Vize mülakatımızın detaylarını girmeden önce başta @crazycells olmak üzere tüm forum üyelerine sonsuz teşekkürlerimi sunmak istiyorum.Çekilişi kazandığımızı öğrendiğimiz günden bu yana çok fazla sayıda kişi ile iletişime geçtim ve inanılmaz yardımlarınız dokundu, herkesi ayrı ayrı etiketleyip teşekkür etmek isterdim ama inanın konun sunu gelmezdi :))) inşallah sırasını bekleyen forum üyeleri, whatsapp grubundaki ve facebook grubundaki bütün arkadaşlarımız bu sayfada bizim gibi mutlu ve sevinçli mülakat deneyimlerini paylaşma erdemine ulaşır
muhtemelen bu forumdaki en uzun yazım olacak , o yüzden maddeler halinde gitmek istiyorum
MÜLAKAT TARİHİMİZ BELLİ OLDUKTAN SONRA
Gerekli evrakların mail'inin gelmesini bekledik , bu mail'i aldıktan sonra gerekli evrakları toparlamaya başladık, (listede olan evrakların dışında hiçbir şey sorulmadı) listede istenilenler herkesten istenilen standart evraklardı. En önemli kısım Unganlar da sağlık kontrolü , bizim mülakatımız 4 aralık salı günü olduğu için 1 aralık cumartesi günü randevu almak istedik, bunun için 1 kasım gününü beklememiz gerekti çünkü Unganların sitesinde bugünden itibaren 1 ay sonrasına randevu alınabiliyor.31 kasım gece saat 00:00 'dan sonra randevu sistemine giriş yapıp 1 Aralık tarihini kontrol ettiğimde 1 Aralık sistemde hala açılmamıştı, sabah giriş yaptığımda ise 1 aralık cumartesi randevuları tamamen dolmuştu :(( bizde bir hafta öncesi 24 kasım cumartesi gününe randevu almak zorunda kaldık.
SAĞLIK KONTROLÜ
Aslında burada da herkesin bahsettiği standart uygulamalar yapıldı. benim dikkatimi çeken bir kaç konu
1- Aşı olayı, biz bütün her şey bitip eve dönene kadar hepimize 2'şer aşı yapıldı zannediyorduk halbuki eve gelince makbuzu kontrol ettiğimde bana 4, eşime 3, oğluma (2,5 yaşında ve bütün aşıları hatta devletin ödemeyip özel yapılması gereken aşılar dahil hepsinin belgesi olmasına rağmen) 2 aşı yapıldığını fark ettim. Buradaki asıl konu enjekte edilen şırınga sayısı değil şırınganın içindeki mevcut olan aşının sayısı..
2- Dr. Mehmet bey'in bazı soruları tekrar tekrar sorması örn: 3 kez gözlük kullanıp kullanmadığımı sordu (kullanmıyorum) 2 kez ameliyat olup olmadığı sordu (hiç bir operasyon geçirmedim çok şükür) ve beni en çok şaşırtan alkol kullanıp kullanmadığım sorusu (Trakyalı olduğumdan mütevellit Doktor bey alacağı cevabı tahmin etmiş olsa gerek ) konusu bile geçmedi.
3- Polikliniğe gittiğimizde sadece 1 bayan ve oğlu vardı onlarda içerideydi arkamızdan gelenler oldu ilk ben girdim muayene bölümüne, boy ve kilo faslından sonra soyunup odada doktoru bekleye başladım, bizden sonra gelenlerin çoğu işini bitirip evinde çayını kahvesini içmiştir kanımca ben içeride yarı çıplak vaziyette Doktor'un gelmesini bekledim (neyse ki telefon kullanımı yasak değil)
Neyse bütün aile fertlerimizin Unganlar sağlık kontrolü + düzen lab. tahlil sonuçları toplam = $945 ödedik
ANKARA'DA KONAKLAMA
GC sürecinde tanıştığım ve çok değer verdiğim bir arkadaşımın yönlendirmesiyle hotel de kalmaktan vazgeçip Airbnb den oda kiraladık , iyi ki de öyle yapmışız, bir otelin suit den farkı olmayan, kızılay'ın merkezinde, konsolosluğa yakın (yürüme mesafesi 20 dk ancak çocuk olduğu için biz o riske girmedik), ve fiyatlar çok uygun yer ayarlamadan önce airbnb'ye bakın bence tavsiye ederim.
