kendime yeni ajanda hazırlarken 2022 ajandamı buldum ve wat programı aklıma geldi. o zamanlar forumun aktif kullanıcısı olmadığım için şimdi o ajandadan ve hatırladıklarımdan yazacağım biraz.
2021'in eylül ayında bir ajansa kayıt olduk ben ve arkadaşım. ajans iki kadın olduğumuz için bize 100'er dolar indirim yapmıştı. o zaman 2700 dolara kayıt olmuştuk, 500 dolar ön ödemeyle.
ardından aralık ayında biz ilk iş listeleri atıldı. ben ve arkadaşımın içine sinen bir iş olmadı ve ikinci ay atılan iş listelerinden michigan'da bulunan bir zincir otelin housekeeperlık işini kabul ettik.
bu aşamadan sonra şubat ayında biz sponsor mülakatına girdik. Sponsor mülakatında bana toplam iki soru sordu ve otuz saniye sürdü. (ama daha sonra çalıştığım yerde benimle aynı firmada gelen arkadaşın mülakatının 7-8 dakika sürdüğünü öğrendim. neye göre yapıyorlar bilgim yok)
bizim kayıt olduğumuz sene yanlış hatırlamıyorsam covidden sonraki ilk wat vize randevuları açılmıştı. hatta biz bu randevular açılmadan önce çok tereddütlüydük açılacak mı diye. 8 martta, vize randevuları açıldıktan bir hafta sonra vize mülakatına girdim. (arkadaşıma attığım mesajlara göre) bana yalnızca 4 soru soruldu.
1-hangi okulda, ne okuyorsun? (iki soru niyetine)
2-nereye gideceksin?
3-ne iş yapacaksın?
ardından iyi bir yaz geçirmeni dilerim diyerek vizeyi aldığıma dair kağıdı verdi.
arkadaşımın durumundan da bahsetmek istiyorum. kendisi 1 martta girmişti, bana sorduğu soruları sormuş ve ap'ye kalmıştı. neden olarak isim benzerliğinden (Türkiye'de çok yaygın bir ismi ve soyismi var) olduğu söylenmişti. arkadaşımın vizesi 8 ay sonra onaylandı ve ne yazık ki programa katılamadı.
vizemi aldıktan sonra uçak bileti aldım. garantici davranmak istedim ama ocak ayında 600 dolara direkt uçuş alabilenler varken ben uzun beklemeli olarak alabilmiştim. sıkıntı yapmadım, bir geceyi havaalanında geçirdim. bu arada eğer böyle bir durumunuz olacaksa geceleri havaalanı çok soğuk oluyormuş, ilk kez tecrübe ettim. soğuktan üç kere uyandım. ayrıca her yer 21'den sonra kapanıyordu. keşke boş bir termosum olsaydı da kahve falan alsaydım diye düşünmüştüm. yine uzun bekleme sırasında sabaha doğru hollanda polisleri etraftaki çinli ve hintli grubu uzun uzun sorguladı ama biz üç türk öğrencinin sadece pasaportlarına bakıp geçti.
amerikaya ilk gittiğimde (detroite tek başıma inmiştim, diğer türk öğrenciler farklı yerlere gidiyorlardı) ne yapacağımı bilemedim çünkü elinde benim ismimi taşıyan bir kişinin çıkışta beni bekleyeceği yazsa da kimseyi bulamamıştım. havaalanı internetiyle wp üzerinden ajansımla konuştum. bana daha önce gelen öğrencilerin numarasını verdiler, onların aramasıyla otoparka inip aracımı öyle bulmam gerektiğini öğrendim. türk arkadaşlar detroite iç hatlardan gelmiş, ben dış hatlardan, otoparka inişi görevlilere kendim sorup buldum. otopark görevlisine ismimi söylediğimde bulamadı, sonra yazılışını gösterdim ve beni aracıma yönlendirdi. şirketin bize araç sağlaması büyük lükstü bence.
araç beni bir otele getirdi. oraya girdiğimde türk öğrenci olduğumu ve belgelerimi gösterdim. bana bir oda verdiler ve biri sizinle ilgilenmek için gelecek o zamana kadar bekle denildi. iki gün orada kaldım. o sırada çalışma yerimin indiana olarak değiştiğini gördüm ve indianaya geçtim. sonrası 3 aylık çalışma.
TAVSİYELERİM:
yukarıda yazılmış yanınızda mutlaka ilaç getirin. gideceğiniz yerin iklimini araştırıp valizinizi ona göre hazırlayın. ilk bir iki gün sizi idare edebilecek yiyecekleri bulundurmanızda fayda var. yine aynı şekilde sizi biraz idare edebilecek kişisel bakım malzemelerinizi atlamayın. wat öğrencilerinin işlerinin bulunduğu yerler her zamana marketlere yakın yerler olmayabiliyor. benim çalıştığım yerin hemen yanında petrol vardı ama bu her zaman denk gelen şeyler değil. kaldı ki evde olan şeyleri ufak şişelere doldurup getirmek ilk etapta sizin için daha karlı olacaktır.
çalıştığınız yerdeki amerikalılarla sohbet etmekten kaçınmayın. onlar size teklif etmiyorsa siz öğle yemeği veya akşam yemeği yemeyi teklif edebilirsiniz. biz mesela sinema günleri oluşturmuştuk. haftada bir veya on günde bir gidiyorduk. hem filmi ingilizce izlemek hem de filmden sonra birbirimizle film hakkında sohbet etmek ingilizceme çok faydalı olmuştu.
ikinci iş için hiç çekinmeden sorun. benim kaldığım şehirde toplam 4 wat öğrencisi vardı. şehirdeki iş verenler programdan habersizdi. bu nedenle bizi başta kimse istemedi. ben ve bir arkadaşım pes ettik ama diğer iki kişi pes etmeden araştırmaya devam ettiler ve ikinci iş buldular. benim gibi sonradan pişman olmamak için pes etmeden arayın. ikinci işe ihtiyacınız yoksa o ayrı tabii.
wat için gittiğiniz yerin size belirli sayıda kültürel aktivite yapması gerekiyor. çalıştığınız yer yapmıyorsa ajansınıza bildirin. onlar iletişime geçip halleder diye düşünüyorum.
travel kısmını sadece son ana saklamamanızı tavsiye ederim. ben wat sırasında bir kayıp yaşadım (o zamanlar bilmiyordum tabii sadece hasta demişlerdi) ve Türkiye'ye acil dönüş yapmıştım. ama ara izinlerimde yakınlardaki şehirlere gittiğim için amerika'yi hiç görmemiş saymıyorum kendimi. günü birlik gezilerden mahrum bırakmayın kendinizi.
ssn, sim kartı, banka hesabı için kendinizi kasmayın. inanın oralara gidince görevliler elinden geleni yapıyorlar. zaten ssn almaya sizi büyük ihtimalle çalıştığınız yerden biri götürür, o da yardımcı oluyor. sim kartı alırken mutlaka amerikalı çalışma arkadaşınıza sorun, benim kartım çalıştığım otelde çekmiyordu mesela.
her şeyden önce bu forumdayanız, üniversite öğrencisiyseniz amerikaya wat ile gidip tecrübe etmenizi dilerim. zira bu bizim gibiler için en ucuz yol. iki arkadaşım daha sonra dil okuluyla orada kaldı.
sorusu olanlar olursa elimden geldiğince yanıtlamaya çalışırım.