Herkese merhaba
Burdaki deneyimimi farklı şartlarda yazmak isterdim, ama kısmet olmadı diyelim inşallar ileriki zamanlarda..
Bize 2 temmüz da mülakat maili geldiğinde evden sevinç çığılıkları yükselmişti gerçekten piyangoyu kazanmış gibiydik. Mülakatımız 5 ağustos 9:15 idi, 1 aydan fazla zaman vardı , hemen işe koyulduk, görüşmeye götürülmesi gereken tüm belgeleri yavaş yavaş temin etmeye başladık, e devletten çıktısını aldıklarımızı gidip birde ıslak imzalı kızrmızı kaşeli olsun Ne olur ne olmaz deyip gidip kurumlardan da aldık, Ben ve oğlum aynı zamanda başka ülke vatandaşıyız, ordan güncel apostilli ingilizce tercümeli sabıka kayıtlarımızı tekrardan aldık, en ince ayrıntısına kadar herşeyi düşünüp, işimizi şansa bırakmak istemedik.
Unganlar için randevumuzu 1 hafta öncesine aldık, İstanbuldan Ankara ya doktor randevumuzdan bir gün önce gidip hotelimize yetleştik, Ertesi gün unganlarda randevumuz 9 da idi. Sırası ile pasaportlar alındı, randevu çıktılarımız, aşı kartlatımız, önce düzen laburatuarı, ordan kan idrar, akciğer rontgeni, ödememizi yapıp, saat 12 de Mehmet beyin muayene etmesi için beklemeye başladık,. Muayene çok hızlı geçti, bana ve eşime 3 er aşı oğlumıza 6 aşı yapıldı( oğlumız 17 yaşında),. Ertesi gün saat 4 gibi sonuçları alabilirsiniz dediler,. Bir gün daha Ankarada kaldık ertesi gün saat 15:30 gibi sonuçları alıp İstanbul'a geri döndük. Görüşmemize 1 hafta kalmıştı, Bütün evrakları tekrar tekrar kontrol ettik, her birimiz için ayrı dosyalar hazırladık, exrta belgeler koydukduk ki istenilen hiç bir belge için yok diyemeyelim.. Sonunda 4 ağustos oldu sabah 6 da istanbuldan Ankara yollara düştük, öğlen Ankarada hotele yerleşmiştik.
Görüşme günü sabah etkenden uyandık, ben kahvaltı edemedim heycandan 1 fincan kahve içip, eşim ben ve oğlum 8:30 da konsolosluğun kapısındaydık.. Telegram grubundan arkadaşlar vardı, kapıda sohbetler ettik, hepimiz çok heycanlıydık.
Saat 9 gibi kapıdaki görevli ismimizi söyleyip bizi içeri aldı. 8 numarayı verdiler, bunu yazmamım sebebi 8 in hep uğuruna inanışım, 8 rakamı sonsuzluk ifade etmiştir hep benim için, onu bile şansa yormuştum.
Numaramız yandı, önce istenilen evrakları teslim ettik, istemedikleri biz hatırlattık, onalarıda verdik, tekrar beklemeye başladık, numaramız tekrar yandı evrak teslim ettiğimiz bankodan eşim gitti, kendisine görüşmeyi hangi dilde yapmak istediğini sormuşlar, mümkünse türkçe demiş, peki demiş bankodaki bayan ve tekrar beklemeye başladık. Numaramız tekrar 7 nolu bankoda yandı parayı yatırmak için, paramızıda yatırdık, tekrar beklemeye başladık, görüşme için bizden sonra olan numara bizden önce yandı görüşme için onlar 3 nolu bankoya gittiler, 2,3 dk sonra bizim numara yandı ve 4 nolu bankodaydık. Siyahi beyefendi ve yanında biraz arkada oturan uzakdoğulu bir bayan vatdı..
