Üyelik oluşturma ve foruma giriş konusunda sorun yaşayan üyelerimiz [email protected] adresine email gönderebilirler!

  • @baris1662 Tebrikler , vizeniz hayırlı olsun. Yeni yaşantınızda sağlık , huzur ve başarı diliyorum.


  • @Cornelius Detaylı bir anlatım olmuş , teşekkürler. Tebrikler , vizeniz hayırlı olsun. Yeni yaşantınızda sağlık , huzur ve başarı diliyorum.


  • Değerli tecrübeler bizler için şayet şanslı tarafta isek hepsini tekrar okumak zorunda kalacağım. Vizesini alan herkesi canı gönülden kutlarım.


  • @baris1662 vizeniz hayırlı olsun tebrikler.


  • @Cornelius vizeniz hayırlı olsun tebrikler ailenizle yeni hayatınız da başarılar dilerim.

  • ⭐⭐

    @baris1662 @Cornelius Tebrikler , Vizeleriniz hayırlı olsun.


  • @baris1662 @Cornelius vizeniz hayirli olsun amerikadaki hayatinizda bol sans dilerim tebrikler.. !

  • ⭐⭐⭐⭐⭐

    @Cornelius emeğinizin karşılığını almanıza sevindim, tebrikller.
    yolunuz da bahtınız da açık olsun!

  • ⭐⭐

    @Cornelius Tebrikler, hayırlı uğurlu olsun👏

  • ⭐⭐⭐

    @Cornelius vizeniz hayırlı olsun yeni hayatınızda bol şanslar şimdiden

  • ⭐⭐

    @Cornelius vizeleriniz hayirli olsun, cok sanslar ABD`de de.


  • @Emre-Kurtulmuş emre bey gidiş tarihi belli olmuş, hayırlı olsun. kaça aldınız biletleri? aktarma-direkt? kazasız sorunsuz varın yeni yuvanıza dilerim...

  • ⭐⭐⭐

    @karaçay teşekkürler biz direk uçuş tercih ettik iki kişi için 27bin küsür tuttu.


  • Hayırlı uğurlu olsun
    Bol şanslar


  • @Emrah-Borazan Çok teşekkürler, darısı başınıza.

  • ⭐⭐

    @Cornelius amin inşallah 🙂


  • Herkese merhaba, haftalardır, aylardır hatta yıllardır umutla beklediğim vizeye ve o meşhur sarı zarfa AP sürecime rağmen dün kavuştum. Umudumun artık bittiği yerde, “kesin ret gelecek, şimdi nasıl plan yapmalıyım?” dediğim anda.. Deneyimlerimi aşağıda sağlık kontrolü, vize görüşmesi ve AP süreci olarak üç adımda, detaylı bir şekilde anlatmaya çalışacağım. Umarım deneyimlerimin bir faydası olur ve vizeyi almam tüm umudunu kaybedenlere umut olur.

