Üyelik oluşturma ve foruma giriş konusunda sorun yaşayan üyelerimiz [email protected] adresine email gönderebilirler!

  • @hdemircanusa, içinde söyledi: DV2024 Sohbet Odası

    @nicky bu tutumu sergilemek harika , bende bu sene için kendime söz verdim kesinlikle kimseyle paylaşmayacağım

    kendinize sözünüzü tutun en temizi bu. çünkü bahsettiğiniz "boş" muhabbetlere maruz kalmamak için en iyi yol bu.


  • @nicky kesinlikle haklısınız , sözümü tutacağım NET! Çünkü bana zarar vermekten başka hiçbir şeye yaramıyor , sadece istediğim şey çocuklarım çok büyümeden GC kazanıp gitmek , umarım sizde dahil isteyen dostlara çıkar


  • Az önce gene baktım dv sayfasına da valla çat diye 'has not been selected' i yapıştırıyor.
    Başka zaman siteler bir şeyleri yavaş yavaş açıyor ama hnbs yazısını çaaaat diye yapıştırıyor.

    Eyyy ABD gör artık şu çırpınan kitleyi!


  • @enemy malesef o çevre benim etrafımda da var. 33 yaşındayım. Eşim ile birlikte şuan yaklaşık 25.000 TL gelirim var. Temmuz ayında 30.000 TL'yi geçecek. Evim de var arabam da var. Kamu da yönetici olarak çalışıyorum, makam da var. Bunu hava atmak için söylemiyorum lütfen yanlış anlamayın. Bunlara değer versem zaten ülkemde yaşamaya devam etmek isterim. İnsanlar Amerika fikrimi duyduklarında sen niye gidiyorsun evin var, araban var, eşin çalışıyor, çift maaşın var, 2 tane çocuğun var, orada ne iş yapacaksın, Amerika aç aç!, o var bu var elli tane olumsuz cümle kuruyor. Güzel kardeşim daha iyi ekonomik şartlarda yaşamak birinci önceliğim değil ki. Benim önceliğin daha insanca yaşamak. Çocuklarımın geleceği için daha az kaygılanarak yaşamak. Ama insanlar malesef bunu anlamıyor. Sanki her Amerika'ya giden daha fazla para kazanmak için gitmek istiyormuş sanıyorlar. Şu yaşıma kadar İngiltere'sinden İtalya'sına, Belçika'sından İsviçre'sine 13 ülke gezdim, 2 yıl görevli olarak Almanya'da yaşadım, bunca tecrübeme rağmen yurtdışında ki yaşam ile ilgili konuşurken hala kesin hükümler vermeden konuşmaya çalışıyorum, adam konfor alanını hiç terk etmemiş, bırak Amerika'sını yurtdışısını, İstanbul'u dahi gezip görmemiş; Amerika'daki yaşamın zorluğunu, ırkçılığı, oradaki yaşamın televizyonlarda göründüğü gibi olmadığını, Amerika'nın yakında batacağını falan filan kulaktan dolmak bilgilerle bana anlatmaya çalışıyor
    Yani özetlemek gerekirse, Ne demiş Mevlana: "Cahille sohbet etmek güçtür bilene, çünkü cahil ne gelirse söyler diline".
    Yazı biraz uzun oldu kusuruma bakmayın, yurtdışında yaşam ile ilgili fikir ve düşüncelerimi en rahat ifade ettiğim yer burası olduğu için içimi dökmek istedim biraz. Dv-2024, 2025, 2026, 2027, 2028 ve en son olarak 2029 ile başvurmaya, bu arada da diğer vize türleri ile Amerika ya da Avrupa'da oturum/çalışma izni kovalamaya devam edeceğim. Umarım herkes hayallerine en kısa sürede kavuşur. Kalın sağlıcakla...


  • Bu sefer üzmez umarım, çok umutluydum halbuki 2023'ten


  • @hdemircanusa Arkadaşlar bizim bir hayalimiz, tutkumuz var insanlar bunu anlamıyor. Kendi küçücük dünyalarında geçirdikleri zamanı tek yol olarak görüyorlar ve başka alternatiflerin de olabileceğinin farkında bile değiller. Aslında dünyanın ne kadar büyük olduğu, ne kadar çok güzelliklerin olduğunun (ki insan ömrü boyunca dolaşsa bu güzellikleri bitiremez) farkında değiller ve onlar için bir anlam ifade etmiyor.


