Merhaba arkadaşlar,
Ben de kısaca, kız arkadaşımla beraber 1 yıldır yaşamakta olduğumuz süreci anlatayım. Tecrübelerimizi paylaşayım, hem de aklımdaki soruları sorayım dedim.
Ben DV2017 talihlisiyim. Çekilişe başvurduğumda kız arkadaşımla henüz tanışmıyorduk. Onunla tanıştıktan bir kaç ay sonra kazandığım haberini aldım. Önce acaba evlensek mi diye düşündük ama çok erken olduğu için vazgeçtik. İlla bir çözüm buluruz dedik ve ban başvurularımı yaptım. O sırada DV2018 için de onun adına başvuru yaptık. Sonuçlar açıklandı ve ona da çıktı. İkimiz de ilk başvurumuzda kazandık. O konuda biraz şanslıyız.
Görüşmelerde yurt dışı polis belgesi sebebiyle sıkıntılar yaşadım. Zamanında alamadığım için eksik evrak belgesi verdiler. Ben de kalkıp günü birlik Taiwan'a gittim ve belgeyi aldım. Biraz masraflı oldu tabi ama bir şekilde çözdük.
Bu arada bir de sağlık kontrolünde yaptığım saçmalıklar var ki aptallığıma doyum olmaz. Doktordan art arda gelen uyuşturucu kullanıyor musun sorularının ardından, bir kaç sene önce Amsterdam'da kek yemişliğim var demem ve ardından gelen 100 adet daha uyuşturucu kullanıyor musun sorusu ve sonunda uyuşturucu testine girmem ve temiz çıkmam ile sonuçlanan bir hikaye. O test yüzünden az kalsın sağlık kontrolü sonuçlarım görüşmeye yetişmeyecekti. Ama oradaki görevli abla sağolsun yardımcı oldu ve yetiştirdiler.
Bu arada bu süreçler yaşanırken ben yurt dışında çalışıyordum. Eksik evraktı falan derken pasaportum 3 haftadan fazla konsolosluk ve benim aramda gitti geldi. Tabi ki bu süre bazında yurt dışına çıkamadığım için işe de gidemedim. Zaten ofiste küçülmeye gitmeyi düşünüyorlardı. Öyle olunca bana da yol verdiler.
Neyse işin sonunda vizemi aldım. Henüz UCSIS ödemesini yapmadım. Ekim ayının ortalarına doğru ilk girişimi yapacağım. Kız arkadaşımın da görüşmesinin Ocak ayı civarında olmasını umuyoruz.
Fakat hala Amerika'ya yerleşmeli miyiz, yoksa yerleşmemeli miyiz bir türlü karar veremedik. Büyük şehir hayatını, boğazımıza kadar battığımız özel sektörlerin dayattığı evden işe işten eve düzenini ikimiz de sevmiyoruz. Amerika'ya daha önce Work&Travel ile gittim. Doğu yakasını kısmen gezdim. Evet eğlenceli, güzel ve rahat bir hayat gözlemledim ama biz oraya gittiğimiz zaman ne yapacağız konusunda bir türlü kafama oturtamadığım için karar veremiyoruz.
Aslında işin aslını şöyle açıklayayım;
Biz bu İstanbul'daki iğrenç hayattan bıktığımız için İstanbul dışında bir şehire taşınıp kendi işimizi yapmayı planlıyoruz. Tahminen önümüzdeki yılın sonuna doğru bunu gerçekleştirmiş olacağız. Başarılı olur, olmaz bilemiyoruz ama başarılı olacağımızı düşünüyoruz. Bu noktada şuna karar veremiyoruz. Amerika'ya gidip göçmen hayatı yaşamak mı, yoksa Türkiye'de sevdiğimiz bir sahil şehrinde kendi işimiz için koşturmak mı bizi daha çok mutlu eder?
Burada göçmen hayatından kastım şu;
Biz oraya gittiğimiz zaman ne tarz işler yapacağız? Hayat kurucaz diye oradan oraya çok fazla çile çekecek miyiz? Tabi ki başlarda zor olacaktır biliyorum. Ama bu sürecin ardından gerçekten mutlu olabilecek miyiz? Kız arkadaşımın kronik rahatsızlığı var ve çok fazla stres iyi gelmiyor. Bu yüzden ne yapmamız gerektiğine bir türlü karar veremiyoruz.
İkimiz de tekstil sektöründe çalışıyoruz. Amerikan markaların alım yaptığı pazarlara hakimiz, ürün, marka yönetimi, tedarik vs konularında tecrübeliyiz. Bu yüzden eninde sonunda iş bulacağımızı düşünüyorum. Fakat dediğim gibi eğer İstanbul'daki gibi pis bir düzenin içine düşeceksek hiç gerek yok.
Sizlerin Amerika'ya yerleşirken başlangıç süreciniz nasıldı? Amerika'daki özel şirketler hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce özel sektörün durumu Türkiye'den daha iyi mi?
Cevap veren arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim. Hepinize bol şanslar.
Edit: Yazarken fark etmemiştim ama biraz uzun olmuş. Sizleri sıktıysam kusura bakmayın.