Üyelik oluşturma ve foruma giriş konusunda sorun yaşayan üyelerimiz [email protected] adresine email gönderebilirler!

  • Merhaba öncelikle forumda emeği geçen herkese teşekkürü borç bilirim özellikle @crazycells ve @gucarslan çok yardımı oldu.Benim mülakatım biraz olağandışı şeyler olduğu için bunlara değinmek istiyorum.mülakatım 11 marttaydı bir aksilik olabilir diye düşünerek unganlardan randevumu 17 şubata almıştım tamda düşündüğüm gibi aksilik çıktı ve pcr testim pozitif çıktı.Sonrasında unganlardan randevumu iptal ederek mail yoluyla bilgilendirme yapıp randevumu 4 marta aldım. 4martta randevu saatimde pasaport ve kullandığım ilaçları doktordan aldığım tedavimle ilgili bilgileri ve ds 260 sayfasını doldurduktan sonra verilen pdf sayfasının çıktısını götürdüm.E nabızdan covid aşı belgeminde çıktını istediler hemen bodrum katta bir yer var danışmanlık gibi biyer ordan çıktı alıp yukarı götürdüm ve işlemler başladı.Doktor benim standart muayeneye ek tüberküloz testi yaptırmam gerektiğini ve vizemin 3 aylık olacağını söyledi .Tüberküloz testi için 3 gün kültür alınması gerekiyormuş ve yaklaşık 2 ay sonra çıkıyormuş .Ayrıca 3 gün boyunca her testten önce 550 tl gibi bir ödeme yaptım.Test sonuçlandıktan sonra sağlık raporunu konsolosluğa unganlar postalıyor.Neyse efendim ben cuma cumartesi ve pazartesi olmak üzere 3 gün kültür verdim ve işlemlerim 7 martta tamamlandı.3 gün için memlekete gitmekten vazgeçip Ankarada kalmaya karar verdim birkaç gün arkadaşta kaldım mülakattan bir önceki gün otel arayışına geçtim.Otellerin hepsi çok pahalıydı o yüzden bir misafirhane bulup orda kaldım.Mülakat günü erkenden gidip kaktüs cafeye eşyalarımı bıraktım ve konsolosluğa girdim.Sıra numarası alıp beklemeye başladım. Sonrasında sıram gelince vize ücretini ödemek için gişeye gittim ve kartla ödeme yapmak istediğimi söyledim.6100 tl gibi bir ücretti miktarını net olarak hatırlayamıyorum ziraat combo kart vardı ve post cihazının geçmediğini söylediler bana 15 dk verip parayı çekip gelmemi istediler. Hemen bir telaşla çıktığım gibi önüme gelen ilk kişiye en yakın ziraat bankasını sordum.Konsolosluğu sırtıma aldığımda önüme gelen yolu takip edince yaklaşık 600 mt ileride ziraat bankası var koşarak gittim ve şükürler olsunki banka boştu hemen sıra alıp paramı çekip koşarak döndüm parayı verdim.Böyle durumla karşılaşmamak için nakit ve 330 dolar getirin.Sonra tekrar beklemeye başladım.Tekrar numaram yandı para ödediğim yerin yanından bir koridora geçtim tektek istenilen belgeleri söyledi ve verdim.Bana mülakatınız nasıl olsun Türkçe mi yoksa ingilizce mi diye sormadılar en solda genç çok çok az Türkçe bilen bir Amerikalı vardı ama benimle Türkçe konuşuyordu nerde yaşayacağımı nerde kalacağımı ne iş yapacağımı sordu.İngilizcemin nasıl olduğunu sordu bende az olduğunu söyledim tavsiye olarak geliştirmemi söyledi. Tüberküloz testin çıkınca lütfen pasaportunu gönder dedi.Bu şekilde mülakatım bitti.Sonrasında bekleyişe geçtim.Benim testin çıkış tarihi tam bayrama denk gelmişti o yüzden 2 3 gün daha bekledim ve haber gelmeyince hemen unganlara mail attım.Mail attığımın ardından gönderiklerine dair mail aldım.Sonrasında ertesi gün pasaportumu aisten kayıt açtım ve kayıtta verilen pdfin çıktısıyla pttden gönderdim.Yaklaşık 1 hafta sonrasında congratulations yazan bir mail aldım. Sonrasından pttden sms aldım.2 gün sonra pasaportumu ve sarı dosyayı pttden teslim aldım.


