Herkese merhaba,
22.12.23 Cuma günü girdiğimiz sağlık kontrolü ile ilgili deneyimimizi daha önce paylaşmıştım, okumak isteyen/faydalanmak isteyen olur ise aşağıdaki linkten göz atabilir. https://yesilkartforum.com/forum/post/405499
Biraz detaylı anlatacağım mülakat deneyimimizi. Sadece mülakat deneyimi değil, öncesinden de bahsederek hayatımızın bir yerine hayal ettiğiniz hedefler koymanın kattığı değeri bir nebze hissettirmeye çalışacağım. Sürecinde herkesin gönlünce olmasını diliyorum. Bu yıl ve gelecek yılların kazananları bu deneyimi okurken umarım keyif alırsınız.
Evlilik tarihi itibariyle hem ben hem de eşim için ayrı ayrı başvurarak ve birbirimizi başvurularımıza ekleyerek tam sayısını hatırlamamak ile beraber 5. veya 6. defa katıldığımız DV2024’ü kazandığımızı öğrendiğimde, ABD’de yaşama planı aklımızın hep bir kenarındaydı. Hep hayalini kurardık hem green card çıkmasını hem de ABD’de yaşamayı ben ve eşim. Evlendiğimiz yıl itibariyle başvuru sürecini atlamadığımız her yıl başvurumuzu yapar, sonucunu öğreneceğimiz Mayıs ayına kadar hiç başvurmamış gibi ve hayal kurmaksızın beklerdik sonucunu. Çıkmayan yıllarda asla moralimizi bozmaz, vardır bir hayır ve seneye kısmetse diyerek birbirimizi teselli ederdik.
Eşim WAT ile ABD’de bulunmuştu, bende işim nedeniyle dünyanın farklı kıtalarında birçok ülkeye seyahat etmiş olmama rağmen hiç ABD seyahatim olmamıştı o zamana kadar. Düğün hazırlıklıları yaparken bundan 14 yıl önce, ikimizde aynı anda neden ABD’ye gitmiyoruz balayına diyerek birbirimize söylemiştik. Sorunsuz B1/B2 vize başvuru sürecimiz ve vizelerimizi aldıktan sonra New York’tan başlayarak doğu yakasında (New York & Boston) 9 günlük bir balayı planladık, tatile başladığımız ilk şehir olan New York’da Times Square’e gittiğimizde o ışıkların ihtişamı ve pırıltısı aklımızı başımızdan almıştı. İlk o zaman söylemiştim eşime aldığımız üniversite eğitimini, edindiğimiz bilgi birikimimizi ve network’ü kullanarak çok çalışırsak, iş ve çevre donanımını iyi yaparsak ABD’de neden yaşamayalım diye. Muhteşem ve unutulmaz bir balayı tatiliydi, dönüş uçağında bu yaptığımız ABD seyahatinin ilk ve son olmaması hususunda, Türkiye’de gezmediğimiz yerler kalsa da önceden planlayarak uygun planlar çerçevesinde her fırsatta ABD’ye gelmek, farklı yerlerini gezmek konusunda eşim ile hem fikir olmuştuk.
Bu seyahatimizden 3 yıl sonra bir tatil planlaması zamanı daha gelmişti, bu sefer eşime batı yakasını teklif ettim. Yine 9 günlük bir planlama ile Los Angeles - Las Vegas - San Francisco rotasını oluşturduk. Doğu yakasının en ışıltılı noktalarından bir tanesinden sonra batı yakasının en ışıltılı noktalarından birisi olan Las Vegas’ı görmek için sabırsızlanıyordum. Destinasyon ve ürün pazarlamasını en iyi bilen ABD, sunduğu farklı deneyimler, insanların birbirine olan yaklaşımı ile bir kez daha bizi etkilemişti.
