• Register
    • Login
    • Search
    • Categories
    • Recent
      • Popular Topics
      • Best Posts
    • Popular Topics
    • Best Posts
    • Feed
    • Watched Topics
    • Bookmarks
      • Users
      • Groups
    • Users
    • Groups
    • Map
    • Calendar
    • Social Media
      • Facebook Group
      • YouTube Channel
      • Facebook Page
      • Twitter Page
      • Instagram Page
    • Search
    1. Home
    2. sir.altan
    Üyelik oluşturma ve foruma giriş konusunda sorun yaşayan üyelerimiz forum@yesilkartforum.com adresine email gönderebilirler!
    6 Şubat 2023 Depremzedelerine yardımda bulunmak isteyenler AHBAP Derneği'ne bağış yapabilirler.
    S
    • Profile
    • Following 0
    • Followers 7
    • Topics 8
    • Posts 769
    • Best 581
    • Controversial 5
    • Groups 1

    sir.altan

    @sir.altan

    ⭐⭐

    1737
    Reputation
    428
    Profile views
    769
    Posts
    7
    Followers
    0
    Following
    Joined Last Online

    sir.altan Unfollow Follow
    ⭐⭐

    Best posts made by sir.altan

    • Avustralya'da bir omur boyle gecti

      ...konuyu acip acmamak icin biraz tereddut ettim,forum kurallarina uymazsa yonetici arkadaslar silebilirler...yazacagim seyler sahifeler dolusu olabilir,nerden baslayip nereye geldim gibi..

      ....australyada eski bayramlarin bir tadi vardi,son bir kacyildir bayraminda tadi tuzu kalmadi,bilhassa virus dolayisiyla insanlar cok SIKI-FIKI olmak istemiyorlar.bayram hafta ici olunca bayramlasmak zor oluyor,bayramlasma kucaklasma hafta sonuna kaliyor,kendi cocuklarimdan bir 500 metre otede otururlar,kari koca calisiyorlar erken gidip gec geliyorlar,ancak cumartesi aksam uzeri bana geldiler yedik ictik bayramlastik,emekli ve calismiyan insanlar bir birlerine gidip gelebiliyorlar,yinede eski tutkunluk cok azaldi,,,

      ...aksam saat 20.00 yi gecmisti cocuklarimi ugurladim,malum mevsim sonbahar hava erkenden karariyor,bizde pijamalari giymek uzereydik kapinin zili calindi,kapida 3 kisi iki kadin islam usulu kapanmislar birde zayif ve yasli adam,kadin ve kizini zor tanidim adamin kizi ve torunuydular,,10 yila yakin yildir gormedigim kisilerdi,bazi sebeblerden baska bir sehire gitmislerdi,uzun zaman gorusmuyorduk, adam hastalanmis, bir kac aylik omur bicmis doktorlar,onlarda bir muddet icin sydneye gelmisler,adami taniyamadim,zayiflamis suzulmus zorla konusan zorla adim atan adam....bu adam benden 9 yas buyuktu,australyada ilk tanismis oldugum aile dostumdu,36 yil yedigimiz ekmek ictigimiz su ayri gitmemis gibiydi,2010 yilinda esi vefat etti,her zaman bacim dedigim bir hanimdi,cocuklar miras pesine dusunce aileleri dagildi...
      ..oturduk bir iki saat sohbet ettik,adam gercekten hasta kalbine pace maker koymuslar bogazinda kanser var,sarildim gozlerim yasardi,adami fazla yormadan biraz eskilere gittik,neler yapmistik neler yapmamistik,birbirimize baktik ve koskoca bir omuru yitirdigimiz anladik. ne derler bir yerde( hayat hikayelere ) gider.....iste iyisiyle kotusuyle,tatlisiyla acisiyla australyada bizim hayatimizda hikayelere gitmis...uzun bir hikaye 47 yili bulan bir gurbet hikayesi...

      ..hayatta kimseyi kandirmadim,internet uzerindede ben buyum suyum diye yazmadim,tahsilim orta iki terk,,,elimden geldigi kadar kendimi yetistirmeye calistim,hala da bir seyler ogrenmeye calisiyorum.yasim 75 oldu grampi old man....askerden sonra bir alman firmasinda ofis isi buldum,isimi iyi yapiyordum,dikkatli yapiyordum seflerim sevdiler,daha mesuliyetli kisma verdiler tabi maasimizda yukseldi,ne varki artan maas hic bir zaman artan zamlari karsilamiyordu,kimse istedigi hayati yasiyamiyordu,bu arada evlendik birde kizmiz oldu,turkiye kendi vatanimiz ama siyasicilik cok, dincilik cok,aile dostu secmek zor.....1967 yilinda avusturyadan abim australyaya goc etmisti...hikayesini soyle anlatir, austria gazetelerinde bir ilan cikmis, gunesli ve sicak bir ulkede yasamak istemezmisiniz gibi,,,hemen muracaat etmis ve gocmen olarak istegi kabul edilmis kisa zaman sonra ucakla australyaya gonderilmis....1972 nin sonlari veya 1973 yilinin baslarinda abime mektup yazip, imkanin varsa benim ve ailem icin istek yap dedim,kendiside orda yalniz oldugun icin istek yapti,bir muddet sonra ankara konsolosluguna cagirildik,mulakata girdik doktor muayenesine girdik.mulakatta seytanca bir soru sordular,australyada ne kadar kalmak istiyorsun veya kalacaksin diye,valla ne kadar musaade ederseniz o kadar kalirim dedim,sen memurluk yapiyorsun orda ne is yapacaksin, yine valla ne is olursa yaparim,burdaki isim hep makineler arasinda dolasmakla oluyor biraz makinelerden anlarim filan...mulakat bitince yakindaki bir saglik merkezine gonderildik, kan testi yapildi rontgen cekildi.konsolosluk doktoru muayene etti....hatunun kalbinde problem buldu,iyi degil gidin EGS cektirin dedi,cektirdik gercekten problem var zaten daha evvel huylaniyorduk,yine de doktordan allah razi olsun,esinin kalp problemi var diye bizi geri cevirmedi,,siz gidin zamani gelince biz sizi ariyacagiz dediler.
      .....ayni calistigim is yerinden bir arkadasda ayni gun mulakata cagirilmis,hatunu cok kapaliydi,onada orda ne kadar kalacaksin diye sormuslar, oda biraz para yapip donecegim demis ve red yemis.
      .devami gelecek...

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • Amerika anılarım...

      .....2009 yili evliligimizin 40 inci yil donumuydu,ne yapalim nereye gidelim derken,bir hava yolu sirketi hawaii icin biletlerinde indirim yapmisti,tamam iste oraya gidelim deyip bilet aldik ve bu sayede amerika ile ilk tanismamiz oldu.Australya pasaportumuz oldugu icin net uzerinden esta vize aldik,o zaman 9 dolarda vize parasi odedik,bir kac dakikada vizemiz net uzerinden onaylandi....ucuz biletle gittigimiz icin ucakta ancak su icebiliyoruz,10 saatlik yolculuktan sonra honolulu sehrine indik,,,time line diye bir sey vardir,iki kutup arasinda hayali bir cizgi yaratmislar,ucakla giderken bu cizgiyi gecince bir gun geriye gidiliyor,diyelimki pazar aksam uzeri ucak kalkti 10 saat uctuktan sonra yine pazar sahabi erken saatte hawaii de olduk,giderken kazaniyoruz donuste kaybediyoruz.
      ....ucaktan inerken aloha hawaiiye hos geldiniz diye selamlandik,ucakta bir karantina formu vermislerdi ne var ne yok isaretledik,yiyecek gida bakimindan,buskuvit kuru badem ve cikolata vardi, pasaport gorevlisine soyledim karta bir kirmizi daire cizdi, cikis kapisina yaklasirken baska bir gorevli karta bakti ve cikis kapisini gosterdi.aloha welcom to hawaii..

      ....o zamanlar hawaii japon kayniyordu,her tarafta japonca tabelalar,turizm sektorunde calisan herkes az cok japonca biliyordu,japonlarin bir numara seyahat yeriymis hawaii. waikiki bolgesinde guzel bir otelde kaldik o zamanlar 150 australya dolari geceligiydi,waikiki bolgesi zaten sehirin kalbi sayilir,her yer renkli ve turist kayniyor,bol bol gezdik bir kac tura katildik.sayili gunler cabuk geciveriyor,guzel ve tatli hatiralarla sydney e donduk,daha sonraki yillarda 5 defa daha gittik,amerikanin en sevdigim yeri hawaii oldu,cunku orda turist nimet oldugu icin turislere cok deger veriyorlar....bahsis vermeyide burda ogrendik,bazilari nerde benim tip diye soruyor,bahsis almak ve vermek geleneksel olmus.

      posted in Gündem ve Sohbet
      S
      sir.altan
    • Avustralya hakkinda bilgiler ve deneyimler

      **merhabalar,australya baslikli bir konu actim,her gun buraya bir seyler karalamak istiyorum,forum kurallarina uymazsa yoneticiler silebilirler.

