Dv2023 serüvenimizi detaylı bir şekilde paylaşıyorum. Olabecek herşey gerçekleştiği için, sonraki yıllar için de ışık tutacak tecrübelerimiz oldu.
Başvuru
Her yıl olduğu gibi 3 Kasım 2021 tarihinde dv çekilişi sitesinden eşim ve kendi adıma ayrı ayrı başvuruyu yaptım.
Boşanma
Ocak 2022'de eşim boşanma kararı aldı. Mart ayında mahkememiz görüldü. Uzun süren ilişkilerin bitimi acılı ve sancılı oluyor. O dönemde 'Çıkmaz ya, olaki çıksa bile ne gidicem' gibi tuhaf düşünceler dönüyor kafamda.
Çekiliş sonucu
Mayıs ayının 12'sinde boşanma kararının kesinleştiği kağıt geldi elime. Green card başvurusunu unutmuşum. O gün öğleden sonra dur bir bakayım dedim. Kendi hesabıma girdim. You have been randomly selected filan diye başlayan bir sayfa yazı.
Eski eşimin hesabına giriş yapiyorum 'Has not been selected' yazıyor. Sonra Google'dan bakınca anladım ki 6700'lü bir sıra numarasıyla çekilişi kazanmışım. Ofisteki arkadaşlara döndüm ve 'Arkadaşlar bana green card çıktı' dedim. Sonrasında hemen aklıma eski eşim geldi. Ona da soyledim. Oğlumuz için sevineceğini düşünürken tepkisi 'O kadar yıl başvurduk çıkmadı da bu sene mi çıkacağı tuttu' oldu.
Boşanma işi kafamı kurcalıyor bir taraftan. Ben de yesilkart forumun telegram gurubunu bilmiyorum. Kopya bir guruba üye oldum. Bilgi sıfır. Bu arada ds-260 diye bir form doldurmam gerektiğini öğrendim. Üç tane danışmanla görüştüm form doldurmakta yardımcı olsunlar diye. Birini hiç unutmuyorum. Adam şöyle dedi:
- Ya keşke çocuğu eklemeseydiniz başvururken.
- Neden?
- Boşanmış olduğunuz ve velayet sizde olmadığı için sorun olur. (Yanlış bilgi 1: Boşanmış olmanızdan bağımsız olarak çocuklarınızı başvuruda yazmamak mülakatta red sebebi)
- Ama başvururken evliydik.
- Ha, doğru (Dinlememiş). O zaman onun formunu doldurmayın.
- Neden?
- Velayet sizde olmadığı için çocugun başvurusunu reddederler. Muhtemelen sizinkini de reddederler.
(Bu noktada tepem atıyor)
- Beyefendi, ben Elektronik muhendisiyim ve Türkiye'de ve İngilterede iki adet yüksek lisansım var. ABD beni velayetimde olmayan çocuğumu götürmek istiyorum diye red ederse kendileri bilir. Benim için böyle birşey söz konusu değil.
(Bu sefer danışman bozuntusu çark etti. Zaten bu bilgi de yanlış).
- Haaa, sizi alırlar. Zaten Biden hükümeti greencard başvurularında üniversite mezunu olmayı şart koşmayı konuşuyor. (Bu bilgiyi araştırdım. Doğru idi. Sonra bir değişiklik olmadı).
ABD'deki arkadaşlarla konuşuyorum. Eski eşinle yeniden evlenin vs telkinleri, bunu da ciddi ciddi konuştuk eski eşimle.
Sonra Muhammed Üzüm (avukat) ile iletişim kurdum. Günler geçiyor, olmuş ayın 20'si. Ben halen yeşilkart forum telegram sayfasını bilmiyorum. Avukatı arama sebebim de başvururken evliydik, şimdi ayrıyız. Ne yapıcaz?
Eskiden boşansanız da, eski eşten formu doldurması isteniyormuş. Muhammed bey 'Şimdi forma divorced' seçeneği eklendiği için gerek yok. Siz sadece kendiniz ve çocuğunuz için doldurun yeterli dedi.