Bu seyahatten sonra neden ailemize yeni bir birey daha eklemiyoruz ve bebek sahibi olmuyoruz düşüncesi artık oluşmaya başlamıştı ve gönlümüzden geçtiği gibi de oldu kısa bir sürede, çok şükür. Hamileliğin başlangıcında çocuk sahibi olduktan sonra deneyimleyenlerin (gönlünden geçenlerin dilediği zaman bu duyguyu tatması dileğiyle) bildiği üzere her anne baba adayı hayaller kurar çocuğunun geleceği, eğitimi, kariyeri ile ilgili. Hamileliğin ilk zamanlarında bir akşam sohbet ederken eşime neden bebeği ABD’de dünyaya getirmiyoruz, kendisine farklı bir fırsat sunmuyoruz diye konuştuk ve o akşam kararımızı verdik. Her şeyin başı sağlık, tüm evlatlarımıza sağlıklı ömürler diliyorum ve bu konu ile ilgili o konuştuğumuz gece araştırmalarımıza başladık. Dokuz ayın sonunda ABD’de bebeğimizi sağlıkla kucağımıza alarak, bebeğimiz 15 günlükken Türkiye’ye geri döndük.
Artık bundan sonra bir ayağımızın ABD’de olması, daha sık gitmemiz hususunda hem fikir kalmıştık eşimle, bir psikolog arkadaşımızın da tavsiyesi ile. Çocuğumuza ailemizden aldığımız ve sahip olduğumuz gelenekleri & hayat öğretisini aşılarken, pasaport sahibi olduğu ülkenin de kültürüne aşina olmasının daha sonra olası bir kimlik çatışması veya gelecekte farklı bir ülke kültürüne uyumsuzluğunun önüne geçebileceğini söylemişti psikolog arkadaşımız.
Çocuğumuzun doğumundan 4 sene geçtikten sonra anne ve babamızın katılımıyla tekrar bir batı yakası tatili ve 7 sene sonra da Florida & New York tatili ile, sohbet aralarında hep bir şekilde sahip olduğu ikinci kimliğin de farkındalığını aşılamaya çalıştık çocuğumuza. Şu an yaşı da itibariyle sahip olduğu durumun %100 farkında olmasa da, avantajlarını hissediyor bizimle vize isteyen ülkelere birlikte yaptığımız seyahatlerde (siz neden vizeye başvuruyorsunuz, gerek var mı vizeye soruları ile)
Gelelim DV2024 için yaptığımız başvuru sürecine, başvuruların kapanmasına 2 gün kala yaptık başvurumuzu, 03.11.22 tarihinde. Başvuru döneminin başında veya sonunda başvuru yapmanın bir şans getirdiğine inanmıyorum forumda başka başlık altında konuşulduğu üzere, ancak geçtiğimiz yıllardan farklı olarak bu yıl DV lottery başvuruya çocuğumuzu eklememiştim okuduğum yönergedeki bilgiye istinaden (ABD vatandaşı veya green card sahibi çocuğun başvuruya eklenmesi veya eklenmemesi diskalifiye sebebi değil). Başvurumuzu yaptıktan sonra yine unuttuk başvuru yaptığımızı ve süreci beklemeye başladık. Sonuçların açıklanacağı 06.05.23 Cumartesi günü iş seyahati nedeniyle ABD’ye seyahat ediyordum. Uçak İstanbul’dan kalkalı 4-5 saat olmuştu (akşam 19:30 civarı Türkiye saati ile) ve uçakta uyumaya çalışıyordum. Uyumadan önce Twitter’a girmiştim ve o esnada önüme bir bildirim düştü, DV2024 sonuçları açıklandı diye. Çok heyecanlanmamıştım, nasıl olsa ABD’ye vardığımda otele giriş yaptığımda sakladığım numaralar ile kontrol ederim demiştim kendi kendime. ABD’ye gece saatlerinde vardıktan sonra hem yol yorgunluğu, hem ABD içerisinde de seyahatin devam edecek olması, yoğun geçen bir haftalık program nedeniyle kontrol etmeyi unuttum. 