattan önceki akşam ufak çaplı bir kriz yaşadım. Belgelerimi kontrol ederken üniversite diplomamın aslını almadığımı farkettim! Hemen resepsiyon bilgisayarından e-devlete girip mezuniyet belgesi çıkardım. Mülakat esnasında ne olduğunu biraz daha ayrıntılı anlatacağım ama kısaca sorun yaşanmadı. O yüzden bu krizi ufak çaplı olarak nitelendirebildim.
Ertesi sabah saat 08:30'daki mülakatım için önemli eşyalarımı otelde bırakarak konsolosluğa doğru yürümeye koyuldum. Yanıma sadece belgeleri, pasaportu, fotograf ve dolarları içine koyduğum dosyayı aldım bir de cebime biraz kağıt para koydum.
Konsolosluk cadde üstünde ama arka tarafı caddeye bakıyor. Amerikan bayrağını gördüğünüz sokağa girip duvarı takip ederek ilk sola girdiğinizde asıl girişe ulaşıyorsunuz. Ben 08:20 gibi vardım. O esnada 08:45 randevularının sırası vardı. 08:30 randevusu oldğumu söyleyince güvenlik görevlisi sıranın önüne yerleştirdi. İlk güvenlik aramasını yapıp elime o kimyasaldan sürdüler. Bu arada kolumda plastik saatim vardı. Onu sorun etmediler içeri saatimle girebildim. İkinci güvenlik için kapıdan içeri girdiğimde saatimi, cebimdeki kağıt paralarımı da kutuya koyup x-rayden geçmesini istediler. Dedektörden geçtikten sonra ikinci bir üst araması yaptılar. Banttan çıkan öteberimi cebime yerleştirmeye çalışırken bunu nazikçe dışarıda yapabileceğimi söylediler (uyardılar), en iyisi ne varsa avuçlayıp biran önce avluya geçin. Orada eşyalarınızı düzenleyebileceğiniz masa gibi düzenekler var. Ya da zaten bir sonraki kapıdan içeri girdiğinizde bekleme salonuna ulaşmış oluyorsunuz orada da halledebilirsiniz artık başka bir kontrol noktası yok çünkü.
Girişte soldaki bankodan pasaportumu görevliye vererek sıra numaramı aldım, salonun tam karşısındaki sandalyelerin olduğu alana geçip beklememi söyledi. Numaram ilk yandığında evrak teslimi için bankoya gittim. Kadın olan bir görevliye denk geldim. Herkesi terslediği söylenen kadın mıydı kendisi tam emin değilim. Çünkü azar yönünden nasibimi almadım. Ya şanslıydım ya da belki odur diye @bilbo nun tavsiyelerine uyarak minimum hareketle belgelerimi verdiğim içindir
Sırasıyla istediği belgeleri verdim. Banka hesap dökümümü sirkülerle birlikte verdim (zımbalamıştım). Doğrudan birkaç aylık dolar hesabımın dökümünü sundum (en sonda para sorununu nasıl halletiğimi paylaşıyor olacağım). Belgeri teslim ettikten sonra kontrol etmeye başladı. Mezuniyet belgemi sorguladı, diplomanın aslı yok mu dedi. Telaşla almayı unuttuğumu ve e-devlet belgesinin de resmi olduğu için geçerli olacağını okuduğumu söyledim. Diplomamın fotokopisi var mı diye sordu. İsterse yanımda olduğunu yine de verebileceğimi söyledim ve fotokopileri ilettim. Daha fazla bir sorgulama yapmadan mezuniyet belgesi ve diploma fotokopimi almış oldu, sorun etmediler.
Daha önceden adres belirtmemiştim. Konsolusluk günü adres vermiş oldum. Adres belirlediniz mi diye sordu. Evet diyerek üzerine önceden adresi yazdığım not kağıdını kendisine verdim. Adresi girdikten sonra not kağıdını geri verdi (bu arada en sonda adres sorununu nasıl hallettiğimi de paylaşıyor olacağım). Böylece evrak teslimi aşaması tamamlandı. Sıra numaramın yeniden yanmasını beklememi söyledi. Sıra numarası kağıdını geri vermedi bu arada. Numaranızı aklınızda tutmaya çalışırsanız daha iyi olur o yüzden. Ben aynı numaramı diye sorunca hatırlatma amaçlı numaramı bana bir kez daha söylemişti.
