Sürecin en başından beri anlatmaya başlıyorum..
çok zordu tahmin edilmez, ön görülemez bir zorlukta geçti süreç. Üzerine, evine hiç bir şey almıyorusun ve hayatını çekilişe göre ayarlıyorusun. Tek soru var kafanda alabilecekmiyiz vizeyi.. Eminin her talihli bu soruyu sormuştur kendine. Sağlık mülakatına giriyorsun kafanda bin bir soru var. Acaba şekerim yüksel çıkar mı? Bel fıtığı ameliyatı oldum sorun olur? Gibi gibi bir sürü şey. Harika geçiyor çünkü sen bir sürü filtrelemeye giren bir talihlisin.. elbette sana özel davranacaklar orada. Soruyor Handan Hoca hiç ameliyat oldun mu? Bir yandan aşılarını yapıyor. Salaklık bizde sürecin tadınu çıksrsana:) ama olmaz takıntılıyız.. Türkiye’de hayat takıntılı hep. Zor ve yıpratıcı akıyor hayat.. Her yeri Türkiye sanıyoruz. Oysa çoktan Birleşik Devletler’e ulaşmışız.. Sakinlik, dürüstlük bekliyorlar bizden. Süreçte nice insanlar tanıyorsun bazıları yalancı, bazıları kıskanç, bazıları iyi kalpli.. bazısına bana bu kişi yoldaş olur amerika’da diyorsun, bazısına benden uzak olsun.. çok insan tanıyorsun bu süreçte. Ve en son günü geliyor işte.. Seni içeriye alıyorlar. Herkes gülümsüyor. Dinini sormuyorlar sana, cinsel tercihini sormuyorlar, tek dertleri Birleşik devletler de ne iş yapacaksın tanıdıığın var mı, hangi eyaleti istiyorsun diyorlar ve vizeni alıyorsun. Nil Karaibrahimgil in şarkısı gibi, nefes aldım nefes verdim burdayım pes etmem yok diyorsun işte bu kadar kolay bir süreç.. yazmam 5 dk yı aldı.. ama 2 sene yaşadım.. korkmayın eğer yalan söylemediyseniz bu vizeyi alırsınız.. @crazycells tekrar teşekkür ederim bizim için bir şanssın