Üyelik oluşturma ve foruma giriş konusunda sorun yaşayan üyelerimiz [email protected] adresine email gönderebilirler!

  • @frkbzdg Mülakat deneyimimi okuyan ve mülakata girecek olan arkadaşlardan mülakat sorularını Mülakat soruları.pdf soranlar oldu. Daha önce forumdan bir arkadaşımız hazırlamış ve bizlerle paylaşmıştı. Bu yüzden hazırlayan arkadaşın adına yeniden paylaşıyorum. Bol şans...

  • Yasaklı

    @SeyfettinB teşekkürler hocam

  • Yasaklı

    @Yıldıray81 hocam yanlışlıklada olsa size yazmamızın vardır bi hayırı inşallah DV2025 te güzel sonuçlar görürüz sizin adınıza 🙂


  • @SeyfettinB çok teşekkürler hem o arkadaşın hem sizin emeğinize sağlık :))


  • @Berkay-BHR hayırlı uğurlu olsun Amerika'daki hayatınızda başarılar diliyorum.


  • @binbasitom vizeniz hayırlı uğurlu olsun, deneyiminizi soluksuz okudum. Amerika'daki hayatınızda başarılar diliyorum.


  • @Zeynep-Uslu hanım vizeniz hayırlı uğurlu olsun, Amerika'daki hayanızda başarılar diliyorum, dilerim istediğin her şey güzel ve iyi bir şekilde olur.


  • Epey zamandır yazılanları okumuyordum ama anladığım kadarıyla Ankara yine kötü bir performans sergilemiş 😢 Mülakat alamadığı için vize alamayanlar için gerçekten çok üzgünüm. Umarım bir şekilde Amerika hayallerinize kavuşursunuz. Vizesini Ankara’dan ya da da başka ülke konsolosluklarımdan ve Amerika’dan Aos yoluyla alanları da tebrik ediyorum, hepinizin yolu açık olsun 🙏🏻🙏🏻


  • @dytmelek malesef Ankara yine aynı Ankaradosya taşıyanlar şansılıydı. Ama hala mali yıl bitmiş değil son ataklar devam ediyor mülakat bekleyen arkadaşlar için.


  • @SeyfettinB umarım maksimum sayıda kişi vizesini alabilir 🙏🏻🙏🏻


  • @drakia5 tebrikler, umarim sorunsuz bir mulakat olur ve vizenizi alirsiniz


  • Herkese merhaba,

    29 Ağustos'da Viyana'da gerçekleşen mülakatım sonrası vizemi aldım. İletimde sürecime dair deneyimlerimi detaylıca aktarmaya çalışacağım.

    27 yaşındayım. DV çekilişini ilk başvurumda kazandım. Kazandığımı öğrendikten sonra hemen detaylıca bir sonraki adımları araştırmaya başlamıştım. Ankara'dan mülakat alabilmem için en hızlı şekilde DS-260 formunu doldurmak için çabaladım. Sıra numaram yüksek olduğu için formu doldurma tarihimle beraber öne sıyrılırım diye düşünmüştüm. 09 Mayıs günü formu doldurdum ve süreci takip etmeye başladım. Fakat mülakatların başlamasıyla beraber Ankara maalesef beklenildiği gibi bir durum sağlamadı. Sıra numaram 27K'larda olduğu için ihtimaller gittikçe azalıyordu. Dosya taşıyanların bildirilerini takip etmemle beraber Şubat ayında dosyamı Viyana'ya transfer ettim.
    Viyana'da benim için 05 Mayıs tarihinde bir görüşme planlanmıştı. Fakat seyahatim için Schengen vizesine ihtiyacım vardı. Daha önce hiç yurtdışına çıkmamıştım. Schengen vize başvurumu hiçbir eksik evrak ya da çelişkili ifade olmayacak şekilde Nisan ayının başında yapmıştım. Özenle yaptığım vize başvurumun reddedilmesiyle büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım. Çünkü vize için gereken tüm şartları sağladığımı düşünüyordum. Vize başvurumun reddedilmesine yapmış olduğum itirazım da kabul edilmemişti. Hayal kırıklığı yaşatan bu durum benim sürece dair tüm motivasyonumu düşürmüştü. Vize reddi sonrasında vizesiz gidebileceğim ülkelere tekrar mailler atmaya başladım. Ready statüsündeki dosyam için yeniden bir görüşme planlamalarını istemiştim. Fakat birçoğu maillerime dönmedi, dönenler de olumsuz dönmüşlerdi. Bununla beraber daha önce bir mülakat planlaması aldığımdan dolayı belki Ankara benim için yeni bir görüşme planlayabilir düşüncesiyle dosyamı Ankara'ya geri transfer etmiştim. Viyana bu konuda da çok yardımcı olmuştu çünkü Ankara bir mülakat planlamazsa ve ben ileri tarihte Schengen vizesi alırsam dosyamı geri transfer edip yeniden bir görüşme planlayacaklarını söylemişlerdi. Schengen vizesini alabilmem için Avusturya dışında daha kolay schengen vizesi veren ülkeler üzerinden başvuru yapmam konusunda öneriler alıyordum. Fakat Avusturya'dan gelen red sonrası tüm motivasyonum kaybolmuştu ve bu meşakkatle uğraşma hevesim de yoktu. 31 Temmuz'da Avusturya'dan vize başvurusu için bir randevum vardı. İleride pişman olmamak için son kez şansımı denemek istemiştim. 1 günde tüm evrakları hazırlayıp, biraz da sitemli bir vize başvuru mektubu yazarak yeniden başvuruda bulundum. 05 Ağustos'da pasaportum elime ulaştı ve 1 aylık multi şeklinde vizemin onaylandığını gördüm. Ardından Viyana'ya durumu haberdar edip yeniden bir görüşme planlamalarını rica ettim. 29 Ağustos Salı günü benim için yeni bir görüşme planlandı. 25 Ağustos Cuma günü için Viyana'daki ilgili sağlık kliniğinde de mail yolu ile bir randevu oluşturdum. 24 Ağustos Perşembe günü İstanbul'dan Viyana'ya uçuşumu gerçekleştirdim. Pasaport kontrolünde hiçbir sorun yaşamadım. Güleryüzlü bir polisle kısa bir sohbet oldu. Kendisi de Amerika'ya taşınacağını söyledi, taşınacağı yerden vs. bahsetti. 🙂 Viyana harika bir şehirdi, İlk yurtdışı seyahatimdi. Tadını çıkarmaya çalıştım. Şehrin toplu taşıması, ulaşım düzeni harika. Bir yerden bir yere gitmek için Google haritalar uygulamasındaki toplu taşıma bilgilerini kullandım ve hiç zorluk yaşamadım.