Numaram ikinci kez yandığında ödeme bankosuna gidip az Türkçe konuşan bir beyefendiye 330 doları nakit olarak ödedim. Ardından sıra numaramın son kez yanmasını bekledim.
Numaramın üçüncü kez yanması biraz uzun sürdü. En sonunda yandı ve mülakat için ilgili bankoya gittim. Mülakatı da zannettiğim gibi ayrı bir odada değil öndeki bankolardan birinde ayakta yapıyoruz. Normalde de böylemiydi yoksa yoğunluktan dolayı süreci basitleştirmek için mi bu şekilde yapılmaya başlandı bilmiyorum.
Sanırım son zamanlarda @bilbo ve diğer arkadaşlara denk gelen aynı sakallı kişiyle mülakata girdim. O gün de herkesin göçmen mülakatını aynı kişi yaptı. İngilizce biliyor muyum diye sordu. Ben de evet ama pek akıcı konuşamayabilirim dedim. Cevabım üzerine benden daha akıcı konuşuyorsun dedi Dedim öyle mi teşekkür. Tabi ki motive etmek amaçlı söylediği belliydi. Daha dur ilk cümleden nasıl anlaşılsın Sözün özü son derece sempatik bir görevli kendisi. Sağ elimi kaldırıp Türkçe olarak yemin ettirdi. Parmak izimi aldı. İngilizce olarak ne yapmayı planlıyorsun? Kendini mali olarak nasıl destekleyeceksin? Hiç tanıdığın var mı? Neredeler? Oraya mı gideceksin? gibi basit sorular sordu. Basit çünkü burada cevap verirken önemli olan DS260 formunda beyan ettiğiniz bilgilerle ve teslim ettiğiniz evraklarla çelişen şeyler söylememekten ibaret. Tutarlı cevaplar vermek yeterli.
Son olarak dosyanız iyi görünüyor, vizeniz verilecek dedi. 5 iş günü içinde kargolanacağını söyledi. Herhangi bir sorum var mı diye sordu. Ben de o halde vize onaylandı mı diye teyit amaçlı soru yöneltmiş bulundum sevinçle. Gülümseyerek evet dedi. Ben de bunu duymaktan ötürü çok mutlu olduğumu söyledim Teşekkür edip ayrıldım.
Vize süreciyle ilgili hepimizin aklına en çok takıldığını düşündüğüm ve benim de zihnimi çok kurcalamış iki önemli sorunu nasıl aştığımdan da ayrı bir bölüm olarak bahsetmek isterim.
-
Para sorununu nasıl hallettim?
Maalesef üzerimde mülküm ya da elimde bir iş teklifim yoktu. İkna edici bir miktar göstermek durumundaydım. Neyse ki çalışıyorum ve kredi notum iyi.
Kısacası kredi çektim ve iade ettim. Çekilen krediler 14 gün içerisinde hiçbir sorun yaşamadan iade edilebiliyor. Böyle bir yasal hak var bilginiz olsun. Sadece işleyen günlük faizi ve anaparayı geri ödüyoruz. 14 günün faizi de fazla olmuyor. Ödemiş olduğunuz sigorta primi de iade ediliyor.
Kredi çekip dolar alarak açtğım dolar hesabına aktardım. İlgili hesabın dökümünü bankadan aldım. Sonra doları tekrar TL'ye çevirip krediyi iade ettim. Böylece elimde içinde para görünen güncel tarihli bir banka hesap dökümü olmuş oldu. Kulağa pek etik gelmiyor tabi aslında ama konsolosluk aşamasında durumu kurtarmak için bu yöntem bir çözüm oldu. Tabi keşke o tutarı gerçekten giderken götürebiliyor olsaydım lazım olacağı için.