      ....internetteki nickim uzun yillardir sir. altan.1974 yilinda biraderimin yapmis oldugu istek ile australyaya geldik,iste o zamandan bu zamana omrumuzu bu guzel ulkede gecirdik,meslek sahibi cocuklar yetistirdik,simdide emekliligin tadini cikarmaya calisiyoruz...hadi emeklilik dedik konua ordan basliyayim....emeklilik yasi 65 idi,simdi 66 veya 67 olabilir.emeklilik sistemi ingiltere ve bazi avrupa devletleriyle aynidir, 65 yasina gelen her kes resmen emekli olabiliyor,insanlari devlet emekli yapar,omru hayatinda hic calismamis insanda devletten emekli olur 65 yasina kadar calismis insanda emekli olur.
      ...emekli olunurken bir varlik testi yapilir,neyin var neyin yok,icinde yasadiginiz evi saymazlar bunun haricinde 280 bin dolara kadar varlik sahibi olabilirisiniz, bunlar ev esyalari mucevher,bankada para otomobil,sirket hisseleri gibi seyler olabilr bunlarin tutari 280 bini gectimi emekli maasinda kesintiye gidilir,cok gelir varsa emekli maasi odenmiyebilinir..
      ....emekli maasi kadin ve koca icin ayri ayri verilir,para her iki haftada bir bankaya yatirilir,ickici koca varsa kadin benim parami baska hesaba yatirin diyebilir.bu an emekli olmus evli ciftler icin kisi basi iki hafta da 700 aud odenir,emekli kartlariyla ilaclarda indirim yapilir,doktorlara hastanelere para odenmez,,uzman doktorlarin bazilari hastasindan muayene parasi alirlar,devlet odenen paranin bir miktarini hastaya geri oder.
      ......rahatsizligi ve ozuru olan genc yasdaki insanlarda malulen emekli edilirler,65 yasina gelincede resmen emekli yapilirlar.emekli olunca oturdugumuz ev kendimizinse emekli maasi ile rahat rahat gecinilir.**

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya'da bir omur boyle gecti

      ...bilgi sayarima dinle diye bir album yapip yuklemistim,bazen kulakligimi takar bir album secerek dinlemeye baslarim,simdide oyle yaptim,,hem muzik dinliyecegim hemde bir seyler karaliyacagim,okuyanlar insallah okurken SIKILMIYORLARDIR...2005 yilina kadar pek turkce ile ugrasmadim yabanci gazeteler okur yabanci muzik dinlerdim,ingilizce yazimda felaket,2003 veya 2004 yillarinda forumlara dadandim ve tekrar turkce yazip okumaya basladim, tabi yillardir turkce ve ingilizce birbirine karisti,gerek turkce gerek ingilizce olarak bazen yazdigim gelime dogrumu diye dusunuyorum,gerci bir cok kelimeler avrupa dillerinden turkcemize girmis...

      .....her gun bir seyler yazmaya calisiyorum ilgi duyup okuyanlara tesekkur ederim..
      .....turkiyede calistigim sirkette seflerin gorevlilerin cogu ya almanyada yetismis ya da almanyada tahsil yapmis insanlardi,bir abimiz vardi,australyaya gidecegimi biliyor, bak kardesim avrupalilar temiz giyinen insanlari takdir ederler,sende gittigin yerde takim elbiseni giy kravatini tak oyle gez dolas edi,eyvallah abi dedim.
      ....australyaya geldik, blacktown diye bir bolgede alis veris merkezi var,birader oraya goturdu,iste biraz shoplara filan bakiyoruz insan cok ,kadinlara bakiyorum kisacik sortlar,ustlerinde acik sacik kisa kolu t-shirtler filan erkeklere bakiyorum cogunda yine kisa pantolon short,kimin ayaginda tokyo tellik var,yani millet yari ciplak,gerci mevsim yaz, turkiyedeki abinin soyledikleri aklima geldi gulmeye basladim.gerci bir muddet kendim takim elbise giyip kiravat taktim....bir kac yil gecmisti,is yerinde elim hafifce kesildi doktora gittik bir kac gunluk istirahat verdi,raporu is yerine goturmem lazim, giydim takim elbisemi is yerine gittim,kucuk bir fabrika ofise girip raporu veriyorum mudur pozisyonundaki sef gordu, takim elbiseli kravatli gorunce hayrola altan cenazeyemi gidiyorsun diye sordu.

      .....ford araba montaj fabrikasinda calismaya basladim,auburn bolgesine yerlestik kucuk tek odali evde oturuyoruz,ev sahibine abi bana tv ve buz dolabi lazim dedim, carsida beyaz esya satan bir magazaya gittik,adaminda ingilizcesi yok gibi nasil anlattiya anlatti,imzaladik bir kagit aksam uzeri eve kucuk bir tv ve boyu bir metreyi gecmiyen bir buz dolabi getirdiler,bilmiyordum aldigim seylere faizde odemisim.

      .ev sahibimin eside calismiyor ev kadini,bir gun benim hatunu alip hadi sana is ariyalim diyor,kadin daha evvelden calismis,bir plastik fabrikasina gidiyorlar,hatunu ise almislar,hatunda calismaya basladi,iki gun sonra baktim hatun isi birakip eve gelmis,ne oldu diye sordum, fabrikada makinelerden biri bozulmus veya durmus,eh ustalardan biride hatunun eline supurgeyi verip hadi sende buralari supuruver demis,hehe heh he , hatunun agirina gitmis isi birakip eve donmus.
      ..bir kac gun sonra ev sahibi hanim benim hatunu alip homebush bolgesinde olan buskuvit fabrikasina goturmus,sansi yaver gitmis burdada ise almislar,o zamanlar zaten etrafta bir kac buyuk fabrika vardi kadinlar buskuvite erkekler bir kac degisik fabrikaya giderlerdi,hatun buskuvit fabrikasinda 3 yil filan calisti orasida bant isiydi,hizli isler.
      .....australyaya gidecegim diye turkiyede biraz ingilizce ogrenmeye calismistim kitaplari cok sacma bir sistemdi gelmis zaman misli gecmis zaman gelecek zaman gibi,her seyden cok kelime ogrenmeye calistim ,galiba turkiyeden kucuk ingilizce turkce bir sozluk almistim.ingilizcede kendi ogrendigim kadariyla diger bir sey demek icin another denir other denir.....ford fabrikasina girdik isciler multikulturel,yuguslavyadan gelenlerde coktu,o zamanlar hepsine yugoslav derdik,bir tanesi bir sey gosteriyor, adavan adavan diyo,oburune nadavan nadavan diyor, ya arkadas ben yugoslavca bilmiyorum ingilizce konus diyorum, ya ingilizce konusuyorum diyor. another kelimesine adavan deyip duruyor,cok garibime gitmisti,,, tren istasyonunda tren bekliyorum biri karsi perondaki genci taniyormus nasilsin iyimisin filan diyorlar,sonra si,yaa diye bagiriyor allah allah si yaaa bu da nesi yahu, eh bazen jeton gec dusuyor,,, megerse see you diyormus,australyaya gelinde buranin ingilizcesinin daha baska oldugunun farkina vardim gerci dogru durust ingilizcem yok..

      ....hatun ise girdi oda haftada 43 dolar filan haftalik aliyor, biradere bilet borcumuz var onu oduyoruz....o zamanlarda bu gunku gibi cocuk yuvalari yoktu,cocuklar 5 yasinda okula basliyorlar ,bizim kiz 2 yasini biraz gecti,calismayipda evde oturan teyzeler nineler varsa gidip rica ediyorduk ya bizim cocuga bak iste haftada 10-15 dolar verelim filan,oyle insanlar vardi ve evde cocuk bakiyorlardi.....bu gunku aklim olsa birakmam ama o zamanlar mecburduk,simdiyse her kosede bir kindergarten var,hukumetde ailelere yardim ediyor.
      .ev sahibime gelen giden dostlari sayesinde bizde turklerle tanisip arkadaslik kurmaya basladik,malum herkesi aile icine getiremezsiniz,ford fabrikasinda calisirken benim bileklerimde iyi agirmaya basladi,cunku sekiz saat hic durmadan anahtarla tornavida ile bir seyler yapiyoruz arabanin kaportasina bir seyler takiyoruz,dayanamaz hale gelince kisim bosunu cagirip ben isi birakiyorum dedim, henuz australyada 3 ayligim, oda gitti daha buyuk sefini cagirdi, buyuk sef australyali,adam anlatmaya basladi,anlatti ben dinliyorum ne derse yes diyorum,anlati anlatti ve adam cekti gitti,usulen bir hafta evvelden bildirmek lazimmis bende oyle yaptim,isden ayrilmama iki gun kalmisti, bosa benim yerime adam buldunmu ofise bildirdinmi diye sordum,iste yarim yamalak ingilizce,elimden geldigi kadar ogrenmeye calisiyorum,,,bizim turk arkadaslarin ilk isleri arabalarina teyp taktirip turkce muzik dinlemek olurdu,ben teyp filan taktirmadim hep australya radyolarini dinleyip kelime ogrenmeye calistim,kucuk cocuk komik kitaplari alip okumaya basladim.
      .....kisim sefi sen ne diyorsun gibi bir sey yapti,yakinda kibrisli bir genc calisiyordu onu cagirip tercumanlik yapmasini istedi,ben isi birakacagimi soylemistim dedim,adam yine gidip buyuk sefi cagirdi, sef asik suratla geldi,kibrisli arkadas tercumanlik yapiyor,ilk isi birakacagimi soyledigim zaman adam yanima gelip konusmustu.. sen iyi calisiyorsun senin maasina zam yapacagim gitme, isini baska kisima alacagim gitme demis bende hep yes yes demisim,mahcup olduk tabi anlamamisim ozur dilerim ama isimi birakacagim dedim, sef suratini asip gitti,icinden bir seyler soylemistir...

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya'da bir omur boyle gecti

      ..25 aralik hristiyan dunyasinin en buyuk dini bayramidir, christmas denir,aylarca evvel hazirliklar yapilir, bir cok evlerin duvarlari bahceleri isiklarla donaltilir,cesit cesit sekiller yapilir,yarisma bile yapilir,kendim 29 ocakta australyaya geldim hala bayramin etkileri vardi her taraf isil isil di,turkiyede elektrik kisintilari oluyordu,burda isil isil carsilari gorunce,elektrik durumu iyi olmali dedim.