14 Mayıs 2023 Pazar günü Türkiye’deki genel seçimlerden bir gün önce ülkeye geri döndüm ve oy kullandım. Oy sonuçlarını televizyonda izledikten sonra gece yarısı tam yatarken aklıma geldi DV2024 sonuçlarını kontrol etmek, DV sonuçlarının açıklandığı tarihin üstünden 8 gün geçmişti. E-mailime birer kopyasını göndermiştim başvuru esnasında saklanması gereken konfirmasyon numaralarını ama telefondan bakarken gece bulamadım e-mailimde numaraları o uyku haliyle. Çok fazla zorlamadan jet lag nedeniyle de ağır basan uyku nedeniyle uyudum. Sabah ofise gittiğimde rutin işlerimi yaptıktan sonra sonuçları kontrol etmek aklıma geldi ve önce eşimin bilgilerini girerek kontrol etmeye başladım çekiliş sonuçlarını. Eşimin bilgilerini girdim ve o klasik cevap karşımdaydı, “has not been selected”. Eşimin adı ve soyadında Türkçe karakter olması nedeniyle hem Türkçe hem İngilizce karakterler ile numarayı tekrar kontrol ettim ve çıkan sonuç aynıydı, “has not been selected”. Biraz içimden biraz dışımdan söylenerek, hafif isyan ederek kendi kişisel bilgilerimi ve konfirmasyon numarasını ekrana yazdım. Submit tuşuna bastığımda önceki yıllardan değişik, eşimin sonucundan çıkan farklı bir ekran görüntüsü belirmişti bilgisayarın monitöründe. Bu görüntüyü tanıyordum, geçtiğimiz yıllarda kazananların paylaştığı o mektubun görüntüsü benim ekranımdaydı. Bir an elim ayağım karıştı, kalbim hızla çarpmaya başladı ve mektubun içeriğini okuduğumda “You have been randomly selected” cümlesini okuduktan sonra ufak bir şok geçirdim. Biraz sakinleştikten sonra FaceTime görüntülü arama ile eşimi aradım. Mesai saati içerisinde çok alışa gelmiş bir durum değildi görüntülü FaceTime aramam kendisini ve şaşırmıştı. Ekranı kendisine gösterdiğimde, yaşadığı şaşkınlık ve sevinç muhteşemdi.
Sadece kazandığımızı biliyorduk, bundan sonra ne yapılacağı hususunda, seçildiğimizi belirten mektubun altında yer alan case number ile ilgili ve sürecin nasıl ilerleyeceği hususunda hiç fikrim yoktu. ABD konsoloslukta daha önce çalışmış bir arkadaşımı aradım hemen sürecin nasıl olacağı ile ilgili ve henüz çok değerli bilgiler edindiğim Yesilkartforum’dan haberim yoktu. Aradığım arkadaşım hemen CN’yi sordu ve 17XX cevabını verdiğimde çok iyi bir numaraya sahip olduğumuzu ama pandemi nedeniyle mülakata çağrılma sırasının DS260 submit tarihine göre artık sıralandığını söyledi ve acil olarak DS260 formunu doldurmamızı tavsiye etti. Kazananların sayısını toplam başvuran sayısına böldüğümüzde yüzde olarak çok küçük şanslı bir yüzdelik dilimin içerisindeydik, CN numaramız bir hayli iyi idi diğer kazananlar arasında, olası bir hata yaparak bu şansı geri tepmek istemiyorduk ve acaba bir danışman firmadan mı destek alsak diye konuştuk eşim ile. Yaptığımız araştırma sonucu bir arkadaşımızın da referansı ile bir firma bulduk, instagram sayfasından non - immigrant ve immigrant başvurularının başarı ile biten sonuçlarını iddialı ekran görüntüleri gösteriyordu hesabında firma. Firma ile irtibata geçtiğimizde CN içerisindeki kişi sayısı (asıl kazanan ve aile üyesi dahil hepsi) fark etmeksizin CN başına USD 1.000.- (BinAmerikanDoları) talep etti firma. Hem kendi kendime düşündüm hem de tecrübeli arkadaşıma danışmanın talep ettiği meblağı söylediğimde DS260 doldurma aşamasında ve süreçte büyütülecek bir durum olmadığını, bizim internetten bulacağımız bilgiler ve kendisinin de desteği ile danışman olmaksızın bu süreci götürebileceğimize karar verdik.
