Herkese merhabalar,
Forum üyelerimiz arasında Amerika'da yaşayıp dövme sanatçılığı yapan veya bu tarz Türk dövme sanatçılarını tanıyan arkadaşlarımız var mı?
-
Amerika'da her seye sifirdan baslayip 3-4 sene icinde 150 bin dolar birikim yapmak maalesef cok gecerli bir meslegi olan biri icin bile olanaksiza yakin. Bu, her ay istisnasiz 3,000-3,200 USD kenara koymaniz gerektigi anlamina gelir. Ilk gittiginiz 3 ila 6 ay zaten hayatinizi kurmakla gececek, o nedenle para biriktirmeye hemen baslayamayacaksiniz. Zira, ilk gittiginizde krediniz notunuz olmadigi icin ev kiralamak, arac satin almak ve bankadan kredi cekmekte gucluk yasayacak, istediginiz sartlarla, ekonomik seceneklerden faydalanamayacaksiniz. Ayrica ilk 6 aydaki kaybiniz 4 senelik birikim hedefinizi ayda 3,500 dolara yukseltmeniz anlamina gelir. Bu kadar birikimi isinizin giderleri, tum kisisel harcamalariniz ve odeyeceginiz vergileri (ki %35-37'lik dilime girersiniz diye dusunuyorum) dustukten sonra yapmak icinse ayda 15,000 dolar uzerinde net para kazanmaniz gerekir. Forumda kafe devralip isleten, TIR satin alip tasimacilik yapan pek cok sayida girisimci var. Ancak ben hic birinden boyle rakamlar duymuyorum.
Mesleginiz polislik oldugu icin ve sporla ilgilendiginizi soylediginiz icin, fiziginiz elveriyorsa belki ozel guvenlik veya spor egitmenligi gibi bir alanda onumuzdeki 1-2 sene kendinizi yetistirip ulsulararasi gecerliligi olan bir iki sertifika, mesleki yeterlilik belgesi vs. alip her ihtimale karsi cebinize atmaniz faydali olur. Bunun disinda ve Ingilizcenizi gelistirmeniz yaninda nacizane tavsiyem gitmeden once su konulari iyice arastirip netlestirmeniz olur:
Hangi eyalet hatta sehire yerleseceginiz ve bu sehirdeki yasam sartlarina dair her sey (vergi oranlarin is imkanlarina, ev kiralarindan suc oranlarina kadar her seyi arastirin) Tam olarak ne isi ve nasil yapacaginiz (Sifirdan o isi nasil kuracaginizi, ne kadar sermaye gerekecegini, hangi risklerle karsilasabileceginizi adim adim bir pln sekline getirin) Beklenmedik bir sorun olursa B planiniz ne olacak? Orada is kurma disinda hayatinizi bir sure baskasina yuk olmadan nasil idare ettirebileceginize dair bir haazirlik yapmaniz, hatta Turkiye'ye donmeniz gerekirse burada nasil yasayacaginizi planlamaniz cok cok onemli. Oturdugunuz ev gibi, yeine kolayca koyamayacaginiz seyleri elden cikarmadan once cok iyi dusunun.Amerika hayali guzel bir hayal. Cok inaniyor ve istiyorsaniz bir gun gerceklestirmenizi gonulden dilerim ama gercekci olun. "Bir kere gideyim de gerisi kolay" diyorsaniz zihninizde once Turkiye icinde bu adimi attiginizi hayal edin. Ornegin Istanbul'a bir seneligine tasindiginizi dusunun. Ve bunun zorlugunu 10 ile, hatta 20 ile carpin.
-
@serel teşekkürler kesinlikle karar verdim yatırım vizesi kovalamak istiyorum şimdiden paramı biriktirmek için başladım - evide satacağım kesin kararım. !
-
@pnktr evet katılıyorum. Aslında buraya geldiğimden beri görüyorum ki bizim halkımızda yüksek bir kaygı var. Bunun bir sebebi ekonomi siyasi etkenler evet fakat diğer tarafta da yine bu kolektif yapının getirdiği özgüvensizlik sorunu var. Özgüvensiz deyince anlaşılmıyor bazen, ben güç gösterisini özgüven olarak görmüyorum. Burada yapamadım diyebilmekte başaramadığın şeyleri kabul etmekte bir özgüven istiyor. Amerikalıların bu konudaki esnekliği sanki onların önünü açmış ve devlet onlara yardım etmeye başlamış gibi. Bunu söyleyince aklıma Türkiye’deki 2022 yangını geldi. Tüm halk ormanlarda yangın söndürmeye çalışmıştı, hiçbir eğitimi bilgisi olmadan ateşe atladılar. Devlet herhangi bir sorumluluk almadı, almasına gerekte kalmadı. Çünkü bizim her şeyi yaparız sandığımız birbirimizi gaza getirdiğimiz bir cahilliğimiz var. Burada gerçekten yapamayacağı yapmak istemeyeceği şeyleri dile getiren bir sistem var ve bu sayede herkes huzur içinde yaşıyor. Toksik bir ilişki gerçekten ve ben bu ilişkiden kurtulduğumda iyileştim, ilerledim. 😅
-
@smk Bu konuda En zoru başarmışsın . Rahat bir şekilde süreci inşallah tamamlarsın. Bu dönem sıkıntıların çok doğal ve olağan . Hepimiz aynı süreci yaşadık.
-
Iyi Günler,
bu baslik altinda, olurda Amerikaya gidip yerlesenler görürse, onlarin suan ki hislerini yazmalarini rica ediyorum..
Bu kadar zahmet, öncesinde belki defalarca basvuru, sonrasinda form Doldurma, Dosya Numarasi, Randevu tarihi, o kadar evrak, saglik Raporlari, Asilar ve Mülakat.. Amerikada yer ayarlama, yeni bir hayat, mücadele, baslangic..
