...amerika, ingiltere,australya gocmen irklarla yasamaya alismis ulkelerdir.amerikali, ingiliz veya australyali gocmen kokenliyi sevmeyebilir ama irkcilik yapamaz,Alman toplumu bambaska bir toplum olmali,1970-lerde 80 lerde amerikada bile nazicilik yapmaya basladilar...yolda filan polis cevirirse mecburi kimlik sorar,bizim kimligimiz ehliyetimizdir.ehliyeti olmiyan motor trafik ofisine gidip resimli bir card cikarir kimlik yerine gecer.
.almanlarmi turkleri sevemedi,yoksa turklermi kendilerini sevdiremediler.
-
-
Sevgili dostlar nasılsınız - düşüncelerim değişmedi zorunlu hizmet süreme 5 yıl kaldı - o tarihe kadar işalllah ev ve birikimlerle beraber işalllah 150 000 doları geçeriz - bu para bana tek başıma yetecek kadar hem yatırımcı vizemi almaya hemde ilk 6 ay yetecek kadar onu biliyorum - kararımda kesinlikle kararlıyım - işallah o süre boyunca kendimi geliştirir ve kendimi bu anlamada sağlık yönünden bir sıkıntı yaşamam ...
Yaşım 46 olacak ama olsun kendimi iyi hissediyorum spor yapıyorum sağlık problemim yok şukur bakalım ve görelim o tarihe kadar gc başvurmaya devam .
işalllah isteğen emek veren istediği şeye kavuşur.
selamlar.
-
Fırsatlar Ülkesi. Kendi işimi büyütmek, dünyanın en büyük şirketlerinden birini kurmak için. Ve Mutlu olmak için.
Ek olarak, Türkiye gibi bir ülke de, cahil kesimin yaptığı seçimler, cahil olmayan kesimi de etkiliyor maalesef. Bu düzenden kurtulmak istiyorum Allah'ın izniyle.
-
Selamlar değerli yeşil kart forum sakinleri, konuyu yanlış yere açtıysam affola yeni üye oldum 🙂 Türkiyede kurumsal bir şirkette çalışan, üç senelik tecrübeli bir yazılım mühendisiyim. Ancak ülkenin bilindik şartlarından dolayı ABD'ye bir şekilde gelmek istiyorum bu yönde tavsiyeleriniz nelerdir? Doğru bir karar olur mu? Seçenekler arasından baktığımda en kolay şekilde gelmek (GC çıkmadığı sürece tabi) yüksek lisans gibi duruyor ancak ücretler güncel dolar kuruyla fazla oluyor. İlerde oralarda kendi işimi kurma gibi bir hayalim de var. Teşekkürler şimdiden.
-
@Hurricane7433, içinde söyledi: Amerika'da isminizi değiştirmek isteseydiniz ne olurdu?
@isik Isa, diyebilirsiniz Isabel'in kısaltması gibi dusunebilirler. Yada Elisa da benziyor
Erkeğim
-
@baba-yaga Merhaba, 24 yaşında ve ikinci sınıf öğrencisi olacağım. Evet, askerlikle ilgili yeşil kart gerekliliğini biliyorum. Bahsettiğiniz programlara bakacağım, değerli yorumunuz için teşekkürler.
-
7 yıldır izlerim İdris ustayı onun sayesinde Amerikayı yeniden keşfettim diyebilirim.evet çekilişi kazandım kartı alabilirsem Amerikan rüyasını yaşamaya başlayacağım.Teşekkürler İdris usta.
-
Merhaba!
Avrupa
Artıları:
Yüksek sosyal güvence seviyesi: Avrupa'da, özellikle Almanya ve Hollanda'da, sağlık hizmetlerinden emeklilik ve yardımlara kadar güçlü bir sosyal güvenlik sistemi var.
Yaşam kalitesi: Avrupa şehirleri genellikle iyi organize edilmiştir; gelişmiş altyapıya, iyi bir ulaşım ağına ve kaliteli eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim mevcuttur.
Çalışma koşulları: Avrupa’da iş-yaşam dengesi daha çok önemsenir. Çalışma saatleri ABD'ye göre daha kısa ve tatiller daha uzun olabilir.
Çevre standartları: Avrupa’da çevre korunmasına büyük önem verilir. Çevre temizliği, sürdürülebilir kalkınma ve yeşil teknolojiler aktif olarak uygulanmaktadır.
İş imkanları: Almanya, mühendisler, IT uzmanları, doktorlar ve diğer nitelikli meslekler için yüksek talep görüyor. Hollanda’da teknoloji, uluslararası ticaret ve iş dünyasında uzmanlara ihtiyaç var.
