Sıra geldi ikinci iletiye. Gönül isterdi ki bu satırları sizlere Orçun Bey ile Houston'da kahve içip onun görüşlerini aldıktan sonra yazabileyim; ancak şartlar beni Güney Florida'ya sürükledi. Houston aklımın bir köşesinde her daim var, nedendir bilinmez bana fazla samimi geliyor. Bu iletide ev tutma ve araba alma sürecinden bahsedeceğim.

Ev için, gelmeden önce yerleşmek istediğimiz bölgede faaliyet gösteren ve global bir emlak firmasında çalışan bir Türk emlakçı ile irtibata geçtik. Kendisi sağolsun, biz gelmeden 3 hafta önce araştırmalara başladı, biz örnek daireler gönderdi, beğendiklerimizi gidip gezerek bize videolar gönderdi. Hatta, cuma günü gönderdiği listeye haftasonu kendisini yormamak adına yorum yapmamıştık, bir pazar sabahı bizi arayarak daha ne bekliyorsunuz diyerek serzenişte bulundu. Yola çıkmadan 1 hafta önce teklif verdiğimiz bir ev, biz uçağa binmeden önceki gece bizi istemediğini bildirdi. Her ihtimale karşın airbnb üzerinden 1 haftalık ev kiralamıştık; ama yeterli olmayacağı aşikar olmuştu. Burada, town house ve condo denen yapılara yerleşebilmeniz için yalnızca ev sahibinin değil bir de site yönetiminin onay vermesi gereklidir. Bu da yaklaşık 2 hafta gibi bir zaman almaktadır. Buraya geldiğimden beri 40 günde ev bulabilen de duydum 1 hafta içinde ev tutabileni de ama yine de kendinizi teklif verdikten 2 hafta sonrasına hazırlamak gereklidir.

Şu an teklif verdiğimiz 3 evden 2si bizi kabul etti ama ben birinde evden diğerinde de sahibinden hoşnut kalmadığım için onay sürecini başlatmadım. Hoşnut kalmadığım ev sahibi, 80 günde kiralayamadığını evini (bakımları yapılan evlerin ortalama kiralanma süresi 16 gün) esasında bizim teklifimizin %20 daha fazlasına kiralayacağını, bizim zaten yabancı olduğumuz için ev kiralayamayacağımızı o yüzden 1 kira fazladan ödeme yapmamızı ve 1 kira da fazladan depozito yatırmamız gerektiğini söyleyince ana dilimde bazı karşılıklar vererek kendisine saygılarımı ilettim. Diğer başka şartları da vardı, ufak tefek olanları kabul etmiştim; ama küçümseyici tavır takınması hoşuma gitmedi. Şimdi de fazla ödeme istemediğini ve onay sürecini başlatmak istediğini emlakçımıza 2 kez iletmiş. Şu anda bulunduğum yerdeki kiraların fiyatları yüksek olduğu için airbnb daha hesaplı oluyor. Kiradan çok daha düşük ödeme yapıyorum ve eşya fatura olaylarına karışmıyorum. Esasında kardayım; ama adres kaydı olmadan hiçbir şey yapamıyorum. Dolayısıyla buraya gelecekseniz kendinizi 1 ay boyunca otel/airbnb kalacakmış gibi hazırlamanız gerekli, zira biz 3 hafta kalacağız gibi duruyor.

Gelelim araba mevzusuna, hemen kredi skoru oluşturmak için almak istediğimiz arabayı kredi çekerek almak istedik. Havalimanında 7 kişilik Nissan Pathfinder kiralamış ve fazlasıyla memnun kalmıştım. Bu sebeple hemen Nissan bayisine giderek bir Pathfinder almak istediğimi söyledim, ellerindeki kullanılmış araçlara baktım; ama çoğu fazla yıpranmıştı, o yüzden vaz geçtim. Başka yerlere bakarım diye düşünürken bayinin ikinci el müdürü elinde bir kağıtla yanıma gelerek, liste fiyatı 16.000 olan arabayı vergiler ve diğer giderler dahil (ek koruma paketleri de vardı ama detaylarına bakmadım) 21.200$ toplam fiyat, 8,500$ ön ödeme ile alabileceğimizi söyeldi. Aylık kredi ödemesi yaklaşık 400$ civarındaydı. Biz araçlar hoşumuza gitmedi dedikçe farklı arabalar gösterdiler, bildiğiniz üzerimize araba attılar. Ben kurtulmak için daha geleli 3 gün oldu, ev adresim yok (telefon numaram bile yoktu) dedikçe, sıkıntı yok biz hallederiz dediler. Neredeyse kredime kefil olmayı bile kabul edeceklerdi.

