19 Agustos 08.45 randevusu için iki gün önce Unganlarda muayne oldum. Önce 4. Katta kayıt ve ardından üçüncü katta testler yaptıktan sonra tekrar verilen saatte muayne icin 4. Kata gittim. Tansiyon, şeker, tiroid hastalığı, ameliyat oldun mu veya başka bir hastalık var mi ve sigara içip içmediğim dışında hiçbir soru sormadi. Sadece çıkarken saçlarımın on kısmındaki beyazı görüp, stresli bir yaşantın mi oldu diye (bence öylesine sordu bunu) sordu. Yoo öyle bişey olmadı dedim, sadece akademik son eğitimin zorlayıcı olduğunu söyledim. O da, o yeter diyorsun Yani dedi evet dedim. Sonuçları ertesi gün aldım.
Mülakat günu:
Sabah onceden anlaştığım taksici sabahın 6.50'sinde (gerçekten de öyle) gelip kapıda beklemeye başlamış. Yedide lan bu bizim taksici mi diye camdan bakmamla araması bir oldu, yarım saattir kapıdayım dedi. Hızlıca çıktık. Sabah Ankara trafiği çok olur ama yine de 7.30 da konsolosluk iki nolu kapının önündeydik. ( Ana cadde değil iç tarafta kaliyor). O sırada bizden önce mülakatı olan arkadaşları görüp yanlarına gittik. Gayet neşeli, gülmeli bir muhabbet sonrası onları ugurlayarak beklemeye başladık.
Binaya giriş :
Binaya girerken kapıdaki güvenlik gorevlilerine kendi enerjinizi yansitmamizla çok hoş gülmeli bir giriş yaptık. Ancak bekleme salonu dışarıdaki tüm sıcaklığı süpüren bir havadaydı. Gerçekten tuhaf bir sogukluk çöktü. Önce numara verildi. Numarayla ilk olarak belgeleri verdim. Belgeleri hazırlarken her belge ikişer adet, hem orijinal hem e-devlet şeklinde uç ayrı şekilde hazırlamıştım. Sırasıyla sadece yazılı evraklari aldıktan sonra, adres değişimi için kağıt verdim ve öğrenci belgemi de verdim. Öğrenci belgemi de aldı. Sadece master diplomasini geri verdi ve çok büyük zarar görmesin, mülakatta yeniden verirsiniz dedi. Sonra tekrar ödeme için bekledik. Ödeme 330 (330 da yedek getirmiştim) usd olarak ödedim. Sonra mülakat için beklemeye başladık. Bu arada 8 15 randevusu olan arkadaşlarımız hala mülakat yapmamisti, 8.45 ise 4 kisiydik. Onlarin pasaportlariyla mulakattan ayrıldığını görmek moral bozucu oldu, AP'ye kalmışlardı. Hem onlar için üzülurken hem de oluşan gerilimle sabahki güzel enerji baya kara kuru birşey kalmisti. Neyse mülakat için numara yandı, gittim, bir de ne göreyim, Asya-Amerikan hanımefendi.( buna sevinmiştim onun Mulakatlari sanki daha soft geçiyor gibi geldi, [ yani önlerinde dostlarımızı tarayan müthiş bir yazılımları olduğunu ve mulakatin biraz da formalite olduğunu düşünsem de neyse ]) günün ilk mulakatina benle başladı. Yan bankolarda suregiden mulkatlar vardı. Önce ma diplomasini istedi o sırada lisans diplomasini da verdim. Yemin, parmak izi ve sorular: Nereye gideceksin, Austin; neden Austin büyüyen bir işgucu piyasası ve sosyal açıdan aktif bir şehir; tanidigin var mi, arkadaşlarim var; Ne iş yapacaksin, kısa dönemde geçici isler, orta ve uzun dönemde akademi; su an ne iş yapıyorsun, öğrenciyim; peki hangi aşamadasin, bitti sayılır eylül gibi savunmam var, kesinlikle okulu bırakmayacağım zaten son dönemim diye vurguladım. (bunu sorarken gözümün içine baktı, bunun dışında neredeyse hiç göz temasimiz olmadı), hesabında Ne kadar para var, nereden geldi, kendi birikimi olduğunu söyledim. Peki dedi (tüm bunlar maks 5 dk surmedi, zaten benle pek ilgilenmedi tam bir profesyonel gibi sadece sordu ve yazdı. Hatta neredeyse mimik dahi yapmadı. (Zaten benim dosya da sıkıcıdır ne sorsun ) , vizeni onaylıyorum dedi. Teşekkür ettim. Bu arada bana bir sorun var mi dedi. Hayır dedim. Bir hafta içinde pasaportunu yolariz dedi. Ve bitti. İlginçtir ki ne doktor ne vize memuru hiçbir şekilde irdeleyen sorular vb sormadi. Mülakatı ingilizce yaptık, sormadılar, sorsalardi da İngilizce isteyecektim zaten. Herkese bol sans.