| sezon - 1 | bölüm - 9 |
Bir mübarek cuma sabahı
müzik sesiyle uyandım.. aramızda kalsın işe gitme amacımı telefonun alarm müziği olarak ayarladım. Kalktım işe gitmek için hazırlandım dolaptan biraz kahvaltı ile enerji topladım. Henüz eve bir şey almadım sabahları çay iyi giderdi onun için bir demlik almam şart listeye ekledim. Bir evde olması gereken her eşyayı değil sadece ihtiyaç duyacağım malzemeyi listeye ekliyorum. Ev tamamen boş TV koltuk falan bunlara şimdilik gerek yok. Neyse kapıyı açtım dışarı çıktım bir baktım evin önü boş arabam yerinde yok bi afalladım sersemsi ve şaşkın gözlerle etrafı gözlemledim.. arabamı çalmışlar mı diye düşünüyorum tuhaf ama içimde yersiz bir rahatlıkta var bir yanım ekşın yaşamaya meyilli zaten. Bu gereksiz rahatlık, endişe ve panik duygularımı köreltiyor.. Tam o sırada yan komşu kapısı açıldı tahminimce 26, 28 yaşlarinda genç bir kız. İçimde bir rahatlık var ama diğer duygusal yanım fiziksel olarak şaşkınlığımı koruyor ve oldukça net bir şekilde ifade ediyor. Kız bana ingilizce bir şeyler söyledi içinden 'car' ve 'you to' kelimelerini kaptım. Anladım onunda arabası kayıptı. İngilizce bilmediğimi anlayınca sorun değil gibisinden telefonu elinde bir yerleri aradı falan.. zorda olsa durumu anladım bizim arabaları çekmişler.. park ettiğimiz alanlar rezervli alanlarmış. Ama benim kendi yerimdi ücretini falan vermiştim zaten. Bir kaç gün önce evi aylık $730 dolara kiraladım. Normalde 700 ama üstü kapalı ve kişiye özel rezerv edilmiş otopark için ekstra 30 dolar verdim. Ücretsiz otopark alanları var ama benim evin biraz uzağında kalıyordu. Uzak yere park etmek yada yürümek sorun değil. Sadece arabanın yakında olmasını arada pencereden bakmak istediğim için. Kolay değil savaş görmemiş alman tankı başına bir iş gelmesin. Ayrıca yağmurlu havada ıslanmasını ve güneşli havalarda yıpranmasını istemem kendi keyfime verdiğim değerin aynısını aracıma vermeyi bir sorumluluk olarak görüyorum. 30 doların lafı bile olmaz, geçen gün apartman ofisinde çalışan Tamara'dan park yeri istemiştim sağolsun hemen bir takım işlemleri yapıp plakanın resmini çekip bir kartın üzerine plaka ve tarih yazıp bana vermişti. İngilizce konuştuğu için çoğu şeyi anlamıyordum tabi. Kartı bana uzattı kartın üst kısmında geniş bir delik vardı bana bunu arabanın içine asmami istediğini anladım. Tamam dedim. Çıkıp, arabaya gidip kartı far ve sinyal yakma düğmesine sol camdan görünür şeklinde geçirmiştim. Herşey güzel ama yinede arabamı çekmişler.. komşu kızı arada oflayıp pufluyordu. Ona kendi rezerv yerim olduğunu söyledim. Kıza senin yerin rezervli değil mi diye sordum güldü yok dedi. Tabi ben gülmeye dünden razıyım o gülünce benim rahatlık yanım mimiklerimi ele geçirdi karşılıklı anlamsız gülümseştik. Neyse işe gitmek için uber çağırdım. O ara apartman ofisinden Kristy'in numarası vardı bende ona sms yolladım bir yanlışlık olmuş galiba benim aracı çekmişler diye.