      .....sydney hava alanindan ayrilip biraderin evine geldik, kendisi daha evvel sehir icinde bir kibrisli. vatandasin evinde oturuyordu adam oda oda evini kiraya vermis,birader uzaklarda 9.000 dolara ev bulmus uzak filan demeden almis, australyaya ilk gelen vatandaslarimiz turkiyenin ayni bolgelerindense iki aile birlesip bir ev kiralayip beraber yasiyorlardi,tabi bazilarinin suyu cikiyor,iki ailenin bir arada yasamasi zordur, ama biraz para yapalim diye insanlarimiz bir cok seylere katlaniyorlardi.

      ..hava alnindan eve geldik biraz dinlendik biraz uyuduk aksam uzeri biraderin bir kac aile dostu hos geldine geldiler tanistik,yil 1974 ne turk gazetesi var,ne turk radyosu var, ne de turk televiztonu var,turkiyeden gelenler canli haber kaynagi oluyor,tabi bizede turkiye hakkinde sorular soruyorlar,ne derler bir koy var uzakta gelmesekde gitmesekde o koy bizimdir..... cay kahve bira ictik ve sistik, evi dolasiyorum yatak odalari var banyo var mutfak var ama tuvalet yok, allah allah garibime gitti,kucuk yegenlerden birini yakalayip evlat tuvalet nerde dedim cocuk arka bahcede kucuk bir kulube gibi yeri gosterdi, hmmm tuvalet ordaymis diye yurudum kapiyi actim, anaaa icerde teneke cop bidonu gibi bir bidon var uzerine bir tuvalet kapagi konmus iste tuvalet, o zamanlar o bolgeye tuvalet kanallari gelmemis her kes ihtiyacini tenekeye yapiyormus haftada bir sefer kamyon gelip tenekeyi bosaltiyormus,neyse iki yila kalmadan kanallar acildi tuvaletler baglandi,...

      ....turkiyedeyken kucuk pilli bir radyom vardi gelirken onuda valize atmistim turkiyede radyom yatagin bas ucunda durur sabahleyin acip dinlerdim,zaten bir tane radyo istasyonu vardi,,,,yattik uyuduk sabahleyin kalktim, radyomu actim, eeeyyy radyodan baska sesler geliyor,baska bir dunyadan baska bir dunyaya gittigimiz o sabah gercek olarak anladim...bir iki gun dinlendik biraderin bir arkadasi geldi hadi gel is ariyalim dedi, islerin cogu flemington auburn silverwater bolgesinde, raki getirdigim sahisda auburn bolgesinde oturuyormus evine gidip hanimina rakiyi verdim kadin ingilizmis, adamda emlakcilik yapiyormus adami sonradan gordum,bir kac fabrika dolastik is bulamadik, o zamanlar kapi kapi dolasip is araniyordu,fabrika coktu,issiz olan azdi.

      ..bir hafta filan oturduk, oralarda yine kibrisli bir arkadas varmis ford fabrikasinda eleman alma islerine bakiyormus,birader ile misafirlige gittik,cay kahve filan isden bahsettik, adam ben evde is konusmam pazartesi fabrikaya gelin dedi, ford araba imal eden fabrika homebush denen bir bolgede, pazartesi gunu fabrikaya gittik o arkadasi gorduk, tamam elemana ihtiyacimiz var aliyoruz dediler, ertesi gun ise basladik is tulumu filan verdiler, 40 saatten fazla calisma maas haftalik brut 52 dolar,,araba fabrikasi montaj isi, araba boyahaneden cikinca bant uzerine yuruyor her kes bir yerde duruyor araba onune gelince takacagi seyleri takiyor sallanmak yok cunku bant durmadan gidiyor biri arabadan cikiyor diger eleman giriyor icine disina herkes bir sey takiyor,banada bir is verdiler, sabahleyin 15 dakika kahvalti cay molasi oglenleyim 30 dakika yemek molasi gerisinde tam gaz calismaya devam.. tv programlarinda araba fabrikalarini goruyorum simdi her seyi robotlar yapiyor,bir araba ancak 5-6 kisinin eli degiyor.
      ..60 kilonun altindayim zayifim,iki hafta sonra bileklerim agrimaya basladi, 5 yildir kalem kagitla ugrasmistik,burda fabrika isi yapiyoruz,gece saat 2-3 olur bileklerim agrimaya baslar uyanirim uyuyamam....
      .....biraderin evinde iki hafta kaldik, ev onlara yetmiyor,bir hafta sonu evden ayrildilar geldiklerinde size ev bulduk dediler, turklerin gettosu olan auburn bolgesinde eski bir tanisiklari varmis,adam evinin bir kismin bolmus bir oda tuvalet mutfak yapmis,icinde kiraci varmis cikiyormus,bizde girelim dedik gittik evi gorduk,ev sahibi ismail abi, ankara civarlarindanlar, ev kirasi 20 dolar,elektrik su ev sahibine ait,,,K-mart diye bir magaza vardi gittik bir iki battaniye carsaf filan aldik,
      ... o yillarda cok gocmen geldigi icin her tarafta ikinci el ev esyalari satan dukkanlar vardi, yine birine gittik bir yatagiyla karyola,bir gardorop bir yemek masasi aldik,mecburen ikinci el esya ile yasma basladik, dukkan sahibi australyali keci sakalli agzinda piposu iri yari bir adam,adam esyalari getirecek gittim kamyoneti var yukledi, gec arabaya otur dedi, sofer koltugunun yaninda koca bir kopek,kendi arabam yok mecburen kopegin yanina oturup kiralik eve kadar geldik..

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya'da bir omur boyle gecti

      ....5 yila yakin calismakta oldugum is yerinden hem sevinc hemde uzuntu icinde ayrildim,isim icabi fabrikanin her kosesini dolastigim icin her kesi tanirdim,hemen hemen 200 den fazla eleman ile vedalastim....kiralik ev bosaltip bir haftaligina yine baba ocagina donduk,pazar gunude australyaya gitmek icin ucaga binecektik, o zamanlar ataturk hava alaninin adi yesilkoydu...bir iki kisi hanimin ailesinden geldi,anam geldi carsiya inip bir minibuse bindik,eski pendik kadikoy minibusleri,sofere size 100 lira versem hava alanina gidermisin ve ayni zamanda bu insanlari geri getirirmisin dedim kabul etti,tabi bir hafta icinde es dost akrabalarla vedalastik.ilk zamanlar vedalasmak iyi geliyordu,sonraki turkiye tatillerimde hic vedalasmak istemedim,vedalasarak ayriliyoruz ve bir sonraki gelisimizde vedalastigimiz kisinin yasamini yitirdigini ogreniyoruz
      ..........hava alanina geldik ilk defa yurt disina cikiyoruz uzerimde korkunc heyecan var,aman bir aksilik cikmasin aman geriye donmiyelim diye...valizi verdik pasaporttan gectik,o zamanlar hava alani cok iptidai ve duzensizlik icindeydi.....ucak alandan uzakta bir yerde bekliyormus galiba yuruyerek gittik o seyyar merdivenlerden konulmus ucaga cikmadan saga sola bakindik,ilerde tel orguler var,baktim orgulerin arkasinda bizimkiler var son defa el salliyorlar,kendimizde duygulandik, duygulanmamak elde degilki her seyi arkada birakip bambaska bir ulkeye gidiyoruz. ve bir daha kismet olurda ne zaman geri doneriz,ne zaman ailemizle kucaklasiriz.

      .....pazar aksam uzereydi 27 ocak ucagimiz havalandi,vallahi kac yere indik kalktik hatirlamiyorum yani kadikoy pendik dolmuslari gibi indi kalkti,en azindan 6 tane diye hatirliyorum,hep ayni ucagami bindik degisik ucaklarami bindik onuda hatirlamiyorum,ayni ucak olmasi kuvvetle muhtemel,hindistan veya pakistanda tren vagonlari ustunde seyahat eden yolculari gormustum....
      .....ucakta turk olarak 2 bekar birde cocuklu bir bayanla tanistim, bayan balkan gocmenlerinden olacak turkcesi pek iyi degildi,australyaya daha evvelden gelmis,diger iki arkadasda ilk defa geliyorlar,bir tanesi izmirliydi,aslinda ailesi ile gelecekmis pasaport alirken yalnislik olmus hanimi ve cocugunu yazmamislar....in kalk in kalk iyi bir yolculuk yaptik, bir ulkenin hava alanindaydik salonda bekliyoruz ucak sirketinin kucuk ofisini gordum kapida bir gorevli var,adama aciz biz gibi midemi gosterdim,adam giti bir bufeden drink ve sandovicler getirdi,gerci ucaklarda yiyecek veriyorlar.

      ....pazar aksam uzeri veya ogleden sonra turkiyeyi vatani terk ettik, sali 29 ocak sali sabahi sydney hava alanina indik,birader almaya geldi,iki cikis kapisi var yalnis kapiya gitmisler ben baska kapidan ciktim ,biraderi buldum diger kapidan cikan yolculari gozluyorlar.hava alaninda ucaktan inince pek zorluk cekmedik,gumruk memuru galiba pasaporta yapistirilan pullari aldi,australyaya gidecegiz diye turkiyede biraz ingilizce ogrenmeye gayret etmistim,calistigim is yeri alman firmasiydi her seyin ismi almanca o yuzden cat pak almanca da ogrenmistim,hala aklimda bir kac kelime kalmistir.

      .welcome to australia. o zamanlar yeni gocmenlere new australian derlerdi,fazla irkcilik olmasin diye nazik lisan kullanilirdi.....biraderin kucuk bir hilman arabasi vardi,ingiliz arabasi,mount druitt diye bir semtte oturuyormus hava alaninda 30-35 km uzakta,bindik arabaya saga sola baka baka mt,druitt e gittik.
      ..devami var.