  • @UXEYN Tebrikler.yeni yasaminizda iyi sanslar


  • Merhabalar

    21.05.2022 Sağlık Muayenesi deneyimim:

    Bu süreçte Çankaya'da oturan kuzenimin yanına taşındığım için kalış ve geliş konusunda değerlendirme yapamayacağım. 21 Mayıs Cumartesi sabahı 10:10'da olan randevum için 10'da Kuğulu Park'ın oradaydım. Düzen Laboratuvarı'nı bulmak çok kolay oldu. Kuğulu Park'ı içinden geçerken oyun parkı solunuzda kalacak şekilde ilerleyip park bitimindeki büyük anayola gelince sağa doğru dönüp birkaç metre ilerleyince sağda iş hanı tarzı bir yer görüyoruz. Düzen Laboratuvarı'na oradan giriş yapıp asansörle 4. kata çıktım. Çıktığımda forumdaki kıymetli deneyimlerin çoğunu okuyup olacakları ezbere bilmiyormuşum gibi kapıyı göremedim önce, sağa sola hatta yukarı kata filan bakınıp 🙂 Prof. Dr. Mehmet UNGAN yazısının olduğu kapıyı çaldım. İçerisi bekleme odası ve karşıda 2 masa ve 3 çalışan vardı. İki masa da doluydu ve biraz yoğunlardı bu yüzden selam verip beklemeye başladım. Randevu saatim de geldiği için 10 dakika sonra başka işlem alırken hanımefendiye randevum olduğunu söylerken biraz bekleyin yardımcı olacağız cevabını aldım tekrar yerime döndüm. Yaklaşık yarım saat bekledikten sonra ki bu sırada 3er 5er gruplar gelip girip pasaportları çalışanların eline tutuşturup , bir süre sonra da işleme alındıklarını görünce 10:35 civarı müsait oldukları bir anda tekrar sormaya karar verdim ve deskteki diğer hanımefendi pasaportumu ve belgelerimi aldı. Oturup beklemeye döndüm ve hemen işleme çağırdılar. Fotoğraf çekimi ve imza sonrası üst kata kan tahlili için laboratuvara gönderdiler. Çıktığımda kimse yoktu ve direkt işleme aldılar. Tetkikler için 46 küsür dolar çıktı yanlış hatırlamıyorsam, bozuk veremeyeceklerini belirttikleri için kartımla ödeme yaptım 756₺ çekildi. Kan tahlilini verirken belgedeki tahlile gözüm takıldı. Sadece VDRL(sifiliz,cinsel yolla bulaşan bir hastalık) tahlili yaptıklarını gördüm ve alan hemşireye de sorup onaylattım. Daha sonrasında 3. kata röntgen için gittim ve bitiminde merak edip röntgenime bakmak istedim. Sigarayı bırakmam gerektiğini görüp teşekkür edip bir üst kata tekrar çıktım. İçeride kimse kalmamıştı evraklarımı teslim alıp beni içeriye muayene odasına aldılar. Boy ve kilo ölçümü sonrası her şeyi çıkartıp hasta önlüğünü giyerek beklemeye başladım. Dr. Mehmet Bey geldi ve muayeneye başladı. Muayene sırasında getirdiğim kağıtlar dışında ekstra bir ameliyat olup olmadığımı sordu, başka dövmem olup olmadığını, madde kullanımı, düzenli kullanılan ilaçlar, sigara, alkol kullanımı sorularını yanıtlarken tansiyonumu ölçtü. Sonrasında içeriden iki aşı alıp geldi. Aşılar sonrası pamuğu elimle tutarken biraz muhabbet edip şans dileyip ayrıldı. Hazırlanıp tekrar bekleme odasına geçtim orada 310$ ödeme yaptım bozuk verebileceğini belirttikleri için dolar cinsinden ödememi yaptım. Pazartesi günü 3-5 arasında belgelerimin hazır olacağını belirttiler. Saat 4 gibi teslim almaya gittim ve meşhur kulağı kesik zarfı teslim aldım. CD'yi de açmamamız gerekiyormuş özellikle belirttiler. Bu arada mülakat mailinden 2 gün sonra almıştım randevuyu, mülakat tarihi yazıyoruz diye hatırlıyordum. 1 hafta sonra mülakat günüm değişmişti. Çalışan hanımefendiye bununla ilgili size bilgi veremedim sistemde değişiklik de yapmadık randevuyu aldıktan sonra bir problem olur mu diye sordum ve problem olmayacağını herhangi bir işleme gerek olmadığını belirtti. Teşekkür edip kulağı kesik zarfımla oradan çıktık.
    Başta adminlerimiz olmak üzere bu foruma ve tüm süreçlere katkıda bulunan bilgileri ve çok kıymetli tecrübeleriyle insanlara ışık tutan herkese kendi adıma çok teşekkür ediyorum.

  • ⭐⭐

    Bunları yazsam mı yazmasam mı uzun zamandır kararsızdım. Benim için oldukça uzun bir süreç oldu, içimi dökeyim istiyordum ama kimseyi de sıkmak istemiyordum. En sonunda aman yazayım, kimse okumasa da en azından bana hatıra kalsın dedim. Biraz uzun, gereksiz bir yazı olursa kusura bakmayın. Altta direkt mülakat deneyimime de geçebilirsiniz.

    Hikayeye biraz baştan başlamak istiyorum.
    Sene 2019...
    DV2021 greencard çekilişi için başvuru yaptığım zaman... Kazanacağımdan emin bir şekilde yaptım başvuruyu. Hem sonuçlar açıklanana kadar da evlilik süreci ile meşgul olacağım, zaman da çabuk geçer, oh ne güzel diye düşünüyorum. Başvuruyu yaptım, süreçle çok ilgilenmeden ama hep aklımın bir köşesinde Mayıs'ta kazanacağım düşüncesi var. Eve eşya alırken "Çok pahalı olmasın zaten Amerika'ya gideceğim, çok kaliteli olmasına gerek yok gidene kadar idare etsin yeter" vb. şekilde davranıyorum sürekli. Tabi ailem, eşim sen çok güvenme ona daha bir şey belli değil diyorlar... Yine de tüm masrafları minimumda tutmaya çalışıyorum tabi. Her şeyin en ucuzunu alamamış olsam da "hiçbir şekilde bizi borca sokmayacak" şeyler tercih ettim. Neden? Çünkü takıdan gelen parayı borca harca vermektense, çekilişi kazandıktan sonra onunla Amerika'da hayat kuracağım kendime.
    Neyse. Nişan, nikah, kına, düğün derken vakit bir güzel aktı geçti. Sonuçların açıklanmasına kaldı 2 aycık 👀 Alaçatı'da balayındaydık eşimle, ömrümden 2 yılı erteletecek, tüm her şeyin bahanesi olarak kullanılacak o haber geldi... "Türkiye'de ilk covid19 vakası görüldü."
    Tabi biz daha 2 gün önce düğün yapmışız, balayındayız. Bir yandan oh diyoruz, ucuz atlattık, bir yandan korkuyoruz otelde milletle içiçe olduğumuz için. Yine de sevinçliyiz pandemi öncesi son düğünü yaptığımız için. Bilmiyoruz ki bu bizden 2 yılı götürecek! Tabi o hafta pandemi de ilan edildi dünyada.

    2020 Mayıs geldi. Heyecanla sonuç sayfasına baktım. Zaten son 2 ay çok zor geçmişti. Annemin, babamın doğum günü vardı, kutlayamadım. Eşimin doğum gününü evde 2 yetim gibi geçirdik. Evlendik, evimize kimse uğramadı, biz kimseye gidemedik. Evlenmeden önce yaptığımız en basit aktivitelerden -sinemadır, sahil gezmesidir, kafede arkadaşlarla vakit geçirmektir- hiçbirini yapamadık. Sokağa, markete alışverişe bile çıkmıyordum. Tıkıldım eve kaldım. Hem de öyle yoğun, yatmadan yatmaya eve gidip ancak uyumaya vakit bulabildiğim yoğun bir evlilik sürecinden sonra. Yine de Mayıs olmuştu. Sonuç sayfasına bakıyorum, sonuçlar 6 Haziran'da açıklanacak yazıyor. İngilizceyi unuttum sanırım, yanlış anlıyorum diye düşünerek biraz internette araştırma yapınca öğrendim ki sonuçlar 6 Haziran 2020'de açıklanacakmış, pandemi yüzünden... Böylece pandeminin ilk golünü hissetmiş oldum.