-
Adres sorununu nasıl hallettim?
Gördüm ki Konsolosluk açısından önemli olan içinde daimi ikamet edilmesi mümkün olan, tam ve gerçekten Amerika'da var olan geçerli bir açık ev adresi beyan edilmesi. Yani bu adreste gerçekten yaşayacak mıyız diye kapsamlı bir sorgulamaya girişmiyorlar. Zaten çoğumuz da aslında yaşamayacakları tanıdıklarının adreslerini veriyor. Ben bir türlü bir tanıdık adresi bulamadım ve umutsuzluğa kapıldım. En sonunda zillow.com üzerinden kendime bir adres belirledim. zillow.com üzerinde yer alan kiralık evler açık adresleriyle birlikte paylaşılıyor o yüzden kolayca yararlanılabilir. Orada uygun gördüğüm bir adresi, ilanı listeleyen kurumun Amerika iletişim numarası ve kendi Türk numaramla birlikte not kağıdıma yazdım, Bana adres belirlediniz mi diye sorulduğunda bu not kağıdını görevli kadına verdim ve bu adresi kiralamayı planlıyorum dedim. Greencard'ın da verdiğim adrese teslim edileceğini hatırlattı, ben de tabi uygun olacağını söyledim mecburen. Sonuç olarak kulağa pek sağlıklı gelmese de adres için böyle bir yöntem durumu kurtarmak için çözüm oldu. En azından konsolosluk aşamasında dahi adres noktasında esnek hareket edebilmek bir nebze mümkünmüş. Tabi ilk girişte havaalanında gerçekten gideceğim adresin kaydedildiğinden mutlaka emin olmam gerek ki greencard meçhule gitmesin.
Uyguladığım çözümler asla ideal değil ve mümkünse benim gibi yapmayın Yine de çok dara düşerseniz bu deneyim de aklınızda bulunsun. Ben yardım istemeye de çekindim nedense ki özellikle adres konusunda destek bulmak çok zor olmayabilirdi ancak ben durumu biraz da kendim çözmek istediğim için bu şekilde hareket ettim.
Evet, böylece heyecan dolu greencard sürecini tamamlamış oldum. Vizem kontrol ettiğimde mülakattan sonra 4. gün "issued" oldu, araya haftasonu da girmişti. Issued olan günün akşamında kargoya verildiği haberi geldi. Ertesi gün de vizeli pasaportumu ve göçmen zarfımı Ptt'den gidip teslim aldım.
Forumdaşlarımın da süreci badiresiz atlatmasını dilerim. Bundan sonraki süreçte ABD göçmenliği yolunda sağ salim ilerleyebilmek umuduyla.
@padawan, içinde söyledi: DV2019 Mulakat Deneyimleri
Merhabalar, göçmen vize sürecimi geçen hafta itibariyle tamamlamış bulunuyorum
Deneyimlerimi ayrı ayrı önceden paylaşmak istedim ama şimdi fırsat oldu ikisini bir aktarayım. Bazı arkadaşlarımızın deneyimlerini ayrıntılı bir şekilde anlatmasına özenerek ben de detaylara girerek anlatmak istedim. Çünkü hepimizin işine yarayan bir nokta çıkabiliyor gerçekten. Fazlaya da kaçmış olabilirim. Hazırlıklı olabilirseniz sevinirim
Sağlık Muayenesi:
İstanbul'dan Ankara'ya 02:30 otobüsyle hareket edip sabah 08:00'de Aşti'ye vardım. Üst kata çıkıp metro çıkışına yöneldim. Metro girişine geldiğimizde iki gişe var. Birisi normal Ankarakart ve tek geçişlik biletler satıyor. Diğer gişede ise sanırım e-bilet yazıyordu, Aktifbank diye bir banka hem ön ödemeli banka kartı hem de Ankarakart olarak işlev gören bir kartı size bedavaya veriyor İletişim bilgisi ve TC kimlik no verilmesi yeterli. İlk iki geçiş de bedava olarak kampanyaları var.
