Üyelik oluşturma ve foruma giriş konusunda sorun yaşayan üyelerimiz [email protected] adresine email gönderebilirler!

  • İngilizce öğrenmeye çalışırken kelime öğrenip ingilizceyi tamamen öğrendiğinizi sandığınız kısımlar olmuştur. Ben bu evreyi acı bir şekilde öğrendim. Okullarda verilen İngilizce ortada, öğretmenler pdf'ten ya da gramer kitaplarından bize ders vererek en önemli adım olan İngilizce düşünme adımımızı prangaladılar. Kafada sürekli İngilizceyi Türkçeye çevirmeye çalışıyoruz. Giden kişilerden okuduğum kadarıyla Türkiye'de ki dil okullarının çoğuda para tuzağıymış. Thinking kısımını çözebilsem çok hızlı ilerleyeceğimi düşünüyorum. Düşünme kısımı için önerileriniz var mıdır?


  • @SooLong ben bu konuda tecrübeli birisi sayılmam, ingilizcemde sizin dediğiniz seviyede falan değil. Dediğimi bilen birisinden bilgi almak olarak değil, aynı sıkıntından muzdarip birisiyle derdinizi paylaşmak gibi düşünün.

    Bence kursların vs pek suçu yok. Bir dili sonradan öğrenerek o dilde düşünmek çok zor. Heleki o dilin konuşulduğu bi ülkede değilseniz bu imkansız bence. Hiç yurtdışına çıkmadan bunu başardım diyen birisinin olduğunu sanmıyorum.

    Gelelim benim bunun için yaptığıma. Aktif olarak kitaptan öğretmenden öğrendiğimiz bişeylerle bunun imkansız olduğunu pasif öğrenmeyle bunu başarabileceğimizi düşünüyorum. Devamlı maruz kaldığınız şeyleri birisi size öğretmese bile öğreniyor ve onu düşünürkende kullanıyor ve kafamızda translate etmek zorunda kalmıyoruz. Mesela bi bilgisayar oyununda yada teyp üzerinde gördünüz "play" tuşunu kafamızda "oynat" olarak çevirmiyoruz. Arkadaşımıza söylerkende bunu çevirme ihtiyacı hissetyoruz. Çünkü bunu pasif olarak öğreniyoruz. Bunun en iyi ispatı 4 cümle önce kullanmış olduğum ingilizce kelimeyi kafanda çevirme gereği duymadın mesela ve ingilizce bi kelime olduğunu bile farketmedin belkide şimdi geri dönüp bakıcaksın.
    İşte bu sebepten kendimi devamlı ingilizceye maruz bırakıyor ve pasif olarak öğrenmeye çalışıyorum. Telefonun bilgisayarın televizyonun dili ingilizce mesela, altyazı olmadan (tamamını anlamasamda) film dizi izlemek, normalde araya ingilizce kelimeler karıştıranları sevmezdim şimdi bazı kalıpları hayatın içinde kullanmaya çalışıyorum karşımdakinin kim olduğuna bakmaksızın (muhtemelen sinir bozucu ama yapcak bişey yok) (whats up man gibi günlük kullanım kalıpları) bunlar gibi aslında çok daha çeşitlendirilebilecek pasif öğrenme yapmaya çalışıyorum.

    Bu anlattıklarım hiçbirinin bilimsel bi tabanı yok. Bu şekilde öğrenilen bi ingilizce kimseye kpdsden yüksek puanda aldırmaz. Ama benim bazı şeyleri kafamda çeviri yapmadan algılamamı sağlıyor.

    Eğer başka fikir veren olursa onuda denemek isterim.

  • ⭐⭐

    Bunun direkt bir çözümü yok maalesef. İngilizceye maruz kalma oranınız ne kadar artarsa o kadar daha kolay olur bu. Ben mesela son bir kaç senedir dublajlı dizi film izlemiyorum. Yada bir şeyler öğreneceğim zaman YouTube'dan ingilizce videolar izliyorum. Bir sorunum olduğunda ingilizce arama yapıyorum. Udemy'den kurs alırken İngilizce alıyorum vs. Tavsiyem sürekli ingilizce ile uğraş. Dil maalesef böyle bir şey. Üzerine dusmezseniz emekleriniz çok kolay yok olur.


  • @avar Gayet etkili yöntemler uygulamaya çalışıyorum ama nafile keşke 3-5 sene önce kurların biraz olağan olduğu zamanlarda yurtdışında bir dil eğitimi alabilseydik


  • Zaman buldukca Ingilizce kitaplar okuyun. Story books, novels. Kitapcilara giderseniz, her seviyeye gore story books var. Ilk basta elementary school 2-3 grade ile baslayabilirsiniz. Sonra her seferde grade yukseltin.

