Herkese merhaba,
Bu benim Viyana mülakat deneyimimdir. Öncelikle başta @crazycells ve @gucarslan olmak üzere bütün yöneticilere, bilgilerini ve tecrübelerini paylaşmaktan sakınmayan tüm kullanıcılara can-ı gönülden teşekkürlerimi sunuyorum. Eminim ki bu forum olmasaydı dosyamı taşıyamaz ve vizemi alamazdım.
Çekilişi kazandığımda mezuniyetime iki ay kalmıştı ve DS-260 formunu görece iyi bir zamanda tamamlamış olsam da okula odaklandığım için sürece dair pek araştırma yapamamıştım. Birçok kişi gibi sürecin bu kadar uzun olabileceğinden bihaberdim. Sanıyordum ki ilkbaharda Amerika’ya taşınırım. Daha sonra forumu keşfettim ve Excel listesine dahil oldum fakat hesap açmamıştım henüz. Sonra baktım ki süreç o şekilde ilerlemiyor forumda hesap açtım ve mesaimi artırdım. İlgili başlıkları takip ederek Viyana’nın dosya kabul etmeye başladığı dönemi yakaladım ve dosyamın taşınması için e-posta gönderdim. (Bu gelişmeyi ilk paylaşanlar kimlerdi hatırlamıyorum ama buradan onlara da ayrıca teşekkürlerimi iletiyorum). Nisan ayının sonlarına kadar Schengen vizem olduğu için bu tarihe kadar mülakat verip veremeyeceklerini sordum konsolosluğa. Cevaben, dosyamı taşıyabileceklerini ama Mayıs ayından önce mülakat veremeyeceklerini söylediler. Bu durum beni biraz kararsızlığa itti çünkü Schengen vizesi almak meşakkatli ve riskli bir girişimdi. Fakat bu riski almam gerektiğine kendimi ikna edip dosyamın taşınmasını istediğimi konsolosluğa bildirdim. Birkaç günlük e-posta trafiğinin ardından dosyamı kabul ettiklerini bildirdiler ama çok da sevinemedim açıkçası çünkü orada bulunamama durumum vardı. Ardından birkaç gün süren vize randevusu kovalamacasının ardından 3 Nisan tarihine Schengen için randevu aldım. Evraklarımı hazırlamam için yaklaşık bir ay sürem vardı ve ziyadesiyle hazırlandım. Bu arada mülakat tarihim de 16 Mayıs olarak bildirilmişti. Halihazırda geçerli bir Schengen vizemin olması hasebiyle yeni başvurumun da onaylanacağı kanaatindeydim. Araya giren Ramazan Bayramı sonrası pasaportumu teslim almaya gittim. Görevli zarfı uzatmadan zarfın üzerinde küçük bir çarpı işareti görünce ufaktan kendimi hazırlamaya başladım kötü habere ve nitekim öyle de oldu. Koştura koştura gittiğim başvuru merkezinden yıkılmış bir şekilde çıktım. Ertesi gün redde itiraz dilekçemi yazmaya başladım ve bir gün sonra – yanlış hatırlamıyorsam – dilekçeyi gönderdim. Ret mektubundaki maddelere tek tek cevap verdim, bu itirazı yazmak yerine bilet alıp Avrupa’ya gidebilecek bir vizeye sahip olduğumu tekrar tekrar vurguladım. Dilekçeyi gönderdiğim akşamın ertesi sabahı bilgisayarda bir şeyler yaparken – muhtemelen forumu okuyordum – telefonum çaldı fakat açmadım çünkü o sıralar sürekli internetçiler arıyordu ve ben yine onlar sandım. Birkaç saat sonra marketteyken yine aynı numaranın cevapsız aramasını fark ettim ve neden yaptım bilmiyorum ama numarayı arama motorunda arattım. Bir baktım ki arayan Avusturya İstanbul Konsolosluğu. Heyecanla marketten çıkıp hemen geri aradım. Kuskat**, kuskat, kuskat. Defalarca aradım ama telesekreterden öteye geçemedim. Acaba ne diyeceklerdi diye düşünmekten o günü zor bitirdim. Neyse ki ertesi gün çok bekletmeden tekrar aradılar ve vize vereceklerini söylediler. Çekilişi kazandığımı öğrendiğime bu kadar sevinmemiştim sanki hemen pasaportumu başvuru merkezine götürüp teslim ettim. 10 günlük bekleyişin ardından vize basılı pasaportumu teslim aldım. 10 gün yazması şu an çok kolay geliyor hatta kaç gün sürdüğünü bile telefona bakmadan hatırlayamadım ama beklemek çok sıkıntılıydı. Neden hala gelmedi sorusuna saçma sapan cevaplar üretmeye başlıyor insan. Acaba mevcut vizemin süresi bitene kadar pasaportuma el koyup vize vermeyecekler mi diye bile düşünmeye başlamıştım. Neyse ki öyle olmadı ve 6 aylık vizeme kavuştum.