    Sağlık Kontrolü:
    6 Ocak 2023’de sağlık kontrolüm için saat 9:30 da Unganlara gittim. Daha önceden geçirdiğim trafik kazası, epilepsi ve tiroit rahatsızlığım olduğu için çok tedirgindim. Epilepsi için EEG sonuçlarım, hastalığı teşhis raporum gibi elimde bulunan tüm evrakları ve trafik kazası sebebi ile geçirdiğim ufak operasyonu gösteren belgelerimi büyük bir dosya olarak yanımda da götürdüm. Önce kayıt, sonra kan ve idrar tahlilleri, röntgen gibi prosedürler forumda detaylı ve birçok kez anlatıldığı gibi gerçekleşti. Annemin yıllarca sakladığı ve benim her gördüğümde “anne bunları atalım ne işimize yarayacak” dediğim 2000 yıllarına ait, artık zamanla sararmış, yırtık aşı kartlarım sağlık kontrolümde çok faydalı oldu. Eğer aşı olduğunuza dair herhangi bir belge var ise mutlaka yanınızda bulundurun. “Eski, sararmış bir kâğıt bu Unganların istediği bu değildir “diye düşünmeyin. Aslında istedikleri tam da o kartmış. Tahlilleri atlattıktan sonra en gergin yer olan doktor kontrol kısmına giriş yaptım. O meşhur önlüğü giyerek uzun bir süre doktorun gelmesini bekledim. Asla gülmeyen, çok gergin ve despot bir kadın doktor gelerek ardı ardına birçok soru sordu. Epilepsi hastası olduğumu beyan edince de kendisinin yüz ifadesini görünce bu iş burada bitti, vizeyi alamayacağım demiştim. Hastalığım sebebiyle tedavi olduğumu, tedavi evraklarımı yanımda getirdiğimi ve bakmasını istediğimi söyledim. Evraklara baktıktan sonra yine gergin bir yüz ifadesi ile kolumda ve bacağımda bulunan doğum lekelerimi sorguladı. Ben epilepsi hastalığımdan korkarken hiç beklemediğim yerden yakalanmıştım. Doğum lekesinden🙄 . Doğum lekelerimi kendimin yaptığını, kendime zarar verdiğim için bu lekelerin olduğunu söyledi. Bende ısrarla doğum lekelerimin bebekliğimden beri olduğunu belirttim. Büyüteç ile doğum lekelerimi inceledi😅 En son da eğer isterse bebeklik fotoğraflarımı gösterebileceğimi orda da lekelerin olduğunu söylediğimde hızlı ve gergin bir şekilde odadan çıktı.
    Ertesi gün sağlık sonucumu almak üzere tekrar Unganlara geldim. Herhangi bir sorun olmadığını belirttiler ve sağlık raporumu alarak Ankara’dan ayrıldım.
    Not: Unganlar ’ın binasının ilk giriş kısmında, köşede tatlı bir kafe var. İsmi A4 olması lazım. Mutlaka oraya uğramanızı ve harika pastalarından tatmanızı öneririm. O gergin ve telaşlı anınızda biraz sakinleşebiliyorsunuz ve diğer talihli arkadaşlar ile tanışarak beraber ABD hayalleri kurduğunuz güzel bir yer haline geliyor.

    Mülakat Günü:
    20 Ocak saat 8:00 da vize görüşmem için konsolosluğun önüne geldim. Kalabalık ve sıraya girmiş insanları görünce yalnız olmadığım için biraz rahatlasam da stresten karnım ağrımaya başlamıştı bile. Kontrol, kayıt, ödeme gibi işlemlerin ardından evraklarım ile konsolosluk görevlisiyle görüşmek üzere yanına gittim. Beni güler yüzlü bir Asyalı beyefendi karşıladı. Güler yüzlü olduğunu görünce rahatlamıştım, olacaklardan habersiz. O an bir şey daha deneyimledim: Her gülene aldanma. Konsolosluk görevlisi olan Asyalı beyefendi önce yemin ettirdikten sonra sorularına geçti.