    Mayısı bile zor beklemişken 2020 Haziran daha da zor geldi. Her şeyi o güne başlamıştım. Kazanacak ve gidecektik. Eşim ev almak istiyordu, arabayı satıp krediye girecektik. Pandemi sebebiyle 1 yıl ertelemeli, çok düşük faizli, uzun ödeme dönemi olan kredi veriyorlardı. Dur dedim, olmaz. Paramızı harcayamayız, biz Amerika'ya gideceğiz. Tamam dedi, 6 Haziranı bekliyorum öyleyse. O gün geldi. Daha birkaç dakika olmuştu sonuçlar açıklanalı. Düşe düşe zorladım ve öğrendim kazandığımı. Yerimde duramıyordum, koşmak istiyordum, haykırmak istiyordum. Artık kesinleşmişti. Kazanmıştım ve gidecektim. Eşimle kimseye söylememe kararı aldık. Ama ben duramam ailemle paylaşırım dedim. Tamam başka kimse bilmesin dedik. O hafta sonu o kadar enerji doluydum ki uyuyamadım bile.

    Ertesi günü annemlere gittim. Size çok güzel bir haberim var dedim. Zaten sabaha kadar uyuyamadığım için tüm foruma göz atmış, süreci çoktaaan öğrenmiştim bile o mutlulukla. Ben anlatmaya başladıkça annemin endişelendiğini, babamın gözlerinin dolduğunu gördüm. Ben heyecanlı heyecanlı anlattıkça anlatıyordum onlarsa sus pus beni dinliyorlardı. Peki siz ne düşünüyorsunuz dedim. Annem -kendisi mantık insanı- tabi ki gideceğin için üzülüyorum ama senin adına mutluyum, ne kadar çok istediğini biliyordum, sonunda hayallerin gerçek oldu dedi. Babam -kendisi duygusal- ama Amerika çok uzak dedi. Gözleri dolmuş, ağlamamak için kendini tutuyor, zor konuşuyordu. Keşke Avrupa olsaydı, orası daha yakın, yok mu öyle Avrupa'da falan bir ülke dedi. Biliyorsun, ben Amerika'da yaşamak istiyorum ama dedim. Evet ama acil bir şey olsa, biz nasıl geleceğiz sen nasıl geleceksin dedi. Gitmeyeyim mi istiyorsun dedim. Gitme demiyorum tabi ki ama keşke daha yakın olsaydı dedi. Biraz hüzünlü, biraz duygusal, biraz heyecanlı, biraz mutlu, çokça endişeli...

    Bizim için DV2021 süreci yeni başlayacaktı ancak pandemi yüzünden süreci yarıda kalan, mağdur olmuş, gelecekleri belirsiz DV2020'ler vardı önümüzde. Onlar için endişelendik, üzüldük, çabaladık, destek olmaya çalıştık. Ama DV2021'in daha kötü olacağını hiç düşünmemiştim. DV2020'ler dava sayesinde, küçük bir bölümü olsa da, vizelerine kavuşmuştu, geride kalanlar için ise 9095 adet rezerv vize için umut vardı. Kötünün iyisi diyebileceğimiz bir durumdaydılar.

    Ekim 2020, DV2021 süreci resmi olarak başlamıştı. Ancak Eylül'de fark ettiğim, davalar yüzünden diye düşündüğüm yavaşlama, devam ediyordu. Hatta daha da kötüydü. KCC telefonlara çıkmıyordu. Sebep hep aynıydı, pandemi. Her şeyin bahanesi olmuştu. Ama biz sanıyorduk ki, suçlusu Trump. O giderse her şey düzelecek. Kasım 2020 seçimlerinde kaybettiğinde hep beraber sevindik. Tamam dedik, artık önümüz açık. Trump'ın koyduğu yasak 31 Aralık 2020'de bitecek ve bizim için asıl süreç o zaman başlayacaktı. Geride kalan 9 ay Ankara gibi büyük bir konsolosluğun biz dv kazananlarına vizelerini vermeleri için oldukça yeterliydi.

    Ocak 2021, tam yasak bitti derken Trump yasağı 31 Mart 2021'e kadar uzattı. Aman, 20 Ocakta Biden başkanlık koltuğuna oturacak, her şey güllük gülistanlık olacak zaten. Ankara için kalan zaman yeter...

    Biden geldi, Trump gitti, yasaklar kalktı, dünyadaki konsolosluklar bir bir açılmaya başladı. 137 konsolosluk bir bir açılırken Ankara'dan ses yoktu. Zaman geçiyordu. Ama olsun, Ankara büyük konsolosluk, kalan zaman yeter...

    Vakit geçiyor, konsolosluklar açılıyor, davalar açılıyor ama Ankara'dan ses yok. Artık Mayıs geliyordu. Gözümü DV2022'ye dikmiştim çoktan. Hobi olarak yine kazanacaktım. Hem de bu sefer düşük bir CN bekliyordum. Ne de olsa DV2021 ile gidecektim ki. Yine de totem yapmıştım. Eğer 7bin üzerinde bir numara ile kazanırsam davaya dahil olacaktım ama altında olursa dahil olmayacaktım. Çünkü yeni yılımı Amerika'da geçirmek istiyordum ve 7bin altında olursam 1 Ocak 2022'den önce vizemi alır giderim diyordum. Ama 7bin üzerinde olursam da davaya katılacak ve geçen seneki davaya katılanlar gibi Eylül'de vizeyi alıp gidecektim. Her türlü gidecektim ben. Ankara büyük konsolosluk, biliyorsunuz.

    8 Mayıs 2021, DV2022 sonuçları açıklandı. Bu sefer de eşim kazandı. Case numberımız 14binlerde... 7bin üzerinde olduğu için davaya katılmaya karar verdim. Ankara 1 mülakat bile dağıtmamış olmasına rağmen DV21'den ümidimi kesmiş değildim. GoodluckvBiden davasına dahil olduk $500 ödeyerek. Ama yine de DV2022 için ds260 formunu doldurmuş ve göndermiştim, pek de hevesli olmayarak. Hatta formu ilk gün doldurmuş olmama rağmen 10 gün sonra submit ettim. Submit ederken bile gevşek davranmıştım, aslında ne gerek var zaten DV21 ile gideceğiz diyordum.

