@Drywall Bu cevap bana zannederim. Değilse, peşinen özür dilerim.
Şehir dışına giderken (üstelik birden fazla defa), "Her gün gel. Köpeğimi gezdir. Kakasını, eline geçirdiğin torbayla yerden alıp, çöpe at. Kum kabından kedilerimin kakasını temizle. Önlerine mamalarını, sularını koy. Kapıyı çek, çık" diye, garajında bir de SUV (anahtarı da garaj duvarında asılı) olan evinin anahtarını emanet eden insan, in miyim, cin miyim anlayamamışsa, zihinsel bir engeli var demektir.
Bana defalarca ve günler boyunca evini emanet edip gidiyorken, Türkiye'den, cismini bile görmediği insana sponsor olup, üniversitede yanına onu alıyorsa; benim bir lisans (İstanbul Üniversitesi Makine Mühendisliği), bir yüksek lisans (San Diego State University İşletme Yönetimi) diplomam varken, üstelik tecrübem de bulunan iş geliştirme pozisyonu için, yalnızca bir lisans (İstanbul Üniversitesi Elektronik Mühendisliği) diploması olan, iş geliştirme tecrübesi olmayan insana sponsor olup, su arıtma teknolojileri üreten şirketinde yanına onu alıyorsa, sorun güven sorunu da, liyakat sorunu da değil demektir. Sorunun ne olduğunu layıkıyla tespit etmek için fazla taraflıyım. Onu takdirlerinize bırakayım. Ama beni "güvenilmez" bulmasıyla alakalı olmadığını anlamış olacağınızı düşünüyorum. Zira, tekraren, evini, arabasını, eşyalarını, olmayan çocuklarının yerine koyduğu hayvanlarını emanet edip, günler boyu, millerce uzağa gidiyor.
Bu, cevapladığım kadar özel bir eleştiri değil, daha genel bir serzeniş ise, Ermeniler, Filipinliler, Vietnamlılar, herhangi bir vizeyle gelen memleketlilerini; Meksikalılar, vizeleri bile olmadan gelen memleketlilerini işe alıp, iş yerinde yatıp kalkmalarına izin veriyorlar. Hintliler, Çinliler, memleketlilerini üniversitede önce öğrenci, sonra asistan olarak yanlarına alıyorlar; burs veriyorlar. Tunuslular, Afganlar, memleketlilerine sponsor olup, yasal işlere yerleştiriyorlar. Neredeyse, bir bizim toplumda böyle şeyler olmuyor. Ben de tam olarak bunu söylemeye çalışıyor, hangi duygu ve düşünceler gerekçesiyle olmadığını neden ve sonuçlarıyla ve bütün açıklığıyla paylaştığınız için, size çok teşekkür ediyorum.
Edit: Aklıma şimdi geldi. Bir kere de, kendisinin işi olduğu ve benim araba da San Diego'dan Los Angeles'a gidip gelebilecek durumda olmadığı için, kendi cebimden araba kiralayıp, San Diego'dan Los Angeles'a yeğenini havaalanından almaya gittim. Yani, sadece evini, arabasını, hayvanlarını değil, yeğenini de emanet edebiliyor. Bir tek, kendisi iyilik yapamıyor. "Düzgün" olmadığımızdan herhalde...