@pin
Merhaba, 9 Aralık Cuma günü mülakata gittim. Görüşme sırasıyla şöyle gerçekleşti:
-
en başta bir sıraya giriyorsunuz bu sırada pencerenin ardındaki bir abi ve bir abla sizden uzattıkları çekmecenin içindeki kapağa pasaportunuzu koymanızı istiyor. Sadece geçerli olan pasaportunuzu veriyorsunuz ve sol tarafta tekrar sıraya giriyorsunuz.
-
İçeride pasaportunuz kontrol edildikten sonra, bir güvenlik personeli sizi çağırıp tek tek içeriye alıyor ve güvenlik kontrolünden geçiyorsunuz. Baya havalimanı kurallarının geçerli olduğu bir güvenlik var burada. Kemer cüzdan hiç bir şey kalmıyor üzerinizde. Dosyalarınızı, montunuzu bile banttan geçiyorlar... Telefon/ poşet ile girmekte ısrar eden bir kaç kişi oldu baya katı ve azarlayıcılar şimdiden söyleyeyim. Güvenlik alanı bir oda gibi bir alan ve geçince o binadan çıkıp hemen ilerideki girişten ana binaya ilerliyorsunuz.
-
Ana binaya geldiğinizde hemen sol tarafta bir masa var orada da kısa bir sıra oluyor. İlk önce buraya pasaportunuzu vermeniz lazım buradaki görevli sizi yönlendiriyor. Masanın hemen karşısında tıpkı bankadaki gibi küçük bölümlere ayrılmış gişeler var. Beni ilk önce 18 numaralı gişeye yönlendirdiler. Masanın hemen karşısındaki kolonun arkasındaydı. Oradaki görevli pasaportumu alıp bana sıra numaramı verdi. Bir kısa bir de uzun fiş şeklindeydi sıra fişi ve I50 yazıyordu ikisinde de. Sonra ön tarafa geçip beklememi söyledi. Çok kalabalıktı.
-
Sıra numaram önce 15. Gişede yandı. 15.gişedeki hanımefendi benden kısa fişi aldı, sırasıyla;
Pasaportumu,
Sağlık raporumu,
2 Adet vize için uygun çekilmiş güncel fotoğrafımı,
Nüfus kayıt örneğimin aslını,
Nişanlımın boşanma belgesinin aslını ve fotokopisini,
Polis belgemi (Adli sicil kaydımı),
I-134 formunu,
Nişanlımın gelir belgelerini,
İlişkimize dair ispatları,
Niyet mektuplarımızı (hem benim hem nişanlımın ağzından olanı istedi. Bizim mektuplarımız formu doldurduğumuz tarihte 27-05-2021 imzalıydı ama sorun olmaz dedi)
İstedi. "Ds-160'ı istiyor musunuz" dedim, "gerek yok ona " dedi. Evraklarımı alınca bana "İngilizce mi olsun mülakat Türkçe mi' dedi. "Türkçe olursa daha rahat ederim çok heyecanlıyım" dedim. "İngilizce olursa daha çabuk olur, heyecan yapacak bir şey yok" dedi. Ve beni tekrar beklemeye aldı.
Buraya kadarki herkes o kadar kaba, azarlayıcı ve tersti ki, heyecandan çok korku ve stres hidsettim açıkcası.
- Kısa süre sonra sıra numaram 11 numaralı gişede yandı hemen gittim. Amerikalı, kırık Türkçe konuşan bir beyfendi vardı. "Günaydın hoşgeldiniz" diye gülümseyince bir hayli rahatladım doğrusu. Benden sağ elimi havaya kaldırmamı istedi ve "bu görüşmede söylediğiniz her şeyin doğru ve gerçek olduğuna yemin eder misiniz" dedi. Yemin ettim;
Eşiniz nerede doğdu ?
Nasıl tanıştınız ?
Eşiniz ne iş yapıyor ?
Nerede yaşıyor ?
Siz ne iş yapıyorsunuz ?
Üniversite okudunuz mu ?
Orada ne yapmayı düşünüyorsunuz ?
Eşiniz daha önce evliymiş, ne zaman boşandı ?
Siz hiç evlendiniz mi ?
Can you speak English ?
When is your wedding ?
Şeklinde sorular sordu. Bir yandan da önündeki bilgisayara evraklarıma bakarak bir şeyler yazıyordu. Daha sonra
" Her şey tamam. Ben vizenizi onaylıyorum, önümüzdeki hafta vizeniz Ptt şubesine gelir. Hayırlı olsun." Dedi ve oradan ayrılan büyük bir çoğunluğun aksine onaylanmış vizemle mutlu bir şekilde ayrıldım sonunda. Darısı bekleyen herkesin başına. Umarım sürecinizde bir nebze faydası olur.