Ben de madem bir arabaya o kadar para veriyorum bari gideyim de daha kaliteli bir araba alayım diye düşünerek premium markalardan birinin yolunu tuttum. Beğendiğim 2018 model SUV aracın maliyeti 22.900$ olacaktı. Yalnız ben araca bakarken satış temsilcisinin sayfasında arabada bekleyen bir teklif olduğunu görmüştüm. Arabayı çok beğendim, kredi talep ettim, daha önce de turistlere araç sattıklarını dile getirdiler, ama arabayı başkasına satıp bana da kredi talebin reddedildi dediler. Belki de reddedildi bilemiyorum; ama ben kredi başvurusu yaptıkları finans kuruluşunda kendi bilgilerime erişemedim. O zamana kadar beğendiğimiz arabalar bütçemize uymuyor, bütçemize uyanları da beğenmiyorduk. Alabileceğimiz 0 araçlar ise ihtiyaç duyacağımızdan daha küçüktü. Tam umudu kestik derken Florida'da faaliyet gösteren ve 4 şubesi olan bir firmanın bayisine gittik. Resepsiyonda bizi İran asıllı birisi karşıladı ve ilk gelen satış sorumlusuna sen başkasıyla ilgilen diyerek bizi orada çalışan ve tamamen tesadüf eseri karşılaştığımız Türk temsilciye yönlendirdi. O saatten sonra hem iletişim kurmak hem de derdimizi anlatmak daha kolay hale geldi. Pazar günü arabamızı bulduk, anlaşmalı banka sistemi üzerinden kredi başvurumuzu yaptık. Bizi pazartesi sabah 11'de çağırdılar, ve hemen elimize plakamızı tutuşturdular. 2 yıl 24.000 mil garantili, ufak hasarları ücretsiz yapan ve olası hırsızlık durumlarında yaptığımız ön ödeme kadar iade eden bir koruma programı ile beraber toplam yaklaşık 25.000$ gelen alışverişimizi 8.200$ ön ödeme, geri kalan ise %22,5 faizle 66 ay vade ile satın aldık. İşler yoluna girince yapılandırma yapabileceğimiz bu program kredi skoru için karşılaşacağımız zorluklardan biriydi. Sigorta için ise ABD'lilere yakın bir teklif aldık ve hemen kabul ettik. Bu size saydıklarımı Florida'da yaşayan bazı kişiler (birisi ünlü bir sanatçı) en az 2.000$ karşılığında yapıyorlar. Hatta yapanlardan bazısının İngilizce konuşamadıklarını söyleyebilirim. Forumun amacı bildiklerimizi aktararak başkalarının sorunlarını en aza indirmek olduğu için, Güney Florida'ya gelecek kişiler benimle irtibata geçerlerse emlak ve araç satış danışmanlarımızın irtibat bilgilerini paylaşırım.

Banka hesabı için şimdilik yaptığım girişimler başarısızlıkla sonuçlandı, yarın bir girişimde daha bulunacağım; bu sefer halledebileceğimi düşünüyorum. Okuduğunuz için hepinize çok teşekkür ederim.

Buraya uzunca bir ileti gireceğimi söylemiştim. Mümkün mertebe bir kaç seferde yazarak hem sizleri sıkmamayı hem de önemsiz görünen detayları atlamamaya çalışacağım. Yurtdışına yerleşme kararımızı yaklaşık 1 sene önce vermiştik. Bunun sebeplerini uzun uzadıya yazmanın hiçbir gereği yok, hepimiz aynı dertlerden muzdarip olmuşuzdur. Bu süreçte, turist vizesi hazırlığı, vizenin alınması eldeki işlerin tamamlanması gibi husuları Haziran ayına kadar tamamladık; ama seçimden sonra evin satılma süreci ülke şartlarından ötürü çok uzadı ve bizim gidişimiz de eylül ayına kaldı. Bu sebeple ülkemdeki son 1 ayım sürekli koşturmacalar, fizyoterapiler ve doktor randevuları ile geçti. Öyle ki; arabamızı bile uçağa binmeden 7 saat öncesinde satabildik. İşyerime ücretsiz izin dilekçesi verdim, henüz sonucu resmi olarak belli değil; ancak gayrı resmi olarak reddedileceğini ilettiler. Uçmadan önce, ABD'ye yanımızda götürülecekleri ve kargolanacak eşyaları ayırdık. Evimizi tuttuktan sonra eşyalarımzı göndermesi için Orçun Bey'in bilgilerini paylaştığı firma (Serdar Bey) ile irtibata geçtik ve kendilerine 150 kiloluk bir eşya yığını gönderdik. İçerisinde ilaçlardan tutun da odalarda kullanılacak halılara kadar her şey var.

