Herkese selamlar,
Yaklaşık 45 gün önce başlayan Amerika maceram için ancak yazabiliyorum. Bundan öncesi biraz koşturmalı, biraz şaşırmalı, birazda adapte sürecini yönetmeyle geçtiği için çokça vakit bulamadım. Haziran 3ünde Newyork jfk’ye iniş yaptıktan sonra sağolsun arkadaşlarımız gelip bizi aldılar. Biraz jfk’den bahsedeyim. Çünkü bilmeyenler için tecrübe paylaşımı olur. İndiğiniz gibi koridorlardan direk pasaport kontrolüne gidiyorsunuz. Zaten başka bir yere yönlendirmiyor. Pasaport kontrolü ise jkf için söylemek gerekirse sanki 100 metrekare yere 50 kişi sığdırılmış gibi kalabalıktı. Bizim gibi küçük çocuğu olanlar şanslı çünkü biz direk ABD vatandaş sırasına alındık. Amcalar hiç soru sual sormadan fotoğraflarımızı çekip bizi içeriye aldılar. Sonrası inanılmaz garip bir şekilde sanki sizi dışarıya atmak için, evet evet sanki sizi dışarıya atmak için tasarlanmış. Pasaport kontrolünden 10 adım sonra valizleri alıp 10 adım sonra gümrükten geçip 10 adım sonra dış kapıların olduğu salona gidip bi 10 adım sonrada direk dışarıya çıkartan bir sistem var. O yüzden valiziniz veya valizleriniz çok çok ağır değilse hiç oradaki valizci amcalara para kaptırmayın. Jfk sonrası new jersey e geçeceğimizi için newyorkta inanılmaz bir trafiğe takıldık ve aman allahım nereden geldik buraya olduk. Yaklaşık 2 saatte newyorktan new jersey e geçebildik ki jfk ile new jersey arası yaklaşık 10-15 mil. Sonrasında ise muazzam bir doğa.
New jersey bildiğiniz doğa harikası. Geyikler sincaplar tahmin edemeyeceğiniz kuş türleri vs. İşte o zaman dedik ki tamam iyi ki geldik. Doğayı bozmadan yerleşim yapmışlar. Yoldan giderken heryer orman sanıyorsunuz ama 50 metre ötesi yerleşim yeri ve ağaç sıklığından farkedemiyorsunuz. Yollar geniş ve karışık. İlk zamanlarda Navigasyonsuz asla ama asla bulamazsınız. Hatta navigasyonlada çokça karıştırabilirsiniz. Çünkü bizim bildiğimiz klasik şekilde değiller. Soldan ayrılan yolda var sağdan ayrılan yolda. Ben arabamı aldıktan sonra navigasyona alışmam 1 haftamı aldı.
Newyork harika bir yer ama yaşamak isteyene, bizim gibi çocuklu aileler için biraz kalabalık hissettirebilir. Ama gerçekten gezilmesi gereken bir yer. Tek handikapı her yerde malum ot(uyuşturucu diye tabir ettiğimiz) kokusu. İnsanlar muazzam rahat. Kimse kimsenin bir yeriyle veya birşeyleriyle ilgilenmediği için herkes istediği gibi takılıyor. Bizim İstanbul da Belgrad ormanında bikiniyle güneşleneni tahmin edemiyorum ne yaparlar.
Birkaç hafta sonrasında rota florida ya çevrildi. Yolumuz yaklaşık 24 saat sürdü. 20 saati fiili araç kullanmayla geçti. Akşam üstü 5 gibi yola çıkıp diğer gün 4,5 gibi şu anda yaşadığımız sarasotaya vardık. Yaklaşık 1200 mil. Yollarda kalabalık yoktu. Rahat rahat geldik. Herhangi bir kural ihlali yapmadığımız için polise de yakalanmadık çok şükür. Burada polis çevirme yapmıyor. Direk yakalama taktiği var. Yani hadi şu yolu keselim alkollü araç kullanıyormu bi bakalım taktiği yok. Kural ihlali yaparsan arkana takılıp seni yakalayıp güzel bi öpmece var. İşin garip tarafı en küçük cezada bile mahkemeye gidiyorsunuz. O yüzden avukat tutmanız lazım. Buda ekstra masraf.
Florida sıcak memleket. Şu anda yaşadığımız yer Sarasota. Geldik gördük okullarını araştırdık birkaç Amerikalıyla konuştuk ve ev tutup yerleşmeye karar verdik. Okulları güzel puanlı. Floridanın en iyi ilk okulu bu kasabada. IQ testi ile alıyor. Diğer okullarda çok iyi. Aralarında vasat olan yokmu hayır yok, orta şeker olan var. Türk popülasyonu azımsanmayacak kadar var. Ki şehirde Türk marketi var. Hatta ilk karşılaştığımız Türk’le markette karşılaşıp akşam bayramlaşmaya evlerine gittik. Burada Türkler birbirini tutuyor bunu gördük. New jersey de ki kadar kalabalık olmadığı için komün küçük ve saygılı. O bakımdan şanslıyız.
Gelelim Amerika’nın genel geçer özelliklerine. Amerika ya gelmemin neden doğru bir karar olduğunu birkaç cümleyle açıklayabilirim. Adamlar aslında herkese kapılarını açmış. Bir şekilde gelen yine bir şekilde tutunuyor. Tutunamayan zaten gitsin kalmasın diyor. Bu konuda da hak veriyorum çünkü düzen iyi kurulmuş. Düzeni bozma potansiyeli olanı egale ediyor bir şekilde. Buraya adım atmış birisi eğer greencard gibi bir derdi yoksa 10 yıl burada kalır çalışır kazanır sonrada ülkesine geri döner. Eğer herhangi bir suça karışmaz sa dahada kalabilir. Tabi o zaman kaçak pozisyonuna düşer. Tek şart ülke dışına çıkmamak. İş bakımından heryer iş kaynıyor. Heryerde çalışamazsınız ama çalışacağınız yerlerde oldukça fazla. Kurumsal firma olmadığı sürece kimse size çalışma izniniz varmı yokmu diye sormuyor. Okul içinde belli evraklar var onlar yanınızdaysa sıkıntı yok.
Gelelim biz 45 günde neler yaptık, yani neler yapılabilir. Ev tutup taşındık, arabamızı gelir gelmez aldık, telefon ve hatlarımızı arkadaşlarımız almıştı sağolsunlar, ehliyetlerimizi aldık ve işlerimizi bulduk. Bu arada benim İngilizce seviyem orta şekerdir. Öyle mükemmel değil. Ama karşı taraf sizi bir şekilde anlamaya çalışıyor. Sizde anlatmaya çalışırsanız iletişim çok kolay. Çünkü buna açıklar.
Şimdilik bu kadar, eğer merak ettiğiniz birşey olursa sorun cevaplamaya çalışayım