  • @hdemircanusa, içinde söyledi: DV2024 Sohbet Odası

    @nicky kesinlikle haklısınız , sözümü tutacağım NET! Çünkü bana zarar vermekten başka hiçbir şeye yaramıyor , sadece istediğim şey çocuklarım çok büyümeden GC kazanıp gitmek , umarım sizde dahil isteyen dostlara çıkar

    aynı düşünceler içerisindeyiz. umarım herşey gönlümüze göre olur.


  • 2023 sohbet sayfasında paylaşmıştı, şimdide paylaşmakta fayda var.

    Mağara alegorisi

    Vikipedi, özgür ansiklopedi

    Mağara alegorisi, Yunan filozof Platon'un Devlet adlı eserinin yedinci kitabında Sokrates'in ağzından ortaya atılan Antik Çağ felsefesinin en önemli alegorilerinden biridir.

    Alegoriye göre bazı insanlar karanlık bir mağaraya zincirlenmişlerdir ve bu insanlar başlarını sağa ve sola çeviremezler sadece karşılarındakini görebilmektelerdir. Doğuştan beri bu mağarada bulunan insanlar mağaranın girişinden yansıyan nesnelerin gölgelerini görür ve bunları gerçeklikleri olarak algılarlar. Nihayet bir gün bu insanlardan bir tanesi zincirlerinden kurtulur ve mağarayı terk eder. Mağarayı terk eden bu insan mağaranın dışında yeni bir gerçeklik ile tanışır ve duvarda gölgelerini gördüğü nesnelerin gerçek olmadığının farkına varır. Bunu mağaradaki arkadaşları ile paylaşmak üzere mağaraya geri döner. Mağaradaki arkadaşları ise mağaranın dışında farklı bir gerçeklik olduğuna inanmazlar. Ve bu insanlara mağaranın dışındaki gerçekliği aktarabilmek de imkânsızdır.

    Platon'un düşüncesi bu alegori üzerinde şekillenir. Ona göre nesneler ve idealardan oluşan iki ayrı dünya vardır. İnsan bedensel olarak nesneler dünyasına aittir ve orada bulunmaktadır. Ancak ruhen bir zamanlar bulunduğu idealar dünyasından izleri kendisinde taşımaktadır.

    Alegoride mağaranın toplumu, zincirin o toplumsal yapı içerisinde var olan kuralları, mağaranın duvarına yansıyan gölgelerin toplumda kabul edilen doğruları sembolize ettiği ileri sürülebilir. Buna göre zincirini kıran birey, gerçek hakikatin peşine düşen bir filozofu olduğu kadar sorgulayan insanı da temsil etmektedir.


  • @birisi kesinlikle öyle zaten dediğim gibi tamamen o çevreden soyutlaştım , kendi dünyam ,kendi sosyal aktivitelerim , kendi hobilerim var artık bu şekilde daha mutluyum