!!! MÜLAKAT GÜNÜ !!!! 04 ARALIK 2018 - 07:45
Kaldığımız yerin hemen karşısında taksi durağı oluşu bizim için inanılmaz bir konfordu
7:45 olan mülakatımız için sabah saat 7:00 da evden çıktık, tabi doğal olarak taksici sabahın köründe Amerikan konsolosluğunda ne işimiz olduğunu merak etmesi üzerine yaşça epey yolunu almış olan taksici abi ile aramızda mükemmel derecede motive edici bir sohbet başladı (GC çıktığını öğrenince "ooo gidin gidin Amerika güzel yerdir gibisinden).
saat 07:10 da kapının karşı tarafında sırada bekleyenlerin yanına gittik ve 07:45' e bir kaç dk kala pasaportları kontrol eden ajan kulaklıklı kıvırcık saçlı görevli "randevusu 07:45 olan var mı?" diye sordu. Bir kaç adım öne çıktım ve elimi kaldırdım "VAR BEEENN". "tamam birazdan çağıracağız sizi" dedi. Hemen ardından gerekli uyarıları sokakta bulanan herkesin duyacağı bir ses tonu ile yapmaya başladı. "telefon, sigara, çakmak, çakar saat (digital olmayan), çanta vs içeri alınmayacak" hatta sigara ve çakmakları direk çöpe atıyorlar haberiniz olsun. bizim yanımda çocuğun ufak bir çantası içinde bezi , suyu ve ufak atıştırmalık bir çerezi vardı. "çocuğun çantası var sadece bu da olmaz mı? diye sordum. "içindekileri elinize alabilme imkanınız varsa karşıdaki büfeye bırakmanızı rica edicem" şeklinde nazik bir yaklaşımda bulununca, büfeden içi gözüken bir poşet istedim, çantayı emanete bıraktım. Görevliye tekrar dönüp poşeti gösterdim, sıkıtı olmadığını bu şeklide içeri alacağını belirtti ve kapını önünde sıra olmamızı istedi. Kapıdaki görevliler gayet ciddiler özellikle beyaz bez süren görevli direktiflerin dışında hareket etmemenizi istiyor. Tavsiyem sizden ne istiyorlarsa sadece onu yapın. Kapıdaki pasaport kontrolünden sonra x-ray kontrolü bölümüne geçtik klasik hava alanı kontrolü gibi ancak bizim poşet içeri almadılar (haydaa bi şey yok içinde yawww). görevli bayan "bu poşet bizde kalsın ihtiyaç duyduğunuz zaman tekrar buraya gelebilirsiniz" dedi. Bunu o kadar kibar bir şekilde ve o bölüme tekrar geri dönmemizde sıkıntı yaşamayacağımız garantisi verir bir eda ile söyledi ki bizde gönül rahatlığı ile içeri girişimizi yaptık.
Salon'un girişinde sıra numaramızı veren görevli pasaport'un üzerine yapıştırması gereken etiket için makine ile ağır bir savaş verirken bizim numaramız yanmış ( 2 numara) bende bu şiddetli mücadele esnasında numaratör olan görevliye eşim ve oğlum'un burada beklemesini gerektiren bir durum olup olmadığını sordum. "Hayır onlar oyun alının olduğu bölümde bekleyebilir"dedi. Neyse bir kaç dakika sonra başka bir etiket makinesi taktılar ve oradaki işim bitti. Numaratör görevli sıranın bende olduğunu direk 10 no'lu bankoya gidebileceğimi belirtti. Eşime "siz burada bekleyin ben evrakları verip geliyorum" dedim. Onlar oyun alanında kahkahalar atarak oynarken bende evrakları teslim eden görevlinin isteklerini harfiyen yerine getirmeye çalışıyordum. Görevli bütün evrakları olması gereken nizamda gayet net anlaşılacak bir şekilde istiyor. Bu görevlinin gayet nötr bir ifadesi vardı ve tahminim Türk değildi ama güzel Türkçe konuşuyordu. Görevli bayan en son evrak olarak "nüfus cüzdanınız ve fotokopileri lütfen" dedi. OOpps Nüfus cüzdanı ve fotokopileri mi? (yanımdaydı hepsi ama onların fotokopisi yoktu) Görevli "ahh pardon evlilik cüzdanı ve iki adet fotokopisi" deyince derin bir Ooohh ve karşılıklı tebessüm'ün ardından "salona geçip bekleyin ödeme için çağıracağız"dedi.