    Sağlık Deneyimi:

    Saat 11:00'deki randevum için kliniğe 15 dakika erken gittim. İçeriye giriş yaptıktan sonra bilgisayar başında bir genç kız aşı bilgilerimi ve antikor sonuçlarımı alıp sistemlerine işledi. Ardından webcam ile fotoğrafımı çekti. Daha sonra beklememi söyledi ve yaklaşık 40 dk bekledim. Ardından odalardan birisinden çağırıldım. Hemşire ya da yardımcı doktor olduğunu düşündüğüm bir kadın bana klasik soruları sormaya başladı. Herhangi bir sağlık sorunun var mı, düzenli bir ilaç kullanıyor musun, daha önce bir operasyon geçirdin mi, alkol sorunun var mı gibi sorular sordu. Ardından tansiyon ölçümü yaptı. Ardından boy ve kilomu sordu ve bunları bilgisayara girdikten sonra bana ne zaman Türkiye'ye geri dönüş yapacağımı sordu. Ben de 30 Ağustos Çarşamba günü dönmeyi düşündüğümü söyledim. Aşılarımın tam olduğunu söyleyip sadece VDRL testi için kan almamız gerektiğini söyleyip ardından röntgen çekinmek için başka bir adrese gitmem gerektiğini söyledi. İlgili adres kağıdını elime verdikten sonra sağlık sonuçlarında eğer her şey yolunda giderse ve bir sorun çıkmazsa sağlık belgelerimi pazartesi günü konsolosluğa göndereceklerini ve tarafıma bilgi maili göndereceklerini söylediler. Ardından bir arkadaki bir başka odaya geçtik. Burada kolumdan bir tüp kan aldı, doktorun geleceğini söyleyip yanımdan ayrıldı ve ben de doktoru beklemeye başladım. Kadın bir doktor geldi ve sadece iç çamaşırım kalacak şekilde soyunmamı istedi. Ardından cihazla önce kulak içlerime baktı daha sonra boyun vb. lenf bölgelerime hızlı bir şekilde elle muayenede bulundu. Sırtımı dinledi ve uzanmamı söyleyip dizlerime vurarak sinir- refleks testi yaptı. Batın bölgeme elle dokunarak acıyor mu vb. gibi sorular sordu. Ardından bittiğini söyledi ve iyi dileklerde bulunup odadan ayrıldı. Ben de kıyafetlerimi giyindim ve sonra bekleme koridoruna çıktım ve işlemlere dair €390 ödememi yapıp klinikten ayrıldım. Daha sonra ilgili röntgen adresine gittim. Orası çok kalabalıktı. Sıramı bekledim ve röntgen filmimi çektirdim. Ardından tarafıma CD verilmesi için beklemem söylendi ve bunun birkaç saat sürebileceği söylendi. Birkaç saat sonra gidip hazırlanan CD'yi teslim aldım. Sağlıkla ilgili sürecim bu şekilde gerçekleşti. 28 Ağustos Salı günü öğlen tarafıma sağlık belgelerini konsolosluğa gönderdiklerine dair mail gönderdiler.

    Mülakat Deneyimi:

