• Register
    • Login
    • Search
    • Categories
    • Recent
      • Popular Topics
      • Best Posts
    • Popular Topics
    • Best Posts
    • Feed
    • Watched Topics
    • Bookmarks
      • Users
      • Groups
    • Users
    • Groups
    • Map
    • Calendar
    • Social Media
      • Facebook Group
      • YouTube Channel
      • Facebook Page
      • Twitter Page
      • Instagram Page
    • Search
    1. Home
    2. sir.altan
    Üyelik oluşturma ve foruma giriş konusunda sorun yaşayan üyelerimiz forum@yesilkartforum.com adresine email gönderebilirler!
    6 Şubat 2023 Depremzedelerine yardımda bulunmak isteyenler AHBAP Derneği'ne bağış yapabilirler.
    Ankara ABD Konsolosluğu'nda mülakata girecek Green Card Çekiliş Talihlileri şu iletideki önemli uyarıyı incelemeliler!
    S
    • Profile
    • Following 0
    • Followers 11
    • Topics 8
    • Posts 851
    • Best 633
    • Controversial 5
    • Groups 1

    sir.altan

    @sir.altan

    ⭐⭐

    1810
    Reputation
    513
    Profile views
    851
    Posts
    11
    Followers
    0
    Following
    Joined Last Online

    sir.altan Unfollow Follow
    ⭐⭐

    Best posts made by sir.altan

    • Avustralya'da bir ömür böyle geçti...

      ...konuyu acip acmamak icin biraz tereddut ettim,forum kurallarina uymazsa yonetici arkadaslar silebilirler...yazacagim seyler sahifeler dolusu olabilir,nerden baslayip nereye geldim gibi..

      ....australyada eski bayramlarin bir tadi vardi,son bir kacyildir bayraminda tadi tuzu kalmadi,bilhassa virus dolayisiyla insanlar cok SIKI-FIKI olmak istemiyorlar.bayram hafta ici olunca bayramlasmak zor oluyor,bayramlasma kucaklasma hafta sonuna kaliyor,kendi cocuklarimdan bir 500 metre otede otururlar,kari koca calisiyorlar erken gidip gec geliyorlar,ancak cumartesi aksam uzeri bana geldiler yedik ictik bayramlastik,emekli ve calismiyan insanlar bir birlerine gidip gelebiliyorlar,yinede eski tutkunluk cok azaldi,,,

      ...aksam saat 20.00 yi gecmisti cocuklarimi ugurladim,malum mevsim sonbahar hava erkenden karariyor,bizde pijamalari giymek uzereydik kapinin zili calindi,kapida 3 kisi iki kadin islam usulu kapanmislar birde zayif ve yasli adam,kadin ve kizini zor tanidim adamin kizi ve torunuydular,,10 yila yakin yildir gormedigim kisilerdi,bazi sebeblerden baska bir sehire gitmislerdi,uzun zaman gorusmuyorduk, adam hastalanmis, bir kac aylik omur bicmis doktorlar,onlarda bir muddet icin sydneye gelmisler,adami taniyamadim,zayiflamis suzulmus zorla konusan zorla adim atan adam....bu adam benden 9 yas buyuktu,australyada ilk tanismis oldugum aile dostumdu,36 yil yedigimiz ekmek ictigimiz su ayri gitmemis gibiydi,2010 yilinda esi vefat etti,her zaman bacim dedigim bir hanimdi,cocuklar miras pesine dusunce aileleri dagildi...
      ..oturduk bir iki saat sohbet ettik,adam gercekten hasta kalbine pace maker koymuslar bogazinda kanser var,sarildim gozlerim yasardi,adami fazla yormadan biraz eskilere gittik,neler yapmistik neler yapmamistik,birbirimize baktik ve koskoca bir omuru yitirdigimiz anladik. ne derler bir yerde( hayat hikayelere ) gider.....iste iyisiyle kotusuyle,tatlisiyla acisiyla australyada bizim hayatimizda hikayelere gitmis...uzun bir hikaye 47 yili bulan bir gurbet hikayesi...

      ..hayatta kimseyi kandirmadim,internet uzerindede ben buyum suyum diye yazmadim,tahsilim orta iki terk,,,elimden geldigi kadar kendimi yetistirmeye calistim,hala da bir seyler ogrenmeye calisiyorum.yasim 75 oldu grampi old man....askerden sonra bir alman firmasinda ofis isi buldum,isimi iyi yapiyordum,dikkatli yapiyordum seflerim sevdiler,daha mesuliyetli kisma verdiler tabi maasimizda yukseldi,ne varki artan maas hic bir zaman artan zamlari karsilamiyordu,kimse istedigi hayati yasiyamiyordu,bu arada evlendik birde kizmiz oldu,turkiye kendi vatanimiz ama siyasicilik cok, dincilik cok,aile dostu secmek zor.....1967 yilinda avusturyadan abim australyaya goc etmisti...hikayesini soyle anlatir, austria gazetelerinde bir ilan cikmis, gunesli ve sicak bir ulkede yasamak istemezmisiniz gibi,,,hemen muracaat etmis ve gocmen olarak istegi kabul edilmis kisa zaman sonra ucakla australyaya gonderilmis....1972 nin sonlari veya 1973 yilinin baslarinda abime mektup yazip, imkanin varsa benim ve ailem icin istek yap dedim,kendiside orda yalniz oldugun icin istek yapti,bir muddet sonra ankara konsolosluguna cagirildik,mulakata girdik doktor muayenesine girdik.mulakatta seytanca bir soru sordular,australyada ne kadar kalmak istiyorsun veya kalacaksin diye,valla ne kadar musaade ederseniz o kadar kalirim dedim,sen memurluk yapiyorsun orda ne is yapacaksin, yine valla ne is olursa yaparim,burdaki isim hep makineler arasinda dolasmakla oluyor biraz makinelerden anlarim filan...mulakat bitince yakindaki bir saglik merkezine gonderildik, kan testi yapildi rontgen cekildi.konsolosluk doktoru muayene etti....hatunun kalbinde problem buldu,iyi degil gidin EGS cektirin dedi,cektirdik gercekten problem var zaten daha evvel huylaniyorduk,yine de doktordan allah razi olsun,esinin kalp problemi var diye bizi geri cevirmedi,,siz gidin zamani gelince biz sizi ariyacagiz dediler.
      .....ayni calistigim is yerinden bir arkadasda ayni gun mulakata cagirilmis,hatunu cok kapaliydi,onada orda ne kadar kalacaksin diye sormuslar, oda biraz para yapip donecegim demis ve red yemis.
      .devami gelecek...

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • Amerika anılarım...

      .....2009 yili evliligimizin 40 inci yil donumuydu,ne yapalim nereye gidelim derken,bir hava yolu sirketi hawaii icin biletlerinde indirim yapmisti,tamam iste oraya gidelim deyip bilet aldik ve bu sayede amerika ile ilk tanismamiz oldu.Australya pasaportumuz oldugu icin net uzerinden esta vize aldik,o zaman 9 dolarda vize parasi odedik,bir kac dakikada vizemiz net uzerinden onaylandi....ucuz biletle gittigimiz icin ucakta ancak su icebiliyoruz,10 saatlik yolculuktan sonra honolulu sehrine indik,,,time line diye bir sey vardir,iki kutup arasinda hayali bir cizgi yaratmislar,ucakla giderken bu cizgiyi gecince bir gun geriye gidiliyor,diyelimki pazar aksam uzeri ucak kalkti 10 saat uctuktan sonra yine pazar sahabi erken saatte hawaii de olduk,giderken kazaniyoruz donuste kaybediyoruz.
      ....ucaktan inerken aloha hawaiiye hos geldiniz diye selamlandik,ucakta bir karantina formu vermislerdi ne var ne yok isaretledik,yiyecek gida bakimindan,buskuvit kuru badem ve cikolata vardi, pasaport gorevlisine soyledim karta bir kirmizi daire cizdi, cikis kapisina yaklasirken baska bir gorevli karta bakti ve cikis kapisini gosterdi.aloha welcom to hawaii..

      ....o zamanlar hawaii japon kayniyordu,her tarafta japonca tabelalar,turizm sektorunde calisan herkes az cok japonca biliyordu,japonlarin bir numara seyahat yeriymis hawaii. waikiki bolgesinde guzel bir otelde kaldik o zamanlar 150 australya dolari geceligiydi,waikiki bolgesi zaten sehirin kalbi sayilir,her yer renkli ve turist kayniyor,bol bol gezdik bir kac tura katildik.sayili gunler cabuk geciveriyor,guzel ve tatli hatiralarla sydney e donduk,daha sonraki yillarda 5 defa daha gittik,amerikanin en sevdigim yeri hawaii oldu,cunku orda turist nimet oldugu icin turislere cok deger veriyorlar....bahsis vermeyide burda ogrendik,bazilari nerde benim tip diye soruyor,bahsis almak ve vermek geleneksel olmus.

      posted in Gündem ve Sohbet
      S
      sir.altan
    • Avustralya hakkinda bilgiler ve deneyimler

      **merhabalar,australya baslikli bir konu actim,her gun buraya bir seyler karalamak istiyorum,forum kurallarina uymazsa yoneticiler silebilirler.