    Görevli: Neden Amerika’ya gitmek istiyorsun?
    Ben: Amerika’da daha mutlu olacağımı ve kendimi geliştireceğimi biliyorum, o yüzden istiyorum.
    Görevli: Amerika’da nereye gideceksin?
    Ben: IOWA
    Görevli: Orada kim var? Birinin yanına mı gideceksin?
    Ben: Evet, orada arkadaşım var. Onun yanına gideceğim.
    Görevli: Arkadaşın ne yapıyor IOWA’da, vatandaş mı?
    Ben: Hayır vatandaş değil. Kendisi doktora öğrencisi. Aynı zamanda da İngilizce öğretmeni.
    Görevli: Süper. İngilizce biliyor musun? Konuşalım mı?
    Ben: İleri düzey olmasa da evet konuşabiliyorum fakat şu an heyecanlı olduğum için kendimi ifade edemeyeceğimi düşünüyorum
    Görevli: Tamam sorun değil. İngilizceni geliştiriyor musun?
    Ben: Evet
    Görevli: Süper, arkadaşın da İngilizce öğretmeni. O sana yardımcı olur.
    (Burada ikimizde gülümsedik.)
    Görevli: Amerika’da ne iş yapacaksın?
    Ben: İlk başlarda maddi olarak geçinebilmek için basit düzey işlerde çalışacağım. Daha sonra mesleğimi yapacağım.
    Görevli: Şu an öğrenci misin?
    Ben: Evet öğrenciyim, bu yıl mezun oluyorum. Aynı zamanda bir restoranda çalışıyorum.
    Görevli: Ne okuyorsun?
    Ben: Gerontoloji. (Görevlinin bölümümü anlamadığını fark ettiğim için bölümümü ve iş imkanlarımı anlattım.)
    Görevli: Süper, hiçbir sorun görünmüyor.
    (Dedi ve önünde bulunan evraklarıma baktı).
    Görevli: Evraklarda da problem yok.
    (Burada banka hesap dökümümü gördü. Bankada 15 k dolar param vardı. Yaklaşık 7 aylık aktif olarak para girişi ve çıkışı bulunuyordu. Hem aktif olduğu için hem de yeterli para gösterdiğim için hiç banka hesabım sebebiyle AP’ye kalacağım aklıma gelmezdi.)
    Görevli: Buradaki para senin mi?
    Ben: Evet benim.
    Görevli: Sen öğrencisin. Nasıl biriktirdin bu kadar parayı?
    Ben: Evet öğrenciyim fakat aynı zamanda çalışıyorum. Ailem de destek oluyor.
    Görevli: Anladım. Diğer evraklarda hiçbir sorun görünmüyor fakat senden bir şey isteyeceğim. Ondan sonra vizeni onaylayacağım. ( Burada bana sarı bir kağıt verdi.) IOWA’da olan arkadaşın burada yazan evrakları doldurup bize göndersin, sende pasaportunu gönderince vizeni onaylayacağım.
    Bu sırada ben çok panikledim ve açıklama yapmaya başladım, paranın çok yüksek bir miktar olmadığını ve bana ait olduğunu. Telaşlandığımı görünce de sakin olmamı söyledi. Hiçbir sorun olmayacağını ve sponsor olduğu zaman hemen vizemi onaylayacağını ve Amerika’ya gidebileceğimi belirtti. Tüm evraklarımı kendisi aldı. Bana sadece pasaportumu ve orijinal diplomamı geri verdi.
    Bende o hayal kırıklığı ile konsolosluktan ayrıldım.

    AP Süreci:
    Konsolosluk görevlisi olan Asyalı beyefendi o kadar basit bir şekilde söylemişti ki hemen arkadaşımdan sponsor olmasını rica ettim. Fakat Uğur Bey ile de konuşunca anladım ki sponsorun ABD vatandaşı veya greencart sahibi olması lazımdı. Asla anlam vermemişti kimse, bankadaki 15 k dolarıma rağmen öğrenci olduğum için AP sürecine kalmamı. Vize görüşmesinden sonra rahatlayacağımı düşünürken asıl şimdi çok daha zorlu bir sürece girmiştim. Sponsor bulmak, sponsor olmayı ikna etmek gerçekten çok zormuş. Gece gündüz hiç uyumadan 6 gün boyunca toplam 9 kişi ile görüşme yaptım. Fakat kimse sponsorluğu kabul etmiyordu. Büyük uğraşlar sonucu bir kişiyi 6 günün sonunda ikna edebilmiştim. Hemen evrak sürecine başladık. Evrakları hazırlayıp bana göndermesi de yaklaşık olarak 2 hafta sürdü. 20 Ocak’ta olan vize görüşmemden 1 ay sonra da evraklar elimdeydi. Kontrollerini yapıp 7 Mart’ta konsolosluğa gönderilmek üzere evraklarımı ve pasaportumu PTT’ye teslim ettim. 8 Mart’ta da evraklar konsolosluğa ulaşmıştı. Şimdi yine bekleme sürecine girmiştik. Mayısta açıklandığı andan itibaren vize görüşmesini beklediğimiz gibiii. Anladım ki zor olan greencart talihlisi olmak değil, beklemeyi öğrenmekmiş. Tüm aksiliklere rağmen 30 Mart’ta PTT’den gelen sms ile bekleme sürecim bitmişti. Fakat aylarca bekleyen ben, PTT ile gelen sms sonrası uyuyamadım. Evet pasaportum geliyordu ama sarı zarfta var mıydı? Dün yani 31 Mart’ta sarı zarfımı ve ABD vizesi basılı olan pasaportumu teslim aldım. O üstümdeki ağırlığı, omuzlardaki yükü kaldırmak aslında bir PTT mesajına bakıyormuş.
    24 yaşında, üniversite son sınıf biri olarak, gelecek kaygısının da ötesinde mezuniyetine birkaç ay kala, birkaç ay sonra ne yapacağım diye düşünen bir kadın olarak artık hayallerimin gerçekleşebileceğine dair ümidim kesinleşti. Başta tüm yeşilkart forum ekibine, adminlerimize, deneyimlerini paylaşan, heyecanlarımıza ortak olan siz okuyuculara, sponsor olmanın zorluklarına bilmesine rağmen bana güvenen ve sponsor olmayı kabul eden Volkan abiye ve sürecin başından sonuna kadar desteklerini esirgemeyen Uğur beye minnettarım. Bir de tabi bu süreçte tanıştığım, arkadaş olduğum, hayatımın bundan sonrasında da her zaman yanımda olacaklarına inandığım, beraber birbirimize sponsor bulmaya çalıştığımız arkadaşlarıma da bana verdikleri destek için çok teşekkür ederim. Umut hep varmış, ben bu süreçte bunu çok iyi öğrendim. Sizlerin de umudun hep var olduğunu ve eğer pes etmeden emek verirseniz o vizeyi alacağınıza inanın. Yaşamak, inanmak ve umut etmekten ibaretmiş. Herkesin sarı zarfına kavuşması dileğiyle. ABD’de daha güzel günlere… Yolumuz açık olsun.
    Özne GÖÇER


  • @Cornelius vizeniz hayırlı olsun bol şans dilerim


  • Merhaba Arkadaşlar,
    Çok uzun bir yazı oldu kusura bakmayın aklıma gelen herşeyi yazmak istedim bi detay atlamamaya çalıştım. 10 Mart Unganlar sağlık raporu ve 31 Mart mülakat deneyimlerim şöyleydi;
    UNGANLAR

    10:35 deki randevuma Ordudan gittiğim için biraz erken vardık saat sabah 8 de kimse yoktu sekreterlerin 9 da orda olacağı söylendi saat 9:15 de 4. Katta pasaportumu ve covid19 aşı kartımı teslim edip randevu saatimden önce işlemleri başlattılar, web sayfasında ds260 çıktısı ve konsolosluk randevu mail çıktısı da istiyodu fakat onları istemediler hiç bakmadılar sadece case numarasının son dört hanesini söyleyip doğrumu diye onay aldı, önce 5. Kata çıktım burada kan aldılar ve 899₺ ödeme yaptım, daha sonra 3. Kata indim burada akciğer filmi çekildikten sonra 4. Kata tekrar geri geldim, sonra doktor Mehmet bey in muayenesinde daha önce ameliyat olduğumu fakat 16 sene olduğu için hiç bi şekilde arşivde dahi bi evrak bulamadığımı belirttim sadece bi kaç ufak detay sordu ameliyatla ilgili sonra bir adet iğne yaptı(aşı) ve amerikada ne yapacaksın sorusuyla ufak bi sohbet oldu, muayene sonrasında sekretere 6.458₺ daha ödeme yaptım dolar karşılıklarını hatırlayamıyorum şuan ama güncel kur ile çevirdiler, kredi kartı ile ödeme yaptım. Sekreter 5 adet aşı olduğumu söyledi ama tek iğne vuruldu. Ertesi gün cumartesi ve yarım gün olduğu için öğleden önce kapalı sarı zarfı teslim aldım, zarfa iliştirilmiş ek bi sayfa ve bir de cd var sayfayı çoğaltıp saklamamızı ve cd yi de amerikaya girişte ihtiyacımız olacağını yazan bir de bilgi kağıdı var.
    MÜLAKAT

    Mülakat saatim saat 10:00 ben saat 09:15 de dışarıdaki uzun kuyruğun sonuna girdim ve saat tam 10 da sıra bana geldi, kuyrukta benden çok geride 9.30 da mülakatı olanlarda vardı sanırım mülakatın tam saati önemli değil, hatta 15 dakikadan önce orda olursam içeri alınmacağımı söylüyodu maildeki detaylar ama orda tanıştığım j1 vizesi için orda bulunan birisi hemen benimle birlikte mülakat saatinden 25dk önce pasaportunu verdi ve bir problem olmadı. Camın arkasından mikrofon ile konuşan beyefendi bana çekmeceye pasaportumu bırakmamı söyledi ve yan tarafta bekletti sonra yandaki giriş kapısından sırayla ismimizi çağırarak içeri aldılar.

    X-Ray de yaşadığım problem;

    Daha önce forumda ve Telegram grubunda gördüklerim okuduklarım sayesinde ve 3 gün öncesinde gelen mülakat hatırlatma mail içerisinde de yazdığı üzere üstümde herhangi bir elektronik eşya cüzdan vesaire yoktu, x-ray öncesinde ceplerimi komple boşalttılar montum kemerim ve gözlüklerim dahil herşeyi kutuya koyduk, sonra kutuyu x-rayden geçirirken güvenliklerden birisi kulaklık var dedi ben önümdeki arkadaşa söylüyor sandım ama bana söylüyormuş çok şaşırdım, dedim benim kulaklığım yok derken kulaklık değil şarj aleti dedi sonra anladım ki şarj aletimi montun cebinde unutmuşum, bana eşyalarımı geri verip şarj aletini bırak gel dediler fakat tekrar sıraya girmem gerekiyodu ve bu belki de mülakata geç kalma durumu oluşturacaktı, birisi o esnada çöpe atabilirsin dedi bende hemen atalım çöpe dedim, orda diğerlerinden daha yaşı fazla olan birisi tamam dedi atmasın çöpe yazık dedi ben gördüm bu arkadaşı sorun yok pasaportunu bana ver dedi eşyalarını al bunu dışarda bi yerde bırak gel buraya direk dedi, bende tekrar giyinip çıktım şarj aletini arkadaşa verdim sonra kuyruya girmeden o kapının önüne geldim kendimi gösterip işaret ettim ve beni tekrar pasaportum ve ismimle içeri çağırdılar ve tekrar aynı işlemler ile x-rayden geçtim, içerideki güvenlik bir havaalanı güvenliğinden çok daha üst seviyede bunu oraya gidince sizde anlayacaksınız, şu linkte içeri kesinlikle sokulması yasak olan nesnelerin listesi var, dikkate almanızı öneririm;

    İçeri girdikten sonra;
    X-ray odasından çıktıktan sonra dışarda yürüyorsunuz ilerden sola dönüp diğer binaya giriyorsunuz, burada sol tarafta danışman gibi bir banko var ilk buraya gidiyorsunuz ordaki çalışan direk benden ds-160 formu istedi, bende ds-160 yok 260 var dedim(tebessümle) diversity mi dedi evet dedim tamam o zaman siz şurda 18 nolu bankoya geçin dedi, hemen yan tarafındaki bankoda önümde bir çift vardı onlar işlemlerini hallettikten sonra sıra bana geldi, ordaki beyefendi pasaportu ve 330$ ödemeyi aldı, ben ds-260 doldurduktan sonra eskisinin süresi bittiği için yeni pasaport aldığımı ve eskisinin de yanımda olduğunu söyledim tamam dedi, pasaporta bir etiket yapıştırdı ve bana bir sıra numarası verdi yan tarafta beklememi söyledi, ödemeyi dolar olarak hazırlamıştım tam 330$ ödeme yaptım. Sonra yan tarafta yaklaşık 10 dakika bekledikten sonra numaram yandı, içerisi baya kalabalıktı çoğunluğun sıra numarasının başında N harfi vardı N240 gibi sıralar yanıyordu benim sıram V72 idi. Sanırım benim gibi diversity olanlarda V sırası ile başlıyordu, birde o gün orda bizim gruptan 2 katılımcı vardı fakat benim gördüğüm ben ordayken V68 ile V76 arasında işlem oldu ben ordayken sanırım benle birlikte 9 diversity katılımcısı vardı.

    Dosyaları teslim;

    İlk sıram yandığında 13 numaralı bankoda sert mizaçlı yabancı uyruklu tam Türkçe konuşamayan bir kadın, pasaporttan başlamak üzere sırayla evrakları istedi, ben adres değişikliği yapmak istediğimi söyledim ve a4 kağıda büyük puntolarda yazmış olduğum adres çıktısını verdim, daha önce evlendiniz mi diye sordu hayır dedim, daha sonra benden
    -Vukuatlı nufüs kayıt örneği
    -Arşivli Adli Sicil Kaydı
    -Askerlik belgesi
    -Diploma aslı ve fotokopisi
    -Sağlık Raporu
    -2 Adet 51x51mm fotoğraf
    -Banka Dökümleri ve mali kaynakları aldı.
    Ben yanımda AIS kaydı PTT çıktısını, DS-260 onay sayfasını da götürmüştüm bunlar sorulmadı ve istenmedi, mali kaynak olarak araba ruhsatını ve sahibinden den aldığım aynı model araçların ilan listesi sayfasını verdim, banka dökümü olarak aynı bankada bulunan 4 ayrı banka hesabımın son 6 aylık dökümlerini çift imza sirküsü ile almıştım onları verdim. Banka hesapları TL cinsinden ve toplamları 300Bin TL yapıyodu. Sonrasında İngilizce konuşuyor musunuz? Diye sordu ben hayır dedim başlangıç seviyesinde dedim tamam dedi. Daha sonra bana siz oturun numaranız tekrar yanacak dedi.

    Bir saatten fazla oturup bekledikten sonra yanlış hatırlamıyorsam 9 numaralı banko için sıra numaram yandı,

    Mülakat görüşme;