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya'da bir omur boyle gecti

      ....australya tum dunyadan gocmen alimina 1967 yilinda basladi,zaten 1970 lerde filan australyayi bilen taniyan yoktu,australyayi avusturya ile karistiriyorlardi,cehennemin dibindeki bir ulke,askerligimi yaptiktan sonra muracaat etmedigim icin de cok pismandim bizim mahalleden bir tanidigin oglu gitmisti,benden yasli biriydi,,gonderdigi mektuplarda pek iyiden bahsetmiyormus,kimileri ya orda cok zehirli yilanlar var timsahlar var, yerlileri adam yiyorlarmis filan,efsanemi efsane,australyaya gidecegimi anama babama soyleyince bilhassa anam cok uzulmustu,ah evladim sen el memleketlerde yapamazsin ziyan olursun diyor arasira agliyordu.australya konsolosluguna gittigimiz zaman bir iki brosur vermislerdi,baska hic bir bilgi yoktu,hep kulaktan duyma seyler dinliyorduk.
      ......Sansimiz varmis 1973 yilinin sonlarina dogru konsolosluktan mektup geldi istegimizi kabul etmisler ve bize bir senelik dusunme,tasinma goc etme zamani veriyorlar,bir yili kim bekler.en kisa zamanda pasaportumuzu cikardik, o zamanlar emniyet amirligi galiba istanbul sirkecideydi,hatunu ve cocuguda bir pasaporta sigdirdilar,kendi imkanlariyla is bulmus diye yazdilar,o zamanlar gocmen kelimesi kullanilmiyordu isci olarak gurbete gidiliyordu.....karli bir kis gununde trenle ankaraya gidip pasaportumu verdim,ilk pasaportumdur hatira olarak hala saklarim.zannedersem vize vurup posta ile bize gonderdiler,pasaportun arka sahifesine 3 tane pul yapistirmislardi,vize numarasi varmiydi yokmuydu bilemiyorum....
      ........ pasaportu cikardik devamli oturum vizesini aldik,geriye ucak bileti kaldi,nasil gidilir nerden gidilir bilemiyorumki,o zamanlar australyaya turkiyeden dogru durust ucak gitmiyordu,cepte bilet parasida yok,biraderin evinde telefon yok,eh mektupla bilet istedik gidince calisip odiyecektim, sag olsun kisa bir zaman sonra pan-amerikan ucagi ile gitmek icin biletlerimiz geldi acik bilet,taksimde pan-amerikan ofisine gidip gun ayirdik,27 ocak 1974,,,,,babamin evinde oturuyordum, kiz kardeslerimden biri kocasiyla kavga edip baba ocagina donunce bende kiraya cikmistim kiraya ciktim bir kac ay sonra australya vizesi cikti,,,kisa zamanda esyalari elden cikarttim gideriz diye fazla bir esya almamistik kimisini sattik kimisini hediye ettik,belki bir gun geri geliriz diye bazilarini emanet biraktik,baldiz hanima bir iki sey birakmistik yorgan veya battaniye olabilir kadin geri geliriz diye 40 yil saklamis.

      ...yolculuga 3 hafta kala is yerinde istifami verdim, baska bir imalat kisim sefi degerli abi vardi benim isi ona devrettiler bende 3 hafta icinde elimden geldigi kadar isi ogrettim,yaptigim is fabrikanin is takibiydi,nerde ne is yapiliyor ne zaman teslim edilmesi lazim,is normalmi gidiyor yoksa geridemi filan, 5-6 kisilik bir guruptuk,bir kisim isi hazirlar is imalathanelere gider geri takibi bana duser, gerci basimda bir alman birde turk sef var,ama is benim omuzlarimda donuyor.
      ....fabriklanin ticari sefi vardi sydneyde uzaktan kuzeni varmis,bir sise raki alsam gotururmusun diye sordu,memnuniyetle dedim, iki sise raki parasi verdi bir sisede kendine al dedi, galiba bir sise parasini geriye verdim.bilmedigim bir yere iki sise raki ile gitmek,zaten uzerimde bir manevi baski ve heyecan var...

      .....son maasimi aldim yatak odasi takimini sattim cebimde bir miktar para oldu,ee australyada turk parasi gecmiyor tabi,gercek olarak o gunlerde australya dolarinida kimse tanimiyordu, yine o gunlerde doviz burolari diye bir sey yoktu,dovizler ya merkez bankasindan yada baska resmi bankalardan aliniyor,merkez bankasina gittim bir kacyuz dolar amerikan dolari almak istiyorum dedim, bir bayan gorevli isci olarak gidiyorsaniz doviz alamazsiniz ve 100 tl den baska para da cikaramazsiniz dedi,ee napicaz dedim,herkes nasil yapiyorsa sende oyle yap dedi.,cattik belaya valla.....sehir icinde bir bankada osmanli bankasi olacak amca oglu kuzen muhasebeci olarak calisiyordu,birde ona ugrayip fikir alayim dedim, gittik cayini ictik,baska bir arkadasina sordu, turistik olarak 800 dolara kadar alabilirsiniz kimse bir sey diyemez dedi,,,hmm iyi haber,para ve pasaport yanimdaydi hemen 400 amerikan dolari aldim,pasaporta islediler,acayip gunlerdi o zamanlar bir simitcide 10 cent cikti diye cocugu mahkemeye vermislerdi.
      ..arkasi gelir...

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya'da bir omur boyle gecti

      .yazmaya devam edelim
      ..ilk yapilacak islerden biri banka hesabi acmak,benim geldigim yillarda devletin sigortasi yoktu,saglik hizmetleri bakimindan ozel sigortalardan birine uye olup aidat yatirmak lazimdi,genellikle bir is yerinde calisiyorsaniz maasinizdan kesilip yatiriliyor,bende ise baslayinca bir sigortaya uye oldum,australyaya geldigim yilda bir 20 lik paket sigara 1 dolar filandi,750 gramlik sise bira sigaradan ucuzdu,hafta sonu bir sise bira alir icerdim,australyalilar biracilardir,cok severler,evvelden her kosede bir pub birahane vardi,isden ciken birahaneye ugramadan evine girmezdi,kimilerinde bilardo masasi olur.
      ....geldigim yil australya dolari amerikan dolarindan ustundu,turkiyeden getirdigim amerikan dolarlarini cevirince kaybim oldu, galiba bu gunlerde amerkan dolarinin 70 centini alabiliyoruz..
      evlerin cogu bahcelidir cogunun arka bolumlerinde garaj vardir,son 15 - 20 yildir arka bahcelere granny flat yapma hastaligi basladi,cogu garajini degistirip tek goz odali granny flat yapiyor,kiraci koyuyor,amerikada dairelere condo diyorlar,burda flat veya unit deniyor,granny flat da goya yasli anne ve babalar icin,belediyeler 60 metre kareye kadar granny flat yapma musaadesi veriyor.

      ....ev sahibimin arka bahcesinde bir arabalik garaj var,bakiyorum ara sira turk ustalar geliyor bir seyler yapiyor,napiyorsun ismail abi dedim flat yapip kiraya verecegim dedi,eh hayirli olsun.australyaya geldigim yilda televizyonlar siyah beyazdi,turkiyede televizyonumuz olmamisti o yillarda tv luks sayiliyordu, yaz aylarinda deniz kenarina iner cay bahcelerinde bir bardak cay icip bedava tv izlerdik,australyada aldigim ilk tv siyah beyazdi bir yil sonra filan renkli tv geldi,eh herkes aliyor bizde mecburen renklisini aldik,televizyonun iki dugmesi var,biri ses ayari digeri kanal degistirma,tak tak cevir,mubarek televizyonu 20 yil kullandim 3 cocuk onla buyuduler o zamanlar 4 tane tv kanali vardi, bir tanesi abc 2nci kanal devlet kanali guzel tarafi hic reklam kesintisi olmazdi,,,,bir muddet sonra sbs diye bir kanal daha ilave oldu buda gocmen kanali oldu,italyan yunan filmleri gostermeye basladi,kisa bir zaman sonra birde sbs radyosu cikti,haftada iki gun bir saat de turklere yayin sansi verdiler,mubarek radyo kanali bir solcularin eline gecer ates sacarlar,degisir sagci muslumanlarin eline gecer onlarda degisik yayin yaparlar,yillardir hic bir sekilde tarafsiz yayin izleme sansimiz olmadi.

      ...yeni gelen gocmenler icin aksamlari okullarda bedava ingilizce dersleri veriyorlardi,ne hikmetse gitmedim gitseydim bir seyler ogrenirdim...inat ettim kendi kendime ogrenecegim dedim,her milletin aksani baskadir, kulaktan duyma ingilizce zor oluyor tabi,ingilizcem yoktu ama bir devlet dairesine isim dusse veya doktor avukat filan diyelim hic bir sekilde tercuman kullanmadim,dilimin dondugu kadar anlatmaya calistim kimi zaman onlar benim soyledigimi anlamadi,bende onlarin dediklerini anlamadim. ne yapalim her zaman kazanamayiz,ingilizce kolay bir lisan degildir,bilhassa yazma bakimindan zordur.....karyola basliginda radyo vardi yatagima uzandigim zaman radyoyu acardim birkanal talk back programi yapardi sakin sakin onu dinler arayanin ne istedigini spikerin ne soyledigini anlamaya calisirdim cok da faydasi oldu..

