@FreeWoRLD tonaj baskısı bir taraftan kalite baskı diğer taraftan. Biliyorsun tonaj arttıkça kalite problemleri artar. Neticede insanla çalışıyorsun. Bir de insanların yaptıkları hataları kabul etmemesi ya da türlü türlü mazeretler uydurması beni deli ediyor. Disiplinli çalışma yok, işe geç gelme, tatilden geç dönme, birbirleriyle geçinememe vs vs insan kaynaklı sorunlardan rutin üretim raporlama, üretim planlama, processes iyileştirme çalışmalarına zaman kalmıyor. Hergün en az bir saat geç çıkılır mı. Ömür törpüsü resmen. Çalışanı Manager a şikayet etmek de çözüm değil. Çünkü düşük işsizlik ortamında kalifiye işçi bulmak zor. Özellikle gıda işi katmadeğerli bir iş olmadığı için saatlik 15 - 16 dolara işçi makina operatörü bulmak zor. Patronların Türkiye dekilerden farkı yok, işçiye hakettiğini vermiyorlar. Tüm işçiler düşük maaştan şikayet ediyor. Sonra işçi performansı düşüyor ve bu benim performansım oluyor. Artık başkalarının yaptığı işten sorumlu olmaktan bıktım. Adam hata yapıyor, sorumlusu ben oluyorum. Neymiş bana bağlı çalışıyormuş. E ben memnun değilim bununla çalışmak istemiyorum deyince işi bilmeyen ben oluyorum. Kusura bakma kafanı şişirdim. Yemin ediyorum makina operatörü olarak çalışsam daha iyi. O pozisyona da başvurunca overqualified olduğum gerekçesiyle red alıyorum. Bu supervisor pozisyonu resmen yapıştı üstüme. Bir türlü kurtulamıyorum. Evet dediğin gibi birşeyler yapmak şart. Kendi işin olsa hatası da senin olur, iyi yaparsan da senin olur. Elaleme çalışmak kötü birşey. Modern kölelik düzeni. Şimdiki iş hayatı çok acımasız hatayı affetmiyor. Oysa ki insan doğası gereği hatalarından öğrenir. Aslında altımda çalışan o işçilere de kızmamalıyım. Ne kadar ekmek o kadar köfte.