Kritik Bilgi-1: Asıl talihli ile eşi başvuru ile sonuç açıklanması arasında boşanırlarsa, eski eşin formu boş bırakılacak.
Bir de acele edin, çünkü artık gönderim tarihi önemli. Numaranız iyi. Ama hakkınızı kaybedersiniz, danışmana veya bize de para vermenize gerek yok. Zaten İngilizceniz var. Kendiniz doldurun, basit bir form diye telkin etti. Bu tutumunu çok beğendim.
Neyse, hemen kendimin ve oğlumun formlarını doldurdum, 26 Mayıs tarihinde submit ettim.
Bilgi-2: Eski adres bilgilerine çok takılıyor kazananlar. Hiç gerek yok. Tarihler arası boşluk olmadan, 16 yaşından itibaren kaldığınız ve hatırladığınız adresleri yazın.
Yabancı Ülkelerden Adli Sicil Belgesi
Irak'ta dört yıl çalıştığım için, bu konunun başımı ağrıtacağını düşünerek hemen oradan nasıl adlı sicil belgesi alabileceğimi araştırmaya başladım. Ve malesef Türkiye'den daha önce ugraşıp da alabilen olmadığını öğrendim. Önce Irak'taki Türk konsolosluğuna yazdım. Onlar da Irak makamlarından bunu yazıyla istediklerini söyleyen bir yanıt verdiler. Ben yine de ben de almaya çalışayım dedim. İyi ki de öyle demişim. 15 aydır halen bizjm konsolosluk yanıt verecek.
Önce Irak'taki eski firmanın personel müdürü vs aranıp durdum. Yardımcı olalım demelerine rağmen sonuç alamadım.
Basraya gidip kendim almayı bile düşündüm fakat Irak pandemi sebebiyle turist vizesi vermiyordu ve bu belge bir haftada çıkabiliyordu. Araştırırken Bağdat'ta bir avukatın bu işi yaptığını yazan web sayfasına ulaştım. (Detayları yabancı ülkelerden adlı sicil belgesi alma konu başlığı altında yazdım).
Bu arada yeşilkart forumun telegram gurubuna da üye oldum.
Devam edelim. Şimdi iş, bu avukata uluslararası vekalet vermek ve Irak konsolosluğu veya büyükelçiliğinden ilgili evrakları temin etmekteydi. İstanbul'daki konsolosluk 'Biz sadece Iraklılara hizmet veriyoruz' diyerek kapıyı kapadı.
Büyükelçiliği aradım. Önce onlar da öyle dedi. Durumu izah ettim. Üç hafta boyunca haftada iki üç kere aradım. Ve sonunda 'Bağdatı arayıp soralım, haftaya bir daha arayın' dediler. 3 haftada öyle geçti.
Sonunda dediler ki gelin işleminizi yapalım.
Bastım Ankara'ya gittim. Sıra numarası aldım, bekliyorum. Konsolos geldi. Öğrendim ki Bağdatı aramamışlar. Konsolos demesin mi 'Biz yabancılara bu işlemi yapmıyoruz'.
Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Dedim 'Turist vizesi verseniz, ben gidip yapacağım işlemi. Ama vermiyorsunuz pandemi sebebiyle. Bu yüzden ben Bağdat'tan avukat buldum, vekalet verdim. İlgili evrakları verirseniz sarı zarfla, ben ona göndereceğim. O da halledecek'.
Konsolos 'Yarım saat oturun. Ben Bağdat'ta dışişleri Bakanlığını arayıp size bilgi vereceğim' dedi. Yaklaşık iki buçuk saat bekledim. 2 saat sonra elçilik kapanacak. Irak dışişleri bakanlığı sitesinden büyükelçilik ve konsoloslukların yabancılara bu belgeyi nasıl vereceklerini anlatan bir yazı buldum. Web sayfasının çıktısını yakındaki bir kırtasiyeden aldırttım. Sonra götürdüm konsolosa ulaştırdım. On dakika sonra konsolos 'İşleminizi yapacağız' dedi. Orada Arapça arzuhalciler, elçilik çalışanları şaşkın. Daha önce Irak vatandaşı olmayan kimseye yapmamışlar bu işlemi.
