herkese merhabalar. 10 mart’ta vizemiz onaylandıktan sonra 4 mayıs 18:30 uçağı ile amerika birleşik devletleri’ne tek başıma giriş yaptım. eşim ve oğlum ise ev, okul ve iş konusu netleştikten sonra gelecekler. detaylara geçmeden önce çok rahat bir giriş olduğunu söylemek istedim, iç hatlar uçuşundan farkı yoktu desem yeridir. internetsiz ve navigasyonsuz kaldığım panik kısmı da dahil olmak üzere yaşadıklarımı aktarmaya çalışacağım.
18:30 uçağı için güvenlik kontrollerini de düşünerek 15:00 civarında havaalanında hazır bulundum. giriş kontrollerinin ardından tüm us uçuşlarına ayrılmış olan j kontuarına geçtim. ortada kimse yoktu, 5-10 dakika sonra gözen security çalışanları kontrol cihazları ile kontuara geldiler. erken geldiğim için sıradaki ikinci kişiydim, hızlıca pasaport vize sarı zarf kontrolü yapıldı ve iki parça valizimi teslim ettim. valizlerden biri 22,5 diğeri 25 kilogram geldi, doğrudan teslim alındılar. sırt çantam sınırdaydı, kontrol dahi etmediler ağırlığını.
valizleri teslim ettikten sonra pasaport kontrol noktasına geçtim, yine sıra beklemeden burada da işlemlerim başladı. yurtdışı çıkış pulu almamıştım, çok zorlarlarsa orada online hallederim diye düşünmüştüm. görevli memur oturumum ya da vatandaşlığımın olup olmadığını sordu, green kart kazananı olduğumu ancak ilk girişim olacağı için kartımın henüz gelmediğini söyledim. kısa bir kontrolün ardından sorun olmadığını belirtti ve çıkış damgamı pasaporta vurdu. tüm bu işlemler beklemeler dahil 45-50 dakika sürdü.
bir 30 dakika kadar da kapının belli olmasını bekledim. ekranlarda 16:30'da kapı bilgisinin açıklanacağı yazıyordu, istanbul havalimanı internet sitesinden bakıp kapı numarasının d9 olduğunu gördüm. d9'a gittiğimde uçak yanaşmıştı, gözen security çalışanları hazırlıklara başlamıştı. kapının değişme ihtimali olmadığını düşünerek beklemeye başladım. güvenlik kontrolleri için alan açıldı, 16:45'te tüm kontrollerim tamamlandı, 17:30 gibi uçağa geçip koltuğa oturmuştum. uçak beklediğime göre inanılmaz boştu, sürekli uzanarak yolculuğu sorunsuz şekilde tamamladım.
en can alıcı kısıma gelindiğinde bir miktar gergin olduğumu hissettim. pasaport kontrol sırası oldukça uzundu, neredeyse yarım saat civarı belemişimdir. us vatandaşları için ayrılan bankolar boşalınca beni sıradan çağırıp o tarafa aldılar, son derece pozitif ve güler yüzlü bir cbp görevlisi pasaportu ve sarı zarfı alıp kontrol etmeye başladı. aşı belgesi ve cd'yi sormama rağmen talep etmediler. 1-2 genel soru ile kontrolleri tamamladı, damgayı pasaporta vurdu, zarfın ve belgelerin kendisinde kalacağını söyleyerek "welcome to the united states" cümlesi ile beni uğurladı. başka işlem olup olmadığını sorduğumda da herhangi bir işlem kalmadığını belirtti, iyi dileklerle kontrol noktasından ayrıldım. 5 dakika kadar valizlerimi bekleyip çıkışa doğru ilerledim.
kalacağım yere gecikmemek adına hızlıca araba kiralama alanaına geçmek için yürümeye başladım. planım havaalanından ayrılmadan bir prepaid hat almak ve yol bulma konusunda zorluk yaşamamaktı. maalesef saat 23:00'ü geçtiği için deskler kapalıydı ve böyle bir fırsat bulamadım. bu arada şahsi numaramı faturasız hatta çevirip yurtdışı data kullanımına kapatmıştım, şirket hattımda yurtdışı data kullanımı tanımlıydı, havaalanındaki wifi bölgesinden çıkıp internet bağlantımın olmadığını görünce ilk şokumu yaşamış oldum. kiralama alanında wifi vardır düşüncesi ile buna çok takılmadan devam ettim.
araç kiralama firmaları oldukça uzak bir noktada ve airtrain kullanmak gerekiyor. ben terminal 1'den jamaica trenine bindim, yaklaşık 20 dakikalık bir yolculuk sonrasında federal circle denen bölgeye ulaştım. budget kapalı olduğu için avis hizmet veriyordu, içeride yaklaşık 20 dakika kadar harcadıktan sonra aracımın anahtarlarını teslim aldım. bu bölgede free wifi yoktu, araç için navigasyon istediğimde böyle bir hizmetleri olmadığını araçta dahili navigasyon olduğunu söylediler. tam rahat nefes almıştım ki araca bindiğimde navigasyonun da yüklü olmadığını görüp dertlenmeye başladım. internet ve navigasyon olmadan adresi nasıl bulurum diye düşünürken en azından yaklaşmış olabilmek için eski usul tarif istedim otopark görevlisinden. tarife göre ilerlerken bir sapağı kaçırdım ve kayboldum!
arabayı sağa çekip çaresizce vodafone türkiye'nin müşteri hizmetlerine ulaşmaya çalışırken yorgunluk ve uykusuzluk nedeniyle bunların başıma geldiğini fark ettim hücresel ayarlarında uluslararası data erişiminin kapalı olduğunu o kadar bakmama rağmen görmemişim bile ayarı açınca internet erişimim tekrar sağlandı ve her şey yoluna girdi.
kalacağım yeri airbnb ile bulmuştum. evin önünde 15 dakika kadar da toyota prius'un el frenini arayarak harcadıktan sonra evsahibi evi terk etmeden 10 dakika önce giriş yapabildim. jetlag etkisini azaltabilmek için yolda uyumadığım için tamamen tükenmiş durumda kendimi yatağa attım ve günü tamamladım.
7-8 haftalık süre içinde 3 ya da 4 farklı eyalete gitme durumum var işim nedeniyle. şehirlerle ilgili deneyimlerimi de forumda paylaşmaya çalışacağım.
buraya kadar okuyan olursa sabrı için teşekkür ederim umarım hayal eden herkes bu deneyimi yaşar. sağlıcakla kalın...