Hepinize selamlar arkadaşlar, mülakat deneyimim ve yaşadığım süreçle ilgili uzun bir ileti yazacağımı söylemiştim. İşte şimdi yazıyorum. Bana bazı konularda özelden de sorular geliyordu, bu iletiyle onları da aydınlığa kavuşturacağımı düşünüyorum.
AOS yapmaya aslında gerçekten Amerika’dayken karar verdim. Ülkeye turistik amaçlı olarak 23 Kasım 2023 tarihinde Houston’dan giriş yaptım. Malum case number’ım 13 binlerde olduğundan, Ankara’dan sıra gelmeyeceğini düşündüğümden böyle bir yolu seçtim. Bir gidip bakacaktım, ordayken karar verecektim. Ben yaklaşık 10 yıla yakın bir süre Ukrayna’da yaşadım arkadaşlar, orda ilk 4 sene bankada Türk yönetici pozisyonunda çalıştım, ardından 2018 senesinde solar enerji sektörüne geçiş yaptım, orda Türk-Bulgar-Ukrayna ortaklı bir solar grubun ülke direktörü olarak görev yaptım, malumunuz savaş çıktığından Türkiye’ye dönmek durumunda kaldım, işlerimi bir süre uzaktan idare etsem de baktım ki olmuyor (savaş devam ederken 2 kere Ukrayna’ya da gidip geldim, son gidişim police clearance evrağını almak içindi) işimden kendi isteğimle ayrıldım, İngiltere’ye yerleşmeyi planlıyor iken, ilk başvurumda, daha önce hiç böyle bir şeyi hayal etmemiş olmama rağmen green card çekilişini kazandım. Hal böyle olunca planları bu sefer tamamen Amerika’ya yoğunlaştırdım. Benim ülkeye erken gelmekteki amacım, hem biraz gezmek, tanımak hem de kendi sektörümden network yapmak içindi, öyle de yaptım; 90 gün beklemek için kesinlikle değildi, ki bu durumun ortadan kalktığını bir linkle ben duyurmuştum.
Ukrayna oturumum ile dosyamı Frankfurt’a da taşıyabilirdim ancak Frankfurt konsolosluğu ile ilgili de çok iyi şeyler duymadığımızdan, Amerika’dayken AOS yapma fikrimi netleştirmiş oldum. Ülkeye B2 vizesi ile giriş yaparken genelde sıkıntı çıkarmıyorlar, beyanınızı esas kabul ediyorlar, ben nereleri gezeceğimi ve ne kadar kalacağımı anlattım ve hiçbir sorun yaşamadım. Ülkeye girdikten sonra, önce Texas, Louisiana, sonra Florida’dan başlayıp, New York’a kadar uzanan bir roadtrip gerçekleştirdim. New York’a vardığımda (tam Christmas öncesi) orda New Jersey’de AOS işlemlerini başlatmaya karar vermiştim aslında. Ancak Houston’da tanıştığım benim gibi AOS yapacak bir bayan Houston ofisinin de diğerlerinden farkı olmayacağı yönünde aklımı çeldi, ve bende New York’un kışın soğuğunu, pahalılığını ve kalabalığını çekmemek için tekrardan Houston’a döndüm. Dönmez olaymışım
Benim daha önceden Amerika’da banka hesabım vardı, o konuda sıkıntı yaşamadım, hesabıma zaten gelir gelmez yanımda nakit getirdiğim 10 bin dolar altı bakiyeyi hemen yatırdım. Ancak Houston’da Ocak ayının ilk 3 haftası ev aradım, ve kafama göre uygun bir ev bulamadım. Çünkü hepsi SSN soruyordu, kefil istiyordu, eşyasızdı, eşya alınması gerekiyordu, resimlerde mükemmel görünen evler içine girince dökülüyordu vs. Sonra bende bir Airbnb ile uzun süreliğine anlaştım, eşyalı olması, Türk kredi kartından ödenebiliyor olması, depozito olmaması sebebiyle oraya geçtim, tabiki normal kontratlı evlere göre 1.5 kat daha pahalıydı. Dedim nasıl olsa süreç en geç Nisan Mayıs ayı gibi bitecek önemli değil öderim. Neyse, sonraki süreçte Ocak ayında Şubat ayı için current olduğum açıklandı, ve ben current olduğumu öğrendikten sonra sağlık raporu (bununla ilgili detaylı bir ileti paylaşmıştım) ve DV fee ödemeleri safhasına geçtim. Dosyamı ise tamamen Youtube’dan izlediğim videolar sayesinde kendim hazırladım. İngilizceniz varsa atla deve değil arkadaşlar, lakin bu işlerden zerre anlamıyorsanız, kesinlikle profesyonel birinden avukatlık ya da danışmanlık almanızı öneririm. Avukatı bilmem ama forumumuzda @Figen hanım birçok kişiye dosya yapması konusunda profesyonel hizmet vererek yardımcı olmuştur. Benim bu süreçteki tek sıkıntım dosyamı yolladığım Houston ofisin performansını bilmiyor oluşumdu, bu konuda daha önce yapmış olduğum kendimce haklı sitemlerde yanlış anlaşılmış olmakla birlikte, neyse ben size kendimce yaşadığım tecrübe çerçevesinde Houston ofise dosya vermemenizi tavsiye ediyorum. Daha önce çok zikredildi, sorunsuz ve hızlı ofisler; Boston, New Jersey, Los Angeles, Indiana, Florida’nın tamamı şeklinde, adresinizi ona göre ayarlamanızı şiddetle öneririm. Ancak bu ofislerin performansının da her yıl aynı olacağının garantisi de yok tabi. En azından Houston Field Office için şunu söyleyebilirim, B2 vizesi ile ülkeye girip DV’den AOS yapanları detaylı inceliyor ve dosyalarını zurnanın son deliğine kadar bekletmeyi tercih ediyor.
