Üyelik oluşturma ve foruma giriş konusunda sorun yaşayan üyelerimiz [email protected] adresine email gönderebilirler!
  • ⭐⭐⭐⭐⭐

    iş bu yazı ve başlık; sadece bilgilendirme / bilgi edinme amaçlı olup alkolü ve alkol ürünlerini özendirme amacı taşımamaktadır.
    bu yazı / içerik 18 yaşından küçükler için uygun değildir. zaten alkol sizin dostunuz da değildir..
    🔞


    giriş: amerika'da bira ve biracılık bize ne ifade eder? 🍺

    crop.jpg

    bu kadar büyük bir çoğrafyanın ve kültür çeşitliğinin içerisinde, insanlık tarihinin en eski içeceklerinden olan biranın da büyük bir yeri var elbette. hatta öyle bir kültür ki bu, eyaletler arasında bile farklılık gösteren ve insanların seçtiği bira tarzlarını bile farklılaştıran bir seviyeye ulaşmıştır. araştırmalar, amerika'da 7000'in üzerinde ufak/büyük bira üreticisi olduğunu ve bu sayının micro breweryler sayesinde gittikçe arttığını göstermektedir.

    aşağıdaki grafikte, 2019 verilerine göre 180 milyon fıçı bira üretimi yapılmış;

    Screenshot_1.jpg
    *kaynak: statista.com

    tarihsel olarak derinlemesine bir inceleme olmayacak yazacaklarım. sadece amerikan bira çeşitliliğinin ne kadar geniş ve farklı olabileceğini anlatmaya çalışacağım.

    son 6 yıldır kendi biramı üretip tüketmeye çalışan, farklı bira tarzlarını denemek için ülke ülke gezen / ziyaret etmeye gayret eden biri olarak böyle büyük bir çoğrafyanın bira çeşitliliği elbette ki benim gibi insanlar için bulunmaz bir cennet.

    türkiye'de gerek vergi gerekse de idari prosedürler açısından farklı bira tarzlarının ithalatı ve local bira üretimi (micro brewery) oldukça zor olduğu için, farklı lezzetlere erişim oldukça zor ve meşakkatli. son dönemde yeni yeni bu durumun önüne geçilmeye çalışılsa da birim fiyat ve erişilebilirlik buna yine engel oluyor.

    peki bu başlıkta neler mi olacak?

    • amerikan bira stilleri

    • eyalet bazında bira stilleri / farklılıkları / tüketim alışkanlıkları

    • amerika'da local / micro brewery / craft beer

    • amerika'da kendi biranı üretmek

    • amerika'da günlük hayatta bira ve pub kültürü

    • ... vb


    1- amerikan bira stilleri 🍺

    amerika'da doğmuş, amerika'nın suyundan/toprağından nemalanmış belli başlı bira stilleri var. bunlardan dünyaca en çok bilinen ve tüketilenleri sizlere anlatmaya çalışacağım.

    • american IPA

    IPA tabiri aslında "Indian Pale Ale" teriminin kısaltılması. dünyada en çok bilinen ve bence en lezzetli bira türlerinden biri. bu tarz, ingilizlerin, hindista'a gemilerle bira gönderirken bozulmasını engellemek için içine daha fazla şerbetçiotu eklemesiyle ortaya çıkmıştır aslında. yoğun şerbetçiotu aroması, meyvemsi tadı ve acı bir bitişe sahiptir. ancak amerikalılar buna öyle bir dokunuş yapar ki artık IPA'dan çok american IPA tarzı bilinir ve konuşulur oldu. orta derecede güçlü ve hafif yüksek acılığa sahip bir bira türüdür. alkol oranı ise %5.5~%7,5 arasında değişir. micro breweylerin en çok ürettiği tarz olarak da bilinir.

    • american PALE ALE

    Pale Ale tarzına ufak bir amerikan dokunuşu olur kendileri. düşük, orta açılıkta ve %4,5~%6,2 oranında alkol derecesine sahip bir biradır. kendini hissettiren serbetçiotu aromasının yanına hafif baharat tatları eşlik eder.