  • @nicky Amin İnşallah 🙏

  • ⭐⭐⭐⭐

    @ahsenaydgdu, içinde söyledi: DV2024 Sohbet Odası

    Herşey bnm için bir facebook postuyla başladı bulursam atarım kaydettim sanıyorum, palm beachten bi fotoğraftı böyle tutuldum kaldım burayı gözümle görmek istiyorum diye o sıralar yeni üniversiteye başlıyorm.
    2011 senesi de herkes wat a gitti ben ilk sene istanbulda çok zorlandım özel okulda anadoludan gelince biraz dışlanmış hissettim anam babam memleketim diye ağladım o yaz eve döndüm. Sonraki sene erkek arkadaş teröründen gidememiştim nefes alırken bile fotoğraf gönder dercesine toksik bi ilişki vardı zar zor ondan sıyrıldım sonra yine wat dedim babam okul özel zaten başlatma wat mat dedi kızdı, o sıralarda ama hep okurken çalışıyorum garsonluk market kasiyer falan ne bulursam fuarlarda hosteslik falan derken bide akıllı geçinirim kızım kafan mı yok çek krediy dolar 2 lira tl 1 lira çek krediyi basgit gitsinler kyk yurdunda arasın bulsunlar krediyi tahsil etsinler ama yok hayırlı evlat özel okulda okulunu bitirmeli ailesini memnun etmeli.
    Sonraki yaz için kızlarla gözü kararttım gittik kışın görüşmeye tam bizmkilere yalvarıyorum izin verin para verin diye 2013 senesi çat diye yazın okul staj şartı koştu yapmasam ya yada naylon bulsam yaa yok yapmadım artık alışmıştım istanbula eve dönmek istemiyordum oo yazında istanbulda yaşama fırsatı vaaov diye atladım staja arkas ambarlı limanda staj yaptım ik departmanı 3 ay sıkıntıdan ruhum çekildi hiç bana göre bi değilmiş onu anladım.
    sonra ertesi sene okul başladı yine yine yine derken bir türlü nasip olmadı. Okul bitti 2016 da çıktım güzel bir yere işe girdim. Asgari ücret 1400 ben primler falan 3000 civarı para kazanıyorum beykentten taşındım 4 levente sanayi mahallesinde yaşıyorum dedem giresunlu bi arkadaşının evini kiralamıştı her akşam beşiktaş, karaköy yemece içmece iş yerindekiler yalvarıyor bana kızm harcama tut paranı pasaport çıkart yurtdışına git falan hatta ozamanki müdürüm 10 yıldır ordaydı ben ayrıldıktan sonra o da istifa etti amerikays gitti arkadaşlarının yanına sonra orda evlendi şuan vatandaş oldu.
    Okul sebebiyle yıllarca avcılar beylikdüzü büyükçekmece üçgenin yaşadım avrupanın cafcaflı yerlerine gelmek aşırı lükstü hem zaman açısından hem fiyat açısından öğrenciyken çok mümkün olmadı o tarafa geçince tabi haliyle boku çıkarılcaktı neyse ki çalışırken pasaportu çıkarmıştım iş yerndekilerle plan yapıyoduk yıllık izinde işte suraya buraya gideriz diye derken bu mali müşavirlik gazına geldim vay çok daha prestijli girerim big4 dan birisine ordan atlarım amerikaya diye hayaller kurup işten çıktım dersaneye yazıldım, ilk seferde sınavı geçtim. O sırada bizmkilerin eline güzel para geçti ben gittim wat acentasına 2k dolar ödedim 3.75 mi neydi ozaman kur dedim bu para burda dursun, ben öğrenci olup gelicem tamam mı tamam sözleştik, sonra ben alesti yok üniversite sınavı falan allah ne verdiyse girdim hatta sınavlara şuanki eşim olan beyfendi götürüyor beni ben diyorum üniversiteye kaydolucam sonra gidicem sonra seni aldırırm yanıma o diyo gidersen gelmezsin geri bizim iş yatar derkeenn kendimi nikah masasındaa eveeettğğ derken buldum yani yine duygusal davrandım hayalimi erteledim, acentayı aradım dedim agam ben iptal bnm parayı iade edin onlarda biraz kavga dövüş kesinti derken iade ettiler evlendikten sonra baktım dil okulu yalan oldu wat zaten imkansız bakıcılık varmış onu öğrendim o olmuyo yani o gün bugündür green card kovalıyorum. İlk sene hatta bi instagram reklamına tıkladım form falan derken beni aradılar ben bilgileri verdim meğerse başvuru tarihi geçmiş ertesi yıla insan topluyolar, benden profil harike mükemmel kart kesin çıkar size diye para kopardılar ben iyice işi sağlama alsınlar diye akşam eşim gelince ondan da alırım biraz daha gönderirim falan diyorum sonra bi ayıldım lanet olsun dolandırılmışım😂😂 bu 2017 de oldu sene 2022 hala karavana benim hatam yıllarca amerikayı watla gidiliyor sanmamdı o yüzden green carda geç kaldım gibi hissediyorum bir an evvel çıksın istedikçe o kaçtı o kaçtıkça ben istedim.
    Şimdi eşim hep diyor inşallah bu senin hayat sınavın değildir en sonunda eeh sen gelmezsen ben gelirim diyip onu ben gidicem ve alıcam 🤗

    Film gibi maaşallah. Bi de eveğğtt derken elinizde permanent resident kartlarınız olaydı. Aha da mutlu son..