Çocuktan ötürü uçuş hakkımızı pahalı olmasına rağmen THY'den yana kullandık. THY ile yapılacak yolculuğun bizi daha az yoracağını öngörmüştük. Valizlerimizi tatile gider gibi hazırladık, yalnızca yazlık kıyafetler, ayakkabılar ve kullanılacak eşyalarımızı koyduk. Oğlumuzun oyuncak takıntısından ötürü 2 çantamız neredeyse tamamen oyuncak doluydu, beni en çok korkutan şey de 2 haftalık tatil için neden bu kadar eşya getirdiğimiz sorusuydu. Buna, getirdiğim eşyaların zaten eski olduğu için yerlerine yenisini alacağımı, bu yüzden fazla valizle geldiğim cevabını hazırlamıştım. Benim açımdan bir diğer husus ise kullanmak zorunda olduğum ve soğuk zincirle taşınması gereken ilaçlarımın uçağa kabul edilmesi sorunuydu. İlaçları izole bir çantaya 3 buz aküsü ile beraber yerleştirdim, havaalanı güvenliğine raporumu gösterdim ve buz aküleri kapalı olduğu için taşınmasında engel olmadığını belirttiler. Miami uçağına biner binmez çantayı hemen uçuş görevlilerine teslim ettim ve inişten önce geri aldım.

Havaalanında 2 saat pasaport sırası bekledikten sonra kıdemli bir memura denk geldik. Bizim işlemlerimiz sürerken yan bankodan 10 kişi geçmiştir. Görevli memur telefonda birileri ile bizim hakkımızda bir şeyler konuştu, bize neden yeşil pasaport taşıdığımızı sordu, nereye gideceğimizi sordu ve parmak izlerimizi doğruladı, fotoğraflarımızı çekti ve pasaportlarımızı bize vererek iyi eğlenceler dileyerek bagaj alım bölümüne yönlendirdi. Bizim için en meşakkatli ve sancılı geçecek alana doğru gidip 9$ karşılığında valizlerimizi taşımak için araç aldık, o araca boyuma gelecek kadar valizi üst üste yükledik ve gümrük kontrolüne doğru ilerledik. İşte o anda kalabalık bir yerden ABD'ye giriş yapmanın önemini anladık. Gümrük kontrol bankoları meşgul olduğu için bizi durdurmadılar ve rahatça ABD'ye giriş yaptık. Kiralık araç bankolarının bulunduğu alana gitmek için işaretleri takip ettik, liman içindeki tek duraklık metroya bindik, bankoda kısa bir kayıt işleminin akabinde tüm valizlerimizi ve çantalarımızı rahatlıkla alacak 3.5L motorlu 7 kişilik bir SUV aracı tam koruma ile 10 günlük 660$ karşılığında teslim aldık.

Şimdilik yalnızca yolculuk kısmını anlatıp kesmeyi planladım; ancak dikkat çekmek istediğim bir kaç husus var. Bize ne kadar para taşıdığımız sorulmadı, sorulsaydı da limitin üzerinde nakitimiz yoktu; ama bu durum bizden sonra geleceklere sorulmayacağı anlamına gelmez. Bizi gümrük kontrolüne almadılar; ancak bizden sonra gelecekleri alabilirler. Bu sebeple, Miami hava alanı zaten rahat diye düşünerek limitleri esnetmeyi düşünmeyin. ABD az sayıda kuralın kesinlikle uygulandığı bir ülke ve burada olağan dışı bir durumunuz yoksa limitlerin aşılmasından hoşlanılmıyor. Bir diğeri ise, ilk geliş yaptığınızda eğer sizi karşılamaya gelen birileri yoksa, kesinlikle büyük bir arabayı en az 1 haftalık kiralayın, zira hem valiz taşımak hem de inişin ertesinde iaşe ihtiyaçları için büyük bir araca ihtiyacınız olacaktır. Bir başka husus ise, her işi acil olanların ülkesinde her şeyi alelacele yapmaya çalışan insanlar olarak gelmeden önce kendinize sabretmeyi öğretin, yoksa ilk başlarda burada çok sorun yaşayabilirsiniz. Ben buna alışmak için ülkemizdeki son 1 ayda hız limitlerinde araba sürdüm, yayalara yol verdim, markette kasiyerlerle sohbet etmeye çalıştım ve sürekli küfür işittim

Bir dahaki kısımda ev bulma süreci, geçici ikamet ve araba alma gibi konularda deneyimlerimizi paylaşacağım. Okuyan arkadaşlara sabırları için teşekkür ederim.

@pigaro İyi dilekleriniz için teşekkür ederim, ne yazık ki aç gözlü ev sahipleri dünyanın her yerinde var. @NightShadow araç aslında vergi, plaka vs her şey dahil 20.700$ ama ben 3.300$ değerinde 2 yıllık garanti ve 700$ değerinde mini onarım da satın aldım. Neticede bilmediğim bir ülkede bilmediğim bir marka araba almıştım. Marka GMC, model Acadia. 7 kişilik büyük bir SUV. Daha ilk günden 100 mil civarı yol yaptık, benzin masrafı 15$ seviyesinde kaldı.