    Haziran 2021 geldiğinde Ankara ilk mülakatları dağıtmıştı Temmuz için, 18 mülakat... Hem Ankara mülakat dağıttı diye mutlu hem de az olduğu için hüzünlüydük. Neyse, davaya dahil olmuştuk zaten. Haziran biterken bir akşam uyuyakaldım erkenden ve bir mülakat furyası daha geldi. 211 mülakat. Onaylı olan herkes Ağustos ayı için mülakat almıştı. Ne yazık ki, istisnalar hariç, yalnızca case number 9bine kadar onaylıydı Ankara'da mülakat bekleyen Türkler. Yine de umutlar bitmiş değildi. Önümüzde koskoca Eylül ayı vardı.

    Ağustos ayında işten çıkarıldım. Sebep: Pandemi dolayısıyla iş yok. Pandemi bir gol daha atmıştı... Annemin doğum gününde başladığım işten kardeşimin doğum gününde kovuldum 🙂 Dv2021 ile gideceğiz zaten, önemli değil dedim. Ağustos biterken, Eylül için birkaç Türk mülakatı ve yabancılar için mülakat verdiler. Biz davadan hala umutluyduk. DV21 ile gideceğimizi düşünüyordum.

    Eylül geldi, Ankara ekstra mülakat vermedi. Mahkemeler, hemen davacıların vizesini verin demedi. Davacıların %31'i için vizeler rezerv edildi ama kime verilecek, ne zaman verilecek hala belli değil... Sonuç olarak -istisnalar hariç- 10bin ve üzeri olan hiçkimse DV21'de vizesini alabilmiş değil 😔

    Ekim ayının gelmesiyle davadan ve DV2021'den gözümü ayırmış, DV22'yi takip ediyordum. Ankara Ekim ayına DV22 için de mülakat vermemişti. Kasım ayına ise planlanan sadece 1 mülakat vardı. DV22 için de işler yolunda gitmiyordu. Süreçte bir tuhaflık vardı. Mayıs ayında formu submit eden yüksek numaralar evrak talebi/onayı alırken case numberı tek haneli olan kişi bekliyordu. Bayağı 0000x idi case numberı ve süreci ilerlemiyordu.

    8 Aralık 2021 günü, sürekli KCC'ye attığım maillerden birine evrak onayı cevabı gelmişti. Bir yandan mutluydum çünkü DV21'de onayı olan hiçkimse mülakatsız kalmamıştı, bir yandan tedirgindim hem sürecin gidişatı yüzünden hem de acaba yanlış mı gönderdiler diye. Hemen tekrar mail attım ve birkaç saatte yine onay olacak şekilde cevap geldi. Resmen mülakat habercisi maili almıştım. Ertesi günü ise açıklama yapıldı. Artık evrak talebi/onayı kaldırılmış ve DV2022 boyunca bu şekilde pilot uygulama sürecekti. Ds260 formu submit etmek, mülakat almak için yeterliydi. Tam onay aldım, yolu yarıladım derken tekrar başa dönmüştüm. Kafalar karışıktı. Aralık ayının sonlarına doğru Şubat için Ankara yine çok az mülakat vermiş ve bu kişiler ilk 100'de olanlardı. Mayıs ayında submit etmiş, onay almış kişiler değildi. Ocak ayı ise zaten boş geçilmişti.

    Ocakta yeni mülakat dağıtılmadı, Mart mülakatlarının dağıtılmasını bekliyorduk. Bu arada Şubat için dağıtılan ve case number olarak tekrar en başa dönen bir avuç mülakat, bizi tatmin etmemişti ve ben bu sene işimi şansa bırakmak istemiyordum. Başka bir ülkeden oturum alıp, orada mülakata girmek istiyordum. En azından şu kısır döngüden kendimi kurtaracak bir şeyler arıyordum. İşim de yoktu, Türkiye'de durup beklememe gerek yoktu. Eşimle bunu konuştuğumda önce Ocak ayında alacağı maaşı görmek istedi. Asgari ücrete %50'den fazla zam yapılmıştı ve eşim alacağı zammı bilmiyordu. Eğer zamlı maaşım beni tatmin etmezse tamam gidelim dedi. Zaten kaybedecek bir şeyimiz de yoktu.

    1 Şubat günü eşimin maaşı yattı. Zam %27 idi. Beklentinin çok çok altında. Bana dedi ki, tamam gidelim, nereye ve ne zaman gideceğimize karar ver, 1 hafta içinde planlamasını yapalım. Ve ben araştırmaya başladım. Ertesi günü, 2 Şubat 2022'de evliliğimizin 2. yıl dönümünü kutlamak için yemeğe çıkmıştık. Malta'da bir dil okuluna gitmeye karar verdik. Mart'ta kuzenimin düğünü vardı, ben okulu ayarladıktan sonra eşim istifasını verecek, ihbarı için 1 ay daha çalışacak ve Mart'ta düğünün ertesi günü gidecektik. Akşam eve döndüğümde çok yorgun hissediyordum. Normalde doğru düzgün uyumayan ben, o gün akşam 10 bile olmadan uyuyakalmıştım. Ve ben uyuyakalınca yine bir mülakat furyası... Ankara Mart ayı için 466 mülakat dağıtmıştı. Ama biz bültenin biraz üzerinde olduğumuz için mülakatı kıl payı kaçırdık. Bu kadar yoğun mülakat verildiğini ve onaylılara mülakat verildiğini görünce Maltaya gitmekten vazgeçtik çünkü Ankara'nın silkelenip kendine geldiğini ve böyle devam edeceğini sanmıştık. Nisan ayı current sayıları açıklanmış ve current olmuştuk. 13500 olan bülten bir anda 27000e yükselmişti.