O gece Google’a DS260 form doldurma yazdığımda çıkan 4.sonuç Yesilkartforum web sitesi idi ve formun nasıl doldurulacağına dair çok güzel bir video çıktı karşıma. Eşimle iki gece uğraştıktan sonra formumuzu sonuçların açıklandığı tarihten 11 gün sonra 17 Mayıs 2023 tarihinde submit edebildik ve bundan sonra 2024 mali yılın başlamasını beklemekten başka çare olmadığını öğrendik. Excel takip listesini doldurduğumda bir çok kişinin çekilişin hemen akabinde formlarını doldurduğunu ve önümüzde bir çok kişi olduğu gördüm, excel’i DS260 submit tarihine göre filtrelediğimde biraz moralim bozuldu gecikmeli doldurduğumuz için. Yesilkartforum ile denk geldikten sonra süreç içerisinde her konu başlığını başlık ayrımı yapmaksızın okumaya başladım, geçmiş yıl aşamaları, mülakat deneyimleri, yaşam, eğitim vb tüm konuları, bu forum bir hazine idi gerçekten. DV lottery sürecinde mülakata çağrılma aşamasında CN’inizin önemli bir avantajı var Ankara’nın mülakat dağıtım hızını düşününce ama bunun yanında çok okumak, bıkmadan okumak, arama butonunu kullanmak, deneyim yazan kişinin ismine basarak o kişinin yazdığı önceki iletileri okumak, iletiyi kazan kişinin aldığı itibar sayısına bakmak bence çok önemli. Hatta site iyileştirmesi için haber verilmeksizin 1-2 gün site kapandığında elimin ayağımın dolaştığını ve kendimin bir yanını eksik hissettiğimi bile söyleyebilirim. Yine bir yurtdışı seyahatinde iken 14.11.23 tarihinde mülakat tarihi bildirimini aldım (2NL) ve ön hazırlıklara bu tarih itibariyle başladık mülakat için.
Mülakat deneyimine geçmeden önce doldurulan DS260 ile ilgili bazı konulara değineceğim. Doldurulan DS260’da o anın heyecanı ile ufak hatalar yaptıysanız (anne kızlık soyadı, doğum yeri il-ilçe, sosyal medya hesabı eksik yazılması, eğitim diploma derecesi vb) bunları kesinlikle kafamıza takmamak gerektiğini öğrendim, no olarak cevaplanması gereken güvenlik sorularını yes olarak cevaplamadıysanız. “Üstadın” dediği gibi formdaki bilgiler size aitse, hesap hareketlerindeki para sizin ise endişe edecek bir durum yok.
Bu kadar uzun bir girişten sonra 10.01.24 sabah 08:15’te Ankara’da girdiğimiz mülakat deneyimimizi aşağıda paylaşıyorum.
Asıl talihli benim, benimle birlikte eşim de mülakata girdi. ABD vatandaşı çocuğumuzu DS260 formuna eklemediğimiz için kendisini sağlık kontrolü veya mülakata götürmedik, ihtiyaç da yok zaten, kendisini başvuruya/DS260’a eklemememiz diskalifiye sebebi değil. Gelen randevu bilgilendirmede de yazdığı üzere randevu saatinizden 15 dakika önce konsolosluk önüne gelmeniz yeterli. Soğuk ve hafif yağışlı Ankara sabahında 07:50’de konsolosluk önündeydik, konsolosluk servisi girişi çok kalabalık ve düzensizdi.