      ...ford fabrikasindan ayrildim arabam yok is aramam lazim arkadaslara filan soruyorum bir iki hafta issiz kaldim,birader gelmisti isden ciktim dedim,atla arabaya dedi, yakinlarda kendisinin daha evvel calismis oldugu bir fabrika varmis oraya gittik,mudurun adi joe,baba joe derlermis birader joe yi gordu kardesime is ariyorum dedi,sag olsun joe hemen yarin baslasin dedi, arkadan birader biraz kizararak bende is ariyorum dedi, iyi o zaman sende yarin basla dedi,birader baska bir isde calisiyormus bir hafta sonra basladi,,bazen dusundugum zaman o gunlerin altin gunler oldunu zannediyorm ya da sans mi bize yardim ediyordu, is aramaya gidiyoruz joe mudur sen ne is yaparsin meslegin filan varmi diye sormuyor.allah razi olsun,fabrinan adi email idi,ne zaman e-mail kelimesi gecse hep o fabrikayi hatirlarim,biraz daha dusuk haftalikla emailde ise basladim,hep yasli oziler var iyi insanlar onlarla konusunca ingilizcemde ilerlemeye basladi.

      ....eski yillarda sirketler paralari hazirlar hazir zarflarin icinde uzerinde isim yazili fabrikaya getirirler mudurde iscilere haftaliklarini dagitirdi,cok sonra banka sistemi geldi paralar bankaya yatmaya basladi.guvenlik sirketleri isci paralarini is yerlerine getirirken soyulurlardi...
      .....ev sahibim ismail abi garajin insaatini bitirdi ve cocuksuz bir turk ailesine kiraya verdi,gerek kira icin evi bolmek yahut bahceye granny flat yapmak icin belediyeden musaade almak lazimdir,plan yapilir belediyeye gonderilir,belediye planlari yakin komsulara gonderip itiraz lari olup olmadiklarini sorar....eh bir evde 3 aile yasiyor, o zamanlar turkler birbirlerine bagli ziyaret misafirlik cok oluyor,evin onu arabalarla doluyor, kimi insanlar vardir sakin sakin konusurlar,biz turklerin konusmalari ya din uzerine ya da siyaset uzerine olur,konusurken munakasalar olur.

      ...bir muddet sonra garajda oyuran aile cikti, bir kac gun sonra baktim 4 cocuklu bir aile geldi tek goz oda garaj.gelen aile konunun basinda bahsettigim yasli adam ferat abiydi.coluk cocuk turkiyeye gitmisler arsa alip ev yapmaya baslamislar sonra adamin midesinde problem olmus turkiyede midesini almislar,mecburen geri gelmisler kalacak yer yok,ismail abide gecici olarak bunlari garaja yerlestiriyor....aradan kisa bir zaman gecti bir gun kapida iki iyi giyimli adam belirdi hayrola filan belediyeden geliyorlarmis, eve gelen giden cok oldugu icin birde her halde cok gurultu oldugu icin komsulardan biri belediyeye sikayet etmis olmali,adamin biri burasi legal degil 4 hafta icinde burdan cikin dedi,oturdugum yer ve garaj musaadesiz yapilmis,garajdakilerede ayni seyi soylediler ev sahibine ceza verdilermi bilemiyorum.
      .....cok yakin baska bir sokakta yine ikiye bolunup iki daire yapilmis bir ev buldum buda ekten puften bir sey sahibi yunanli, evi tam ortadan uzunlamasina bolmus ,mubarek adam ortaya sanki kartondan duvar koymus yandaki oksurunce bizden duyuluyor.evin icinde yuruyunce yerler sallaniyor, ne yapalim ucuz diye tuttuk,zaten fazla esya yok tasindik.

      ..o gunlerde sutculer vardi, ekmekciler vardi, meyva suyu satanlar vardi, sutler cam sisede,sutcu kapiya ugrar sut almak istiyorsak haftada iki sise birak deriz,adam bos siseleri alir dolusunu birakir, hafta sonu sutle beraber bos kucuk bir zarf birakir sut alanda parayi zarfa koyup bos sisenin altina koyar,kimsede sut parasi calmazdi,guzel gunlerdi,,, bizim oralarda bir sutcu vardi at arabasiyla sut satiyordu elinde sepeti kapi kapi dolasir sut birakir, ati alistirmis bir islik calar at yurur gider bir islik calar at durur, oz amanlar boyle araba bollugu trafik yoktu,simdi her soak araba dolu.
      ..bazi belediyeler her 6 ayda bir cop gunu yaparlar istenmeyen copu ve esyayi kaldirima birakacaksin gunu gelince belediye toplayacak,ilk gittigim zaman rastgelmistim biraz yuruduk atilanlara bakiyorum hepsi bir servet,bir tane calar saat gormustum alip epey kullanmistim...arkasi gelir.

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya'da bir omur boyle gecti

      ..kendimin kucuklugumden beri et ve sut ile aram iyi degildir,yemek icinde hic et yemem,mangalda sert pismis et ve kofte olarak yerim,yumusak eti cignerken migdem bulaniyor,cocuklugumde kendi ineklerimiz vardi,kendi sutumuzu icerdik sut deki kaymak da bana bir tiksinti vermisti,sutu ancak kahve icinde icerim.
      ..
      .vel hasil australyaya geldik etin bol oldugu bir ulke et yemek lazim,hmmm ama kasaplarda hep domuz etide satiliyor her cesit et var ama,yabanci kasaba guven yok tabi, auburn bolgesinde bir kasap varmis,biraz carsinin disinda,ev sahibi oraya git dana de adam anlar dedi,kasap macar asilliymis turkler, dana ve inek etini ogretmisler,dana eti dana kiymasi,bir kac sefer gidip et aldik,

      ....daha sonra ogrendik homebush bolgesinde koca bir mezbahane var et kesim ve satim yeri,bazi sabahlari oraya gitmeye basladik halka acik bir yer ayagimiza plastik tellik basimiza plastik sapka takiyorduk,etler cengellerde asili tam koyunmu istersin yarim koyunmu istersin, tam inek veya danami istersin hepsi var,birde elle cevrilen kiyma makinesi aldik, arasira bu salaneye gidip etimizi aldik,daha sonra bu mezbaha kapandi o bolgeye olimpic tesisler yapildi...eehh henuz pastirma sucuk gibi seyleri tanimiyoruz,abdullah kasabi diye biri yabanci biriyle ortak olup kasap actilar,sonra ortagini savdi,turk kasapi oldu adam sucukda yamaya basladi,para kazanmaya baslayincada yoldan cikti,ikinci hatun almis sonra ickili araba kullaniren trafik kazasinda hayatini kaybetti.daha sonra bir kac turk kasabi ve marketi acildi.

      .....biz turkiyede calisirken seflerimize ve buyuklerimize karsi saygiliydik hele is yerlerinde mudurlere seflere saygi bambaskaydi efendim veya ahmet bey mehmet bey gibi konusurduk,ayni sekilde sokakda buyukerimize abi amca teyze kelimelerini kullanirdik bir nevi orf adet saygi...burda ikinci isimde calisiyorum,tezgahimin karsisinda kucuk bir odada seflerden biri calisiyor,ismi call gibi bir seydi, iscilerden biri geliyor hey call diye adama sesleniyor, adam cevap veriyor baskasi geliyor hey mate bakarmisin diyor... arasira f... li kelime kullaniyorlar,allah allah bu nasil kultur diyorum,ben adama bir sey soracagim efendim yerine sir diyorum, adam bana sir filan deme adimla cagir diyor,yasli adama ismiyle hitap etmeyi gururuma yediremiyorum,cok degisik bir kultur iste is yerindede veya sokakta olsun 18 yasindaki bir delikanli babasi yasindaki kisiye ismiyle hitap ediyor,alisilmis duzen kimsenin umurunda degil.bazen benim oglumda kayinpederine hey belesci der, turk degil..

      ...eh, meyva sebzede lazim,biraderin yaninda otururken ana yol ,uzerinde buyuk bir manav vardi,auburn bolgesinde pek manav yok,sydneyin icinde paddys diye bir market varmis,bir nevi pazar hem pazarlik esyalar satiliyor hemde meyva sebze,bir market arabasi alip bir kac sefer trenle oraya gittik,daha sonra araba alinca arabayla gittik,meyvayi box ile aliyoruz,patatesi sovani cuvalla aliyoruz.....bir muddet sonra yakinimiza flemington bolgesine buyuk buyuk toptanci meyva sebze binalari yapildi,cumartesi gunleri meyva sebze pazar gunleride pazarlik esyalar satilmaya basladi,ah flemington ah yaktin beni,sebebi ilerdeki yazilarda gelecek,,bu markette hem kilo ile aliniyor hemde boxlar ile yani karton kutular icinde,saat 13,00 de meyva marketi kapaniyor saat 11.00 den sonra gidince mallar ellerinden ciksin diye ucuzlatiyorlardi,hemde paarlik yapiyorduk.

      australyaya geldik ama sehirin icini bilmiyorum, o yillarda nufus az, araba sayisi az, birader bir iki sefer arabasiyla sehir icine goturdu,bazi yerler parasiz park, bazi yerlerde park makineleri var 20 cent atip saatlerce kaliniyordu,bazi yerlerde hala var zannediyorum en son saati iki dolardi,,,,sehir icinde bir cok buyuk binalarin altinda ozel araba parklari vardir,tabi simdi saati 10-15 dolardan asagi degildir,serbestce park yapilacak yer bulmak zordur.bir seferinde sehirin en yuksek binasinin tepesine cikip sehire baktik,simdi o bina en kucuk bina olarak kaldi... bir seferinde anzac gunuydu yine sehire gittik ve eski ve yeni askerlerin gecit torenlerini izledik o gunlerde birinci dunya savasindan kalma gaziler vardi,cok yasli olanlari ustu acik arabayla torene katilirlardi. o anzan gununde anzac gununun ne manaya geldigini anladik,geliboluyu filan hatirladik.