    29 Ağustos Salı günü kalkıp hazırlandım. Mülakat saat 13:00'da gerçekleşecekti. 12 gibi konsolosluk binası yakınlarına gittim. İlgili Konsolosluk binasının karşısındaki yemyeşil olan Stadtpark'ta bir bankta oturdum, dinlenmeye başladım. Daha sonra kalktım ve biraz parkta yürüdüm. Ardından 15 dakika kala konsolosluğun olduğu binaya gittim ve asansörle ilgili kata çıktım. Asansör açıldığında karşımda orayı korumak için görevli askeri personeller vardı. Ardından konsolosluğun kapısına yöneldim ve oradaki güvenliğe mülakatım olduğunu söyledim. Önündeki listede adım yazıyordu, oradan kontrol etti ve saat için beklememi söyledi. Girişin önünde, katın merdivenlerinde oturarak heyecanla beklemeye başladım. Benden önce kucaklarında 4 aylık çocuğu olan (içeride sohbet ederken söylediler) bir aileyi içeri aldılar. Ardından güvenlik bana seslendi. Sırtımda evrakların olduğu çanta ve elimde su şişesiyle girişe yöneldim. Çantamı X-Ray cihazına sokturdu. İlgili kontrolleri gerçekleştirdi. Suyu sokup sokamayacağımı sordum. Önce benim içmemi söyledi. Sudan bir yudum aldım, okeyledi ve içeriye girip beklememi söyledi. Ardından çantam ve suyla beraber içeriye giriş yaptım. Banka, noter binası tarzında bir atmosferin içerisindeydim. Beklemek için ayrılmış sandalyelerde oturup beklemeye başladım. Birçok sayıda önü camla kapalı gişe, vezne tarzında birimler olmasına rağmen mekan çok sakindi. Beklerken bu esnada benden önce giriş yapan çocuklu aile ile konuşmaya başlamıştım. Onlara heyecanlı olduğumu söyledim. Ne için geldiğimi sordular. Onlar da vize işlemi için gelmişler. Adam Amerikalı'ydı eşi yabancıydı. Evlilik yolu ile vize almak için gelmişlerdi. Bu esnada eşi gişelerden birisine işlemler için gitmişti. Amerikalı adamla biraz muhabbet ettik. Kendi yaşadıkları yerden bahsetti. Bana sürecimle alakalı sorular sordu. Çok memnun olduğunu söyleyip elini uzattı ve bana bolca iyi dileklerde bulundu. Ardından içeride benim ismim seslenildi ilgili numaralı gişeye çağrıldım. Türkçe bilen konsolosluk personelinin bulunduğu gişenin önüne gittim ve güler yüzle söylenen bir "Merhaba" ile karşılandım. Öncelikle her şey için çok teşekkür ettim. Biraz heyecanlı olduğumu söyledim. Schengen vizemi almış olduğum için sevindiğini söyledi. 2. kez başvuruda vizeyi hangi ülkeden aldığımı sordu, Avusturya'dan aldığımı söylediğimde şaşırarak pasaportumdaki vizeyi kontrol etti ve Avusturya'nın zor vize verdiğini söyleyerek tebrik etti. Ben de riske atıp 2. kez aynı yerden başvurduğumu söyledim. Ardından çok az sayıda DV vize numarası kaldığını fakat ben ve benzer durumda kişilerin vize numaralarını önceden rezerve ettiğini söyledi. Çok teşekkür ettiğimi söyledim. Gerçekten harika birisiydi. Viyana'yı beğenip beğenmediğimi sordu. Ardından İstanbul'dan bahsettik. İstanbul ve Viyana karşılaştırması yaptı. Bu sohbetlerle birlikte heyecanın yarattığı panik sendromu yavaşça dingin bir atmosfere evrilmeye başlamıştı. Sonrasında süreçle ilgili biraz konuştuk. Ardından 2 resmimi ve diplomamın orijinalini istedi. Diplomam üniversiteden kapaklı bir şekilde bana verilmişti. Diplomamın görüntüsünü çok beğendi, fakat belge teslim için cam bölmede ayırılan küçük açıklıktan içeriye sokarken biraz zorlandık. 🙂 Ardından diploma fotokopisini istedi. Ardından e-devletten alınmış Formül A doğum belgemi istedi. A.B.D için adres kağıdımı istedi. Sonra banka dökümlerimi istedi. Sonrasında Türkiye'ye ne zaman döneceğimi sordu. Ben de yarın akşama uçak biletim olduğunu söyledim. Yarın konsolosluğun tatil olduğunu söyledi. Takviminizde yazmıyordu, kontrol etmiştim dedim. Evet takvimde yer almıyor dedi. Nasıl olacak, ne yapsak ki gibi bir şeyler söyledi. Ben de yarın teslim alabilirsem çok sevineceğimi söyledim. Otelimin son günü olduğunu ve yarın da dönüş biletim olduğunu söyledim. Ardından ben bakacağım durumuna dedi. Sonra beni vize ödemesi için ilgili gişeye yönlendirdi. Orada 330 dolar ödeme gerçekleştirdim. Ödemeyi gerçekleştirdikten sonra tekrar Türkçe bilen personelin olduğu gişeye yönlendim. Vize görüşmesi için bana sesleneceklerini ve oturma alanında beklememi söyledi. Görüşmede tercüme desteği ister misin yoksa İngilizce mi istersin diye sordu. Ben de yardımcı olursanız çok sevinirim dedim. Görüşme boyunca devam eden güler yüzlü ifadesiyle tamam dedi. İngilizce seviyem iyi değil ve destek almak beni daha rahat hissettirecekti. Bekleme sandalyelerine oturup beklerken daha sonra gişelerin birindeki bir vize memuru elinde benim olduğunu düşündüğüm Türk pasaportu ve bazı kağıtlarla inceleme yapıyordu. Bilgisayarda bir şeylere bakıyordu. 10 dakika sonra adımla o numaraya çağrıldım. Vize memurunun karşısına geçtim ve güleryüzlü bir tavırla İngilizce selam verdim. O da aynı şekilde güleryüzle beni selamlayıp hızlı bir şekilde bir şey söyledi, heyecanla birlikte ne söylediğini o an anlamadım. Özür dileyerek ingilizcemin iyi olmadığını, ilgili kişinin Tercüme desteği konusunda yardımcı olacağını söyledim. Vize memuru hiç sorun değil dedi ve o anda vize memurunun arkasına Türkçe bilen ilgili personel gelmişti. Vize memuru İngilizce evli olup olmadığımı sordu. Hayır evli değilim dedim. Çocuğum olup olmadığını sordu, hayır yok dedim. Green Card çekilişini kaçıncı başvuruda kazandığımı sordu, daha önce başvurup başvurmadığımı sordu. İlk başvuruda kazandığımı ve ilk başvurum olduğunu söyledim. Ne şans diyerek tebrik etti. Ardından daha önce orduda askerlik yapıp yapmadığımı sordu. Ben de yapmadığımı söyledim. Şuanda master yaptığım için askerlik tecilimin devam ettiğini söyledim. Ardından Türkçe bilen personel; sen gayet iyi konuşuyorsun baksana bana gerek yok diyerek vize memurunun arkasından ayrılıp kendi olduğu tarafa geri gitti. 🙂 Vize memuru sorulara cevaplarım sonrasında ekranda bir şeyler yapıyordu. Her cevabım sonrasında her şey çok iyi gidiyor, sorun yok, güzel gidiyor gibi rahatlatıcı sözler söylüyordu. Verdiğim adresteki kişi aileden mi yoksa arkadaşım mı diye sordu. Arkadaşım dedim. Amerika'da hiç ailenden birisi var mı diye sordu. Hayır yok dedim. Sonra nerede yaşayacaksın diye sordu. Yaşayacağım yeri söyledikten sonra üniversitede hangi bölümü okuduğumu sordu. Ardından şuan ne iş yaptığımı sordu. Sonra tekrar daha önce sormuş olduğu Amerika'da hiç ailenden birisi var mı sorusunu yeniden sordu. Amerika'da ailemden birisi yok ama bu soruyu 2. kez sorunca ne alaka diye düşündüm. Acaba benim bilmediğim birileri mi var diye şüpheye düştüm. :)) Fakat yine hayır yok dedim. Ardından tebrikler vizeniz onaylandı cümlesini duydum. Çok teşekkür ettim. Diplomamın orjinalini bana geri teslim etti. Eğer hiçbir sorun çıkmazsa, vizeniz yarın hazır olursa size bilgi veririz vs. gibi şeyler söylemeye başladı. Vize memuru bana bunları söylerken Türkçe bilen personel de muhtemelen arkalardan duymuş olacak ki hemen memurun yanına geldi ve vize memuruna hayır yarın tatiliz ya vs. gibi şeyler söyledi. Vize memuru tatili unutmuş olacak ki ona şaşkınlıkla aa evet doğru vs. gibi tepkiler verdi. Ardından tekrar bir şeyi ayarlamak için önlerindeki ekrana baktılar. Bir şeyler yaptılar. Bu esnada Türkçe bilen personel bana Türkçe şekilde senin vizeni belki bugün teslim edebiliriz sen otur bekle dedi. Ben ikisine de çok teşekkür edip bekleme alanındaki sandalyelere geçip beklemeye başladım. Konsoloslukta kimse yoktu, içerisi bomboştu. Gişeler de bomboştu artık. Camların arkasında geride birileri görünüyordu. Tıpkı televizyonda izlediğimiz haber bültenlerinde spikerin arkasındaki camın gerisinde gözüken kanal çalışanları gibi bir görüntü vardı. Yani gerilerde görünen birkaç insan. 🙂 Yaklaşık yarım saat geçti ve Türkçe bilen personel kendi olduğu gişeye geldi ve bana seslendi. Önüne gittim. Senin vizeni hazırladım. Rekor hızda vize oldu. En hızlı verdiğim vize bu oldu dedi gülerek. 🙂 Pasaportumu açtı ve basılı vizemi gösterdi. ABD'ye ilk giriş için son giriş tarihimi söyledi. Ardından diğer evrakların ne olduğunu söyledi. USCIS ödeme kağıdı ve kapalı zarftan bahsetti. Kapalı zarfı açmamam gerektiğini, bunu havalimanında polise vereceğimi söyledi. Her şey için çok teşekkür ettim. Bana yeni hayatımda şans diledi. Ben de ona tekrar bolca teşekkür ettim. Umarım başka bir yerde tekrar karşılaşırız dedim o da tekrar güzel dileklerde bulundu. Ardından konsolosluktan tüm belgelerim hazır şekilde ayrıldım. Ertesi akşam İstanbul'a evime geri döndüm. Viyana'daki sürecim bu şekilde sonlandı.