Giriş bölümünde randevu saatine göre (anons ediliyor hangi saat randevularının girişe yaklaşması ve tek sıra olması gerektiği) pasaportlarınızı giriş danışmada çekmece içerisine koyarak ve güvenlik kontrolü sırasına giriyorsunuz. İsim ve randevu saati kontrolü sonrası, sırada beklerken isminiz yüksek ses ile söylenerek güvenlik aramasına alınıyorsunuz. Çalışanlar nazik ve yönlendirici, akıllı saat dahil (dijital saatlerde sorun yok) tüm elektronik cihazlarınızı dışarıda bırakmanız gerektiği tekrar sözlü tembihleniyor güvenlik görevlisi tarafından (biz yakında kaldığımız otelimizde bıraktık içeri alınamayacak eşyalarımızı, yanımıza sadece nakit TL, kimlik, her ihtimale karşın kredi kartlarımızı ve mülakat için istenen asıl & destek evraklarımızı aldık), ayrıca bilgi olması açısından araba anahtarının yanınızda olması sorun değil.
Güvenlik kontrolünden sonra o uzun bahçe yolundan yürüyorsunuz ve soldaki konsolosluk servisi binasının ağır kapısından içeriye giriyorsunuz. Karşılama görevlisi var ve vize türünüzü sorarak sizi soldaki bankoya yönlendiriyor. Yapılacak ödemenin hangi durumlarda iade edilmeyeceği ile ilgili bilgilendirme yazısını okumanızı istiyor görevliler ve sizi ödeme gişesine yönlendiriyor. Ödeme gişesinde önümde sadece 2 kişi vardı, nakit olarak USD cinsinden para üstü verememe sorunu olmaması için USD 330 x 2 kişi = USD 660 tam tutar ödeyerek her bir kişi için 2 tane ödeme fişi ve toplam 2 tane sıra numarası fişini teslim aldım vezneden. Verilen sıra numarasını ekranlardan takip etmemizi söyledi veznedeki görevli ve evrak teslimi için bizi sağ tarafa yönlendirdi.
Çok beklemeden nazik bir Türk kadın çalışan hem asıl kazanan hem de eşim için mülakat tarihinden yaklaşık bir hafta önce e-mail ile gönderilen evrak listesindeki evrakları eksiksiz olarak talep etti ve hazırlıklı olduğumuz için 1-2 dakikada işlem bitti. Bir sonraki adımın yine numara takip ederek mülakatı beklememiz gerektiğini iletti ve yine sol tarafa yönlendirdi. Evrak teslim esnasında görevli mülakatı hangi dilde yapmak istediğimizi sordu ve biz İngilizce yapmak istediğimizi belirttik. İngilizce bilen ancak heyecandan dolayı tereddüt yaşayan kazanan adaylara kişisel tavsiyem mülakatı İngilizce yapmaları, mülakat sırası hissettiğim kadarıyla daha erken geldi, o bekleme süresince daha az stres yaşadık.
