Üyelik oluşturma ve foruma giriş konusunda sorun yaşayan üyelerimiz [email protected] adresine email gönderebilirler!
  • ⭐⭐

    Amerikadakiler Türkiyeden her gidene hemen nasıl güvensinler? Biraz empati yapmak lazım. İn midiri cin midir, hırlı mıdır hırsız mıdır? Sağlam bir cv si varsa veya referansları sağlamsa o başka. Ama bunun dışında belli bir süre herkes şüphe ile yaklaşacaktır ve bir güvenilirlik görmek isteyecektir haklı olarak. Türkiye dediğimiz koskoca bir mozaik. Her türlü insan var. İnsanın akrabası bile hemen güvenipte kollarını açmaz. Devir bambaşka bir devir. Bu yüzden Amerikadakileri suçlamak veya zan altında bırakmak yerine kendimiz düzgünmüyüz değil miyiz? Düzgünsek eğer korkmayın değil Amerika dünyanın neresine gidersek gidelim o ışığımız ve enerjimiz karşımızdakine geçer.


  • @Drywall Bu cevap bana zannederim. Değilse, peşinen özür dilerim.

    Şehir dışına giderken (üstelik birden fazla defa), "Her gün gel. Köpeğimi gezdir. Kakasını, eline geçirdiğin torbayla yerden alıp, çöpe at. Kum kabından kedilerimin kakasını temizle. Önlerine mamalarını, sularını koy. Kapıyı çek, çık" diye, garajında bir de SUV (anahtarı da garaj duvarında asılı) olan evinin anahtarını emanet eden insan, in miyim, cin miyim anlayamamışsa, zihinsel bir engeli var demektir.

    Bana defalarca ve günler boyunca evini emanet edip gidiyorken, Türkiye'den, cismini bile görmediği insana sponsor olup, üniversitede yanına onu alıyorsa; benim bir lisans (İstanbul Üniversitesi Makine Mühendisliği), bir yüksek lisans (San Diego State University İşletme Yönetimi) diplomam varken, üstelik tecrübem de bulunan iş geliştirme pozisyonu için, yalnızca bir lisans (İstanbul Üniversitesi Elektronik Mühendisliği) diploması olan, iş geliştirme tecrübesi olmayan insana sponsor olup, su arıtma teknolojileri üreten şirketinde yanına onu alıyorsa, sorun güven sorunu da, liyakat sorunu da değil demektir. Sorunun ne olduğunu layıkıyla tespit etmek için fazla taraflıyım. Onu takdirlerinize bırakayım. Ama beni "güvenilmez" bulmasıyla alakalı olmadığını anlamış olacağınızı düşünüyorum. Zira, tekraren, evini, arabasını, eşyalarını, olmayan çocuklarının yerine koyduğu hayvanlarını emanet edip, günler boyu, millerce uzağa gidiyor.

    Bu, cevapladığım kadar özel bir eleştiri değil, daha genel bir serzeniş ise, Ermeniler, Filipinliler, Vietnamlılar, herhangi bir vizeyle gelen memleketlilerini; Meksikalılar, vizeleri bile olmadan gelen memleketlilerini işe alıp, iş yerinde yatıp kalkmalarına izin veriyorlar. Hintliler, Çinliler, memleketlilerini üniversitede önce öğrenci, sonra asistan olarak yanlarına alıyorlar; burs veriyorlar. Tunuslular, Afganlar, memleketlilerine sponsor olup, yasal işlere yerleştiriyorlar. Neredeyse, bir bizim toplumda böyle şeyler olmuyor. Ben de tam olarak bunu söylemeye çalışıyor, hangi duygu ve düşünceler gerekçesiyle olmadığını neden ve sonuçlarıyla ve bütün açıklığıyla paylaştığınız için, size çok teşekkür ediyorum.

    Edit: Aklıma şimdi geldi. Bir kere de, kendisinin işi olduğu ve benim araba da San Diego'dan Los Angeles'a gidip gelebilecek durumda olmadığı için, kendi cebimden araba kiralayıp, San Diego'dan Los Angeles'a yeğenini havaalanından almaya gittim. Yani, sadece evini, arabasını, hayvanlarını değil, yeğenini de emanet edebiliyor. Bir tek, kendisi iyilik yapamıyor. "Düzgün" olmadığımızdan herhalde...