Eksileri:
Vergiler: Avrupa'da ABD'ye kıyasla daha yüksek vergiler var, ancak bu vergiler pek çok sosyal güvenceler içerir.
Dil engelleri: Almanya ve Hollanda’da birçok kişi İngilizce konuşsa da, yerel dili bilmek iş bulma ve topluma daha fazla entegre olma açısından önemli olabilir.
Bürokratik zorluklar: Avrupa'da vize, çalışma izni ve vatandaşlık süreçleri daha uzun ve karmaşık olabilir.
Amerika
Artıları:
Ekonomik fırsatlar: ABD geniş bir iş yelpazesi sunuyor, özellikle teknoloji, finans, tıp ve bilim alanlarında. Bazı sektörlerde maaşlar Avrupa'ya göre daha yüksek olabilir.
Girişimcilik: ABD'de kendi işinizi kurmak daha kolaydır. Serbest piyasa ve daha az düzenleme, hızlı büyüme ve girişimlerin gelişimi için daha fazla fırsat yaratır.
Dil: İngilizce biliyorsanız, ABD’de entegrasyon ve iletişim daha kolay olacaktır.
Çeşitli kültürler: Amerika, dünyanın her köşesinden gelen birçok farklı kültürü barındıran bir yer olarak bilinir.
Eksileri:
Sağlık sistemi: ABD’de sağlık sistemi pahalıdır ve sigorta her zaman tüm ihtiyaçları karşılamaz. Bu en belirgin dezavantajlardan biridir.
Tatiller ve çalışma koşulları: ABD’de çalışma haftası daha uzun olabilir ve tatiller daha kısa olabilir. Çoğu şirkette tatil süresi sadece 10-14 gündür.
Yaşam tarzı: ABD’de hızlı ve rekabetçi ortam, özellikle büyük şehirlerde, stresli olabilir.
İş Bulma:
Avrupa: Almanya ve Hollanda, mühendislik, IT, tıp ve bilim gibi alanlarda nitelikli uzmanlar için birçok fırsat sunuyor. Ancak, katı vize ve bürokratik süreçler nedeniyle işe alım süreci daha uzun sürebilir.
Amerika: ABD’de büyük şehirlerde birçok iş imkanı mevcut. Ancak iş piyasası rekabetçidir ve pozisyonunuzu sağlamlaştırmak için daha fazla çaba gerekebilir. Güçlü bir CV'ye ve profesyonel becerilere sahip olmak önemlidir. -
Savacı, 26 Şubat 2024'te ikamet ettiği New Jersey'de 60 yaşında kalp krizi sonucu öldü. 2 Mart 2024'te New Jersey de defnedildi.
kaynak
Tolga Savacı - Vikipedi Tolga Savacı - Vikipedi
https://www.instagram.com/magazindizigundemi/p/C4D6ZsytB4i
-
@pelinoaydin Çok teşekkürler. Detayları yazarım sonra.
-
Merhaba ; Kucuklugumden beri hep yabanci, ingilizce sarkilar ve filmlere ilgi duyardim onlarla buyudum 90 larin cocuguyum. Cocuklugum Modern talking,Michael Jacson' Billy holiday' Gene kelly vb ile gecti ..tum hayatim boyunca hic ama hic bir zaman ne dusuncelerim ne de hayallerimde bir gun TC den ayrilmak ve USA yada baska bir yabanci ulkeye gitmek ve yerlesmek gibi bir plan ve dusuncem ,hayalim yoktu aklimdan bile gecmedi..Sonra bir gun tanri bir sekilde yolumu buraya yoneltti ve bende sadece isaretleri takip ettim kalbimin sesini dinledim.Hatta bir ara oluruna (olmasaydida olurdu )biraktim gitti ama ne gerekiyorsa (evrak islemleri vs ) da yaptim evraklarimda eksikler vb olmasina ragmen eksikleri tamamladiktan sonra bir baktim buradayim zaten islemlerden 6 ay sonra hemen geldim.Kulaga garip gelebilir ama sanki hep burada olmam gerekiyordu gibi oldu hersey garip bir sekilde cok yolunda ve hizli ilerledi.Bazen arkadaslarla sohbet ediyoruz daha onceki hayatinda sen burada yasamis olabilirsin diyorlar gulumsuyorum nedense bende hep oyle hissettim hayatim boyunca, (pass life) kimbilebilir ki ?.Bu nedenle herzaman (Ruhumun Amerikali ama Kalbimin Turk oldugunu dusundum hala oyle hissediyorum)
Yani soylemek istedigim o ki sunu cok iyi ogrendim ; bazi seyler sen istesende istemesen de olacaksa zaten olacak...Simdi TC de hayalini bile kuramayacagim herseye burada sahibim .TC de cok guzel insanlarimiz var iyi yasamayi hak eden cok degerli ozel insanlarimiz var ben cok gordum ve onlarin burada olmalarini cok isterdim 'kulaga nasil gelir bilemiyorum ama bence keske burada cinliler ve meksikalilar degilde turkler daha cok olsaydi.Bence burada azinligiz.Bir kac zaman once turklerin oldugu bir markete gittim geldikten 3 yil sonra kesfettim orayida bu arada 2015-2016 dan beri burdayim .Arada bir kisa sohbetlerimiz oluyor gecenlerde yeni bir turk daha goc etmis buraya seviniyordu o da benim gibi ,o bile bana cogalmamiz lazim diyor...Katiliyorum ; Cogalmamiz dilegiyle...Sevgiler..Not ; Kusura bakma bir kac defa editledim klavyem farkli oldugu icin bazi yazilarimin hatali oldugunu fark ettim.