SAĞLIK KONTROLÜ EVRAK HAZIRLIKLARI
Mülakat tarihim belli olur olmaz Dr. Molnar’ın ofisine e-posta atıp randevu isteğimi ilettim ve 14 Mayıs gününe randevum oluşturuldu. Muayene için gerekli evraklar ve aşılar kliniğin internet sitesinde mevcut. Ankara’daki doktorun aksine Molnar’ın sayfasında gelmeden önce aşı olmayın gibi bir ibare olmadığı için eksik aşılarımı tamamlamak istedim. Aşıları önceden olmak istememin sebebi hem maddi hem de olası bir yan etki gelişirse gurbet ellerde tek başıma sefil olmamak içindi. Ailemden aldığım bebeklik aşı kartım bu konuda çok işe yaradı. Kartın fotoğrafını çekip üzerindekileri ayrıca metne çevirip doktora bunlar haricinde olmam gereken aşıları sordum ve TD, Covid, eğer çocukken hastalığı geçirmemişsem Çiçek, eğer antikorum yoksa Hepatit B şeklinde cevap aldım. Bu arada 26 Nisan itibariyle üç dozdan az polio aşısı olanlar için polio aşısı da zorunlu hale getirildi. Hemen aile hekimime gidip durumu anlattım. Kendileri sağlık ocağında TD aşısı ve Hepatit B için antikor testi yapabileceklerini söylediler. TD aşım için hemşireden bir bebeklik çocuk kartı daha aldım Molnar’a sunmak için. Hepatit B antikorum olduğu için onu da yaptırmama gerek kalmadı sadece test sonucunu aldım yanıma. Covid aşısı Ankara şehir merkezinde tükendiği için Çubuk Devlet Hastanesi’ne gitmem gerekti, onun için de e-nabız üzerinden aşı kartı hazırladım. Aşı kartlarım için hiçbir çeviri, imza, kaşe yaptırmadım sadece ilk kartın üstündekileri kendim Excel tablosu halinde çıkarttım. ***
MÜLAKAT EVRAK HAZIRLIKLARI
Mülakat mailiyle beraber gerekli evrak listesi de gönderiliyor zaten evrakların hazırlanması çok kolay. Benden istenenler:
Birth Certificate (Formül A)
Diploma
Police Certificate (Arşiv Kayıtlı Adli Sicil Kaydı)
Biyometrik Fotoğraf x 2
Finansal kayıtlar
Pasaport
Konsolosluk e-devletten alınan QR kodlu belgeler için ek bir tercüme istemediğini belirtmişti. Formül A ve Arşiv Kayıtlı Adli Sicil kaydı zaten e-devlet üzerinden yabancı dilde ve QR kodlu alınıyor. Diplomam çift dilli olduğu için onu da tercüme ettirmedim. Banka kayıtları konusunda biraz endişeliydim çünkü hesabımda çok para yoktu. Bu konuyla ilgili okumalar yaparken üzerimize kayıtlı araçları da rayiç bedel göstererek finansal varlık olarak sunabileceğimi öğrendim. Türkiye Sigorta Birliği internet sitesinden İngilizce olarak aracımın değerini sorgulattım ve ekran görüntüsünün çıktısını aldım. Ruhsat fotokopisini de ekleyerek araç evraklarını tamamladım. Benim bankam sadece Türkçe evrak verebildiğini söyledi ve ben de kabul ettim zaten üstünde sayılar olan bir evrakın çeviriye ihtiyacı olması mantıklı gelmiyordu. Ama yine de telefondan evrakları taratıp Google Translate uygulamasından çeviri yaptırıp ekran görüntülerinin çıktısını aldım. *** Bir de sayın @warmgrey ‘in paylaştığı gibi finansal evraklar için bir kapak sayfası hazırladım. Banka hesaplarımdaki bakiye ve aracımın değeri burada yazıyordu. Ayrıca, DS-260 formunda bazı değişiklikler olmuştu onları tek tek listeleyerek çıktısını aldım. İstenen evrakların ikişer kopyasıyla beraber ek evraklar da hazırladım belki lazım olur diye: DS-260 Onay Sayfası, DS-260 Form, Lise Mezun Belgesi, Üniversite Mezun Belgesi, Protokol Belgesi, İkametgâh, Nüfus Kayıt Örneği, Tarihçeli Yerleşim Kaydı, Adıma Tescilli Araçlar Belgesi, Askerlik Belgesi…