    Bankoya vardığımda sarışın yabancı uyruklu bir erkek daha yeni geliyordu bankoya ve birisine gel diye işaret ederek iki kişi geldiler elinde lastik ile sarıp sarmalanmış sarı bir dosya vardı dosya benim dosyammış ilk teslim ettiğim evraklar toplanmış tekrar ona verilmiş. Sarışın olan ilk olarak Türkçe dedi evet dedim yanındaki adamı işaret ederek translate dedi tamam dedim, İngilizce olarak sağ elimi kaldırmamı söyledi ve yemin metnini İngilizce söyledi yanındaki adam telefonu açtı sanırım daha önce oraya yazmış aynı metni oradan bana Türkçe okudu sadece evet cevabının yeterli olduğu yemini ettikten sonra dosyayı açtı, ikisi de çok az Türkçe biliyorlardı aslında sarışın olan tercüman olarak gelen adamdan bi tık daha iyiydi Türkçesi, sonra parmak izi almak için sarışın olan sol 4 parmak sağ 4 parmak 2 başparmak diye sırayla Türkçe söyleyerek parmak izlerini aldı. Her yapılan işlemden sonra teşekkür eden güler yüzlü birisiydi, kendi aralarında benimle konuştuklarından daha fazla konuştular her adımda, sarışın olan her konuşma sonrası diğerine bilgisayardan bişeyler gösterip anlatım yapıyordu sanki diğerine öğretiyor gibiydi, “Bak burası çok önemli bazen böyle şeyler de olabiliyor” gibi konuşmalar geçti aralarında. Benim İngilizcem pek iyi değil anlayan ama konuşamayanlardanım 😊 onların da Türkçesi pek iyi değil sonuç olarak benim de bi çok yerde İngilizce konuşmam gereken ilginç ve komik bir sohbet oldu hatırladığım kadarıyla anlatayım size;
    Parmak izinden sonra dosyayı açtı ve en üstte diplomam vardı diplomayı okudu ve Lisans dedi evet dedim, diğer evrakları da açtı tek tek baktı arada bilgisayara veri girip girerken de yanındaki adamla konuşuyordu sonra bana Ne iş yapıyorsun? Ne iş yapacaksın? Dedi, Ben yazılımcıyım dedim yanındaki adama adam bi duraksadı hemen çevirmedi bi sessizlik olunca bende mecbur İngilizce olarak yazılımcı olduğumu söyledim ve aynı işi yapacağımı fakat ilk zaman İngilizcem yeterli olmazsa başka işler yapabilirim belki dedim yarım yamalak İngilizceyle ama anladı beni güldü çok fazla yapacak iş bulacaksın gibi bişey söyledi İngilizce, sürekli olarak güler yüzlü esprili yaklaştığı için beni de baya rahatlattı konuşma esnasında, sonra banka dökümanlarına baktı benim 4 tane TL hesabım ve işlemler çok olduğu için 6-7 sayfa kağıda tek tek bakmadı sadece en üstekini işaret ederek kaç para dedi, bende bu sefer daha düzgün bir İngilizceyle yaklaşık 15bin dolar olduğunu ve arabanında yaklaşık 13bin dolar ettiğini söyledim, bişey söylemedi iyi iyi der gibi kafa salladı sadece sonra california dan başladı bi kaç tane eyalet ismi saydı hangisine gidiceksin dedi ben Orlando florida dedim neden dedi bi aile dostumuz var orda dedim ok dedi, sonra kağıtları eline aldı diplomanın fotokopisini bana verdi bende bu fotokopi dedim şaşırdı geri aldı sonra ikisini de tuttu elinde tekrar sordu bana hangisi orijinal diye bende büyük olan dedim işaret ettim diğerinin kağıdının daha kaliteli olduğunu söyledi okulun verdiğinden daha iyi kağıt olduğunu söyledi sonra beraber gülüştük felan, diploma aslı ile arabanın ruhsatını geri verdi, elindeki diplomaya tam kaşe vurucaktı bana eminsin dimi dedi bu fotokopi dedi evet dedim yine gülüştük felan sonra bi kaşe vurdu diplomaya ve yanındaki adama da dönerek o zaman şunu söylemem gerek ki O-NAY-LAN---MA-DI dedi güldü şaka onaylandı dedi beraber güldüler felan tebrikler dedi sonra içinde PTT geçen bi cümle kurdu ikisi de İngilizce hızlı konuştular ve cam arkasından tam anlamadım ama galiba pasaportun PTT ile gönderilcek gibi bişe söylediler çok teşekkür ettim ve sevinçle ordan ayrıldım.
    Çok uzun bir yazı oldu fakat dışarda daha sonra şöyle bir şey de oldu onu da anlatayım;
    Büyükelçiliğin önünde bizim içeri girdiğimiz yer değil de yan tarafta daha büyük bir giriş var protokol girişi gibi yada personel de oradan giriyor olabilir, girişin yanında duvarda İngilizce Amerikan büyükelçili yazıyo logosu felan var mimari olarak da bina çok güzel yapılmış biz 3 arkadaş fotoğraf çekelim dedik bugünün hatırası olur diye, tam da oranın önünde durmadık daha geriden birbirimizi çekiyoduk ki birden polisler kafamızda bitti, telefonları elimizden aldılar fotoğrafları sildiler sonra çöp kutusundan bile sildiler, fotoğraflarda giriş kapısı olduğu için stratejik bir noktaymış eylem hazırlığı olarak nitelendirilebilir dediler, az daha çarşı karışıyodu 😊 yani orda foto çekmek felan istersiniz aklınızda bulunsun arıza çıkabilir.

  • ⭐⭐

    @coderyazilim Hayırlı olsun vizeniz.
    Konsolosluğun önünde fotoğraf çekiliri mi hiç, ucuz kurtulmuşsunuz.


Benzer Başlıklar

Forum kurallarına uymayan veya forum düzenine aykırı davranan üyeler uyarılmadan forumdan çıkarılabilirler. Özellikle gereksiz yeni başlık oluşturacakların dikkatine!

124
Çevrimiçi

40.9k
Kullanıcı

4.4k
Konu

426.0k
İleti


| | | |

Powered by NodeBB | Copyright © 2023 Yesilkart Forum