-
Eger icinde korku yoksa kendinin ya da baskalarinin bir kahramani olamazsin..Eger sadece icindeki korkuya degil de amaclarina ve hayallerine odaklanirsan geriye endiselenecek bir sey kalmiyor.. Neredeyse 9 yildir USA yasiyorum ilk 1-2-3 yili yasadigim bolgede hic bir tanidik olmayarak gecirdim..Sonra zamanla tanidiklarimi kendim olusturdum.Herseyden once sen bu dunyanin insanisin bu dunya senin evin ,her nerede olursan ol evdesin zaten bunu hatirlayarak yasarsan bu konudaki endiselerinden uzaklasirsin cunku dogal olarak gercekte olan bu ...Asla endiselerinizin sizi vazgecirmesine izin vermeyin dogru adimlar atip saglam kararlar aldiginiz surece varilan nokta hep guzel olacak..
-
@pnktr evet katılıyorum. Aslında buraya geldiğimden beri görüyorum ki bizim halkımızda yüksek bir kaygı var. Bunun bir sebebi ekonomi siyasi etkenler evet fakat diğer tarafta da yine bu kolektif yapının getirdiği özgüvensizlik sorunu var. Özgüvensiz deyince anlaşılmıyor bazen, ben güç gösterisini özgüven olarak görmüyorum. Burada yapamadım diyebilmekte başaramadığın şeyleri kabul etmekte bir özgüven istiyor. Amerikalıların bu konudaki esnekliği sanki onların önünü açmış ve devlet onlara yardım etmeye başlamış gibi. Bunu söyleyince aklıma Türkiye’deki 2022 yangını geldi. Tüm halk ormanlarda yangın söndürmeye çalışmıştı, hiçbir eğitimi bilgisi olmadan ateşe atladılar. Devlet herhangi bir sorumluluk almadı, almasına gerekte kalmadı. Çünkü bizim her şeyi yaparız sandığımız birbirimizi gaza getirdiğimiz bir cahilliğimiz var. Burada gerçekten yapamayacağı yapmak istemeyeceği şeyleri dile getiren bir sistem var ve bu sayede herkes huzur içinde yaşıyor. Toksik bir ilişki gerçekten ve ben bu ilişkiden kurtulduğumda iyileştim, ilerledim. 😅
-
Uzun bir yazı sizleri bekliyor, çaylar kahveler hazırsa bir bardaklık yazıma başlıyorum. 🙂
Hayallerimin hayalden ibaret olmayacağı bir çevre istiyorum. Ve sadece benim değil çevremin de refah seviyesinin yüksek olduğu bir alan hayal ediyorum. Türkiye’de misyonumu doldurduğumu ve arzuladığım hayatın burada yeşeremeyeceğini düşünüyorum. Kısaca hayatımdan bahsedersem, eşimle ben öğretmeniz, yabancı dilimiz native-like İngilizce, evimiz kira sanayii yüzü göstermeyen bir arabamız var ve istersek aylık 50-55bin kenara atabiliyoruz, lakin enflasyon o 50bini 6ay sonra 5-10bin yapacağı için hiçbir anlamı kalmıyor. Ne diye biriktiriyoruz desek yiyelim içelim gezelim tozalım da nereye kadar, çevremizde böyle diyen arkadaşlarımız eşimiz dostumuz olmayınca bir yerden sonra o da sarmıyor. Kazanıyoruz da paylaşacak kafadar insan yok, bir yaştan sonra burada da sosyal çevre Amerika gibi yüzeysel kalıyor. Zaten fikir olarak da bir tezim var “İnsan ergenliğini paylaştığı insanlardaki ve ortamdaki samimiyeti, dostluğu ileriki yaşlarda ne kadar uyumlu, özverili olsa da bulamıyor.”
