Uzun bir süre sonra tekrar hepinize merhabalar.
Bu yazımda size Amerika Birleşik Devletleri'ne girişimizi anlatacağım.
Öncelikle uçuşumuz Türkiye saatiyle 14.00'da idi. Türk Hava Yolları ile uçtuk, gerçekten uçuş çok keyifliydi. Atatürk Havalimanı çok karışıktı ve yorulduk elimizde bavullar ve el bagajlarımızla.
Bildiğiniz üzere THY'de bir kişi için bir el bagajı, bir kişisel çanta ve iki bavul sınırı var. El bagajı maksimum 8, bavulların tanesi 23 kilogram olmalı. El bagajlarından biri 9, Bavullardan biri 27 çıktı ama bir sorun olmadı. Siz yine de abartmamaya çalışın. Görevlinin insafına kalmış biraz..
12 saatlik bir uçuş sonunda Chicago O'hare havalimanına iniş yaptık. Bu havalimanında her şey çok daha rahattı, her yerde kimin nereye gitmesi gerektiğini gösteren tabelalar ve adım başı sürekli "Hi" diyen görevliler görüyorsunuz. İnsanların passaportlarını tarattığını gördük, biz de sormadan etmeden oraya gittik ancak bir kaç defa hata alınca görevliden yardım aldık. Görevli bunu yapmamıza gerek olmadığını söyledi ve bizi görevli polislerin olduğu gişelere doğru yönlendirdi. Evet, artık bu beklenen andaydık. Sanıldığı gibi ne köpekler vardı ne de özel bir odaya alınıp sorguya çekildik. Hiç bir sorun yoktu, polis kaç kişi olduğumuzu sordu, ne kadar süre kalacağımızı sordu, "We came here with diversity visa, maybe forever." cevabımla afalladı ve gülümsedi. Haklı gülümsemekte.
Bizim işlemlerimizi yaptıktan sonra şu meşhur sarı zarflarımızı istedi. Kontrol etti. Passaportlarımıza sonradan Alien Number olarak işlenecek olan numaraları tükenmez kalemle yazdı. Ondan sonra daha güleryüzlü bir personelin gişesine gittik. Burası direk yeni göçmenler içindi. Halka açık bir alan, bavullarını alan insanları vesaire görebiliyorsunuz. Direk göçmenlerle alakalı işlem yapan bir polis memuru vardı. Sırasıyla şunlardan bahsetti;
*ingilizce anlaşabilir miyiz?
*greencardlar şu sürede gelir.
*ssn numarası almalısınız. ( bu konuda yazımın sonunda bir şeyden bahsedeceğim)
*amerika birleşik devletleri'ne hoş geldiniz. ( bunu söylerken gözlerinin içi gülüyordu.. )
Ve çıktık. Artık her şey bitmişti. Bavullarımızı bulduktan sonra bizi dışarda bekleyen dostumuzun yanına gittik. Bavulları yerleştirip 3-4 saatlik bir araba yolculuğu sonucunda indianapolis'e vardık.
Süreç kolaydı. Hiç ingilizce bilmeseniz dahi bir şekilde halledebilirsiniz ancak bu kontrol süresince çok az ingilizce bilmeniz yararınıza olacak. En kötü ihtimal kaç kişi geldiniz, nereye geldiniz vesaire bunları ezberleyin her cümle kuran polise bunu söyleyin..
SSN Hakkında : Sosyal Güvenlik Bürosuna gittik. Son giriş tarihimiz 4 Temmuz'du, biz 3 Temmuz'da gittik. Bürodaki adam "Sosyal güvenlik bürosundan bu numarayı alabilmek için 2 hafta önceden giriş yapmanız gerekmekte." dedi. Yani biz iki haftadan az süre kala girdiğimiz için bu numarayı Şehir merkezlerindeki göçmen bürosundan alacakmışız. Bu da böyle bir bilgilendirme olsun.
Yardımlarınız için teşekkür ederim.
Önce mülakat, sonra idari işlem, sonra issued, sonra uçak yolculuğu ve en sonunda hayalini kurduğum yerde uyanmış olmak. İyi ki varsınız