    Okurken, asla sozluk acip bilmedigimiz kelimelere bakmayin. Cumledeki kullanimdan anlami tahmin edin.

    Asla tek tek kelime ezberleme yapmayin. Zaman kaybi. En guzeli cumle icinde ogrenmektir. Zaten Ingilizce bir cok kelimenin birden fazla anlami ve kullanimi vardir. Hepsini ezberleyemezsiniz. Ama cumle icinde karsilasirsaniz, kolay kolay unutmazsiniz.

    Ingilizce-Turkce sozluk kullanmayin. Ingilizce-Ingilizce olandan kullanin.

    Konusurken, konusmanin gidisine gore, bildiginiz Ingilizce kelimeleri siralayin. Tense kurallarini sonra halledersiniz. Zaten Amerikalilarin average egitimlileri bile tense kurallarina cok uymazlar konusurken. Siz gecmis, gelecek ve simdiki zamani vurguladiginiz/belirttiginiz surece karsinizdaki sizi anlar. Shall/Might vb falan kullanmak icin ilk baslarda kasmaya gerek yok.

    Dil ogrenimi ve adaptasyon zaman ister. Hersey hemen olusmaz. Kendinizi preschool veya kindergarten ogrencisi gibi dusunun. Yavas yavas gelisir. Bir sure sonra siz bile sasirirsiniz kendi ilerlemenize!!


  • ...bende ilk zamanlar kucuk cocuk kitaplari mecbualari ile baslamistim,sonra gazete ve kitap okumaya basladim,ingilizce cok garip bir lisandir.televizyonda veya dizide programda biri konusur, ne dedigini cok iyi anlariz ama o kelimeyi tam turkceye cevirmek istersek kolay kolay karsiligini bulamayiz ve bocalariz....ingiliceyi ingilice olarak ogrenmek en guzel yontemdir...


  • @sir-altan hocam tam olarak derdimiz bu zaten. O dediğinizi nasıl yapacağımızı çözemiyoruz.


  • @avar kesinlikle, uzmanlar bu evrede dil öğrenmediğimizi, beynimizi bir dili nasıl öğrenebileceği konusunda eğittimizi söylüyorlar


  • Burada kurs alirken fark ettim ki bildigim hic bir ingilizce kelimenin ingilizce anlamini bilmiyormusum. Ingilizce olarak ne anlama geldigini bilmeyince ingilizce olarak dusunmekte imkansiz oluyor.


  • Turkce dusunerek konustugumda buyuk sacmaliyorum , aklimdan Turkceyi cikardigimda akip gidiyor.


  • @SooLong, içinde söyledi: İngilizce düşünemiyorum...

    İngilizce öğrenmeye çalışırken kelime öğrenip ingilizceyi tamamen öğrendiğinizi sandığınız kısımlar olmuştur. Ben bu evreyi acı bir şekilde öğrendim. Okullarda verilen İngilizce ortada, öğretmenler pdf'ten ya da gramer kitaplarından bize ders vererek en önemli adım olan İngilizce düşünme adımımızı prangaladılar. Kafada sürekli İngilizceyi Türkçeye çevirmeye çalışıyoruz. Giden kişilerden okuduğum kadarıyla Türkiye'de ki dil okullarının çoğuda para tuzağıymış. Thinking kısımını çözebilsem çok hızlı ilerleyeceğimi düşünüyorum. Düşünme kısımı için önerileriniz var mıdır?

    aynı dertten bende muzdaribim, Amerika' ya geleli 1 ay oldu, şu an bu dediklerini acı bir şekilde tecrübe ediyorum:) karşımdaki kişi konuşurken kelimeleri duyabiliyorum, tek tek hepsinin anlamını biliyorum fakat cümleyi bütün halde anlamakta zorlanıyorum çünkü devamlı kafamda Türkçeye çevirmeye çalışıyorum.

    bu konuda en doğru tespiti yapan sanırım Burak Öztürk, videolarını izlemeni öneririm.

  • ⭐⭐

    Kafada türkçeye çevirme olayının çözümü maalesef çok zor . Doğma büyüme Hatay’lı olan fakat aslen Arap olan bir tanıdığım vardı . İki dili ana dili gibi konuşmasına rağmen bana “senin dediklerini kafamda Türkçeye çevirip öyle cevaplıyorum demişti


  • @TMG, içinde söyledi: İngilizce düşünemiyorum...