  • @kingocali, içinde söyledi: DV2022 Bekleme Odası

    @Drywall Bu cevap bana zannederim. Değilse, peşinen özür dilerim.

    Şehir dışına giderken (üstelik birden fazla defa), "Her gün gel. Köpeğimi gezdir. Kakasını, eline geçirdiğin torbayla yerden alıp, çöpe at. Kum kabından kedilerimin kakasını temizle. Önlerine mamalarını, sularını koy. Kapıyı çek, çık" diye, garajında bir de SUV (anahtarı da garaj duvarında asılı) olan evinin anahtarını emanet eden insan, in miyim, cin miyim anlayamamışsa, zihinsel bir engeli var demektir.

    Bana defalarca ve günler boyunca evini emanet edip gidiyorken, Türkiye'den, cismini bile görmediği insana sponsor olup, üniversitede yanına onu alıyorsa; benim bir lisans (İstanbul Üniversitesi Makine Mühendisliği), bir yüksek lisans (San Diego State University İşletme Yönetimi) diplomam varken, üstelik tecrübem de bulunan iş geliştirme pozisyonu için, yalnızca bir lisans (İstanbul Üniversitesi Elektronik Mühendisliği) diploması olan, iş geliştirme tecrübesi olmayan insana sponsor olup, su arıtma teknolojileri üreten şirketinde yanına onu alıyorsa, sorun güven sorunu da, liyakat sorunu da değil demektir. Sorunun ne olduğunu layıkıyla tespit etmek için fazla taraflıyım. Onu takdirlerinize bırakayım. Ama beni "güvenilmez" bulmasıyla alakalı olmadığını anlamış olacağınızı düşünüyorum. Zira, tekraren, evini, arabasını, eşyalarını, olmayan çocuklarının yerine koyduğu hayvanlarını emanet edip, günler boyu, millerce uzağa gidiyor.

    Bu, cevapladığım kadar özel bir eleştiri değil, daha genel bir serzeniş ise, Ermeniler, Filipinliler, Vietnamlılar, herhangi bir vizeyle gelen memleketlilerini; Meksikalılar, vizeleri bile olmadan gelen memleketlilerini işe alıp, iş yerinde yatıp kalkmalarına izin veriyorlar. Hintliler, Çinliler, memleketlilerini üniversitede önce öğrenci, sonra asistan olarak yanlarına alıyorlar; burs veriyorlar. Tunuslular, Afganlar, memleketlilerine sponsor olup, yasal işlere yerleştiriyorlar. Neredeyse, bir bizim toplumda böyle şeyler olmuyor. Ben de tam olarak bunu söylemeye çalışıyor, hangi duygu ve düşünceler gerekçesiyle olmadığını neden ve sonuçlarıyla ve bütün açıklığıyla paylaştığınız için, size çok teşekkür ediyorum.

    Akademi ve akademisyenleri eger bir firsatimiz olur ise uzun uzun konusuruz... Bu yazdiklariniza hic ama hic sasirmiyorum 🙂

    Dusunsenize, bu adamlarin nesil yetistirecegine inaniliyor dunyanin bir cok yerinde... Akademinin kendisi maalesef sorunlu... Yukselme sartlari, maas, atanma, pozisyon bulma, makale yazma zorunluluklari, sekilsel uretimler vs vs... Iyi diyebilecegimiz hoca ve ekol cok cok az cikabiliyor hal boyle olunca...

    Toptanciligi sevmesemde, sartlarin akademiyi 'bencillige' ve bir nevi 'askerlik' mantigina ittigi tespitimde her zaman iddialiyim...


  • @semavi Bence bu tartışma çok faydalı oldu. Yardım eden Türk profili, yardım etmeyen Türk profili, yardım alabilecek Türk profili, yardım alamayacak Türk profili, eden neden yardım ediyor, etmeyen neden yardım etmiyor, alabilen nasıl yardım alabiliyor, alamayan neden yardım alamıyor, epey belirginleşti. Tüm katılımcıların ellerine, akıllarına sağlık...