      ....internetteki nickim uzun yillardir sir. altan.1974 yilinda biraderimin yapmis oldugu istek ile australyaya geldik,iste o zamandan bu zamana omrumuzu bu guzel ulkede gecirdik,meslek sahibi cocuklar yetistirdik,simdide emekliligin tadini cikarmaya calisiyoruz...hadi emeklilik dedik konua ordan basliyayim....emeklilik yasi 65 idi,simdi 66 veya 67 olabilir.emeklilik sistemi ingiltere ve bazi avrupa devletleriyle aynidir, 65 yasina gelen her kes resmen emekli olabiliyor,insanlari devlet emekli yapar,omru hayatinda hic calismamis insanda devletten emekli olur 65 yasina kadar calismis insanda emekli olur.
      ...emekli olunurken bir varlik testi yapilir,neyin var neyin yok,icinde yasadiginiz evi saymazlar bunun haricinde 280 bin dolara kadar varlik sahibi olabilirisiniz, bunlar ev esyalari mucevher,bankada para otomobil,sirket hisseleri gibi seyler olabilr bunlarin tutari 280 bini gectimi emekli maasinda kesintiye gidilir,cok gelir varsa emekli maasi odenmiyebilinir..
      ....emekli maasi kadin ve koca icin ayri ayri verilir,para her iki haftada bir bankaya yatirilir,ickici koca varsa kadin benim parami baska hesaba yatirin diyebilir.bu an emekli olmus evli ciftler icin kisi basi iki hafta da 700 aud odenir,emekli kartlariyla ilaclarda indirim yapilir,doktorlara hastanelere para odenmez,,uzman doktorlarin bazilari hastasindan muayene parasi alirlar,devlet odenen paranin bir miktarini hastaya geri oder.
      ......rahatsizligi ve ozuru olan genc yasdaki insanlarda malulen emekli edilirler,65 yasina gelincede resmen emekli yapilirlar.emekli olunca oturdugumuz ev kendimizinse emekli maasi ile rahat rahat gecinilir.**

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya'da bir ömür böyle geçti...

      ...bilgi sayarima dinle diye bir album yapip yuklemistim,bazen kulakligimi takar bir album secerek dinlemeye baslarim,simdide oyle yaptim,,hem muzik dinliyecegim hemde bir seyler karaliyacagim,okuyanlar insallah okurken SIKILMIYORLARDIR...2005 yilina kadar pek turkce ile ugrasmadim yabanci gazeteler okur yabanci muzik dinlerdim,ingilizce yazimda felaket,2003 veya 2004 yillarinda forumlara dadandim ve tekrar turkce yazip okumaya basladim, tabi yillardir turkce ve ingilizce birbirine karisti,gerek turkce gerek ingilizce olarak bazen yazdigim gelime dogrumu diye dusunuyorum,gerci bir cok kelimeler avrupa dillerinden turkcemize girmis...

      .....her gun bir seyler yazmaya calisiyorum ilgi duyup okuyanlara tesekkur ederim..
      .....turkiyede calistigim sirkette seflerin gorevlilerin cogu ya almanyada yetismis ya da almanyada tahsil yapmis insanlardi,bir abimiz vardi,australyaya gidecegimi biliyor, bak kardesim avrupalilar temiz giyinen insanlari takdir ederler,sende gittigin yerde takim elbiseni giy kravatini tak oyle gez dolas edi,eyvallah abi dedim.
      ....australyaya geldik, blacktown diye bir bolgede alis veris merkezi var,birader oraya goturdu,iste biraz shoplara filan bakiyoruz insan cok ,kadinlara bakiyorum kisacik sortlar,ustlerinde acik sacik kisa kolu t-shirtler filan erkeklere bakiyorum cogunda yine kisa pantolon short,kimin ayaginda tokyo tellik var,yani millet yari ciplak,gerci mevsim yaz, turkiyedeki abinin soyledikleri aklima geldi gulmeye basladim.gerci bir muddet kendim takim elbise giyip kiravat taktim....bir kac yil gecmisti,is yerinde elim hafifce kesildi doktora gittik bir kac gunluk istirahat verdi,raporu is yerine goturmem lazim, giydim takim elbisemi is yerine gittim,kucuk bir fabrika ofise girip raporu veriyorum mudur pozisyonundaki sef gordu, takim elbiseli kravatli gorunce hayrola altan cenazeyemi gidiyorsun diye sordu.

      .....ford araba montaj fabrikasinda calismaya basladim,auburn bolgesine yerlestik kucuk tek odali evde oturuyoruz,ev sahibine abi bana tv ve buz dolabi lazim dedim, carsida beyaz esya satan bir magazaya gittik,adaminda ingilizcesi yok gibi nasil anlattiya anlatti,imzaladik bir kagit aksam uzeri eve kucuk bir tv ve boyu bir metreyi gecmiyen bir buz dolabi getirdiler,bilmiyordum aldigim seylere faizde odemisim.

      .ev sahibimin eside calismiyor ev kadini,bir gun benim hatunu alip hadi sana is ariyalim diyor,kadin daha evvelden calismis,bir plastik fabrikasina gidiyorlar,hatunu ise almislar,hatunda calismaya basladi,iki gun sonra baktim hatun isi birakip eve gelmis,ne oldu diye sordum, fabrikada makinelerden biri bozulmus veya durmus,eh ustalardan biride hatunun eline supurgeyi verip hadi sende buralari supuruver demis,hehe heh he , hatunun agirina gitmis isi birakip eve donmus.
      ..bir kac gun sonra ev sahibi hanim benim hatunu alip homebush bolgesinde olan buskuvit fabrikasina goturmus,sansi yaver gitmis burdada ise almislar,o zamanlar zaten etrafta bir kac buyuk fabrika vardi kadinlar buskuvite erkekler bir kac degisik fabrikaya giderlerdi,hatun buskuvit fabrikasinda 3 yil filan calisti orasida bant isiydi,hizli isler.
      .....australyaya gidecegim diye turkiyede biraz ingilizce ogrenmeye calismistim kitaplari cok sacma bir sistemdi gelmis zaman misli gecmis zaman gelecek zaman gibi,her seyden cok kelime ogrenmeye calistim ,galiba turkiyeden kucuk ingilizce turkce bir sozluk almistim.ingilizcede kendi ogrendigim kadariyla diger bir sey demek icin another denir other denir.....ford fabrikasina girdik isciler multikulturel,yuguslavyadan gelenlerde coktu,o zamanlar hepsine yugoslav derdik,bir tanesi bir sey gosteriyor, adavan adavan diyo,oburune nadavan nadavan diyor, ya arkadas ben yugoslavca bilmiyorum ingilizce konus diyorum, ya ingilizce konusuyorum diyor. another kelimesine adavan deyip duruyor,cok garibime gitmisti,,, tren istasyonunda tren bekliyorum biri karsi perondaki genci taniyormus nasilsin iyimisin filan diyorlar,sonra si,yaa diye bagiriyor allah allah si yaaa bu da nesi yahu, eh bazen jeton gec dusuyor,,, megerse see you diyormus,australyaya gelinde buranin ingilizcesinin daha baska oldugunun farkina vardim gerci dogru durust ingilizcem yok..