    Mart 2022'de, case numberımız artık current olduğu için Nisan ayına mülakat bekliyorduk. Ancak o 2nl bir türlü gelmedi. Nisan için 1 Türk bile mülakat alamamış, Ankara yalnızca yabancılara çalışmıştı. Mart bitmek üzereydi. 29 Mart akşamı annem kahve falıma baktı. Sana 1-2 gün içerisinde uzun boylu bir erkek tarafından beklediğin haber gelecek dedi. Keşke dedim. Önceden işe girmemi çok istemiştin ve doğum gününde sana işe giriş belgemi vermiştim, keşke bu sene de mülakat belgemi versem sana dedim. Ertesi günü annemin doğum günüydü. Annem, doğum gününde farklı hastane ve muayenehanelerden sabah 9'la akşam 16.00 arası 4 farklı randevu almış. İnsan doğum gününü hastane hastane gezerek geçirir mi ya? Ben de mecbur, annemle beraber gittim. Ben gidince anneannem de geldi. Üçümüz Kadıköy'de o hastane senin bu hastane benim geziyorduk. Tam 3. Hastaneden çıkmış arabaya doğru gidiyorduk ki anneannem bileğini burktu ve düştü. İyiyim ben iyiyim dese de iyi değildi. Arabaya bindik ve son doktorun muayenehanesine gittik. Anneannem ise daha kötü olmuştu. Anneannem için daha sonra hastaneye geri döndük. Ayağını atele aldılar. Günümüz hastanelerde geçmişti ve yorgun şekilde anneannemin evine gittik. Hem anneannem için hem annem için üzülüyordum. Ben Ankara'dan bıkmış, anneannem ayağını burkmuş, babam covid pozitif olduğu için evde karantinada, annem ise doğum gününü böyle geçiriyor. Yorgun ve tükenmiştim. Uykum geliyordu yine erkenden. Anneme dedim ki uykum geliyor benim, hadi seni evine bırakayım da evime geçeyim ben de. Tamam şu çayımı içip kalkarım dedi. O sırada telefonuma bakarken o uzun boylu erkekten beklenen haber geldi. Durumum "in transit" görünüyordu, mülakat almıştım! 30 Mart 2022, saat 22.13te 2nl gelmişti. Mülakat tarihi 26 Mayıs 2022. Heyecandan kalkıp halay çekmeye başladım annemle. Ama anneannem bize dahil olamıyordu, babamla beraber sevinemiyorduk, eşim evde beni bekliyordu. Sevincim kısa sürdü. Buruk bir sevinçti. Çünkü Ankara'nın yine onaylılara mülakat dağıtacağını düşünüyorduk ama maalesef yine sadece bir avuç mülakat dağıtmıştı, tek 1 güne... 2 yıldır bunu bekliyordum ve yeterince sevinememiş gibiydim.

    Nisan ayında yine bir avuç mülakat dağıtıldı Haziran'a. 1 ay sonra mülakatım vardı ama mülakattan çok geride kalanları düşünüyordum. Hem DV21'den geride kalan çok dostum vardı hem de DV22'de de işler yolunda gitmiyordu yine. Ankara Mart mülakatları ile ağzımıza 1 parmak bal çalmış ve geri çekmişti kendini. Gelmiyordu o mülakat furyası bir türlü. Ben ise Unganlara gidip sağlık muayenemi olmuştum. Hem vakit geçsin, hem biraz daha neşeleneyim diye Unganlar sonrası ailemle ufak bir gezi planı yaptık.

    Ankara'dan çıktıktan sonra Sivas'a gittik, köye. 3 gün orada babaannemi ve dedemi ziyaret ettik, biraz gezdik. Amerika'ya gideceğimi onlara söyleyemedim, üzülmesinler diye. Ama kendilerini alıştırmaları için, bir iş kovaladığımı ve olursa belki 6 ay falan Amerika'ya gidebileceğimi, sonrasında ise yine İstanbul'da olmayacağımı, taşınacağımı söyledim. Sivas'tan çıktıktan sonra Tokat'ı gezdik ve 4 gün Ürgüp'te kaldık. Annem ve babamla beraber Ürgüp'ü ve çevresini gezdik. Tamam artık dönelim derken bayramı da Adana'da geçirmeye karar verdik. Bu gezi bana iyi gelmişti, moralim düzelmişti. Geride kalanlar için hala hüzünlüydüm ama kendim için mutluydum. Adana dönüşü, bayram bittikten sonra Unganlara uğrayıp sağlık raporlarımızı teslim aldım. İstanbul'a döndük. İstanbul'a dönünce bu sefer gidiş hazırlıklarına başladım.

    Mayıs gelmiş çatmış, mülakata sayılı günler kalmıştı. Hem DV2023 sonucunu bekliyor hem mülakatıma ve gidişime hazırlanıyordum. Bu seneki çekilişte elimde greencard olsun ve tekrar kazanmayayım istiyordum. Ama geride kalanlardan en azından birkaçı ve birkaç yakınım kazansın istiyordum. Tekrar kazanamadım. Yakınlarım da kazanamadı. Geride kalanlardan da kazanan olmadı 😔 Mülakat ve gidiş için kafamdaki planlamamı tek tek yapıyordum. Önce dişçiye gittim ve dişlerim için bir planlama yaptık, 10 gün sonra başlayacaktı. Ben de bu arada evin eşyaları için biriyle görüştüm. Daha sonra kedimizi alıp ailemin yazlığına gittim. Amerika'ya ilk gidişte kediyi götüremeyeceğim. Kedinin yazlığa alışması gerekiyor çünkü ben yokken ailemde kalacak. Orada biraz vakit geçirip kedinin de alıştığına emin olduktan sonra İstanbul'a geri döndüm. Dişim için tedaviye başladım. Bu arada aracı da satışa koymuştuk. Birkaç alıcı ile konuştum/görüştüm. Ancak satışını yapmadık henüz. Eşim de kendisi için doktor kontrollerine gidiyordu ve kendisinde boyun fıtığı çıktı, ameliyat olmalısın dediler. Biz yine karışmıştık. Bir an önce aracı ve ev eşyalarını satıp gitmek, Amerika'da hayatımıza yeniden başlamak istiyorduk. Bu sefer kendi sürecimiz karışmıştı. Yine ufak çaplı bir belirsizliğin içerisinde buldum kendimizi. Ama olsun, vize olduktan sonra halledilir. Ve bu geçen zamanda mülakat günü iyice yaklaştı. İstanbul'da belgelerimiz için son kontrollerimizi yaptık. Bu arada ben mülakata gireceğim ve çıktığımda sevincimi paylaşacağım, Ankara da o akşam Temmuz için yüzlerce mülakat verecek, herkes çok mutlu olacak diye umarken, 24 Mayıs akşamı Ankara yine bir avuç mülakat dağıtarak Temmuz ayını da kapattı. Yola çıkmadan önce moralim çok bozulmuştu. Bir yandan ben mutlu olurken bir yandan geride kalanlar vardı. Bu yüzden olsa gerek, mülakat için hiç heyecanlanamıyordum. Buruk yanım ağır basıyordu.

  • ⭐⭐⭐

    @tytz Hayırlı olsun. Süreçteki adımlardan birinden kurtuldunuz.