    • double american IPA / imperial IPA

    alışılagelmiş IPA tarzına daha farklı bir dokunuştur double IPA. daha yoğun şerbetçiotu aroması, sert bir acılık ve lezzettli bir bitişle selamlar sizi. IPA tarzına alışık olmayanlar için bariz (doğrusunu söylemek gerekirse oldukça fazla) bir acılık baskın olsa da, IPA sevenlerin zamanla bu tarza geçiş yaptığı da tartışılmaz bir gerçektir. eğer bir gün buna denk gelirseniz kesinlikle bir şans verin. özellikle amerika'da bu tarzı üreten oldukça fazla yerel/local üretici bulunmakta. bu arada alkol oranı %7,5~%10 skalasında gidip gelmektedir.

    • cream ALE

    biraya aşına olan bünyelere maltın verdiği tat her ne kadar tanıdık gelse de, kremsi bir dokuya sahip, amerika topraklarında doğmuş ALE tarzı bir biradır. genel ALE stilinin genel özelliklerini barındırsa da gevrek tatlar kendini çokça belli eder. bütün bu özelliklere ragmen kolay içimli, alkol oranı nispeten düşük (% 4,2 ~ %5,6) bir biradır.

    • american AMBER ALE

    klasik AMBER ALE tarzına yine klasik bir amerikan yaklaşımı 🙂 maltın bütün karakteristik özelliği temelini oluşturur bu biranın. gövdeli malt tatları ve kehribar notaları bizi orta amerika'ya güzel bir seyahate çıkarır. alışması ve tüketmesi biraz zor bir biradır kendileri. bu yüzden seveni olduğu kadar sevmeyeni de vardır. orta acıklıkta ve alkol oranı %4,5 ~ %6,2 arasındadır.

    • california common beer

    her ne kadar gözümde bir biraz tarzı olarak görülmese de özellikle california bölgesinde yoğun olarak rağbet gören bir (sonradan çıkma) bira çeşididir diyebiliriz. LAGER-ALE arası bir bira olarak nitelendirilmekte. genellikle micro breweryler tarafından denense de amerika gibi bir kıtada yoğun bir talep alabileceğini zannetmiyorum. özellikle IPA'nın bulunduğu bir ortamda şansı oldukça az diyebiliriz 🙂 içimi kolay ve alkol oranı % 4,5 ~ %5,5 arasındadır.

    • american BROWN ALE

    ingilizlerin dünyaya armağanı olan BROWN ALE tarzına, amerikan şerbetçiotu ekleyerek stil karmaşına yol açan bir amerikan buluşu diyebiliriz bu tarz için. kavruk malt tadına çikolata ezgileri eşlik eder ki bu da herkesin (özellikle bir amerikalının) her zaman tercih edeceği bir bira diyemeyiz. yine de ingiliz atalarına saygı duruşu niteliğinde bir çok örneğini bulmak mümkündür. (% 4,3 ~ %6,2)

    • american barleywine

    tam bir amerikan çılgınlığı desek yanlış olmaz. halk arasında bira şarabı olarak da bilinen bu tarz yoğun alkol oranına (%8 ~%12) ve soğuktan ziyada oda sıcaklığında içilen bir tarza sahiptir. mal, şetbetçiotu, baharatlı notalar derken aradığınız her şeyin bir karışımı gibi görünse de içildiğinde kndisini çok kolay belli eder. içilebilirlik açısından ne yazık ki başarılı olmasa da buna karşın limitleri zorlayan her özellik bu birada mevcut. denenesi..


    to be continued..


  • 7000 mi? Ben şok ben iptal. 😃


  • I love beers 🙂

  • ⭐⭐⭐⭐⭐

    @MySea, içinde söyledi: Amerika'da Biracılık ve Bira Kültürü Üzerine

    I love beers 🙂

    o zaman sizlerden bir kaç cümle de olsa duymak isteriz 🙂 malum cennette olan sizlersiniz..

    hangi tarz biraları seviyor ve tüketiyorsunuz?
    buzdolabınızda eksik etmediğiniz marka ve stiller neler?
    şuana kadar deneyip de hayran kaldığınız biralar hangiler?


  • @gucarslan Ben degisik bira cesitlerini ve markalarini gittigim yerlerde denerim. Eger restauranta gidersem, house brewed varsa, onlardan denerim. Bara gidersem, draft biralardan denerim.

    Evde genelde Heineken, Miller, Corona, Budweiser ve Yuengling bulundururum. Hepsi bir arada olmayabilir tabii ki. Heineiken, Corona ve Yuengling normal seviyorum, lightlarini tercih etmiyorum. Budweiser fark etmiyor. Miller ise ya light yada genuine draft tercih ediyorum. Genelde bunlari 24luk siseler seklinde aliyorum. Fiyatlari $20 ile $30 arasi degisiyor.