Metro'da Kızılay durağında inip yanlış hatırlamıyorsam Milli Müdafa Cad. çıkışından yukarı çıktım. Meydanda bir park görecekseniz çıktığınızda parkın solundan yukarı devam eden yola gidiyor olacağız. Yürümek biraz yorucu oluyor. Otobüse binip 3-4 durak sonra Kuğulu Park durağında inebilirsiniz o yöne giden çoğu otobüs geçiyor. Durakta indikten sonra karşı kaldırıma geçip biraz geriye doğru yürünüyor. Karşınıza pasaj çıkacak sağınızda. Pasajdan içeri girince soldan içeri doğru asansr ve merdiven var 4. kata çıkıp Prof. Dr. Mehmet Ungan yazan kapıdan içeri bekleme salonuna giriyoruz. Randevum 12:10'da olduğu için ben önce biraz park etrafında oyalanmıştım.
Randevu saatime yakın bekleme salonuna geldim. İşlemleri başlatmak ve evrakın teslimi için bankoya gittim. Görevli kadın belgelerimi alıp beklememi istedi ve bir müddet sonra çağırıp fotoğraf çekti. Bir süre sonra da istek formumla beraber beni 3. kata Düzen laboratuvarına gönderdi. Oradaki çalışma akışına göre ilk ne yapılacağı değişebiliyor. Kimisi benim gibi ilk laboratuvar işlemlerine gönderiliyor sonra muayene ve aşıya giriyor. Kimisi de önce muayene ve aşı oluyor daha sonra lab. işemleri için gönderiliyor.
Aşağıda laboratuvara girince ilk banko değil daha içerideki ikinci bankoya doğrudan gidebilirsiniz. Oradaki görevli de evrakımı alıp beklememi söyledi. İlk çağırdığında ödeme yaptım. İkinci sefer ise kan alma görevlisi çağırdı ve kan örneğimi aldı. Devamında bana verilen kapla birlikte idrar örneği için tuvalete girdim. Sonrasında son olarak röntgen için çağrıldım ve çekimim yapıldı.
Bu arada ben kan aldırmaya hiç alışkın olmadığım için biraz endişeliydim. Çocuklar da ağlaya ağlaya geliyordı gerildim Ama koktuğum kadar zor olmadı kan aldırmak neyseki. En kolay girilen işlem röntgen bence ama benim sonucundan nedense en çok korktuğum buydu, özellikle de @harun.dv2019'un deneyimini okuduktan sonra. Korkuya yer verecek bir durumum yoktu önceden aslında ama hani kimisi Ap'ye kalmaktan korkar öyle yersiz bir korkuydu çünkü şehir dışından geldiğim ve çalışmam gerektiği için örnek verme planlaması çok zor olacaktı ve mülakata da eksik evrakla girmek sonuçta çok üzücü olacaktı. Neyseki herhangi bir problem olmadı ve sonuçlar temiz çıktı. Sonuçların temiz çıktığını aynı gün içerisinde gün sonuna kadar Ungan kliniğinden size herhangi bir dönüş olmazsa anlıyorsunuz.
Neyse sonra tekrar kliniğe çıkıp sonuçları teslim ettim ve muayene için çağrılana kadar bekledim. Muayenede soyunup mavi önlüğü giymem gerekti. Muayeneden önce bankodaki kadın kilo ve boy ölçümü yaptı. Bir süre sonra Mehmet Ungan geldi. Elle birkaç kontrol yaptı tansiyonumu filan ölçtü biraz havadan sudan konuştu. İki enjeksiyon yaptı içinde karma aşılar bulunan. Muayeneden sonra bankoda ödeme yaptım. Raporumu bir hafta sonra mülakatımdan bir gün önce gelip alacağımı belirttim.
Ödemelerimi kart ile TL olarak yaptım, önceden aşılarım yoktu, masraflarım şu şekilde oldu:
- Muayene ve Aşılar: 1431 TL
- Laboratuvar İşlemleri: 670 TL
Randevu alırken adres istenmesiyle ilgili not: Halen bir adresiniz bulunmuyorsa adres kısımlarını N/A olarak doldurabilirsiniz ve uygun gördüğünüz bir eyaleti seçebilirsiniz. Klinikte herhangi bir sorun olmuyor size adres sormuyorlar bilginiz olsun.
