ANKARA | Mülakat Randevusu| 04.09.2024 08:30
Herkese merhaba,
Allah nasip etti neredeyse iki senelik sürecin sonunda bu vizeyi almama ve ben de mülakat deneyimimi bana sonsuz katkısı olan forumda paylaşabiliyorum. Biraz uzun olabilir. Başlıklara böleceğim, isteyen istediği partı okuyabilir.
14 Ağustosta girdiğim sağlık muayenemle ilgili yazıyı daha önce paylaşmıştım. Okumayanlar için; https://yesilkartforum.com/forum/post/455868
Greencard Başvuru Süreci Öncesi
Ekim miydi kasım mı tam hatırlayamıyorum ama twitterda greencard başvuruları başladı haberlerini görünce üniversite okurken bile aklımda olan (sene 2013) ama çekindiğim ve hazır olmadığımı düşündüğüm bu olaya başvurayım diye içimden geçirdim ve kendi başıma kolay bir şekilde başvurdum. 6 mayısta saat 7’de açıklanmış başvurular benim bundan gece saat 12 gibi haberim oldu ve bir de baktım ki bana çıkmış tabi bunu anlamam güç oldu daha önce sıfır bilgim vardı greencardla ilgili çünkü. Birazcık bile bilseydim grencard çıkan sayfa ve çıkmayan sayfayı bile ayırt edebilirmişim bunu daha sonraları öğrendim. Hemen araştırmalara koyuldum o gece ve yeşilkartforumu buldum. Ds260 formunu doldurmam gerektiğini öğrendim videolar izledim forumu okudum vs acele de etmek istemedim ve 9 mayısta doldurup gönderdim. Bu arada ben hala greencard çıkmanın ne anlama geldiğini ve gitsem mi gitmesem mi diye düşünürken arkadaşım bana manyak mısın bu şans sana bir kere gelir dedi düşününce mantıklı geldi. Üniversite hayatımda da 5 aylık bir erasmus tecrübem olmuştu bu yüzden yurtdısı ve gurbet ne demek iyi biliyorum. Sıra numarası olayını vs öğrendim ve benim beş bin küsürlerdeydi ne çok iyiydi ne çok kötü. Sanki hemen gidecekmiş gibi pasaport başvurusu yaptım ve saflığıma gelmiş olacak 2 senelik başvurdum oralarda yenilerim pasaportu düşüncesiyle 3 gün sonra pasaportum geldi. Dedim ya tecrübesizlik ilk etapta ihtiyacım yok 10 seneliğe demiştim ama hata yaptığımı fark edip tekrar 10 yıllık için başvurdum ekim ayı gibi. Bu benim ilk başvurumdu ve çıkmıştı. Küçüklükten beri ingilizceyi seven ve gözü hep yurtdışında olan biriydim kader bize bu yolu açtı.
Forumda çok sayıda güzel insanla tanıştım. Kimilerine ben yardım etmeye çalıştım kimileri bana yardım etti. Kimileriyle dost olduk, arkadaş olduk kimileriyle sadece birkaç kere sohbetimiz oldu. Ben özellikle bazı insanlara özel teşekkür etmek istiyorum bu süreçte destekleri için.
@salih-atilla , @yusufalak @ibrahimhalılll , @ridetowild , @erhan-2 , @satisfaction , @yasin_erol , @mehmet-caak ayrıca @gucarslan @crazycells @demayfo @ezgilera @ats16 @lumos . Unuttuğum varsa affola. Süreçte kader ortaklığı yaptığımız ve her gece mülakat beklediğimiz ama vizesini alamayan @melikemim inşallah Allah başka kapılar açar size de.
MÜLAKAT GÜNÜ
Mülakatım 4 eylül günü sabah saat 8.30’da idi. Bir önceki gün akşam Sakarya’dan YHT ile Ankara’ya arkadaşıma geldim ve gece orada kaldım. 01.30’da yattım on tane alarm kurmama rağmen kendi kendime anksiyetem tuttuğu için 4.30’da kalktım ve uyuyamadım. @salih-atilla abiyi aradım onunla muhabbet ettik yarım saat sağolsun heyecanımı azalttı biraz. Arkadaşımın evi Çinçin’de, oradan otobüsle Kızılay’a geçtim. Yanımda 350 dolar vardı. Para üstü verilip verilmeyeceği konusu kesin olmadığı için (Eğer ilk giren vs değilseniz kesinlikle veriliyor bana da verildi 20 dolar benim önümdeki arkadaşa da) ve kartta da problem çıkma ihtimaline karşı sabah 330 dolar karşılığı kadar TL çektim bankamatikten. Oradan taksiyle konsolosluğa geçtim. @Yasin_EROL abiyle mülakat saatlerimiz aynı olduğu için onla öncesinde haberleşmiştik beni bekliyorlardı telefon, cüzdan vs onun arabasına bıraktım. Birlikte konsolosluğun bahçesine girdik. Burada sağda solda banklar var. Baya kalabalıktı ama ne anons eden ne var ne bir şey herkes birbirine soruyor saat kaç mülakatları giriyor vs diye. Türk usulü olsa bir hoparlör konulur