      ....hatun ise girdi oda haftada 43 dolar filan haftalik aliyor, biradere bilet borcumuz var onu oduyoruz....o zamanlarda bu gunku gibi cocuk yuvalari yoktu,cocuklar 5 yasinda okula basliyorlar ,bizim kiz 2 yasini biraz gecti,calismayipda evde oturan teyzeler nineler varsa gidip rica ediyorduk ya bizim cocuga bak iste haftada 10-15 dolar verelim filan,oyle insanlar vardi ve evde cocuk bakiyorlardi.....bu gunku aklim olsa birakmam ama o zamanlar mecburduk,simdiyse her kosede bir kindergarten var,hukumetde ailelere yardim ediyor.
      .ev sahibime gelen giden dostlari sayesinde bizde turklerle tanisip arkadaslik kurmaya basladik,malum herkesi aile icine getiremezsiniz,ford fabrikasinda calisirken benim bileklerimde iyi agirmaya basladi,cunku sekiz saat hic durmadan anahtarla tornavida ile bir seyler yapiyoruz arabanin kaportasina bir seyler takiyoruz,dayanamaz hale gelince kisim bosunu cagirip ben isi birakiyorum dedim, henuz australyada 3 ayligim, oda gitti daha buyuk sefini cagirdi, buyuk sef australyali,adam anlatmaya basladi,anlatti ben dinliyorum ne derse yes diyorum,anlati anlatti ve adam cekti gitti,usulen bir hafta evvelden bildirmek lazimmis bende oyle yaptim,isden ayrilmama iki gun kalmisti, bosa benim yerime adam buldunmu ofise bildirdinmi diye sordum,iste yarim yamalak ingilizce,elimden geldigi kadar ogrenmeye calisiyorum,,,bizim turk arkadaslarin ilk isleri arabalarina teyp taktirip turkce muzik dinlemek olurdu,ben teyp filan taktirmadim hep australya radyolarini dinleyip kelime ogrenmeye calistim,kucuk cocuk komik kitaplari alip okumaya basladim.
      .....kisim sefi sen ne diyorsun gibi bir sey yapti,yakinda kibrisli bir genc calisiyordu onu cagirip tercumanlik yapmasini istedi,ben isi birakacagimi soylemistim dedim,adam yine gidip buyuk sefi cagirdi, sef asik suratla geldi,kibrisli arkadas tercumanlik yapiyor,ilk isi birakacagimi soyledigim zaman adam yanima gelip konusmustu.. sen iyi calisiyorsun senin maasina zam yapacagim gitme, isini baska kisima alacagim gitme demis bende hep yes yes demisim,mahcup olduk tabi anlamamisim ozur dilerim ama isimi birakacagim dedim, sef suratini asip gitti,icinden bir seyler soylemistir...

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya'da bir ömür böyle geçti...

      ..25 aralik hristiyan dunyasinin en buyuk dini bayramidir, christmas denir,aylarca evvel hazirliklar yapilir, bir cok evlerin duvarlari bahceleri isiklarla donaltilir,cesit cesit sekiller yapilir,yarisma bile yapilir,kendim 29 ocakta australyaya geldim hala bayramin etkileri vardi her taraf isil isil di,turkiyede elektrik kisintilari oluyordu,burda isil isil carsilari gorunce,elektrik durumu iyi olmali dedim.

      .....sydney hava alanindan ayrilip biraderin evine geldik, kendisi daha evvel sehir icinde bir kibrisli. vatandasin evinde oturuyordu adam oda oda evini kiraya vermis,birader uzaklarda 9.000 dolara ev bulmus uzak filan demeden almis, australyaya ilk gelen vatandaslarimiz turkiyenin ayni bolgelerindense iki aile birlesip bir ev kiralayip beraber yasiyorlardi,tabi bazilarinin suyu cikiyor,iki ailenin bir arada yasamasi zordur, ama biraz para yapalim diye insanlarimiz bir cok seylere katlaniyorlardi.

      ..hava alnindan eve geldik biraz dinlendik biraz uyuduk aksam uzeri biraderin bir kac aile dostu hos geldine geldiler tanistik,yil 1974 ne turk gazetesi var,ne turk radyosu var, ne de turk televiztonu var,turkiyeden gelenler canli haber kaynagi oluyor,tabi bizede turkiye hakkinde sorular soruyorlar,ne derler bir koy var uzakta gelmesekde gitmesekde o koy bizimdir..... cay kahve bira ictik ve sistik, evi dolasiyorum yatak odalari var banyo var mutfak var ama tuvalet yok, allah allah garibime gitti,kucuk yegenlerden birini yakalayip evlat tuvalet nerde dedim cocuk arka bahcede kucuk bir kulube gibi yeri gosterdi, hmmm tuvalet ordaymis diye yurudum kapiyi actim, anaaa icerde teneke cop bidonu gibi bir bidon var uzerine bir tuvalet kapagi konmus iste tuvalet, o zamanlar o bolgeye tuvalet kanallari gelmemis her kes ihtiyacini tenekeye yapiyormus haftada bir sefer kamyon gelip tenekeyi bosaltiyormus,neyse iki yila kalmadan kanallar acildi tuvaletler baglandi,...

      ....turkiyedeyken kucuk pilli bir radyom vardi gelirken onuda valize atmistim turkiyede radyom yatagin bas ucunda durur sabahleyin acip dinlerdim,zaten bir tane radyo istasyonu vardi,,,,yattik uyuduk sabahleyin kalktim, radyomu actim, eeeyyy radyodan baska sesler geliyor,baska bir dunyadan baska bir dunyaya gittigimiz o sabah gercek olarak anladim...bir iki gun dinlendik biraderin bir arkadasi geldi hadi gel is ariyalim dedi, islerin cogu flemington auburn silverwater bolgesinde, raki getirdigim sahisda auburn bolgesinde oturuyormus evine gidip hanimina rakiyi verdim kadin ingilizmis, adamda emlakcilik yapiyormus adami sonradan gordum,bir kac fabrika dolastik is bulamadik, o zamanlar kapi kapi dolasip is araniyordu,fabrika coktu,issiz olan azdi.

      ..bir hafta filan oturduk, oralarda yine kibrisli bir arkadas varmis ford fabrikasinda eleman alma islerine bakiyormus,birader ile misafirlige gittik,cay kahve filan isden bahsettik, adam ben evde is konusmam pazartesi fabrikaya gelin dedi, ford araba imal eden fabrika homebush denen bir bolgede, pazartesi gunu fabrikaya gittik o arkadasi gorduk, tamam elemana ihtiyacimiz var aliyoruz dediler, ertesi gun ise basladik is tulumu filan verdiler, 40 saatten fazla calisma maas haftalik brut 52 dolar,,araba fabrikasi montaj isi, araba boyahaneden cikinca bant uzerine yuruyor her kes bir yerde duruyor araba onune gelince takacagi seyleri takiyor sallanmak yok cunku bant durmadan gidiyor biri arabadan cikiyor diger eleman giriyor icine disina herkes bir sey takiyor,banada bir is verdiler, sabahleyin 15 dakika kahvalti cay molasi oglenleyim 30 dakika yemek molasi gerisinde tam gaz calismaya devam.. tv programlarinda araba fabrikalarini goruyorum simdi her seyi robotlar yapiyor,bir araba ancak 5-6 kisinin eli degiyor.
      ..60 kilonun altindayim zayifim,iki hafta sonra bileklerim agrimaya basladi, 5 yildir kalem kagitla ugrasmistik,burda fabrika isi yapiyoruz,gece saat 2-3 olur bileklerim agrimaya baslar uyanirim uyuyamam....
      .....biraderin evinde iki hafta kaldik, ev onlara yetmiyor,bir hafta sonu evden ayrildilar geldiklerinde size ev bulduk dediler, turklerin gettosu olan auburn bolgesinde eski bir tanisiklari varmis,adam evinin bir kismin bolmus bir oda tuvalet mutfak yapmis,icinde kiraci varmis cikiyormus,bizde girelim dedik gittik evi gorduk,ev sahibi ismail abi, ankara civarlarindanlar, ev kirasi 20 dolar,elektrik su ev sahibine ait,,,K-mart diye bir magaza vardi gittik bir iki battaniye carsaf filan aldik,
      ... o yillarda cok gocmen geldigi icin her tarafta ikinci el ev esyalari satan dukkanlar vardi, yine birine gittik bir yatagiyla karyola,bir gardorop bir yemek masasi aldik,mecburen ikinci el esya ile yasma basladik, dukkan sahibi australyali keci sakalli agzinda piposu iri yari bir adam,adam esyalari getirecek gittim kamyoneti var yukledi, gec arabaya otur dedi, sofer koltugunun yaninda koca bir kopek,kendi arabam yok mecburen kopegin yanina oturup kiralik eve kadar geldik..

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya'da bir ömür böyle geçti...

