@heisenberg DV2019 Dedikodu Grubu içinde söyledi:
Bir moral de ben vereyim.. mektupla başvuru yapılan yıllardan beri 1-2 yıl hariç hep başvuru yaptım. İmza kısmına sığmadığı için o yılları yazmadım. 41 yaşındayım. 3 tane de çocuğum var. Her yıl eşimle birlikte başvuruyoruz. Gideceğimiz eyalet-o eyaletin hangi bölgesinde yaşayacağımız-hangi bankada hesap açtıracağımız-hangi mobil operatörün hattını alacağımız-hangi sektörde hangi işi yapacağım-giderken valizimizde neler bulunmalı dahil her şeyimiz kafamızda planlı ve düşünülmüş durumda ve şans katsayımız x2 olduğu halde yıllardır GC bize çıkmamakta inat ediyor. Esasen çıkmaması kabul edilebilir çünkü sonuçta bu bir loto. Beni daha çok üzen foruma 1 hafta önce üye olmuş, konudan bi haber, "-gitsem mi..gitmesem mi?.." diye hala karar vermemiş ve gerçekten gitmek isteyen bir insanın bence böyle düşünerek "hakkını gasp etmiş" şahıslar. Tabi ki piyangoya katılmanın bir kriteri-önşartı veya zorunluluğu yok. Çıktığında da isteyen gider, isteyen gitmez. Bunun farkındayım ama böylesi cümleler duyduğum zaman çok üzülüyorum. Yaw arkadaş bu ülkeye bu kadar bağlıydın madem..işin-araban-evin-konforun senin için bu kadar vazgeçilmezdi de neden greencard a başvurdun. Ben 41 yaşımda hayatımı tek kalemde silip, eşimle birlikte her ay kazandığım 11.000 TL ye arkamı dönüp tabirle "pizza dağıtmaya" hazırken şahıslar "gitsem mi....gitmesem mi..." deyince "-arkadaşım..bulmuşsun bunuyorsun...kazandığın şansın hakkını ver." demek geliyor. Gidin arkadaşım...gidin ve ikincisini yaşayamayacağınız hayatınıza bir şans verin. Konforu bozmadan refaha kavuşamazsınız. Tüm bunlara rağmen her gün ailemi insana yakışır bir hayata kavuşturmak için yurtdışı hayaline ve çabalamaya devam edeceğim. Yazdığım satırlar bir kıskançlık gösterisi değil, elindeki fırsatın değerini bilmeyenlere dair kızgınlık hissidir. Umarım polemik ve altı boş tartışmalara yol açacak şekilde anlaşılmaz. Zira bu ülkeden gitmek istememizin sebeplerinden birisi de insanlarımızın birbirine olan önyargısı-anlamadan tartışmaya kalkması. Forumda aktif olmamamın sebebi de budur. O yüzden son satırı tüm içtenliğim ile yazıyorum. GC kazanan arkadaşlarım...hayırlı-uğurlu olsun..lütfen..ama lütfen gidin ve hem kendinizin hem çocuk ve torunlarınızın kaderini değiştirin. Korkak olmayın.. sağlıklı olunduğu sürece para bir şekilde kazanılır. Dil öğrenilir..Sorunlar aşılır..Korkmayın...(Çıkmayan arkadaşlar => beraberce bir yıl daha beklemek zorundayız. Belki böylesi bizim için daha iyi olacaktır. Umarım en doğru zamanda-en iyi şekilde gideriz. Mücadeleye devam..)
Merhaba arkadaslar,
Herhangi bir kisiyi parmakla gostermeksizin ben de bazi gercekleri sizlerle paylasmak istiyorum. Surecin loto olduğunu biliyorum. Bazi arkadaslarimiz tum hayatlarini bu lotoya endeksliyorlar.Ben onlardan değilim. Lotoyu kazanan kişilere düşman değilim ve kazanamadığım için kendimi şanssız hissetmiyorum. Zira ben şans diye bir şeye inanmıyorum. Elimde olmayan-gücümün yetmediği-çabamla yön veremediğim her şeyde ilahi bir dokunuşa inanırım ve sonucundan dolayı üzülmek yerine "hakkımızda böylesi hayırlıymış" derim.Bununla beraber maalesef çekilişi bazı arkadaşlar gibi sayısal lotoya benzetecek ölçüde küçümseyemiyorum zira söz konusu olan bavul dolusu para değil-bavullarla değişen hayatlar...
Yazmış olduğum bazı satırlara istinaden Amerika'ya vize alinana kadar kendimizi hazirlamamamizi öneren arkadaşlar mevcut. Boylelikle yasadigimiz yerin guzelliklerini de atlamamis olacağımızı söylüyorlar. Ulkemizin guzel oldugunu ve elimizdeki imkan ne ise onu en iyi sekilde kullanmanizi tavsiye eden arkadaşlarımız var. Fakat; ben de bu türde düşünen arkadaşlara yazılan 2 satır yazıdan karakter ve hayat tahlili yapmanın bir önyargı olduğunu, 18 senelik öğretmen-2 tezli yüksek lisans diploması sahibi-basketbol ve golf antrenörü-şu an ikinci 4 yıllık üniversite eğitimine devam eden-3 tane aslanın babası-eticaret sitesi yazabilecek düzeyde yazılım bilgisine sahip-kocaman bir ailenin sevgilisi bir insan olarak hayatın hangi güzelliğini ıskaladığımı, hangi imkanları kaçırdığımı nereden bildiğini sorarım. Hayatım Amerika'ya endeksli olsaydı balta sapı bile olamamış bir adam olarak bu satırları yazıyor olurdum. Ayrıca her Amerika'ya gelmek isteyen "ülkesinde bir kazanıma kavuşamamış lise diplomasından başka bir şeyi olmayan işsiz ve imkansız insanlar değildir". Belki bazılarımız için önemsiz olan birtakım "değer" ler bazılarımız açısından hayatın tüm refahından-kazancından veya imkanlarından daha değerli olabilir bunu da unutmamak gerekir.