Neyse, belgeleri aldım, Irağa gönderdim ve 3 aylık koşturma sonucunda Şahadat Adam Mahkumiye belgesini aldım. Bunu Türkiyede yapabilen ilk kişiydim. Ama sonuncu olmadığımı biliyorum.
Sonra da 2023 mülakatları dağıtılmaya başlasın diye beklemeye başladım.
Mülakat Bekleme ve Mülakat
Mülakat bekliyoruz ama iyice endişelenmeye başladım. Ocak Şubat gibi geleceğini düşündüğüm mülakat bir türlü gelmiyor. Birkaç vizesiz gidilebilecek ülke elçiliğine email attım. Yok.
Ve Nisan ayında '23 Haziran' tarihli mülakat davetiyesi geldi.
Ola ki tüberküloz çıkarsa vakit kaybı olmasın diye 1 Hazirana (ki doğum günüm) Unganlar randevusu aldım.
Muayene sorunsuz halloldu. Çok yakında Cinnah otel var. Orada kaldık. O gün tam 50 olduğum için, kan tahlili de yapılmadı.
Sonra finansal belgeleri toplamaya başladım. İş bankasında birkaç hesap, araba, özel emeklilik sigortası ve çocuğum için gelecek sigortası dahil hepsini alt alta koydum. Karışmasın ve kolay ayırt edilebilsin diye her birini ince seperator etiketlerle işaretledim. Ve bunlara bir de kapak sayfası yaptım. Bu düzenli durum hoşlarına gitmiş olacak ki finansal durum ile ilgili hiçbir sorgulama yapmadıkları gibi, belgelere bakmayacaklarını söylediler.
Hazırladığım kapak sayfasına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz. Önerim bunu yapmanız yönünde.
23 Haziran'da mülakata gittik. Belgeleri Türkçe bilen ABD'li hanımefendi aldı. Diğer bahsedilen Türk görevliye göre çok nazikti. Diploma sorunca, bir lisans iki yüksek lisansım olduğunu, hepsini vereceğimi söyledim.
Sadece en sonuncusunu verin lütfen deyince, Liverpool Üniversitesinde yaptığım yüksek lisans diplomasını uzattım. Kadın baktı baktı 'İngilterede ne kadar kaldınız?' diye sordu. Sebebi, İngiltere'den adlı sicil belgemin olmamasıydı ve ben bunu tahmin ediyordum. 'Yuksek lisansımı online yaptığım için fazla kalmadım. Bir hafta on gün kadar' diye yanıtladım. Siz İngilizce biliyorsunuz o zaman dedi. Evet dedim. O zaman mülakatınız ingilizce olacak deyince, ben iyi olur dedim. Konuşmaya da ingilizce devam ettik.
Kendiaine 'Normalde 12 ay ve üzeri kalınan ülkelerden adlı sicil belgesi istiyorsunuz. Ben Cezayirde 11 ay on gün kaldığım için her ihtimale karşı aldım' dedim. O belgeyi de istedi.
Sonra gidip mülakat çağrısını beklememizi söyledi. Burada amaç, saklayacak birşeyim yok, ben temiz vatandaşım vurgusunu yapmak.
Mülakat çağrımız gelince pencereye gittik. Yemin ettikten sonra, mülakatı yapan sarışın gözlüklü genç bey de 'İngilterede ne kadar kaldınız' diye sordu. Aynı açıklamayı ona da yaptım. Türkiye'de dereceniz var mı diye sordu. Bir lisans ve yüksek lisans da Türkiyede yaptığımı ifade ettim.
Amerika'da nerede yaşayacaksınız?
Sorusuna 'Houstonda yaşayacağım' dedim.