    Her şey için en başta @gucarslan 'a, bu platformda emeği olan herkese, sürecimde emeği geçen tüm adminlere ve diğer arkadaşlara sonsuz teşekkür ederim. Hepimizin hayatına güzellikler diliyorum.


  • @phenex İyi ki pes etmemişsin çok tebrik ediyorum seni Uzay. Amerika'daki hayatinda basarilar diliyorum. 🙏🏻


  • @phenex vizeniz hayırlı olsun bol şans dilerim


  • @SeyfettinB, içinde söyledi: DV2023 Mülakat Deneyimleri

    @bendedimsize Tabiki, US Embassy Muscat'a öncelikle dosya transferi etmek için [email protected] adresine mail atarak başlayın. Maile cevap gelmeme ihtimaline karşı inqury form da https://om.usembassy.gov/visas/contact-us/ gönderebilirsiniz. Genelde uzun süreli vizeniz olduğu takdirde dosya taşıma yapabileceklerini yazdılar. 36B Multi-Enter vizesi https://evisa.rop.gov.om/ adresinden başvuruda bulunabilirsiniz. Vizeniz 24 saat içinde pdf olarak mailde gönderiliyor. Vize için 50 Omar ücret ödemeniz gerekiyor. Bana 2500 tl olarak yansıdı fakat kur farkından dolayı TL olarak yüksek çıkacatır. Konsolosluktan gelen maile cevap olarak 36B Multi-Enter vizenizin olduğunu ekte hem vizenizin pdfini hem de pasaport screenini ekleyerek gönderin.

    "Thank you for your email, consular Muscat requested your case, please wait for KCC to schedule your appointment date with Muscat."

    Bu cevabı alırsanız dosya taşıma işleminiz tamamlanacaktır. Sonraki sürelerde ceac.state.gov üzerinden ya da KCC'ye mail atarak dosyanızın hangi konsoloslukta olduğunu teyit edebilirsiniz. Sizin gibi dosya taşımayı düşünen arkadaşlara bol şans diliyorum.

    @dilansu deneyimimde paylasmistim. Buradaki linkleri kullanarak adim adim ilerleyenilirsiniz.

  • Yasaklı

    @phenex, içinde söyledi: DV2023 Mülakat Deneyimleri

    Herkese merhaba,

    29 Ağustos'da Viyana'da gerçekleşen mülakatım sonrası vizemi aldım. İletimde sürecime dair deneyimlerimi detaylıca aktarmaya çalışacağım.