    Boston'dayken bir storedan Cek Cumhuriyetinden ithal edilmis bir Pilsner bira almistim, 6lik sisedeydi. Ismini unuttum ama cok guzel bir tadi vardi. Turkiye'de ise Tuborg tercih ediyorum.

  • ⭐⭐⭐⭐⭐

    @MySea anlattıklarınızdan pislner ve lager tarzı biraları sevdiğinizi görüyorum. gittiğiniz mekanlarda kendi biralarını denemeniz çok güzel. hafif içimli biralar bahsettikleriniz ve bir nevi susuzluk gidiren tabir ettiğimiz markalar.

    imkanınız olursa kesinlikle IPA ve double IPA denemenizi öneririm.

    çek biraları da oldukça karakteristik biralardır ve dünyaca ünlüdür 🙂 çek cumhuriyeti'ni ziyaret etme şansınız olursa başka bir cennete düşeceğinize emin olabilirsiniz.


  • Gencken Turkiye'de Mersin sahillerinde takildigim bir cafe/bar tarzi bir yer vardi ve orada yasayan emekli ve yasli bir Alman cift vardi. Adamin adi Wolfrang'di ve cogu zaman cafede karsilasip birbirimize bira ismarlardik. Wolfrang buyuk ihtimalle artik yasamiyordur ama kavrulmus tuzlu fistik ve haslanmis yengec ile cok bira icmistik. Birde Dominik Cumhuriyetinden bir kadin vardi, adini hatirlamiyorum ama her defasinda malibu icerdi, hep cocuklarini falan anlatirdi bize. Anilar birden aklima geldi. 🙂


  • IPA tadı ilk başta çok garip geliyor ama sonrasında alışıyor ve istiyorsun, bir süre sonra artık IPA dan başkasını içmeyi tercih etmiyorsun tecrübe ettim:)) Portland Oregon'da bira festivaline denk gelmiştim harikaydı 2 gün gittim ve birçoğunu tattım


  • @MySea Tuborgcu olarak, evde içime Stella Artois tavsiye ederim. Denemişsinizdir gerçi.

