Merhaba Arkadaşlar,
Çok uzun bir yazı oldu kusura bakmayın aklıma gelen herşeyi yazmak istedim bi detay atlamamaya çalıştım. 10 Mart Unganlar sağlık raporu ve 31 Mart mülakat deneyimlerim şöyleydi;
UNGANLAR
10:35 deki randevuma Ordudan gittiğim için biraz erken vardık saat sabah 8 de kimse yoktu sekreterlerin 9 da orda olacağı söylendi saat 9:15 de 4. Katta pasaportumu ve covid19 aşı kartımı teslim edip randevu saatimden önce işlemleri başlattılar, web sayfasında ds260 çıktısı ve konsolosluk randevu mail çıktısı da istiyodu fakat onları istemediler hiç bakmadılar sadece case numarasının son dört hanesini söyleyip doğrumu diye onay aldı, önce 5. Kata çıktım burada kan aldılar ve 899₺ ödeme yaptım, daha sonra 3. Kata indim burada akciğer filmi çekildikten sonra 4. Kata tekrar geri geldim, sonra doktor Mehmet bey in muayenesinde daha önce ameliyat olduğumu fakat 16 sene olduğu için hiç bi şekilde arşivde dahi bi evrak bulamadığımı belirttim sadece bi kaç ufak detay sordu ameliyatla ilgili sonra bir adet iğne yaptı(aşı) ve amerikada ne yapacaksın sorusuyla ufak bi sohbet oldu, muayene sonrasında sekretere 6.458₺ daha ödeme yaptım dolar karşılıklarını hatırlayamıyorum şuan ama güncel kur ile çevirdiler, kredi kartı ile ödeme yaptım. Sekreter 5 adet aşı olduğumu söyledi ama tek iğne vuruldu. Ertesi gün cumartesi ve yarım gün olduğu için öğleden önce kapalı sarı zarfı teslim aldım, zarfa iliştirilmiş ek bi sayfa ve bir de cd var sayfayı çoğaltıp saklamamızı ve cd yi de amerikaya girişte ihtiyacımız olacağını yazan bir de bilgi kağıdı var.
MÜLAKAT
Mülakat saatim saat 10:00 ben saat 09:15 de dışarıdaki uzun kuyruğun sonuna girdim ve saat tam 10 da sıra bana geldi, kuyrukta benden çok geride 9.30 da mülakatı olanlarda vardı sanırım mülakatın tam saati önemli değil, hatta 15 dakikadan önce orda olursam içeri alınmacağımı söylüyodu maildeki detaylar ama orda tanıştığım j1 vizesi için orda bulunan birisi hemen benimle birlikte mülakat saatinden 25dk önce pasaportunu verdi ve bir problem olmadı. Camın arkasından mikrofon ile konuşan beyefendi bana çekmeceye pasaportumu bırakmamı söyledi ve yan tarafta bekletti sonra yandaki giriş kapısından sırayla ismimizi çağırarak içeri aldılar.
X-Ray de yaşadığım problem;
Daha önce forumda ve Telegram grubunda gördüklerim okuduklarım sayesinde ve 3 gün öncesinde gelen mülakat hatırlatma mail içerisinde de yazdığı üzere üstümde herhangi bir elektronik eşya cüzdan vesaire yoktu, x-ray öncesinde ceplerimi komple boşalttılar montum kemerim ve gözlüklerim dahil herşeyi kutuya koyduk, sonra kutuyu x-rayden geçirirken güvenliklerden birisi kulaklık var dedi ben önümdeki arkadaşa söylüyor sandım ama bana söylüyormuş çok şaşırdım, dedim benim kulaklığım yok derken kulaklık değil şarj aleti dedi sonra anladım ki şarj aletimi montun cebinde unutmuşum, bana eşyalarımı geri verip şarj aletini bırak gel dediler fakat tekrar sıraya girmem gerekiyodu ve bu belki de mülakata geç kalma durumu oluşturacaktı, birisi o esnada çöpe atabilirsin dedi bende hemen atalım çöpe