      ....australya tum dunyadan gocmen alimina 1967 yilinda basladi,zaten 1970 lerde filan australyayi bilen taniyan yoktu,australyayi avusturya ile karistiriyorlardi,cehennemin dibindeki bir ulke,askerligimi yaptiktan sonra muracaat etmedigim icin de cok pismandim bizim mahalleden bir tanidigin oglu gitmisti,benden yasli biriydi,,gonderdigi mektuplarda pek iyiden bahsetmiyormus,kimileri ya orda cok zehirli yilanlar var timsahlar var, yerlileri adam yiyorlarmis filan,efsanemi efsane,australyaya gidecegimi anama babama soyleyince bilhassa anam cok uzulmustu,ah evladim sen el memleketlerde yapamazsin ziyan olursun diyor arasira agliyordu.australya konsolosluguna gittigimiz zaman bir iki brosur vermislerdi,baska hic bir bilgi yoktu,hep kulaktan duyma seyler dinliyorduk.
      ......Sansimiz varmis 1973 yilinin sonlarina dogru konsolosluktan mektup geldi istegimizi kabul etmisler ve bize bir senelik dusunme,tasinma goc etme zamani veriyorlar,bir yili kim bekler.en kisa zamanda pasaportumuzu cikardik, o zamanlar emniyet amirligi galiba istanbul sirkecideydi,hatunu ve cocuguda bir pasaporta sigdirdilar,kendi imkanlariyla is bulmus diye yazdilar,o zamanlar gocmen kelimesi kullanilmiyordu isci olarak gurbete gidiliyordu.....karli bir kis gununde trenle ankaraya gidip pasaportumu verdim,ilk pasaportumdur hatira olarak hala saklarim.zannedersem vize vurup posta ile bize gonderdiler,pasaportun arka sahifesine 3 tane pul yapistirmislardi,vize numarasi varmiydi yokmuydu bilemiyorum....
      ........ pasaportu cikardik devamli oturum vizesini aldik,geriye ucak bileti kaldi,nasil gidilir nerden gidilir bilemiyorumki,o zamanlar australyaya turkiyeden dogru durust ucak gitmiyordu,cepte bilet parasida yok,biraderin evinde telefon yok,eh mektupla bilet istedik gidince calisip odiyecektim, sag olsun kisa bir zaman sonra pan-amerikan ucagi ile gitmek icin biletlerimiz geldi acik bilet,taksimde pan-amerikan ofisine gidip gun ayirdik,27 ocak 1974,,,,,babamin evinde oturuyordum, kiz kardeslerimden biri kocasiyla kavga edip baba ocagina donunce bende kiraya cikmistim kiraya ciktim bir kac ay sonra australya vizesi cikti,,,kisa zamanda esyalari elden cikarttim gideriz diye fazla bir esya almamistik kimisini sattik kimisini hediye ettik,belki bir gun geri geliriz diye bazilarini emanet biraktik,baldiz hanima bir iki sey birakmistik yorgan veya battaniye olabilir kadin geri geliriz diye 40 yil saklamis.

      ...yolculuga 3 hafta kala is yerinde istifami verdim, baska bir imalat kisim sefi degerli abi vardi benim isi ona devrettiler bende 3 hafta icinde elimden geldigi kadar isi ogrettim,yaptigim is fabrikanin is takibiydi,nerde ne is yapiliyor ne zaman teslim edilmesi lazim,is normalmi gidiyor yoksa geridemi filan, 5-6 kisilik bir guruptuk,bir kisim isi hazirlar is imalathanelere gider geri takibi bana duser, gerci basimda bir alman birde turk sef var,ama is benim omuzlarimda donuyor.
      ....fabriklanin ticari sefi vardi sydneyde uzaktan kuzeni varmis,bir sise raki alsam gotururmusun diye sordu,memnuniyetle dedim, iki sise raki parasi verdi bir sisede kendine al dedi, galiba bir sise parasini geriye verdim.bilmedigim bir yere iki sise raki ile gitmek,zaten uzerimde bir manevi baski ve heyecan var...

      .....son maasimi aldim yatak odasi takimini sattim cebimde bir miktar para oldu,ee australyada turk parasi gecmiyor tabi,gercek olarak o gunlerde australya dolarinida kimse tanimiyordu, yine o gunlerde doviz burolari diye bir sey yoktu,dovizler ya merkez bankasindan yada baska resmi bankalardan aliniyor,merkez bankasina gittim bir kacyuz dolar amerikan dolari almak istiyorum dedim, bir bayan gorevli isci olarak gidiyorsaniz doviz alamazsiniz ve 100 tl den baska para da cikaramazsiniz dedi,ee napicaz dedim,herkes nasil yapiyorsa sende oyle yap dedi.,cattik belaya valla.....sehir icinde bir bankada osmanli bankasi olacak amca oglu kuzen muhasebeci olarak calisiyordu,birde ona ugrayip fikir alayim dedim, gittik cayini ictik,baska bir arkadasina sordu, turistik olarak 800 dolara kadar alabilirsiniz kimse bir sey diyemez dedi,,,hmm iyi haber,para ve pasaport yanimdaydi hemen 400 amerikan dolari aldim,pasaporta islediler,acayip gunlerdi o zamanlar bir simitcide 10 cent cikti diye cocugu mahkemeye vermislerdi.
      ..arkasi gelir...

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya'da bir ömür böyle geçti...

      ....5 yila yakin calismakta oldugum is yerinden hem sevinc hemde uzuntu icinde ayrildim,isim icabi fabrikanin her kosesini dolastigim icin her kesi tanirdim,hemen hemen 200 den fazla eleman ile vedalastim....kiralik ev bosaltip bir haftaligina yine baba ocagina donduk,pazar gunude australyaya gitmek icin ucaga binecektik, o zamanlar ataturk hava alaninin adi yesilkoydu...bir iki kisi hanimin ailesinden geldi,anam geldi carsiya inip bir minibuse bindik,eski pendik kadikoy minibusleri,sofere size 100 lira versem hava alanina gidermisin ve ayni zamanda bu insanlari geri getirirmisin dedim kabul etti,tabi bir hafta icinde es dost akrabalarla vedalastik.ilk zamanlar vedalasmak iyi geliyordu,sonraki turkiye tatillerimde hic vedalasmak istemedim,vedalasarak ayriliyoruz ve bir sonraki gelisimizde vedalastigimiz kisinin yasamini yitirdigini ogreniyoruz
      ..........hava alanina geldik ilk defa yurt disina cikiyoruz uzerimde korkunc heyecan var,aman bir aksilik cikmasin aman geriye donmiyelim diye...valizi verdik pasaporttan gectik,o zamanlar hava alani cok iptidai ve duzensizlik icindeydi.....ucak alandan uzakta bir yerde bekliyormus galiba yuruyerek gittik o seyyar merdivenlerden konulmus ucaga cikmadan saga sola bakindik,ilerde tel orguler var,baktim orgulerin arkasinda bizimkiler var son defa el salliyorlar,kendimizde duygulandik, duygulanmamak elde degilki her seyi arkada birakip bambaska bir ulkeye gidiyoruz. ve bir daha kismet olurda ne zaman geri doneriz,ne zaman ailemizle kucaklasiriz.

      .....pazar aksam uzereydi 27 ocak ucagimiz havalandi,vallahi kac yere indik kalktik hatirlamiyorum yani kadikoy pendik dolmuslari gibi indi kalkti,en azindan 6 tane diye hatirliyorum,hep ayni ucagami bindik degisik ucaklarami bindik onuda hatirlamiyorum,ayni ucak olmasi kuvvetle muhtemel,hindistan veya pakistanda tren vagonlari ustunde seyahat eden yolculari gormustum....
      .....ucakta turk olarak 2 bekar birde cocuklu bir bayanla tanistim, bayan balkan gocmenlerinden olacak turkcesi pek iyi degildi,australyaya daha evvelden gelmis,diger iki arkadasda ilk defa geliyorlar,bir tanesi izmirliydi,aslinda ailesi ile gelecekmis pasaport alirken yalnislik olmus hanimi ve cocugunu yazmamislar....in kalk in kalk iyi bir yolculuk yaptik, bir ulkenin hava alanindaydik salonda bekliyoruz ucak sirketinin kucuk ofisini gordum kapida bir gorevli var,adama aciz biz gibi midemi gosterdim,adam giti bir bufeden drink ve sandovicler getirdi,gerci ucaklarda yiyecek veriyorlar.

      ....pazar aksam uzeri veya ogleden sonra turkiyeyi vatani terk ettik, sali 29 ocak sali sabahi sydney hava alanina indik,birader almaya geldi,iki cikis kapisi var yalnis kapiya gitmisler ben baska kapidan ciktim ,biraderi buldum diger kapidan cikan yolculari gozluyorlar.hava alaninda ucaktan inince pek zorluk cekmedik,gumruk memuru galiba pasaporta yapistirilan pullari aldi,australyaya gidecegiz diye turkiyede biraz ingilizce ogrenmeye gayret etmistim,calistigim is yeri alman firmasiydi her seyin ismi almanca o yuzden cat pak almanca da ogrenmistim,hala aklimda bir kac kelime kalmistir.

      .welcome to australia. o zamanlar yeni gocmenlere new australian derlerdi,fazla irkcilik olmasin diye nazik lisan kullanilirdi.....biraderin kucuk bir hilman arabasi vardi,ingiliz arabasi,mount druitt diye bir semtte oturuyormus hava alaninda 30-35 km uzakta,bindik arabaya saga sola baka baka mt,druitt e gittik.
      ..devami var.

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya'da bir ömür böyle geçti...

