Bir buçuk seneden fazla bir süredir İndiana eyaletinin Carmel şehrinde yaşayan bir forumdaşınız olarak görüşlerimi tarafsız olarak paylaşmak istiyorum. Son zamanlarda çok sayıda özel mesaj almaya başladım ve elimden geldiğince cevap vermeye çalışıyorum, ek olarak bu girdim de burada kalsın isterim.
Öncelikle kısa bir özet geçiyorum ki okuyacaklarınız nasıl bir hayata etki eden yansımalar, onları görmeniz kolaylaşsın.
Ben Onur, 20 yaşındayım ve 2018 senesinde Green cardı kazanıp üniversite sınavımdan sonraki gün ailemle beraber altı bavulla İndiana'ya yerleştim. Annem ve babamın ingilizce seviyeleri geldiklerinde sıfırdı, ben de sıradan bir Anadolu lisesi mezunuydum. Geldiğimde ingilizcemin iyi olduğuna inanıyordum ancak o güne dek ingilizce'yi sadece ingilizce öğretmenimden öğrendiğim için boşluk doldurmalı sorular gibi konuşuyordum. Öyle konuşunca da siz her ne kadar iyi olduğunuzu düşünseniz de karşıdaki insan anlamakta güçlük çekiyor.. Bir buçuk sene sonunda ingilizcemin epey geliştiğini rahatlıkla söyleyebilirim, üniversitede 150 kişi önünde 5 dakikalık proje sunmak ve dört farklı sınıf içi proje sunmak gibi deneyimlerim oldu. Annem ve babam ise boşluk doldurmalı sorular gibi konuşmaya başladılar, ki bu onlara yetiyor aslında. Her ikisi de 50 yaşına yakın. Bankacılık veya benzeri işleri ben hallediyorum, ama onların da defalarca bankaya gidip tarzan gibi her işlerini hallettiklerine şahit oldum (tarafsız olacağımı söylemiştim :D). Burada güzel olan şu, babamın ingilizcesi çok iyi olmasa da kendine ingilizceyi bilen bizlerden daha çok güveniyor ve insanlarla konuşmaya başlıyor. Bu atılganlığı bir buçuk sene önce hiçbir şey anlayaman canım babamı 1.5 sene sonunda neredeyse anlatılan her şeyi anlayan ama konuşmada sıkıntı yaşayan biri haline getirdi! 50 yaşında, türkiye'den emekli biri için güzel bir gayret ve başarı diyebilirim sanırım.
Her neyse, biraz da İndiana'dan bahsetmek gerek.
İndiana'yı Türkiye'de bir kente benzetecek olsam kesinlikle afyonkarahisar'a benzetirdim. Hem dibinde chicago (amerika'nın izmir'i) var hem de iklimi benziyor. YEMYEŞİL ve düz bir eyalet. Dağ, bayır veya yokuş görmedim hiç. Kışı soğuk ve yazı sıcak, klasik karasal iklim. Yakınında Michigan gölü olduğu için havası kuru da değil.
Yaşadığımız yer, Carmel güvenli ve eğitimli bir yer. İndiana'nın en kuzeyinde Chicago, güneyinde de Kentucky esintileri görmek mümkün. Carmel civarinda genel itibariyle beyaz amerikalılar otursa da apartman komplekslerinde Türkler ve güney amerikalılar gibi ağzının tadını bilen yabancılar oturuyor. Yürüyüş yolları, okulları, spor salonları, parkları ve mahalleleri çok güzel ve bol bol aktiviteler oluyor.
Şehir merkezi sıradan bir şehir merkezi. Bazı müzeler, kanal boyunca uzanan bir yürüyüş yolu ve sayısız kafe mevcut. İlk geldiğimde beni en şaşırtan şey su alacak bir yer olmamasıydı. İnsan köşeye bi migros da mı açmaz arkadaş? Neyse ki birileri de benim gibi düşündü de 2019 sonunda benim okuluma da yakın bir yere Kroger (Amerika'nın bimi, migrosu) açtılar. Ayrıca şehir merkezine çok yakın bir yerde büyük bir üniversite yerleşkesi var.
Kiralar apartman komplekslerinde genel itibariyle uygun. Mesela bizim oturduğumuz yerde gaz ve su faturası kiraya dahil. Sitenin havuzu, fitness salonu, çamaşırhanesi var.
Yaşanılacak yerler tavsiye listesi : Carmel - Fishers - Zionsville - Broad Ripple - Westifeld. Bir sıra yok, aklıma geleni önce yazdım (:
Hanginiz hiç bilmediği bir oyuna başlarken en zor modda oyuna başlıyorsunuz ki? California'da veya New York'ta lap diye yaşamaya mı başlanır arkadaş? Hı, yok bu oyunu biliyorsanız ve maddi açıdan da sıkıntınız yoksa oralar afyon'dan daha güzeldir eminim (: