Merhaba arkadaşlar. Konuya kendi hayatımı kısaca anlatarak neden Amerika' ya gitme isteğimin olduğunu anlatmak istiyorum. Ayrıca fikirlerimde bir eksiklik veya yanlışlık varsa lütfen söyleyin en güzel ve kısa tecrübe fikirlerimizi paylaşarak olur.
Ben 36 yaşında bir inşaat mühendisiyim. Evliyim, inşallah 7 ay sonra bir çocuğumuz olacak. Eşim çalışmıyor. Mesleğimi yol, köprü, tünel şantiyelerinde teknik ofis şefi olarak devam ediyorum. Çalıştığım firma bu sektörde Türkiye' de ilk 10' a girebilecek firmalardan birisi. Maaşım Türkiye standartlarına göre çok iyi durumda, ortalama iki memurun maaşında %50 daha fazla maaş alıyorum. Mesleğimden dolayı gerek devlet kademeleri ile gerekse bürokrasi kademeleri ile çok sık irtibatlarım var ve saygın bir iş statüsü konumundayım. Bunlar artılarımdı, şimdi ise eksilerini anlatıyım.
Ben Samsun' da oturuyorum. Şantiyem ise Amasya' da. Evimi özel sebeplerden dolayı taşıyamadım bu yüzden şantiyede eşimden ayrı geçiyorum. Haftada birkaç kez mesafe bir buçuk saat olduğu için akşamları evde kalmaya gidiyorum. Çalışma koşularımız sabah 7:00 akşam 18:00 hafta sonu dahil. Şantiyecilikte fırtına kopmadığı sürece tatil imkanı yoktur. Aylık 280-300 saat aralığında çalışıyorum. Sosyal ve aile hayatım ne yazık ki yok gibi. Sadece babam ve eşim hasta olursa özel izin alabiliyorum diyebilirim. 10 yıllık iş hayatımda sadece iki defa bir haftalık tatil yaptım eşimle. Artık çalışmaktan midem bulanıyor. Kendime ve aileme çok az vakit ayırabiliyorum. Bizim sektör her iş gibi tabii ki insan gücü üzerinden dönüyor ve ne yazık ki işlerde işçi sömürülmesi üzerinden dönüyor. Kısa bir örnek veriyim. Eniştem maden mühendisi olarak Amerika' da bir şirkette çalışıyor. Şirket onu Orta Doğu veya Afrika' ya göreve gönderiyor uzun zamanlı olarak ve diyor ki; Sen şimdi bir yıl Afrika' da kalacaksın, bu yüzden aileden ayrı kalacağın için verimin düşer. Bu yüzden maaşına ek %50 daha fazla verip ailenle birlikte orada ki masraflarını karşılayacak şekilde gitmesini istiyor. Burada ise ne kadar şantiyede kalırsan o kadar daha değerlisin. Bu adam ailesini özler, verimi düşer vb. konuları kesinlikle düşünmez. Yani eniştemin firması insan odaklı bizimkiler insan sömürme üzerine çalışıyor. Bunlar kabaca işimin eksi tarafları, şimdi ise toplumsal eksilere gelelim.
Benim en değer verdiğim konulardan birisi kişisel hak ve hürriyettir ama Türkiye' de ne yazık ki en az değer verilen konudur. Devlette veya özel olsun torpil, adam kayırma, ideolojik düşüncelere göre insan seçme, yolsuzluk, rüşvet gibi konular artık çok doğal işler oldu. Dinimizin bile en önemli değerlerinden birisi adalet ve eşitlik ne yazık ki Müslüman bir ülkede hiç dikkat edilmeyen bir konu oldu. Herkes bundan bahseder ve dertlenir ama kimse uygulamaz. Ekonomik konular, çalışan hakları, özellikle şuan ki ülkemizin durumu (inşallah bu kötü günler en yakın zamanda geçer) içler acısı ve geleceğimiz için içimde hiç bir ümit besleyemiyorum. İnşallah 7 sonra bir çocuğum olacak. Eğitim hayatını burada düşünemiyorum bile. Amerika' da olsam da yine ülkeme odaklı yetiştirmeye çalışsam da, ilim ve bilim konularında kesinlikle bir gelişme beklemediğim için bunu Amerika' da yapmayı planlıyorum.
Genel olarak Amerika' ya gitmek isteme sebeplerimi yazım içinde kabaca belirttim. Daha söylenmesi gereken çok konu var ama yazıyı çok uzun tutmak istemiyorum. Sizlerden de söylediğim sebepler çerçevesinde Amerika' ya gitme isteğimin ne kadar doğru veya hatalı bir karar olduğunu tartışma olarak yorumlarınızda bekliyorum. Herkese selam ve saygılar.