@LordBolton, içinde söyledi: Coronavirus (COVID-19)
Arkadaşlar öncelikle bu salgın gelip geçici bunu biliyoruz.. benim konuşmak istediğim şey şudur New York valisi Cuomo, “Bu deneyimin bizi nasıl değiştireceğini düşünmeye başlamalıyız. Bir daha asla eskisi gibi olmayacağız. Normale döneceğimizi sanmıyorum, yeni normale alışacağız ve bu yüzden bu değişim ve dönüşümün pozitif olması için uğraşmalıyız.” değerlendirmesinde bulundu. böyle bir açıklama yaptı salgın sonrası nasıl bir dünya kurulacak buna benzer bir şeyi Trumpta söyledi örneğin bir daha okulların açılmaması yani uzaktan eğitim olarak kalır mı ve bu durum Türkiyeden oraya öğrenci olarak gitmek isteyenler açısından sizce neyi değiştirir? yani giderler mi gitmezler mi internetten mi eğitim alırlar?
Normale döneceğiz. Bir süre tedirgin, sonra temkinli ve unutkanlığımız sağolsun bir süre sonra olağan halimize döneriz. Vebalar, ispanyol gripleri, yanardağ patlamaları, depremler, tsunamiler, fırtınalar, nükleer felaketler, irisi ufağı bölgesel ve ya daha geniş etkileri olanı, her ne felaket yaşanmışsa etkisine göre belirgin bir süre tedirginlik yaratmış, sonra yavaş yavaş unutulmuştur. Herbirini ayrı ayrı incelediğinizde yaşanan zamanda ve bölgede çok derin etkileri ve korkutucu sonuçları olduğunu göreceksiniz. Seneye bu covid 19 unutulmuş olacak. Bu benzer örnekler ışığında okulların bir daha açılmaması, uzaktan eğitimin tek eğitim modeli olması mümkün değil. İlkokul çağındaki çocuklara bile uzaktan eğitimde başarı sağlanamazken akademik bir eğitimin, mühendislik, mimarlık, doktorluk türevlerinin uzaktan eğitimle yetişemeyeceği aşikar. Bu dallarda yeni insan yetiştirmekten vazgeçmek de mümkün değil. Kaldı ki insan fiziki etkileşimi olduğunca insandır. Arabanızla gezecek, tamirciye gidecek, hastalandığınızda doktora gidecek, sıkıldığınızda dışarı çıkıp arkadaşlarınızla bir kafede oturacaksınız. Bu böyleyken eğitimde insanların temas etmemesi bir çözüm değil. Bilim kurgu filmlerinin bize yarattığı, büyülü, izole yalnızlık ambiansının dünya üzerinde gerçekten hayata geçebileceğine hiç inanmıyorum. O filmler bile insanın nihayet özgür temiz hastalıksız doğaya kavuşabildiği bir sahne ile biter. İnsanın İD ile arzu ettiği yaşam budur. Tatile, ıssız adaya, tropik ülkelere merakımız da sırf bundan. Londradaki,Manhattan daki, Paris deki aksiyon dolu şehir hayatını arzu etmemiz de sırf sosyal ihtiyaçlarımız ve bizim gibi insanlarla bir arada olma isteğimizden. Bu virüs insanları çok korkutup eve mi hapsedecek. Bunu bertaraf etmenin bir yolunu bulur insan. Ve ya en nihayetinde korkusuna aldırmaz, atın ölümü arpadan olsun deyip bodoslama riske dalar. Türkiyeden öğrenci olarak yurtdışına giden öğrenciler de salt eğitim kalitesi yüksek diye amerika kanada ve ya avrupa hatta uzak doğuya gidiyor değiller. İçlerindeki ''dışarıda olma'', keşfetme arzusuyla, göçebelikten gelen genlerle yer değiştirmekten mutlu olma sebebiyle gidiyorlar. Eğer eğitim internetten olursa kimse o ekranın yüzüne bakmaz emin ol