VİYANA’YA GİDİŞ
Bir yıllık stresli bekleyiş sonunda olumlu veya olumsuz olarak sonuca bağlanacaktı artık. 13 Mayıs’ta Viyana Havalimanı’na indim ve tuttuğum odaya doğru yola çıktım. Havalimanından şehir merkezine gidişle ilgili bir video izlemiştim ve aynen videodaki gibi çok kolay bir şekilde tren istasyonuna vardım. Bilet makinesinden bir haftalık şehir içi bilet ve havalimanından şehir merkezi sınırına kadar gidiş bileti aldım. Bu şekilde alırsanız havalimanından şehir merkezine 2 Euro’ya gidiyorsunuz. Şehir içi için tek binimlik veya günlük bilet alabilirsiniz. Bir haftalık 17 Euro idi yanlış hatırlamıyorsam. Telefonumdaki yol tarifiyle gördüklerimi bağdaştırmam biraz zaman aldı, beklediğim peronun yanlış olduğunu anladıktan sonra karşı tarafa geçtim ve trene bindim. Hernals tarafında bir oda tutmuştum ve Handelskai durağında inip metroya aktarma yaptım. Yaklaşık bir saat içinde odama yerleştim. Toplu taşıma aşırı gelişmiş durumda olduğu için kaldığınız yerin aşırı merkezi bir yerde olmasına gerek yok, tramvaya veya metroya yakın olsun yeter. Yani gideceğiniz yerlere yakın olsun diye 2-3 kat masraf etmenize gerek yok. Dosya taşımanın maddi külfetinden çekinenler için bu detayları veriyorum.
SAĞLIK KONTROLÜ
14 Mayıs günü saat 10.30 randevum için yola çıktım ve yaklaşık yarım saatlik bir yolculukla doktorun ofisine ulaştım. Zile bastım ve kapı açıldı, içeri girince bir sekreterle karşılaştım. Telefon görüşmesini bitirmesini bekledim daha sonra randevum olduğunu söyledim ve benden pasaportumu istedi. İlerdeki bekleme alanına oturmamı istedi ve gerekli işlemleri tamamlayıp bana bir form getirdi. Bu formda isim, adres, dosya numarası, ABD adresi vs. isteniyor. Formu verdikten sonra aşı belgelerimi ve antikor testi sonucumu tek tek açıklayarak teslim ettim. Bebeklik aşı kartımı verdikten sonra kendi hazırladığım tercümeli Excel tablosunu gösterince “Bu çok daha iyi” deyip orijinalini bana geri verdi. Daha sonra bir belge daha getirdi ve iki boşluğa imza attırdı. Üçüncü boşluğu da röntgen merkezinde imzalayacaksınız dedi. Ayrıca röntgen merkezinin yol tarifinin çıktısını verip buradan sonra oraya gitmemi söyledi. Bu esnada karşımda @mamudo abinin eşi ve çocuğu oturuyorlardı. Onlarla tanıştık ve onların da mülakat için geldiğini öğrendim. Küçük bir muhabbetten sonra @mamudo abi de doktorun odasından çıktı ve onunla da tanıştık. Bu aşamada aynı yolun yolcusu olduğumuz birileriyle tanışmak insanın kendine güvenini artırıyor, sağ olsunlar. Bu arada sekreter beni çağırıp fotoğrafımı çekti. 10 dakika kadar bekledikten sonra bir odaya alındım ve görevli kadın – hemşire sanırım – aşılarımın tam olduğunu söyledi ve sağlığımla ilgili sorular yöneltti:
İlaç kullanıyor musun?