İşlemlerim ortalama 2 saat içerisinde tamamlandı ve geldiğim gibi geri döndüm.
Mülakat:
Bu sefer Ankara'ya yüksek hızlı trenle gittim Önceden de böyle yapmayı istiyordum ama Yüksek Hızlı Tren (YHT) koltukları çok çabuk doluyor. Bir gün önceden dahi yer bulmak imkansız. Bunu önceki hafta tecrübe ettiğim için 1 hafta erkenden tren biletlerimi ayırttım. Yolculuk 2 saat daha kısa sürdüğü için gidiş daha rahat oluyor. Mülakattan bir gün önce İstanbul'dan Ankara'ya öğlen vakitlerinde vardım. Yalnız tren garından metroya ulaşmak bir nebze daha zormuş. Doğrudan bağlantı olmadığı için dışarı çıkıp biraz yürüyüp alt geçitten geçip sonra biraz daha yürünüyor ve yanlış hatırlamıyorsam Maltepe istasyonuna ulaşılıyor. Neyse akabinde Ungan kliniğine uğrayıp sağlık raporumu teslim aldım, devamında Ankara Gold Hotel isimli önceden rezervasyon yaptırdığım otele geldim, gayet güzel ve rahattı.
Mülakattan önceki akşam ufak çaplı bir kriz yaşadım. Belgelerimi kontrol ederken üniversite diplomamın aslını almadığımı farkettim! Hemen resepsiyon bilgisayarından e-devlete girip mezuniyet belgesi çıkardım. Mülakat esnasında ne olduğunu biraz daha ayrıntılı anlatacağım ama kısaca sorun yaşanmadı. O yüzden bu krizi ufak çaplı olarak nitelendirebildim.
Ertesi sabah saat 08:30'daki mülakatım için önemli eşyalarımı otelde bırakarak konsolosluğa doğru yürümeye koyuldum. Yanıma sadece belgeleri, pasaportu, fotograf ve dolarları içine koyduğum dosyayı aldım bir de cebime biraz kağıt para koydum.
Konsolosluk cadde üstünde ama arka tarafı caddeye bakıyor. Amerikan bayrağını gördüğünüz sokağa girip duvarı takip ederek ilk sola girdiğinizde asıl girişe ulaşıyorsunuz. Ben 08:20 gibi vardım. O esnada 08:45 randevularının sırası vardı. 08:30 randevusu oldğumu söyleyince güvenlik görevlisi sıranın önüne yerleştirdi. İlk güvenlik aramasını yapıp elime o kimyasaldan sürdüler. Bu arada kolumda plastik saatim vardı. Onu sorun etmediler içeri saatimle girebildim. İkinci güvenlik için kapıdan içeri girdiğimde saatimi, cebimdeki kağıt paralarımı da kutuya koyup x-rayden geçmesini istediler. Dedektörden geçtikten sonra ikinci bir üst araması yaptılar. Banttan çıkan öteberimi cebime yerleştirmeye çalışırken bunu nazikçe dışarıda yapabileceğimi söylediler (uyardılar), en iyisi ne varsa avuçlayıp biran önce avluya geçin. Orada eşyalarınızı düzenleyebileceğiniz masa gibi düzenekler var. Ya da zaten bir sonraki kapıdan içeri girdiğinizde bekleme salonuna ulaşmış oluyorsunuz orada da halledebilirsiniz artık başka bir kontrol noktası yok çünkü.