  • ⭐⭐

    25 Mayıs 2022 sabahı İstanbul'dan Ankara'ya doğru eşimle beraber yola çıktık. Yolda geze dolana yavaş yavaş gidiyorduk. Bolu'da alışveriş ve yemek için durduğumuzda kalacağımız otel için rezervasyon yaptık. UK Ankara Hotel. Çift kişi için geceliği 550 TL. Bolu'daki son molamızdan sonra yola çıkıp durmadan Ankara'ya vardık. Otel büyük, eskiden Seğmen Otel'miş, yenilenmiş ve isim değiştirmiş. Elçiliğe yürüme mesafinde. Odaları güzel, temiz. Otele girişimizi yaptık ve eşim banka dökümü almak için bankaya gitti. Birikimimiz benim hesabımdaydı ama asıl talihli eşim olduğu için ısrarla banka hesap dökümü almak konusunda diretti. O hesap dökümü alırken ben bir duş aldım ve fotoğraf çekimi için hazırlandım. Eşim geldikten sonra bir fotoğrafçıya gittik ve 2 kişi 4er fotoğraf çektirdik. 60+60 120 TL. Eğer mail olarak da istiyorsanız fotoğraf başı +10 TL ücreti varmış. Fotoğrafçıdan çıkıp yemeğe gittik ve döndüğümüzde fotoğraflarımız hazırdı, teslim aldık. 2 fotoğraf için yaklaşık yarım saat sürer baskısı demişti, biz 1 saat sonra gittik. Akşamı otel odasında dinlenerek geçirdik ve mülakata birkaç saat kala uyuduk. Her ne kadar sürekli uyanıp saate baksam da dinlendim yine de 🙂

    26 Mayıs 2022 Mülakat Günü

    Sabah kalktım, eşimi uyandırdım. Bir müddet hazır olmasını bekledikten sonra 7buçuğa doğru otelde kahvaltı için üst kata çıktık. Gayet sakin bir şekilde kahvaltı yapıyorduk. Bir yandan eşime hazır mısın, heyecanlı mısın diye soruyordum. Hayır diyordu ama sürekli onu sorarlarsa ne derim bunu sorarlarsa ne derim diye soruyordu 🙂 Odadan 8'de çıktık. Daha biraz ilerlemiştik ki fotoğrafların odada kaldığını anladım. Eşim geri döndü, fotoğrafları aldı. Arabanın anahtarını da odaya bırakacaktı ama unutup yanına almış. Yanımızda evraklar, eşimin cüzdanı, otel odasının kartı ve araba anahtarından başka bir şey yoktu. Hatta ben kimlik bile almamıştım yanıma 🙂
    Yolu biraz ilerlemiştik ki ruhsatı da almadığımız geldi aklıma. Araç değerlemeleri yanımızdaydı ama ruhsat yoktu 🙂 Ben zaten elbet bir evrak unutacağımızı biliyordum ama neyse dedim, önemli değil zaten ruhsat, hesaptaki paranın yeterli olacağını düşünüyordum.

    08.17'de elçiliğin önünde sıradaydık. Önümüzde biraz heyecanlı bir hanımefendi ve 2 çocuğu vardı. Kadın sürekli bir şeyler unutup Kaktüs kafeye koşup geliyordu 🙂 Onlar sıranın en önüne geldiğinde kadının elinde siyah bir poşet ve içerisinde çocukları için yiyecekler vardı. Güvenlik poşeti görünce onu içeri sokamazsınız dedi. Kadın tekrar kaktüs kafeye doğru koştu ve geri dönüş yolunda güvenlik bizi çağırdı. Bize, siz gelin onlar hazır değilse dedi. Ben de yok hanımefendi geldi zaten dedim. Ve önden onlar girdi. Onların pasaport kontrolleri yapılırken yabancı bir beyefendi geldi. Sanırım daha önce sıradaymış ve bir eksik için geri göndermişler. Güvenlik kendisini biraz sonra alacağını söyledi. Kadın ve çocuklarından sonra bizi değil, o beyefendiyi çağırdı. Onunla da işi bittikten sonra bizi çağırdı.

    Güvenliğe pasaportlarımızı verdik ve covid formu doldurduk. 1 form doldurmamızın yeterli olduğunu söylediler. Forma yazmak için saati sorduğumda 08.30 olduğunu söyledi güvenlik. X-ray cihazından geçerken üzerimizde hiçbir eşya olmamasını istediler ama bende kolye küpe vardı, sorun olmadı. Eşimin gözlüğünü bile çıkarttırdılar 😅 X-rayden geçerken eşimin cüzdanını görmek istediklerini çünkü içinde bir şey olduğunu söylediler. Arabanın kartı olduğunu gösterdik. A tamam o zaman dediler. O meşhur ağır kapıya doğru uzandığımda anladım ne kadar ağır olduğunu ve güvenlik aynı anda uyardı kapı ağırdır diye. Eşim açtı kapıyı. Kapı, koridor dedikleri dış alana doğru açılıyor. Koridordan yürüyüp mülakat bölümüne geçtik ve o kapı da yine ağır ve dışa doğru açılıyor. Oradaki deskte pasaportlarımızı istediler yeniden, 2 adet güncel fotoğrafımız olup olmadığını sordular var dedik. Ve bize sıra numarası verildi. 0222 🙂

    Eşim ve ben sıra numarasını gördükten sonra bugün çok şanslı olduğumuzu anlamıştık. Çünkü 0 ve 2'ler bizdik... Biz evlenmeye Eskişehir'deyken (alan kodu 222) karar vermiştik ve orada da eğlenmeye 222'ye gitmiştik. Her ne kadar düğün daha geç olsa da, ben resmi tarihimiz özel tarih olsun istediğim için 02.02.2020'de nikah yapmıştık. 02.02.2022'deki 2. yıl dönümümüzü kutlarken Ankara'nın 466 mülakat vermesiyle mülakata Ankara'da girmeye karar vermiştik. 2022 talihlisi idik ve mülakat sıra numaramız da 0222'ydi.