Kısa bir zaman içerisinde 7 no'lu bankoda numaramız yandı. Hiç bir ifadeye sahip olamayan veznedar'a Paşa paşa $990 ödedim ve tekrar yerime oturdum.
UZUN BİR BEKLEYİŞİN ARDINDAN KADER ANI
6 no'lu bankoda numaramız yandı eşimle birlikte derin bir nefes çektik ve emin adımlarla bankonun önüne ilerledik. Son derece hoş görünümlü, şık giyimli ve aşırı kibar bir bayan "Merhaba hoş geldiniz" diyerek karşıladı bizi.
Görevli: öncelikle yemin etmenizi rica edeceğim. Sağ elinizi kaldırıp burada söyleyeceğiniz her şeyin doğru dair olduğuna yemin eder misiniz?
Biz: Ederiz (ederiz ne yaa , yemin ederiz desene )
sonra görevli ilk benden parmak izi aldı o sırada bizim sıpa rahat durur mu oda ellerini basacakmış makineye o esnada gayet kahkahalı dakikalar yaşadık
G: Amerika da nereye gitmeyi planlıyorsunuz?
Ben : NJ de tanıdıklar var extra bir gelişme olmazsa başlangıçta oraya gideceğiz
G: Amerika da ne iş yapmayı düşünüyorsunuz?
B: İlk olarak sertifika gerektirmeyen basic işler bakacağım daha sonra bilgisayar üzerine eğitim alıp yazılım alanında uzmanlaşmak istiyorum
G: Burada ne iş yapıyorsunuz?
B: Şuan satış işi yapıyorum
G: (oğluma eşimin fotoğrafını göstererek) bu kim?
Oğlum Can: Anneeee
yine hep birlikte kahkahalar falan
G: Amerika'da maddi olarak geçiminizi nasıl sağlayacaksınız?
B: Bankadaki paramı kullanacağım, arabamı satacağım eğer bunlar da yetmezse ailemden destek alacağım ev yada arsa satacaklar.
G: Her şey çok iyi görünüyor (1-2 sn bile geçemeden) tebrik ederim vizeniz onaylandı pasaportlarınız 5 iş günü içerisinde belirttiğiniz PTT şubesine teslim edilecek, Amerika'daki hayatınızda size bol şans diliyorum :))))))))) bana sormak istediğiniz bir şey var mı? (olmaz mı bacım yaaa, sana sormak istediğim ne sorular var ama burada olmaz ailecek rakı balık sofrası yapmamız lazım)
Çıkışta mutlu ifademizi gören bütün güvenlik görevlileri güle güle, iyi günler, hayırlısı olsun şeklinde bizi uğurladılar, kapıdaki sert mizaçlı görevliler bile tebrik ettiler hatta beyaz bezi süren görevli bizim oğlan'a "seni burada sıkıştırıp yanaklarını sıkardım ama eldivenler var elimde dua et" diye takıldı.
İnşallah pasaportlarımız bir aksilik çıkmadan vizeleri basılmış bir şekilde elimize ulaşır.Herkese böyle güzel mutlu sonlu bir mülakat deneyimi geçirmesini diliyorum. Dualarımız en son numaraya kadar mülakat sırasının gelmesi yönünde