Diğer bir husus ise hobiler. Benim en sevdiğim hobilerden biri, izlemelere doyamadığım bıçak üretim videoları. Hem memleketimde manda boynuzu saplı çakı üretimi konusunda çekirdekten bilgimin olması, hem kişisel olarak reel bir metanın üretiminden aldığım zevk bir araya gelerek bende böyle bir hobi isteği oluşturdu. Ama ne maddi yönüyle kurulumu kolay olmaması ne de alan olarak bir atölye fırsatının olmayışı, hepsini bir kenara bırakır bu atölyeyi kurarsam el emeği üretilen metanın ülkemiz insanı nazarında fuzuli ve pahalı olması sürekli zarar yazacağından beni vazgeçiriyor.
Bir diğer hobim ise basit araç modifiyesi. Bıçak konusundaki tüm etkenlere ek olarak toplum gözünde modifiye işinin hitap ettiği, pazarını oluşturan kitle hepimizin malumu ve ne kadar kaçınsam da o malum kitleyle eninde sonunda muhatap olacağım. Kısa bir sürelik deneyimim sonucunda hiç bana göre bir ortamları ve zevkleri olmadığına kanaat getirerek bu hobiyi de bıçak atölyesi gibi zarar hanesine kaptırıp izleyerek yetiniyorum.
Bireysel olarak eşimi, çocuğumu katmadan bu kadar örnek hedef ve isteklerimin onda bir sayılır. “Niyetimiz kimseyi kırmak değildir, şurdakini buraya koymak değildir” özlü sözüyle sizlere veda ediyorum. Selametle. -
-
-
Kisisel goruslerim:
Eksileri:
Uzak olmasi
Avrupa'ya gore daha cok calismalisin. Daha rekabetci bir duzen var. Sosyal devlet anlayisi yok. Guclu olmalisin.
Yan haklar dogum, personal izin sureleri daha az. ( I'm a beyaz yaka).
Avrupa mimarisi cok daha guzel bence. Haftasonu ulkeden ulkeye arabanla gezebilirsin. Amerika bunun icin cok buyuk. Is seyahatlerinde belli yerler haric her yeri birbirine benzetiyorum burada.
Turkiye'ye 2-3 gunlugune gidebilirsin Avrupa'da ama burada bu sansin yok. Ozlediysen yillik izininin cogu TR seyahetine gidiyor zaten.
Saglik konulari ama cok yorum yapamiyorum bu konuda. Avrupa'da sagik sistemini bilemiyorum. TR'de guzel bir saglik sigortan varsa sirket tarafindan falan baya rahatsin. Burada kendimi ayni rahatlikta hissedemiyorum.
Amerika'da daha bir yanlizlik var sanki.
Futbol'a soccer demek zorunda kalmak:)Artilari:
Rekabetci duzen ve calismaya eksi dedik ama maaslar ve firsatlar Avrupa'ya gore daha iyi. Tabi sektorden sektore degiskenlik gosterebilir bu durum.
Yasam kalitesi ve satinalma gucu Amerika'da daha yuksek.
Dil probleminin cabuk asilmasi. Oyle ya da boyle herkes az biraz ingilizceye sahip.
Sisteme ayak uydurma daha hizli.
Yapinin kendi isini yapmak isteyen, girisimci, zeki insanlari hayal bile edilemeyecek yerlere getirmesi. (sans da lazim tabi).Ikisi de cok buyuk kita ve kendi icinde de bircok farklilik barindiriyor ama genelleme yaparsam ilk aklima gelenler bunlar.
-
-
















Amerika'ya gitme sebepleriniz ?
-
Arkadaşlar gitme sebebiniz veya sebepleriniz nedir?
-
-Toplumuzda bizlerde dahil ama az ama çok her geçen gün birbirimize karşı daha duyarsız ve saygısız olmak.
-Eğitimin artık ezbercilikten ziyade öğretilmesi gerektiğinin farkına varmamız.Eğitimin içinin boşaltılarak özel sektöre kaydırılması, insanların hadi kendimden geçtim en azından çocuğum iyi bir yerlere gelsin düşüncesi ile aylık kazançların büyük bir kısmının eğitime harcanarak yaşam standartlarının düşmesi.