İşe gittim Hakan abiye durumu anlattım Hakan abi direk küfürlerle giriş yaptı en az 100, 150$ isterler aracı çıkarmak için. Konuya hakim olduğu için bir kaç yeri aradı ve aracın nerede olduğunu öğrendi. Hakan abi orayı aradı fiyatı sordu gelen cevaba uzunca bir ıslık çaldı başını sağa sola salladı. Acı gerçeği bana söylemek zorunda olduğu için cümleye küfürler yağdırarak başladı $241 dolar istiyorlar. Bi üzüldüm tabi, o an gözümden kanatlanıp gökyüzüne süzülüp giden dolar işaretleri belirdi. Hakan abi duruma benden çok daha fazla üzüldü. bizim başımıza çok geldi bu olaylar Amerika böyle işte deyip arada 241 yaa,, 241 dolar ya.. diyordu. "Abi niye 241 deyip duruyorsun? 250$ desene şuna" diye söyledim. bana döndü, "gerçeği sen burada yeni olduğun için hep mutlusun sana rakamlar işlemiyor tabi. Gel apartman ofisine gidelim belki yanlışlık durumu olduğu için düzeltebilirler. Çekici firmaları apartmanlar ile anlaşmalı olduğu için onlar yanlışlık olduğunu söyleyebilir" dedi. O sırada Kristy mesaj attı bana ofiste değilim ama Tamara'ya söyledim konuyla ilgili sana yardımcı olacaktır diye yazmış. Hazır bizim ofisin kızlarından söz açılmışken söyleyeyim, bir önceki bölümde bu kızlardan söz etmiştim. Konu yanlış anlaşılmasın diye düzeltme gereği duydum. Yorumlarınızdan Kristy'nin ismi geçiyordu. Bu kızlar müşteri olduğum için benimle ilgileniyorlar yani demek istediğim farklı bir şey yok yani. Evet son derece güzel kızlar ama konuyu dagitmayalim yani. Ayrıca 3 kız var demiştim Kristy, Tamara ve adını bilmediğim kız aramızda kalsın adını bilmediğim kız ayrı bir şeydi.. yani fırsatını bulsam adını öğrenmeye çalışırım. tabi öyle şey gibi düşünmeyin yani nasıl desem, neyse derine dalmayalim..
Gittik ofise Tamara ve bir kadın daha vardı Hakan abi başladı ıngilizce konuşmaya kadın PC den aracımın gece çekici tarafından önden çekilmiş fotoğrafını gösterdi. Kartın yok nereye koydun diye sordu direksiyonun altında sinyal çubuğuna taktığımı söyledim. Tamara o ara başka biriyle ilgileniyordu işi bitince bize geldi durumu anladı Hakan abiye, bana dikiz aynasına asmam gerektiğini söylemiştim diye üzgün bir ifade ile söyledi. Çekici onu orda göremediği için aracı çekmiş ve bu durum için bizim elimizden bir şey gelmiyor diye söylediler. Ben kendimce durumu kabullendim yanlış yapmıştım. Ama Hakan abi benim için iyiniyetli yaklaşımla hafif güler yüzlü bir ifade ile gülümseyerek ne dediğini anlamıyordum ama hal ve hareketleri şöyleydi 'ya iyi ama genç adam yeni gelmiş, az para ile buralara gelmiş 241 dolar çok değil mi? hani bi yardımcı olamaz mısınız?' dediğini mimiklerinden anlıyordum Hakan abinin o konuşma ve hareketini öyle görünce beni tuhaf bir gülümseme tuttu kendime engel olamadım o an komik gelmişti. Hakan abi bana baktı "sen gül gül" diye söylendi. Kadın bize adresi ve bir kağıt verdi o olmadan aracı almak zor dedi. Hakan abi sağolsun arabasıyla çekici yakın yerdeydi oraya gittik kimlik ve 241$ verdik aracı aldık.
Pek çekici bir deneyim değil ama bu konuyu hafife almayın. Yanlışı yapan benim, ingilizce bilmediğim için konuyu bu şekilde deneyimledim. Herkesin başına gelebiliyor ama herkesin çevresinde problem çözecek ve yardımcı olabilecek insanlar olmazsa durum zorlaşır. Benim bir diğer avantajim, fazla şanslı olmamla ve çevremde olan insanlarla alakalı. Ne olursa olsun maddi kaybım manevi getirime engel olmuyor.
Yorumlarınız için şimdiden teşekkürler.. Amerika'da görüşmek dileğiyle, herkese selamlar..
önceki bölüme dön yada 10. bölüme geç