Burada yazacaklarım @Calibraturbo 'yu savunmak amaçlı değil. Tanımam, etmem. İlk yazdığı ve tartışmanın başlangıcı sayılan iletisinde ben bir sorun göremedim. Sonraki iletilerinin asabi ve üst perdeden bir dil ile yazılmış olması ilk iletisinin mizah amaçlı olduğunu değiştirmiyor.
Bu noktada Richard Dawkins'in Dan Dennet, Chirstopher Hitchens ve Sam Harris ile yaptığı sohbet bence yol gösterici olabilir. Herhangi bir dine bağlı olmayan benim gibi ateist, agnostik ve benzeri inançsızlıklardan insanlar teoloji hakkında konuşmaya başladığında genelde "ters", "küstah", "saygısız" olarak nitelendiriliyoruz. Çünkü dinler hakkında ister fikir içeren, ister mizah içeren ne desek, teistlerin bu tezleri karşılamak yerine yok etmeye çalıştığı bir duvarla karşılaşıyoruz: "İnanmıyorsan da saygı duy".
Saygının başlangıcının ve sonunun kesin sınırları olmaması, göreceli bir kavram olması bu noktada teistlerin elini kolaylaştırıyor gözükebilir. Ancak bireysel duruşumuzun sağlamlığı karşısında yılıyorlar onlar da.
Bir kere kimseye saygı duymak zorunluluğumuz yok. Kimsenin yok. Saçma gördüğünüz bir şey saygı duymanıza gerek de yok. Sadece "saçma gördüğünüz" şeyi savunan insanlara "tahammül" gösterme zorunluluğunuz var. Yani şiddet uygulayamazsınız, yaşam alanını yok edemezsiniz. Ki tarih hiç bir zaman bir ateistin, bir hristiyana "neden tanrıya inanıyorsun" diye saldırdığını ya da bir agnostiğin bir müslüman'a "neden oruç tutuyorsun" diye öldürmeye çalıştığını görmemiştir.
Ancak Dünya tarihi boyunca bir çok kere tam tersi görülmüştür.
Bir olgu ile dalga geçilip geçilmeyeceğini belirleyenler o olgunun savunanları olamaz. Bu ülkenin diyaneti, hükümeti, emniyeti ve aklınıza gelebilecek bütün kurumları hem medyada, hem sosyal medyada hem de kurumsal yazışmalarında bir çok defa inançsız insanlara hakaretler edebilmiş, onları aşağılamıştır. Ki bu devlet ve kurumlar eliyle yapıldığında nefret suçu demektir de, o kısmına girmeyelim şimdilik.
İşin özü "orucumu helal kesim domuz etiyle açacağım" şeklinde mizah yapan/yaptığını düşünen birine sayfalar boyunca yazmanız sizleri haklı göstermiyor. Ya da "oruç tutmak sağlığa zararlıdır" şeklinde fikrini sunan biri de örnek gösterilebilir buna.
Kısacası sizin birey olarak bir "şey"e inanmanız, o "şey"i kutsal yapmıyor. Ya da 5 kişi, 10 kişi, 1 milyon kişi.. Fark etmez.
Sizin için kutsal olabilir. İnanç özgürlüğünüz var. Aynı şekilde biz de o "şey"in batıl olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü ifade özgürlüğümüz var. Saygı gibi çok muallak bir kavramı ifade özgürlüğünü yok etmek için kullanamazsınız.
"Ya siz ateistler ne orucu tutuyorsunuz hehehe" diye mizah yapan/yaptığını düşünen birine "biz de vallahi de billahi de içki orucu var, o da bir gün sürüyor" derim, güler geçerim. Hayatı bu kadar zor yaşamayın arkadaşlar..