  • ⭐⭐⭐⭐

    Evet, bira... Aslında şu aralar çoğunlukla satışıyla ilgilendiğim, nispeten maliyet ve kilodan dolayı az tükettiğim fakat çok sevdiğim bir içecek. Katalog bilgilerine, satışını yaptığım halde çok hakim değilim. Marka bazlı bir takım tercih sıralamaları verebilirim. 1999 a kadar klasik Efes Pilsen kutu tüketicisiydim. 1999 da, sürekli aldığım bayide kutu kalmadığı için Efes Extra ile tanıştım ve bu dönemde farklı biraları deneyimlemeye başladım. Tuborgun şişesini de yeşil kutusunu da tad olarak acımsı geldiği için beğenmemiştim. Kırmızını hiç denememiştim, galiba hala denememiş olabilirim. 🙂 Votkalı bira derlerdi kendisine, gözüm korkmuştu herhalde. Efes Dark denemiştim, kısa bir süre de devam etmeye çalıştım ama tadı yorucu derecede alışamadığım bir bira oldu. İçtiğim güzel biralardan biri, tamire gittiğimizde Çerkezköy Efes fabrikasında bize hediye edilen henüz pastorize edilmemiş normal kutu bira idi. Şerbetçiotunun pastorizeden sonra acılaştığı, öncesinde hakikaten şerbet gibi olduğunu söylemişti fabrika müdürü. O zamanlar henüz pastörsüz bira diye bir ürün yoktu. Sonra bu ürün çıktığında denedim, aklımda kaldığı kadar iyi bir tada ulaşamadım. İstanbul bölgesinde üretilen Efes şişe ile Ankarada üretilen arasındaki lezzet farkını anlatmak için söylemeliyim ki, Ankaradakinin tadı deniz suyu gibiydi. Bunda da üretimde kullanılan suyun gerçekten lezzete katkısı büyük. 2003 yılında Miller ile tanıştım. 33 lük şişe ve muazzam bir lezzet, harika bir koku ile birleşiyor. Kutusu için aynısını söyleyemeyeceğim. Katarda Heineken ve Guinnes ile tanıştım. Açık renkli bira daha bana göre gibi geldiğinden Guiness den Katarda bir daha içmedim. 2015 yılında kendi marketimi açana kadar ayda 2-3 kez içtiğim Efes ile devam ettim. Bir kez meşhur Amsterdam ı denedim. İnanılmaz şekerli idi, bitiremedim. Fakat ondan Sonra Tuborg u keşfettim. Diğer bir bakış açısıyla bakarsak Tuborg 2015 yılında Adam gibi bira konseptiyle üretim prosesini tamamen yeniledi. O zamana kadar benim için Tuborg, para verilerek içilecek bir bira değildi. Fakat kokusu, lezzeti ve damakta bıraktığı tanen tadıyla uzun süre sadece Tuborg içtim. Bir ara Carlsbergi deneyeyim dedim, o daha da harikaydı. Bir akşam Guinesse kıymaya karar verdim. Kutuyu açınca köpüren, değişik, krema lezzetli, çok az ağır sayılabilecek bir bira. Cervesa tipli meksika biraları Corona ve Sol bana hafif geldi. Limon kullanmadığım halde biraz ekşi idi bile sanki. Heineken i hafif bir bira içmek istediğimde içtim genelde. Tuborgun Filtresizini bir süre devam ettim, ama Bomonti filtresizde pek tad alamadım. Aynı şekilde Efes malt şişe denediğimde bulaşık suyu gibi geldi. Çok satan bir bira millet bunu nasıl içiyor diye düşündüm. Tuborgun Amber ini de çok beğenmedim. Tuborg Frederik olarak üretilen white ipa indidan pale ale gibi çeşitlerini denedim. Acımsı geldi bana. Günlük içilecek bir bira gibi değil. Bazen eski günleri yadetmek için Efes kutu ya da Extra içtiğim oluyor. Genel olarak söyleyeyim ki, üretim prosesleri mi değişiyor, ağız tadım mı alışıyor bilmiyorum, bir süre sonra çok beğensem bile artık o birayı içemiyorum. Bence üretimle alakalı, çünkü arada bazen çok güzel Tuborg şişe denk geliyor. Bir damar gibi, bir kaç kasada hep güzel ürün oluyor. Sonra tadı acılaşıyor, ve ya su gibi, yada damakta kalan lezzeti ve ya kokusu değişiyor. Bir dönem Tuborg Filtresizi çok beğendim ve herkese tavsiye ettim. Şu an beğenmiyorum. Her ne kadar Tuborg seven biri gibi görünüp tercihlerimde Efes çeşitlerini unutmuş gibi olsam bile, yeni çıkan +1 konseptli Efes Malt kutu dan denetmek için göndermiş firma, (yoksa aklıma bile gelmez içmek) gayet beğendim. Kokusu, lezzeti, keyfi tıpkı ara ara imalatını beğendiğim Tuborg şişe gibi. Ha bu arada neden kaldırdılar bilmiyorum bir dönem Efesin Yüksek Alkollü Fıçı diye bir birası vardı. Gayet başarılı bulmuştum.


  • FB_IMG_1603754359494.jpg

    Vazgecilmez ikili 🍻🍺


  • niye böyle bir başlık varkiii ben "amsterdam biraya 20 tl ödebilecekmiyim diye banka mobil uygulamasına girerken şifremi unuttuğum" kadar acı bir anıyı sadece türkiye gibi özel bir ülkede yaşabileceğimi farkediyorum. 😞

  • ⭐⭐⭐⭐⭐

    @Alex, içinde söyledi: Amerika'da Biracılık ve Bira Kültürü Üzerine

    IPA tadı ilk başta çok garip geliyor ama sonrasında alışıyor ve istiyorsun, bir süre sonra artık IPA dan başkasını içmeyi tercih etmiyorsun tecrübe ettim:)) Portland Oregon'da bira festivaline denk gelmiştim harikaydı 2 gün gittim ve birçoğunu tattım

    IPA'yı tanımlayan en genel açıklama budur 🙂
    "farklı tarz bira ne içebilirim?" sorusuna hep IPA tavsiye etmek zorunda hissediyorum kendimi. insanların böyle lezzetli bir biradan mahrum kalmamaları için elimden gelen her şeyi yapıyorum.. bu arada oregon'da abd'nin en iyi micro breweryleri bulunmakta. festivallerin en güzeline denk gelmişsiniz 🙂