    27 yaşındayım. DV çekilişini ilk başvurumda kazandım. Kazandığımı öğrendikten sonra hemen detaylıca bir sonraki adımları araştırmaya başlamıştım. Ankara'dan mülakat alabilmem için en hızlı şekilde DS-260 formunu doldurmak için çabaladım. Sıra numaram yüksek olduğu için formu doldurma tarihimle beraber öne sıyrılırım diye düşünmüştüm. 09 Mayıs günü formu doldurdum ve süreci takip etmeye başladım. Fakat mülakatların başlamasıyla beraber Ankara maalesef beklenildiği gibi bir durum sağlamadı. Sıra numaram 27K'larda olduğu için ihtimaller gittikçe azalıyordu. Dosya taşıyanların bildirilerini takip etmemle beraber Şubat ayında dosyamı Viyana'ya transfer ettim.
    Viyana'da benim için 05 Mayıs tarihinde bir görüşme planlanmıştı. Fakat seyahatim için Schengen vizesine ihtiyacım vardı. Daha önce hiç yurtdışına çıkmamıştım. Schengen vize başvurumu hiçbir eksik evrak ya da çelişkili ifade olmayacak şekilde Nisan ayının başında yapmıştım. Özenle yaptığım vize başvurumun reddedilmesiyle büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım. Çünkü vize için gereken tüm şartları sağladığımı düşünüyordum. Vize başvurumun reddedilmesine yapmış olduğum itirazım da kabul edilmemişti. Hayal kırıklığı yaşatan bu durum benim sürece dair tüm motivasyonumu düşürmüştü. Vize reddi sonrasında vizesiz gidebileceğim ülkelere tekrar mailler atmaya başladım. Ready statüsündeki dosyam için yeniden bir görüşme planlamalarını istemiştim. Fakat birçoğu maillerime dönmedi, dönenler de olumsuz dönmüşlerdi. Bununla beraber daha önce bir mülakat planlaması aldığımdan dolayı belki Ankara benim için yeni bir görüşme planlayabilir düşüncesiyle dosyamı Ankara'ya geri transfer etmiştim. Viyana bu konuda da çok yardımcı olmuştu çünkü Ankara bir mülakat planlamazsa ve ben ileri tarihte Schengen vizesi alırsam dosyamı geri transfer edip yeniden bir görüşme planlayacaklarını söylemişlerdi. Schengen vizesini alabilmem için Avusturya dışında daha kolay schengen vizesi veren ülkeler üzerinden başvuru yapmam konusunda öneriler alıyordum. Fakat Avusturya'dan gelen red sonrası tüm motivasyonum kaybolmuştu ve bu meşakkatle uğraşma hevesim de yoktu. 31 Temmuz'da Avusturya'dan vize başvurusu için bir randevum vardı. İleride pişman olmamak için son kez şansımı denemek istemiştim. 1 günde tüm evrakları hazırlayıp, biraz da sitemli bir vize başvuru mektubu yazarak yeniden başvuruda bulundum. 05 Ağustos'da pasaportum elime ulaştı ve 1 aylık multi şeklinde vizemin onaylandığını gördüm. Ardından Viyana'ya durumu haberdar edip yeniden bir görüşme planlamalarını rica ettim. 29 Ağustos Salı günü benim için yeni bir görüşme planlandı. 25 Ağustos Cuma günü için Viyana'daki ilgili sağlık kliniğinde de mail yolu ile bir randevu oluşturdum. 24 Ağustos Perşembe günü İstanbul'dan Viyana'ya uçuşumu gerçekleştirdim. Pasaport kontrolünde hiçbir sorun yaşamadım. Güleryüzlü bir polisle kısa bir sohbet oldu. Kendisi de Amerika'ya taşınacağını söyledi, taşınacağı yerden vs. bahsetti. 🙂 Viyana harika bir şehirdi, İlk yurtdışı seyahatimdi. Tadını çıkarmaya çalıştım. Şehrin toplu taşıması, ulaşım düzeni harika. Bir yerden bir yere gitmek için Google haritalar uygulamasındaki toplu taşıma bilgilerini kullandım ve hiç zorluk yaşamadım.

    Sağlık Deneyimi:

    Saat 11:00'deki randevum için kliniğe 15 dakika erken gittim. İçeriye giriş yaptıktan sonra bilgisayar başında bir genç kız aşı bilgilerimi ve antikor sonuçlarımı alıp sistemlerine işledi. Ardından webcam ile fotoğrafımı çekti. Daha sonra beklememi söyledi ve yaklaşık 40 dk bekledim. Ardından odalardan birisinden çağırıldım. Hemşire ya da yardımcı doktor olduğunu düşündüğüm bir kadın bana klasik soruları sormaya başladı. Herhangi bir sağlık sorunun var mı, düzenli bir ilaç kullanıyor musun, daha önce bir operasyon geçirdin mi, alkol sorunun var mı gibi sorular sordu. Ardından tansiyon ölçümü yaptı. Ardından boy ve kilomu sordu ve bunları bilgisayara girdikten sonra bana ne zaman Türkiye'ye geri dönüş yapacağımı sordu. Ben de 30 Ağustos Çarşamba günü dönmeyi düşündüğümü söyledim. Aşılarımın tam olduğunu söyleyip sadece VDRL testi için kan almamız gerektiğini söyleyip ardından röntgen çekinmek için başka bir adrese gitmem gerektiğini söyledi. İlgili adres kağıdını elime verdikten sonra sağlık sonuçlarında eğer her şey yolunda giderse ve bir sorun çıkmazsa sağlık belgelerimi pazartesi günü konsolosluğa göndereceklerini ve tarafıma bilgi maili göndereceklerini söylediler. Ardından bir arkadaki bir başka odaya geçtik. Burada kolumdan bir tüp kan aldı, doktorun geleceğini söyleyip yanımdan ayrıldı ve ben de doktoru beklemeye başladım. Kadın bir doktor geldi ve sadece iç çamaşırım kalacak şekilde soyunmamı istedi. Ardından cihazla önce kulak içlerime baktı daha sonra boyun vb. lenf bölgelerime hızlı bir şekilde elle muayenede bulundu. Sırtımı dinledi ve uzanmamı söyleyip dizlerime vurarak sinir- refleks testi yaptı. Batın bölgeme elle dokunarak acıyor mu vb. gibi sorular sordu. Ardından bittiğini söyledi ve iyi dileklerde bulunup odadan ayrıldı. Ben de kıyafetlerimi giyindim ve sonra bekleme koridoruna çıktım ve işlemlere dair €390 ödememi yapıp klinikten ayrıldım. Daha sonra ilgili röntgen adresine gittim. Orası çok kalabalıktı. Sıramı bekledim ve röntgen filmimi çektirdim. Ardından tarafıma CD verilmesi için beklemem söylendi ve bunun birkaç saat sürebileceği söylendi. Birkaç saat sonra gidip hazırlanan CD'yi teslim aldım. Sağlıkla ilgili sürecim bu şekilde gerçekleşti. 28 Ağustos Salı günü öğlen tarafıma sağlık belgelerini konsolosluğa gönderdiklerine dair mail gönderdiler.