Dosyamı 22 Şubat tarihinde USCIS USPS Dallas Lockbox’a ekspres kargoyla yolladım. 23 Şubat tarihinde ellerine ulaştı, 29 Şubat tarihinde ücreti çekmişler, 4 Mart tarihinde SMS geldi, ve akabinde dosyanın işlendiğine ve göçmenlik başvurumun resmen başladığına dair ilk Notice of Action’ı sorunsuz aldım, ondan sonra bekleme sürecine geçtim, ancak bir türlü biyometrik randevusu gelmiyordu. Biyometrik randevusunu kaçırdığımı 26 Mart tarihinde biyometrik noticeimin iade olduğuna dair bildirim almamla öğrendim, ve süreçteki ilk şokumu yaşadım, hemen call centerı arayıp durumu sordum, meğerse adresimde apartman no’yu yanlış yazıp evrağın geri dönmesine sebep olmuşlar! Hemen bana 16 Nisan tarihine yeni bir biyometrik randevusu düzenlediler. 1 ay kaybetmiştim ama yapacak bir şey yoktu. İlgili tarihte biyometrik randevusuna katıldıktan sonra, yaklaşık 45 gün süren ve 7 eyaleti kapsayan yeni bir roadtripe bu sefer tek başıma çıktım (Öncesinde uçakla Seattle ve Denver turu da yaptım) Dallas, Oklahoma, Amarillo, New Mexico, Grand Canyon, Monument Valley, Arizona, Utah, Las Vegas, Los Angeles, San Diego, Phoenix her yeri gördüm, hepsinde en az 3-4 gün, hatta bazılarında 1 hafta kaldım, bazı yerlerde, özellikle küçük kasabalarda insanlar ilk defa bir Türkle karşılaştıklarını söylüyorlardı Benimle resim çektiren bile oldu. Son olarak El Paso > San Antonio üzerinden Houston’a geri döndüm, Mayıs ayının sonu gelmişti artık, dosyanın onaylanmış olması gerekiyor diye düşünüyordum, birkaç otelde geçici bekle bekle derken baktım ki iş uzayacak gibi duruyor, Houston’da Montrose semtinde (Houston’ın Heights ile birlikte en güzel ve en güvenli semti) Ocak-Nisan arası kaldığım Airbnb evi yaz sezonu için tekrar tuttum. Haziran ayının da sonu gelmişti, ben ilk önce Houston’ın Demokrat Congresswoman’ı Lizzie Fletcher’a yazdım, ilgilendiler sağolsunlar ama sonrasında 2 ay geçti USCIS’ten geri dönüş olmadı, günler geçmek bilmiyordu, kafayı yemek üzereydim, en son artık Ağustos ayının ortaları gibi Cumhuriyetçi senatörlerimize yazdım, sağolsun Senatör John Cornyn ofisinden baya ilgilendiler, asistanı aradı derdimi dinledi, bütün evraklarımı email olarak istedi ve yolladım, benim adıma hemen inquiry yolladılar. Ne hikmetse senatörün sorgusundan 4-5 gün sonrası 22 Ağustos’ta bana 9 Eylül’e Houston Field Office’e mülakat atandığına dair notice geldi. Hem şaşırmış, hem sevinmiş, hem de üzülmüştüm, dosyamı yolladıktan tam 7 ay sonrasına, ülkeye girdikten ise tam 10 ay sonrasına neredeyse green cardı alabilecektim.