    Burada kurs alirken fark ettim ki bildigim hic bir ingilizce kelimenin ingilizce anlamini bilmiyormusum. Ingilizce olarak ne anlama geldigini bilmeyince ingilizce olarak dusunmekte imkansiz oluyor.

    İşte hocam biz gitmeden bunun için ne yapmalıyız onu çözemiyorum aslında. Şimdiden şunu ypın diye bi tavsiyeniz var mı?

    @nevermore, içinde söyledi: İngilizce düşünemiyorum...

    Turkce dusunerek konustugumda buyuk sacmaliyorum , aklimdan Turkceyi cikardigimda akip gidiyor.

    Onu nasıl yapıcaz hocam. Çok basit kelimelerde türkçe düşünmeden geçiyor insan (mesela game dendiğinde tamam oyun kelimesi geçmiyor akıldan) ama bi cümle kurulduğunda onu türkçe düşünmeden anlamak nasıl olucak ki


  • @Aristoi gerçekten çok teşekkür ederim muhtemelen sorunumu çözecek içeriği paylaştın 🙏


  • @nevermore, içinde söyledi: İngilizce düşünemiyorum...

    Turkce dusunerek konustugumda buyuk sacmaliyorum , aklimdan Turkceyi cikardigimda akip gidiyor.

    Onu nasıl yapıcaz hocam. Çok basit kelimelerde türkçe düşünmeden geçiyor insan (mesela game dendiğinde tamam oyun kelimesi geçmiyor akıldan) ama bi cümle kurulduğunda onu türkçe düşünmeden anlamak nasıl olucak ki

    aslında o da ne kadar İngilizce duyduğunuzla alakalı olarak gelişiyor.. kelimeleri, cümle içinde kullanılışlarını, kalıpları duydukça iş konuşmaya gelince nasıl olduğunu anlamadığınız şekilde ağzınızdan çıkıyor.. bebeklikten itibaren Türkçe öğrenişimiz gibi yani.. konuşanları duydukça, öncesinde kafamızda cümleyi kurmaya gerek kalmadan biz de konuşmaya başlıyoruz.. çoğumuz için "bence" en büyük sorun İngilizceye gerekli olduğu kadar maruz kalmamak..



  • @sir-altan, içinde söyledi: İngilizce düşünemiyorum...

    ...bende ilk zamanlar kucuk cocuk kitaplari mecbualari ile baslamistim,sonra gazete ve kitap okumaya basladim,ingilizce cok garip bir lisandir.televizyonda veya dizide programda biri konusur, ne dedigini cok iyi anlariz ama o kelimeyi tam turkceye cevirmek istersek kolay kolay karsiligini bulamayiz ve bocalariz....ingiliceyi ingilice olarak ogrenmek en guzel yontemdir...

    😂😂😂 Ben bu sorunu hanımla yaşıyorum her zaman. Dizide olanı bazen çevir diyor bir anda takılıp kalıyorum. Dururup çevirmeye uğraşıyoruz. Bildiğiniz şeyler su akıp gidiyor.