    Mülakat Deneyimi:

    29 Ağustos Salı günü kalkıp hazırlandım. Mülakat saat 13:00'da gerçekleşecekti. 12 gibi konsolosluk binası yakınlarına gittim. İlgili Konsolosluk binasının karşısındaki yemyeşil olan Stadtpark'ta bir bankta oturdum, dinlenmeye başladım. Daha sonra kalktım ve biraz parkta yürüdüm. Ardından 15 dakika kala konsolosluğun olduğu binaya gittim ve asansörle ilgili kata çıktım. Asansör açıldığında karşımda orayı korumak için görevli askeri personeller vardı. Ardından konsolosluğun kapısına yöneldim ve oradaki güvenliğe mülakatım olduğunu söyledim. Önündeki listede adım yazıyordu, oradan kontrol etti ve saat için beklememi söyledi. Girişin önünde, katın merdivenlerinde oturarak heyecanla beklemeye başladım. Benden önce kucaklarında 4 aylık çocuğu olan (içeride sohbet ederken söylediler) bir aileyi içeri aldılar. Ardından güvenlik bana seslendi. Sırtımda evrakların olduğu çanta ve elimde su şişesiyle girişe yöneldim. Çantamı X-Ray cihazına sokturdu. İlgili kontrolleri gerçekleştirdi. Suyu sokup sokamayacağımı sordum. Önce benim içmemi söyledi. Sudan bir yudum aldım, okeyledi ve içeriye girip beklememi söyledi. Ardından çantam ve suyla beraber içeriye giriş yaptım. Banka, noter binası tarzında bir atmosferin içerisindeydim. Beklemek için ayrılmış sandalyelerde oturup beklemeye başladım. Birçok sayıda önü camla kapalı gişe, vezne tarzında birimler olmasına rağmen mekan çok sakindi. Beklerken bu esnada benden önce giriş yapan çocuklu aile ile konuşmaya başlamıştım. Onlara heyecanlı olduğumu söyledim. Ne için geldiğimi sordular. Onlar da vize işlemi için gelmişler. Adam Amerikalı'ydı eşi yabancıydı. Evlilik yolu ile vize almak için gelmişlerdi. Bu esnada eşi gişelerden birisine işlemler için gitmişti. Amerikalı adamla biraz muhabbet ettik. Kendi yaşadıkları yerden bahsetti. Bana sürecimle alakalı sorular sordu. Çok memnun olduğunu söyleyip elini uzattı ve bana bolca iyi dileklerde bulundu. Ardından içeride benim ismim seslenildi ilgili numaralı gişeye çağrıldım. Türkçe bilen konsolosluk personelinin bulunduğu gişenin önüne gittim ve güler yüzle söylenen bir "Merhaba" ile karşılandım. Öncelikle her şey için çok teşekkür ettim. Biraz heyecanlı olduğumu söyledim. Schengen vizemi almış olduğum için sevindiğini söyledi. 2. kez başvuruda vizeyi hangi ülkeden aldığımı sordu, Avusturya'dan aldığımı söylediğimde şaşırarak pasaportumdaki vizeyi kontrol etti ve Avusturya'nın zor vize verdiğini söyleyerek tebrik etti. Ben de riske atıp 2. kez aynı yerden başvurduğumu söyledim. Ardından çok az sayıda DV vize numarası kaldığını fakat ben ve benzer durumda kişilerin vize numaralarını önceden rezerve ettiğini söyledi. Çok teşekkür ettiğimi söyledim. Gerçekten harika birisiydi. Viyana'yı beğenip beğenmediğimi sordu. Ardından İstanbul'dan bahsettik. İstanbul ve Viyana karşılaştırması yaptı. Bu sohbetlerle birlikte heyecanın yarattığı panik sendromu yavaşça dingin bir atmosfere evrilmeye başlamıştı. Sonrasında süreçle ilgili biraz konuştuk. Ardından 2 resmimi ve diplomamın orijinalini istedi. Diplomam üniversiteden kapaklı bir şekilde bana verilmişti. Diplomamın görüntüsünü çok beğendi, fakat belge teslim için cam bölmede ayırılan küçük açıklıktan içeriye sokarken biraz zorlandık. 🙂 Ardından diploma fotokopisini istedi. Ardından e-devletten alınmış Formül A doğum belgemi istedi. A.B.D için adres kağıdımı istedi. Sonra banka dökümlerimi istedi. Sonrasında Türkiye'ye ne zaman döneceğimi sordu. Ben de yarın akşama uçak biletim olduğunu söyledim. Yarın konsolosluğun tatil olduğunu söyledi. Takviminizde yazmıyordu, kontrol etmiştim dedim. Evet takvimde yer almıyor dedi. Nasıl olacak, ne yapsak ki gibi bir şeyler söyledi. Ben de yarın teslim alabilirsem çok sevineceğimi söyledim. Otelimin son günü olduğunu ve yarın da dönüş biletim olduğunu söyledim. Ardından ben bakacağım durumuna dedi. Sonra beni vize ödemesi için ilgili gişeye yönlendirdi. Orada 330 dolar ödeme gerçekleştirdim. Ödemeyi gerçekleştirdikten sonra tekrar Türkçe bilen personelin olduğu gişeye yönlendim. Vize görüşmesi için bana sesleneceklerini ve oturma alanında beklememi söyledi. Görüşmede tercüme desteği ister misin yoksa İngilizce mi istersin diye sordu. Ben de yardımcı olursanız çok sevinirim dedim. Görüşme boyunca devam eden güler yüzlü ifadesiyle tamam dedi. İngilizce seviyem iyi değil ve destek almak beni daha rahat hissettirecekti. Bekleme sandalyelerine oturup beklerken daha sonra gişelerin birindeki bir vize memuru elinde benim olduğunu düşündüğüm Türk pasaportu ve bazı kağıtlarla inceleme yapıyordu. Bilgisayarda bir şeylere bakıyordu. 10 dakika sonra adımla o numaraya çağrıldım. Vize memurunun karşısına geçtim ve güleryüzlü bir tavırla İngilizce selam verdim. O da aynı şekilde güleryüzle beni selamlayıp hızlı bir şekilde bir şey söyledi, heyecanla birlikte ne söylediğini o an anlamadım. Özür dileyerek ingilizcemin iyi olmadığını, ilgili kişinin Tercüme desteği konusunda yardımcı olacağını söyledim. Vize memuru hiç sorun değil dedi ve o anda vize memurunun arkasına Türkçe bilen ilgili personel gelmişti. Vize memuru İngilizce evli olup olmadığımı sordu. Hayır evli değilim dedim. Çocuğum olup olmadığını sordu, hayır yok dedim. Green Card çekilişini kaçıncı başvuruda kazandığımı sordu, daha önce başvurup başvurmadığımı sordu. İlk başvuruda kazandığımı ve ilk başvurum olduğunu söyledim. Ne şans diyerek tebrik etti. Ardından daha önce orduda askerlik yapıp yapmadığımı sordu. Ben de yapmadığımı söyledim. Şuanda master yaptığım için askerlik tecilimin devam ettiğini söyledim. Ardından Türkçe bilen personel; sen gayet iyi konuşuyorsun baksana bana gerek yok diyerek vize memurunun arkasından ayrılıp kendi olduğu tarafa geri gitti. 🙂 Vize memuru sorulara cevaplarım sonrasında ekranda bir şeyler yapıyordu. Her cevabım sonrasında her şey çok iyi gidiyor, sorun yok, güzel gidiyor gibi rahatlatıcı sözler söylüyordu. Verdiğim adresteki kişi aileden mi yoksa arkadaşım mı diye sordu. Arkadaşım dedim. Amerika'da hiç ailenden birisi var mı diye sordu. Hayır yok dedim. Sonra nerede yaşayacaksın diye sordu. Yaşayacağım yeri söyledikten sonra üniversitede hangi bölümü okuduğumu sordu. Ardından şuan ne iş yaptığımı sordu. Sonra tekrar daha önce sormuş olduğu Amerika'da hiç ailenden birisi var mı sorusunu yeniden sordu. Amerika'da ailemden birisi yok ama bu soruyu 2. kez sorunca ne alaka diye düşündüm. Acaba benim bilmediğim birileri mi var diye şüpheye düştüm. :)) Fakat yine hayır yok dedim. Ardından tebrikler vizeniz onaylandı cümlesini duydum. Çok teşekkür ettim. Diplomamın orjinalini bana geri teslim etti. Eğer hiçbir sorun çıkmazsa, vizeniz yarın hazır olursa size bilgi veririz vs. gibi şeyler söylemeye başladı. Vize memuru bana bunları söylerken Türkçe bilen personel de muhtemelen arkalardan duymuş olacak ki hemen memurun yanına geldi ve vize memuruna hayır yarın tatiliz ya vs. gibi şeyler söyledi. Vize memuru tatili unutmuş olacak ki ona şaşkınlıkla aa evet doğru vs. gibi tepkiler verdi. Ardından tekrar bir şeyi ayarlamak için önlerindeki ekrana baktılar. Bir şeyler yaptılar. Bu esnada Türkçe bilen personel bana Türkçe şekilde senin vizeni belki bugün teslim edebiliriz sen otur bekle dedi. Ben ikisine de çok teşekkür edip bekleme alanındaki sandalyelere geçip beklemeye başladım. Konsoloslukta kimse yoktu, içerisi bomboştu. Gişeler de bomboştu artık. Camların arkasında geride birileri görünüyordu. Tıpkı televizyonda izlediğimiz haber bültenlerinde spikerin arkasındaki camın gerisinde gözüken kanal çalışanları gibi bir görüntü vardı. Yani gerilerde görünen birkaç insan. 🙂 Yaklaşık yarım saat geçti ve Türkçe bilen personel kendi olduğu gişeye geldi ve bana seslendi. Önüne gittim. Senin vizeni hazırladım. Rekor hızda vize oldu. En hızlı verdiğim vize bu oldu dedi gülerek. 🙂 Pasaportumu açtı ve basılı vizemi gösterdi. ABD'ye ilk giriş için son giriş tarihimi söyledi. Ardından diğer evrakların ne olduğunu söyledi. USCIS ödeme kağıdı ve kapalı zarftan bahsetti. Kapalı zarfı açmamam gerektiğini, bunu havalimanında polise vereceğimi söyledi. Her şey için çok teşekkür ettim. Bana yeni hayatımda şans diledi. Ben de ona tekrar bolca teşekkür ettim. Umarım başka bir yerde tekrar karşılaşırız dedim o da tekrar güzel dileklerde bulundu. Ardından konsolosluktan tüm belgelerim hazır şekilde ayrıldım. Ertesi akşam İstanbul'a evime geri döndüm. Viyana'daki sürecim bu şekilde sonlandı.