      .....bir gun auburn carsisinda dolasiyorum yasli bir aile dostu hanim fatma teyze de carsida dolasiyor,beni gordu ,kucuk bir nalburiye dukkaninin onundeyiz,altan dedi burdan maydonoz tohumu soracagim ismini bilmiyorum yardim edermisin dedi...bir yildir filan burdayiz,yahu kendimde maydonozun ismini bilmiyorum,utandim kadina yardimci olamadim,is yerlerinde filan cantamda devamli kucuk sozluk olur bakarim.. o gunden sonra yazamasakda ingilizce ogrenmeye daha cok calistim...

      evde bir film izliyorum,, adamin biri appreciate dedi,ama soylerken a harfini yutuyorlar bende pricate anladim,ne diyor bu adam diye sozlukde aramaya basladim boyle bir kelime yok gibi, ertesi gunu is yerinde birine sordum,a harfine bakacaksin dedi ondan sonra bulup manasini anladim.ingilizcede kelimenin basindaki bir cok harf soylenmez,,, wrong ,knives bunlara benzer kelimelerde bastaki harf yutulur.

      .....benim australyaya geldigim yillarca her kes ehli keyf idi, cumartesi gunu saat 13.00 olunca hayat dururdu, yani tum carsilar kapanir,acik yer olarak birahaneler olurdu,daha evvelden ickiyi sigarayi ekmegi almak lazimdi...1990 yilina dogru once cumartesi gunleri tam gun yaptilar, sonra pazar gunlerini ogleye kadar yapalim,ilgi gorurse tam gun acariz dediler yani super marketler alis veris merkezleri filan,kisa bir zaman sonra her sey tam gun oldu,alis veris merkezleri icin pazar gunu saat 16.00 ya kadar acikti,simdi saat 17.00 de kapaniyor, ama gida satan super marketler uzun saatler acik..
      ....evvelden cumartesi ogleden sonra her yer kapandigi icin persembe gunleri alis veris merkezlerini saat 21.00 e kadar acik tutuyorlardi, erkek berberler haric tabi..

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya'da bir omur boyle gecti

      ...asagi yukari australyada iki yilimiz doldu,bilet borcumuzu odedik, arabamizi aldik,hesabini bilen icin yasam fena degil,sigaramizi iciyoruz biramizi aliyoruz.sigaradan bahsetmek pek iyi bir sey degil.turkiyede az sigara kullanirdim australyada dudak tiryakisi oldum, gunde 20 lik sigara derken 35 e cikti,sigara bir dolardi, 30 yil sigara kullandiktan sonra 1998 yilinda biraktim o zaman bir paket sigara 7,00 dolar olmustu simdi 20 tanelik en ucuz sigara 30 dolarin uzerinde.sigara kullanmayi biraktim ama iki yil her saniye canim sigara istedi,inat ettim kendim kazandim cigerlerim temizlendi,simdi yakinlarimda biri sigara icse benim bogazim yanmaya basliyor,icerken anlamiyorduk.belki bir daire parasini sigaraya vermisimdir.

      .....ekten puften bir kiralik evde oturuyorum isim fena degil hatun calisiyor, 2300 dolar kadar paramiz birikti,her kes ev alma derdinde,bizim niye olmasin dedik, bahceli mustakil evler pahali,o zamanin parasina gore 30,000 uzeri pahali sayiliyor,alsak alsak daire alabiliriz,bir kac yerde yeni daireler baktim,odeme bakimindan karsiliyamayiz diye dusundum, is yerinde bir arap vardi ona bahsetmistim,benim kuzenim daireler yapti satiyor dedi, muhiti soyledi benim butceye gore biraz pahali, sen icinde 6 ay oturacaksin parayi ev sahibine odeyeceksin oda onu deposit yapip bankadan kredi alacak dedi, cabramatta diye bir bolge,bu gunku takma adi vietnamatta,, o bolgeye yakin hosteller vardi,vietnam toplumuda bu bolgeye yerlesmis hala onlarin gettosu,carsida dukkanlarin uzerinde ingilizce tabela bulmak zordur.

      ....auburn carsisinda dolasirken bir emlakcinin onunden gectim, benim butceme uygun bir daire gordum carsiya cok yakin 16.000 yahut 17,000 dolar,bir bahce icinde iki apartman var 15 lik 30 daire,butun kiracilari cikarmislar biraz bakim yapip satisa cikarmislar,tek bir daire kalmis bina 3 katli altta birde garaj kisimlari var 4 katlik merdiven cikiliyor,bu iki binanin efsanesi varmis, malum auburn bolgesinde turk cok, bu 3o daireyede turkler kiraci olarak gelmisler,gerisini siz dusunun yuksek sesli muzik, kiracilar arasinda kavgalar filan,sonunda hepsini cikartmislar,eski turkler oraya turk hostelleri derlermis.
      ...emlakciyla gittik son daireyi bulduk kucucuk bir daire 2 odasi var mutfak salon bir,kucuk bir deposit verip bankaya gidip kredi isteyecegim dedim,daireyi tuttuk,bir iki gun sona bankaya gittim ev kredisi istedim,15,000 lazim. 12,000 ev kredisi veririm 3.000 de personel loans 3 bini 3 yilda odiyecegiz,digeri uzun vade o zaman ev kredisi 9,75 di.allah razi olsun dedik krediyi aldik, kadin calisir ama kredi verirken kadinlari pek saymazlar hamile olur is kaybeder filan falan kredi erkegin aldigi maasa gore verilir.o zamanlar ev muamelesi 3 ay suruyordu, simdilerde 6 hafta,her seyi avukat yapar ev alan ve satan hic bir seyle ugrasmaz.
      ......kredi cikti muamele bitti,avukat isi bitirdi buyrun anahtari dediler,iste gurbette bizimde bir evimiz oldu,tabiki son kurusu odiyene kadar tapu bankada durur.her sey guzelde o kadar basamak merdivenleri cikmak kolay olmuyor tabi, pazara gideriz bir suru meyva sebze bir bir yukari tasi,kucuk daire pek masraf istemiyor biraz halisi eskiydi,bundan sonraki is en hizli sekilde borc odeyip borctan kurtulmak.

      ..yazi bittikden sonra aklima geldi,is yerinde calisiyorum ev alirken paraya ihtiyacim var,sefi yakaladim benim bir nyillik senelik izinim var 4 hafta,izine cikmadan bana parayi odiyebilimisiniz dedim,oyle yapamayiz ama degisik bir sey yapariz, cuma gunu isden cikarsin,pazartesi yeni isci olarak baslarsin dedi,zaten fabrikada cok hak yok,isime geldi, cuma isden cikytim istifa ettim, pazartesi yeni isci olarak basladim.

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan

    Latest posts made by sir.altan

    • RE: Avustralya hakkinda bilgiler ve deneyimler

      Sydney ranked second least affordable city in world and Melbourne ninth in housing affordability

      Sydney ranked second least affordable city in world and Melbourne ninth in housing affordability

      The NSW capital has been awarded the gong for a second year in a row in the the Demographia International Housing Affordability report.

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: 6 Şubat 2023 Gaziantep - Kahramanmaraş Depremi

      ..@programmer

      ......basiniz sag olsun canlarindan olan yakinlariniza ve diger vatandaslarimiza allah rahmet eylesin,boyle depremler yuzunden ulkemiz gercekten zor gunler geciriyor...mubarek ulkemizin tabani otobanlar gibi faY hatlariyla dolu.lanet seyin ne zaman ve hangi saatde gelecegi hic belli olmuyor, genellikle geceleri salladigi icin milletimiz uykuda yakalaniyor ve can kayiplari cok oluyor.......

      ...2000 yilindan itibaren sanki bu afetler dahada artmis gibi, tsunami geldi 300,000 can aldi, zelzeleler su baskinlari 2020de covid-19 geldi 5-6 milyon insan canindan oldu.....ulkemiz deprem bolgesi ama alinan tedbirler yetersiz kaliyor ya da gercek tedbirler alinmiyor,,australyadada sel baskini olur, yanginlar olur, magdur olanlar coktur, butceme gore yardim ederim,turkiyeye yardim ediyoruz arkadan bir suru soylenti isitiyoruz,az veya cok insan yaptigi yardim yerine ulastimi diye dusunuyor.
      .. depremden bir muddet sonra bir vatandasimizda muge anli programina katilmisti,zavalli adamin tum ailesi enkaz altinda kalmis ancak bir iki kisi kurtulmus ,adam tv programinda o kadar cok metanetini muhafaza ediyorduki nerdeyse onun yerine ben agliyacaktim,insallah bir daha boyle felaketler yasamayiz.
      .....

      posted in Gündem
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya hakkinda bilgiler ve deneyimler

      australyada yapilan istatiklere gore son 32 yilin en kotu enfilasyonunu yasiyormusuz,,emeklilere ve issizlere bakan kuruma centrelink deriz diger bir adida , service,gov dir,
      ..enfilasyon oldugu icin devletbabada 4,7 milyon australyaliya zam yapmaya karar vermis, bu 4,7 milyon icinde emekliler var, calismayanlar var, cocuklu dul anneler var.