Bütün bunlara degdi diyormusunuz kendi icinizde, ? iyiki o kadar mücadele vermisim, belki zordu ama sonu güzel oldu diyormusunuz ? Özlediginiz bircok sey olabilir belki, birileri yada belki yemekler..
hülasa, Memnunmusunuz genel olarak ?
-
Uzun bir yazı sizleri bekliyor, çaylar kahveler hazırsa bir bardaklık yazıma başlıyorum. 🙂
Hayallerimin hayalden ibaret olmayacağı bir çevre istiyorum. Ve sadece benim değil çevremin de refah seviyesinin yüksek olduğu bir alan hayal ediyorum. Türkiye’de misyonumu doldurduğumu ve arzuladığım hayatın burada yeşeremeyeceğini düşünüyorum. Kısaca hayatımdan bahsedersem, eşimle ben öğretmeniz, yabancı dilimiz native-like İngilizce, evimiz kira sanayii yüzü göstermeyen bir arabamız var ve istersek aylık 50-55bin kenara atabiliyoruz, lakin enflasyon o 50bini 6ay sonra 5-10bin yapacağı için hiçbir anlamı kalmıyor. Ne diye biriktiriyoruz desek yiyelim içelim gezelim tozalım da nereye kadar, çevremizde böyle diyen arkadaşlarımız eşimiz dostumuz olmayınca bir yerden sonra o da sarmıyor. Kazanıyoruz da paylaşacak kafadar insan yok, bir yaştan sonra burada da sosyal çevre Amerika gibi yüzeysel kalıyor. Zaten fikir olarak da bir tezim var “İnsan ergenliğini paylaştığı insanlardaki ve ortamdaki samimiyeti, dostluğu ileriki yaşlarda ne kadar uyumlu, özverili olsa da bulamıyor.”
Diğer bir husus ise hobiler. Benim en sevdiğim hobilerden biri, izlemelere doyamadığım bıçak üretim videoları. Hem memleketimde manda boynuzu saplı çakı üretimi konusunda çekirdekten bilgimin olması, hem kişisel olarak reel bir metanın üretiminden aldığım zevk bir araya gelerek bende böyle bir hobi isteği oluşturdu. Ama ne maddi yönüyle kurulumu kolay olmaması ne de alan olarak bir atölye fırsatının olmayışı, hepsini bir kenara bırakır bu atölyeyi kurarsam el emeği üretilen metanın ülkemiz insanı nazarında fuzuli ve pahalı olması sürekli zarar yazacağından beni vazgeçiriyor.
Bir diğer hobim ise basit araç modifiyesi. Bıçak konusundaki tüm etkenlere ek olarak toplum gözünde modifiye işinin hitap ettiği, pazarını oluşturan kitle hepimizin malumu ve ne kadar kaçınsam da o malum kitleyle eninde sonunda muhatap olacağım. Kısa bir sürelik deneyimim sonucunda hiç bana göre bir ortamları ve zevkleri olmadığına kanaat getirerek bu hobiyi de bıçak atölyesi gibi zarar hanesine kaptırıp izleyerek yetiniyorum.
Bireysel olarak eşimi, çocuğumu katmadan bu kadar örnek hedef ve isteklerimin onda bir sayılır. “Niyetimiz kimseyi kırmak değildir, şurdakini buraya koymak değildir” özlü sözüyle sizlere veda ediyorum. Selametle. -
yetti artik. bu yil fazla fazla karsilasmaya basladim bu not availabe in your country he he he zirvaligindan. karsilastigim tum not available in your country he he he ekran goruntulerini bu iletime zamanla ekleyecegim. Amerikali'lar hiç hayatında böyle bir sayfafalar görmüş mü acaba.
Spoiler
cf492f1d-6096-47ba-83dd-ac6031d315ef-image.png
e9c426d9-0009-4969-b490-1150bc27af7e-image.png
5ed0507c-f993-47c9-ba6f-21b218154a49-image.png -
-
-
Kisisel goruslerim:
Eksileri:
Uzak olmasi
Avrupa'ya gore daha cok calismalisin. Daha rekabetci bir duzen var. Sosyal devlet anlayisi yok. Guclu olmalisin.
Yan haklar dogum, personal izin sureleri daha az. ( I'm a beyaz yaka).
Avrupa mimarisi cok daha guzel bence. Haftasonu ulkeden ulkeye arabanla gezebilirsin. Amerika bunun icin cok buyuk. Is seyahatlerinde belli yerler haric her yeri birbirine benzetiyorum burada.
Turkiye'ye 2-3 gunlugune gidebilirsin Avrupa'da ama burada bu sansin yok. Ozlediysen yillik izininin cogu TR seyahetine gidiyor zaten.
Saglik konulari ama cok yorum yapamiyorum bu konuda. Avrupa'da sagik sistemini bilemiyorum. TR'de guzel bir saglik sigortan varsa sirket tarafindan falan baya rahatsin. Burada kendimi ayni rahatlikta hissedemiyorum.
Amerika'da daha bir yanlizlik var sanki.
Futbol'a soccer demek zorunda kalmak:)Artilari:
Rekabetci duzen ve calismaya eksi dedik ama maaslar ve firsatlar Avrupa'ya gore daha iyi. Tabi sektorden sektore degiskenlik gosterebilir bu durum.
Yasam kalitesi ve satinalma gucu Amerika'da daha yuksek.
Dil probleminin cabuk asilmasi. Oyle ya da boyle herkes az biraz ingilizceye sahip.
Sisteme ayak uydurma daha hizli.
Yapinin kendi isini yapmak isteyen, girisimci, zeki insanlari hayal bile edilemeyecek yerlere getirmesi. (sans da lazim tabi).Ikisi de cok buyuk kita ve kendi icinde de bircok farklilik barindiriyor ama genelleme yaparsam ilk aklima gelenler bunlar.