Evrak teslim esnasında görevlinin istediği evraklar:
- Mülakat tarihi itibariyle en az 6 ay geçerliliği olan pasaportlarımız (eşimin süresi biten pasaportunda geçerli B1/B2 turistik vizesi vardı, görevliye bu durumu hatırlattım ve o pasaportu da istedi. Benim geçerli B1/B2 vizem güncel pasaportumda idi)
- Evlilik cüzdanı orijinali ve 2 adet fotokopisi (dolu olan tüm sayfaların fotokopisi isteniyor, biz çocuğumuzu da evlilik cüzdanına işletmiştik)
- Arşiv kayıtlı adli sicil kayıtlarımız (e-devlet)
- Vukuatlı Nüfus Kayıt Örneklerimiz (e-devlet)
- Asıl kazanana ait üniversite diploması ve 1 fotokopisi (benim hem Türkçe hem İngilizce diplomam vardı, İngilizce olanı verdim)
- Asıl kazanan adına banka hesap dökümü ve hesap özetini imzalayan banka yetkililerine ait imza sirküsü fotokopisi (biz sahip olduğumuz gayrimenkul tapu ve fotokopisi de götürdük, konsolos ihtiyaç hissederse beyan edersiniz dedi evrak teslimindeki görevli ve teslim almadı, nakit birikime göz ucu ile bakarak yeterli gördü)
- Erkek talihliye ait Askerlik Durum Belgesi (e-devlet)
- Sağlık raporlarımız (sadece Unganlar’ın verdiği sarı renkli zarflar, CD ve aşı detaylarının yer aldığı A4 sayfalarına gerek yok)
- Her talihli için ABD vizesi standartlarına uygun ikişer adet fotoğraf (51x51)
- Kişi başı USD 330 vize ücretini ödediğimize dair ödeme fişleri
- DS260 formundaki adresin güncel olup olmadığını sordu, biz değişiklik yaptık ve güncel adresin yazılı olduğu kağıdı görevliye verdik.
AIS kaydı onay sayfası çıktısını almıştık yanımıza ama talep edilmedi. Eşim ile her ikimizin de ilk evliliği olması sebebiyle boşanma durumu ile ilgili herhangi bir mahkeme kararı veya adli sicil kaydımızda herhangi bir suç olmadığı için herhangi bir mahkeme kaydı vermedik evraklar içerisinde.
10-15 dakikalık bir bekleme sonrası mülakat için numaramız yandı. Konsolos Amerikalı, sarışın, kemik çerçeveli gözlüklü, Farsça da bilen (İranlı adaylar ile Farsça olarak tercümansız kendisi mülakatları yapıyordu). Güler yüzün hep önemli olduğunu düşünmüşümdür, konsolos söylemeden biz kendisine İngilizce olarak günaydın dedik ve bugün nasıl olduğunu sorduk. Mülakatı İngilizce yapmak istediğimizi, heyecanımızdan ve/veya konsolosun aksanından dolayı İngilizce olarak soracağı soruları anlamadığımız bir durum olursa sorusunu tekrar etmesini isteyeceğimizi İngilizce olarak mülakat başlamadan önce kendisine söyledim. Cevap olarak endişe etmememizi ve mülakatın basit geçeceği cevabını verdi. Sağ ellerimizi kaldırmamızı ve doğru bilgi beyan edeceğimize dair yeminlerimizi aldıktan sonra her bir kazananın ayrı ayrı sağ ve sol el 4 parmak izlerini ve baş parmaklarımızın da birlikte izini aldı.
Daha sonra sırasıyla aşağıdaki soruları sordu. Tüm soruları asıl talihli bana sordu, eşime herhangi bir soru sormadı.
• Dosyayı açtıktan sonra en üstte asıl kazananın İngilizce lisans diplomasını gördüğü için asıl kazanan bana nereden mezun olduğumu sormadı, sadece üniversitemin adını telaffuz etti.