  • ⭐⭐⭐⭐⭐

    @ibrahimasar aslında hikayeniz türkiye'deki bira severlerinkiyle neredeyse tıptatıp aynı 🙂 efes tombul şişeyle başlayan serüven, zaman zaman tuborg'a kaysa da yine "ben efesciyim" şeklinde devam ederken, tuborg'un %100 malt bira çıkartmasıyla tabiri yerindeyse "adam gibi bira" mottosuyle yerini tuborg'a yavaş yavaş bırakmak zorunda kaldı.

    son dönemlerde iki firmanın da "filtresiz" tabir edien ve türk insanının damak zevkine daha çok yatkın olan biralarla bu rekabetin yavaş yavaş eşitlendiğini görüyorum. ancak tuborg'un "frederik serisi" gerçekten bu topraklarda yapılan en iyi işlerden biri, hakkını vermek lazım! o konuda biraz taraflı davranacağım sanırım 🙂

    tat farklılıkları da aslında bu topraklarda senelerdir var ve var olmaya da devam edecek. almanlar gibi "bira saflığı yasası" olmadığı için bunu farklı üretim serilerinde bir yaşayabilirsiniz. teneke ve şişe birada da hakeza. bu seri üretim biralarda bizim gibi ülkelerde çokça yaşanan bir durum. bu yüzden asrtık micro breweryler gelişti ve yaygınlaştı.

    ez cümle, bira bu topraklarda güzel ve özel bir yere sahip. umarım böyle de devam eder..

  • ⭐⭐⭐⭐⭐

    @MySea bu ikili yemeği sürekli yiyenler sık sık araba değiştirir gibi yatakları da değiştiriyorlardır


  • @ayvalik10 O kadar da degil, zevk meselesi..

  • ⭐⭐⭐⭐⭐

    2- eyalet bazında bira stilleri / farklılıkları / tüketim alışkanlıkları 🍺

    scale.jpg

    serimizin bu bölümünde kıtanın eyalet bazında bire stillerini / farklılıklarını / tüketim alışkanlıklarını inceleyeceğiz. ilk bölümde de bahsettiğim gibi bu kadar büyük bir coğrafyada hep aynı tip biraların tüketiliyor olması zaten mümkün olamazdı. peki bu farklılıkları neler belirliyor, gelin ilk önce bunları inceleyelim?

    • mevsim / iklim koşulları
      kıta o kadar büyük olunca, mevsimsel farklılıklar da bir o kadar çok oluyor haliyle. eyaletin bulunduğu koşulları oradaki yerel üreticilerin de kullandıkları hammaddelerin (özellikle su ve şerbetçiotu) kalitesini çok değiştiriyor. bu da ister istemez biraların kalitesini ve stilini değiştiriyor. bu üretim kısmındaki etkendi. peki tüketim tercihleri açısından bu ne kadar değiştiriyor? işte burada da stillerin tüketim sıcaklıkları devreye giriyor. örneğin alaska'da size buz gibi bir pilsner ikram edilse ne yaparsınız? 🙂 tabi ki içersiniz ancak; ilk tercihiniz bu olmazdı. çünkü bira her ne kadar susuzluk gidermek için de içilse bile bu bir süre sonra sizin damak tadınıza göre değişiklik gösterir ve tercihleriniz yavaş yavaş değişmeye başlar. tıpkı florida'da size smoked bir IPA servis edilse o sıcakta bu nereden çıktı dersiniz ister istemez. işte bu da tüketim tercihinin bulunduğunuz iklim koşuluna göre nasıldeğiştiğini anlatır bizlere.

    • etnik yapı ve kültürel faktörler
      burada ifade etmek istediğim aslında her yıl binlerce göçmen alan bir kıtadaki kültürel çeşitliliğin bu kadar fazla olduğu bir ülkede tercihler de aslında kültüre ve etnik yapıya göre şekilleniyor. bu siz isteseniz de istemeseniz de böyle ve bunu değiştirmeye çalışmak aslında abeste iştigal olur, özellikle bu kadar fazla göçmenin yaşadığı bir ülkede. örneğin; new york gibi çok farklı milletten yaşadığı bir eyalete ister istemez dünyanın bir çok ülkesinden bira bulma şansınız var. aldığı turist yoğunluğu da buna bir etken tabi ki. bu yüzden new york'ta yıl içinde en çok satılan bira her zaman lager stilinde biradır. sebebi neredeyse bütün dünyada lager stili bira vardır ve sıklıkla tüketilir. özellikle değişikliğe çok yatkın olmayan biri için tercih her zaman bildiği markadan / stilden yana olacaktır. bir de colorado'ya bakalım isterseniz.. burada da her mekanda buğday birası görürsünüz. çünkü colorado'nun gurur duyduğu buğdayı yani yerel haklın ifadesiyle çayır altını ister istemez tercih edilen bira stilini bu tarafa kaydırmıştır. (iyi ki de etmiştir. şahsen kıtadaki en iyi buğday biraları burada üretilir. bir gün demene şansınız olursa sakın kaçırmayın) peki güney kıyılarında durum ne? california.. meksika kültürüyle haşır neşir lan bir eyaletin de haliyle mexican LAGER tüketiminin fazla olması çok normal 🙂