      .yazmaya devam edelim
      ..ilk yapilacak islerden biri banka hesabi acmak,benim geldigim yillarda devletin sigortasi yoktu,saglik hizmetleri bakimindan ozel sigortalardan birine uye olup aidat yatirmak lazimdi,genellikle bir is yerinde calisiyorsaniz maasinizdan kesilip yatiriliyor,bende ise baslayinca bir sigortaya uye oldum,australyaya geldigim yilda bir 20 lik paket sigara 1 dolar filandi,750 gramlik sise bira sigaradan ucuzdu,hafta sonu bir sise bira alir icerdim,australyalilar biracilardir,cok severler,evvelden her kosede bir pub birahane vardi,isden ciken birahaneye ugramadan evine girmezdi,kimilerinde bilardo masasi olur.
      ....geldigim yil australya dolari amerikan dolarindan ustundu,turkiyeden getirdigim amerikan dolarlarini cevirince kaybim oldu, galiba bu gunlerde amerkan dolarinin 70 centini alabiliyoruz..
      evlerin cogu bahcelidir cogunun arka bolumlerinde garaj vardir,son 15 - 20 yildir arka bahcelere granny flat yapma hastaligi basladi,cogu garajini degistirip tek goz odali granny flat yapiyor,kiraci koyuyor,amerikada dairelere condo diyorlar,burda flat veya unit deniyor,granny flat da goya yasli anne ve babalar icin,belediyeler 60 metre kareye kadar granny flat yapma musaadesi veriyor.

      ....ev sahibimin arka bahcesinde bir arabalik garaj var,bakiyorum ara sira turk ustalar geliyor bir seyler yapiyor,napiyorsun ismail abi dedim flat yapip kiraya verecegim dedi,eh hayirli olsun.australyaya geldigim yilda televizyonlar siyah beyazdi,turkiyede televizyonumuz olmamisti o yillarda tv luks sayiliyordu, yaz aylarinda deniz kenarina iner cay bahcelerinde bir bardak cay icip bedava tv izlerdik,australyada aldigim ilk tv siyah beyazdi bir yil sonra filan renkli tv geldi,eh herkes aliyor bizde mecburen renklisini aldik,televizyonun iki dugmesi var,biri ses ayari digeri kanal degistirma,tak tak cevir,mubarek televizyonu 20 yil kullandim 3 cocuk onla buyuduler o zamanlar 4 tane tv kanali vardi, bir tanesi abc 2nci kanal devlet kanali guzel tarafi hic reklam kesintisi olmazdi,,,,bir muddet sonra sbs diye bir kanal daha ilave oldu buda gocmen kanali oldu,italyan yunan filmleri gostermeye basladi,kisa bir zaman sonra birde sbs radyosu cikti,haftada iki gun bir saat de turklere yayin sansi verdiler,mubarek radyo kanali bir solcularin eline gecer ates sacarlar,degisir sagci muslumanlarin eline gecer onlarda degisik yayin yaparlar,yillardir hic bir sekilde tarafsiz yayin izleme sansimiz olmadi.

      ...yeni gelen gocmenler icin aksamlari okullarda bedava ingilizce dersleri veriyorlardi,ne hikmetse gitmedim gitseydim bir seyler ogrenirdim...inat ettim kendi kendime ogrenecegim dedim,her milletin aksani baskadir, kulaktan duyma ingilizce zor oluyor tabi,ingilizcem yoktu ama bir devlet dairesine isim dusse veya doktor avukat filan diyelim hic bir sekilde tercuman kullanmadim,dilimin dondugu kadar anlatmaya calistim kimi zaman onlar benim soyledigimi anlamadi,bende onlarin dediklerini anlamadim. ne yapalim her zaman kazanamayiz,ingilizce kolay bir lisan degildir,bilhassa yazma bakimindan zordur.....karyola basliginda radyo vardi yatagima uzandigim zaman radyoyu acardim birkanal talk back programi yapardi sakin sakin onu dinler arayanin ne istedigini spikerin ne soyledigini anlamaya calisirdim cok da faydasi oldu..

      ...ford fabrikasindan ayrildim arabam yok is aramam lazim arkadaslara filan soruyorum bir iki hafta issiz kaldim,birader gelmisti isden ciktim dedim,atla arabaya dedi, yakinlarda kendisinin daha evvel calismis oldugu bir fabrika varmis oraya gittik,mudurun adi joe,baba joe derlermis birader joe yi gordu kardesime is ariyorum dedi,sag olsun joe hemen yarin baslasin dedi, arkadan birader biraz kizararak bende is ariyorum dedi, iyi o zaman sende yarin basla dedi,birader baska bir isde calisiyormus bir hafta sonra basladi,,bazen dusundugum zaman o gunlerin altin gunler oldunu zannediyorm ya da sans mi bize yardim ediyordu, is aramaya gidiyoruz joe mudur sen ne is yaparsin meslegin filan varmi diye sormuyor.allah razi olsun,fabrinan adi email idi,ne zaman e-mail kelimesi gecse hep o fabrikayi hatirlarim,biraz daha dusuk haftalikla emailde ise basladim,hep yasli oziler var iyi insanlar onlarla konusunca ingilizcemde ilerlemeye basladi.

      ....eski yillarda sirketler paralari hazirlar hazir zarflarin icinde uzerinde isim yazili fabrikaya getirirler mudurde iscilere haftaliklarini dagitirdi,cok sonra banka sistemi geldi paralar bankaya yatmaya basladi.guvenlik sirketleri isci paralarini is yerlerine getirirken soyulurlardi...
      .....ev sahibim ismail abi garajin insaatini bitirdi ve cocuksuz bir turk ailesine kiraya verdi,gerek kira icin evi bolmek yahut bahceye granny flat yapmak icin belediyeden musaade almak lazimdir,plan yapilir belediyeye gonderilir,belediye planlari yakin komsulara gonderip itiraz lari olup olmadiklarini sorar....eh bir evde 3 aile yasiyor, o zamanlar turkler birbirlerine bagli ziyaret misafirlik cok oluyor,evin onu arabalarla doluyor, kimi insanlar vardir sakin sakin konusurlar,biz turklerin konusmalari ya din uzerine ya da siyaset uzerine olur,konusurken munakasalar olur.

      ...bir muddet sonra garajda oyuran aile cikti, bir kac gun sonra baktim 4 cocuklu bir aile geldi tek goz oda garaj.gelen aile konunun basinda bahsettigim yasli adam ferat abiydi.coluk cocuk turkiyeye gitmisler arsa alip ev yapmaya baslamislar sonra adamin midesinde problem olmus turkiyede midesini almislar,mecburen geri gelmisler kalacak yer yok,ismail abide gecici olarak bunlari garaja yerlestiriyor....aradan kisa bir zaman gecti bir gun kapida iki iyi giyimli adam belirdi hayrola filan belediyeden geliyorlarmis, eve gelen giden cok oldugu icin birde her halde cok gurultu oldugu icin komsulardan biri belediyeye sikayet etmis olmali,adamin biri burasi legal degil 4 hafta icinde burdan cikin dedi,oturdugum yer ve garaj musaadesiz yapilmis,garajdakilerede ayni seyi soylediler ev sahibine ceza verdilermi bilemiyorum.
      .....cok yakin baska bir sokakta yine ikiye bolunup iki daire yapilmis bir ev buldum buda ekten puften bir sey sahibi yunanli, evi tam ortadan uzunlamasina bolmus ,mubarek adam ortaya sanki kartondan duvar koymus yandaki oksurunce bizden duyuluyor.evin icinde yuruyunce yerler sallaniyor, ne yapalim ucuz diye tuttuk,zaten fazla esya yok tasindik.

      ..o gunlerde sutculer vardi, ekmekciler vardi, meyva suyu satanlar vardi, sutler cam sisede,sutcu kapiya ugrar sut almak istiyorsak haftada iki sise birak deriz,adam bos siseleri alir dolusunu birakir, hafta sonu sutle beraber bos kucuk bir zarf birakir sut alanda parayi zarfa koyup bos sisenin altina koyar,kimsede sut parasi calmazdi,guzel gunlerdi,,, bizim oralarda bir sutcu vardi at arabasiyla sut satiyordu elinde sepeti kapi kapi dolasir sut birakir, ati alistirmis bir islik calar at yurur gider bir islik calar at durur, oz amanlar boyle araba bollugu trafik yoktu,simdi her soak araba dolu.
      ..bazi belediyeler her 6 ayda bir cop gunu yaparlar istenmeyen copu ve esyayi kaldirima birakacaksin gunu gelince belediye toplayacak,ilk gittigim zaman rastgelmistim biraz yuruduk atilanlara bakiyorum hepsi bir servet,bir tane calar saat gormustum alip epey kullanmistim...arkasi gelir.

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya'da bir ömür böyle geçti...