Alkol, sigara, uyuşturucu kullanıyor musun?
Alerjin var mı?
Psikolojik rahatsızlığın var mı?
Ameliyat oldun mu?
Boyun kaç? (Kilomu tam bilemediğim için tartıya çıkartı.)
Bu ve benzeri sorular sordu ve tansiyonumu ölçtü. Daha sonra tekrar dışarda beklememi rica etti. Bir 10 dakika kadar sonra diğer odadan bir erkek doktor çıktı ve içeri gelmemi istedi. Alt çamaşır hariç kıyafetlerini çıkart ve beni bekle dedi. Oda soğuksa sıcaklığı artırayım dedi. Birkaç dakika sonra geldi ve muayeneye başladı. Gözlerime, kulaklarıma, boğazıma baktı. Göğsümü ve sırtımı dinledi. Elini sıkmamı istedi sonra sırt üstü uzanmamı rica etti. Vücudumun çeşitli yerlerine vurdu ve acırsa söyle dedi. Benzeri birtakım testler sonrası tekrar oturttu ve ayaklarıma baktı. Refleks testleri uyguladı. Sonrasında kan aldı ve muayene bitti. Ödeme için girişteki masaya gittim ve 375 € ödeme yaptım. (360 € muayene, 15€ kan testi.)
Doktordan çıktıktan sonra sola dönüp sokak başından otobüse bindim ve röntgen merkezine ulaştım. Burada sıramatikten ikinci sıradaki “Ich habe keine Termin” (randevum yok) tuşuna basıp sıra numarası aldım ve içeri girdim. Tekrar @mamudo abi ile karşılaştım ve bana işleyişi izah etti. İçerisi çok kalabalık ve işlemler aldığınız sıra numarasıyla ilerlemiyor maalesef. Sadece ilk kayıt sıra numarasıyla yapılıyor sonrasında isimle çağırıyorlar ve isminiz Avusturyalılar için kolay telaffuz edilebilen bir isim değilse anlamak çok güç olabiliyor. Kaydı yapan çalışan İngilizce bilmediği için iki kişi ilgilendi benimle. Durumu anlattım, pasaportumu ve doktorun imzalattığı belgeyi verdim. Telefon numarası sordular ve üçüncü imzayı da atmamı istediler. Daha sonra ismimizi duymak üzere beklemeye başladık. @mamudo abi ve ailesiyle beraber beni de çağırdılar ve ayrı ayrı odalara geçtik. Burada üst beden çıplak kalacak şekilde soyunmam istendi ve röntgenim çekildi. Görevli kadın doğum yılımı söyleyip teyit etti ve giyinip odadan çıktım. Bu sefer de sonuçlarımız için kulak kesilip beklemeye başladık. Ne kadar sürdü bilmiyorum ama beklemeye bağışık olduğum için bana çok gelmeden ismimi duydum. Orada zarfı teslim ederken doğum yılınızı soruyor görevli. Zarfımı aldım CD’yi çıkarttım ve baktım ki doğum tarihimin günü ve ayı ters yazılmış. Hemen görevliye durumu söyledim ve beni kayıt masasına yönlendirdi. Oradakilere durumu anlattım ve beklememi rica ettiler. Pasaportta doğum ayımın yazıyla yazılmış olmasına rağmen böyle bir hatayı nasıl yaptılar anlamadım. Bir süre bekledikten sonra görevli yanıma gelip “Bugün 8-9 gibi tekrar gelin” dedi İngilizce olarak. İki defa bugün mü diye sordum ve sonrasında yarın dedi. Yani oradaki personelin İngilizcesi maalesef pek iyi değil ya da bana denk gelenlerinki değildi, dikkat edin. Neyse, ertesi gün sabahtan tekrar gittim röntgen merkezine, olayı tekrar anlattım ve beklemeye başladım. Yaklaşık bir buçuk saat falan bekledikten sonra görevli geldi ve problemi çözemediklerini, bu durumu çözebilecek personelin bugün izinde olduğunu söyledi ve yarın gel dedi. Peki dedim ama benim yarın mülakatım var oraya gitmeden yetişmesini istiyorum. Öğlene kadar çözeceklerini söyledi ve ayrıldım. Fakat röntgen merkezinden çıktıktan hemen sonra doktorun ofisinden sağlık raporumun konsolosluğa iletildiğine dair e-posta