dedim, orda diğerlerinden daha yaşı fazla olan birisi tamam dedi atmasın çöpe yazık dedi ben gördüm bu arkadaşı sorun yok pasaportunu bana ver dedi eşyalarını al bunu dışarda bi yerde bırak gel buraya direk dedi, bende tekrar giyinip çıktım şarj aletini arkadaşa verdim sonra kuyruya girmeden o kapının önüne geldim kendimi gösterip işaret ettim ve beni tekrar pasaportum ve ismimle içeri çağırdılar ve tekrar aynı işlemler ile x-rayden geçtim, içerideki güvenlik bir havaalanı güvenliğinden çok daha üst seviyede bunu oraya gidince sizde anlayacaksınız, şu linkte içeri kesinlikle sokulması yasak olan nesnelerin listesi var, dikkate almanızı öneririm;
İçeri girdikten sonra;
X-ray odasından çıktıktan sonra dışarda yürüyorsunuz ilerden sola dönüp diğer binaya giriyorsunuz, burada sol tarafta danışman gibi bir banko var ilk buraya gidiyorsunuz ordaki çalışan direk benden ds-160 formu istedi, bende ds-160 yok 260 var dedim(tebessümle) diversity mi dedi evet dedim tamam o zaman siz şurda 18 nolu bankoya geçin dedi, hemen yan tarafındaki bankoda önümde bir çift vardı onlar işlemlerini hallettikten sonra sıra bana geldi, ordaki beyefendi pasaportu ve 330$ ödemeyi aldı, ben ds-260 doldurduktan sonra eskisinin süresi bittiği için yeni pasaport aldığımı ve eskisinin de yanımda olduğunu söyledim tamam dedi, pasaporta bir etiket yapıştırdı ve bana bir sıra numarası verdi yan tarafta beklememi söyledi, ödemeyi dolar olarak hazırlamıştım tam 330$ ödeme yaptım. Sonra yan tarafta yaklaşık 10 dakika bekledikten sonra numaram yandı, içerisi baya kalabalıktı çoğunluğun sıra numarasının başında N harfi vardı N240 gibi sıralar yanıyordu benim sıram V72 idi. Sanırım benim gibi diversity olanlarda V sırası ile başlıyordu, birde o gün orda bizim gruptan 2 katılımcı vardı fakat benim gördüğüm ben ordayken V68 ile V76 arasında işlem oldu ben ordayken sanırım benle birlikte 9 diversity katılımcısı vardı.
Dosyaları teslim;
İlk sıram yandığında 13 numaralı bankoda sert mizaçlı yabancı uyruklu tam Türkçe konuşamayan bir kadın, pasaporttan başlamak üzere sırayla evrakları istedi, ben adres değişikliği yapmak istediğimi söyledim ve a4 kağıda büyük puntolarda yazmış olduğum adres çıktısını verdim, daha önce evlendiniz mi diye sordu hayır dedim, daha sonra benden
-Vukuatlı nufüs kayıt örneği
-Arşivli Adli Sicil Kaydı
-Askerlik belgesi
-Diploma aslı ve fotokopisi
-Sağlık Raporu
-2 Adet 51x51mm fotoğraf
-Banka Dökümleri ve mali kaynakları aldı.
Ben yanımda AIS kaydı PTT çıktısını, DS-260 onay sayfasını da götürmüştüm bunlar sorulmadı ve istenmedi, mali kaynak olarak araba ruhsatını ve sahibinden den aldığım aynı model araçların ilan listesi sayfasını verdim, banka dökümü olarak aynı bankada bulunan 4 ayrı banka hesabımın son 6 aylık dökümlerini çift imza sirküsü ile almıştım onları verdim. Banka hesapları TL cinsinden ve toplamları 300Bin TL yapıyodu. Sonrasında İngilizce konuşuyor musunuz? Diye sordu ben hayır dedim başlangıç seviyesinde dedim tamam dedi. Daha sonra bana siz oturun numaranız tekrar yanacak dedi.