-
-
-
Arkadaşlar, merhaba. Ben 1. sınıf teknik elektrik-elektronik öğrencisiyim. Amerika'ya gitmek istiyorum. Dil yok, para yok. Nasıl yapacağımı kafayı yiyeceğim. Meslek öğrenmeye İdris Usta sayesinde başladım. İngilizcemi nasıl geliştiririm? Bide para nasıl kazanacağım? Yazın inşaata girmek gibi bir düşüncem var? Nasıl gideceğim?
-
-
-
@Abraham-Trust nerede yasiyorsunuz?
-
Alamancilar gibi hareket edersen Tr de rahat edersin. Euro, dolar kazanip, yurtdisinda evini arabani aldiysan, borcun yoksa, TR de tatile geliyorsan sende krali yok.
-
İnsanların yardım etmemekte çok haksız olmadığını düşünenlerdenim ....Örneklersek bir bayan arkadaşımız zor durumda oldukları için 3 kişilik bir aileyi cüzi ücretle oda kiraladı sadece oda kullanmaları gerekirken tüm evi zapt edip tehditler savurdular en son polise gidip şikayetçi olmasını öğütledik , yine genelde yardım edilmeyen kesim kaçak gelenler kimse haliyle illegal olarak ülkede bulunana yardım etmek istemiyor neden kendini riske atsın ki....Yine BOFA da özlem hanım herkese yardım ederken saçma biri anlamsız sırf takipçi edinmek için kişiyi karalma yoluna gitti ki şimdiye kadar bir kişi bile kendisi hakkında kötü yorum yapmamıştı şimdi biz bu insanı yardım etmezse suçlayabilirmiyiz hayır.......Kendi adıma yeşil kart forumda zaten çok fazla konuya dair soru ve cevap var bunlardan faydalanıyorum acilsede DV grubumuzda sorup cevap alıyorum....Amerika için yerleşen arkadaşların tek başına olduklarını bilmeleri gerekiyor buna göre yol alsınlar kaldı ki türkiyede bile kapı komşumuzu tanımıyorken başka ülkede yardım beklmek hata çok çok yakın arkadaşınız yoksa......Yine bir çok konuda muhatabınız olan kurumlara mail yazdığınızda bizden farklı olarak mutlaka geri dönüş yaparak sorununuzu çözmeye çalışıyorlar yada biz küçük bir yerde hayata başladığımızdan da olabilir tabi....
-
@Laçin-Boz, içinde söyledi: Amerika'da isminizi değiştirmek isteseydiniz ne olurdu?
Merhaba, adım Laçin. Çok komik bir soru olacak belki ama sizce adımı sorduklarında nasıl telafuz etmeliyim?
Lah-chin şeklinde yazarsanız doğru telaffuz ederler.
Bunu çok dert etmenize gerek yok. Amerikalılar yabancı isimlere alışkınlar var doğru telaffuzu nasıl diye sorarlar zaten. -
@Denizz-1, içinde söyledi: Tek başına gidip sıfırdan başlamak hakkında fikirleriniz nelerdir?
Merhabalar Dv2024 talihlisiyim tek başıma gitmeyi düşünüyorum. eğer bir aksilik olmaz ve Amerikaya gidersem hiçbir tanıdıgım yok ve ne iş yapacağımı nerede kalacağımı bilmiyorum. Benimle aynı durumda olan arkadaşlar varsa bu başlık altında iletişim kurabilirsek birbirimize yardımcı olabiliriz diye düşündüm.
Teşekkürler
tebrikler, oncelikle su bolumdeki basliklari inceleyerek, gideceginiz bolge/eyalet/sehir karari vermenizi tavsiye ederim:
https://yesilkartforum.com/forum/category/76/eyaletler
Bu karari verdikten sonra o bolgeye gidecek birini bulmaniz kolaylasacaktir.
amerika'da yillarini gecirip "artik ulkeme doneyim" diyen var mi? varsa, neden bu karari verdiniz?
-
@newman haha teşekkür ederim sayın @newman , Voltaire'i severim (: onun kadar olamam ama onca aydının insanlığa kazandırdıklarını mümkün olduğu kadar (bir zahmet) üzerimde taşımak isterim. (bu arada unutmuşum bir ekleme yapayım, bahsettiğiniz söz Voltaire'e ait değil ama genelde ona atfedilen bir söz diye biliyorum, sevdiğim bir sözdür).
Eksi konusunu da anlamıyorum. "like-dislike" gibi görülüyor sanırım ama yazılanları göremiyorum ben insanlar nasıl okuyor da eksi veriyor
İnsanlar foruma yazarken çok rahat davranıyor. Günlük hayatta birbirlerinin yüzüne karşı vermeyecekleri tepkileri burada çok rahat verebiliyor. Anlamıyorum anne-babaya nasıl yaklaşılıyor örneğin veya sizin gibi görüşünün beğenilmediği, kafa yapısının uyuşmadığı, yaşa göre tepki verilmelidir demiyorum ama diyelim ki yaşı büyüklere, ne tepki veriliyor acaba? Hiç mi tahammül edilmiyor, de ki tahammül gerektiriyor, otobüste şurada burada? Sonra en az bir kişi bile olsa işte bu insanlar yüzünden gitmek istiyorum diyebiliyor, halbuki yapılan çıkarım sağlıklı değil. ABD'de veya Türkiye'de yıllarını geçirip başka yere gitmeye karar verirken yapılan çıkarımların sağlıklı olması gerekiyor.