  • @kingocali, içinde söyledi: DV2022 Bekleme Odası

    @Drywall Bu cevap bana zannederim. Değilse, peşinen özür dilerim.

    Şehir dışına giderken (üstelik birden fazla defa), "Her gün gel. Köpeğimi gezdir. Kakasını, eline geçirdiğin torbayla yerden alıp, çöpe at. Kum kabından kedilerimin kakasını temizle. Önlerine mamalarını, sularını koy. Kapıyı çek, çık" diye, garajında bir de SUV (anahtarı da garaj duvarında asılı) olan evinin anahtarını emanet eden insan, in miyim, cin miyim anlayamamışsa, zihinsel bir engeli var demektir.

    Bana defalarca ve günler boyunca evini emanet edip gidiyorken, Türkiye'den, cismini bile görmediği insana sponsor olup, üniversitede yanına onu alıyorsa; benim bir lisans (İstanbul Üniversitesi Makine Mühendisliği), bir yüksek lisans (San Diego State University İşletme Yönetimi) diplomam varken, üstelik tecrübem de bulunan iş geliştirme pozisyonu için, yalnızca bir lisans (İstanbul Üniversitesi Elektronik Mühendisliği) diploması olan, iş geliştirme tecrübesi olmayan insana sponsor olup, su arıtma teknolojileri üreten şirketinde yanına onu alıyorsa, sorun güven sorunu da, liyakat sorunu da değil demektir. Sorunun ne olduğunu layıkıyla tespit etmek için fazla taraflıyım. Onu takdirlerinize bırakayım. Ama beni "güvenilmez" bulmasıyla alakalı olmadığını anlamış olacağınızı düşünüyorum. Zira, tekraren, evini, arabasını, eşyalarını, olmayan çocuklarının yerine koyduğu hayvanlarını emanet edip, günler boyu, millerce uzağa gidiyor.

    Bu, cevapladığım kadar özel bir eleştiri değil, daha genel bir serzeniş ise, Ermeniler, Filipinliler, Vietnamlılar, herhangi bir vizeyle gelen memleketlilerini; Meksikalılar, vizeleri bile olmadan gelen memleketlilerini işe alıp, iş yerinde yatıp kalkmalarına izin veriyorlar. Hintliler, Çinliler, memleketlilerini üniversitede önce öğrenci, sonra asistan olarak yanlarına alıyorlar; burs veriyorlar. Tunuslular, Afganlar, memleketlilerine sponsor olup, yasal işlere yerleştiriyorlar. Neredeyse, bir bizim toplumda böyle şeyler olmuyor. Ben de tam olarak bunu söylemeye çalışıyor, hangi duygu ve düşünceler gerekçesiyle olmadığını neden ve sonuçlarıyla ve bütün açıklığıyla paylaştığınız için, size çok teşekkür ediyorum.

    Bir keresinde Zurich'den Miami'ye ucuyoruz, yan koltukta genc birisi vardi. Tanistik ve konusmaya basladik. Kendisi Israil'liymis ve ilk defa ABD'ye gidiyordu greencardli olarak. "Varinca tanidik var mi, nerede kalacaksin, ne is yapacaksin" diye sordum. "Beni havaalaninda karsilayacaklar, kalacak yer ve is ayarlamislar, hatta ilk arabam bile hazir" dedi. "Kimler karsilayacak, akraban mi?" diye sordum, "Miami'de yasayan yahudi komitesi" dedi. "Karsiliginda ne kadar odeyeceksin?" diye sordugumda, cevabi "Bu sadece yeni gelenler icin gonullu bir yardim, para karsiligi degil" olmustu.

    Eski calistigim ofisde Hintli bir kadin vardi. Onunla bir konusmamizda, yanlarina Hindistan'dan yeni gelen bir cift oldugunu, evlerinde misafir ettiklerini ve kendilerine kiralik ev, araba ve is ayarlamaya calistiklarini soylemisti. "Tanidiklariniz mi" diye sordum, "Ilk defa buraya geldiklerinde tanistik ama Hindistan'dan ayni sehirden geldiler" dedi.