      ..kendimin kucuklugumden beri et ve sut ile aram iyi degildir,yemek icinde hic et yemem,mangalda sert pismis et ve kofte olarak yerim,yumusak eti cignerken migdem bulaniyor,cocuklugumde kendi ineklerimiz vardi,kendi sutumuzu icerdik sut deki kaymak da bana bir tiksinti vermisti,sutu ancak kahve icinde icerim.
      ..
      .vel hasil australyaya geldik etin bol oldugu bir ulke et yemek lazim,hmmm ama kasaplarda hep domuz etide satiliyor her cesit et var ama,yabanci kasaba guven yok tabi, auburn bolgesinde bir kasap varmis,biraz carsinin disinda,ev sahibi oraya git dana de adam anlar dedi,kasap macar asilliymis turkler, dana ve inek etini ogretmisler,dana eti dana kiymasi,bir kac sefer gidip et aldik,

      ....daha sonra ogrendik homebush bolgesinde koca bir mezbahane var et kesim ve satim yeri,bazi sabahlari oraya gitmeye basladik halka acik bir yer ayagimiza plastik tellik basimiza plastik sapka takiyorduk,etler cengellerde asili tam koyunmu istersin yarim koyunmu istersin, tam inek veya danami istersin hepsi var,birde elle cevrilen kiyma makinesi aldik, arasira bu salaneye gidip etimizi aldik,daha sonra bu mezbaha kapandi o bolgeye olimpic tesisler yapildi...eehh henuz pastirma sucuk gibi seyleri tanimiyoruz,abdullah kasabi diye biri yabanci biriyle ortak olup kasap actilar,sonra ortagini savdi,turk kasapi oldu adam sucukda yamaya basladi,para kazanmaya baslayincada yoldan cikti,ikinci hatun almis sonra ickili araba kullaniren trafik kazasinda hayatini kaybetti.daha sonra bir kac turk kasabi ve marketi acildi.

      .....biz turkiyede calisirken seflerimize ve buyuklerimize karsi saygiliydik hele is yerlerinde mudurlere seflere saygi bambaskaydi efendim veya ahmet bey mehmet bey gibi konusurduk,ayni sekilde sokakda buyukerimize abi amca teyze kelimelerini kullanirdik bir nevi orf adet saygi...burda ikinci isimde calisiyorum,tezgahimin karsisinda kucuk bir odada seflerden biri calisiyor,ismi call gibi bir seydi, iscilerden biri geliyor hey call diye adama sesleniyor, adam cevap veriyor baskasi geliyor hey mate bakarmisin diyor... arasira f... li kelime kullaniyorlar,allah allah bu nasil kultur diyorum,ben adama bir sey soracagim efendim yerine sir diyorum, adam bana sir filan deme adimla cagir diyor,yasli adama ismiyle hitap etmeyi gururuma yediremiyorum,cok degisik bir kultur iste is yerindede veya sokakta olsun 18 yasindaki bir delikanli babasi yasindaki kisiye ismiyle hitap ediyor,alisilmis duzen kimsenin umurunda degil.bazen benim oglumda kayinpederine hey belesci der, turk degil..

      ...eh, meyva sebzede lazim,biraderin yaninda otururken ana yol ,uzerinde buyuk bir manav vardi,auburn bolgesinde pek manav yok,sydneyin icinde paddys diye bir market varmis,bir nevi pazar hem pazarlik esyalar satiliyor hemde meyva sebze,bir market arabasi alip bir kac sefer trenle oraya gittik,daha sonra araba alinca arabayla gittik,meyvayi box ile aliyoruz,patatesi sovani cuvalla aliyoruz.....bir muddet sonra yakinimiza flemington bolgesine buyuk buyuk toptanci meyva sebze binalari yapildi,cumartesi gunleri meyva sebze pazar gunleride pazarlik esyalar satilmaya basladi,ah flemington ah yaktin beni,sebebi ilerdeki yazilarda gelecek,,bu markette hem kilo ile aliniyor hemde boxlar ile yani karton kutular icinde,saat 13,00 de meyva marketi kapaniyor saat 11.00 den sonra gidince mallar ellerinden ciksin diye ucuzlatiyorlardi,hemde paarlik yapiyorduk.

      australyaya geldik ama sehirin icini bilmiyorum, o yillarda nufus az, araba sayisi az, birader bir iki sefer arabasiyla sehir icine goturdu,bazi yerler parasiz park, bazi yerlerde park makineleri var 20 cent atip saatlerce kaliniyordu,bazi yerlerde hala var zannediyorum en son saati iki dolardi,,,,sehir icinde bir cok buyuk binalarin altinda ozel araba parklari vardir,tabi simdi saati 10-15 dolardan asagi degildir,serbestce park yapilacak yer bulmak zordur.bir seferinde sehirin en yuksek binasinin tepesine cikip sehire baktik,simdi o bina en kucuk bina olarak kaldi... bir seferinde anzac gunuydu yine sehire gittik ve eski ve yeni askerlerin gecit torenlerini izledik o gunlerde birinci dunya savasindan kalma gaziler vardi,cok yasli olanlari ustu acik arabayla torene katilirlardi. o anzan gununde anzac gununun ne manaya geldigini anladik,geliboluyu filan hatirladik.

      .....bir gun auburn carsisinda dolasiyorum yasli bir aile dostu hanim fatma teyze de carsida dolasiyor,beni gordu ,kucuk bir nalburiye dukkaninin onundeyiz,altan dedi burdan maydonoz tohumu soracagim ismini bilmiyorum yardim edermisin dedi...bir yildir filan burdayiz,yahu kendimde maydonozun ismini bilmiyorum,utandim kadina yardimci olamadim,is yerlerinde filan cantamda devamli kucuk sozluk olur bakarim.. o gunden sonra yazamasakda ingilizce ogrenmeye daha cok calistim...

      evde bir film izliyorum,, adamin biri appreciate dedi,ama soylerken a harfini yutuyorlar bende pricate anladim,ne diyor bu adam diye sozlukde aramaya basladim boyle bir kelime yok gibi, ertesi gunu is yerinde birine sordum,a harfine bakacaksin dedi ondan sonra bulup manasini anladim.ingilizcede kelimenin basindaki bir cok harf soylenmez,,, wrong ,knives bunlara benzer kelimelerde bastaki harf yutulur.

      .....benim australyaya geldigim yillarca her kes ehli keyf idi, cumartesi gunu saat 13.00 olunca hayat dururdu, yani tum carsilar kapanir,acik yer olarak birahaneler olurdu,daha evvelden ickiyi sigarayi ekmegi almak lazimdi...1990 yilina dogru once cumartesi gunleri tam gun yaptilar, sonra pazar gunlerini ogleye kadar yapalim,ilgi gorurse tam gun acariz dediler yani super marketler alis veris merkezleri filan,kisa bir zaman sonra her sey tam gun oldu,alis veris merkezleri icin pazar gunu saat 16.00 ya kadar acikti,simdi saat 17.00 de kapaniyor, ama gida satan super marketler uzun saatler acik..
      ....evvelden cumartesi ogleden sonra her yer kapandigi icin persembe gunleri alis veris merkezlerini saat 21.00 e kadar acik tutuyorlardi, erkek berberler haric tabi..

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya'da bir ömür böyle geçti...

      ...asagi yukari australyada iki yilimiz doldu,bilet borcumuzu odedik, arabamizi aldik,hesabini bilen icin yasam fena degil,sigaramizi iciyoruz biramizi aliyoruz.sigaradan bahsetmek pek iyi bir sey degil.turkiyede az sigara kullanirdim australyada dudak tiryakisi oldum, gunde 20 lik sigara derken 35 e cikti,sigara bir dolardi, 30 yil sigara kullandiktan sonra 1998 yilinda biraktim o zaman bir paket sigara 7,00 dolar olmustu simdi 20 tanelik en ucuz sigara 30 dolarin uzerinde.sigara kullanmayi biraktim ama iki yil her saniye canim sigara istedi,inat ettim kendim kazandim cigerlerim temizlendi,simdi yakinlarimda biri sigara icse benim bogazim yanmaya basliyor,icerken anlamiyorduk.belki bir daire parasini sigaraya vermisimdir.

      .....ekten puften bir kiralik evde oturuyorum isim fena degil hatun calisiyor, 2300 dolar kadar paramiz birikti,her kes ev alma derdinde,bizim niye olmasin dedik, bahceli mustakil evler pahali,o zamanin parasina gore 30,000 uzeri pahali sayiliyor,alsak alsak daire alabiliriz,bir kac yerde yeni daireler baktim,odeme bakimindan karsiliyamayiz diye dusundum, is yerinde bir arap vardi ona bahsetmistim,benim kuzenim daireler yapti satiyor dedi, muhiti soyledi benim butceye gore biraz pahali, sen icinde 6 ay oturacaksin parayi ev sahibine odeyeceksin oda onu deposit yapip bankadan kredi alacak dedi, cabramatta diye bir bolge,bu gunku takma adi vietnamatta,, o bolgeye yakin hosteller vardi,vietnam toplumuda bu bolgeye yerlesmis hala onlarin gettosu,carsida dukkanlarin uzerinde ingilizce tabela bulmak zordur.