Bugün BofA üzerinden hesabımı da açabildim. Olay şöyle gelişti, araba alırken benden "proof of residence" istediler. Bunun için de banka hesabı, telefon faturası, kira kontratı gibi bir belge gerekliydi. En kolay yöntem hesap açmaktı; ama bir türlü gerçekleştirememiştik, zira onlar da ikameti belgeyebilecek herhangi bir belge istemişlerdi. Ben de önce yalnızca çevrimiçi çalışan bir bankadan hesap açıp içine 20$ attım. Benden alınan ücret yalnızca 0,31$ oldu. Çevrimiçi bankadaki hesap bilgilerimi araç ruhsatı ve sigortada kullandım, böylelikle hem sigortada hem de ruhsatta beyan ettiğimiz adres yazıldı. Bugün de Bank of America şubelerinden birisine giderek adresimin yazılı olduğu belgeyi gösterdim ve hesabımı açtım. Şimdi geriye yalnızca gerçek bir adres sahibi olmak kaldı

BofA'daki banka görevlisine araba için çektiğim kredinin faizini söyleyince adam benden daha çok üzüldü, merak etme en fazla 6 ay içinde yeniden yapılandıracağız dedi. Beni hemen, ben talep etmeme rağmen, kredi bölümüne sevk etmiş. Aynı şubenin bireysel krediler bölümünden bir kişi hemen e-posta atarak önce kredi kartı, bir süre sonra da kredi yapılandırması için yardım etmeye hazır olduğunu dile getirmiş.

Florida'da özellikle Coral Springs ve Boca Raton'da çok fazla Türk ile karşılaşıyorum. GC sahibi olmayanların hemen hepsi E-2 ya da iltica peşinde koşan insanlar. E-2 yapacak arkadaşlar burada sözüm ona danışmanlarla çalışıp ciddi para kaptırıyorlar. Gelmeyi düşünen arkadaşlar; eğer kuracağınız iş için danışmanlık hizmeti alıyor ve bunu faturalandırabiliyorsanız bir şey diyemem, ben de iş için bu sektörde faaliyet göstermiş birinin kurduğu şirketten profesyonel danışmanlık hizmeti alıyorum; ama ev tutma, araba alma gibi şeylerde danışmana ihtiyacınız yoktur. Bunlar için forum var ve ben de her şeyi buradan öğrendim.Forum yöneticilerimiz ve diğer kıdemli yazarlarımız her sorumuza yanıt veriyorlar.

Ben kendim zahmete girmek istemiyorum diyorsanız, anlaşacağınız danışmanın bunu meslek edinmiş ve firma sahibi olmasına dikkat edin. Mümkünse her hizmet alımınızın kalem kalem faturalandırılmasını talep edin. Geldim geleli sürekli dolandırılma hikayeleri duyuyorum, gerçekten dolandırılmış biriyle karşılaşmadım; ama açılan davaları görebildim. Daha iyi koşullarda yeni bir hayat kurma planlarımızın daha işin başında bozulmasını istemeyiz.

Hepiniz sağlıcakla kalın.

İş sürecini fazla paylaşma niyetim yok, neticede ticari bir olay herkesin kazancı, iş beklentisi farklıdır. Kimseyi iş anlamında yanlış yönlendirmek istemem. Ben buraya yaşam standartlarımı artırmaya, huzur bulmaya geldim. 80.000 TL ödeyerek esnek aldığım dönüş biletimin üzerinde okuma yazma bilen herkesin anlayacağı şekilde tamamen iade yazmasına rağmen iade etmek için 3.500 TL teklif eden sözde küresel şirketimiz yerine, aldığım ve paketi açılmış oyuncakları, scooterları hatta zaman zaman arabaları sorgusuz sualsiz iade alan işletmelere para kazandırmaya geldim. Geldim geleli sorun yaşadığım tek husus yine ülkemiz ile alakalı.

Cidden gelişmiş ve kuralları olan bir memlekete geldiğinizi, mağazaların "return" kısmında hissediyorsunuz. Ben hala aldığım bir şeyi iade ederken kendimi mahçup hissedip utanarak gidiyorum, ama karşımdaki görevliler sebebini sormuyorlar bile. Şu ana kadar değiştirdiğimiz veya iade ettiğimiz her şey çocuğumuza aldığımız oyuncaklar ve kıyafetlerden oluşuyor; ama aldığı mobilyayı 7-8 ay sonra iade eden insanlar görüyor ve duyuyorum Bugün beni kredi çektiğim bankadan arayıp aldığım arabayı satan bayinin 5 gün içinde şartsız geri alış politikası olduğunu, kredi koşullarını beğenmezsem arabayı iade edip kredi yükümlülüklerinden çekilebileceğimi ve yalnızca yasal giderlerin (ruhsat ve plaka) iade edilemeyeceğini söyledi.