      ....bekar olan sahislarin haftaliklarina 2 haftalik icin 37,50$ zam yapildi,senelik gelirleri 27,664 dolar oluyor, evli emekli ve diger hukumetten yardim alanlar icinde her iki hafta icin 56,40$ zam yapildigi yani ben ve hatunumun iki haftada alacagimiz para 1604 dolar oluyor yillikda 41,704 dolar ediyor,zamlar 20 marttan itibaren isleme gececek,bizim emekli maasimizda her iki haftada bir sali gunleri banka hesabimiza gelir 21 martta maasimizi zamli olarak alacagiz,

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: 6 Şubat 2023 Gaziantep - Kahramanmaraş Depremi

      .....deprem ani geliyor ve insanlar hazirliksiz yakalaniyorlar, binalar cokuyor insanmlar altinda kaliyor,bu anda butun bolgede bir panik yasaniyor,devlet baba ve kurtaricilar ulasana kadar bir kac gun geciyor,insanlar hikayelerini kendilerine gore anlatirlar,devlet babada her seyi kendine gore tezgahlayip basina yansitiyor,depremi yasiyanlar enkaz altinda kalanlar veya depremzade yakinlarinin hikayeleri ise bambaska oluyor.
      ..yabanci ulkeden kurtaricilar yardima geliyor,uyanik vatandaslarda bu adamlarin cihazlarini caliyorlar......ethic denen sey her gun toplumumuzda biraz daha azaliyor.

      posted in Gündem
      S
      sir.altan
    • RE: TOGG - Yerli otomobil

      .1,215 tl milyon ozi dolariyla $100,000 eder yuzbine burda arabanin kiralini alirim.

      posted in Gündem ve Sohbet
      S
      sir.altan
    • RE: Bankacılık Sistemi ve Banka Hesap Çeşitleri

      ....amerikada bankalarin batmasi iyi haber degil,bir soz vardir amerika hapsirirsa digerleri nezle olurmus.bizim burdada bankalar subelerini azaltiyorlar,buyuk belli merkezlerde sube tutuyorlar, musterilerine banka islemlerini on-line ve digital olarak yaptirmak istiyorlar...

      posted in Bankacılık
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya'da bir omur boyle gecti

      @waterman
      . maalesef yukarda bahsettiginiz gibi olmus, son olarak 2019 yilinda kucuk kayinbiraderin lojmaninda bir hafta kaldik, ben off season biraz erken gittigim icin her yer sakindi,sezonluk dukkanlar yeni yeni acilmaya basliyordu......belediyelerin bir yerde dogayi korumalari lazim, ama rant meselesi,, son gittigimde cok basi bos kopek gordum,yururken insan gayri ihtiyari korkuyor.

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya'da bir omur boyle gecti

      .....1986 turkiye tatilini bu sahifede bitirelim.
      .erdegin ocaklar koyunden bahsetmistim,o zamanlar az nufuslu bir yerdi,ev sahipleri yaz mevsiminde odalarini pansiyon olarakda kiraliyorlardi,,,bu koyun eskilerinin cogu bir birine akrabadirlar, istiklal harbinden sonra turkiyedeki rumlar yunanistana gonderilmisler ve selanikdende turkler turkiyeye getirilmisler iste bu ocaklar koyunun cogunluguda selanikden gelme bati trakya turkleridir, eskileri yunanca bilirler, tabi bu gunlerde yunanca bilen kimse kalmamistir,.her evin bir sebzeligi bahcesi vardir,birine domates lazimsa hemen gidip komsudan ister....

      ....ocaklar koyunde kucuk yegeni ninesine biraktik ve bizde bursa uzerinden istanbula donuyoruz, bursada indik biraz sagi solu dolasalim dedik,hava sicak hatun terlemeye basladi, elinde omuz cantasi var ver bana dedim aldim elime, bir lokantanin onunden geciyoruz iki garson kapida dikiliyor, bir digerine goz ucuyla beni isaret edip suna bi tukuruk atsana abi dedi,her halde elimdeki hatunun cantasina takildi, eh iste bir baskadir ulkemizin insanlari,karnimizda ac,hadi burda bir seyler yiyelim dedik girdik iceri 5 kisiyiz masada 5 sandalye var,yiyeceklerimizi soyledik,cantalar kucagimizda duruyor, garsonlarin gozu benim kizin uzerinde subyanci memleket,neyse garsonu yanima cagirip buraya bir iskemle cekermisin dedim,tabi abi deyip mutfaga gitti,biraz sonra elinde bir tas iskembe corbasiyla geldi,ya arkadasim cantalarimizi koymak icin sandalye istedim dedim adam iskembe anlamis....o zamanlarda otobus gari sehir icinde sayilirdi, birz dolastik ve otobuse binip evimize geldik.tabiki home sweet home australyada kendi vatanimizda misafiriz,

      ......ankaradaki ablamin bir kac cocuguda yaz tatili diye bize istanbula gelmisler, bir gun ortanca kayinbirader ballandira ballandira SILE yi anlatiyordu istanbulun karadeniz kiyisindaki kazasi......evdeki kiracimizin minubusu var,yahu hafta sonu beraber sileye gidelim dedim pazar gunleri calismiyormus,,,, tamam dedi, minubus sahibi esi, sofer ve hanimi benim diger kiz kardesim esi biz,haniminda bir kac yegeni geldi 22 kisi haydi sileye yuzmeye gidiyoruz,....

      ..Karadeniz tehlikelidir her yil bir suru insan denizde bogulur,hatunun yegenleri hepsi iyi yuzme biliyorlar benim istanbulda yetisen yegenlerimde iyi yuzuyorlar ankarali yegenlerim yuzme bilmiyorlar,anam babam ve yuzmeyenler bazilari agaclar altinda sohbet ediyorlar,kucuk eniste ile minubus soferi koca bir viski devirmisler,eee bir sey olursa arabayi ben goturebilirmisim....cocuklara cok fazla acilmayiniz diyorum, okyanus dibi cok degisikdir,,gidersin gidersin su omuzlardan asagidadir ama 10 metre ayni hizada saga gidince derinlik birden boyu asar,,,,, ankarali yegenlerden biri bagiriyor su boyunu gecmis kosuyorum onu kenara cekiyorum biraz geciyor diger yegen dayi diye bagiriyor,su boylarini geciyor,,gerci guzel bir gun gecirdik,ya ankarali yegenlerden birinin basina bir sey gelse ben napardim diye sonradan canim cok SIKILDI,,,,

      .....Hatunun bayan yegenleri marifetli kizlardilar iyi dans ederler halk oyunlari oynarlar iyi sarkilar soylerler, yolda eylenerek geliyoruz, kizlar sarkilar soylemeye basladilar,bir tanesi azeri sarkisi, aman ayrilik yaman ayrilik diye o zamanlar cok meshurmus,onlar soyluyor benim hatun aglamaya basliyor, neyse kizlara neseli bir seyler soyleyin dedik,,,,,istanbulda dogup buyudum ama sileyi filan gormemistim bu sayede orayida gormus olduk....

      .....anam ve babam buyuk adada buyumusler orda evlenmisler, eh bir gun anam buyuk adayi cok ozledim be oglum dedi... eyu hadi oyleyse yarin gidelim dedim,adalara dogru durust vapur seferi yok sabahleyin bir kac motor tekne gidiyor, yine toplandik bir iki hatunun yegeni benim yegenler filan 14 kisi olduk indik sahile tekne yolcu bekliyormus,birazda baska yolcular geldi alcak bir deniz motoru yuksek bir dalga gelse motoru suya gomer.,tabi daha evvelden yiyecegimiz icecegimizi aldik,,motorcuya aksam saat 5,00 de burda olcaz bizi almadan gitme dedim,,,

      ..adanin yukarlarinda dil burnu isimli bir plaj var yakinina gittik agaclarin altina yayildik, ben biraz yuzdum,plaj parali tabi ben kenardan yuzuyorum.kenarda yat koyu var bir iki saat sonra her taraf tekne doldu,,,,,, ogleyi gecmisti sicak gunlerdeyiz yerde sac teli gibi ince ince cam yapraklari var,birden otlar tutustu,yavas yavas yaniyor, havlu vardi hemen havluyu kapip yanan yerlere vurmaya basladim bir iki kisi daha ayni seyi yapti,yangin baslamadan sondurduk,o zamanlar cep telefonu filan yok, nasil haber gitmisse itfaiyeye haber gitmis bagira bagira itfaiye geldi, heybetli kabadayi bir itfaiyeci inidi saga sola bakindi,ondan sonra bir sey yokken itfaiyemi cagirilir diye cagirana ana avrat kufuru basti,devletin parasini koruyor adam.

      ...buyuk adada iyi bir gun gecirdik anam ve babamda nostalji oldular,anam oksuz kalinca buyuk adada yasiyan bir osmanli pasasi evlatlik almis ama nufusuna gecirmemis,gelin edene kadar bakmislar anamin yasadigi buyuk otelin onunden gecerken anam biraz huzunlendi.....
      ....iskeleye geldik motorcu ariyoruz, bir tekne bir kac yuz metre otede yolcu almis gidiyor,bizi getiren motorcu orda ama baska yere evine gidecekmis,ya 14 kisiyiz bizi burda birakma filan biraz cene yaptim,motor olmazsa vapurla ya bostanciya gidecegiz ya da kadikoye,neyse motorcu okay dedi bindik,sag salim bizi kartala getirdi.

      ......ankaradaki ablam gelin bir haftada bizde kalin dedi, kendiside istanbuldaydi kocasi istanbula yakin bir hastanede gorevli ayda bir ankaraya gidiyor, eyu dedik ankaraya tren bileti aldik gece 23,00 de filan pendikten kalkiyor,bir taksi tutup pendige gittik,tren geldi,bindik gece yolculugu galiba uyuduk,ama eski trenler salalana sallana gidiyorlar. biraz ankarayi dolastik anit kabire gittik,sehir icinde bir park vardi oraya gittik yegenlerde var,adamin biri dondurma satiyor seyyar satici, herkese bir kulah dondurma aldim yani bir dolarla 6-7 dondurma hmm baya ucuza geldi filan,15-20 dakika sonra yegenler istifra etmeye basladilar dondurma dokunmus,ucuz etin yahnisi gibi...
      ..yine trenle istanbula donduk bu defa sabain er saatinde trene bindik,dangur dungur, istanbula yaklasinca sarsintidan bizimde midemiz bulanmaya basladi,hatun istifra etti, bazilarini vapur tuta bizide tren tuttu.