Artık bu gibi forumlar, sosyal medya toplumun dijital çağdaki ortamları. Toplum gerçekte henüz isteyene istediğin tepkiyi verdiğin bir hale dönüşmedi bana göre. Ben iletilerinizi değerli buluyorum. Yazdıklarınızdan cımbızla kelime çekip söylemiyorum bunu. Katarsise düşmediğinizi düşünüyorum. "mutlu son" veya "beklenen son" hissini almıyorum sizin yazdıklarınızdan. Herkes filmin sonunun "olması gerektiği gibi" bitmesini beklediği, hep buna yönelik konuştuğu zaman başka bir yerden gelen bir fikir algılanamıyor, dikkate bile alınmıyor. Bana göre kimseyi ABD'de veya Türkiye'de iyi bir hayat beklemiyor, insanlar iç huzurunu yakalayamadığı veya algılardan kurtulup yeterince sağlıklı sebepler bulamadığı sürece
-
Dayım kendi isteğiyle 2013 te temelli dönüş yaptı Türkiye'ye. İlk olarak İsveç'e oradan Kanada'ya son olarak da ABD ye taşınmış. Yaklaşık 20 yıl yaşadıktan sonra geri dönme kararı almış. Altında yatan en temel sebep ise kendi ifadesine göre ''yalnızlık ve ait olamama hissi''nden bir türlü kurtulamamak. Bence bu ve benzeri manevi temellere dayalı dönüşlerin altında yatan sebep ilk etapta yeterince güçlü bir motivasyona sahip olamamaktan ileri geliyor. Dayım Türkiye'de fizik öğretmenliğine atandıktan bir yıl sonra ailesiyle tartışmanın da verdiği bir gazla ''maceracı'' yanına kulak verip önce İsveç'e teyzemin yanına gidiyor. Orada geçirdiği üç senenin ardından bir gazetede gördüğü röportajdan etkilenip iltica yoluyla Kanada/Toronto'ya gidiyor. Orada da birkaç yıl kaldıktan sonra Çinli işverenin Amerika'da ofis açması üzerine oraya yerleşiyor. Tabii gerek ilk etapta yaşanan maddi imkansızlıklar gerek iltica etmesi sebebiyle 7 yıl kadar Türkiye'ye ayak basamaması zaten kopuk olan aile ilişkilerini tamamen bitme noktasına getiriyor. Açıkçası dayım bu hikayeyi her anlattığında empati yapıyorum ama her seferinde o itici gücün yeterince kuvvetli olmadığını düşünüyorum. Bugüne nazaran en azından toplumsal olarak daha ılımlı bir Türkiye profili varken, o dönem için kıymetli sayılabilecek öğretmenlik gibi bir mesleğe sahipken belki de genç yaşının verdiği gazla böyle büyük bir maceraya atılmasının aslında ne kadar yersiz olduğunu idrak edip dönme kararı almış olabilir. Bu ve benzeri dönüş hikayelerinde duyduğum sebepler üç aşağı beş yukarı adapte olamama veya aradığını bulamama üzerine. Yani ABD de yaşamak ve çalışmak bir insan için sadece Mustang sahibi olma hayalinden ibaretse bu hayal gerçekleştiğinde düşülen boşluk ve çekimser olmanın getirdiği adaptasyon sorunu nedeniyle insanlar bunalıma girip ''tanıdık'' bir yerde olma dürtüsüne yenik düşüyor.
-
@azuleverde, içinde söyledi: amerika'da yillarini gecirip "artik ulkeme doneyim" diyen var mi? varsa, neden bu karari verdiniz?
@newman haha teşekkür ederim sayın @newman , Voltaire'i severim (: onun kadar olamam ama onca aydının insanlığa kazandırdıklarını mümkün olduğu kadar (bir zahmet) üzerimde taşımak isterim. (bu arada unutmuşum bir ekleme yapayım, bahsettiğiniz söz Voltaire'e ait değil ama genelde ona atfedilen bir söz diye biliyorum, sevdiğim bir sözdür).
Eksi konusunu da anlamıyorum. "like-dislike" gibi görülüyor sanırım ama yazılanları göremiyorum ben insanlar nasıl okuyor da eksi veriyor
İnsanlar foruma yazarken çok rahat davranıyor. Günlük hayatta birbirlerinin yüzüne karşı vermeyecekleri tepkileri burada çok rahat verebiliyor. Anlamıyorum anne-babaya nasıl yaklaşılıyor örneğin veya sizin gibi görüşünün beğenilmediği, kafa yapısının uyuşmadığı, yaşa göre tepki verilmelidir demiyorum ama diyelim ki yaşı büyüklere, ne tepki veriliyor acaba? Hiç mi tahammül edilmiyor, de ki tahammül gerektiriyor, otobüste şurada burada? Sonra en az bir kişi bile olsa işte bu insanlar yüzünden gitmek istiyorum diyebiliyor, halbuki yapılan çıkarım sağlıklı değil. ABD'de veya Türkiye'de yıllarını geçirip başka yere gitmeye karar verirken yapılan çıkarımların sağlıklı olması gerekiyor.
Artık bu gibi forumlar, sosyal medya toplumun dijital çağdaki ortamları. Toplum gerçekte henüz isteyene istediğin tepkiyi verdiğin bir hale dönüşmedi bana göre. Ben iletilerinizi değerli buluyorum. Yazdıklarınızdan cımbızla kelime çekip söylemiyorum bunu. Katarsise düşmediğinizi düşünüyorum. "mutlu son" veya "beklenen son" hissini almıyorum sizin yazdıklarınızdan. Herkes filmin sonunun "olması gerektiği gibi" bitmesini beklediği, hep buna yönelik konuştuğu zaman başka bir yerden gelen bir fikir algılanamıyor, dikkate bile alınmıyor. Bana göre kimseyi ABD'de veya Türkiye'de iyi bir hayat beklemiyor, insanlar iç huzurunu yakalayamadığı veya algılardan kurtulup yeterince sağlıklı sebepler bulamadığı sürece
Like dislike gibi görülmüyor, öyle sunuluyor zaten. Ben yani şahsım() hoşlanmadığım bir mesaja bıdı bıdı laf yetiştirmektense - ye basıp geçiyorum, tepkim içimde kalmıyor hem, iyi oluyor yani
Bu arada -5 -6 lara kadar çok da zorlanmadan görülebiliyor mesajlar aslında ama yok ben göremiyorum neymiş şu eksi verdikleri merak ettim derseniz de select copy paste yapın, merakta kalmamış olursunuz -
@aysegul kopyala yapıştırla uğraşmaktansa kişinin profiline gidilerek de rahat bir şekilde okunabilir, o konunun daha kolay çözümleri var ama problem şu, çoğu kişi katılmadığı bir görüş olduğuna hükmetmiş ancak belki benim katıldığım bir nokta var ama insanlar beğenmediği için ben daha okuyamadan görmekte zorlanıyorum. Zaten "like-dislike" diye sunulduğunu düşünmüyorum, kullanıcılar tarafından öyle anlaşıldığını sanıyorum. Örneğin küfür yazılmıştır, kime söylendiğinden bağımsız olarak o kelimeyi görmek rahatsız edicidir ve admin müdahale edene kadar diğer kullanıcılar eksi verir ve görülmesini zorlaştırır. Ben böyle bir amaçla sunulduğunu düşünüyorum.