Bunları duydukça ve yaşadıkça da iyi ki gelmişim ve tutunabilirim diyorum.

Herkese Merhaba,

Biraz uzunca bir ileti yazacağım şimdiden affınızı dilerim; ancak bir günde yaklaşık 300 kişi göçmen olmayan vize randevusuna giriyor ve biz burada %1'ini bile göremiyoruz. Ben yaklaşık 30 kişinin mülakatını izleme şansı buldum, bu sebeple detaylıca açıklama ihtiytacı duydum.

Uzun bir süredir ben de buraya deneyimimi yazmak için bekliyordum. Vize randevusunu daha erkene alma imkanım olmasına rağmen özellikle Mart ayını seçmiştim. Başvurumuzu kendim, eşim, çocuğum ve eşimin annesi için 4 kişilik olarak yapmıştık; ancak görüşmeden 2 hafta önce kadar @denizci10 Orçun Beyden danışmanlık alarak DS-160 formumuzu güncelledik. Kendinin tecrübeleri bizim için son derece faydalı oldu. Buradan kendisine ilgisi ve önerileri için çok teşekkür ederim.

Öncelikle profilimden bahsedeyim; 11 senedir kamu görevlisiyim, hem iş hem de turistik olarak yaklaşık 30 seferde 13 farklı ülkeye gittim. Eşim 20 gün önce bir kafede barista olarak işe başladı, çocuğumuz kreşe gidiyor ve eşimin annesi de emekli hemşire. Vize görüşmesinden 20 gün önce ailecek Hollanda'ya gittik ben daha sonra İsrail'e gidip geldim.

Mülakata gelecek olursak, standart güvenlik ve fotoğraf kontrolü prosedürünün ardından yanyana 3 farklı bankoda gerçekleşen görüşmelerin tamamını görebilecek bir yere oturarak beklemeye başladık. Bu sırada bizden önce görüşmesi yapılan 30'dan fazla kişi veya grubun tamamının sonucunu gördük. Mülakatların tamamı Türkçe idi, bize de sormadılar. Öncelikle şunu söylemeliyim ki; vize sonucunuz eğer çok ayrıksı bir durumunuz yoksa önceden belli değil. Sanırım bunu açmam gerek; eğer süregiden bir davanız varsa veya ds-160 formunun son bölümündeki sorulardan birine Evet yanıtı verdiyseniz vizenizin sonucu önceden bellidir. Benzer şekilde, daha önce ABD'ye gidip farklı bir vize türüne başvurduysanız ve pasaportunuzda başka ülkelere ait vizeler varsa da sonucunuz bellidir. Gördüğüm kadarıyla, çocukları ABD'de olup GC ya da şirket başvurusu ile çalışma izni almayan herkes ret aldı. 60'lı yaşlarda olan bir çift iki oğlunun da ABD'de olduğunu, birinin GC sahibi olduğunu diğerinin ise Dil Okuluna gidip orada evlenerek kaldığını söyleyen çift ret aldı. Buna benzer 2-3 örnek daha gördük. Daha önce veya yakın zamanda yurtdışına gitmemiş hemen herkes ret aldı. Vizesi onaylananlar genellikle az da olsa İngilizce konuşabilen, daha önce yurtdışına gittiğini belgeleyenlerden oluşmaktaydı. Aynı yerde çalışan 30'una merdiven dayamış ve profilleri benzer olan iki arkadaş beraber New York'a gideceklerini yan yana bankolarda beyan etiiler, iki arkadaştan birisi ret diğeri onay aldı. Duyduğum kadarıyla birinin yanıtları daha netti. Ret alanların hemen hepsine ben sizin yerinizde olsam kısa süre içerisinde durumunuzda bir değişiklik olmadıkça başvuru yapmam dediklerini işittik.

Gelelim Mülakata:

Öncelikle nereye gideceğimiz soruldu ve New York-Orlando-Miami diyerek seyahat planımızı görmek istediğini sordum ve alttan kendi hazırlamış olduğum planı teslim ettim. Bu planda nereye hangi gün gideceğimiz, hangi otelde kalacağımız ve ne kadar harcayacağımız yazılıydı. Kısaca göz gezdirdikten sonra bir daha bakmadı. Baktığı tek belge de bu oldu.