Mülakat:
9 Eylül 8.15 mülakatıma, İzmir’in dağlarında çiçekler açar nidasıyla, güneşli bir Houston sabahında 07.00’de gittim. İçeride herkes güleryüzlüydü, hatta birçok kişi siyahi memurlardan şikayet ederken, bana acayip yardımcı oldular, klasik Amerikan smalltalk ve güleryüzleri ile karşıladılar. Checkin’deki Hispanik olduğunu anladığım memur abi, daha önce İncirlik Üssü’nde çalışmış, pasaportumu görür görmez oo abim, Adana, kebap, lahmacun demesin mi Özetle güle oynaya ben mülakata girdim, sabah o saatte green card mülakatı bekleyen tek kişi bendim, diğer herkesinki vatandaşlıktı, onu da şurdan anladım; bana K1 sıra numarası verdiler, diğerlerinin hepsi P idi ve çoğu benden önce içeri girdi. Hatta cihad kampından yeni çıkmış gibi bir tipin bile vatandaşlık sınavına gireceğini görünce ben iyice tribe girdim
içeriden siyahi bir memur teyze beklerken, polisiye filmlerden hatırladığımız Donald Sutherland’e benzeyen beyazın hası gizli servis kıvamında bir amca benim sıra numaramı söyledi! Odasına doğru yürüdük, içerisi konsolosluklarının birebir aynısı arkadaşlar, halıfleksleri bile aynı
Memur amcanın odasına geçtik, arada cam koruma vardı. Sağ elimi kaldırıp yemin ettirdi. Mülakat tam 1 saat 40 dk sürdü arkadaşlar… Bütün güvenlik sorularının üzerinden geçti, Amerika’ya neden geldim, AOS yapmaya ne zaman ve neden karar verdim, kimin evinde kaldım, evi neden değiştirdim, nereleri gezdim, uçak biletlerim, ülkeye girerkenki dönüş biletim, güncel mali durumum, Türkiye’deki mal varlığım, araba ruhsatım, anne babamın yaşadığı ev onların mı, burda ne iş yapacağım vs her şeyi sordu. Tüm soruları rahat bir şekilde cevaplayıp, ilave istediği tüm evrakları sundum. 61. soru Public Charge’a çok takılmadı. Ancak askerlik sorusunda silah tuttun mu, militere katıldın mı sorusunu, Türkiye’de kısa dönem askerlik yapmış olmam sebebiyle, unvanımın driver sergeant olduğunu söylememe rağmen, kendisi düzeltip evet yazdı. Tüm düzeltmelerini kırmızı kalemle yaptı, sonra bilgisayarda temize geçip, tekrar benzer çapraz sorular sorup, 3 sayfa çıktı aldı, ve bunu imzalayacaksın dedi. Memurun işine verdiği öneme, titizliğine hayran kalmıştım, amacı da benim ülkeye gerçekten turist niyetiyle girip girmediğimi anlamaktı ve o kadar yer gezdiğimi görünce olacak ki ikna oldu
Aslında burdaki en önemli ve kilit sorusu neden AOS yapmaya karar verdin, ve ülkenden CP yoluyla vize almadın oldu; bu soruya şu yanıtı verdim arkadaşlar; Amerika’ya turistik amaçlı girdiğimi, green cardı almadan önce ülkeyi gezip, görmek istediğimi, işimle alakalı fuarlara ve business eventlerine katıldığımı, sonra gerek USCIS sitesinden gerek forumlardan araştırma yaparak B2 statüsüyle de AOS yapabilme imkanımın olduğunu öğrendiğimi açıkladım, bunları dinlerken hem bilgisayara not aldı hem de onaylar gibi kafasını salladı. Kesinlikle Ankara randevu vermiyor gibi bir cevap verilmemesi lazım.
Mülakat özetini içeren 3 sayfa resmî evrakı imzaladım, içeri gitti, 10 dk sonra geri döndü, ve tamam evine mutlu gidebilirsin, DOS’tan baktım, vize sayısı hala varmış şanslısın dedi Arkadaşlar o an beynimden ayak bileklerime kadar bir rahatlama hissi geldi ki anlatamam… Aynı gün myUSCIS hesabımdan “Your card is being produced” şeklinde onay geldi (9 Eylül) Sonrasında ertesi gün 10 Eylül’de “Case Approved” oldu, 13 Eylül’de green cardı ve Approval notice’i postaladılar, 18 Eylül’de green cardı, 19 Eylül’de de SSN’i teslim alarak süreci tamamladım.
AOS kimisi için tereyağından kıl çeker gibi kolay bir süreç olurken, benim açımdan beklemeli ve stresli geçti. AOS yapmayı düşünen arkadaşların tüm bu riskleri göz önünde bulundurarak sürece başlamalarını salık veriyorum. Eğer yanında kalınacak bir akraba yoksa masraflar inanılmaz artıyor, bu sebeple eğer amacınız ülkeyi gezmek değilse, gidebileceğiniz en optimum tarihte (muhtemelen Nisan sonrası, case durumunuza göre?) öneriyorum.
Sürecimde biribirimizle yaşadığımız sıkıntıları paylaşarak adeta terapi yaptığımız, dostluklarını esirgemeyen başta @Redbeard kardeşim olmak üzere, @Sini-sini ‘ye @kingofpetroleum kardeşime @Hasan-Bilgin-1 @Burak-Elmacı abilerime, @ATS16 @Revolter @Hope-Breaker @jtcarlos @Alper-Bayram nickini yazarken bulamadığım tüm forumdaşlarıma teşekkür ediyorum.
Süreçlerinin son durumundan haberimizin olmadığı @avc ve @Plus19 kardeşlerimizin de green cardlarını almış olduklarını ümit ediyorum.
Daha sonraki süreçlerle ilgili başka başlıklarda ilerleyen zamanlarda da yazmaya ve fikirlerimi paylaşmaya devam edeceğim.
Sağlıcakla kalın.