      ....auburn carsisinda dolasirken bir emlakcinin onunden gectim, benim butceme uygun bir daire gordum carsiya cok yakin 16.000 yahut 17,000 dolar,bir bahce icinde iki apartman var 15 lik 30 daire,butun kiracilari cikarmislar biraz bakim yapip satisa cikarmislar,tek bir daire kalmis bina 3 katli altta birde garaj kisimlari var 4 katlik merdiven cikiliyor,bu iki binanin efsanesi varmis, malum auburn bolgesinde turk cok, bu 3o daireyede turkler kiraci olarak gelmisler,gerisini siz dusunun yuksek sesli muzik, kiracilar arasinda kavgalar filan,sonunda hepsini cikartmislar,eski turkler oraya turk hostelleri derlermis.
      ...emlakciyla gittik son daireyi bulduk kucucuk bir daire 2 odasi var mutfak salon bir,kucuk bir deposit verip bankaya gidip kredi isteyecegim dedim,daireyi tuttuk,bir iki gun sona bankaya gittim ev kredisi istedim,15,000 lazim. 12,000 ev kredisi veririm 3.000 de personel loans 3 bini 3 yilda odiyecegiz,digeri uzun vade o zaman ev kredisi 9,75 di.allah razi olsun dedik krediyi aldik, kadin calisir ama kredi verirken kadinlari pek saymazlar hamile olur is kaybeder filan falan kredi erkegin aldigi maasa gore verilir.o zamanlar ev muamelesi 3 ay suruyordu, simdilerde 6 hafta,her seyi avukat yapar ev alan ve satan hic bir seyle ugrasmaz.
      ......kredi cikti muamele bitti,avukat isi bitirdi buyrun anahtari dediler,iste gurbette bizimde bir evimiz oldu,tabiki son kurusu odiyene kadar tapu bankada durur.her sey guzelde o kadar basamak merdivenleri cikmak kolay olmuyor tabi, pazara gideriz bir suru meyva sebze bir bir yukari tasi,kucuk daire pek masraf istemiyor biraz halisi eskiydi,bundan sonraki is en hizli sekilde borc odeyip borctan kurtulmak.

      ..yazi bittikden sonra aklima geldi,is yerinde calisiyorum ev alirken paraya ihtiyacim var,sefi yakaladim benim bir nyillik senelik izinim var 4 hafta,izine cikmadan bana parayi odiyebilimisiniz dedim,oyle yapamayiz ama degisik bir sey yapariz, cuma gunu isden cikarsin,pazartesi yeni isci olarak baslarsin dedi,zaten fabrikada cok hak yok,isime geldi, cuma isden cikytim istifa ettim, pazartesi yeni isci olarak basladim.

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan

    Latest posts made by sir.altan

    • RE: ABD'de iken Schengen vizesi almak

      bazi devletlerin pasaportlarini tasiyanlar icin gidilen ulkenin gumruk kapisinda shengen vizesi vuruluyor,,,shengen visa diye arastirma yapmak dogru olur.

      posted in Avrupa
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya'da bir ömür böyle geçti...

      ......ilk 4wd yani 4x4 arac 1893 yilinda yapilmis galiba hollandali biriside 1902 yilinda arazili traktor yapmis, yani arazi vitesli otolarin tarihleri cok eski..sydneye ilk geldigim yillarda 4x4 olarak etrafta hep ingiliz yapimi landrover otolar vardi,1934 yilinda mitsubishi de 4x4 otomobil yapmis.......hatta bir ara ava merak sardigim icin kendimde bir landrover jip almayi dusunmustum....bazi meraklilari landrover jip alip donatirlardi uste koca bir demir bagaj bagaja cikacak merdiven,arkada iki tane jerry can yani yedek benzin tasima bidonu , eskiden askeri araclarin arkalarinda bulunurdu.,acajip tampon kirkolari,,,,kuma veya camura saplanirsa tekerlerin altina konacak kizak gibi plastikten yapilma board diyelim,yine on kaputun ustunde balta ve kurek.

      ..adam bir yere gitmez ama arabasini bush insani gibi yapar,,zaman gecti landroverler ortadan silindi hala var tabi,australyada yenileri cok pahali,eskileri yenilerinden daha pahali,hala icimde eski bir ex army landroveri alma hevesim var ustleri sotf top branda li arabalar, 30 yillik ex army landroverleri 35,000 dolar civarlarinda...

      .....landroverler kaybolunca tabi japon 4x4 arabalar devreye girdi. nissan ve toyotanin iyi arazi vitesli arabalari var.....yine ayni sekilde bazi insanlar bunlarida kasaba insaniymis gibi donatiyorlar, onde acayip koruyucu demir tampon, tampon kirikosu, tamponun icinde aku ile calisan vinc,,acayip arazi teker lastikleri.ustebagajlar,kalin kalin cb antenleri, bir ara merak edip antenlerin fiatlarina baktim yuzlerce dolar.

      ..12 yil evvel hatunumun ablasi buraya ziyarete gelmisti,neyse bir iki yil sonra biz turkiyeye gittik evde oturuyoruz baskalarida var baldiz hanim ya australyada tank gibi arabalar var dedi,gercekten hakliydi toyatanin landcruiserleri var millet bunlarida alip donatiyorlar,bir yere gittikleri yok ama millet alisveriste gorsun diye dunyanin parasini harciyorlar...4x4 otolar icin aksesuar satan shoplar var ne istiyorsan vardir yada yapariz diyorlar,simdi cep telefonlari var ama ona ragmen araba sahibi, hadi bakalim bu arabaya birde cb radio.telsiz koy diyor,telefonun cekmedigi yerde ise yarar...evvelden arazi vitesli arabalara four wheel diyorlardi,simdi biraz degist all wheel diyorlar.....alim gucu iyi bir ulke, millet iyi arabalara biniyor......AFL australian futbol ligi acayip bir oyun ,bu gun melbourne sehrinde yari final maci oynandi 69,000 seyirci gelmis.

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya hakkinda bilgiler ve deneyimler

      ......televizyonlardan aldigim haberlere gore onumuzdeki bir kac ay yagmur ve sicak gececekmis.bu yil avrupada cok orman yanginlari oldu,hawaii adalarinin birindeki yangin felaketti binlerce ev yanip kul oldu.....iktidarda labor parti hukumeti var yani isci partisi is basinda. sayin basbakanimiz ortaya bir yes veya no fikri atti, ekim ayinda millet secim yapar gibi oy sandiklarina gidip rey atacak.....nicin atacagiz, australya yerlilerinin ve bazi ada insanlarinin buranin ilk sahipleri olduklari ve parlementoda soz sahibi olmalari icin..........40.000 yildir burda yasayip hic bir ise yaramamis insanlar icin yes demek biraz garibime gidiyor, aborgine toplulugunun cok az bir cogunlugu sanat kultur ogreniyorlar, buyuk cogunlugu ise sarap icmekten baska ise yaramiyorlar.

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya'da bir ömür böyle geçti...

      .australya sydneyde hayat devam ediyor.

      ...bizim kiz torun daha universiteye baslamadan evvel kendine araba aldirdi,babasi marifetli usta elinden her sey geliyor,arabayi guzelce elden gecirdi, eksiklerini tamamladi....
      ...daha lise bitmeden evvel torun universiteden kabul almisti gozculuk uzerine okuyacakti, lise bitirme yazililarinda yuksek puan alinca yakindaki bir universiteye tib okumak uzere kabul edildi,sebat edip okursa doktor olacak,turkiyedeki yegenlerin cocuklarindan doktor olanlar var.....
      ......evimize yakin plaza var icinde buyuk bir magaza K-MART var elbise ayakkabi mutfak esyalari filan satiyor, torunda burda haftada bir kac gun part time is buldu,calisip hem harcligini hemde arabasinin benzin parasini cikariyor.

      ..bu yasima kadar australyada bir cok arabaya bindim,kendi arabalarim veya cocuklarimin arabalari diyelim, kiz torunun arabasida peguet,iste tek binmedigim araba , gecenlerde pazar gunu kahve icmeye gittik, baktik anasi babasi baska bir yere gitmisler bizim kiz arabasini yikamis temizliyor, bak kizim ben bir cok arabalara bindim ama pego kullanmadim ver su arabanida bir tur atayim dedim.....noooooo olmaz dede sana arabami veremem, anneme bile vermiyorum, babamada vermicem ama o tamirini yapiyor,mecburen veriyorum dedi,bende zaten saka dan takilmistim.

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: Amerika'da Yaşayanlardan Yaşam Maliyeti Örnekleri

      ingilterede pound sterling para birimi kullaniliyor,amerikaya gore gida fiatlari biraz daha ucuz oldugunu zannediyorum,tabi bir yerde aylik kazanca da bakmak lazim.

      posted in Amerika Birleşik Devletleri'nde Yaşam
      S
      sir.altan
    • RE: Avustralya'da bir ömür böyle geçti...