Devamında nerede çalıştığımızı sordu: yalnızca benim ve eşimin bilgilerini verdik. Ayrıca işim gereği ABD'li yetkilileri sıklıkla misafir ettiğim için işim üzerine 1-2 kelam Türkçe ve İngilizce konuştuk. Bir önceki ABD ziyaretimi sordu: 15 sene önce gerçekleştiği için her şeyi hayal meyal hatırladığımı onu ziyaretten saymamız gerektiğini söyledim, gülüştük. En son ne zaman yurtdışına çıktığımı sordu: Geçtiğimiz ay Hollanda ve İsrail'e gittiğimi söyledim, yalnızca benim pasaportuma bakınca Hollanda'ya eşimle çocuğumun da geldiğini söyledim ve onların da pasaportuna baktı. Geçmiş pasaportlarım (yaklaşık 10 tane) elimdeydi; ancak hiçbirisine bakmadı. Bu süreçten sonra belli bir süre notlar aldı ve vizeniz onaylandı 1 hafta sonra postadan alabilirsiniz dedi. Mülakatımız toplamda 3 dakika anca sürmüştür.

Ben işim gereği yabancı ülke görevlileri ile çok sık görüştüğüm için biraz daha rahat davrandım; ama yine de bir heyecan vardı Rahat olup net yanıtlar verenlerin vizeleri daha kolaylıkla onaylandı. Sizlere de; mümkünse yurtdışına gitmenizi (UK veya İsrail vizesi tavsiyedir) ve mülakattan önce mümkünse @denizci10 Orçun Bey gibi tecrübeli bir kişiden danışmanlık almanızı tavsiye ederim. Danışman tavsiyesini daha önce ABD'ye J1 ile gitmiş, 2 kere Schengen 2 kere İsrail vizesi almış 4 kıtada 13 ülkeye defalarca gitmiş, iyi derecede İngilizce konuşabilen ve gittiği ülkelerde girişte veya çıkışta sorguya alınmış birisi olarak veriyorum.

Forumda daha önce önerilerini ve görüşme tecrübelerini bildiren herkese çok teşekkür ederim.

Başınızı ağrıttığım için tekrar af dilerim.

Cuma günü Miami'den ABD'ye giriş yaptık. Yaklaşık 2 saat pasaport kontrol sırası beklerken köpeği olan bir çifti bile sıranın önüne alıp 4,5 yaşında oğlum, eşim ve eşimin annesi ile sırada beklerken epey sıkıldık Sonrasında sorgu sual yapılmaksızın 6 aylığına kabul edildik ve 6 valiz, 4 spor, 2 laptop 2 kadın 3 de sırt çantasını yüklenerek kiralık araç bölümüne gittik. Aracımızı aldıktan sonra da yola koyulduk, yaklaşık 80 km süren yol boyunca; ki gece 11e göre hatrı sayılır bir yoğunluk da vardı, ne bir kere kornaya bastım ne başkası beni uyardı ne de sürüşte ufak bir olumsuzluk ya da güvensizlik yaşadım. Aslında o yolculuk bile neden ABD'ye gelmek istememizin özetidir. Şimdilik airbnb üzerinden kiraladığımız evdeyiz. Bu hafta içi yerleşecek bir ev bulup diğer işleri halletmeye çalışacağız. Bu süreçte bize yardımlarını hiç esirgemeyen forum ahalisine, özellikle de @denizci10 Orçun Bey'e teşekkürlerimi bir borç bilirim. Forumdaki diğer arkadaşların işine yarayacağını düşündüğüm diğer hususları da özele girmeden buradan paylaşacağım. Herkese iyi günler dilerim. Saygılarımla.

Sanırım 2 hafta içerisinde biz de buraya uzunca bir şeyler yazacağız. Okurken bana kızmayın diye şimdiden alıştırma yapmak istedim. Ben buradan çok şey öğrendim, benden de başkalarının öğrenmesi mutluluk kaynağı olacaktır.

İyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Ben romatizmal bir hastalığa sahibim ve stresten uzak yaşamam gerek. Türkiye'nin jeopolitik konumu buna hiç elverişli değildi. Burada ise gamsız olmayı öğreniyorum. Diğer işler de yavaş ama yolunda ilerliyor. Ben de kendime 2 yıl kadar süre verdim. 2 yıl sonra her şey çok daha iyi olacak.

Anlaşılan herkes bu sorundan muzdarip, ben de 13 yılda sayısız kez 12 farklı ülkeye gittiğim ve her seferinde sorunumu çözen bu firmanın şu anki pozisyonunu anlamıyorum. Herkesten fazla para alarak sunmayı taahhüt ettikleri hizmeti ve esnekliği sunmayarak ne amaçlıyorlar çözemedim. Burada bir sistem sorunu olduğu aşikar ve Hizmet Koşullarımızı okusaydınız orada yazıyordı diyerek bu işten sıyrılmaya çalışıyorlar. Tıpkı mahalle arası oto galericiler gibi bahane üretiyorlar.

