ABD, "başvuru yapıp, gidip-gitmeyeceği belli olmayan insanların" varlığından haberdar. Dolayısıyla, hem bu durumun herhangi bir olumsuzluğa yol açmaması amacıyla, hem de daha önceki çekilişlerde tecrübe ettikleri diğer bazı istatistikler(red, diskalifiye, interview'lere katılım, vs.) göz önüne alınarak, mevcut 50bin kadar lottery vizesi için, her sene neredeyse 2 katı (80-100bin) talihli seçilmekte. Ayrıca, önceki senelerde de olduğu gibi, çeşitli algoritmalar ve öngörü sistemleri sayesinde, gerekli gördükleri durumlarda(örn dv-2017) "ek talihli listesi" açıklamak da yine ABD'nin insiyatifinde.
Bir de, talihliler ülke bazında değil, bölge bazında seçilmekte. Yani, başvuru yapanlar ya da başvuru yapmayı planlayanlar hakkında bazı şikayetleriniz varsa, bu şikayetlerinizi tüm Avrupa bölgesine yöneltmeniz, belki yine sizi haklı duruma getirmez ama en azından bir nebze daha mantıklı düşündüğünüzün göstergesi olabilir.
Şimdi tüm bu bilgileri göz önüne alırsanız, "paranız yoksa başvurmayın" ya da "madem gitmek istemiyorsunuz neden başvuruyorsunuz" gibi serzenişler, hem teknik olarak, hem de ahlaki açıdan doğru değil. Hali hazırda ekonomik durumu iyi olmayan bir kişinin durumu birkaç ay içerisinde olumlu anlamda değişebilir. Ya da, başvuru anında çok iyi durumda olan bir aile aylar içerisinde her şeylerini kaybedebilir. ABD hakkında, politik ya da sosyokültürel açıdan iyi düşünmeyen bir kişi, süreç dahilinde yaptığı araştırmalar sayesinde bu düşüncelerinden sıyrılabilir, ya da tam tersi ABD kültürüne çok aşina bir insan iş ciddiye bindiği zaman gitmek istemeyebilir.