@MySea, içinde söyledi: ABD ve Kahve Bağımlılığı Üzerine
Ben eskiden cogunlukla cay icerdim ve kahveyi arasira denerdim. 2012 yilinin baslarinda sigara olayini ve seker kullanma isini biraktiktan sonra caydan kahveye dogru bir gecis yaptim. Sekersiz, sade kahve (black) tadinda. O zamandan beri her sabah ve gun boyu kahve iciyorum, kahvalti da dahil. Aksam yemeginden sonra ise sekersiz cay iciyorum.
Kahve olarak genelde Colombia, Cuban ve Arabic iciyorum. Cay olarak Ahmad Tea, ceylon ve special blend.
Esim Turk kahvesine cok duskun. O yuzden hemen hemen hergun icer ama ben o kadar cok Turk kahvesi icmem.
Ofisde kahve makinemiz var ve degisik kahve cesitleri iciyoruz. Ben birde cay icin su isitma makinesi getirdim, tabii ki Ahmad Tea. Guney Koreli patronum ofisdeyken sabah aksam cay iciyor.
kahve konusunda tüketiciler bir süre sonra taze / bayat kahveyi ayırt etmeye, damak zevklerine uygun kahveleri araştırmaya ve farklı demleme methodlarini öğrenmeye başlıyor. bu da aslinda kahvenin bağımlılık ilkesine bir gönderme diyebiliriz
bulunulan çevre ve insanların tüketim alışkanlıkları bir süre sonra sizi etkisi altina almaya başlıyor. başlarda çay içerken sonraları kahveye baslamaniz belki sigara ile alakalı görülse de, hayatınızda farklı etkenler de bunu size sunmuş olabilir. sosyal çevrenin etkisi, gittiğiniz her yerde hazir bir fincan kahvenin size sunulması, "çay içer misin?" sorununun yerini "kahveni nasil alırsın?" sorusu birer sebep olarak görülebilir.
bunu dışında en büyük etken de ana ürüne etki eden diğer etkenler tabiki. mesela şeker, süt, tatlandırıcılar, aromalar vb. bunlar asil ürünün tadini almaniza mani olan şeyler. çoğu kişiden duyarız, "şekerli çayı nasıl iciyormusuz" serzenişini. bu da aslinda asil lezzeti yakalamaya başlayan tüketicinin doğru ürünü bulma cabasindan ileri geliyor.
uzakdoğu'da bir kültür ve seramoni imgesi olan çay, baska coğrafyada yerini sürekli hazir bulunan siradan bir ürüne yani kahveye bırakıp milyonlarca $'lik bir pazar yapabiliyor