Gitme sebepleri veya gideceğim yerle ilgili düşünceler hemen hemen her gün aklımdan geçiyor diyebilirim (yaklaşık 330/365 gün diyeyim).
Bu konuda kendimde şunu fark ettim. Gitme sebepleri burayı terk etme sebepleri gibi olunca bende kalıcı olmuyor. Nedir bunlar örneğin sayın @hayallerabd paylaştığınız haber, hele de empati yapınca iyice rahatsız ediyor; sayın @saulgoodman bahsettiğiniz hukuksuzluklar, yarın ben de bir hak arasam ne yapacağım hukuktan başka neye güveneceğim ki düşüncesi; daha önce bu başlıkta sayın @omertug ile bahsettiğimiz çocukların ülkedeki durumu, günlük hayatta karşılaştığımız (böyle de ifade etmek istemiyorum ama) görgüsüzlükler, saysak daha yüzlerce var biliyoruz.
Sonra ülkede bir şeyler düzelmeye başlıyor gibi gelince yukarıdaki sebepler gitme sebebi olmamaya başlıyor benim için. O zaman diyorum ki bunlar gerçek sebepler değilmiş veya benim için dönemlik, anlık sebepler olabilirmiş. Yaşanabilecek deneyim farklı olabilir tabii ki ama bu konuda benim de bakış açım sayın @arnblt 'un bahsettiği gibi, bu sebepler gittiğimiz yerden dönme sebepleri de olabilir. Bu yüzden bir yandan da bu sebeplerin gitme konusundaki düşüncelerimi etkilememesi için uğraşıyorum.
Bunları düşünmeden örneğin Amerika'nın sevdiğim yönlerini gitme sebepleri olarak ele alınca benim için daha kalıcı oluyor. Şunu seviyorum mesela (tecrübe ettiğim kadarıyla), Amerika'da bir konu hakkında bilgi almak istiyorsunuz, internetten araştırıyorsunuz, gerekli ofislere gidiyorsunuz, soruyorsunuz, okuyorsunuz, öğreniyorsunuz. Bir şehri mi gezeceksiniz, belediyenin veya şehirle ilgili bir web sitesinde bir sürü bilgi ediniyorsunuz, başka bir başlıkta sayın @knnrn paylaşmış doğal felaketlerle ilgili gov uzantılı bir bilgilendirme sitesi, ilk cümlesi "talk with your family", bir çalışma var bir özen olduğunu hissediyorsunuz; bir araştırma yapacaksınız bir sürü veri var; bir ürün alacaksınız özellikleri, kullanma talimatı, güvenlik uyarıları en basit şekilde anlatılmış, müşteri hizmetleri memnun edici; bir restorana gidiyorsunuz alerjiniz mi var dikkat ediliyor. Kısaca, bir şeyler hep daha şeffaf, daha ulaşılabilir; iyi niyetinizi doğru bir şekilde anlatabildiyseniz kim olduğunuzun bir önemi yok, sadece insan olduğunuz için size değer veriliyor. Bunlar da saysak bitiremeyeceğimiz örnekler; Türkiye'deki olumlu örnekler de hakeza.
Bende bu aralar şöyle bir hedef oluşmaya başladı, gidebilirsem eğer ilk beş-altı yıl içinde bir master derecesi alıp, mesleğimle ilgili de bazı sınavları vermiş olmak. Sonra durumlara bakmak, burada kalmak istiyor muyum ülkeme geri mi dönmek istiyorum, örneğin beş-altı yıllığına doktoraya gelmiş bir öğrenci gibi. Bu açıdan bende de daha önce sayın @arnblt 'un söylediği gibi imkanı olan her insan bir süre çıkıp yurt dışında yaşamalı düşüncesi daha çok yerleşmiş durumda. Bu gibi hedefler koyunca gitme sebepleri, orada tutunmak tutunamamak gibi konuların belirsizliği azalıyor gibi geliyor. Mesela ben kendimle ilgili çelişkiye düşüyorum, dün şu olay oldu gitmeyi istiyordum ama bugün istemiyorum, bu belirsizliği gittiğimde orada yaşarsam daha kötü olacak. Biliyorum ki kendi içinizde ne kadar kararlı da gitseniz orada bambaşka sorunlar, bambaşka tecrübeler yaşayabiliyorsunuz.
Gitme sebepleriyle ilgili tamamen oraya yönelik düşünmek, hedefler koymak, orada o kültürü yaşama isteğiyle ilgili sebeplere odaklanmak benim için daha faydalı oluyor. İki defadır çekiliş zamanı bile gitmeyi gerçekten istiyorsam başvurmalıyım diyerek son günlere bırakıyorum. Sonuçta bu işin her adımı buradaki her kararını, her hareketini etkiliyor.
Gitme sebeplerim bana bir tarafı benimsetirken diğer tarafı öteki konumuna düşürmesin diye uğraşıyorum. Veya tam tersi, kalma sebeplerim beni burada tutarken bir süre çıkıp yurtdışında yaşamama engel olmasın diye gayret ediyorum.