geldi. Demek ki CD’yi bana teslim edemeseler de sonuçlar doktora ulaşmış diye içim rahatladı. Durumu kliniğe bir e-posta atarak teyit ettim. Bir sonraki gün tekrar müdavimi olduğum röntgen merkezine gittim ve iki gündür benimle ilgilenen kadın yine beklememi istedi. İki gündür bu kadın her yanımdan geçtiğinde – biraz mahcup – 15 dakika daha bekleyin diyordu. Saat öğlene yaklaşırken aynı kadın tekrar yanıma geldi ve kendi mesaisinin bittiğini ama teknisyenle görüştüğünü, sorunu çözeceklerini söyledi ve ekledi bu sefer gerçekten 15 dakika. Dediği gibi de oldu nihayet CD’nin üstüne doğru tarihi yazıp teslim ettiler. Oradan çıkıp konsolosluğa geçtim.
MÜLAKAT GÜNÜ
Röntgen merkezinden çıkıp Straßenbahn (Tramvay) ile konsolosluğa gittim. Zaten önceki gün girişin ne tarafta olduğunu falan görmek için oraları keşfetmiştim. Mülakat saatim gelmeden binaya girmek istemedim çünkü deneyimlerden okuduğum kadarıyla erken gelenleri içeri almıyorlarmış. 20-25 dakika etrafta dolanıp 13.15 gibi binaya girdim. Konsolosluk dördüncü kattaydı ve ben biraz daha zaman geçsin diye merdivenlerden çıktım. Beni karşılayan iki güvenlik görevlisine mülakat için geldiğimi söyledim. Pasaportumu istediler ve üstümdeki metal eşyalar ile çantamı x-ray cihazına koymamı istediler. Daha sonra içeri girmemi ve sağ tarafta beklememi söylediler. İçerisi kalabalık değildi ve bir yere oturdum. Ben otururken @mamudo abilerin evrak teslim ettiğini gördüm. Her şey yolunda görünüyordu. Daha sonra beni 5 numaralı vezneden çağırdılar evrak teslimi için. Orada iki kişi vardı bir tanesi herkesin tanışmayı iple çektiği A. Hanım diğeri de daha genç ve sanki işleri yeni öğrenen bir kadın çalışandı. A. Hanım bu kişiye hangi evrakı alacağını falan söylüyordu. Pasaportumu verdim önce sonra parmak izimi aldılar. Ardından police certificate, diploma, birth certificate, fotoğraflar, finansal kayıtlar istendi. Banka hesap hareketlerinin en üstüne yukarda belirttiğim kapak sayfasını ekledim ve araç evraklarını da peşinden verdim. Sadece kapak sayfasını alıp bu bize yeterli dediler ve diğer evrakları geri verdiler. Diplomanın orijinalini ve fotokopisini istediler. Amerika’daki adresimi okuyup bu adres hala geçerli mi diye sordular. Bu sırada ben DS-260 formundaki bazı değişiklikleri içeren kâğıdı uzattım ve bazılarının pek önemli olmadığını ama yine de yazdığımı söyledim. Gerekli olanları biz düzeltiriz deyip kâğıdı aldılar. Oradan 3 numaralı vezneye geçip ödememi yaptım ve tekrar çağrılmak üzere beklemeye başladım. Beklerken yine @mamudo abi ile muhabbet ettik ortam çok pozitifti. O sırada evrak tesliminden dönen ailenin @revolter ve eşi olduğunu öğrendim kullanıcı adlarımız üzerinden ayaküstü tanışmış olduk. Herkes için her şey olumlu gidiyordu ve yüzlerimiz gülüyordu. Daha sonra @mamudo abileri mülakat için çağırdılar ve kısa sürede olumlu sonuç aldıklarını görünce benim kendime güvenim iyice arttı. Sevinçle onlarla tebrikleştik ve onlar konsolosluktan ayrıldılar. Sıra bana gelince başka bir vezneden çağrıldım. A. Hanım herkesin söylediği gibi sempatik ve samimi ama ben mülakatımı yapan kişiyle de en az onun kadar rahat hissettim. İlk başta sağ elimi kaldırtıp bir metin okuyup yemin eder misin diye sordu ben de evet dedim. Sonrasında tebrik edip mülakata başladı.
