Merhabalar,
B1/B2 turist vizesini yeni aldım, ilk Amerika vizesi deneyimimdi, sizlerle de paylaşmak istedim, dilerim okuyanlara faydalı olur.
43 yaşındayım, uzun yıllardır beyaz yaka yönetici olarak çalışıyorum. Eşim 37 yaşında, o da 3 yıldır öğretmen olarak çalışıyor. 12 yaşında bir oğlum var.
Öncelikle belirteyim DS-160 başvurusunu tüm aile bireyleri için kendim yaptım, herhangi bir danışmanlık firmasından yardım almadım. Tabi randevu bu durumda biraz geç oluyor, örneğin ben Kasım 2022 de başvuru yaptım, İstanbul için 2023 Ağustos ayına, Ankara için ise Mayıs 2023 tarihine randevu alabildim. Oğlumun pasaport tarihi geçmiş olduğunu farkederek eşimle kendim için 2023 Mayıs ayına bir randevu, oğlum için ise pasaportu yenilendikten sonra 2023 Temmuz ayrı randevu almak durumunda kaldım. Hatta ilk randevumu İstanbul’da yaşadığım için önce buraya alıp sonra tarihi geriye çekebilmek için Ankara’ya yeni bir randevu oluşturdum. Bunu yapabiliyorsunuz, herhangi bir problem yaratmıyor, bu nedenle paylaşmak istedim.
Gelelim mülakata, buradan okuduklarım, reddedilenler, tekrar beklemek ve bu sürenin uzun olması vb. gibi konular çok gerginlik yarattı üzerimizde. Turist olarak gideceğiz zaten, amacımız gezip görüp geri dönmek. Ama konsolosluk içeri girişinden itibaren öyle bir hava var ki insan cidden strese giriyor. Kapıdaki güvenlik aşamalarını geçtikten sonra önce ilk evrak kontrolü, devamında numara almak için girilen ikinci sıra, devamında parmak okuma için girilen 3. Sıra ve son olarak mülakat. Evrak kontrolünü geçtik, sonra numara sırası almak için geldiğimiz bankoda cam bölme arkasındaki Türk bir görevli kontroller sonrası bize mülakat dilini sordu, ben de eşimin İngilizce bilmediğini ama benim için sorun olmadığını söyledim. Görevliler bu bilgiye göre sizleri mülakatçılara yönlendiriyor. Bu nedenle bu tercih önemli. Eğer İngilizce bilginize güvenmiyorsanız veya fazla heyecan yaptıysanız Türkçe bilen görevlilerle mülakat yapmanın daha avantajlı olduğunu söyleyebilirim. Son olarak 3. Sırada parmak izimizi alan son derece kibar ve sempatik bir Amerikalı bayandan sonra oturup sıramızı beklenmeye başladık.
Burada bankolar ile oturma sıraları çok yakın olduğu için soruları ve cevapları rahatlıkla duyabiliyorsunuz. Duruma göre farklı sorular da soruluyor. Görevliler tüm başvuru sahiplerine potansiyel mülteci/göçmen gözüyle bakıyorlar, tüm sorular sizin buraya geri gelip gelmeyeceğiniz ölçmek üzerine kurulu. Çok insanın reddedildiğine şahit olduk, gözlemimize göre genelde 30 yaş altı genç, ilave evrakları sorulduğunda paylaşamayan, kendini iyi ifade edemeyen, tutarsız cevaplar veren veya aşırı heyecanlı kişiler olduklarını söyleyebilirim.
Sıra bize geldiğinde eşimle aynı anda görevliyle mülakata başladık. Kendisi Türkçeyi oldukça iyi konuşan ve anlayan bir görevliydi. Sorulara kısa ve net cevaplar verdik. Kendisi de bizi çok zorlamadı, muhtemelen yaştan ve kariyerlerimizden dolayı farklı bir intibaya kapılmadı. Bu nedenle rahat bir mülakat geçirdik. Neden gitmek istediğimizi, ne iş yaptığımızı, orada arkadaş veya akrabalarımız olup olmadığını, evli olup olmadığımızı ve çocuğumuz olup olmadığını sordu. Bu arada belirteyim, herhangi bir uçak bileti veya otel rezervasyonu da yaptırmadık. Orada bir arkadaşımız var, yaklaşık 6 yıldır orada ailesiyle beraber yaşıyor. Kalış yeri olarak onun adresini ve iletişim bilgilerini vermiştim DS-160 formunda. 1-2 soru ile o detayları da sordu, nerede kaldıklarını, orada ne iş yaptıklarını, sadece bu kadar. Bunu dışında bir soru gelmedi. Mülakat yaklaşık 1 dk sürdü, kalan 1-2 dk ise tamamen bilgisayar ve evrak kontrolü konularıyla geçti. Sonunda da tebrik edip vizemizin onaylandığını belirtti.
Tavsiyelerim,
- Görüşmeye giderken giyiminize dikkat etmeniz önemli, çok abartmadan sade ve casual giyimi tavsiye ederim.
- Asgari evraklarınızın yanında sizlerden istenebilecekleri de yanınızda bulundurmanız iyi olur düşüncesindeyim. Bizden mülakat esnasında hiçbir ilave evrak istenmedi, ne banka cüzdanı, ne evlilik cüzdanı, ne çalışma belgeleri vb.. sadece konsolosluk web sitesinde yazan evrakları incelediler. Fakat duruma göre istenebilecek evrakları mutlaka yanınızda bulundurun.
- Vesikalık resim mutlaka görüşmenin hemen birkaç gün öncesinde çekilmesi iyi olacaktır. Mümkünse bu tür vizeler için kuralları bilen bir fotoğrafçı iyi olacaktır. Çekimden önce mutlaka bu konuda bilgisi olup olmadığını sorun. Resim ebatları ve koşullar web sitesinde belirtilmiş, buna uyum sağlamanız çok önemli.
- Çok detaylara girmeden sade ve tutarlı cevaplar verilmesi yeterli olacaktır. Karşı taraftan talep gelmediği takdirde biz ilave herhangi bir yorum/cevap eklemedik örneğin. Kısa ve net cevaplarla ilerledik.
- Heyecanınızı yenmeye çalışabilirseniz iyi olacaktır. Karşınızdaki insanlar çok iyi gözlemciler, beden diliniz veya heyecanlandığınızı gösteren tavırlar sizin daha fazla sorgulanmanıza ve mülakatçının sizin farklı niyetleriniz olduğunu yorumlamasına neden olabilir.
En geç 2 gün içinde de pasaportlarınız vizeli bir halde seçtiğiniz yöntemle size ulaştırılıyor. Ben PTT kargo talep etmiştim, görüşmeden sonraki gün kargo mesajı geldi, 2 gün sonra da PTT den pasaportların ulaştığı ve teslim alınabileceği mesajını aldık.
Özetle yaşadığım deneyim bu şekilde, umarım burada bahsettiklerim okuyuculara bir nebze yardımcı olabilir. Herkese şimdiden iyi şanslar diliyorum.