    bu görselde genel olarak hangi tarzların tercih edildiğini görebilirsiniz;

    tumblr_o5801vdzR81upw89po1_1280.jpg

    burada da eyaletlerin en ünlü biraları / stilleri ve genel olarak özellikleri bulunmakta. bulunduğunuz eyaletin takımını tutmak gibi, birasını da içmek sanırım elzem durumlardan biri 🙂

  • ⭐⭐⭐⭐⭐

    her yıl belli başlı kuruluşlar ve internet siteleri abd'nin en iyi birasini / bira üreticisini seçmek için oylamalar yapıyor.

    ama asil söz sahibi olan American Homebrewers Association (AHA),18. america'nin en iyi birasi / bira üreticisi oylamasının sonuçlarını açıkladı.

    Top Ranked Beers
    (*T indicates tie; indicates small and independent craft brewer):

    1. Bell’s Two Hearted Ale*
    2. Russian River Pliny the Elder*
    3. Sierra Nevada Pale Ale*
    4. The Alchemist Heady Topper*
    5. Bell’s Hopslam*
    6. Three Floyds Zombie Dust*
      T7. Boulevard Tank 7 Farmhouse Ale*
      T7. Founders Kentucky Breakfast Stout
    7. Deschutes Fresh Squeezed IPA *
    8. North Coast Old Rasputin*

    Top Ranked Breweries
    (*T indicates tie; indicates small and independent craft brewer):

    1. Bell’s Brewery, Comstock, Mich.*
    2. Sierra Nevada Brewing Co., Chico, Calif. and Mills River, N.C.*
    3. Russian River Brewing Co., Santa Rosa and Windsor, Calif.*
    4. Founders Brewing Co., Grand Rapids, Mich.
    5. Dogfish Head Craft Brewery, Milton, Del.*
    6. Tree House Brewing Co., Charlton, Mass.*
    7. Deschutes Brewery, Bend, Ore.*
    8. The Alchemist, Stowe, Vt.*
    9. New Belgium Brewing Co., Fort Collins, Colo.
      T10. Firestone Walker Brewing Co., Paso Robles, Calif.*
      T10. Stone Brewing, Escondido, Calif.*

    *sierra nevada bu yil birinciliği bell's brewery'ye kaptırmış olsa da, son iki yıldır en iyi brewery seçildiğini belirtmem gerek.

  • ⭐⭐⭐⭐⭐

    3 - amerika'da micro brewery ve craft beer kültürü

    ilk olarak micro brewery ve craft beer kavramlarını açılayarak başlamak istiyorum.

    micro brewery geleneksel usullerle, katkı malzemesi kullanmadan ve daha küçük ölçülerde (taze/fresh) bira üretimi yapan lokal işletmelere verilen ad. son 10-15 yılda kendini göstermeyi başarmış ve bütün dünyada artık bira severlerin tek adresleri olmaya başlamıştır. aslında uzun yıllardır bu tip bira üreticileri olsa da son dönemde (şahsi kanaatim sosyal medyanın ve internetin gelişip yaygınlaşması) gittikçe yükselen bir uğraş / trent olmuştur.

    craft beer ise bu işletmelerde üretilen ve hiçbir katkı maddesi kullanmadan geleneksel usullerle üretilen ve en taze haliyle servis esilen biralara verilen isim.

    peki bu biraları / üreticileri çekici hale getiren nedir?
    ilk olarak elbette ki tat ve kalite. ticari bira dediğimiz, yani boy boy reklamlarını görüp market raflarının %80'ini kaplayan biralar tüketicilerin ihtiyacını karşılamak için geleneksel üretimlerin dışına çıkmak zorunda kalıp ilk günkü tat ve lezzetlerinden ödün vermeye başlamışlardır. bu durum talebin karşılanması için elzem olduğu kadar gereklidir de. yüzbinlerce litre bira üretimi için geleneksel koşullara bağlı kalmak neredeyse imkansızdır. bu yüzden de lokal üreticiler eski geleneksel yapılarını koruyarak ilk günkü lezzetlerini korumaya devam etmeyi amaçlamışlardır.

    peki amerika bu konuda nerede?

    bana sorarsanız zirvede..