Daha önce evlendin mi? Çocuğun var mı?
En yüksek eğitim seviyen nedir? Hangi bölüm?
Yaşın kaç?
Şu anda ne iş yapıyorsun?
Amerika’da tanıdığın var mı?
Amerika’da ne iş yapmayı düşünüyorsun?
Yaşımı sorunca neden geç mezun oldun diye bir soru gelecek diye düşündüm çünkü yaklaşık beş yıllık bir kaybım var ama takılmadı. İşsiz olmamın sebebi olarak da mezun olduğum yıl çekilişi kazandığımı ve Amerika’ya gitmeyi beklediğimi söyledim. Sohbet tadında geçen birkaç dakikadan sonra her şey yolunda görünüyor vizenizi onaylıyorum dedi. Vize basılı pasaportumu ellerinden geldiğince hızlı teslim edeceklerini ama net bir tarih için söz veremeyeceğini söyledi. Tam teşekkür edip ayrılıyordum ki aklıma geldi. Eğer varsa bayrak alabilir miyim dedim. Tabi ki unutmuşum kusura bakmayın dedi ve bayrağımı da alıp ayrıldım. Orada sağ olsunlar önce yukarda @revolter abilerle daha sonra aşağıda @mamudo abilerle tebrikleştik ve odama doğru yollandım.
PASAPORT TESLİMİ
Ertesi gün saat 11.30 gibi vizemin basıldığına ve saat 13 ile 14 arası alabileceğime dair e-posta geldi. Saat 13’te konsolosluğa gidip 5 numaralı veznedeki A. Hanımdan pasaportumu ve diğer evrakları teslim aldım. Tek tek izah edip yapmam gerekenleri yarı Türkçe yarı İngilizce anlattı. Karşılıklı olarak birbirimize güzel dileklerde bulunduktan sonra konsolosluktan ayrıldım. Otelimi ve uçak biletlerimi bir haftalık aldığım için kalan günlerde Viyana’yı gezdim. Deneyimimin biraz geç kalmasının sebebi de odur.
Benim deneyimim bu şekildeydi. Başta dediğim gibi forum olmasaydı kesinlikle bunları başaramazdım. Bu forumda en ufak emeği geçen herkese teşekkürlerimi ve selamlarımı iletiyorum. Umarım, başta kısa süreli de olsa yol arkadaşlığı ettiğimiz @mamudo ve @revolter olmak üzere vizesini alıp yeni hayatlarına başlayan/başlayacak olan tüm forum mensupları umduklarının çok daha fazlasıyla karşılaşır ve mutlu olurlar. Hala mülakat bekleyen talihlilerin de en kısa zamanda vizelerine kavuşmalarını dilerim. Selamlar…
** Grüß Gott imiş aslı Avusturya’ya gidince anladım. Çokça kullandıkları bir selam.
*** Benim hazırladığım evraklar ve hazırlayış şekli benim biricik deneyimimdir. Bu sizin mülakatınızda aynı şekilde olmayabilir. En doğru yönergeleri konsolosluğun mailinden alırsınız. Benim için tercümesi yapılmadan kabul edilmiş bir belge sizin için sorun olabilir.