Diğer türlü sunulduysa o zaman forumda çoğunluğun beğenmediği bir şey burada barınamaz, yok olur görülemez gibi bir amaca hizmet etmiş olur ki bu forumun böyle bir bakış açısına sahip olduğunu düşünmüyorum.
Eksi konusuyla ilgili anlamadığım nokta bu başlıktaki iletilerimden bir tanesinin küçük bir kısmında alenen yazdığım bir cümleydi. Soru ve öneri olarak forumla ilgili hatalar görüşler başlığına yönlenebilirim.
-
@Ali-Dmr ortaokulun sonuna kadar birlikte okuduğumuz arkadaşım biz liseye başlayınca annesi ve kardeşleriyle birlikte ABD'ye babasının yanına gitti. Üniversiteyi bitirdi çalışmaya başladı. Ara ara Türkiye'ye geldiğinde buluştuğumuzda bir Amerikalıyla derin bir dostluk kuramıyorsun, derinlikli bir sohbet edemiyorsun, naber nasılsın hafta sonu ne yaptın'dan öteye gidemiyorsun diyordu. Bu arada o bunu söylerken anne ve babası bir süredir altı ay Türkiye'de altı ay ABD'de kalıyordu ve şu an hâlâ öyle yapıyorlar.
Dayınızın bahsettiği yalnızlık ve ait olmama hissini anlayabiliyorum. Dört ay ABD'de yaşadım ve çalıştım. Ait olmama hissini bazen yaşasam da bu duygunun zamanla gelişebileceğini düşündüğümden üzerinde çok durmadım ancak yalnızlık konusu öyle değildi. Hem kendim orada yalnızlığı hissettim hem de oralı insanların bazılarında bunu gözlemledim. Arkadaşımın deneyimi üzerinden düşününce o da aitlikle ilgili çok bir problem yaşamıyordu ama bana yakındığı şey çoğunlukla yalnızlıkla ilgiliydi.
Tabii ki herkes aynı deneyimi yaşayacak diye bir durum yok ancak benim de karşılaştığım dönüş, dönmeyi isteme gibi konulardaki sebepler çoğunlukla yalnızlık üzerine. Ben de benzeri bir durumu kısa süreliğine de olsa yerinde deneyimlediğim ve gözlemlediğim için aktarılan deneyimlerden özellikle bu sebebi irdelemeye çalışıyorum. Bu bir geri dönüş sebebi belki ama gitmeyi düşünenler için de bir gidip gitmeme sebebi aslında
-
@azuleverde en çok duyduğum şey bu benim, ‘ne kadar çok amerikalı arkadaşım olursa olsun derin bir dostluk kuramıyorsun, derin bir muhabbetin içine giremiyorsun’.. ki bence normal bu.. duygusal insanlar için de başlı başına dönüş sebebi olabilir, doğru.
-
@azuleverde, içinde söyledi: amerika'da yillarini gecirip "artik ulkeme doneyim" diyen var mi? varsa, neden bu karari verdiniz?
@newman haha teşekkür ederim sayın @newman , Voltaire'i severim (: onun kadar olamam ama onca aydının insanlığa kazandırdıklarını mümkün olduğu kadar (bir zahmet) üzerimde taşımak isterim. (bu arada unutmuşum bir ekleme yapayım, bahsettiğiniz söz Voltaire'e ait değil ama genelde ona atfedilen bir söz diye biliyorum, sevdiğim bir sözdür).
Eksi konusunu da anlamıyorum. "like-dislike" gibi görülüyor sanırım ama yazılanları göremiyorum ben insanlar nasıl okuyor da eksi veriyor
İnsanlar foruma yazarken çok rahat davranıyor. Günlük hayatta birbirlerinin yüzüne karşı vermeyecekleri tepkileri burada çok rahat verebiliyor. Anlamıyorum anne-babaya nasıl yaklaşılıyor örneğin veya sizin gibi görüşünün beğenilmediği, kafa yapısının uyuşmadığı, yaşa göre tepki verilmelidir demiyorum ama diyelim ki yaşı büyüklere, ne tepki veriliyor acaba? Hiç mi tahammül edilmiyor, de ki tahammül gerektiriyor, otobüste şurada burada? Sonra en az bir kişi bile olsa işte bu insanlar yüzünden gitmek istiyorum diyebiliyor, halbuki yapılan çıkarım sağlıklı değil. ABD'de veya Türkiye'de yıllarını geçirip başka yere gitmeye karar verirken yapılan çıkarımların sağlıklı olması gerekiyor.
