Merhaba arkadaşlar, ilk girişimizi yapıp döndük. Yaşadıklarımızı ve tecrübelerimizi aktarmak istiyorum. Öncelikle Indiana eyaletine gitmeyi düşündüğümüz için girişi Şikago'dan yaptık. Uçak biletini farklı sitelerden araştırmamıza rağmen uygun fiyatlı bir bilet bulamayınca daha önce de iş ile ilgili çalıştığımız bir acente aracılığı ile Amsterdam aktarmalı KLM hava yollarından biletlerimizi aldık. 2 yetişkin ve 2 çocuk (9 ve 5 yaş) için Amsterdam aktarmalı Şikago gidiş-dönüş 8000 TL ödedik. Amsterdam da 3 saat bir uçuş arası vardı ki bu süre gayet makul bir süre idi. KLM, İstanbul- Amsterdam uçuşunu Pegasus ile yapıyor. Yolculuğun bu kısmı çok iyi değildi. Pegasus bildiğiniz gibi imkan olsa kabindeki havayı bile para ile satacak bir firma, ikram yok, herşey paralı. Su bile. Bir küçük su için 1.5 Euro (7.5 TL) para ödemek zorunda kaldım. Amsterdam'da KLM ile devam ettik. Amerika'ya ilk uçuşum olduğu için THY ile kıyaslayacak bilgim yok ama ben KLM'den memnun kaldım. İkramlar gayet yeterli, zaman geçiyor. Uçağımız 9 saatin sonunda Şikago ORD havaalanına iniş yaptı. USA'ya ilk giriş yapanları gişelere yönlendiriyorlar. Bizde bir gişe önünde sıramızı bekledik. Önümüzde 3 kişi vardı sadece. 10 dk gibi bir süre sonra sarı zarflarımızı verdik. Eşim ve benim fotoğraflarım çekildi, parmak izlerimiz alındı. Daha sonra bize arkada beklememizi söyledi, işlemlerin devamı için başka birisi gelecek dedi. Biz beklerken salına salına bir polis memuru geldi ve bizim zarfları aldı, bize de beni takip edin dedi. Polis memuru bizi daha sakin olan başka bir gişeye götürdü, bize koltukları göstererek bekleyin dedi. Bir 10 dk. sonunda Polis memuru bize seslendi ve tamam gidebilirsiniz dedi. Daha sonra çıkış kapısına yöneldik ama yanlış kapıya gitmişiz. İlk giriş yapanların valizlerini ve çantalarını detaylı kontrol ettikleri bir kapıya yönlendirdiler. Yanımızda yolda çocuklar yesin diye bir iki elma, mandalin vardı. Onları direk çöpe attılar. Neyseki fazla yiyecek birşey yoktu. Artık Şikago'daydık. Gelmeden önce hotwire.com dan araç kiralamıştım. Havaalanından çıktık ve araç kiralama şirketinin servisine binerek şirkete gittik. Çocuklar için booster (yükseltici) istedik. Otoyolda kullanmak için OGS benzeri "toll pass" aldık. Full sigorta ve full depo benzin ile aracı teslim aldım. Bu arada araç kiralama fiyatları çok uygun olmakla beraber yan hizmetler ve vergi ile fiyat inanılmaz artıyor. Biz "Full Size Car" bir aracı hotwire dan 3 gün için 140 dolara kiraladık. Şirkette arabayı almaya gittiğinizde şirket bize +280 dolar daha fiyat çıkardı, bu tamamen booster, toll pass, sigorta ve vergiler. Yani toplamda 420 dolar para verdik araç için. Şikago'ya iner inmez cep telefonlarımızın kullanılmadığını gördük, halbuki eşim yurt dışı için Vodafondan paket almıştı. Neyseki Türkiye'de iken Google Maps'den gideceğim yerin haritasını yakın karelerden çıktısını almıştım. Onları kullanarak Indiana yoluna (294 nolu yol) çıktık. Bu arada Amerika'da yollarda çok fazla şehir ismi yok, genelde otoyol numarası var. Bu bizi çok zorladı. Ama daha sonra alıştık. Bir ara yolu kaçırdık, başka yerlere gittik. Fakat Mc Donalds'lar çok yaygın ve ücretsiz internet var. Mc Donalds da durarak internete bağlandık, haritayı güncelledik ve devam ettik. Cep telefonunuza gitmeden önce internet gerektirmeyen bir GPS indirmenizi tavsiye ederim. Uzun bir yolun ardından otelimize varmayı başardık. Dinlendikten sonra 2.gün çevreyi gezdik. Daha sonra arkadaşım ile beraber daha önceden kontak kurup randevu aldığımız apartmanı görmeye gittik. Ev konusunu ilgili başlıkta yazacağım. Amerika'da trafik beni biraz zorladı. Yollarda her şeritten araçlar vızır vızır geçiyor. Trucklar normal arabalar ile aynı hızla gidiyor. Ayrıca hız limitlerinde gitsemde sürekli arabalar beni geçiyordu. Sanırım hata payını ekleyip de gidiyorlar. Bunun dışında genel olarak ilk izlenimim çok iyi. Yollar çok geniş. İnsanlar çok rahat. Eğer ingilizce biliyorum ama konuşmam zayıf diyorsanız ki ben de bu gruptayım Amerika tam bize göre, insanların rahatlığı sizi de rahatlatıyor ve konuşmaya başlıyorsunuz. Ben kendimi çok rahat hissettim Amerika'da. Bu gidiş-gelişin bize bir maliyeti oldu ama faydalı olduğunu düşünüyorum. Ev konusunu hallettik, gidince nasıl bir yer ile karşılaşacağımız gördük. Ayrıca gidince kartlarımız bir aksilik olmazsa gelmiş olacağı için resmi işlemlere hızlıca başlayabileceğiz. Temelli girişimiz Mart sonunda artık.
Bugüne kadar birçok sorumun cevabını forumdan elde ettiğim için bende naçizane gördüğüm yaşadığım şeyleri aktarmaya çalışıyorum. Umarım okuyanlar için faydalı olur. İsteyen herkesin gitmesi ve süreci devam eden arkadaşların da sorunsuz bir şekilde vizelerini almasını diliyorum.