    Florida'da yillar once Ermeni bir kadinla tanistik, tesaduf eseri bir pizzacida. Kadin 60li yaslardaydi ve oldukca bozuk bir Turkce konusuyordu. Esimle beni ertesi gunu icin evlerine davet etti. Gittik. Ailesi, abisi ve kizkardesi ile tanistirdi. Kendi aralarinda Eermenice-Turkce karisimi bir dil konusuyorlardi. Eski Osmanli zamanindaki Dogu Anadolu'da konusulan dilmis ve anne-babalarindan ogrenmisler, anadilleri yani. Oturduk, sohbet ettik, Turk kahvesi ictik, sonra bizi bir restauranta goturduler yemek yedik. Biz orada yasadigimiz surece esimle ve benle surekli gorustuler, gidip geldiler, bizde onlara gittik, bize sanki kendi aile bireyleriymisiz gibi davrandilar.

    Bunlar aklima simdilik gelen baska milletler ile ilgili ornekler...


  • Florida'da ilk vardigimizda, 3 gunlugune bir Turk abimizin isyerinde calistim. Hic daha once yapmadigim, bilmedigim bir is alaniydi. Yinede elimden geldigi kadariyla her soyleneni yaptim, ogrenmeye calistim. "Sen bu isi yapamayacak gibisin" diyerek beni 3. gunun sonunda isten cikardi. "Parani haftaya gelip al" dedi. Bir hafta sonra gittim, "simdi yok sonraya kaldi" dedi. Bir daha gitmedim. Birkac hafta sonra baska birisi ile sordurdum, "benim parami gonderebilir mi?" diye. "Ben halledecegim sonra" demis. Bir daha da pesini aramadim.

    Yine Florida'da yine bir Turk abimizin yaninda insaat alaninda calismaya basladim. Haftada 6 gun calisiyordum, sabah 7'den aksam 5'e kadar ve sabit bir miktar haftalik maas aliyordum. 4. haftada Turkiye'den turist vizesiyle gelen enistesini yaninda kacak calistirmaya basladi. Benim yanima verdi. Adamda ne dil var, nede araba var. Her sabah kaldigi yerden aliyorum, ise gidiyoruz ve aksamda yine geri goturuyorum. Kac defa market alisverisine bile goturdum, oglen yemekleri bile ismarladim. Karsiliginda ise ilk firsatta kendi yaptigi hata yuzunden beni satti. Ne kadar aciklasam da diger calisanlar ve tabi ki patron bana inanmadi. "Hepinize lanet olsun" dedim ve ayrildim. Son haftaligim iceride kaldi. Ceki ancak 4-5 defa aradiktan sonra 5-6 hafta sonra alabildim.

    Bu son oldu. Bir daha Turk isyerlerinde asla calismadim.


  • Birde madalyonun obur tarafi var: Esimle ben simdiye kadar 18-19 yillik ABD hayatimizda bircok kisiye defalarca yardimci olduk. Evimizde misafir ettik, ceplerine harclik koyduk, ilk arabalarini almalarini, ilk apartmentlarini kiralamalarini, ilk islerine girmelerini sagladik, yardim ettik, araci olduk. Goturup baska eyaletlere, ayarladigimiz is ve kalacak yere bile yerlestirdik. Hic karsilik beklemedik. Su anda hicbirisi bizi ne ariyor, nede soruyor. Nerede olduklarini bile bilmiyoruz... 🙂


  • Kötü insanlarla karşılaşmışsınız. Türk olmakla alakalı olduğunu düşünmüyorum. Sui misal emsal olmaz .


  • "Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir."

    Ben O'na inanıyorum


  • @MySea Ben de, bu forumdaki konular ile ilgili şahsen yaşanmış, gerçek tecrübesi olanlar, henüz o konular ile ilgili tecrübesi olmayan forumdaşlarla, şahsen yaşanmış, iyi ya da kötü, ama mutlaka gerçek tecrübelerini paylaşıyorlar; forumu seyahat rehberinden bu ayırıyor ve forumda bu değerli bulunuyor diye yazıyorum. Bu konuda şahsen yaşanmış, iyi tecrübelere sahip olduklarını beyan edenlere, şahsen yaşanmış her tecrübenin maalesef öyle olmadığını, kendilerinin ne kadar şanslı olduklarını ifade etmeye çalışıp, Allah'ın kendilerini (ve tüm forumdaşları) hep iyi insanlarla karşılaştırmasını temenni ediyorum. Ağzımdan başka bir şey çıktıysa, Allah belamı versin 😃


  • @MySea ben Anadolu insanının çıkarcı ve bencil olduğunu düşünüyorum. Bunun en büyük sebebi de (bana göre) ekonomik düzeylerinin yüzyıllardır kötü olması. Akılları hep çakalliga çalışıyor.