-Kendinden vazgeçmemek
-Bugün insan hakları günü olmasına rağmen sadece sözden ibaret olmadığının farkına varmak,insanca yaşamanın herkesin hakkı olduğu anlamak.
-Ve bir çok konu için daha önce olamaz,bu kadarı da pes diyeceklerimizin
artık normal olarak karşılayabileceğimiz mantığına bürünmemiz. -
Sanki benzer bir başlık vardı ama olsun önem sırasına göre tekrar yazayım;
-Adalete güven ve kanunların uygulanıyor olması nedeni ile insanların kanundan korkması/uyması
-Fazla parası olanın yada biryerlerde amcası/dayısı olanın (en basiti trafikte bile) kendini ayrıcalıklı sanması
-Birbirinin hakkına ve kurallara saygı
-12 yaşındaki kızıma özgür düşünce ile fikirlerini korkmadan açıklayabileceği bir gelecek sunmak
-Gelişmiş ülke vatandaşı olabilmekYani asıl amaç ekonomik değil tamamen sosyolojik ve kültürel. Çünkü eminim buradaki ekonomik gücümü orada oluşturmak en az 5 yılımı alacak ve belki yinede buradaki şartlarımı bile yakalayamayacağım. Yani eğer gidebilir isek ekonomik açıdan geriye gitmiş olacağız ama sosyolojik ve kültürel açıdan daha iyi olma ümidimiz olacak.
Özellikle doğup büyüdüğüm ve hala yaşadığım İzmir'de bu gün hala bir çok konu ve kültürel yaşam kabul edilebilir seviyede ama 5-10 yıl sonrasına olan güvensizlik, @ikizbabasi'nında dediği gibi eğitim alanındaki zayıflık, özel okulların bile bir dersahane mantığı ile eğitim veriyor olması, spora, sanata yada öğrencinin diğer farklı yeteneklerine hiç önem verilmiyor olması çok üzücü. Yoksa insan neden alıştığı, bildiği düzeni, ailesini bırakıp gitmek istesin ki...
Ancak yaş 40'a dayanınca değişiklikler daha zor geliyor insana...
-
İleride bu fırsatı kaçırmamış olmak için diyebilirim. Kendi adıma ülke ile, ülkenin geleceği ile hiç bir sıkıntım yok. Bu ülke her zaman özüne sadık kalmış ve yeri geldiğinden de sahip çıkmıştır.
Bundan 6 7 sene sonra oğlan istediğinde rahat rahat her yere gitsin ucuza okusun diye gitmeyi istiyorum.
IT alanında farklı bir çalışma alanı yakalayabilme adına gitmeyi istiyorum.
Kısacası ne pahasına olursa olsun giderim diyen biri değilim. Buradaki pozisyonumu bırakıp pizza dağıtmaya yada uber şöförlüğe yapmaya gitmem.
Stop sign da insanlar duruyor diye burada gördüğüm geri kalma niyetim yok.
@asilcenk gibi hatta ondan daha büyük biri olarak düzen değiştirmek zor, her şey bizden sonrakilere iyi bir fırsat sunabilmek için. -
@asilcenk 'e tamamen katılıyorum. Gidişim kesinlikle maddi sebepli değil. Ülkenin genel gidişatı temel sebep. Bilinen konular.
-
Yobazlardan kaçış
-
Benim gitme amacım da @asilcenk'e benzer.
Amacım maddi değil çünkü buradaki kazancımı orada eşim lisans alamazsa yakalamam baya zaman alacak.
Şuan saat sabah 5'te kalkıyor ve 5:30 da otobüse biniyorum, Eve geldiğimde saat akşam 8:30
Yani 24 saatin 15 saatini iş için harcıyorum ve bunu daha ne kadar sürdüreceğimin garantisi yok.
Planım en azından 40 yaşına kadar amerikadan mülk sahibi olup, çalışma saatlerini iyileştirip iyi para kazanıp ilerde türkiyeye abd pasaportuyla dönmek.
Burada 15 saatimin gittiği kesin ama amerikada 10-12 saatin üstüne çıkacağını sanmıyorum.
