Benimki tutunamayıp geri dönme değil ama henüz cesaret edip gidemedim. Vizem koruma altına alınması için ve green kartın basılması için 4 günlük NYC'ye gidip, Türkiye'ye geri döndüm. Bu arada şansıma 1 ay içince hem green kart hem de ssn arkadaşımın evine geldi ve o Türkiye'ye gelince bana verdi.
Başıma bir iş gelmezse en geç şubat ayında amerika'ya kalıcı olarak gitmeyi düşünüyorum. Green kartı almak için çok uğraştım, çok stres çektim bu sürecçte. Dv2021 yılı pandemi yüzünden çok kötü geçti ve birçok arkadaşımız maalesef vize alamadı.
Case numaram 3k olmasına rağmen ankara konsolosluğu benim gibi Türkiye'de doğmamış kişileri mülakata çağırmıyordu. Zaten neredeyse tüm yıl kimseyi pandemi yüzünden mülakata çağırmamışlardı bir de bu ayrımcılık çıkınca ben tüm ümidimi kaybetmiştim. Bu kararı ilk duyunca anneme sarılıp günlerce ağladım.
Neyse ki 30 eylüle 1 hafta kala ankara konsolosluğu yabancı ülkede doğanları çağırdı. Mülakat maili gelince heyecandan donakaldım, elim ayağım titriyordu o anı hiç unutmayacağım.
Vizeyi aldıktan sonra iş ciddiye bindi artık. Vizeyi alana kadar hep giderim ne var ki diyordum ama o kadar kolay değilmiş. 29 yaşındayım ve tek çocuğum annemi bırakıp gitmek bana inanın çok zor geliyor. Bunu kelimelerle anlatamıyorum. Daha gitmeme rağmen geceleri yatağa girip başımı yastığa koyunca içimi sıkıntı basıyor gözlerim doluyor annemi bırakıp gideceğim diye. O da aynı şekilde ağlıyor, beni bırakma diyor bazen. Yazarken bile gözüm doldu.
Burada ailemin yanında çalışıyorum durumum kötü değil ama iyi de değil. Konfor alanımdan çıkıp bir şeyler başarmak istiyorum. Ailemin eline bakmak istemiyorum, kendim bir şeyler başarmak istiyorum. Annemin bana baktığı gibi ben de anneme bakıp tüm ihtiyaçlarını gidermek istiyorum. Çünkü artık yaşlanıyor benim ona bakmam gerekiyor. Bu yüzden ne yapıp edip korkularımı yenip dişimi sıkıp amerika'ya gidip elimden geleni yapmaya çalışacağım.
Hayalim vatandaşlık alıp annemi yanıma almak ve ona ömür boyu iyi bakabilmek. Beklentimi minimumda tutarak gideceğim. İlk başta kalacak bir yer ve iş bulup geçimimi sağlasam yeter. Zamanla inşallah daha iyi yerlere gelirim. İnatçı bir yapım var ama bakalım bu inatçılık amerika'da nasıl olacak.
Bu arada lise'den beri yurtdışı hayali kuran biriyim. Hatta zamanında iş yerinde çalışan iranlı arkadaşlarım bota binip kaçak avrupa'ya gitmişlerdi onlarla gitmedim diye pişman olmuştum. Çünkü hepsi bir şekilde oturma alıp orada bir düzen kurdular. Ama ben cesaret edemedim gitmeyi. Sonunda dualarım kabul oldu green kart kazandım artık yasal olarak yurtdışına gidebiliyorum. Elimdeki bu büyük şansı değerlendirmem gerekiyor buna mecburmuşum gibi hissediyorum o yüzden gideceğim.
Umarım tutunabilirim. O yüzden büyük konuşmak istemiyorum ama gidip şansımı deneyeceğim. En zoru annemden ayrılmak. Ne zaman aklıma gelse gözüm doluyor çok kötü bir his ama konfor alanımdan çıkıp hayatın zorluklarını tatmam gerekiyor. Yoksa ileri gidemem hep yerime sayarım ot gibi bir hayat yaşarım diye düşünüyorum.