Konuyu biraz dağıtmış gibi olduk ama gelecek olan arkadaşlar bu durumu göz önüne alsınlar, THY biletinin ikisini de esnek ya da esnek olmayan şekilde almalısınız, aksi takdirde THY sizden kişi başı 300$ fazla ücret alıp karşılığını yerine getirmiyor.

@Rüştü-Gürbüz Rüştü Bey, uzun zamandır iletilerinizi görüyorum ve sizle benzer endişelere sahip olduğumu bilmenizi isterim. Açıkçası her somut olayın kendine özgü koşulları var. İstisnasız herkese sorulan sorular, nereye gideceksiniz, nerede çalışıyorsunuz (iş detayı-şirket detayı talep edildi) ve daha önce yurtdışına gittiniz mi oldu. Bu kapsamda; eğer ilk soruda düzgün bir profil çizip ds-160 ile tutarlı yanıtlar verirseniz zaten üçüncü soru teferruat olarak kalıyor. Eğer ilk iki soruda konsolos ikna olmazsa peşi sıra diğer sorular geliyor. Mesela bizim gibi aile olarak gidenlere evleri arabaları olup olmadığı soruldu ama bize sorulmadan vizeniz onaylandı dedi. Tapuları ruhsatları geçin, elimde kalınca bir pasaport yığını tutuyordum onlar ne diye bile sormadı. Tek ilgisini çeken şey İsrail'e girerken verilen ufacık bir kağıt parçası (İsrail pasaportlara damga vurmuyor) oldu.

Ben bizleri bu derece sık eleyen ve bir kaç yıl öncesine kadar herkese verilen Schengen vizesinden ziyade hazır aramız iyiyken İsrail vizesi almanızı ve Kudüs'ü görmenizi tavsiye ederim. Böylelikle, gerçekten biz meraklı bir turist olduğunuzu ispat etmeniz daha kolaylaşır diye düşünüyorum.

İyi dileklerini ve tebriklerini ileten tüm arkadaşlara selamlarımı sunarım.

@ercankidis Merhaba, ben de sizinle aynı durumdaydım, evvela SSN sahibi olmanızın vize başvurunuzun onaylanıp onaylanmayacağına etki edeceğini düşünmüyorum; ama belirtmek zarar getirmez kanısındayım. Eğer göçmenlik için form doldurup başvuru formunuzu büyükelçiliğe vermediyseniz o seçeneği hayır olarak işaretlemeniz gerekir. Yok GC talihlisi olarak başvuru yaparak red aldıysanız evet demeniz gerekir.

@tolgasatir Bir ekleme yapmama müsade edin, CBP (ABD Gümrük görevlileri) mahkeme kararı olmadan eşyalarınızda arama yapabilecek şekilde yetkilendirilmiştir. Bu yetkileri ABD vatandaşları üzerinde de geçerlidir. Elektronik eşyalarınızdaki gizli ve şahsi veriler onlar için gizli veya şahsi değildir. Telefonunuzu göstermek istemezseniz en iyi ihtimal yalnızca geri gönderilirsiniz.

@Sevil-Kaya-0 her yerin kendine özgü ekonomik koşulu, iklim özellikleri ve öne çıkan sektörleri var. Siz nasıl yerleşmeyi (e-1, e-2 veya GC) planlıyorsunuz, ne yapmayı planlıyorsunuz, bütçeniz nedir gibi kriterlere göre her şey değişir. Ben soğuk havaları çok seven bir insan olmama rağmen eşimin isteği üzerine ortalama sıcaklıkların yüksek olduğu bir eyalet tercih ettim. Eyaleti seçtikten sonra da okul puanlarına, merkez kentlere olan uzaklıklarına göre de bölgeyi seçtim. Seçtiğim bölgedeki ikametgah masrafı ABD ortalamasının çok üzerinde; ama ortalamayı yakın yerleri görünce 3.200$ kiraya razı olabilirsiniz. Orta-Kuzey eyaletlerde bunun yarısına daha uygun evler bulabilirsiniz.

@tufank Schengen vizesi başvuru kurallarına göre, örneğin 10 günlük bir gezinin en uzun süresi giriş yapılan ülkeden farklı bir yerde geçirilecekse vize başvurusu en uzun kalışın gerçekleşeceği ülkeye yapılmalıdır. Bu durumda vizenizde çoklu giriş için bir ibare yer almalıdır. Örneğin Litvanya vizesi ile Hollanda'ya giriş yapmayı planlıyorsanız ve elinizde Hollanda'dan Litvanya'ya gidip orada daha uzun süre kalacağınızı gösteren otel rezervasyonu ve gidiş bileti yoksa muhtemelen kapıda kabul edilmezsiniz. Fransa vizesi ile Hollanda'dan giriş yaparken bana sormuşlardı, araba kiralayıp gideceğim arabayı da orada teslim edeceğim demiştim, kabul etmişlerdi; ama bu durum çok uzun zaman önceydi. Şu an muhtemelen daha geçerli ve ücreti ödenmiş belgeler isterler.