-
Arkadaşlar her ne kadar ülkemiz yüzünü batıya çevirmiş olsa da Ortadoğu ülkesiyiz. Cumhuriyetimiz temiz duygularla kuruldu. En büyük savaş cehalete karşı verildi. Bizim derdimiz zengin ülke olamamak değil. Zengin olsak da Suudi Arabistan, İran gibi oluruz. Ülkemizin ilk yıllarında mücadele ettiği herşey artarak dikildi karşımıza. Konuşmaktan bile korkuyoruz. Can güvenliğimiz yok. Sokaklar saygısız bencil insanlarla dolu. Sırf onlar gibi düşünmediğiniz için linç edilebilirsiniz. Ben devlet memuruyum insanlar sırf mescitte görünmek için namaz kılmış gibi yapıyor. Cumaya gitmezseniz düşman gözüyle bakıyorlar. Ben artık yoruldum insanlardan. Aynı şeyleri çocuğumun yaşamasını istemiyorum. Özgür bir ortamda büyümesini istiyorum. Bu ülke asla değişmeyecek.
-
@caglaror katılıyorum
-
@schadow Basliktaki soruyu biraz daha netlestirin isterseniz
Green Card Loto Talihlilerinin mi gidis nedenlerinden bahsediyorsunuz? Yoksa oraya goc etmeye calisan kisilerin mi?
sayin asilcenk'in bahsettigi benzer konuyu da post etmis olayim:
https://yesilkartforum.com/forum/topic/147/2018-dv-talihlileri-nelerden-vazgeçip-neler-i̇çin-gidiyoruz -
This post is deleted! -
@crazycells o başlığı unutmuşum ama bu genel olsun ozaman
-
Neden gitmek istiyorum.?
Dünyalar tatlısı bir kızım sevdiğim bir eşim tıngır mıngır giden bir hayatım var. Maddi durumumuz ortalama sayılabilecek bir durumdayız çok şükür. Benim gitme isteği biraz kişisel.Küstüm arkadaşlar; herşeyden herkezden küstüm. Mücadele etmekten yoruldum. Tatil sonucu bile bu tükenmişlik sendromunu atlatamıyorum. Sisteme küstüm mesela yada bu sistemin bi mok olmadığını en yakın arkadaşıma anlatırken anlamamasına küstüm. İş arkadaşlarımın arkamdan konuşmasına gıybetine küstüm, herkesin birbirini ezdiği şu dünyada güçsüzün safın ve masumun ezilmesine küstüm. Ön yargılara içten pazarlıklara onlar gibi olamamaya küstüm. Giydiği markalı elbiseye göre sınıflandıran bakış açısından küstüm. En yakınındaki insanların bile yaptığı çalıştığı işe göre saygı gören, fiyakalı işe göre konumlanan insanlardan sıkıldım. Başarısız olmaktan sıkıldım. Hep biryerlerin kalbi kırılmasın diye mücadele etmekten aman yanlış anlamasın diye yırtınmaktan gocunmadım ama bu mücadeleyi diğer insanlardan görmeyince küstüm. Herkesin 2. yüzünü görmekten ama görmemezlikten gelmekten sıkıldım. birde abimden küstüm insanlara bazen kullanılmaması gereken kelimeleri hissettirilmemesi gereken şeyleri, kalbin kırılacağını bile bile hissettiren ve bunu çekinmeden hoyratça kullanan insanlara küstüm.Gitmek istediğim yerde bunlar belki yine karşıma çıkacak bilmiyorum ama benim buradan gitmek istediğim kesin. Bedenim bu ülkede bu insanların arasında ama aklım ve ruhum değil. Rabden dilerim. Zira ben çok yoruldum.
-
Sizi çok iyi anlıyorum @Takip .
Kendini beğenmişlik değil bu gidenlerdeki, ya da egoist değil giden insanlar.
Ama şunu çok net görebiliyorum bir ülkenin, topluluğun, toplumun asıl kaybı insan kaybıdır. Lamıcimi yok, toplumu/topluluğu/halkı bir kez inşa edersin sonra sistem bireyler için çalışır ve onları savunur. Ama bizzat bu bireylerin eliyle kültürü, ekonomisi, hayatı yine bireylerinkini zehir edecek şekilde yönlendirmek seçilenlerin muktedir olduğu bir konudur. Dünyayı ideolojiler yönetmiyor, hiç bir zamanda yönetemeyecek. Ama ülkeleri ideolojiler yönetiyor. Kendi halkını resil ediyor, vezir etmek varken. Ha en büyük suçlu kim ? Halk, "sen, ben, o , biz". Ülkede kültürümüzle ve alışkanlıklarımızla mutabık bir gelecek bekliyor bizi.
Dışarıdan mışarıdan değil bizzat içeriden batıyoruz.
Beyin göçü kocaman bir insan göçünün en dikkat çeken parçası sadece.
GC 2018 listesine bakın %70-%80 beyaz-mavi yakalı meslekler. Ve neredeyse hepimizin gitme nedeni aşağı yukarı aynı. Bunu yöneticiler bilmez mi? Yıllardır biliyor.