Görüşmeye direk ingilizce günaydın nasılsınızla başladı, bizde ingilizce cevap verdikten sonra, mülakatı türkçe devam edebilirmiyiz dedik, bize gülümseyerek ama ben türkçe bilmiyorum dedi, gülüştük, ama isterseniz tercuman çağırabilirim dedi. Bizde oğlumuz ingilizcesinin iyi olduğunu isterseniz onun yardımcı olabilrceğini söyledik, tabi tabi olur dedi ve görüşme başladı,. Önce yemin ettirdi, daha sonra parmak islerimizi alındı.. Klasik sorular sordu, eşime ve bana ayrı ayrı ne iş yaptığımızı sordu, nereye gideceğimizi, orda ne iş yapacağımızı, tanıdığınız var mı, oğlum ile sohbet etti.. Oğluma biz söylemeden Kanada ne yapıyorsun dedi, hangi şehirdesin dedi, oğlum liseye gittiğini, orda yürtta mı kalıyosun diye sordu, aile yanında diye cevap verdi.. A exchange programla mı gittin dedi evet diye cevapladı oğlum, bu arada sürekli bilgisayara bişeyler yazıyordu, ara ara mikrofonu kapatıp yandaki bayanla konuşuyordu, pasaportlarımız elindeydi, 3 ümüzünde hazırda vizelerimiz vardı, onların iptalini ve Congratulation demesini beklerken, bilgisayardan bir çıktı aldı, yanındaki bayanla görüştü elindeki kağıtta bir yeri yuvarlak içine (Administrative Processing) aldı mikrofonu açtı ve bize beyaz kağıt ile birlikte pasaportlarımızı uzattı, ve mail gelecek talimatları izelyin dedi.. Biz ne olduğunu anlamaya çalışırken, o şokla ne bir soru sorabildik, uzatığı kağıdı ve pasaportu alıp yavaşça bankodan uzaklaştık,. Biz o güne kadar AP diye bişey duyuyorduk ama, bizden çok uzak bir olay diye hiç mi ama hiç ilgilenmemiştik, Sanıyorduk ki AP ye kalanlar, eksik evrak, yetersiz para, eksik bilgi, yada sorunlu geçmiş gibi vs şeyler, Bunu düşünmemizin sebebi biz bugune kadar 1999-2009 /2009-2019 / 2019-2029 tarihler arasında 3 kez ABD vizesi almış bir aileyiz, sayısız ülkelerden Schengen, Ve 10 yıllık Kanada vizesi dahil, bugune kadar hiç ret almamıştık, Konsolosluktan çıktık, bizim için tam bir şoktu 3 ümüzünde ağızını bıçak açmıyordu, noldu şimdi deyip, görüşme gözümüzün önünden gitmiyordu, yolda nerde yanlış yaptık neyi yanlış söyledik, sebep ne diye diye İstanbul'a dönüş yolunda tam anlamı ile şoku yaşıyoduk.. Tüm hayallerimiz sanki bitmişti, 10 ay boyınca büyük hayaller kurmuştuk, hepsi sanki 10 dk görüşmede yok olmuştu.. Peki şimdi nolacak tı vizeyi vermediler mi bitti herşey derken, forum sitelerine İnternete bu durum araştırmaya başladık.. Ve 5535 formuna rasladık. Aynı gün içinde telegram yöneticilerinden Uğur bey @gucarslan bize yazdı, durum değerlensirmesi yaptık ve bizi telegramda bulunan AP grubuna ekledi. Bize çokça moral verip bu sadece bir araştırma deyip içimize su serpti.. Ertesi gün (6 ağustos) bize ankaradan mail geldi, ekte 5535 formu vardı. Asıl talihli eşimdi AP ye eşim kalmıştı.. Formu hemen doldurmaya başladık bizim 1 gecemizi aldı çünkü bir madde var son 15 yılda gittiğin ülkeler diye, ailecek çok fazla yürt dışı seyatlerimiz vardı. 2006 dan beri nereye gitmiş ne zaman gitmiş kiminle gitmiş, kim finanse etmiş gibi sorular, hepsini tek tek bulup ekledik.. Bu arada ABD ye 20 den fazla seyahat etmişiz hepsi tatil amaçlı, yasaklı ülkeler listesinden hiç birine gitmemişiz, seyahatlerimiz boyunca hiç bir ülkede trafik cezamız dahi hiç bir sorun yaşamadık.. İhtiyacı olanlar için ek bilgi e-devletten 2009 yılından sonrası tüm ülkeye giriş çıkış kayıtları mevcut (7 ağustos) ertesi gün 5535 formunu doldurup gönderdik.. Ve şimdi ne mi yapıyoruz.. Sabırla beklememiz gerektiğini söylüyor daha önce bu deneyimi yaşayıp bilgi sahibi olan arkadaşlar bizde sabırla bekliyoruz.. Vizesini alan tüm arkadaşları tebrik ederiz yeni hayatlarında bol şans dileriz, o vizeler çok kıymetli darısı başımıza..