Girişte soldaki bankodan pasaportumu görevliye vererek sıra numaramı aldım, salonun tam karşısındaki sandalyelerin olduğu alana geçip beklememi söyledi. Numaram ilk yandığında evrak teslimi için bankoya gittim. Kadın olan bir görevliye denk geldim. Herkesi terslediği söylenen kadın mıydı kendisi tam emin değilim. Çünkü azar yönünden nasibimi almadım. Ya şanslıydım ya da belki odur diye @bilbo nun tavsiyelerine uyarak minimum hareketle belgelerimi verdiğim içindir
Sırasıyla istediği belgeleri verdim. Banka hesap dökümümü sirkülerle birlikte verdim (zımbalamıştım). Doğrudan birkaç aylık dolar hesabımın dökümünü sundum (en sonda para sorununu nasıl halletiğimi paylaşıyor olacağım). Belgeri teslim ettikten sonra kontrol etmeye başladı. Mezuniyet belgemi sorguladı, diplomanın aslı yok mu dedi. Telaşla almayı unuttuğumu ve e-devlet belgesinin de resmi olduğu için geçerli olacağını okuduğumu söyledim. Diplomamın fotokopisi var mı diye sordu. İsterse yanımda olduğunu yine de verebileceğimi söyledim ve fotokopileri ilettim. Daha fazla bir sorgulama yapmadan mezuniyet belgesi ve diploma fotokopimi almış oldu, sorun etmediler.
Daha önceden adres belirtmemiştim. Konsolusluk günü adres vermiş oldum. Adres belirlediniz mi diye sordu. Evet diyerek üzerine önceden adresi yazdığım not kağıdını kendisine verdim. Adresi girdikten sonra not kağıdını geri verdi (bu arada en sonda adres sorununu nasıl hallettiğimi de paylaşıyor olacağım). Böylece evrak teslimi aşaması tamamlandı. Sıra numaramın yeniden yanmasını beklememi söyledi. Sıra numarası kağıdını geri vermedi bu arada. Numaranızı aklınızda tutmaya çalışırsanız daha iyi olur o yüzden. Ben aynı numaramı diye sorunca hatırlatma amaçlı numaramı bana bir kez daha söylemişti.
Numaram ikinci kez yandığında ödeme bankosuna gidip az Türkçe konuşan bir beyefendiye 330 doları nakit olarak ödedim. Ardından sıra numaramın son kez yanmasını bekledim.
Numaramın üçüncü kez yanması biraz uzun sürdü. En sonunda yandı ve mülakat için ilgili bankoya gittim. Mülakatı da zannettiğim gibi ayrı bir odada değil öndeki bankolardan birinde ayakta yapıyoruz. Normalde de böylemiydi yoksa yoğunluktan dolayı süreci basitleştirmek için mi bu şekilde yapılmaya başlandı bilmiyorum.
Sanırım son zamanlarda @bilbo ve diğer arkadaşlara denk gelen aynı sakallı kişiyle mülakata girdim. O gün de herkesin göçmen mülakatını aynı kişi yaptı. İngilizce biliyor muyum diye sordu. Ben de evet ama pek akıcı konuşamayabilirim dedim. Cevabım üzerine benden daha akıcı konuşuyorsun dedi Dedim öyle mi teşekkür. Tabi ki motive etmek amaçlı söylediği belliydi. Daha dur ilk cümleden nasıl anlaşılsın Sözün özü son derece sempatik bir görevli kendisi. Sağ elimi kaldırıp Türkçe olarak yemin ettirdi. Parmak izimi aldı. İngilizce olarak ne yapmayı planlıyorsun? Kendini mali olarak nasıl destekleyeceksin? Hiç tanıdığın var mı? Neredeler? Oraya mı gideceksin? gibi basit sorular sordu. Basit çünkü burada cevap verirken önemli olan DS260 formunda beyan ettiğiniz bilgilerle ve teslim ettiğiniz evraklarla çelişen şeyler söylememekten ibaret. Tutarlı cevaplar vermek yeterli.
Son olarak dosyanız iyi görünüyor, vizeniz verilecek dedi. 5 iş günü içinde kargolanacağını söyledi. Herhangi bir sorum var mı diye sordu. Ben de o halde vize onaylandı mı diye teyit amaçlı soru yöneltmiş bulundum sevinçle. Gülümseyerek evet dedi. Ben de bunu duymaktan ötürü çok mutlu olduğumu söyledim Teşekkür edip ayrıldım.