E bize de veda etmek düşüyor...
Son aylarımız, bir aksilik olmazsa... -
Diger forumda yazmistim, burada da aynisini yaziyorum;
(Kişisel fikirlerimdir)
Asgari ücret 1.400 TL'dir ve gelir seviyesi çok değişkendirKiralar değişkenlik göstersede en basit ve küçük ev için minimum 500 TL civarıdır
35 yaşını geçtikten sonra herhangi bir işe kabul edilmek çok zordur, çünkü genç çok alternatif vardır
Kendi işinizi kurmak tek başınıza oldukça zordur
Devlet işine girmeniz için KPSS ile milyonlarca kişiyi elemek zorundasınız
Türkiye'de de herzaman tek başınıza olacaksınız
Nüfus çok olduğu için her alanda gereğinden fazla yarışmalı ve gayret etmelisiniz
Medya Türk insanının zeka ve kültür seviyesini düşürmek için 24 saat çalışmaktadır
Dolandırıcılık ve sahtekarlık hat safadadır
Trafik terörünü her gün yaşarsınız
Benzin fiyatında dünyanın en pahalı ülkelerinden biridir
İşveren kanınızı emecektir ve hakkınızı vermeyecektir
Paranız ne kadar azsa, tüm işleriniz o kadar engelli ve yavaş olur (Veya tam tersi, paranız ne kadar çoksa her işiniz o kadar kolay ilerleyecektir)
Çoğu durumda siz haksızsınızdır, genellikle hakkınız yenir
İnsanlar genellikle kendi kanunlarını kendileri oluşturur ve devlet bunu önleyemez
Kadınsanız her an her mekanda tacize uğrayabilirsiniz
Cahil ve işsiz gençler topluluğu bir hayli fazladır
Eğitimini az olan imkanlar çerçevesinde tamamlayanlarda eğitimli ama işsizdir
İhtiyaçtan fazla Üniversite vardır bu nedenle eğitim hayatından başlayan ve iş hayatına atılana kadar oldukça zor ve yorucu engelleri aşmak zorundasınızdır
Oluşturulan bu yaşam ortamı nedeni ile her bir birey aşırı bencil bir varlığa dönüşmüştür
Ülke genelinde çok değişken bir yaşam ortamı vardır (Yani ülkede üst, orta ve alt gelirli oranları dengesizdir)
Ev ve araba gibi temel yaşam gereksinimlerine uygulanan vergiler astronomik safadadır ve bunlara sahip olmak için ömür boyu ödenecek kredi borçları altına girmek zorundasınız
Geliri ile sadece aylık olarak faturalarını ödeyebilen ve karnını doyurabilen bir aile mutlu olur
Ebeveynler çocuklarının uyanık ve hak yiyen davranışlarında onları överler. Bu nedenle sahtekarlık günlük hayatta normaldir
Kadınlar şiddete sık sık maruz kalır
Depresif ve ruhsal sorunlu günlük hayatta karşılaşacağınız bir çok insan bulunmaktadır
Genelde insanların tek hobisi siyasettir. İstisnalar hariç insanların hobileri yoktur, olsa bile yalnızdırlar
Bilime önem verilmez, teşvik yoktur
Hayalinizdeki mesleği değil, imkanlar elverdiğine sahip olmak zorundasınızdır
Üreticilik yoktur, tüketicilik hat safadadır
Devlet ve onun her bir birimi bozuktur (Corrupted)
Çoğu insanın sahip olduğu mantık "Az çalış, çok para al" şeklindedir
İş hayatında çalışma kalitesinden çok insan (üstlerle) ilişkileriniz önemlidir
Ülkeyi temsil eden, yöneten bireyler ülke halkını kandırmaktadır
Eğitim süresince beyniniz yıkanacaktır
İlişkileriniz veya konumunuz sayesinde oğlunuz mecburi askerlik görevinde şehit olmayacaktır. Fakirseniz Allah'a emanettir
İnsana pek değer verilmemektedir
Boğaz manzarasında simit yemek ve çay içmek bu ülkede yaşamın iyi olduğunu kanıtlayan bir unsur değildir. Sadece geçmiş hayallerde kalan güzel bir anıdır
Düşünce ve dile getirme özgürlüğünüz yoktur. Karşı fikirliler tarafından her zaman bastırılmak, susturulmak isteneceksinizdir
Çok daha fazla yazmak istiyorum ama yorucu olur.......