Anlaşılan herkes bu sorundan muzdarip, ben de 13 yılda sayısız kez 12 farklı ülkeye gittiğim ve her seferinde sorunumu çözen bu firmanın şu anki pozisyonunu anlamıyorum. Herkesten fazla para alarak sunmayı taahhüt ettikleri hizmeti ve esnekliği sunmayarak ne amaçlıyorlar çözemedim. Burada bir sistem sorunu olduğu aşikar ve Hizmet Koşullarımızı okusaydınız orada yazıyordı diyerek bu işten sıyrılmaya çalışıyorlar. Tıpkı mahalle arası oto galericiler gibi bahane üretiyorlar.

Konuyu biraz dağıtmış gibi olduk ama gelecek olan arkadaşlar bu durumu göz önüne alsınlar, THY biletinin ikisini de esnek ya da esnek olmayan şekilde almalısınız, aksi takdirde THY sizden kişi başı 300$ fazla ücret alıp karşılığını yerine getirmiyor.

@dytmelek Ben herkes için tek tek gelen faturaları gösterdim, muhtemelen thy bana da bilet bedeli 130.000 diyecek ama iptal söz konusu olan hepsi değil, gerekirse mahkemeye de gideriz, haklıyız, o parayı yar etmemek gerek zira aleni yanlış bilgilendirme var.

Ülkede kuralların uygulanmamasını ya da geç uygulanmasını lehlerine uydurmaya çalışıyorlar.

@dytmelek E-2 için çok sevindim, darısı başımıza artık. Mahkemlik olduğunuz için çok üzüldüm. Ben herkes için ayrı ayrı tüketici hakem heyetine başvurdum. Toplam meblağ 66.000 TL altında kaldığı için inceliyorlar

@pulcet Hayır, burada yerleşik birisinin adresini kullandım ama eğer Airbnb evinde 1 ay kadar kalacaksınız bu adresi, ev sahibinin onayı varsa vermenizde sakınca yok.

@feuerx Ben de o taraflardayım, ev bulmak biraz zor, Delray cidden güzel bir tercih ben oralarda ev bulamadım. Fort Lauderdale - West Palm Beach aralığında okul puanı 9+ olan tüm evlere baktım Çocuğun okul derdi yoksa ev çok fazla, o zamana kadar ben biraz daha tecrübe kazanmış olurum. Muhakkak irtibata geçelim. Hayırlı uğurlu olsun.

İş sürecini fazla paylaşma niyetim yok, neticede ticari bir olay herkesin kazancı, iş beklentisi farklıdır. Kimseyi iş anlamında yanlış yönlendirmek istemem. Ben buraya yaşam standartlarımı artırmaya, huzur bulmaya geldim. 80.000 TL ödeyerek esnek aldığım dönüş biletimin üzerinde okuma yazma bilen herkesin anlayacağı şekilde tamamen iade yazmasına rağmen iade etmek için 3.500 TL teklif eden sözde küresel şirketimiz yerine, aldığım ve paketi açılmış oyuncakları, scooterları hatta zaman zaman arabaları sorgusuz sualsiz iade alan işletmelere para kazandırmaya geldim. Geldim geleli sorun yaşadığım tek husus yine ülkemiz ile alakalı.

Cidden gelişmiş ve kuralları olan bir memlekete geldiğinizi, mağazaların "return" kısmında hissediyorsunuz. Ben hala aldığım bir şeyi iade ederken kendimi mahçup hissedip utanarak gidiyorum, ama karşımdaki görevliler sebebini sormuyorlar bile. Şu ana kadar değiştirdiğimiz veya iade ettiğimiz her şey çocuğumuza aldığımız oyuncaklar ve kıyafetlerden oluşuyor; ama aldığı mobilyayı 7-8 ay sonra iade eden insanlar görüyor ve duyuyorum Bugün beni kredi çektiğim bankadan arayıp aldığım arabayı satan bayinin 5 gün içinde şartsız geri alış politikası olduğunu, kredi koşullarını beğenmezsem arabayı iade edip kredi yükümlülüklerinden çekilebileceğimi ve yalnızca yasal giderlerin (ruhsat ve plaka) iade edilemeyeceğini söyledi.

Bunları duydukça ve yaşadıkça da iyi ki gelmişim ve tutunabilirim diyorum.