Bir saatten fazla oturup bekledikten sonra yanlış hatırlamıyorsam 9 numaralı banko için sıra numaram yandı,
Mülakat görüşme;
Bankoya vardığımda sarışın yabancı uyruklu bir erkek daha yeni geliyordu bankoya ve birisine gel diye işaret ederek iki kişi geldiler elinde lastik ile sarıp sarmalanmış sarı bir dosya vardı dosya benim dosyammış ilk teslim ettiğim evraklar toplanmış tekrar ona verilmiş. Sarışın olan ilk olarak Türkçe dedi evet dedim yanındaki adamı işaret ederek translate dedi tamam dedim, İngilizce olarak sağ elimi kaldırmamı söyledi ve yemin metnini İngilizce söyledi yanındaki adam telefonu açtı sanırım daha önce oraya yazmış aynı metni oradan bana Türkçe okudu sadece evet cevabının yeterli olduğu yemini ettikten sonra dosyayı açtı, ikisi de çok az Türkçe biliyorlardı aslında sarışın olan tercüman olarak gelen adamdan bi tık daha iyiydi Türkçesi, sonra parmak izi almak için sarışın olan sol 4 parmak sağ 4 parmak 2 başparmak diye sırayla Türkçe söyleyerek parmak izlerini aldı. Her yapılan işlemden sonra teşekkür eden güler yüzlü birisiydi, kendi aralarında benimle konuştuklarından daha fazla konuştular her adımda, sarışın olan her konuşma sonrası diğerine bilgisayardan bişeyler gösterip anlatım yapıyordu sanki diğerine öğretiyor gibiydi, “Bak burası çok önemli bazen böyle şeyler de olabiliyor” gibi konuşmalar geçti aralarında. Benim İngilizcem pek iyi değil anlayan ama konuşamayanlardanım onların da Türkçesi pek iyi değil sonuç olarak benim de bi çok yerde İngilizce konuşmam gereken ilginç ve komik bir sohbet oldu hatırladığım kadarıyla anlatayım size;
Parmak izinden sonra dosyayı açtı ve en üstte diplomam vardı diplomayı okudu ve Lisans dedi evet dedim, diğer evrakları da açtı tek tek baktı arada bilgisayara veri girip girerken de yanındaki adamla konuşuyordu sonra bana Ne iş yapıyorsun? Ne iş yapacaksın? Dedi, Ben yazılımcıyım dedim yanındaki adama adam bi duraksadı hemen çevirmedi bi sessizlik olunca bende mecbur İngilizce olarak yazılımcı olduğumu söyledim ve aynı işi yapacağımı fakat ilk zaman İngilizcem yeterli olmazsa başka işler yapabilirim belki dedim yarım yamalak İngilizceyle ama anladı beni güldü çok fazla yapacak iş bulacaksın gibi bişey söyledi İngilizce, sürekli olarak güler yüzlü esprili yaklaştığı için beni de baya rahatlattı konuşma esnasında, sonra banka dökümanlarına baktı benim 4 tane TL hesabım ve işlemler çok olduğu için 6-7 sayfa kağıda tek tek bakmadı sadece en üstekini işaret ederek kaç para dedi, bende bu sefer daha düzgün bir İngilizceyle yaklaşık 15bin dolar olduğunu ve arabanında yaklaşık 13bin dolar ettiğini söyledim, bişey söylemedi iyi iyi der gibi kafa salladı sadece sonra california dan başladı bi kaç tane eyalet ismi saydı hangisine gidiceksin dedi ben Orlando florida dedim neden dedi bi aile dostumuz var orda dedim ok dedi, sonra kağıtları eline aldı diplomanın fotokopisini bana verdi bende bu fotokopi dedim şaşırdı geri aldı sonra ikisini de tuttu elinde tekrar sordu bana hangisi orijinal diye bende büyük olan dedim işaret ettim diğerinin kağıdının daha kaliteli olduğunu söyledi okulun verdiğinden daha iyi kağıt olduğunu söyledi sonra beraber gülüştük felan, diploma aslı ile arabanın ruhsatını geri verdi, elindeki diplomaya tam kaşe vurucaktı bana eminsin dimi dedi bu fotokopi dedi evet dedim yine gülüştük felan sonra bi kaşe vurdu diplomaya ve yanındaki adama da dönerek o zaman şunu söylemem gerek ki O-NAY-LAN---MA-DI dedi güldü şaka onaylandı dedi beraber güldüler felan tebrikler dedi sonra içinde PTT geçen bi cümle kurdu ikisi de İngilizce hızlı konuştular ve cam arkasından tam anlamadım ama galiba pasaportun PTT ile gönderilcek gibi bişe söylediler çok teşekkür ettim ve sevinçle ordan ayrıldım.
Çok uzun bir yazı oldu fakat dışarda daha sonra şöyle bir şey de oldu onu da anlatayım;
Büyükelçiliğin önünde bizim içeri girdiğimiz yer değil de yan tarafta daha büyük bir giriş var protokol girişi gibi yada personel de oradan giriyor olabilir, girişin yanında duvarda İngilizce Amerikan büyükelçili yazıyo logosu felan var mimari olarak da bina çok güzel yapılmış biz 3 arkadaş fotoğraf çekelim dedik bugünün hatırası olur diye, tam da oranın önünde durmadık daha geriden birbirimizi çekiyoduk ki birden polisler kafamızda bitti, telefonları elimizden aldılar fotoğrafları sildiler sonra çöp kutusundan bile sildiler, fotoğraflarda giriş kapısı olduğu için stratejik bir noktaymış eylem hazırlığı olarak nitelendirilebilir dediler, az daha çarşı karışıyodu yani orda foto çekmek felan istersiniz aklınızda bulunsun arıza çıkabilir.