oradan seslenilirdi Neyse baktık saat 8.30 önlere doğru gittik ve sıraya geçtik. Bu arada elimde iki ayrı dosya ve sağlık raporunun olduğu dosya vardı. Görevli eliyle gel işareti yaptı sıra bana gelince. Pasaportu demir çekmeceye koydum ve ittim. Kapının oraya doğru yöneldim ve ismim söylendi. İçeriye girdim. Üzerimizdeki her şeyi havalimanlarındaki gibi bir sepete koymam istendi koydum X-Ray’den geçtim. Uzunca bir bahçeden sanırım 100 metresi vardır yürümeye başladım. Sol tarafta bulunan binadan içeriye girdim ve yine hemen sol tarafta olan vezneye giderek DV talihlisi olduğumu söyledim. Pasaportuma DV etiketi basıldı, bir kağıt verildi hangi evrakların isteneceğine dair ve bunu kağıttaki sıraya göre hazırlamam istendi ve beklemem gerektiği sıram gelince ismimin çağırılacağı söylendi. Bende ve içeride saat olmadığı için ne kadar bekledim bilmiyorum muhtemelen 15-20 dakika olmuştur. Ben daha büyük bir yer hayal ediyordum baya dar bir alanda oturuluyor, mülakatlar yapılıyor ve çocuklar eğlence köşesinde eğleniyorlardı. Sonrasında ödeme yapmak için kalktım, öncelikle kredi kartımı uzattım. Önceki gün yurtdışına açmıştım ve internetten ödemeye açmıştım. Bankayı arayarak teyit etmiştim ama görevli aldı kartı baktı ve üzerinde isminiz yazmıyor. İsminizin yazdığı bir kart verin lütfen dedi. Ben de o zaman dolarla ödeme yapmak istiyorum dedim ve 350 dolar uzattım. Para sayma makinesinden geçirdi ve 20 dolar geri verdi. Elime ödeme makbuzunu ve sıra numaramın yazılı olduğu kâğıdı verdi. Oturmamla kalkmam bir oldu 1 dakika içerisinde ekranda numaram yandı ve sağ taraftaki evrak teslim bölümüne gittim. Sırasıyla;
-Arşivli Adli Sicil Kaydı (E-devletten yabancı tercümeli),
-Vukuatlı nüfus kayıt örneği (E-devletten- Bekar olduğum için hem kişi hem nüfus aile almıştım sordum kişi olan yeterli dedi),
-Sağlık Raporu,
-2 adet fotoğraf,
-Diploma ve fotokopisi,
-Banka hesap dökümü (Tapu ve ruhsat vereyim dedi gerek yok konsolos gerekli görürse verirsiniz dedi),
-Pasaport,
Askerlik Kağıdı (E-devletten)
Mülakatı hangi dilde yapmak istersiniz dedi Türkçe dedim, işaretledi. Amerikada bir telefon no görünmüyor dedi. Evet ilk başta yoktu ama formumu açtırıp girdim tekrar kontrol eder misiniz deyince baktı ve evet dedi. (Demek ki önemli bir detay bu onlar için) Aynı sıra numarasıyla sizi çağıracaklar dedi. Bu arada beklerken sizden öncekileri gözlemleyebiliyorsunuz ne konuşuyorlar ne soruyorlar vs. Ben hafif saçı olmayan fit ve karizmatik bi konsolosu gözüme kestirdim adam gayet pozitif, gülerek herkese vize veren birisiydi. Ara sıra matarasından su içiyordu Şansıma o adamda numaram yandı ve gittim. Tercüman hanımefendi de geldi hemen. Sağ elimi kaldırarak yemin etmem istendi ve ettim. Önce sağ 4 parmak sonra 4 sol parmak ardından iki başparmakları parmakizi makinesine koydum. Sonrasında;
K: Ne iş yapıyorsunuz?
B: Yazılımcıyım.
K: Amerikada nereye gitmeyi düşünüyorsunuz?
B: Houston’a gitmeyi düşünüyorum.
K: Amerikada tanıdığınız var mı?
B: Evet var bir aile dostumuz var.
K: Orada ne iş yapmayı düşünüyorsunuz?
B: Kendi işimi. Yazılım.
K: Ne mezunusunuz?
B: Çeviribilim. Almanca Tercümanlık.
Bundan sonra almanca konuşmaya başladık bir iki cümle ve mülakat almanca yapalım mı dedi. Ben gülerek hayır teşekkür ederim çok heyecanlıyım dedim
Her şey iyi görünüyor vizenizi onaylıyorum. 1 haftaya PTT dedi. Teşekkür edip iyi günler dileyerek ayrıldım.
Yanımda cidden birsürü fazla evrakla gittim herhangi bir problem olması halinde vermek için ama maildeki belgeler harici hiçbiri istenmedi. Ais kaydı bile istenmedi sadece yaptınız mı diye soruldu. Siz tabi işinizi şansa bırakmak istemiyorsanız yine de bol bol evrakla gidin göz çıkarmaz
4 eylül günü sistemden kontrol ettiğimde durum Administrative Processing idi. 6 eylülde issued oldu ve dün itibariyle yani 9 eylülde pasaportumu ve sarı dosyamı ilgili PTT şubesinden teslim aldım.