• Daha önce Amerika’da bulundunuz mu? (tatil amacıyla birden fazla bulunduğumuzu beyan ettik, tarih detayına girmedi)
• İlk evliliğimiz mi? (Her ikimizin de birinci evliliği olduğu için ilk evlilik olarak beyan ettik)
• Hangi eyalette yaşamayı düşünüyorsunuz? Neden orayı tercih ediyorsunuz? (Göç ederken ilk gitmeyi plânladığımız eyaleti ve neden sorusuna orada kolay başlangıç yapabilmek & kolay adapte olmak adına yardımcı olabilecek arkadaşlarımız olduğunu söyledik)
• Göç ettikten sonra ABD’de ne iş yapmayı düşünüyorsunuz? (Hali hazırda özel sektörde yaptığım işi ve pozisyonunu söyledim. Göç ettiğimizde bu işi ABD’de de yapmayı plânladığımızı söyledim)
• Banka hesabınızda nakit olarak ne kadar birikiminiz var? (Hesabımızda nakit birikimi hesap hareketinde yazdığı rakam ile aynı şekilde birebir söyledim, USD 100K olarak beyan ettim)
1-2 dakikalık bu diyalogdan sonra “vizeniz onaylandı, 1 hafta içerisinde PTT” dedi. Pasaportlarımızı tekrar kontrol etti ve geçerli olan B1/B2 turistik vizelerimizin üzerine iptal kaşesi vurdu. Vizeniz onaylandı ve PTT cümlesini hem bozuk Türkçe ile söylemesi hem de olayın heyecanı ile çok net kavrayamadık ilk esnada ancak konsolosa teşekkür ederek arkamızdaki sandalyelerde oturan diğer mülakat bekleyen tanıdığımız DV2024 kazananlarına bol şans dileyerek binadan ayrıldık. 08:10’da girdiğimiz konsolosluk binasından 09:45’de çıkmış olduk.
@gucarslan’ın dediği gibi bir çok deneyim birbirine benziyor ve yazıyor tüm kazananlar. Önemli olan farklı bir soru geldi mi veya mülakat öncesi farklı bir evrak hazırlığı yaptık mı ondan bahsetmek isterim.
ABD vatandaşı çocuğumuz ile ilgili daha önce deneyim yaşayan kullanıcılar @dtveli ve @iremost’un karşılaştığı sorular/sorgulama ile biz karşılaşmadık mülakat esnasında. Doğumdan kaynaklı hastane masraflarını kendimizin ödediğine dair fatura, nakit alındı belgesi ve klinikten aldığımız ıslak imzalı borcu yoktur yazısı yanımızdaydı ibraz etmek için mülakat esnasında ancak konsolos hiç birisini talep etmedi, konu açılmadı. Hatta konsolos çocuğumuz olup olmadığını dahi sormadı mülakat esnasında.
ABD’de hali hazırda bir taşınmazınız var ise buna ait tapu, County Treasurer’dan emlak vergilerini ödediğinize dair ödeme dekontları, tax return yaptıysanız bu taşınmazlar nedeniyle size ait tax return formlarını ve sahip olduğunuz ITIN numaralarının kopyasını yanınızda götürmeniz faydalı olacaktır. Bu konu ile ilgili de herhangi bir soru gelmedi mülakat esnasında ama evraklarını da hazırlamıştık.
10.01.24 Çarşamba sabah mülakat sonrası CEAC sistemde ready olan durumumuz AP olarak değişti, 11.01.24 Perşembe sabahı da sayfamız Issued olarak güncellendi. Pasaportlar 11.01.24 Perşembe akşamı yaşadığımız şehirde seçtiğimiz PTT şubesine gönderildiğine dair PTT kargodan mesaj geldi. 12.01.24 Cuma sabah 12.00 civarı seçtiğimiz şubeden pasaportlarımızı teslim aldık. @gucarslan’ın da bilgilendirme desteği ile eşimin iş seyahati nedeniyle şehir dışında olması nedeniyle PTT’den kendisinin pasaportunu noter vekaletnamesi ile ben teslim aldım.
Süreç herkesin gönlünden geçtiği gibi olsun, bol şans diliyorum tüm kazananlara. Foruma az veya çok ama doğru cevaplar ile katkı sağlayan tüm kullanıcılara teşekkürler, bilgi paylaştıkça çoğalır. Tüm forum yöneticilerine de emekleri için teşekkürler. Bu forumdan öğrendiğim çok fazla bilgi var, göç sürecinde veya göç ettikten sonra da deneyimlerime/bilgilerime istinaden katkı sunmaya devam etmeyi umut ediyorum.
Sevgiler,