    Her şey için en başta @gucarslan 'a, bu platformda emeği olan herkese, sürecimde emeği geçen tüm adminlere ve diğer arkadaşlara sonsuz teşekkür ederim. Hepimizin hayatına güzellikler diliyorum.

    tebrikler abd deki hayatınızda kolaylıklar dilerim ✋🏼

  • ⭐⭐

    @yigitberberoglu, içinde söyledi: DV2023 Mülakat Deneyimleri

    Bugün vize basılı pasaportlarımızı ve sarı zarflarımızı pttden teslim aldık.

    Darısı tüm bekleyenlerin başına.

    tebrikler. yeni hayatınızda başarılar

  • ⭐⭐

    @phenex tebrikler. yeni hayatınızda başarılar


  • @phenex e ozaman bol şanslar 😉

    Dv tarihinin en hızlı vize alan ünvanınıda almış oldun 😃


  • Muscat/Oman Mülakat Deneyimi

    Sevgili @gucarslan bey'in Ankara'ya güven olmaz, aos yapabilenler aos, olmadı başka konsolosluklara dosya transferi için harekete geçin söylemlerinden sonra dosya taşımak için attığım onca mail, yaptığımız kaygı ve stres nihayetinde Maskat'a dosyayı taşımakla sonuçlandı ve 10 ağustos için sağlık muayenesine (medical exam), 22 ağustos için de vize görüşmesine randevumuzu almıştık. Aksilik bu ya 10 ağustostan tam bir hafta önce fibula kemiğini kırdım. Neyse ki hafif bir kırıktı, ayağımda medikal bot, elimde koltuk değnekleriyle 10 ağustos'ta randevu saatinde sağlık kontrolüne gittim. Aşılar tamdı, bunların dokümanlarını ve fibula kırığı için de X-ray görüntülerini NMC Specialty Hospital'ın gayet nazik Hintli çalışanlarına teslim ettim ve oradaki prosesi sorunsuz bir şekilde hallettikten sonra Türkiye'ye geri döndüm.