Vize süreciyle ilgili hepimizin aklına en çok takıldığını düşündüğüm ve benim de zihnimi çok kurcalamış iki önemli sorunu nasıl aştığımdan da ayrı bir bölüm olarak bahsetmek isterim.
-
Para sorununu nasıl hallettim?
Maalesef üzerimde mülküm ya da elimde bir iş teklifim yoktu. İkna edici bir miktar göstermek durumundaydım. Neyse ki çalışıyorum ve kredi notum iyi.
Kısacası kredi çektim ve iade ettim. Çekilen krediler 14 gün içerisinde hiçbir sorun yaşamadan iade edilebiliyor. Böyle bir yasal hak var bilginiz olsun. Sadece işleyen günlük faizi ve anaparayı geri ödüyoruz. 14 günün faizi de fazla olmuyor. Ödemiş olduğunuz sigorta primi de iade ediliyor.
Kredi çekip dolar alarak açtğım dolar hesabına aktardım. İlgili hesabın dökümünü bankadan aldım. Sonra doları tekrar TL'ye çevirip krediyi iade ettim. Böylece elimde içinde para görünen güncel tarihli bir banka hesap dökümü olmuş oldu. Kulağa pek etik gelmiyor tabi aslında ama konsolosluk aşamasında durumu kurtarmak için bu yöntem bir çözüm oldu. Tabi keşke o tutarı gerçekten giderken götürebiliyor olsaydım lazım olacağı için.
-
Adres sorununu nasıl hallettim?
Gördüm ki Konsolosluk açısından önemli olan içinde daimi ikamet edilmesi mümkün olan, tam ve gerçekten Amerika'da var olan geçerli bir açık ev adresi beyan edilmesi. Yani bu adreste gerçekten yaşayacak mıyız diye kapsamlı bir sorgulamaya girişmiyorlar. Zaten çoğumuz da aslında yaşamayacakları tanıdıklarının adreslerini veriyor. Ben bir türlü bir tanıdık adresi bulamadım ve umutsuzluğa kapıldım. En sonunda zillow.com üzerinden kendime bir adres belirledim. zillow.com üzerinde yer alan kiralık evler açık adresleriyle birlikte paylaşılıyor o yüzden kolayca yararlanılabilir. Orada uygun gördüğüm bir adresi, ilanı listeleyen kurumun Amerika iletişim numarası ve kendi Türk numaramla birlikte not kağıdıma yazdım, Bana adres belirlediniz mi diye sorulduğunda bu not kağıdını görevli kadına verdim ve bu adresi kiralamayı planlıyorum dedim. Greencard'ın da verdiğim adrese teslim edileceğini hatırlattı, ben de tabi uygun olacağını söyledim mecburen. Sonuç olarak kulağa pek sağlıklı gelmese de adres için böyle bir yöntem durumu kurtarmak için çözüm oldu. En azından konsolosluk aşamasında dahi adres noktasında esnek hareket edebilmek bir nebze mümkünmüş. Tabi ilk girişte havaalanında gerçekten gideceğim adresin kaydedildiğinden mutlaka emin olmam gerek ki greencard meçhule gitmesin.
Uyguladığım çözümler asla ideal değil ve mümkünse benim gibi yapmayın Yine de çok dara düşerseniz bu deneyim de aklınızda bulunsun. Ben yardım istemeye de çekindim nedense ki özellikle adres konusunda destek bulmak çok zor olmayabilirdi ancak ben durumu biraz da kendim çözmek istediğim için bu şekilde hareket ettim.
Evet, böylece heyecan dolu greencard sürecini tamamlamış oldum. Vizem kontrol ettiğimde mülakattan sonra 4. gün "issued" oldu, araya haftasonu da girmişti. Issued olan günün akşamında kargoya verildiği haberi geldi. Ertesi gün de vizeli pasaportumu ve göçmen zarfımı Ptt'den gidip teslim aldım.
Forumdaşlarımın da süreci badiresiz atlatmasını dilerim. Bundan sonraki süreçte ABD göçmenliği yolunda sağ salim ilerleyebilmek umuduyla.