Sebebini sorunca 'Petrol ve gaz sektöründe elektrik ve otomasyon işlerinde çalışıyorum. Aynı işi yapmaya devam edeceğim' dedim.
Irak'ta ve Cezayirde neden bulunduğumu sordu. İş sebebiyle olduğunu ifade ettim.
Oğlumun biyolojik çocuğum mu üvey çocuğum mu olduğunu sordu. Biyolojik oğlum olduğunu söyledim.
Nerede kalacağımı veya ABD'de tanıdığım olup olmadığını sormadı.
Vizenizi onaylıyorum, önümüz bayram olduğu için vize basılı pasaportunuz biraz gecikebilir, merak etmeyin dedi.
Oradan çıkarken yüz ifadelerimizi gören herkes 'Hayırlı olsun' dileklerini ilettiler. Nasıl sevindiysek artık.
Biz de güle oynaya İstanbul'a döndük.
Artık herkese vedalar vs başladı.
Derken, bayramın ertesi günü moral bozucu bir e-posta ile 'DS-5535' formunu yirmi gün içinde doldurup iletmemi istedi elçilik. Ya İngiltere'de gerçekten altı aydan daha kısa kalıp kalmadığımı öğrenmek, ya da Irak ve Cezayirde çalışmalarım sebebiyle istendi. Bilemiyorum.
Uğur bey ile (gucarslan) özelden yazıştık. Hemen gönderin, beklemekten başka yapacak birşey yok dedi.
Ben de hemen doldurup yolladım formu. Bir taraftan içim içimi yiyor. Bu formun ortalama işlem süresi 8 ay görünüyor. Üç ay sürse vizeyi alamıyacağız. Bekledik. Üç gün sonra benim vize issued olurken, oğlumun vizesi rejected oldu (221g).
Pasaportlar geldi. Benim vizem basılmış, oğlumun pasaport boş.
Tekrar Uğur beyle konuştuk. Sağolsun hem sakinleştiriyor, hem motive ediyor 'Merak etmeyin alacaksınız vizeyi, ABD büyükelçiliğine email atın 'Onüç yaşındaki oğlumun AP süreci için destekleyici doküman istiyor musunuz' diye sorun. Yaşını vurgulayın diye açıkladı. Yazdım. Ertesi gün oğlumun pasaportunu istediler. Gönderdik ve vizesi basılıp geldi.
Bu arada biz tatile çıktık. Tatildeyken pasaport 28 temmuzda İstanbulda postaneye geldi. 31 temmuzda teslim aldık ve 11 Ağustos tarihine aktarmalı uçuşla ABD biletinizi aldık. 12 Ağustos tarihinde 32 saatlik yolculuk sonunda NY JFK'dan girişimizi yaptık.
Neden JFK?
Göçmen girişinin en sık olduğu havalimanı olduğu için giriş sorgusu çok fazla olmuyor diye duymuştuk.
İndikten sonra JFK kuyruğunu görünce benim sigarasızlık iyice başıma vurdu.
Kuyruğu hızlandırmak için ek memur koydular. Bu memur aynı zamanda göçmen sorgu memuru olduğu için ayrı bir yere gitmemize gerek kalmadan evraklarımızı aldı, fotoğrafımızı çekti, I-551 damgasını pasaportlara vurdu, 'Amerikaya hoş geldiniz' dedi ve ta taaaa... İşte ABD topraklarındayız.
THY ile gidiş dönüş iki kişi 4500 USD iken biz nasıl 1909 USD'ye hallettik, green cardlilarin transfer vizesi durumu, ABD de banka hesabı açma (girişimizin dördüncü günü hesap açtım), SSN, SSA ile görüşme, ehliyet alma (bugün sınavı geçtim) gibi konuları ayrı ayrı yazacağım.
Öncelikle gucarslan (Uğur bey) ve tüm adminlere, yeşilkart foruma ve edindiği bilgileri paylaşanlara teşekkürler.
Mülakatı olanlara başarılar, transfer yapmak isteyenlere ise bol şanslar diliyorum.
Selam ve sevgiler