Herkese merhaba, bugün (1 Ağustos 2023) saat 08:00'de İstanbul'da B1/B2 vizesi için eşim ve benim mülakatımız vardı. Görüşme detaylarımızı bilgi paylaşımı olması açısından paylaşmak isterim.
Öncelikle 07:30 gibi konsolosluk yakınındaki Carrefour'a aracımızı park ettik ve yukarıya yürüdük. Tam konsolosluk kapısına geldiğimizde (07:35 civarı) saat 8 randevuları gelebilir diye seslendi güvenlik görevlisi. İlk kapıdaki kısa üst baş araması sonrası içeriye girdik. Bu arada telefon, akıllı saat vs gibi elektronik eşyaların içeriye alınmadığını tekrar hatırlatmak isterim. İçerideki güvenlik arama ve prosedürlerinden sonra 2. kata çıktık. öncelikle girişte sağda bulunan bankoda pasaport+DS160 formu onay sayfası çıktısı+fotoğraf kontrolü yaptılar. Biz bu 3 belge dışında yanımızda ilave hiçbir şey götürmedik. Görevli, DS160 onay sayfalarımıza ve verdiğimiz fotoğraflara baktı. Sisteme yüklediğiniz foto ile aynı mı bu foto dedi, evet dedik, o zaman gerek yok buna sistem ile aynıysa dedi. Önceden USA seyahatiniz var mı dedi, eşim WAT yapmıştı, onu söyledik, vizenin kayıtlı olduğu pasaport yanınızda mı dedi, evet dedik, konsolos sorarsa gösterirsiniz dedi ve bizi parmak izi için sıraya yönlendirdi. Parmak izimizi de verip mülakat sırasına geçince gergin bekleyiş başladı. 3 konsolos vardı mülakat yapan. Sol tarafta bayan, ortada kel bir adam ve sağda top sakallı diğer bir adam. Sırada beklerken ister istemez mülakattan çıkan adayların eline bakıyorsunuz pasaportla mı ayrılıyor, yani red mi diye. Gerçekten kel konsolos hemen hemen hiç onay vermiyordu 10 kişiden 1'i falan onay almıştır öyle söyleyeyim. Kadın ise çok sevecen ve en yüksek onay ortalaması ile süreci ilerletiyordu. Sağdaki top sakallının da onay durumu biraz sıkıntılı idi, bizim sıramız ona denk geldi. Fakat genel anlamda şunu belirtebilirim, red oranı tahminimden çok yüksekti. Gelelim mülakata;
(Ben : B , Eşim: E, Konsolos : K)
K: Merhaba, pasaportlarınız lütfen.
B ve E : Merhaba.
K: Neden vize almak istiyorsunuz.
B: Önümüzdeki yaz için tatil planı yaptık, Orlando ve Miami'ye turistik seyahat yapacağız.
K: Anladım, güzel yerler. Hanımefendi siz ne iş yapıyorsunuz?
E: Avukatım ve kendi hukuk büromu yönetiyorum.
K: Anladım. Peki siz?
B: Ben gemi inşa mühendisiyim ve tersanede çalışıyorum.
K: Çalıştığınız yerde kaç kişi çalışıyor.
B: Yaklaşık 800 kişi.
K: Çocuk var mı?
B: Evet, 3 yaşında 1 oğlumuz var.
K: O da seyahatinize dahil olacak mı yoksa bırakacak mısınız?
B: Onu ananesi ile yazlığa bırakacağız, uzun uçuş onu yorabilir diye düşünüyoruz.
K: Mantıklı düşümüşsünüz. Vizenizi onaylıyorum, şimdiden iyi seyahatler.
Biraz uzun oldu yazı, kusura bakmayın ama detaylı anlatmak istedim. Bu arada eşim ve benim de İngilizcemiz iyi olmasına rağmen biz mülakatı Türkçe yaptık. Çünkü rahat olduğun dilde (bence anadil) kendini ifade etmek önemli. İngilizce konuşup çok red alan gördük, bence bir önemi yok o yüzden. İlave bilgi olarak, eşim ve benim birlikte 8 farklı yurt dışı seyahatimiz ve toplamda 2 schengen vizemiz var.
Son olarak da şunu da kısaca anlatmak isterim, mülakat sırasında biraz önümüzde 60'lı yaşlarında bir çift vardı, mülakatlarında 45. evlilik yıldönümlerini SanFrancisco'da geçirmek istediklerini ve ilk yurt dışı seyahatlerinin bu olacağını söylediler. Şaka gibi ama vizeleri onaylandı. Bu kadar red arasında bence çok şaşırtıcıydı.
Bu süreçte olan herkese bol şans. Şimdi PTT'den vizeli pasaportların gelmesini bekleme zamanı