    21 ağustos'ta tekrar Maskat'a geri gelerek sağlık kontrolü kapalı zarfını hastaneden alıp 22 ağustos vize görüşmesini beklemeye durduk. Ben airbnb'den ev tutmuştum. Günlük yaklaşık 400₺ ödüyordum. Daha ucuza airbnb'de kalan arkadaşlar olmakla beraber otel tercih eden arkadaşlar da vardı. Mülakatım sabah 8.00'da idi. 7.40 gibi konsolosluğun önünde oldum. Umman'da otaxi diye uber'e benzer bir uygulama var. Bulunduğum lokasyondan konsolosluk bu uygulama ile yaklaşık 1 omr (o zamanlar ortalama 70₺) tuttu. Mülakat salonu küçük bir yerdi. Önce bir çalışana evrakları teslim etmek gerekiyordu. Buradaki çalışan önce pasaportu istedi sonrasında iki adet fotoğraf. Sonrasında evli misiniz hiç evlendiniz mi çocuğunuz var mı gibi sorular sordu. Bekar bir erkek için istenilen evraklar özetle aslında şu şekilde:

    -passport and a copy of bio page
    -two color photos (5x5 cm)
    -birth certificate
    -police certificate
    -diplomas
    -military service record
    -financial support
    -medical examination results
    -$330

    Burada her bir belgenin fotokopisini de vermek gerekiyordu. Görevli birth certificate dediğinde hem formul A belgesini (bu çok dilli kaymakamlıktan alınan doğum belgesi) hem de vukuatlı nüfus kayıt örneğini ve tercümesini verdim. Formul A belgesini görünce bunun tercümesi var mı diye sordu (bu süreçte öğrendiğim ve hakkaten karışık olan bi belge). Ben de onun çok dilli olduğunu söyledim. O da officer'ın bunu takip etmekte zorlandığını vs söyledi. Ben de "the other one is also birth certificate" dedim. O da öyle ikisini alıp koydu. Burada şunu söylemeliyim: İngilizce alınamayan, Türkçe olan evraklara tercüme yaptırmak gerekiyor (vukuatlı nüfus kayıt örneği, askerlik belgesi, diplomalar). Bir çok arkadaşımız nedense bunlara bir de noter onayı yaptırdı. Apostilletebilmek için noter onayı gerekiyormuş. Bense sadece yeminli tercümandan tercüme yaptırdım ve onları sundum. Bu konuda -noter onayı veya apostil- hiçbir şey sormadı. Zaten kendi sitelerinde ( https://travel.state.gov/content/travel/en/us-visas/Supplements/Supplements_by_Post/MST-Muscat.html ) böyle bir şeyden bahsetmiyorlardı. Financial support olarak ingilizce aldığım dolar banka hesap dökümünü sundum. Yukarıdakilere ek olarak bir de çalışma belgesini verdim. Çünkü J1 vizesi ile amerika'da burslu olarak (YLSY bursu) master yapmıştım. J1 vizesinin 2 yıl kendi ülkende kalma gibi bir şartı var. Ben de iki yıldan fazladır Türkiye'de bulunduğumu ispatlamak için, evrakları alan görevliye bunu ifade ederek, çalışma belgemi de sundum.

    Sonrasında biraz oturup bekledikten sonra mülakat sırası gelmişti. Hello dedikten sonra hemen elini kaldırıp ve elimi kaldırmamı isteyip,

    • do you confirm ... (belgelerin doğruluğu vs vs şeklinde devam eden, confirm'den sonra çok da dinleyemediğim yemin cümlesi)
    • I confirm that
    • amerika'dan başka bir ülkede altı aydan fazla kaldınız mı
    • no
    • daha önce amerika'da bulunduğunuzu görüyorum
    • yes, I completed my masters degree in the US (onun cümleleri nasıl kurduğunu tam hatırlayamıyorum ama kendi cümlelerimi hatırlıyorum)
    • öğrenciler genelde F1 vizesiyle gidiyorlar amerika'ya, sizinki J1. Neden J1 ( cem bey neden mizah der gibi https://t.ly/_P0bm )
    • Türk devletinden burs aldığımı, exchange için bu vizeye sponsor olduklarını vs söyledim
    • hiç evlendiniz mi, ne iş yapıyorsunuz, orda ne yapacaksınız, nereye gitmeyi düşünüyorsunuz, tanıdığınız var mı, amerika için ne kadar paranız var
      şeklinde devam eden sorulardan sonra "ok, I approved your application" cümlesini nihayet hayırlısıyla duymuştum.

    10 gün içinde pasaportlarımızı geri alabileceğimizi de söylemişti ve 28 ağustos günü vize basılı pasaportlarımızı ve zarflarımızı aldık. Böylece green card sürecinin ilk aşaması bitmişti. yesilkartforum olmasaydı ne bu sürecin detaylarını öğrenebilecek ne de dosya taşımaktan haberdar olabilecektik. Dolayısıyla öncelikle @gucarslan bey ve Tuğba hanım olmak üzere bu siteyi kuran ve destekleyen herkese teker teker sonsuz teşekkürler. Her şey gönlünüzce olsun. Selametle... 🤚


Benzer Başlıklar

  • 6498
  • 1169
  • 296
  • 4653
Forum kurallarına uymayan veya forum düzenine aykırı davranan üyeler uyarılmadan forumdan çıkarılabilirler. Özellikle gereksiz yeni başlık oluşturacakların dikkatine!

123
Çevrimiçi

41.0k
Kullanıcı

4.4k
Konu

426.4k
İleti


| | | |

Powered by NodeBB | Copyright © 2023 Yesilkart Forum