Merhaba, yeni üyeyim, çok fazla yazma imkanım olmadı. Henüz Green Card'a başvuru yapmamış bir dostunuz olarak şu an iş yerimden yazıyorum. Çok kötü hastayım aslında ama mecburen geldim işe. İlaçların etkisi biraz ayakta tutuyor. Bugün 16 saat civarı mesai yapacağım. Yaşım 27, erkeğim. Uzun süredir devam eden bir birlikteliğim var ama henüz evliliğe adım atamadım (tamamen maddi sebepler). Tüm bunları neden paylaşıyorum? Yazacaklarımın temeli şu an yaşadığım hayatta yatıyor o yüzden.
Ben hangi eyalette uçaktan inerdim, hangi şehrin sabahına gözlerimi açardım gerçekten bilmiyorum. İsteklerim aslında oldukça asgari düzeyde, hayallerim de öyle. Çok basit şeyler istiyorum şu hayatta aslında ve istediğim, hayalini kurduğum şeylere ulaşmak için inanılmaz şekilde çabalıyorum, çalışıyorum, araştırıyorum, emek veriyorum... Ama karşılığını bir türlü alamıyorum. Hayalim çok basit; emeklerimin karşılığını alabilmek. 27 yaşında bir dostunuz olarak bunu henüz başaramadım. "Arkadaşım ne istedin olmadı? Bu yaşta neyin feryadı bu!?" demeyin bana. İsteklerim çok basit şeylerdi. Misal bir haftalık basit bir pansiyonda tatil yapmak gibi ya da arabayla uzun uzun gezebilmek gibi ya da yıllardır yaptığım işte hak ettiğim maaşları, primleri alabilmek gibi... Olmadı arkadaşlar yani daha neler sayabilirim sizlere böyle basit basit... Ama güzel ülkemde çok basit isteklerim hatta ve hatta hak ettiklerimin bile bir karşılığı yok, olmadı. Özellikle son zamanlarda durum iyice kötüleşmeye başladı. Benim şanssızlığım olduğunu söyleyebilirsiniz, ona sözüm yok.
14 yıldır hem okudum, hem çalıştım. Evet 6. sınıfta falan sırf yeni şeyler öğrenelim diye yaz tatillerimde, boş günlerimde çalıştım. Okul derecelerim var bu arada, kötü bir öğrenci değildim. Çalıştığım yerlerde hep övgüyle bahsedilir, kötü bir çalışan değildim. Ama bir şekilde hak ettiklerimi alamadığıma inanıyorum. En güncel örneği vereyim mi size? Alanında sertifikaları olan, İngilizce bilen (müşterilerimin yarısı yabancı ve dilim yeterli düzeyde diyebiliriz), 6 yıldır aktif bir şekilde bu işi yapan dostunuza maaş zammı verilmedi bu sene. Hak ettiği prim de aynı şekilde verilmedi... Yani şu an asgari ücretle çalışıyorum neredeyse. Saymadığım onlarca artı özelliğim, kalifiye oluşum anlam ifade etmiyor inanabiliyor musunuz? Ben buna alıştım deyip ek iş arıyorum Ankara gibi büyük bir şehirde ve her platformda başvuru yapıyorum, ilan açıyorum ve çevreme söylüyorum ama inanır mısınız geri dönüş olmadı hiç. Bulaşıkçılık yapamıyorum şu an, ortam o kadar kötü ekonomik olarak. Yahu tamam ama ben para kazanmak istiyorum, kendi işim hakkımı vermiyor ve iş bulamam diye çıkamıyorum o yüzden ek iş arıyorum; araba yıkarım, bulaşık yıkarım hiç fark etmez diyorum ama yine iş bulamıyorum. Peki ben nasıl para kazanacağım? Koca aile geçindiriyorum ve bu para denen lanet şeye ihtiyacım var, ne yapayım çalayım mı? Torpil mi sokayım araya? Haram lokma mı yiyeyim? Yok işte, olmuyor arkadaşlar. Yani basit isteklerinizi veya hayallerizi gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğunuz para var ya, hah işte ben para kazanabileceğim (hemde dürüstlüğümü bozmadan) o ortamın hayalini kuruyorum. Arabasıydı, eviydi, çiftliğiydi onlar çok kolay, gerisi çok kolay...
Misal hakkımın yenilmeyeceği bir ülke hayali kuruyorum. Çok mu zor? Kendi ülkemde, anavatanımda, dedelerimin uğrunda gazi olduğu, şehit olduğu güzel ülkemde sürekli hakkımın yenilmesinden bıktım. En son devlet hastanesinde (Ankara'nın göbeğinde bilindik bir hastane) tetkik için haftalar öncesinden sıra aldım, son bir işlem için gittiğimde "cihaz bozuk hemde 2 gündür bozuk, yarına tamir edilemeyeceği söylendi başka zamana aldık biz sizin randevunuzu" dediler. Ki randevum ertesi gün sabahına. Neyse dedim ama işkillendim. Sonra bir baktım dedikleri cihaz çatır çatır çalışıyor hatta tetkikten çıkan hastalarla falan konuştum. Hasta hakları birimine gittim, durumu anlattım. Onlar aradı ilgili birimi önce "sıkıntı yok, çalışıyor" dediler sonra benim şikayetçi olduğumu öğrenince "cihaz bozuk aslında evet ama gelsin biz yaparız onu araya sokup" diye teklif sundular. Sus payı veriyor bana yani terbiyesiz, başkalarının hakkını yememi teklif ediyor! Yani benim randevumu eşine, dostuna vermiş ve bana yalan atıyor elemanlar göz göre göre... Ki sağlık bedava değil aslında, verdiğimiz vergiler ortada. Sistem farklı ama emin olun en azından benim gibi çalışan ve vergilerini ödeyen insan Amerika'da sağlık sigortası ödüormuş gibi para saçıyor sürekli... Al işte hayalim; parasını verdiğim şeyin karşılığını alayım! Bu arada şu an MR sırası 2 ayda falan geliyor, yaklaşık 15 - 20 saniye süren ultrason sırası için 1 aydır bekliyorum. Operasyon geçireceğim muhtemelen ve Allah biliyor belki kaç ay onu bekleyeceğim...
Daha spesifik, daha yaratıcı hayallerim yok mu? Var elbette ancak şu sıralar çok doluyum, aklıma güzel şeyleri getirmekte zorlanıyorum. Hayallerim kısaca bu anlattıklarımla alakalı şu sıralar. Eğer hakkımı alabilseydim terk etmek gibi bir fikre kapılır mıydım ilk nefes aldığım bu toprakları???