Tekrar merhaba sevgili arkadaşlar dün mülakatımı yaptım deneyimlerimi paylaşmaya geldim.
Bir gün önceden gidip Çukurambar Holiday Inn'de konakladık, (3 kişilik odaya bir gece için 3800 lira verdik), bu otel konsolosluğa 2 km kadar uzaklıkta araçla 5-6 dklık bir mesafede, odaları çok temiz personeli ise çok kibardı tavsiye ederim.
Randevu saatim 8:00'di, 7:25 gibi konsolosluğun önündeydim, çoktan yoğun bir kalabalık oluşmuştu bile. Önce randevusu 7:45 olan göçmen vize randevuları diye seslendiler, hemen sonrasında ise randevusu 8:00 olan göçmen vizeler diye seslendiler, vizesi göçmen olmayanların beklemesini söylediler. Pasaportlarımızı vererek güvenlikten geçtik, analog saatle girmeme müsaade ettiler ama akıllı saat yasak. Güvenlik sırasında yine CR1 sürecinde olan Oya isminde biriyle tanıştım bundan sonrasında birlikte hareket ettik. Bahçeden geçip binaya girdik, önce pasaportlarımıza ptt etiketi yapıştırıldı sonra sırayla isimlerimizle çağırarak iki sıra numarası verdiler. Bu sırada forumdan Engincan bey ile randevumuz aynı gün idi ve önceden numaralarımızı değişmiştik, içeride birbirimizi bulabildik. Hep birlikte beklemeye başladık, yaklaşık 45 dk sonra benim numaram en soldaki veznede yandı oraya gittiğimde maalesef çok ama çok kaba tavırlı bir Türk personel ile görüştüm.
Öncelikle pasaportumu ve fotoğrafımı istedi, verdim ve bir ricam olduğunu söyledim, DS260 formunda e posta adresimin ve eşimin ev adresinin güncellenmesi gerekiyordu, bunları bir word belgesi olarak yazdırıp getirmiştim o kağıdı da kutuya attım. "Bu zamana kadar neden güncellemediniz?" diye sordu adres değişikliğinin 1-2 ay önce olduğunu söylediğimde "1 ay çok uzun bir süre ne kadar rahatsınız" diye söylendi, burada halledebileceğinizi düşündüm falan diye kendimi açıklamaya çalışırken sözümü kesip “bir süre sessiz ve hareketsiz durabilir misiniz?” dedi peki dedim ve beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra verdiğim kağıtları bana geri gönderdi ve başka evraklar istedi. Bu 10 dakikalık evrak alma verme sürecinde (belgelerimi masanın üzerinde düzelttiğim ve evrak dosyamın çıtçıtını tekrar açtığım için) beni “ne yapıyorsanız onu yapmayın”, “ellerinizi hareket ettirmeyin”, “yapmıyoruz dedim” şeklinde tekrar tekrar uyardı. Gereğinden fazla hareket etmiyordum ya da heyecanlı davranmıyordum bu yüzden kişinin tavrına hiçbir anlam veremedim ve çok rahatsız oldum açıkçası. Size de bu kişi denk gelirse soğukkanlılığınızı koruyun lütfen, haddini aşan birisi.
Bu veznede benden alınan belgeler: pasaport, 1 fotoğraf, nüfus kayıt belgesi, adli sicil kaydı, aile cüzdanı, evliliği kanıtlayıcı belgeler ve son 2 yılın IRS tax return transcript belgeleri. BURASI ÖNEMLİ: eğer servis sağlayıcınızdan tax return belgesi götürürseniz aynı yılın W-2 belgesini de götürmeniz zorunlu, ancak IRS’den alınmış “tax return transcript” götürürseniz o belge tek başına yeterli. Ben her 3 belgeyi de götürmüştüm ancak benden yalnızca IRS transcript alındı.
Sonrasında tekrar bekleme alanına geçtim, benden hemen sonra aynı vezneden işlem yapan Engincan bey 15-20dk sonra yanıma gelip aynı personelin kendisini de hareket etmemesi ve ses çıkarmaması için uyardığını ve çok gerildiğini söyledi. Diğer veznelerde işlem yapan arkadaşlar diğer personellerin kibar olduğunu söylediler, maalesef bize bu kişi denk gelmiş. Beklerken 2 tane sarı kağıt verilen mülakat izledim ve nedenler şöyleydi: evlilik cüzdanının aslını değil fotokopisini getirmiş olmak ve W-2 evrakını getirmemiş olmak.
Yaklaşık 1 saat sonra benim numaram konsolos veznesinde yandı, 30lu yaşlarından bir kadın konsolos ile tercümansız görüştüm. Bu kişi çok tatlı ve kibar birisi idi, ben vezneye geldiğimde çoktan tüm belgelerimi ve eşimle fotoğraflarımızı incelemiş durumdaydı. Öncelikle doğruyu söyleyeceğime dair yemin ettirdi, parmak izlerimi aldı, bir an ekrana bakıp “Oh you are a yoga teacher! Cool.” diye bir yorum yaptı gülümsedim ve yalnızca evet dedim, sanırım bu bir soru değildi. Sonrasında bana şu soruları sordu:
“Şu an nerede yaşıyorsunuz? Eşiniz nerede yaşıyor?”
“Eşiniz ne iş yapıyor?”
“Eşinizle İstanbul'da tanışmışsınız doğru mu?”
“Eşiniz yalnız mı yaşıyor? Ev arkadaşı var mı?”
“Bu ilk evliliğiniz mi?”
“Eşinizin de ilk evliliği mi?”
“Çocuk yok mu?”
Bu soruların hepsine birer cümlelik cevaplar verdim ve “Alright we will print your visa and mail your passport in 3 business days, have a good day.” denilerek uğurlandım. O sevinçle kendisine 5 kez teşekkür ettim iyi günler diledim ve ayrıldım Bu sırada Oya hanım ve Engincan bey hala bekleme alanındalardı, onlarla göz kontağı kurup elimle tamamdır işareti yaptım el salladım ve binadan ayrıldım, saat 10:15 idi. Oya hanımın iletişim bilgilerini alamadığım için kendisinden haber alamadım, eşinin forumu takip ettiğini söylemişti eğer burayı okursanız sevgili Oya ve eşi lütfen bana mesaj atınız
Bugün akşamüstü pasaportumun PTT’ye verildiğine dair mesaj geldi, hem şaşırdım hem sevindim, şuan pasaportumu bekliyorum.
Elimden geldiğince kısa ama ayrıntılı anlatmaya çalıştım, umarım yardımcı olur. Her zamanki gibi sorusu olanlara destek olmak isterim. Sevgiler.