Dün konsoloslukta EB2 kategorisinden işveren sponsorluğunda göçmen vize görüşmemi yaptım.
Sabah 7:45’teydi randevu. 8:00’de içeri aldılar. 8:10’da sıra numarası verdiler, 8:40 gibi evraklarımı vermek için sıra numaram yandı.
Verdiğim evraklar:
- Adli sicil kaydı: Sadece Türkiye için olanı aldı. Başka ülkede 6 aydan fazla yaşadınız mı diye sordu, evet ABD’de yaşadım dedim, ABD’den aldığım adli sicil kaydını vereyim mi diye sorduğumda gerek yok dedi. ABD’den Türkiye’ye döneli 10 seneye yakın oluyor, belki de o yüzden almadı. Bu bir tavsiye değildir tabi.
- Askerlik belgesi: Sadece edevlet’ten alınan askerlik durumu belgesi yeterli oluyor.
- Vukuatlı Nüfus Kayıt örneği
- İki adet 5x5 vesikalık
- İşveren mektubu (job offer letter): ABD’de size sponsor olan işverenin mektubu. Avukatım bu mektupta ABD’de alacağım maaşı ve görevlerimi belirtmemi istemişti.
- CV ve ya geçmişte nerelerde çalıştığınızı gösteren bir belge. Ben CV’mi detaylı çıkarıp verdim.
Görüşme tarihi bana iki sene sonra geldi. Daha önce verdiğim kontak bilgilerinin ve adresin değiştiğini söyledim ve yeni bilgileri verdim. Sistemde bu değişikliği yaptı.
Sadece bu evrakları aldılar. Gelen emailde PTT kayıt formu, sağlık muayenesini de getirin dediği halde bunları istemediler.
Saat 9:15’te görüşme sıram geldi. Gençten bir erkek konsolosluk görevlisi ile görüştüm. Direkt görüşmeyi İngilizce yapalım mı diye sordu ben de olur dedim. Tek tek verdiğim evrakların üzerinden geçti. ABD’de master yapmışsın dedi. Evet istersen transcriptimi verebilirim dedim. Gerek yok dedi. Master’dan sonra H1B ile ABD’de bir şirkette çalışmıştım. Bunu CV’de belirttiğim halde herhangi bir şey söylemedi.
Job offer ile benim CV’mi karşılaştırdı. Türkiye’deki ve ABD’deki şirketten bahsetmemi istedi. Türkiye’deki XYZ firmasının ana firma ve üretici olduğunu, ABC Ambalaj ve Dış Tic.’in XYZ firmasının ürettiği ürünleri ihrac eden bir firma oluğunu ve benim de mevcutta bu firmada çalıştığımı, Amerika’daki ABC USA firmasının da Amerika’daki müşterilere daha iyi hizmet vermek için 2012’de kurulduğunu bildirdim. Bu üç firmanın da sahiplerinin aynı olduğunu söyledim. Firma sahipleri 4 kardeş ve hiçbirisi ABD vatandaşı ve ya ABD yeşil kartı olmayan kişilerdir (sormadığı için bunu söylemedim) Üretilen ürünleri, ABD’deki operasyonları anlattım. ABD’deki şirkette xxx adında sadece bir kişi çalışıyor. XXX kişisi benim job offer mektubumu imzalayan kişidir. Neden sadece bir kişi çalışıyor dedi. ABD’deki kişi director olarak geçiyor ama daha çok operasyon yapıyor, müşteri görüşmeleri daha çok Türkiye’den oluyor dedim. Ama olur da ben ABD’ye yerleşirsem müşteri görüşmelerini benim yapacağımı, Teknik konulara ve müşteri şikayeti durumlarında direkt müdahale edebileciğimi belirttim. Ana üretici firma, ihracatçı firma ve ABD’deki firma sahipleri aynı olunca ve üretilen ürünler de hergün karşılaştığı ürünler olmayınca biraz kafası karıştı ve biraz araştırma yapacağını belirtti ve beklememi istedi. Bankoda 15 dk. kadar bekledikten sonra geldi ve bana boş bir sayfa vererek bu üç şirketin ilişkisinin şemasını çizmemi istedi. Bu şemayı çizerken bana Türkiye’de ne iş yaptığımı, işe ne zaman başladığımı tekrar sordu ve ABD’deki müşterilerimizden bir kaç tanesinin ismini yazmamı istedi. Sorularına cevap verdim ve müşterilerin isimlerini yazdım. 15 dk yokken xxx kişisinin maaşına bakmış olacak ki bana, senin maaşın neden şirket direktöründen fazla olacak diye sordu. Ben de yine aynı şeyi söyledim, direktörün daha çok operasyonel işler yaptığını, benim daha çok satış işlerine bakacağımı ve Teknik görüşmeleri yapacağımı söyledim. “But he’s your boss” gibi birşeyler mırıldandı, pek ikna olmuş görünmedi ama ben doğru olanı söylediğim için çok karşılık vermedim. Şirketin Chicago’daki adresinin ortak bir ofis alanı olduğunu söyledi. Evet Chicago’nun merkezindeki binalardan birinde bilmem kaçıncı katta ortak ofis alnında olduğunu ama ABC USA’e ait özel bir ofisin de bulunduğunu ve yıllardır adresin aynı olduğunu söyledim. Daha sonra tekrar ABD’deki masterımı sordu ve bu sefer masterıma ait bir belge olup olmadığını sordu. Ben de zamanında mezun olurken okuldan aldığımız kapalı zarftaki transcriptimi verdim. Açıp detaylı baktı. Gittiğim ülkeleri sordu. NVC filing üzerinden 2,5 sene geçtiği için son 5 senede gittiğim ülkeleri güncelleyip çıktı almıştım. Onu verdim. Ülkelere tek tek baktı, ilginç gördüğü ülkelerden buraya ne satıyorsun gibi kısa bir iki şey sordu.
Daha sonra sari bir kağıtla beraber pasaportumu geri verdi. Bana bir email göndereceklerini, o emaildeki formu doldurup tekrar konsolosluğa göndermemi ve buna göre vizemi tekrar değerlendireceklerini söyledi. Bu işlemin de ortalama bir ay kadar sürdüğünü belirtti ve teşekkür etti.
Dün öğleden sonra da konsolsoluktan email geldi. DS 5535 adında bir form göndermişler ve 20 gün içinde tamamlayıp göndermemi istiyorlar.
Bu forumdaki yazılanlardan anladığım, daha önce iş görüşmesinde kimsenin başına böyle bir şey gelmemiş, herkes kolayca vizesini almış. Ben de bu şekilde zorlanacağımı düşünmüyordum açıkcası. Hiç tahmin etmediğim sorularla karşılaştım. DS 5535’ı doldurup göndereceğim, artık hayırlısı.