    Mülakat salonu doluydu. 23 sandalye vardı ve oturacak yer yoktu. Salonun köşesine, klimanın yanına geçtik ve ayakta bekleyerek insanları izlemeye başladık. Hem mülakat yapılan bankolar, hem para alınan banko, hem de evrak teslim edilen bankolar görüş açımızdaydı. Herkesi gözlemliyordum. Özellikle 5 numaralı mülakat bankosunun sesi çok yüksekti. Mülakatı yapan kişinin ne dediğini çok net duyabiliyordum. Herkes onaylanıyordu. Biz ise mülakat ücretinin ödesi için 7 numaralı bankoda numaramızın yanmasını bekliyorduk. Eşime heyecanlı olup olmadığını tekrar sordum. Aslında heyecanlıydım ama numaramızı gördükten sonra heyecan kalmadı, versinler vizemizi gidelim dedi 🙂 5 numaralı bankodan soruları ve onayları duydukça da rahatladığını düşünüyorum. Çünkü kısa sürüyordu ve rahattı mülakatlar.

    Bizden önce girmiş yabancı bey 221 numarası ile 7 numaralı bankoda ücretini öderken, bizim numaramız 11 numaralı bankoda yanınca biraz şaşırdım. Tam ödeme sırası bize gelecek diye beklerken önce evrak teslimi için çağırmışlardı. Evrakları kişi kişi ayırarak dizmiştim ama evrakları teslim alan beyefendi kişi kişi ayırmadan istedi.

    +Önce geçerli pasaportlarınızı verin.
    Verdik.
    +ABD vizesi olan pasaport var mı?
    -Evet benim var.
    +Tamam onu da verin.
    Verdik.
    +Nufüs kayıt örneklerinizi ve adli sicil kayıtlarınızı verin.
    Verdik.
    +Evlilik cüzdanınız ve fotokolerini verin.
    -Biz fotokopi çektirmemiştik.
    +1 tane de mi yok?
    -Yok hiç çektirmedik fotokopi.
    +Neyse tamam. Hallederim ben.
    Evlilik cüzdanını da verdik.
    +Şimdi asıl talihlinin orijinal diplomasını ve fotokopisini verin.
    Verdik.
    -Benimkine gerek yok mu?
    +Yok.
    +Mali evraklarınızı verin.
    Benim üzerime olan Eskişehir'deki evin tapusunu ve benim banka hesabımı (yaklaşık 50bin dolar karşılığı TL, döviz ve altın) uzattım. Eşimin hesap dökümünü arıyordum.
    +Bunlar yeterli.
    -Ama asıl talihlinin hesabı değil o.
    +Tamam bunlar yeterli zaten, başka gerek yok.
    (Hatta tapuyu da geri verecekti ama emin olamadı, vermedi geri)
    +Sağlık raporlarınızı da verin.
    Verdik.
    +2şer tane de güncel fotoğraf verin.
    Verdik.
    +Maskenizi indirir misiniz?
    -İndirdim.
    +Tamam başka bir şeye gerek yok.
    -Teşekkürler.

    Köşemize geçip tekrar 7 numaralı bankoyu beklemeye başladık. Bu arada eşime, aslında önce evrakları vermemiz daha iyi oldu, bize sıra daha erken gelir böyle çünkü evrakları içeride işlemeye başladılar bile dedim.
    Telegram grubundan bir beyefendi ve ailesi ile tanışıp muhabbet ettik o arada. Biraz heyecanlılardı. Aslında heyecanlanacak bir şey yok diyordum ki 7 numaralı bankoda numaramız yandı. Kişi başı 330 dolar nakit verdik. Ve anlamsız şekilde uzun sürdü bu parayı ödemek. Sanırım sistem biraz ağır işliyor. Hatta o ara eşime, mülakat bile bu kadar uzun sürmeyecek 🙂 dedim. Ödemeyi yaptıktan sonra muhabbete geri döndük 🙂
    Heyecanlanacak bir şey yok, 5 numaralı bankonun sesi çok açık zaten, herkesi onaylıyorlar dedim 🙂 Bizim ruhsatı unuttuğumuzu söyledim ve o da unutmuş. Sorun olmaz, hesabınızda yeterli para var zaten dedim 🙂 Harita mühendisiymiş kendisi. Kolayca iş bulursunuz merak etmeyin dedim. Bizim Mayıs submitliler olarak bu senenin şanslı kısmı olduğumuzdan ama geride kalanlar için de üzüldüğümüzden bahsettik biraz.

    Bu arada salon boşalmış, oturacak yerler çokça vardı. Bir görevli yanımıza gelip lütfen boş sandalyelere oturun diye bizi uyardı. Oturduktan kısa süre sonra, önce tanıştığımız ailenin evrakları için ışık yandı, daha sonra da bizim için 5 numaralı bankoda mülakat ışığı yandı. Bu kadar çabuk beklemiyordum. Bizden önce içeri giren 2 çocuklu hanımefendi bile hala bekliyordu oysa 🙂

    Biz eşimle yanyana dururken hep ben solda dururum o sağda durur. Bankoya gittiğimizde de öyle durduk. Sanırım bu yüzden olsa gerek, bankodaki görevli bey soruları genelde bana bakarak sordu ama eşim asıl talihli olduğu için ben onun cevap vermesini bekledim.

    Günaydın hoşgeldiniz nasılsınız? dedikten sonra, öncelikle sağ elimizi kaldırarak söylediklerimizin doğruluğuna dair yemin etmemizi istedi. Eşim yemin ediyorum dedi ben yemin ediyoruz dedim ve yemin ediyorum diye düzelttim daha sonra 😅 Önce eşimin parmak izlerini sonra benim parmak izlerimi aldı.