  • Yasaklı

    @SooLong Öncelikle esenlikler diliyorum. 20 yaşında bir genç olarak haddim yettiğince cevap vermek istiyorum çünkü önceleri aynı konudan müzdarip biri olarak üstesinden gelip ve bununla yetinmeyip üzerinde tepindim. Zamanında (lise yıllarımın başlangıcında) ingilizcem oyunlardan kaptığım kadarıyla a2-b1 civarındaydı. Daha 15-16lı yaşlarımda gelecekte Amerika'ya göç edeceğimi kafama koyunca ilk önce dil engelini aşmaya yönelik hareketlerde bulundum. Şuanda seviyem c2 ve 18 yaşımdayken (adını vermek forum kurallarınca uygun olur mu bilmem) basitçe tanımlamam gerekirse Türkiye'nin en büyük bilim sitesi-forumunda bilimsel makaleler üzerine çevirmenlik-yazarlık yapmaya başladım. Yaklaşık 2-3 sene içerisinde B1 seviyesinden C2 seviyesine en ufak kurs-eğitim vs. almadan yalnızca evde tek başıma çalışarak (okuldaki ingilizce dersleri haricinde onu saymıyorum çünkü halihazırda hiçbir faydası dokunmuyor kişiye aksine zararı bile olabiliyor) tırmanabildim, dolayısıyla bu konu hakkında en azından kendi taktiklerimi sizlerle de paylaşmak isterim. Öncelikle ingilizceyi en azından işinizi görecek kadar bildiğinizi varsayıyorum ve işin yalnızca düşünme kısmıyla ilgili konuşacağımı haber vermek istiyorum (Talep gelirse ileriki zamanlarda yalnızca İngilizce öğrenmek ile alakalı bir konu açabilirim). Öncelikle bu konuda temelini yaratmanız gereken üç temel kural var. İlk kural: İngilizce düşünmenin yegane yolu beyni zorlamak yani ingilizceye maruz kalmak. Tavsiyem oynadığınız oyundan tutun telefonunuz, bilgisayarınız okuduğunuz kitaplara, gazetelere, yazılara vs. (burası çok önemli mümkünse sesli olarak okuyun bunun hem telaffuzunuza hem anlama yetinize katkısı aşırı fazla olacaktır. Cümlelerde neyden bahsettiğini anlamasanız bile okuyun maksat telaffuz ve anlama yönünüzü geliştirmek) kadar her şeyi tamamen ingilizce şekilde kullanmaya başlamanız. Bu hem sizin İngilizce cümlelere olan yatkınlığınızı artıracak hem de çeviri yapma yerine ingilizce anlama yeteneğinizin gelişmesine katkı sağlayacaktır. Maalesef biraz klişe olacak fakat ikinci kural İngilizce konuşmak; bunu oynadığınız oyunlar veya discord türevi sohbet uygulamaları sayesinde yapabileceğiniz gibi (anksiyete tarzı durumları mevcut olan insanlar için) kendi kendinize konuşarak (rastgele replikler olabilir, duyduklarınızı taklit etmek olabilir, kafanızda diyaloglar yaratmak olabilir maksat Türkçe konuşmaktan ve düşünmekten uzak durmak) da yapabilirsiniz ki bu yolu şiddetle tavsiye ediyorum kendim de kullandım ve kullanmaktayım. Üçüncü yol ise ingilizce altyazılı videolar seyretmek veyahut seviyenize uygun podcastler dinlemek. İngilizce konuşmanın yüksek bölümü duyduğunuz cümleleri taklit etmekten oluşuyor bu sebeple ne kadar çok ve farklı cümleye maruz kalırsanız bi süre sonra o cümleler tekerleme halini alıyor ve yalnızca konuştuğunuz kişinin söylediklerini anlayıp istemsizce dolayısıyla düşünmeden o cümleleri söylüyorsunuz bu da söylediğiniz cümlelerden ziyade konuştuğunuz konu hakkında düşünmenize olanak sağlıyor. Bence en ve tek önemli kısım ise azim ve süreklilik, heveslenip bir iki hafta veya ay devam etmeniz sonucunda "ee hiç değişim yok" diyip bırakırsanız tüm ilerleme boşa gider. Bu işte ilerleme checkpointi ne yazık ki %75 dolaylarına gelince kendini belli ediyor. Zaman geliyor bir bakıyorsunuz kendinizi İngilizce olarak ifade etme yeteneğiniz Türkçe halinden daha iyi duruma gelmiş, İngilizce konuşurken veya konuştuktan kısa bir süre sonra birkaç dakika, saniye önce Türkçe mi İngilizce mi konuştuğunuzun hatırasını ayıramıyorsunuz kafanızda (Deneyimle sabit çok fazla yaşıyorum). Şimdilik aklıma bunlar geliyor süregelen vakitlerde aklıma başka şeyler geldikçe yorumu düzenleyebilirim veya eklemeler yapabilirim. Sürçülisan ettiysem affola, iyi akşamlar diliyorum çalışmanızda başarılar ve iyi şanslar.

  • Yasaklı

    @Himetto-Kumusaru Çok yararlı bir yazı olmuş bu konu hakkında özel bir konu açabilirseniz çok iyi olur


  • Türkçeyle İngilizce dil ailesi farklılığı sebebiyle hepimizde malesef İngilizceyi tam sindirememe durumu var aslında İngilizceyi Türkçe gibi düşünmekten kaynaklanıyor eğitim sistemlerininde eksikliğinden kaynaklı olarak İngilizce düşünme sistemi bi türlü oturmuyor iyi eğitim almak ve bol okumak dinlemek diyebilirim zamanla gelişicek bişey bu sabır ve uğraş önemli


Benzer Başlıklar

Forum kurallarına uymayan veya forum düzenine aykırı davranan üyeler uyarılmadan forumdan çıkarılabilirler. Özellikle gereksiz yeni başlık oluşturacakların dikkatine!

59
Çevrimiçi

40.8k
Kullanıcı

4.4k
Konu

425.0k
İleti


| | | |

Powered by NodeBB | Copyright © 2023 Yesilkart Forum