Artık bu gibi forumlar, sosyal medya toplumun dijital çağdaki ortamları. Toplum gerçekte henüz isteyene istediğin tepkiyi verdiğin bir hale dönüşmedi bana göre. Ben iletilerinizi değerli buluyorum. Yazdıklarınızdan cımbızla kelime çekip söylemiyorum bunu. Katarsise düşmediğinizi düşünüyorum. "mutlu son" veya "beklenen son" hissini almıyorum sizin yazdıklarınızdan. Herkes filmin sonunun "olması gerektiği gibi" bitmesini beklediği, hep buna yönelik konuştuğu zaman başka bir yerden gelen bir fikir algılanamıyor, dikkate bile alınmıyor. Bana göre kimseyi ABD'de veya Türkiye'de iyi bir hayat beklemiyor, insanlar iç huzurunu yakalayamadığı veya algılardan kurtulup yeterince sağlıklı sebepler bulamadığı sürece
Degerli @Azuleverde yazinizda ki anahtar sozcuk "ic huzur".
Game of Thrones dizisini basindan beri seyredenler hatirlar, young lady Stark (Sansa) dizinin ilk bolumlerinde gozu yukseklerde, dogup buyudugu Winterfell'i begenmeyen, Westeros'un (Seven Kingdom) baskenti King's Landing'de yasamak isteyen 12-13 yaslarinda kucuk bir kiz'dir. King Robert, babasi Lord (Ned) Stark'i hand of the king (basvezir) olmasi icin King's Landing'e davet ettiginde o da babasi ve kucuk kardesi ile birlikte hep hayalini kurdugu baskent'e gider. Zamani geldiginde Kral'in oglu Joffrey ile evlenecektir fakat Kral Robert'in zamansiz olumu babasinin (Lord Stark) evlenmeyi bekledigi yeni kral Joffrey tarafindan basi kesilerek oldurulmesi sonrasinda basindan bir suru aci olaylar gecer. Annesi, agabeyi ve bir kardeside vahsice katledilir bu arada. Ihanetlere ugrar. Yapayalnizdir. Neyse diziyi izlemeyenler icin daha fazla "spoil" yapmayalim. Yillar sonra -sanirim 6. sezonun sonundaydi- nihayet Winterfell'e geri doner. Cocuklugunun gectigi Winterfell kalesinin bahcesinde kirmizi yaprakli cok yasli ve cok guzel bir agac vardir. Lady Stark bahceye iner o agacin altina oturur ve soyle der; I used to come here everyday when I was a little girl and prayed to be somewhere else. Yani, kucukken hergun bu agacin altina gelir ve baska bir yerde olmak icin dua ederdim/olmayi dilerdim. Fakat ihtiyaci olan huzur'un orada, begenmedigi Winterfell'de o agacin altinda oldugunu o zaman anlamistir. Gozlerini kapar ve derin bir ic ceker. Yani sizin ic huzur (inner peace) dediginiz o en buyuk zenginlik var ya, iste o sadece insanin dogup buyudugu topraklarda, o agacin altinda bulunuyor. Yillar sonra Londra, Paris, New York, LA birakip gelenlerde aslinda o agaca geliyorlar. Kanimca onlar icin artik sabahlari parkta goodmorning, 50 cent'e ispanak, 1,5 dolara kiyma anlamini yitirmis oluyor. -
@newman Güzel bir benzetme yapmışsınız, bir Game of Thrones hayranı olarak sizi takdir ediyorum.
Ben de bir benzetme yapmak istiyorum.
Türkiye bence yokuş aşağı giden, fren bozuk bir otobüstür. Yokuş aşağı gittiği için bir süre hızlandı. Bizim gibi bir grup yolcu şoföre bağırdık durduk "Bu gidiş iyi değil, bir yere çarpacağız" dedik, ancak bunun karşılığında sadece şoförden hakaret işittik. Hepimiz canımızı (ve huzurumuzu) kurtarmak için otobüsten atladık ama bazı eşyalarımız ve sevdiğimiz insanlar hala otobüste kaldı. Şimdi görünen o ki yokuşun sonuna geliniyor ve ne yazık ki bir yerlere çarpmadan bu otobüsün durması mümkün olmayacak.
Otobüs durduğunda ve şoför değiştiğinde belki tekrar dönmek isteriz. Ama bir çoğumuz büyük ihtimalle bulunduğumuz yerde kalmayı tercih edecek. Belki de böylesi daha iyidir.
Ben Türkiye'den ayrıldığımdan beri kendimi hiçbir yere ait hissetmiyorum. Başka bir ülkeye de gidebilirim, ama siyasal islamcıların devri bitmeden bir daha Türkiye'de yaşamak isteyeceğimi sanmıyorum. -
@newman bu guzel benzetmeye şapka çıkarıyorum
-
@knnrn malesef o otobüs duvara patlamadan olayın farkına varmayacak çok büyük bir kitle var şoföre daha fazla gazla diyen. En kötüsü de otobüsten atlamak isteyipte şansı olmayan insanlar. Bizim yaptığımız aslinda belimize ip bağlayıp otobusten öyle atlamak bir şekilde otobüsü durdurmaya çalışmak. Gundemden veya ülkeden asla kopamiyoruz. Aklımızın bir köşesi hala turkiyede kalıyor daha önceki yurtdışı tecrubemden çok iyi biliyorum. YouTube kanalı açanların bir çoğunda bunu görüyorum.
-
@knnrn, içinde söyledi: amerika'da yillarini gecirip "artik ulkeme doneyim" diyen var mi? varsa, neden bu karari verdiniz?
@newman Güzel bir benzetme yapmışsınız, bir Game of Thrones hayranı olarak sizi takdir ediyorum.
Ben de bir benzetme yapmak istiyorum.
Türkiye bence yokuş aşağı giden, fren bozuk bir otobüstür. Yokuş aşağı gittiği için bir süre hızlandı. Bizim gibi bir grup yolcu şoföre bağırdık durduk "Bu gidiş iyi değil, bir yere çarpacağız" dedik, ancak bunun karşılığında sadece şoförden hakaret işittik. Hepimiz canımızı (ve huzurumuzu) kurtarmak için otobüsten atladık ama bazı eşyalarımız ve sevdiğimiz insanlar hala otobüste kaldı. Şimdi görünen o ki yokuşun sonuna geliniyor ve ne yazık ki bir yerlere çarpmadan bu otobüsün durması mümkün olmayacak.
Otobüs durduğunda ve şoför değiştiğinde belki tekrar dönmek isteriz. Ama bir çoğumuz büyük ihtimalle bulunduğumuz yerde kalmayı tercih edecek. Belki de böylesi daha iyidir.
Ben Türkiye'den ayrıldığımdan beri kendimi hiçbir yere ait hissetmiyorum. Başka bir ülkeye de gidebilirim, ama siyasal islamcıların devri bitmeden bir daha Türkiye'de yaşamak isteyeceğimi sanmıyorum.Sayin @knnrn Gercekleri anlatmak istediginizin farkindayim ama boyle olumsuz seyler yazarken biraz dikkatli olmanizi tavsiye ederim. Sonra Turkiye dusmanligi falan gibi yakistirmalar ile etiketlenebilirsiniz!
-
@MySea, içinde söyledi: amerika'da yillarini gecirip "artik ulkeme doneyim" diyen var mi? varsa, neden bu karari verdiniz?
Sayin @knnrn Gercekleri anlatmak istediginizin farkindayim ama boyle olumsuz seyler yazarken biraz dikkatli olmanizi tavsiye ederim. Sonra Turkiye dusmanligi falan gibi yakistirmalar ile etiketlenebilirsiniz!
Hepimiz vatan haini değil miyiz zaten?
-
-
@newman bana göre de iç huzur önemli konu sayın @newman ve birçok konuda karar verirken üzerine düşündüğüm bir konu.
Game of Thrones dizisini hiç izlemedim. Bilgisayardan açıp dizi film gömeyim, şu kadar bölüm izledim şu sezonu bitirdim gibi bir olayım hiç olamadı çok nadir, arada bir film seyrederim. Diziyle ilgili yazdıklarınızı kafamda canlandırmaya çalıştım, muhtemelen unutmayacağım ama benim için spoiler oldu sayılmaz çünkü diziyi izler miyim bilmiyorum
Demek meşhur Game of Thrones'ta da bu tema kendine yer bulmuş. Oldukça pahalı emek harcanan bir dizi diye biliyorum. Dur şunun şurasına da şu temayı ekleyelim diye haybeden koymamışlardır sanırım. Popüler kültürün etkisiyle bende diziye karşı bir merak oluşmuyordu ama bu bahsettiğiniz durum ilginç geldi.
Ben de size hayal meyal aklımda kaldığı kadarıyla bir film önerisinde bulunayım. Üniversite birinci sınıfta okulun sinema salonunda bir film gösterilmişti. İngilizce adını bilmiyorum, Türkçe adı ise yanlış hatırlamıyorsam Uzaklara Gidelim'di. Çok az sahne hatırlıyorum ama filmin tadı, yurtdışında yaşamayı düşünmediğim zamanlarda bile bana düşündürdükleri ve hissettirdikleri hâlâ aklımdadır. Muhtemelen bulup tekrar izleyeceğim ama henüz fırsat olmadı.
Aklımda kalanlar, filmin başında bir çift çocukları olacağını öğrenir. Yaşayacakları yere karar vermek için kadının hamileliği boyunca gezerler ama her gittikleri yerden ayrılırlar, gittikleri yerlere kadın bir türlü ısınamaz, karar veremez. En son büyüdüğü eve giderler ve oraya karar verir. En çok kadının bir yandan elma yerken karnı burnunda araba kullandığı sahneyi, arabayı durdurup arabadan çıkıp elmayı fırlattığı sahneyi, bir de en son vardıkları evin kullanılmayan virane gibi bir yer olduğu sahneyi hatırlıyorum. Burada da dizide bahsettiğinize benzer bir tema işlenmişti ve dediğim gibi yurt dışında yaşama fikrinin bende yer etmediği zamanlarda bile güzel şeyler düşündürtmüştür.
Son olarak Doğan Cüceloğlu bir kitabında çocukluk insanın ana vatanıdır diyordu. Ne kadar hayal kırıklığı, acı-tatlı tecrübe yaşarsanız yaşayın insanın dönüp sırtını dayadığı yer çocukluğudur, ana vatanıdır diyordu. Bu yüzden iyi bir çocukluk geçirmiş olmanın öneminden bahsediyordu. Dediğiniz şekilde insanlar da bir nevi ana vatanlarına dönüyor belki de
-
@knnrn sayın @knnrn Türkiye'nin durumu ve gidişatı az çok herkesin malumu. Türkiye'de yaşamamak için herkesin az veya çok sebepleri olduğu da hepimizin malumu. Türkiye'nin durumuyla, insanların gitme sebepleriyle ve Türkiye'ye dönmek istememe sebepleriyle ilgili sayfalarca yazabilir, her daim saatlerce konuşabiliriz. Ancak Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun düzelmesi için fiilen bir şeyler yapan biri olarak, ayırdığınız şekliyle -cıların, -cuların devri bittikten sonra Türkiye'ye gelmek isterseniz, geldiğinizde ben burada çaba harcarken sen yoktun diyecek insanlarla karşılaşabileceğinizi bilmenizi isterim.
İnsanların Türkiye'de yaşamak istememe sebepleri olabilir. İnsanlar buradan dibine kadar nefret ederek gitmiş olabilir. İnsanlar burayı çok ağır eleştirerek buradan gitmiş olabilir. Yıllar sonra dönmeye de karar verebilir. Bunlarda hiçbir problem görmüyorum. Sebepler kişiye özel olabilir ve değişebilir. Ancak lütfen giden veya gidecek olan kimse orada kötü gidişatın devri bitmeden geleceğimi sanmıyorum demesin çünkü o durumda burada fiilen çaba harcayan insanlara haksızlık etmiş olursunuz
-
@azuleverde, içinde söyledi: amerika'da yillarini gecirip "artik ulkeme doneyim" diyen var mi? varsa, neden bu karari verdiniz?
@knnrn sayın @knnrn Türkiye'nin durumu ve gidişatı az çok herkesin malumu. Türkiye'de yaşamamak için herkesin az veya çok sebepleri olduğu da hepimizin malumu. Türkiye'nin durumuyla, insanların gitme sebepleriyle ve Türkiye'ye dönmek istememe sebepleriyle ilgili sayfalarca yazabilir, her daim saatlerce konuşabiliriz. Ancak Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun düzelmesi için fiilen bir şeyler yapan biri olarak, ayırdığınız şekliyle -cıların, -cuların devri bittikten sonra Türkiye'ye gelmek isterseniz, geldiğinizde ben burada çaba harcarken sen yoktun diyecek insanlarla karşılaşabileceğinizi bilmenizi isterim.
İnsanların Türkiye'de yaşamak istememe sebepleri olabilir. İnsanlar buradan dibine kadar nefret ederek gitmiş olabilir. İnsanlar burayı çok ağır eleştirerek buradan gitmiş olabilir. Yıllar sonra dönmeye de karar verebilir. Bunlarda hiçbir problem görmüyorum. Sebepler kişiye özel olabilir ve değişebilir. Ancak lütfen giden veya gidecek olan kimse orada kötü gidişatın devri bitmeden geleceğimi sanmıyorum demesin çünkü o durumda burada fiilen çaba harcayan insanlara haksızlık etmiş olursunuz
Haklısınız ama burada bir ayrım yapmak lazım. Türkiye'de olanlar çaba harcıyor, olmyanlar ileride hazıra konacak demek doğru değil. Ben ABD'de olduğum halde elimde geldiğince bu çabaya katkı sağlamaya çalışıyorum. Seçimlerde oy veriyorum, Twitter'da kamuoyu oluşturulmasına destek veriyorum, kendi meslektaşlarımın ufkunun açılmasını sağlamaya çalışıyorum, bu düzeni değiştireceğine inandığım gençlere burs ve maddi destek veriyorum. Türkiye'de olup da hiçbir şey yapmayan da bir sürü insan biliyorum. O nedenle kimse bana "biz burada kaldık, mücadele ettik, sen kaçtın" edebiyatı yapamaz.
-
@knnrn anladim sizin gelecekte ozunuze donme ihtimaliniz mevcut. Bende sizi takdir ediyorum. Ama ote yandan Turkiye hakkinda olumsuz haberlere sevinen, olumlu haberleri ise degersizlestirmeye, asagi cekmeye calisan, sizin simulasyonunuzla otobusun yokus asagi toslamasini sabirsizliklar bekleyen nice tipler goruyoruz. Anladigim kadariyla sn @Azuleverde onlara atifta bulunuyor. Yoksa sizin gibi Turk Saglik camiasini Houston'da basariyla temsil eden biri, "hicbir yere gitmiyorum bu ulkede kalip mucadeleme devam edecegim cunku ben Cumhuriyet cocuguyum" diyen Barbaros Sansal'in ki kadar bir degeri hak ediyordur en azindan. Imkani oldugu halde yurtdisina tuymeyip mucadeleye devam edenlere, karanligin ortasina bir mum dikmeye calisanlara benden de selam olsun.
-
Yere göge sigdiramadıgınız abdulhamit de Rus harbinde Ruslarla savasmak için rotşildlerden (ingiltere garantörlügünde& kılıfında) para almıstı.Parayı verdi üstüne Heykel dikti gitti ruslar. Parasını gariban osmanli halkı ödedi.
Biraz tarih bilgisi bilen ülkenin halini geçmisini gelecegini kestirebilir
Türkiyeye faydalı olmak illa burada durmakla olmaz. -
@newman Türkiye hakkında paylaştığınız olumlu haberlere sevinmek istiyorum ama örneğin uçak motoruyla ilgili videoyu açtığımda karşıma badem bıyıklı bir bürokrat çıkınca cinlerim tepeme çıkıyor. Yoksa bu projede çalışan mühendislere, bilim insanlarına saygım sonsuz ve gayretlerini takdir ediyorum. Ama başlarında niteliksiz, badem bıyıklılar (tek nitelikleri imam hatip lisesi mezunu olmak ve zamanında İETT'de işe girmiş olmak olanlar) olduğu sürece bir yere varabileceklerine inanmıyorum.
Bu arada, lafı açılmışken, imam hatipler kapatılsın!
-
@knnrn, içinde söyledi: amerika'da yillarini gecirip "artik ulkeme doneyim" diyen var mi? varsa, neden bu karari verdiniz?
@newman Türkiye hakkında paylaştığınız olumlu haberlere sevinmek istiyorum ama örneğin uçak motoruyla ilgili videoyu açtığımda karşıma badem bıyıklı bir bürokrat çıkınca cinlerim tepeme çıkıyor. Yoksa bu projede çalışan mühendislere, bilim insanlarına saygım sonsuz ve gayretlerini takdir ediyorum. Ama başlarında niteliksiz, badem bıyıklılar (tek nitelikleri imam hatip lisesi mezunu olmak ve zamanında İETT'de işe girmiş olmak olanlar) olduğu sürece bir yere varabileceklerine inanmıyorum.
Bu arada, lafı açılmışken, imam hatipler kapatılsın!
Hahhahahaa Kenan Bey sabah sabah beni güldürdünüz Allah da sizi güldürsün, çok iyiydi, kara mizah gibi, ağlanacak halimize gülüyoruz gibi️ ama yine de çok güldüm valla ️️
Benzer Başlıklar
131
Çevrimiçi
42.6k
Kullanıcı
4.5k
Konu
435.3k
İleti
Powered by NodeBB | Copyright © 2023 Yesilkart Forum