Merhabalar.
Vizeleri almamıza kadar olan tecrübelerimi aktarmak isterim zira arkadaşlar foruma çok emek vermişler, emeğe saygı gerekli
6 Şubat 2018 tarihinde gerçekleşen mülakatımız sonrasında görevli tarafımıza "vizeniz onaylandı" dedi ve beyaz kağıdı verdi. Mülakat esnasında tanıştığımız üç genç talihli de görüşmelerini başarı ile gerçekleştirdiler. Aynı gün İstanbul'a akşam saatlerinde vardığımda Ceac dan kontrol ettim, bana AP, diğer üç aile üyelerine "Ready" şeklinde bilgi ile karşılaştım. Görüşme sonrası hiç birimize pasaportlarımızı iade etmediler ve herhangi bir istekte bulunmadılar. Ertesi akşam Ankara'da tanıştığımız üç talihli ile telefon görüşmesi yaptım, her üçü de bir önceki gün PTT den pasaportların gönderildiğine dair mesaj aldıklarını ve ertesi gün pasaportlarını immigrant paketleri ile birlikte vizeli olarak eksiksiz teslim aldıklarını belirttiler, böylece AP ye kaldığımdan iyice emin oldum. İlk mesajlarda arkadaşların belirttiği gibi bu "administrative process" yani idari işlem herhangi bir problem olduğunu göstermiyor, sadece kendilerinin iç bürokrasi işlemleri ile ilgiliydi, bunun farkında olduğumdan beklemeye başladım. AP uyarısı sadece benim ismim üzerindeydi. Çok yaygın bir soy adına sahibim ve mesleğim gereği sık sık yurt dışına çıkıyorum ancak ABD nin hassas olduğu ülkelerin hiç birinde bulunmadım bu yüzden yaygın soyadı ve ülke ek soruşturması yapılacağını tahmin ettim. Neyse ki bu AP süreci kısa sürdü ve 12 Şubat 2018 de Ceac da önce hepimiz AP göründük, 13 Şubat ta ise vizeler "issued" olarak göründü ve akşam saatlerinde PTT gönderi bilgisi geldi, yani bizim AP sürecimiz 7 gün sürdü. Bu AP süreci gerçekten ilginç ve korkutucu çünkü süreci takip edemiyorsunuz, soru soramıyorsunuz ve dolayısıyla sürecin sonunun ne olacağını kestiremediğinizden herhangi bir plan da yapamıyorsunuz yani sonu belli olmayan bekleme gerçekten çok zor. İlk başta arkadaşların belirtmiş olduğu gibi her AP süreci problem olduğu anlamına gelmiyor çünkü bizim bilemeyeceğimiz bir takım iç prosedürler zaman alıyor olabilir. Mesela biz dört kişilik bir aileyiz, belki dört kişinin işlemleri uzun sürüyordur (Ankara'da tanıştığımız arkadaşların üçü de bekardı), belki yaygın soyadımızı kontrol ediyorlardır, bilemeyiz. FBI ın bu süreçler ile ilgili olan açıklamasında Dünya'nın dört bir yanında bulunan ABD konsolosluklarının isim kontrol taleplerinin % 96 sına genellikle 72 saat içinde yanıt verdiklerini, olağan dışı durumlarda (şüpheli durumlarda) 14 güne kadar cevapladıklarını belirtmişler. Bizim AP sürecimiz de bununla ilgili olabilir. Aslında bu durum gerçekten hiç hoş değil çünkü konsolosluk görevlisi "tebrikler, vizeniz onaylandı" dedikten sonra insan onaylanmış vizeyi görmek istiyor ancak bir şekilde AP süreci başlıyor ve maalesef bazı arkadaşlar için bu süreç çok uzun olabiliyor. Aslında DS 260 süreci bunun için var; formu gönderdiğinizde numaranız current olup mülakat tarihi verilene kadar her ne kontrol yapılacaksa mülakat tarihine kadar belli olması lazım yani mülakatta eksik evrak bulunmayıp "vizeniz onaylandı" dendikten sonra AP süreci (hiç olmazsa uzun AP süreci) olmaması lazım ancak sistem onların sistemi ve yapacak bir şey bulunmuyor maalesef. Sonuç olarak vizelerimiz aldık, mutluyuz ve umutluyuz, bu AP sürecini problem olarak değil, dört kişilik bir ailenin uzun süren bürokratik işlemlerine yorduk, darısı diğer bekleyen arkadaşların başına.... Bu arada AP sürecinin sadece Ceac dan takip edilebildiğini fark ettim, üç gün sonra elçiliğe email ile soru sormuştum, site o gün güncellendi, daha sonra da vizelerin basıldığı zaman güncellendi, vizelerimizi aldığımız halde elçiliğin IV StatusCheck sitesinde herhangi bir değişiklik olmadı, halen eski tarihli mülakat tarihlerini gösteriyor, bilginize.
Selamlar...