-
Ki yukaridaki yorumumu 2015 senesinde yazmisim. Simdiki durumu yazmaya kalksam, sanirim sayfalar yetmez. Durum cok ama cok daha kotu Turkiyede
-
@FreeWoRLD size katılıyorum ama en vahim ve 42 yaşımda farkettiğim bir maddeyi de ben eklemek isterim. Bence bir ülkede gelecekten umutlu olmak populasyonun geneline hakim eğilimlerle desteklenir, ve bunlardan beslenir. Yakın geçmişe ve günümüze baktığımda gözlemlerim bana populasyonun ağırlıklı kısmının bilinçli olarak (!) umutvar bir geleceği istemediğini, geçmişe büyük özlem duyduğunu, bilimsel metodolojiyi hayatın hiç bir alanında benimsemediğini gösteriyor. Çok büyük değişimler olmaz ise toplumun istediği olacak gibi de görünüyor. Yaşadığı topluma uyum sağlamayan bireylere çok fazla seçenek bırakmayan bu gelecek projeksiyonuna bakarak kendimi şanssız azınlık olarak görüp hareket etme zorunluluğu duyuyorum. Kabaca buna "gitmek" diyebiliriz. Dünya üzerindeki her bireyin doğup büyüdüğü topraklara duyduğu sevgi ve özlem bende de baki kalacak şekilde gideceğim.
Umarım halkım için en iyisi olur. -
Yazılanlara canı gönülden katılıyorum bir şey daha eklemek istiyorum.
Siyasi görüşü her ne olursa olsun halkın seçmiş olduğu kişilerin yüce mecliste seçilmiş olduklarını unutarak yumruk yumruğa girdikleri,birbirlerinin kişilik haklarına hakaret edip bizleri hiçe saydıkları için. -
This post is deleted! -
@DustyBlue bence suçu köylüde değil, o köylüyü cahil bırakan okumuş cahillerde aramak lazım. Köy enstütüleri kapanmadan önce emin olun herkes kültürel açıdan o kadar güzel yetiştiriliyordu ki. Sadece akademik eğitim değil, müzik, dans, tiyatro vb. eğitimler de veriliyordu. Ama bir ülkeyi güçsüzleştirmenin en kolay yolu eğitim ve kültürünü bozmaktır ve bize yapılan da bu. Anadolu köylüsü yada doğulu batıya göç etti diye o insanlara değil, o insanların göç etmelerine sebep olan yönetimlere kızmak lazım. Eğer yıl 2018 olacak iken denizlerin altından tüp geçitler yapılabiliyor iken hala Anadoluda yada Doğuda insanlar okula yol yok diye dağlardan bayırlardan 2 saatte gidiyor ise okumak isteyen insanın göç etmesi kaçınılmazdır. Aslında bizlerde aynı o insanlar gibi düşünüyoruz, yaşadığımız yeri kendimize uygun görmeyip daha gelişmiş, imkanları daha uygun olan bir ülke olan ABD'ye göçmek istiyoruz. Yani o batıya göç edenleden çokta farkımız yok.
Tabi birde dediğiniz gibi bu göçenlerin arasında kendini akıllı zanneden insanlıktan nasibini almamış hırbolar var ve bu hırbolar her haltı yediği, 3 kuruş para kazanınca kendini adam sandığı için ve medyada orada burada boy gösterdiği için kendi ülkemizde bile göçe karşı çıkıyoruz. Ama aslında kendini geliştiren diğer göç eden kesim sessizce hayatını yaşıyor ve kendini geliştirmek için yollar arıyor.
Eğitim konusunda size katılıyorum, ne devlet okulunda ne de özel kolejlerde(kızım 12 yaşında ve anasınıfından beri koleje gidiyor) doğru düzgün hiçbir eğitim yok. Kolejlerin büyük bir çoğunluğunun tek dertleri test sınavlarda başarı yakalayıp gelecek yıl daha iyi reklam yapabilmek. İsyan ettiğinizde de söylemleri çok basit ülkenin sistemi bu.
Yani olay Anadolulu, Doğulu yada Batılı olmak değil, olay güzel eğitilmiş, kültürel yönden zengin bir nesil yaratıp, kanunları eksiksiz, adam kayırmadan uygulayarak toplumu yüceltmek. Ama bunu biz maalesef ülkemizde göremeyeceğiz...
Not:Göçü bu kadar savunmuş buda mı göç etmiş diye merak eden olur ise 38 yaşındayım ve doğma büyüme İzmir/Karşıyakalıyım.






Benzer Başlıklar
84
Online
55.5k
Users
4.8k
Topics
484.1k
Posts
Powered by NodeBB | Copyright © 2023 Yesilkart Forum