    2020 yılı verilerine göre amerikada şuan toplamda 8275 adet (micro brewery, brewpub, taproom brewery ve regional craft brewery) bulunmakta. bu sayı gün geçtikçe artmakta ve biraya gereken değer layıkıya verilmekte 🙂

    bununla ilgili çok fazla site bulabilirsiniz ancak; konunun en uzmanları tarafından yapılan sıralamaya göre ilkler aşağıdaki gibi;

    • Sierra Nevada Brewing Co.
    • New Belgium Brewing
    • Duvel Moortgat
    • Gambrinus
    • Bell's Brewery Inc.
    • CANarchy
    • Stone Brewing
    • Artisanal Brewing

    *kaynak

    peki siz kendi eyaletinizdeki yerel bira üreticilerinin biralarını deniyor musunuz?
    denediyseniz beğendiklerinizi paylaşırsanız çok memnun olurum.

  • ⭐⭐⭐⭐⭐

    4- amerika'da kendi biranı üretmek

    serimize kaldığımız yerden devam edelim 🙂
    ama bu sefer tanıdık bir sima ile.. eminim breaking bad dizisini bir şekilde bir yerlerden duyup izlemişsinizdir. dizideki nev-i şahsına münhasır karakterlerimizden biri olan hank schrader'in (asıl adı dean norris) evinin garajında bira imal ederken bir çok sahnesine denk gelmişizdir. aslında hank, bira alacak parası olmadığı için değil, bu işi sevdiği ve gerçekten de bira imalatına merakı olduğu için bu yapmaktaydı.

    breaking-bad-beer-1-main.jpg

    peki bu durum amerika'nın geneli için böyle mi?

    2017 verilerin göre amerika'da toplam 1,1 milyon kişi kendi birasını üretip tüketmekte. bu da toplamda yıllık 1,7 milyon fıçı bira demek. bunun için hazırlanmış muhteşem bir infografik var. burada kendi birasını üretenlerin eğitim durumundan, yaşlarına.. medeni hallerinden, bulundukları bölgelere hatta ve hatta yıllık karlarına kadar her şeyi görebilirsiniz.

    AHA2017_infographic.jpg

    peki biranın bu kadar ucuz olduğu bir ülkede neden insanlar kendi birasını üretir?
    burada temel sebep aslında insanların hobi edinebilme imkanlarının ve bir konu üzerine uzmanlaşma, zaman ve para ayırma özgürlüklerinin olması. tabi bu bir süre sonra da kendini gerçek bira lezzetine ulaşma durumuna bırakıyor.

    son 6 yıldır kendi birasını üreten ve tüketen biri olarak, ticari biraların (micro brewery hariç) lezzetsiz ve yavan olduklarını savunurum. bunu ürettiğim biraları deneyen çoğu insandan da duyuyorum açıkcası. biraz reklama girecek belki ama sanırım bunu hakettim 🙂 bunlar son 6 yıldır ürettiğim biralardan sadece ikisi. bir çok farklı tarzda bira üretmeye çalışıyorum. soldaki, pilsner tarzında bir yaz birası. diğeri de greyfurt aromalı ve ekstra şerbetçiotu eklenmiş IPA.

    DDuQXSIXsAE6gK3.jpg

    ez cümle, amerika kendi birasını üretmek için bir cennet diyebiliriz. insanların evleri, maddi imkanları ve özellikle hammadde + ekipman bulunabilirliği amerika'yı bu konuda 1. sıraya oturtuyor demek yanlış olmaz.


Benzer Başlıklar

  • 35
  • 17
  • 10
  • 129
Forum kurallarına uymayan veya forum düzenine aykırı davranan üyeler uyarılmadan forumdan çıkarılabilirler. Özellikle gereksiz yeni başlık oluşturacakların dikkatine!

101
Çevrimiçi

40.1k
Kullanıcı

4.3k
Konu

420.1k
İleti


| | | |

Powered by NodeBB | Copyright © 2023 Yesilkart Forum