    Nereye yerleşmeyi düşünüyorsunuz? dedi.
    Florida dedik ikimiz de aynı anda.
    Ooo Florida çok güzel. Neden oraya gitmeyi düşünüyorsunuz? dedi.
    Ben eşime baktım. Eşim de turizm sektöründe olduğum için dedi ve sonra aynı anda yine maliyet avantajı dedik.
    Orada tanıdığınız, akrabanız, arkadaşınız veya o tarz biri var mı? diye sordu.
    Yok dedik.
    Daha önce Amerika'ya gittiniz mi? dedi.
    Eşim hayır dedi. Ben evet dedim.
    Turizm mi? Dedi.
    Evet, turist olarak gitmiştim dedim.
    Eşime dönüp bir anda "Do you speak English?" diye sordu ve eşim de "So so" diye cevap verince güldü.
    Merak etmeyin oraya gidince çok hızlı öğrenirsiniz dedi.
    Umarım bir an önce gideriz dedim.
    Tebrikler, vizenizi onaylıyorum dedi.
    Teşekkürler dedik.
    Pasaportumu ve turist vizemi göstererek artık bunu iptal ediyorum dedi ve turist vizeme iptal damgasını bastı.
    Lisans diplomasının orijinalini, evlilik cüzdanını ve iptal vizeli eski pasaportumu geri verdi.
    Bir de bizim tapu vardı dedim. Çok anlamadı gibi. Resimli bir şey dedim.
    Mali evrakların arasından tapuyu epey aradı. Sonra buldu. Tapuyu da ve nedense imza sirkülerini de geri verdi. Bunlara gerek yok mu dedim. Yok dedi.
    Pasaportlarınız 3 ila 5 gün içerisinde PTT'ye verilecek dedi.
    Tekrar teşekkür ettik ve oradan ayrılıp daha önce dikilerek beklediğimiz yere gittik, evrakları dosyaya geri koymak maksadıyla. Oraya gittiğimiz gibi salondaki görevli peşimizden geldi ve sizin mülakatınız bitti di mi diyerek bize kapıyı gösterdi 😅
    Bu arada muhabbet ettiğimiz aileye bakmak için tekrar salonu kestim ama aile hala evrak vermekle meşguldü sanırım çünkü onları göremedim. Gerçekten evrak teslimi mülakattan daha uzun sürüyor 🙂

    Mülakatı hangi dilde yapmak istediğimiz sorulmadı. Ben işsiz olmama rağmen paranın kaynağı sorulmadı. Güncel olarak burada ne iş yaptığımız sorulmadı. Orada ne iş yapacağımız sorulmadı. Mülakatta bana az, eşime çok soru gelmesini bekliyordum ama cevapları hep ben versem de sanki bir sorun olmazdı çünkü solda ben olduğum için genel olarak bana bakarak sormuştu soruları, sen asıl talihli değilsin, neden atlıyorsun demezdi herhalde. Ayrıca, mülakat başlarken maskem tam takılıydı ama evrak alırken maskemi indirip suratımı görmek istediği aklıma gelince, yeminden sonra parmak izi verirken maskeyi indirdim. Salonda da birçok kişi maskesi yarım takılı duruyordu. Hiç uyarıldıklarını da duymadım. Sanki yavaş yavaş önlemleri gevşetiyor gibiler.

    Otele dönüp odaya çıktığımızda saat 9.49 idi. Ben öğlen olmuştur diyordum. Halbuki her şey 1.5 saat bile sürmeden olup bitmişti.

    İnişli çıkışlı bir 2 yılın sonunda "Tebrikler vizenizi onaylıyorum" cümlesini duymak kadar rahatlatıcı bir şey yok. Yine de vize basılı pasaportu görene kadar tam anlamıyla da rahat edemeyeceğim gibi. Aman bir sıkıntı çıkmasın artık diyorum. Kendim adına rahatlamış olmak güzel bir şey ama bir yandan aklım hala geride kalanlarda...


  • @EzgiLera tebrikler. umarım güzel bir yaşamanızı olur orada. Sağlık kontrolüne gidince covid aşısı zorunlu mu tutuluyor? yoksa pcr yeterli mi? bilgi verebilirseniz sevinirim. teşekkürler


  • @EzgiLera tebrikler, Amerika'da bol şans

  • ⭐⭐⭐⭐⭐

    @EzgiLera sana ve eşine abd'de güzel, huzurlu, mutlu bir hayat diliyorum.
    umarım hayatının bundan sonraki dönemi de, dv çekilişlerindeki şansın kadar bol olur.
    yolunuz da bahtınız da açık olsun..

    ha unutmadan, inşallah bi' daha başvurmazsın 😏


  • @EzgiLera çok sevindim sizin adınıza

  • ⭐⭐⭐

    @EzgiLera Tebrikler Ezgi Hanım, umarım herşey güzel olur sizler için, darısı bize diyerek yeni hayatınızda başarılar diliyorum.


  • @EzgiLera vallahi bravo
    Hatta iki kere bravo.
    Edebi yeteneğinize ve yılmak bilmeyen azminize.


  • @EzgiLera 2 sene sonra yaşanan mülakatın da yazısı böyle olmalıydı. Ellerinize sağlık. Size ve eşinize şahane bi hayat diliyorum. Yolunuz açık, şansınız bol olsun.


  • @EzgiLera Tebrikler ☺️ Sizin süreç uzunluğunun dışında tam bir film senaryosu tadında gerçekten soluksuz okudum. Umarım tüm zorlukları burada bırakıp yeni yaşamınıza kolaylıkla başlarsınız. 🙏🏼


  • @EzgiLera çookk sevindim sizin adınıza @EzgiLera hanım🎉🎊🍀tebrikler herşey gönlünüzce olsun🙏darısı başımıza🙏🙏🙏🍀


  • @AYSY33 teşekkür ederim

  • ⭐⭐⭐⭐⭐

    @UXEYN gözünüz aydın, tebrik ederim.
    adb'deki hayatınızda bol şans diliyorum.


  • @EzgiLera Ezgi hanım, bütün yazdıklarınızı baştan sona üşenmeden okudum, zaten sizin sürecinizi de uzaktan takip ediyordum. Peş peşe iki yıl birden kazanıp en sonunda mutlu sona ulaşmanıza inanın bizler de çok sevindik. Darısı ilk önce DV2022 için ümitle bekleyenlerin ve ardından DV2023 talihlilerinin başına. Bizler de eşimle 2. başvurumuz da kazandık dosya numaramız 34K'lar da olsa da umudumuzu yüksek tutup güzel sonuca ulaşmak için bekliyoruz. Zaten bu konu da siz ümidin bir örneğisiniz. Hakkınız da hayırlısı olması dileği ile yeni hayatınız da başarılar dilerim. Bol şans.


  • @EzgiLera Yolunuz bahtınız açık olsun çok sevindim


  • @EzgiLera çok çok tebrik ederim Ezgi. Zor bir süreç ve çok sukur güzel şekilde tamamladınız. Yeni hayatınızda bol şans diliyorum.


Benzer Başlıklar

Forum kurallarına uymayan veya forum düzenine aykırı davranan üyeler uyarılmadan forumdan çıkarılabilirler. Özellikle gereksiz yeni başlık oluşturacakların dikkatine!

Çevrimiçi Kullanıcılar

59
Çevrimiçi

40.6k
Kullanıcı

4.4k
Konu

423.7k
İleti


| | | |

Powered by NodeBB | Copyright © 2023 Yesilkart Forum