      .. sene 2007 hala turkiyedeyim...
      ..eh dort tane tur yaptik hepsi iyi gecti,turkiyede calisip yasadigimiz zamanlarda gidip gorme imkanimiz olmadigi yerleri gorduk, vatanimin cografyasi uzerine cok bilgilerim oldu...eh en kucuk kayinbirader ve hanimi erdegin ocaklar koyunde pansiyon yapmislardi, orasi icin sezon biraz erken kucuk yenge ,eniste abla hadi gelin birazda erdekte pansiyonda kalin dedi,,, istanbul kalabaligindan kurtulmak icin iyi firsat,kucuk yenge, kizi ve biz gidecegiz, yakinlarda bir yerde erdege giden otobus firmasinin acentasi varmis,bayan yegen gidip 4 kisilik bilet aldi, aksam saatlerinde maltepeden servis minmubusune bindik ve otobusun kalkacagi otogara gittik, otobus gece gec saatte kalkiyormus,

      ...koltuklarda ayarlama yapmislar ana kiz bir koltuga benim hatunda baska bir hanimla baska bir koltuga yerlesti, benim yanimada 15 -16 yaslarinda bir cocuk oturdu,gece yarisindan sonra yola ciktik.yanimdaki cocuk devamli kafasini bana yasliyor ben itiyorum o yasliyor, arka koltukda babasi varmis, ozur dilerim oglum ozurlu dedi, eh idare ederiz dedik, ben biraz kestirdim,otobus hostesi buskuvit filan vermis arkamdaki adam benim icinde almis....

      .. sabahin erken saatinde erdek kasabasinda olduk ordan minubuse binip ocaklar koyune vardik, 21 yil sonra buralara gelmek bir daha kismet oldu.kayinbirader bize bir oda verdi,yemek icmek beraber,pansiyon henuz bos, tabi mutfak masraflarina ortak olduk para vermedim ama yiyecek bir seyler aldim, 7 gun orda kaldik, ege turlarinda kulaclarim acilmisti burdada bol bol yuzdum, ama akdenizin tadi yok tabi,

      ..yine baska bir otobus firmasiyla istanbula donduk,hatunun yegenlerinden biri yeni bir eve tasiniyor her kesi davet etmis,herkes yiyecek bir seyler alip gelmis,hemen hemen butun yegenleri bir arada gorduk,aileye yeni katilanlarla tanistik..2001 yilinda turkiyeden ayrilirken, ortanca kayinbiraderim, bacanagim ve kayin pedrimi son gorusum olmustu..
      ..eh sayili gunler cabuk geciyor ve bizim donus gunumuz geldi, bu arada kucuk kizimda australyadan gelip bize surpriz yapmisti,, hatunun yegeninin calistigi firmanin uber gibi servisi varmis, bizim icin bir vasita ayarlamis, volkwagen minubus iki kisiyle gelip bizi aldi,kac para oldugunu bilmiyorum ama tahmini olarak yegen icin biraz para biraktim......ve geldik ataturk hava alanina,iceri girmeden kizimla kuzenide geldiler, mac donalds var bir seyler yiyelim dedik, uzerimizde azicik turk parasi var, bir hamburger almaya bile yetmiyor,kazi kazi kazikla cinsinden,,,,, valizleri verdik pasaport kontrolundan gecip iceri girdik, ucagin boarding yapmasini bekliyoruz, ucak gelmis ama biraz gecikecek, biraz gecikecek kac saat gecikecek be arkadasim, malezya hava yollari,yolcu cok, herkes gitsin bufeden sandovic ve icecek alsin dediler, ucak bir turlu yolcu almiyor, sinirler gergin kimi benim cantalarimi verin arkadas ben baska ucakla gidecegim diyor.....
      ...sonunda ucakta ariza varmis bir parca gelmesi lazimmis,yani bu gun gidemiyecegiz, hadi bakalim tekrar turk devletine giris yaptik, sirketin ayarlamis oldugu iki otobusle deniz kenarinda polatin oteline goturulduk,,, aksam yemegi yedik 4x4 luk otel,telgraflar calismis ucagin kalkmadigi bazi akrabalara ulasmis, hatunun teyzesinin esi aradi gelelim alalim filan,,,,, ertesi sabah kahvalti yaptik, ogle yemegi yedik,saat 14,00 de otobusler geldi hadi yine hava alani tekrar turlkiyeden cikis yaptik ve saatinde ucak kalkti, daha evvelki tarifeye gore koltuk yerlerimiz degismis biraz hirin gurun oldu...... malezyada baska ucaga transfer olduk burdada degisik koltuklara oturduk,neyse sag salim australyaya geldik, kurkcu dukkani diyeyim,sicak atmosferden kis mevsimine geldik,insan birden bire biraz yadirgiyor.

      ..turkiyede 3 ay guzel bir tatil yaptik bol bol altin bozdurup paralarini yedik,her sey guzel ama masrafli tabi, simdi yil 2023 ayni tatilleri ayni turlari yapmak istesem belki 5 misli daha fazla para harcamamiz lazim.....2007 yilinda turkiye donusumde, ortanca enistemi annemi ve hatunun teyzesinin kocasini son gorusum oldu,yaprak dokumu gibi genci ihtiyari bir bir gittiler hepsine allah rahmet eylesin.

      posted in Pasifik
      S
      sir.altan
    • RE: Green Card sahiplerinin ABD dışında Kalış Süreleri

      @Laçin-Boz, içinde söyledi: Green Card sahiplerinin ABD dışında Kalış Süreleri

      Arkadaşlar, benim greencardım var ve Almanya'dan yüksek lisans kabulü aldım. Okurken 6 ayda bir girip çıksam yine de greencardımı kaybeder miyim? Bir yerde okumuştum başka yerde oturma iznin olursa greencardı kaybediyormuşsun doğru mu lütfen yardım edin acil?..

      ..belli bir forum doldurup re entery musaadesi alabiliyorsunuz,maksat tahsil ise problem cikacagini zannetmiyorum

      posted in Tüm Göçmen Kategorileri İlgilendiren İşlemler
      S
      sir.altan
    • RE: 14 yıl aradan sonra Türkiye'yi ziyaret edecek kişi için öneriler

      ......turkiyenin her kasabasinda sehrinde doviz burolari var,dolarla geldiyseniz hic problem yok.bir coklari banka kurlarindan daha fazla verirler,hava alanlarindada doviz burolari vardir.nakit dolarla gidiniz,dolar yukseldikce cebinize girecek turk lirasida artar. en buyuk tavsiye turkiye insani saniyede beyin firtinasi yaratir,yani hazir cevaplidirlar,soylenilen seylere hemen inanmayiniz, ciddi bir is yapacaksaniz inceleyin ve ikinci oneri alin.

      posted in Türkiye Cumhuriyeti
      S
      sir.altan
    • RE: 14 yıl aradan sonra Türkiye'yi ziyaret edecek kişi için öneriler

      ......kalabalik icinde cep telefonunuza ve cuzdaniniza cok dikkat edin, bir cuzdan veya canta icinde toplu para tasimayiniz.yakin cevrenizede cok parayla geldim havasi yaratmayin

      posted in Türkiye Cumhuriyeti
      S
      sir.altan
    • RE: 14 yıl aradan sonra Türkiye'yi ziyaret edecek kişi için öneriler

      ......turkiye cok degisti,tabi gideceginiz sehirin kulturune bagli,uzun yillar aradan sonra gidince insan sudan cikmis baliga donuyor. 30 milyondan fazla silah varmis, ruhsatli veya ruhsatsiz, evvelden kavga deyince ya iki yumruk yenir, ya da iki yumruk atilir is biterdi,simdiyse kimse yumrukla ugrasmiyor hemen bicaga veya tabancaya sariliyor, sozum meclisimizden disari, kendim manyaklasan bir turkiye goruyorum, adam belediye otobusunden yol istiyor, otobusun onunu kesiyor sofere ve yolculara biber gazi SIKIYOR.....BIRINCI TAVSIYE KIMSEYLE TAKISMAMAYA BAKIN.......ELBISELERINIZ PEK YABANCI MARKALI GOSTERISLI OLMASIN........Insanlarla konustugunuz zaman araya ingilizce kelimeler katmamaya dikkat ediniz......marketler haricinde kucuk alis veris yerleri gurbetci oldugunuzu anlarlarsa kaz gibi yolmaya calisarlar......bir gun kisa mesafeye oytobusle gittim ve yine otobusle geri donuyorum, bir durakta 3 tane kadin bindi bir tanesi genc ve sisman gozluklu, hemen benim koltuga gelip kalk ordan kalk burdan bu koltuk benim diye soylenmeye basladi,tatsizlik olmasin diye kalkip baska koltuga oturdum, sonradan gordumki kadin zihinsel ozurluymus.

      posted in Türkiye Cumhuriyeti
      S
      sir.altan