Kendi açımdan hangi eyaletin hangi bölgesine gideceğimden-hangi bankada hesap açtıracağım planlamasını daha Green Card çıkmadan yapmış olmamın benim planlı ve hazırlıklı olma alışkanlığıma dayalı olarak "çıkarsa ne yaparımın" tasarlanmasından başka bir şey olmadığını da bilmelerini isterim. Bazı arkadaşların çizdiği "hastalıklı ve kazanan insanlara düşman" karakter profilini kendime asla yakıştırmam. Yazdıklarım; böylesi bir olayın sayısal loto değil..hayatınızı kökten değiştiren bir olay olduğu. "-yaw bi çıksın da bakarız" deyip sonra da korkular içerisinde böylesi bir fırsatı teperek gerçekten gitmeyi planlayan insanların hakkının yok edildiğinden ve "çıktıysa lütfen gidin..çocuklarınız ve torunlarınız hatırına..çıkmayanlar ve gidemeyenler hatırına gidin" demekten başka bir şey değildi. Bu cümle ne bir takıntı ne de bir "kazanan düşmanlığı" ile yazılmadı. Tamamen elinizdeki büyük fırsatı değerlendirin ve çöpe atmayın ricası ve cesaret desteğiydi.
Tekrar edeyim; cogu arkadas uzerine alinacak ancak dedigim gibi kimseyi isaret etmiyorum. Yok eğer "siz" üzerinizee alındıysanız arkadaşım. İnsanları ve içerisinde bulundukları ortamı bilmeden, kim olduklarını tanımadan, yapmış ve yazmış oldukları şeylere dair niyetlerinden emin olmadan hüküm vermemeyi de öğrenirsiniz umarım.
"-Bir kac arkadas biliyorum ellerindeki avucundaki seyleri satan, kesin kendisine cikacakmis gibi bir yol izleyen. Cikmayinca da telafisi olmayan yaralari sarmakla ugrasan" türünde deneyimler paylaşan arkadaşlar görüyorum. Çok şükür ben satmak yerine çekilişlere katılmaya başladığım günden bu güne 2 ev bir de sıfır otomobil sahibi oldum. (Dedim ya..hazırlıklı olmayı ve planlı yaşamayı severim)
Hayatım boyunca da ne ailemin ne de sevenlerimin yerini unutmadım. Amerika'ya gelmek benim için bir "sevda" değil içerisinde yaşadığım hayatı gözden geçirdiğimde; fiyat/hayat oranının düşüklüğüne çare bulmak-çocuklarıma bambaşka bir gelecek için fırsat yaratmaktan başka bir düşünce değil.. Bu fikre ulaşmak için de onumdeki imkanlari elimin tersiyle itmiyorum. Aksine fırsatlarımı artıracak kazanımlara girişiyor, kendimi donatarak imkan oluşturmaya çalışıyorum.
Parmakla işaret eder gibi kimseyi işaret etmiyorum. Sadece yazdığım satırlardan kehanette bulunan "tipik kaybeden kızgınlığı" na düştüğümü zanneden arkadaşlara kendimi ifade ettim. Tanımadan bilmeden "daha önce kazanmış ve gitmiş olmanın rahatlığı" ile yorum yapmanın kolaylığından kaçınmaları için yazdım. Büyüklerimiz derler ya.."-bekara boşanmak kolaydır" diye. Hah işte...ben evli ve 3 çocuk babası bir adamım. Benim halimden ancak benim gibi olanlar anlar.
Austin'de-Dallas'ta veya Houston'da gezebiliyor olmak "kazandığı halde fırsatları çöpe atmaya kalkacakları gitmeye ikna etmeye ve cesaretlendirmeye çalışan bir insanı "kazanana düşman" bir takıntılı gibi değerlendirmeye sebep olmamalı"
(Ayrıca parmakla kimseyi göstermediğinizi gözümüze gözümüze sokmasanız bu satırları da yazmayacaktım)
Kendi savunmamı yapmak-yanlış her türde anlaşılmayı engellemek ve bazı arkadaşlara gol pozisyonu yaratmamak adına önceki yazımın son paragrafını tekrar ediyorum.
GC kazanan arkadaşlarım...hayırlı-uğurlu olsun..lütfen..ama lütfen gidin ve hem kendinizin hem çocuk ve torunlarınızın kaderini değiştirin. Korkak olmayın.. sağlıklı olunduğu sürece para bir şekilde kazanılır. Dil öğrenilir..Sorunlar aşılır..Korkmayın...(Çıkmayan arkadaşlar => beraberce bir yıl daha beklemek zorundayız. Belki böylesi bizim için daha iyi olacaktır. Umarım en doğru zamanda-en iyi şekilde gideriz. Mücadeleye devam..)
Hepimize bir sonraki cekiliste şans değil.. hepimiz için en iyi olanı dilerim.