  • inCollage_20201125_152433967.jpg

  • ⭐⭐⭐⭐

    @omondoles, içinde söyledi: DV2022 Bekleme Odası

    @MySea ben Anadolu insanının çıkarcı ve bencil olduğunu düşünüyorum. Bunun en büyük sebebi de (bana göre) ekonomik düzeylerinin yüzyıllardır kötü olması. Akılları hep çakalliga çalışıyor.

    Bu tip genellemeleri doğru bulmuyorum. Bölge, şehir ve ilçe belirterek haklı ve ya haksız bir neden öne sürerek bir kesimin kötü, kurnaz, olumsuz olduğunu belirtmek Amerikada uygulanan ırkçılığa eşdeğer. İzmirli, Bodrumlu ya da Trakyalıların içinde üstelik göze batacak şekilde çoğunluk oluşturabilecek olumsuz örnekler de var. Türkiyenin geneli için söylenebilir ki, işimize geldiği gibi davranıyoruz. Bu bazen bizi iyi yapıyor, bazen kötü. Ama bir yöreyi, bir grubu, bir kitleyi işaret ederek kötülemek, onlar kötü ben iyiyim demek gibi ve bence ayıp.


  • @ibrahimasar tam da belirli bir zümreyi hedef almamak için Anadolu insani söyledim. Yani turku, kurdu, lazı, Alevi’si, ermenisi vb vb. Anadolu’dan kastım Türkiye.


  • @Nothing-Man, içinde söyledi: DV2022 Bekleme Odası

    inCollage_20201125_152433967.jpg

    Bende daha cok yasanmisliklar, olaylar var da, bu forum yeri degil. Giresunlular var, cemaatciler var, Almanya'daki 4 yillik yasanmislik ve Alamanci gurbetciler var...Yaz yaz bitmez 😊


  • Başka bir milletin hemşeri hemşeriyi gurbette veya akraba akrabayı gurbette gibi sözleri olduğunu zannetmiyorum. O yüzden herkes dikkatli olmalı, zor duruma düşmemek için, kimseye güvenmemeli. Her zaman bir b planı olmalı. En kötüye hazırlık yapılmalı.

  • ⭐⭐ Yasaklı

    39 bine evrak onayı gelmedi hala bekliyorum

  • ⭐⭐ Yasaklı

    XRP 1 dolar olsun kralını tanımam.

  • ⭐⭐ Yasaklı

    Heşhteg kurtardıgımız kore katlanır trlefon yapıyor biz sirkeyle büyü boziyoruz 90 model şahine 30 bin lira para yazıyoruz....Kötüye kötü denir...Kötü berbat işte hayatınız yitip gidiyor


  • Herkese merhaba,

    Bu sene ilk defa başvuru yaptım. Sonuçlar açıklanana kadar hayal kurmak bile güzel oluyor açıkçası. Kendimi çok kaptırmamaya çalışıyorum ama heves işte.

    Bir sorum olacak; daha önce vize başvurusu için kullandığım bir fotoğrafı boyutlarını 600x600 yaparak kullandım. Daha sonra kontrol sitelerinde fotoğrafımı kontrol ettiğimde kafa boyutunun uymadığını farkettim. Kafa büyüklüğü fazla gözüküyor. Bu tür bir hata direkt elenme sebebi olabiliyor mu?

    Cevaplarınız için şimdiden çok teşekkür ederim.


Benzer Başlıklar

Forum kurallarına uymayan veya forum düzenine aykırı davranan üyeler uyarılmadan forumdan çıkarılabilirler. Özellikle gereksiz yeni başlık oluşturacakların dikkatine!

89
Çevrimiçi

40.7k
Kullanıcı

4.4k
Konu

424.0k
İleti


| | | |

Powered by NodeBB | Copyright © 2023 Yesilkart Forum