      .....biraz anladik biraz anlamadik ve donus gunu geldi,,,,yine kiracimiza rica ettik, soferi bizi gotururmu diye, adam bir is yeri servisi yapiyormus,servisden sonra okay dedi, bizim ucak saatinede uygundu,veda saati yaklasti, hatunun ailesi yegenleri yengeleri filan ugurlamak icin eve geldiler, kapinin onunde 30-40 kisi var gelip gecende ne oluyor burda diyor,attik valizleri minubuse,sarildik vedalastik, bir yere gidenler cabuk geri donsunler diye arkalarindan bir kova su dokulurmus, anamda bir cabuk geri gelelim diye bir kova su almis arlamizdan doktu, ama bir kova suyun faydasi olmadi bir daha gelisimiz 10 yil sonra oldu.
      .....singapore hava yollari ile geri donduk, hava alanindan yine biraderim gerlip aldi, bu ara haberin olsun garajin soyulmus dedi, saglik olsun, kapi komsuma biraderin numarasini vermistim o aramis,,eve geldik, sonra garaja baktim soyulacak fazla bir sey yoktu ufak tefek el aletleri takimlar filan, eski garajlar fibro dur asbestos plakalar bir yumruk atinca kirilir, garaja girende arka koseden kucuk bir cocugun gecebilecegi kadar fibro duvari kirmis ve bazi takimlari calmis, tabi yapanda emanet ettigim komsumun 11 yasindaki oglu.

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: 6 Şubat 2023 Gaziantep - Kahramanmaraş Depremi

      .....deprem oluyor,binalar yikiliyor.binlerce insan canindan oluyor, ondan sonra muteahhitler tutuklaniyorlar,tutuklanma ve hapise atilma,yasanan acilari can kayiplarini ve kaybedilen mallari geri getirmiyor......bir insaatci site veya buyuk bir bina yapimina basliyacaksa her adimda insaat tecrubeli kisiler tarafindan kontrol edilmeli....bu gun bile belli sehirlerde belediye elemanlari veya tecrubeli mimarlar gorevlendirilip her 10 binadan birini incelemelidir, kentlesme diye program cikardilar eski hasarli binalar tesbit edilip muteahhtilere ekmek cikardilar.

      posted in Gündem
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya'da bir omur boyle gecti

      1986 tatiline devam...

      .....3 ayligina geldik, eskiye gore herseyler pahali bende elimdeki parayi idare etmeye calisiyorum..... ankarada yasiyan ablamin altinoluk denen yerde bir yazliklari varmis,enistem kolay kolay kimseye dairesini vermiyen adam,coculuk cocuk oraya gitigi zaman kizlarini en ucra kosede denize goturuyor, yani biraz eski kafa,,,,,neyse bir haftaligina daireyi istedik,bilemiyorum gonullumu yoksa gonulsuzmu anahtari verdiler,kagit uzerine kroki cizip,dairenin sokagini ve numarasini yazdik,burda in surdan yuru filan.....
      .....ortanca kayinbiraderinde 14, 15 yaslarinda kizi var onuda yanimiza alip altin oluk denen koye geldik,sokagi bulduk siteyi bulduk,kapida bir yasli hanim var ,bizi gorunce hangi daireye geldiniz diye sordu, doktorun dairesi dedim, aaahhh burda iki doktorun dairesi var,biri deli doktorunun dedi,hah iste bizde deli doktorunun dairesine geldik dedim , aaa oylemi su daire dedi, kizim biraz usutmustu galiba kadina bahsettim o sirada kapidan bir adam cikiyordu, kadin doktor bey bu kiz biraz usutmus dedi, adamda sunu al bunu yap diye gecerken bir seyler soyledi tabi bir kelimesini anlamadim...... eh actik kapiyi daireye girdik, elektrik calismiyor,napicaz napicaz,yakinda elektrik ofisi varmis gittim daireyi tarif ettim acaba biri bakabilirmi dedim,gorevli vatandas birini cagirip hadi arkadasin dairesine bir bakiver diye bir adami yonlendirdi sohbet ederek gittik saga sola bakti, sigorta gevsekmis,benim eniste biliyhormus ama bana soylemeyi unutmus,neyse adam sigortayi ayarladi, eski zaman sigortalari, himmm oldu iste sigortanin arasina bir ellilik SIKISMIS diyer benden rusvet istedi neyse adama bir 50 lira toka ettim, elektirgimiz acildi ve bizimde bir haftalik tailimiz basladi, koy ana yolun altindaydi ana yolun ustude bom bos agaclik ormanlik filan sahane manzara..

      ...guzel bir plaji var gelenlerle ahbab olduk cogu gurbetcilerin daireleri, bir tanesi alman hanimla evliymis,turkiyede tatil cok ucuza geliyor diyor,baskalariyla tanistik cocuklar yuzerken kimileriyle tavla oynadik,kumda oturuyorum baktim iki 10-13 yaslarinda iki cocuk var ingilizce konusuyorlar, bir tanesinin aksani tam australya aksani,sonra cocugu kenara cekip evlat sen ingilizceyi nerde ogrendin diye sordum, cocuk biz australyadan geldik amca, melbourne sehrinden geldik,babam temelli buraya dondu,ben melbournede dogdum, ama amca benj buralari hic sevmedim,babam hayvancilik yapiyor...bir sey diyemedim cocuga baska bir gunde babasiyla tanistim biraz sohbet ettik.....aksamlari cay bahcesine gidip cay ictik aycekirdegi yedik kimi cay bahcelerinde canli muzik vardi.......temiz bir yerdi kimse kimseye yan gozle bakmiyordu,,,,, bir iki sefer belediyenin kamyonu sokaklari dolasti,sivri sinekler icin dumanmi dagitiyordu gazmi fiskirtiyordu neyse bir koku yayiliyordu.

      ......fazla nakit para kalmadi ne olur ne olmaz diye seyahat ceki bozdurmak istedim koyde banka yok sehire gitmemiz lazim,balikesirmi edremitmi hangi sehir oldugunu hatirlamiyorum, neyse minibusle sehire gittik pazar varmis biraz pazari dolastik yasli bir amcanin onunda bir sepet var icinde belki 5 kilo armut var satmaya calisiyor kilosu 5o kurus filan, yaa diyorum hepsini satsa ne kazanacak,neyse bir bankaya girdim seyahat ceki bozdurmak istiyorum dedim, baktilar baktilar sorry bunun ornegi bizde yok bozamayiz dediler, baska bir bankaya gittim, dunyaca neshur seyahat cekleri biraz baktilar hirin gurun sanki adamlar ilk defa goruyorlar,yahu istanbulda bu cekleri kuyumcular bile bozuyorlar dedim, neyse ceki paraya cevirdiler.

      .....istanbuldayken bir kuyumcuya gitmistik,tesaduf kuyumcu cocukluk arkadasim cikti altin aliyoruz,beyendik fiatta anlastik nakit para yok, siz biraz bekleyin ben bankadan cek bozdurup geleyim dedim, arkadasim bankaya gitmene luzum yok ben seni taniyorum ceki burda kullanabilirisin dedi, yani cekle altin almistik.
      .......altinoluk koyune yakin baska bir plaj varmis, hadi degisiklik olsun diye oraya gidelim dedik,piknik sepetimizi alaip gittik,kizlar cocuklar deniz girdiler, hatunun yegeni kiz kucuk bir bikini giyiyor yuzdu sonra uzandi kumlara,karsiya iki serseri geldi yattilar elbisleriyle kuma , kizin karsisina kizi dikizlemeye basladilar, bir kac km otede medeniyet degisebiliyor......koyun karsisinda kaz daglari var cok guzel bir manzara. doga harikasi diyelim.

      ........coluk cocuk guzel bir tatil yaptik geri donuyoruz,,,,,,hatunun yegeni ya hala, eniste bir kac gunde annaanneme misafir olalim cok memnun olurlar, orasida cok guzel yer dedi,eyu madem ciktik yola tatili biraz daha uzatalim bakalim,,,,,,, geldik bandirmaya ordan erdek, erdektende 4-5 km uzaktaki ocaklar koyu, cok eskiden tas ocaklari varmis onun icin ismi ocaklar olarak kalmis,istanbul kaldirimlarina epeyi tas gondermis.....

      ....ocaklara geldik, ortanca yengenin babasinin evine misafir olduk esiyle beraber kadin bizi iyi karsiladi, ev ufak olmasina ragmen yatacak yer sagladilar,bir kac gun kaldik biraz eve yiyecekler aldim,denizde yuzduk istanbuldan bir iki yegen daha geldi, gurup kalabaliklasti,burasida sakin ve guzel bir yer,insanlari menediyete aliskin, kizim saatini kumda unutmus,bir vatandas bulup koyun muhtarina teslim ediyor,operlordan anons yapiyorlar, saat kaybeden varsa muhtarliga gelsin diye,gittik aldik saatimizi,kucuk ama sirin bir koy,hatunun ortanca ve kucuk yengesi ayni yerden, hala ve dayi kizlari diyelim......
      ......bir kac gun burda misafir olduk,istanbula donus zamani geldi,,, yegen kizin abiside gelmisti, eniste ben burda biraz daha kalacagim dedi eyvallah dedik, burdada cay bahceleri vardi, iste is olsun diye sarki yarismasi dans yarismasi yapiyorlardi, bizim kiz yegen birinde sonradan birincilik kazanmis,mukafat galiba ailece aksam yemegi.
      .. arkasi gelir.

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan