Üyelik oluşturma ve foruma giriş konusunda sorun yaşayan üyelerimiz [email protected] adresine email gönderebilirler!

  • Herkese Merhaba, başlığın 37 sayfasınıda okuduktan sonra öncelikle başlığı açan @denizci10 ve katkı veren herkese taşekkür ederim. Gerçekten hem bilgilendirici hem de cesaret verici paylaşımlar var. Ben daha önce öğrencilik dönemlerimde 2006 ve 2008 yıllarında work and travel programıyla 2 kere Amerika' da bulundum. Çalışma döneminde iki gidişimde de Utah Salt Lake City de çalıştım. Gezme döneminde ise Los Angeles, San Diego, Las Vegas, Miami, Orlando, New Jersey ve New York'u gezmiştim. 2008 de Türkiye'ye döndüğümde üniversite son sınıftım ve diplomamı alıp Amerika'ya gitme planım vardı fakat kendimi bir anda çalışma ortamının içinde buldum ve kamuda çalışmaya başladım. Bu yüzden Amerika benim hiç hep yarım kalmış bir hikaye gbi duruyorken son bir senede artık gidip bu hikayeyi tamamlama istediği arttı ve sonuç olarak 27 Ekimde vizemi aldım. Greencard çıkmadığı için bende bu yola başvurdum ve yavaş yavaş araştırmalarımı hızlandırıyorum. Work and Traveldan kalma SSN var fakat kartı bulamıyorum. Numarası ve taranmış hali mevcut işime yarar mı bilmiyorum. 1 sene sonra geri gideceğim diye Wells Fargo da bulunan free checking hesabını da kapattırmamıştım şu anda ya pasiftedir ya da 10 yıldan fazla olduğu için otomatik kapanmış olabilir. kamu personeli olduğum için ilk başta yıllık iznimi kullanıp 2023 ün ilk çeyreğinde 1 ay kalıp araştırma yapmak istiyorum. Öğrencilik zamanımda gitmemle şu anki arasında şartlar çok farklı olacağından özellikle gidilecek yeri belirlemek için önden böyle bi tur yapacağım. İnşallah gitmek isteyen herkesin gönlüne göre olur ve buradaki yardımlaşmalar devam eder.

  • ⭐⭐⭐⭐

    @bdiler61 aramıza hoş geldiniz öncelikle. hakkınızda hayırlısı olsun. en büyük avantajınız önceden yaşamış ve çalışmış olmanız. güzel haberlerinizi bekliyoruz.


  • @denizci10 teşekkürler inşallah hepimiz gidebiliriz. Ayrıca vize dönemindeki yardımlarınız içinde tekrar teşekkür ederim.

  • ⭐⭐⭐⭐

    @bdiler61 rica ederim.


  • Herkese merhabalar , ben Adana Barosuna kayıtlı olarak yaklaşık 9 yıldır serbest avukatlık yapmaktayım, Amerika’ya yerleşme ve orada yaşama isteğim uzun yıllardır varolan ancak uygulama aşamasına geçemediğim bir hayaldi diyebilirim , ancak son birkaç aydır bu isteğimin artık bir karar olduğunu ve buna hazır olduğumu anladım , elbette süreç hiç bilmediğim ve araştırmadığım bir süreç olduğu için son 1 aydır araştırmaya başladım diyebilirim . ABD de yasal şekilde kalmanın en güvenilir hali greencard ancak oldukça sıkı koşullara bağlı - en azından bizim için zor- çekiliş tamamen şans olduğu için farklı alternatifler neler olabilir diye araştırırken forum sitesini ve açılan bu başlığı gördüm , başlık oldukça faydalı ve yazılanlar oldukça samimi geldiği için hemen her gün açıp okuyorum . Bu başlığı açan ve devamında tecrübelerini aktaran herkese de ayrıca teşekkür ederim.
    Ben serbest çalışan avukat olarak , şimdiye kadar herhangi bir şekilde İngilizce öğrenip -yalnızca çok temel seviyede biliyorum- herhangi bir sınava girmediğim için açıkçası öğrenci olarak ABD ye gidip yüksek lisans yapmak ve alanımda ilerlemek şu anda biraz gözümü korkutuyor .
    Eşim oto alım satımı yapıyor ticaret ile uğraşıyor , e2 vizesi bizim için mantıklı geldi ancak elimizdeki sermayenin ne kadar yeterli olacağını bilemiyoruz . E2 vizesi vs konular ile ilgili avukattan danışmanlık da almamız gerek elbette.
    Bir tane oğlumuz var ; 5.5 yaşında ve okul çağı geldi, bu durum da beni biraz endişelendiren başka bir konu.
    Öğrenci vizesi ya da sertifika programları ile ilgili benden daha fazla bilgisi olan arkadaşlar bilgi ya da tecrübelerini paylaşabilirse çok sevinirim .
    Şimdiden teşekkür ederim ; umarım her birimiz günün birinde dilediğimiz hayata kavuşuruz. İyi akşamlar .

  • ⭐⭐⭐⭐

    @meltemdemirdüzen öncelikle başlamak ve niyetlenmek yolun yarısı bu konuda. Hakkınızda hayırlısı olsun. Turist vizeniz varsa her şey daha kolay olacaktır yoksa da bir an önce edinmenizde fayda olacağını değerlendiriyorum. Avukat ile ilgili tavsiye isterseniz özelden size bilgi verebilirim. Sormak istediğiniz her türlü konuda da ister özelden isterseniz de buradan sorabilirsiniz.


  • @Zelene Bizde Bursa'dayız. Merkezde. 😊😊

  • Başlık ayrıldı  crazycells crazycells 

  • herkese tekrar merhaba.
    New York'taki 6. ayımızın içindeyiz. vize uzatma başvurularımızın uscis'e ulaştığı ve dosyalarımızın inceleme sürecinin başladığının haberini uscis'ten aldık.
    bundan sonraki süreçte ek bir inceleme belgesi veya eksik bir belge durumu çıkmazsa 2-3 ay içinde biometrics randevusu için (gerekirse) haber bekleyeceğiz.
    biz buraya gelmeden önce YouTube ve diğer mecralarda gitme kararı verenlerin paylaşımlarını dört gözle bekliyorduk. acaba gitmekle doğru kararı verdiler mi? hayatlarında mutlular mı? artık burada olduğumuz için bu soruların cevaplarını merak eden yeni insanlar için kendimce kısa bir özet geçmek isterim. Hayatımızda bu 6 ayda neler değişti? iyi mi yaptık, neleri özlüyoruz? yine konu başlıkları içinde toplamaya çalışacağım. Aslında yazacaklarımın birçoğunu zaten çok iyi biliyorsunuz.

    ekonomi: bu başlıkla konuya girmemin nedeni satın alma gücünüz olduğunda mutluluğun ve rahatlığın bir anda psikolojiyi ne kadar etkilediğini gösterebilmek. 8 yıl kadar önce bir başka platformda konuyu kaleme aldığım birim mukayesesi aslında üzerinden zaman geçince anlıyorum ki yanlışlıklar barındırıyor. yani Amerika'da harcanan 8 birim para, Türkiye'de harcanan 8 TL'ye eşittir önermesi temelinde yanlış bir iddia. Çünkü 8 TL'nin bir Türk'e ifade ettiğiyle 8 USD'nin bir Amerikalı'ya ifade ettiği farklı tamamen farklı.... Konuya saatlik ücretler bazında baktığınızda ödediğiniz para karşılığında satın aldığınız ürün/hizmet eşitliğini daha iyi ve adil bir şekilde masaya yatırabiliyoruz.
    buradaki giriş seviyesi bir işin saatlik ücreti ortalama 15 dolar seviyesinde. (genelde vergi dahil başlangıç seviyesi paraların 17-18 usd civarında olduğunu söyleyebilirim) 8 saatlik bir shiftin sonunda günlük kazanç için 120 usd diyebiliriz. Türkiye'de asgari ücret 5.500 TL olduğu için haftada 40 saat çalışan birinin saatlik ücreti yaklaşık 35 TL'ye, 8 saatlik bir mesai sonrasında günlük kazancın 280 TL'ye geldiğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla NY'da çalışma izni olan birinin kazancı olan saatlik 15 USD eşittir, İstanbul'daki saatlik 35 TL diyebiliriz. Ancak bu başlangıç seviyesi olan paralarla neleri ne kadar alabildiğiniz kısmı epey değişiyor. Örneğin, NY'da en yaygın süpermarketler olan ve aşırı ucuz iddiasında olmayan Trader's Joe ve Amazon'a ait olan Wholefoods marketleriyle İstanbul'daki Migros'ları, karşılaştırmak yerinde olacak. Yoksa iki şehirde de daha ucuz rakamlarla hizmet veren marketler de mevcut.

    Örneğin Trader's Joe'da 12'li büyük boy kahverengi yumurta (organik) 4 usd (vergi dahil).
    Migros'un kendi markası olan Mjet 10'lu büyük boy kahverengi yumurta (organik) 39.5 TL.

    Bu durumda NY'ta yaşayan en alt gelir düzeyindeki bir çalışan 12'li yumurta almak için 15 dk çalışmak zorundayken İstanbul'da en alt gelir düzeyindeki bir çalışanın 10'lu yumurta için 1 saat 10 dk civarında çalışması gerekli. Yalnız bu 70 dakikalık mesainin içinde 70 dk gerçek çalışma yapması lazım. Yani akşamki derbinin geyiği bu süreye dahil değil.

    Yumurtayı kırıp kahvaltıyı başlattığımıza göre yanına bir kahve yapalım. Starbucks'ın çekirdek kahvesi burada 12 oz olarak satıldığı için yaklaşık 340 gramlık paketlerde 14 dolara yerini alıyor. Türkiye'deki fiyatı 210 lira civarında.
    Bu durumda yine bir Amerikalı yaklaşık 1 saatlik mesaiyle 340 gramlık çekirdek kahvesini alabilirken, Türkiye'de 250 gramlık çekirdek kahve için 6 saat çalışmak lazım.

    Kahvaltımızı ettiğimize göre kabanımızı alıp dışarı çıkabiliriz. Kaban demişken eksi 15 dereceye kadar sıcak tuttuğunu iddia eden Calvin Klein marka kaz tüyü mont burada 70 usd'ye satılırken, aynı mont İstanbul'da 5 bin TL. İsteyenlere özelden linkleri gönderebilirim. Bu durumda bu montu alabilmek için Amerikalı 4,5 saatten biraz daha fazla çalışmak zorundayken, bir Türk'ün maalesef 143 saat çalışması gerekiyor. 143 saat bir anlam ifade etmediğinden başka bir ifadeyle yaklaşık 18 gün çalışması gerek ki kabanı alabilsin. Timberland bot burada yaklaşık 130-150 usd aralığında, Türkiye'de 4.200 TL. Amerikalı 9 saat çalıştığında botu alabilirken Türk 15 gün çalışırsa botu alabiliyor.

    araba, ev, televizyon, telefon örneklerine hiç girmiyorum çünkü bu dramatik farkı tatsız seviyelere doğru taşımaktan başka bir işe yaramıyor. bu örnekleri farklı ürün ve hizmetlerle karşılaştırıp çoğaltmak pekala mümkün ancak sonuçlar hep aynı. işte bu satın alma gücünü etrafta gezerken gördüğünüzde ve bizzat yaşadığınızda üzerinizde çok ciddi bir hafifleme oluşuyor. sanki tonlarca yüklük bir baskıyı omuzlarınızdan atmışsınız gibi. dünyanın en önde gelen ülkelerinden birini Türkiye'yle kıyaslamak belki adil değil ancak biz de insanız ve sadece bir kez geldiğimiz bu dünyada siyasiler için çalışmaktansa kendimiz için çalışmak istiyoruz.

    Aslında bu konuyla ilgili asıl söylemek istediğim buranın çok ucuz Türkiye'nin çok pahalı olduğu meselesi değil. Burada ciddi bir enflasyon artışı var ve gıda fiyatları 6 ay öncesine göre bile bugün daha pahalı. Asıl söylemek istediğim; insani temel ihtiyaçların nasıl giderileceği konusu hayatımızın tam ortasında ve yıllardır giderek daha da büyüyen bir koca delik. İçine almadığı meslek gurubu yok. Bütün bir hayatı bu sorunun etrafında dolaşarak geçirmek kadar üzücü bir şey yok.
    Çok daha anlamlı hayatlara sahip olabilecekken sadece bu meseleyle ilgilenmek zorunda kalıyoruz. Yazık hayatlar...

    İstanbul'un meşhur trafiğinden sonra NY'un hafta sonları biraz sorunlu çalışan metro sistemi olsa da bize bu stressiz hayat çok iyi geldi. 127 dolara aldığınız metro kartınız cebinizdeyken ny'un 5 mahallesi içinde istediğiniz gibi sınırsızca ulaşım sorununu hızlıca çözebiliyorsunuz.

    Kültür sanat alanında NY açık büfe gibi. Broadway showları pek ucuz olmasa da insanın ağzını bırakacak kadar iyi. Alaaddin'in sihirli lambasından çıkan cini öyle bir düzenekle sahnenin herhangi bir noktasından çıkarabilmeleri ya da uçan halıyı nasıl öyle uçurabildikleri meselesi 3 dilek hakkından birini buna kullanmak isteyeceğiniz kadar sizi etkiliyor. Üstelik bu şovu izleyeceğiniz New Amsterdam Tiyatrosu 1903 yılında ilk kez kapılarını açmış. Bilmiyorum İstanbul'da kaldı mı böyle yaşayan ve yaşatılan tarihi kültür merkezleri. Bunun dışında MET ve MOMA'nın dışında şehirde çok fazla sayıda sanat sergisi mevcut, bunların bazıları ücretsiz. Lincoln Center'da canlı klasik müzik konserlerini ya da Madison Square Garden'da NBA maçlarını izleyerek gerçek bir New Yorker deneyimi yaşamak mümkün.

    Yazıyı buraya kadar sabırla okuduysanız merakınızı gidermenin vaktidir, her şey gerçekten bu kadar kusursuz mu? Tabii ki hayır.
    Hatta şöyle ifade edeyim, bahsettiğim satın alma gücünün hafifliğini ortalama bir Amerikalının aklından bile geçirmediğine emin olabilirsiniz. Yani bizi derinden etkileyen bu durum onlar için yok hükmünde. Bu biraz da, görebildiğiniz, duyabildiğiniz, işitebildiğiniz, düşünüp konuşabildiğiniz organlarınıza doğuştan sahip olduğunuz için sürekli şükran duygusu taşımamak gibi. Onların da böyle bir mutluluk hormonu yok. Bir Amerikalı'yı çevirip ''biliyor musun elinde tuttuğun iPhone, Tr'de 45 bin lira, asgari ücretin 9 katı, yani bu telefonu yaklaşık 25 bin dolar ödeyerek satın aldığını düşün dediğinizde ilgisini tamamen yitiriyor. Çünkü onun için bir telefonun 25 bin dolar olabilmesi diye bir seçenek yok. Tıpkı bir filin lastiği olabileceğini düşünsene demişsiniz gibi size bakmaya başlıyorlar. Bunu bizzat denediğim için not düşebilirim.

    New York'ta yazın epey sıcaktı kışın da oldukça soğuk olacak. Bu açıdan İstanbul'un havasının genel anlamda daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. Ancak hava temizliği açısından İstanbul'dan sonra çok mutluyum. Burada legal olan ve özellikle Brooklyn'de yoğunlaşan ot kokusunu saymazsam tabii.

    Sigara içmeyen biri olarak beni en mutlu eden şeylerden biri de, kitabımı ve kahvemi alıp bir kafenin bahçesinde birkaç saat oturduğumda sigara içen bir kişinin bile dumanına maruz kalmamak. Gerçekten sigara içen birini görmek için özel olarak dışarıda birkaç saat yürümeniz lazım. İstanbul'da ben böyle bir kafeye pek denk gelmedim. Özellikle Starbucks'larda herhangi bir dış masaya oturduğunuzda masanın üstünde uçuşan küller, tam ortada duran dokunmak bile istemediğiniz küllük kötü bir görüntü olarak maalesef hafızamda.

    Genel olarak mutluyuz, ailelerimizi özlemenin, yaşadığımız bu hafifliği onların da yaşamasını istememiz dışında pek bir sorunumuz yok. Ancak her şeye rağmen kendimizi bir Amerikalı gibi hissedemiyoruz, çünkü değiliz. Sanırım uzun vadede bireyin aşması gereken en önemli mesele bu.


  • @Alper-Bayram ne güzel paylaşım çok teşekkür ederim

  • ⭐⭐⭐

    @ahsenaydgdu edit kazın ayağı öyle değilmiş 😂 evinizi odanızı ayarlamadan kimse californiaya gelmesin airbnbden falan uzak durulsun.. 4000$ gitti evden çıkarıldık, yanlışlıkla cancel yaptım yani okadar sorun olmaz zannettim ama çok büyük bi hataymış. Siz siz olun airbnbde asla cancel yapmayın aşırı berbat iptal politikaları müşteri hizmetleri aç gözlü hostlarıyla berbat bi platform. Bu yüzden bütün planlarım alt üst oldu..

    Airbnb parayı vermiyor ev sahibi iptal ettin evden çık diyor yeni yaşıma hüngür şangır ağlaya ağlaya girdim. Los angelesta biraz iyi bir muhitte gerçekten ev bulmak şartları karşılamak evi sana vermeleri için ev sahibine dil dökmekler 2 depozit bir kira ödemek vs vs bir sürü şey.. bu konu gerçekten zormuş,
    e senin zaten kaldığın bi ev vardı noldu ne bu şimdi derseniz. Ev sahibimiz eve geri dönmesi gerekti o gelince biz mecbur çıktık ve kasımın 6 sı geldiğimizden beri 4. Ev 🥹 artık cocuğa tatildeyiz falan diyorum ne diyeceğimida şaşırdım..

  • ⭐⭐⭐

    @ahsenaydgdu, içinde söyledi: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri

    @ahsenaydgdu edit kazın ayağı öyle değilmiş 😂 evinizi odanızı ayarlamadan kimse californiaya gelmesin airbnbden falan uzak durulsun.. 4000$ gitti evden çıkarıldık, yanlışlıkla cancel yaptım yani okadar sorun olmaz zannettim ama çok büyük bi hataymış. Siz siz olun airbnbde asla cancel yapmayın aşırı berbat iptal politikaları müşteri hizmetleri aç gözlü hostlarıyla berbat bi platform. Bu yüzden bütün planlarım alt üst oldu..

    Airbnb parayı vermiyor ev sahibi iptal ettin evden çık diyor yeni yaşıma hüngür şangır ağlaya ağlaya girdim. Los angelesta biraz iyi bir muhitte gerçekten ev bulmak şartları karşılamak evi sana vermeleri için ev sahibine dil dökmekler 2 depozit bir kira ödemek vs vs bir sürü şey.. bu konu gerçekten zormuş,
    e senin zaten kaldığın bi ev vardı noldu ne bu şimdi derseniz. Ev sahibimiz eve geri dönmesi gerekti o gelince biz mecbur çıktık ve kasımın 6 sı geldiğimizden beri 4. Ev 🥹 artık cocuğa tatildeyiz falan diyorum ne diyeceğimida şaşırdım..

    Halledersiniz siz 🙂

  • ⭐⭐⭐

    @Alper-Bayram anlatım şekliniz çok hoş umarım sürekli buraya birşeyler yazarsınız çünkü yazdığınız yazıların akışından okumaktan zevk aldığım en iyi üyelerden birisiniz bence 🙂 bol şans

  • Yasaklı

    @ahsenaydgdu, içinde söyledi: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri

    @ahsenaydgdu edit kazın ayağı öyle değilmiş 😂 evinizi odanızı ayarlamadan kimse californiaya gelmesin airbnbden falan uzak durulsun.. 4000$ gitti evden çıkarıldık, yanlışlıkla cancel yaptım yani okadar sorun olmaz zannettim ama çok büyük bi hataymış. Siz siz olun airbnbde asla cancel yapmayın aşırı berbat iptal politikaları müşteri hizmetleri aç gözlü hostlarıyla berbat bi platform. Bu yüzden bütün planlarım alt üst oldu..

    Airbnb parayı vermiyor ev sahibi iptal ettin evden çık diyor yeni yaşıma hüngür şangır ağlaya ağlaya girdim. Los angelesta biraz iyi bir muhitte gerçekten ev bulmak şartları karşılamak evi sana vermeleri için ev sahibine dil dökmekler 2 depozit bir kira ödemek vs vs bir sürü şey.. bu konu gerçekten zormuş,
    e senin zaten kaldığın bi ev vardı noldu ne bu şimdi derseniz. Ev sahibimiz eve geri dönmesi gerekti o gelince biz mecbur çıktık ve kasımın 6 sı geldiğimizden beri 4. Ev 🥹 artık cocuğa tatildeyiz falan diyorum ne diyeceğimida şaşırdım..

    Haydaaaaaa, geçmiş olsun.
    Umarım biran önce çözülür.
    🫣


  • @Alper-Bayram, içinde söyledi: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri

    herkese tekrar merhaba.
    New York'taki 6. ayımızın içindeyiz. vize uzatma başvurularımızın uscis'e ulaştığı ve dosyalarımızın inceleme sürecinin başladığının haberini uscis'ten aldık.
    bundan sonraki süreçte ek bir inceleme belgesi veya eksik bir belge durumu çıkmazsa 2-3 ay içinde biometrics randevusu için (gerekirse) haber bekleyeceğiz.
    biz buraya gelmeden önce YouTube ve diğer mecralarda gitme kararı verenlerin paylaşımlarını dört gözle bekliyorduk. acaba gitmekle doğru kararı verdiler mi? hayatlarında mutlular mı? artık burada olduğumuz için bu soruların cevaplarını merak eden yeni insanlar için kendimce kısa bir özet geçmek isterim. Hayatımızda bu 6 ayda neler değişti? iyi mi yaptık, neleri özlüyoruz? yine konu başlıkları içinde toplamaya çalışacağım. Aslında yazacaklarımın birçoğunu zaten çok iyi biliyorsunuz.

    ekonomi: bu başlıkla konuya girmemin nedeni satın alma gücünüz olduğunda mutluluğun ve rahatlığın bir anda psikolojiyi ne kadar etkilediğini gösterebilmek. 8 yıl kadar önce bir başka platformda konuyu kaleme aldığım birim mukayesesi aslında üzerinden zaman geçince anlıyorum ki yanlışlıklar barındırıyor. yani Amerika'da harcanan 8 birim para, Türkiye'de harcanan 8 TL'ye eşittir önermesi temelinde yanlış bir iddia. Çünkü 8 TL'nin bir Türk'e ifade ettiğiyle 8 USD'nin bir Amerikalı'ya ifade ettiği farklı tamamen farklı.... Konuya saatlik ücretler bazında baktığınızda ödediğiniz para karşılığında satın aldığınız ürün/hizmet eşitliğini daha iyi ve adil bir şekilde masaya yatırabiliyoruz.
    buradaki giriş seviyesi bir işin saatlik ücreti ortalama 15 dolar seviyesinde. (genelde vergi dahil başlangıç seviyesi paraların 17-18 usd civarında olduğunu söyleyebilirim) 8 saatlik bir shiftin sonunda günlük kazanç için 120 usd diyebiliriz. Türkiye'de asgari ücret 5.500 TL olduğu için haftada 40 saat çalışan birinin saatlik ücreti yaklaşık 35 TL'ye, 8 saatlik bir mesai sonrasında günlük kazancın 280 TL'ye geldiğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla NY'da çalışma izni olan birinin kazancı olan saatlik 15 USD eşittir, İstanbul'daki saatlik 35 TL diyebiliriz. Ancak bu başlangıç seviyesi olan paralarla neleri ne kadar alabildiğiniz kısmı epey değişiyor. Örneğin, NY'da en yaygın süpermarketler olan ve aşırı ucuz iddiasında olmayan Trader's Joe ve Amazon'a ait olan Wholefoods marketleriyle İstanbul'daki Migros'ları, karşılaştırmak yerinde olacak. Yoksa iki şehirde de daha ucuz rakamlarla hizmet veren marketler de mevcut.

    Örneğin Trader's Joe'da 12'li büyük boy kahverengi yumurta (organik) 4 usd (vergi dahil).
    Migros'un kendi markası olan Mjet 10'lu büyük boy kahverengi yumurta (organik) 39.5 TL.

    Bu durumda NY'ta yaşayan en alt gelir düzeyindeki bir çalışan 12'li yumurta almak için 15 dk çalışmak zorundayken İstanbul'da en alt gelir düzeyindeki bir çalışanın 10'lu yumurta için 1 saat 10 dk civarında çalışması gerekli. Yalnız bu 70 dakikalık mesainin içinde 70 dk gerçek çalışma yapması lazım. Yani akşamki derbinin geyiği bu süreye dahil değil.

    Yumurtayı kırıp kahvaltıyı başlattığımıza göre yanına bir kahve yapalım. Starbucks'ın çekirdek kahvesi burada 12 oz olarak satıldığı için yaklaşık 340 gramlık paketlerde 14 dolara yerini alıyor. Türkiye'deki fiyatı 210 lira civarında.
    Bu durumda yine bir Amerikalı yaklaşık 1 saatlik mesaiyle 340 gramlık çekirdek kahvesini alabilirken, Türkiye'de 250 gramlık çekirdek kahve için 6 saat çalışmak lazım.

    Kahvaltımızı ettiğimize göre kabanımızı alıp dışarı çıkabiliriz. Kaban demişken eksi 15 dereceye kadar sıcak tuttuğunu iddia eden Calvin Klein marka kaz tüyü mont burada 70 usd'ye satılırken, aynı mont İstanbul'da 5 bin TL. İsteyenlere özelden linkleri gönderebilirim. Bu durumda bu montu alabilmek için Amerikalı 4,5 saatten biraz daha fazla çalışmak zorundayken, bir Türk'ün maalesef 143 saat çalışması gerekiyor. 143 saat bir anlam ifade etmediğinden başka bir ifadeyle yaklaşık 18 gün çalışması gerek ki kabanı alabilsin. Timberland bot burada yaklaşık 130-150 usd aralığında, Türkiye'de 4.200 TL. Amerikalı 9 saat çalıştığında botu alabilirken Türk 15 gün çalışırsa botu alabiliyor.

    araba, ev, televizyon, telefon örneklerine hiç girmiyorum çünkü bu dramatik farkı tatsız seviyelere doğru taşımaktan başka bir işe yaramıyor. bu örnekleri farklı ürün ve hizmetlerle karşılaştırıp çoğaltmak pekala mümkün ancak sonuçlar hep aynı. işte bu satın alma gücünü etrafta gezerken gördüğünüzde ve bizzat yaşadığınızda üzerinizde çok ciddi bir hafifleme oluşuyor. sanki tonlarca yüklük bir baskıyı omuzlarınızdan atmışsınız gibi. dünyanın en önde gelen ülkelerinden birini Türkiye'yle kıyaslamak belki adil değil ancak biz de insanız ve sadece bir kez geldiğimiz bu dünyada siyasiler için çalışmaktansa kendimiz için çalışmak istiyoruz.

    Aslında bu konuyla ilgili asıl söylemek istediğim buranın çok ucuz Türkiye'nin çok pahalı olduğu meselesi değil. Burada ciddi bir enflasyon artışı var ve gıda fiyatları 6 ay öncesine göre bile bugün daha pahalı. Asıl söylemek istediğim; insani temel ihtiyaçların nasıl giderileceği konusu hayatımızın tam ortasında ve yıllardır giderek daha da büyüyen bir koca delik. İçine almadığı meslek gurubu yok. Bütün bir hayatı bu sorunun etrafında dolaşarak geçirmek kadar üzücü bir şey yok.
    Çok daha anlamlı hayatlara sahip olabilecekken sadece bu meseleyle ilgilenmek zorunda kalıyoruz. Yazık hayatlar...

    İstanbul'un meşhur trafiğinden sonra NY'un hafta sonları biraz sorunlu çalışan metro sistemi olsa da bize bu stressiz hayat çok iyi geldi. 127 dolara aldığınız metro kartınız cebinizdeyken ny'un 5 mahallesi içinde istediğiniz gibi sınırsızca ulaşım sorununu hızlıca çözebiliyorsunuz.

    Kültür sanat alanında NY açık büfe gibi. Broadway showları pek ucuz olmasa da insanın ağzını bırakacak kadar iyi. Alaaddin'in sihirli lambasından çıkan cini öyle bir düzenekle sahnenin herhangi bir noktasından çıkarabilmeleri ya da uçan halıyı nasıl öyle uçurabildikleri meselesi 3 dilek hakkından birini buna kullanmak isteyeceğiniz kadar sizi etkiliyor. Üstelik bu şovu izleyeceğiniz New Amsterdam Tiyatrosu 1903 yılında ilk kez kapılarını açmış. Bilmiyorum İstanbul'da kaldı mı böyle yaşayan ve yaşatılan tarihi kültür merkezleri. Bunun dışında MET ve MOMA'nın dışında şehirde çok fazla sayıda sanat sergisi mevcut, bunların bazıları ücretsiz. Lincoln Center'da canlı klasik müzik konserlerini ya da Madison Square Garden'da NBA maçlarını izleyerek gerçek bir New Yorker deneyimi yaşamak mümkün.

    Yazıyı buraya kadar sabırla okuduysanız merakınızı gidermenin vaktidir, her şey gerçekten bu kadar kusursuz mu? Tabii ki hayır.
    Hatta şöyle ifade edeyim, bahsettiğim satın alma gücünün hafifliğini ortalama bir Amerikalının aklından bile geçirmediğine emin olabilirsiniz. Yani bizi derinden etkileyen bu durum onlar için yok hükmünde. Bu biraz da, görebildiğiniz, duyabildiğiniz, işitebildiğiniz, düşünüp konuşabildiğiniz organlarınıza doğuştan sahip olduğunuz için sürekli şükran duygusu taşımamak gibi. Onların da böyle bir mutluluk hormonu yok. Bir Amerikalı'yı çevirip ''biliyor musun elinde tuttuğun iPhone, Tr'de 45 bin lira, asgari ücretin 9 katı, yani bu telefonu yaklaşık 25 bin dolar ödeyerek satın aldığını düşün dediğinizde ilgisini tamamen yitiriyor. Çünkü onun için bir telefonun 25 bin dolar olabilmesi diye bir seçenek yok. Tıpkı bir filin lastiği olabileceğini düşünsene demişsiniz gibi size bakmaya başlıyorlar. Bunu bizzat denediğim için not düşebilirim.

    New York'ta yazın epey sıcaktı kışın da oldukça soğuk olacak. Bu açıdan İstanbul'un havasının genel anlamda daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. Ancak hava temizliği açısından İstanbul'dan sonra çok mutluyum. Burada legal olan ve özellikle Brooklyn'de yoğunlaşan ot kokusunu saymazsam tabii.

    Sigara içmeyen biri olarak beni en mutlu eden şeylerden biri de, kitabımı ve kahvemi alıp bir kafenin bahçesinde birkaç saat oturduğumda sigara içen bir kişinin bile dumanına maruz kalmamak. Gerçekten sigara içen birini görmek için özel olarak dışarıda birkaç saat yürümeniz lazım. İstanbul'da ben böyle bir kafeye pek denk gelmedim. Özellikle Starbucks'larda herhangi bir dış masaya oturduğunuzda masanın üstünde uçuşan küller, tam ortada duran dokunmak bile istemediğiniz küllük kötü bir görüntü olarak maalesef hafızamda.

    Genel olarak mutluyuz, ailelerimizi özlemenin, yaşadığımız bu hafifliği onların da yaşamasını istememiz dışında pek bir sorunumuz yok. Ancak her şeye rağmen kendimizi bir Amerikalı gibi hissedemiyoruz, çünkü değiliz. Sanırım uzun vadede bireyin aşması gereken en önemli mesele bu.

    Çok güzel bir yazı. Daha sık yazmanızı bekliyoruz.


  • @ahsenaydgdu, içinde söyledi: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri

    @ahsenaydgdu edit kazın ayağı öyle değilmiş 😂 evinizi odanızı ayarlamadan kimse californiaya gelmesin airbnbden falan uzak durulsun.. 4000$ gitti evden çıkarıldık, yanlışlıkla cancel yaptım yani okadar sorun olmaz zannettim ama çok büyük bi hataymış. Siz siz olun airbnbde asla cancel yapmayın aşırı berbat iptal politikaları müşteri hizmetleri aç gözlü hostlarıyla berbat bi platform. Bu yüzden bütün planlarım alt üst oldu..

    Airbnb parayı vermiyor ev sahibi iptal ettin evden çık diyor yeni yaşıma hüngür şangır ağlaya ağlaya girdim. Los angelesta biraz iyi bir muhitte gerçekten ev bulmak şartları karşılamak evi sana vermeleri için ev sahibine dil dökmekler 2 depozit bir kira ödemek vs vs bir sürü şey.. bu konu gerçekten zormuş,
    e senin zaten kaldığın bi ev vardı noldu ne bu şimdi derseniz. Ev sahibimiz eve geri dönmesi gerekti o gelince biz mecbur çıktık ve kasımın 6 sı geldiğimizden beri 4. Ev 🥹 artık cocuğa tatildeyiz falan diyorum ne diyeceğimida şaşırdım..

    çok geçmiş olsun umarım kısa sürede çözülür sorun.

  • ⭐⭐⭐

    @Alper-Bayram Güzel bilgiler ve anlatım için teşekkürler.


  • @Alper-Bayram, içinde söyledi: ABD'ye Yeni Taşınmış Göçmen Olmayan Kişilerin Tecrübeleri

    herkese tekrar merhaba.
    New York'taki 6. ayımızın içindeyiz. vize uzatma başvurularımızın uscis'e ulaştığı ve dosyalarımızın inceleme sürecinin başladığının haberini uscis'ten aldık.
    bundan sonraki süreçte ek bir inceleme belgesi veya eksik bir belge durumu çıkmazsa 2-3 ay içinde biometrics randevusu için (gerekirse) haber bekleyeceğiz.
    biz buraya gelmeden önce YouTube ve diğer mecralarda gitme kararı verenlerin paylaşımlarını dört gözle bekliyorduk. acaba gitmekle doğru kararı verdiler mi? hayatlarında mutlular mı? artık burada olduğumuz için bu soruların cevaplarını merak eden yeni insanlar için kendimce kısa bir özet geçmek isterim. Hayatımızda bu 6 ayda neler değişti? iyi mi yaptık, neleri özlüyoruz? yine konu başlıkları içinde toplamaya çalışacağım. Aslında yazacaklarımın birçoğunu zaten çok iyi biliyorsunuz.

    ekonomi: bu başlıkla konuya girmemin nedeni satın alma gücünüz olduğunda mutluluğun ve rahatlığın bir anda psikolojiyi ne kadar etkilediğini gösterebilmek. 8 yıl kadar önce bir başka platformda konuyu kaleme aldığım birim mukayesesi aslında üzerinden zaman geçince anlıyorum ki yanlışlıklar barındırıyor. yani Amerika'da harcanan 8 birim para, Türkiye'de harcanan 8 TL'ye eşittir önermesi temelinde yanlış bir iddia. Çünkü 8 TL'nin bir Türk'e ifade ettiğiyle 8 USD'nin bir Amerikalı'ya ifade ettiği farklı tamamen farklı.... Konuya saatlik ücretler bazında baktığınızda ödediğiniz para karşılığında satın aldığınız ürün/hizmet eşitliğini daha iyi ve adil bir şekilde masaya yatırabiliyoruz.
    buradaki giriş seviyesi bir işin saatlik ücreti ortalama 15 dolar seviyesinde. (genelde vergi dahil başlangıç seviyesi paraların 17-18 usd civarında olduğunu söyleyebilirim) 8 saatlik bir shiftin sonunda günlük kazanç için 120 usd diyebiliriz. Türkiye'de asgari ücret 5.500 TL olduğu için haftada 40 saat çalışan birinin saatlik ücreti yaklaşık 35 TL'ye, 8 saatlik bir mesai sonrasında günlük kazancın 280 TL'ye geldiğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla NY'da çalışma izni olan birinin kazancı olan saatlik 15 USD eşittir, İstanbul'daki saatlik 35 TL diyebiliriz. Ancak bu başlangıç seviyesi olan paralarla neleri ne kadar alabildiğiniz kısmı epey değişiyor. Örneğin, NY'da en yaygın süpermarketler olan ve aşırı ucuz iddiasında olmayan Trader's Joe ve Amazon'a ait olan Wholefoods marketleriyle İstanbul'daki Migros'ları, karşılaştırmak yerinde olacak. Yoksa iki şehirde de daha ucuz rakamlarla hizmet veren marketler de mevcut.

    Örneğin Trader's Joe'da 12'li büyük boy kahverengi yumurta (organik) 4 usd (vergi dahil).
    Migros'un kendi markası olan Mjet 10'lu büyük boy kahverengi yumurta (organik) 39.5 TL.

    Bu durumda NY'ta yaşayan en alt gelir düzeyindeki bir çalışan 12'li yumurta almak için 15 dk çalışmak zorundayken İstanbul'da en alt gelir düzeyindeki bir çalışanın 10'lu yumurta için 1 saat 10 dk civarında çalışması gerekli. Yalnız bu 70 dakikalık mesainin içinde 70 dk gerçek çalışma yapması lazım. Yani akşamki derbinin geyiği bu süreye dahil değil.

    Yumurtayı kırıp kahvaltıyı başlattığımıza göre yanına bir kahve yapalım. Starbucks'ın çekirdek kahvesi burada 12 oz olarak satıldığı için yaklaşık 340 gramlık paketlerde 14 dolara yerini alıyor. Türkiye'deki fiyatı 210 lira civarında.
    Bu durumda yine bir Amerikalı yaklaşık 1 saatlik mesaiyle 340 gramlık çekirdek kahvesini alabilirken, Türkiye'de 250 gramlık çekirdek kahve için 6 saat çalışmak lazım.

    Kahvaltımızı ettiğimize göre kabanımızı alıp dışarı çıkabiliriz. Kaban demişken eksi 15 dereceye kadar sıcak tuttuğunu iddia eden Calvin Klein marka kaz tüyü mont burada 70 usd'ye satılırken, aynı mont İstanbul'da 5 bin TL. İsteyenlere özelden linkleri gönderebilirim. Bu durumda bu montu alabilmek için Amerikalı 4,5 saatten biraz daha fazla çalışmak zorundayken, bir Türk'ün maalesef 143 saat çalışması gerekiyor. 143 saat bir anlam ifade etmediğinden başka bir ifadeyle yaklaşık 18 gün çalışması gerek ki kabanı alabilsin. Timberland bot burada yaklaşık 130-150 usd aralığında, Türkiye'de 4.200 TL. Amerikalı 9 saat çalıştığında botu alabilirken Türk 15 gün çalışırsa botu alabiliyor.

    araba, ev, televizyon, telefon örneklerine hiç girmiyorum çünkü bu dramatik farkı tatsız seviyelere doğru taşımaktan başka bir işe yaramıyor. bu örnekleri farklı ürün ve hizmetlerle karşılaştırıp çoğaltmak pekala mümkün ancak sonuçlar hep aynı. işte bu satın alma gücünü etrafta gezerken gördüğünüzde ve bizzat yaşadığınızda üzerinizde çok ciddi bir hafifleme oluşuyor. sanki tonlarca yüklük bir baskıyı omuzlarınızdan atmışsınız gibi. dünyanın en önde gelen ülkelerinden birini Türkiye'yle kıyaslamak belki adil değil ancak biz de insanız ve sadece bir kez geldiğimiz bu dünyada siyasiler için çalışmaktansa kendimiz için çalışmak istiyoruz.

    Aslında bu konuyla ilgili asıl söylemek istediğim buranın çok ucuz Türkiye'nin çok pahalı olduğu meselesi değil. Burada ciddi bir enflasyon artışı var ve gıda fiyatları 6 ay öncesine göre bile bugün daha pahalı. Asıl söylemek istediğim; insani temel ihtiyaçların nasıl giderileceği konusu hayatımızın tam ortasında ve yıllardır giderek daha da büyüyen bir koca delik. İçine almadığı meslek gurubu yok. Bütün bir hayatı bu sorunun etrafında dolaşarak geçirmek kadar üzücü bir şey yok.
    Çok daha anlamlı hayatlara sahip olabilecekken sadece bu meseleyle ilgilenmek zorunda kalıyoruz. Yazık hayatlar...

    İstanbul'un meşhur trafiğinden sonra NY'un hafta sonları biraz sorunlu çalışan metro sistemi olsa da bize bu stressiz hayat çok iyi geldi. 127 dolara aldığınız metro kartınız cebinizdeyken ny'un 5 mahallesi içinde istediğiniz gibi sınırsızca ulaşım sorununu hızlıca çözebiliyorsunuz.

    Kültür sanat alanında NY açık büfe gibi. Broadway showları pek ucuz olmasa da insanın ağzını bırakacak kadar iyi. Alaaddin'in sihirli lambasından çıkan cini öyle bir düzenekle sahnenin herhangi bir noktasından çıkarabilmeleri ya da uçan halıyı nasıl öyle uçurabildikleri meselesi 3 dilek hakkından birini buna kullanmak isteyeceğiniz kadar sizi etkiliyor. Üstelik bu şovu izleyeceğiniz New Amsterdam Tiyatrosu 1903 yılında ilk kez kapılarını açmış. Bilmiyorum İstanbul'da kaldı mı böyle yaşayan ve yaşatılan tarihi kültür merkezleri. Bunun dışında MET ve MOMA'nın dışında şehirde çok fazla sayıda sanat sergisi mevcut, bunların bazıları ücretsiz. Lincoln Center'da canlı klasik müzik konserlerini ya da Madison Square Garden'da NBA maçlarını izleyerek gerçek bir New Yorker deneyimi yaşamak mümkün.

    Yazıyı buraya kadar sabırla okuduysanız merakınızı gidermenin vaktidir, her şey gerçekten bu kadar kusursuz mu? Tabii ki hayır.
    Hatta şöyle ifade edeyim, bahsettiğim satın alma gücünün hafifliğini ortalama bir Amerikalının aklından bile geçirmediğine emin olabilirsiniz. Yani bizi derinden etkileyen bu durum onlar için yok hükmünde. Bu biraz da, görebildiğiniz, duyabildiğiniz, işitebildiğiniz, düşünüp konuşabildiğiniz organlarınıza doğuştan sahip olduğunuz için sürekli şükran duygusu taşımamak gibi. Onların da böyle bir mutluluk hormonu yok. Bir Amerikalı'yı çevirip ''biliyor musun elinde tuttuğun iPhone, Tr'de 45 bin lira, asgari ücretin 9 katı, yani bu telefonu yaklaşık 25 bin dolar ödeyerek satın aldığını düşün dediğinizde ilgisini tamamen yitiriyor. Çünkü onun için bir telefonun 25 bin dolar olabilmesi diye bir seçenek yok. Tıpkı bir filin lastiği olabileceğini düşünsene demişsiniz gibi size bakmaya başlıyorlar. Bunu bizzat denediğim için not düşebilirim.

    New York'ta yazın epey sıcaktı kışın da oldukça soğuk olacak. Bu açıdan İstanbul'un havasının genel anlamda daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. Ancak hava temizliği açısından İstanbul'dan sonra çok mutluyum. Burada legal olan ve özellikle Brooklyn'de yoğunlaşan ot kokusunu saymazsam tabii.

    Sigara içmeyen biri olarak beni en mutlu eden şeylerden biri de, kitabımı ve kahvemi alıp bir kafenin bahçesinde birkaç saat oturduğumda sigara içen bir kişinin bile dumanına maruz kalmamak. Gerçekten sigara içen birini görmek için özel olarak dışarıda birkaç saat yürümeniz lazım. İstanbul'da ben böyle bir kafeye pek denk gelmedim. Özellikle Starbucks'larda herhangi bir dış masaya oturduğunuzda masanın üstünde uçuşan küller, tam ortada duran dokunmak bile istemediğiniz küllük kötü bir görüntü olarak maalesef hafızamda.

    Genel olarak mutluyuz, ailelerimizi özlemenin, yaşadığımız bu hafifliği onların da yaşamasını istememiz dışında pek bir sorunumuz yok. Ancak her şeye rağmen kendimizi bir Amerikalı gibi hissedemiyoruz, çünkü değiliz. Sanırım uzun vadede bireyin aşması gereken en önemli mesele bu.

    Devamını bekliyoruz elinize sağlık güzel bir anlatım olmuş


  • @Alper-Bayram Yeni hayatınızda bol şans. bu arada sigara kokusu için bile olsa oraya taşınmak lazım:) biz malesef dışarıda oturmuyoruz sırf bu yüzden.. içerisi daha havadar diye:(

  • ⭐⭐⭐⭐

    @Alper-Bayram elinize emeğinize sağlık. Hemen hemen herkes aynı konulardan muzdarip Türkiye de fakat kimse bunu değiştiremiyor maalesef. New york gerçekten çok canlı bir şehir. İnanılmaz kozmopolit. Kimin ne olduğu neden orada olduğu ile ilgili kimse birbirini rahatsız etmiyor. Ama dediğiniz gibi ot kokusu, metrolardaki fareler, aşırı kalabalık bizi bizden almıştı. New york ta yaşamak isteyenleri Long Island ı da görmelerini isterim. Yaklaşık 2.5 saat araçla ama çok güzel nezih sakin bir yer. Darısı bizim de en kısa zamanda burada sizin gibi deneyimlerimizi yazmamıza...

  • ⭐⭐⭐

    @ahsenaydgdu Güzel şeyler olacak o yüzden bu yaşadıklarınız. Her cefanın sonunda bir sefa vardır derler. Sen canını sıkma arkadaşım. Yeni yaşında ağladın ama bu günleri gülerek hatırlayacaksın. Bu arada yeni yaşın da hayırlı olsun.🎂 Büyük bir cesaret gösterip uzun bir yola çıktın. Bunu da atlatırsın. Çok mutlu olacağınız bir ev sizi bekliyordur. Tüm bunlar ondandır.


Benzer Başlıklar

Forum kurallarına uymayan veya forum düzenine aykırı davranan üyeler uyarılmadan forumdan çıkarılabilirler. Özellikle gereksiz yeni başlık oluşturacakların dikkatine!

99
Çevrimiçi

40.7k
Kullanıcı

4.4k
Konu

424.3k
İleti


| | | |

Powered by NodeBB | Copyright © 2023 Yesilkart Forum