    Senin hikayeni okuyunca benim hikayem geldi aklıma. Herkesin öyle olmuştur tabi. Herkes kendi gençliği okul yılları ve ilk hevesleri gelmiştir aklına..

    Ben 2000 yılında üniversiteyi bırakıp İstanbula dönmüştüm. Elektronik alanında bi işte çalışıyordum. Krizli yıllardı ve işler çok yoğun değildi. İnternetin kız arkadaş bulma konusunda işe yaradığı düşünlen zamanlardı 🙂 Birini bulayım biriyle sevgili olayım kafasında değildim aslında. Arkadaşlarım üniversitedelerdi, ben tek başımaydım. Çevremde kimse kalmamıştı. Öylesine bakınıyordum. Mynet sitesinde millet özlü sözler yazıp panoya atıyordu. Birinin sözü çok hoşuma gitmişti. maili ve ismi de vardı, ben de kendimi tanıtarak bir mail yazmıştım. Ertesi gün işe geldiğimde bir mail almıştım ondan. Kanadada dil eğitimine gitmiş. Orada teyzesi ve eniştesinin yanında yaşıyormuş. O kendini tanıttı ben kendimi tanıttım. Artık her gün ben ona bir mesaj yazıyordum, her sabah geldiğimde de ondan bir mesaj almış oluyordum. İşi kağıt mektup yollayıp basılı fotoğraf göndermelere vardırmıştık. 2001 krizli yıl idi. Hiç iş yoktu. Sayfalar dolusu mektup yazıp postayla yolluyordum. Hiç görmediğim bir insana saatlerce yazı yazıyordum. Öyle çiçekli böcekli sahte seni seviyorumlar falan değil. Ciddi ciddi ekonomik krizden, dünyanın içinde bulunduğu zorluklardan, siyasetten bahsediyorduk. Tabi abayı da yakmıştım bi yandan. O da öyle diyordu, teyzesi tespit yapmış, kim sevmediği birine 30 sayfa mektup yazar ki diyerek... Bir yandan mailden bir yandan mektuptan sohbet ediyor, gelecek hayalleri planlıyorduk. O da iyice çevre yapmıştı orada. Eniştesinin de belli bir çevresi vardı. İş bulmak falan çok kolaydı...
    Bir gece, orada gündüzken aramıştım, bir saate yakın milletler arası konuştuk. Sonra o, taşınacaklarından söz etti. Yeni adresi belli olunca yazacaktı bana. Kayboldu. Ne mektup ne adres, internette onun olduğu yerlerden en ufak bir kırıntı yok...

    Bastım taksimde seyahat acentasına gittim. Bir arkadaşımı görmek üzere Kanadaya gideceğim. Nasıl yapacağız.. Ohoooo.. Vize, davetiye, pasaport, uçak bileti, cep harçlığı... Anasının nikahı, bayaa bi dolar lazım.

    O zaman Green Card diye bir şeyin varlığını hatırladım..
    Hatırladım çünkü ablamlar benim çocukluğumda, bir arkadaşlarının başvurduğunu ve kazandığını, evine zarf geldiğini falan anlatıyorlardı. Hatta yanlış hatırlamıyorsam onlar da bir kez başvurmuş ve Haydarpaşa garındaki PTT den zarfla başvurularını göndermişlerdi.
    Yine aklımda kaldığı kadarıyla bayağı bi evrak kürek işi vardı.
    Green carda başvuracaktım ama ne yapacaktım nasıl başvuracaktım...
    Hep böyle zamanlarda denk gelir ya, o zamanın instagramı olan spam maillerden birinde
    1 yıllık GC başvurusu 15 TL
    2 Yıllık GC başvurusu 25 TL
    5 Yıllık GC başvurusu 34 TL
    gibi bir reklam denk geldi.
    Lan dedim, başvurayım buna, nasılsa çıkar. Amerikaya giderim. Ordan da Kanadaya geçer kızı bulurum...

    Firmaya 34 lirayı ptt den mi ne yolladım. Sonra adresime bi formlar gönderdiler. Doldurup resmimi de içine koyarak yolladıkları zarfla geri yolladım. 5 yıl GC ye otomatikman başvurulacağının iç rahatlığının dolandırılmış olma sütlü limanında 5 yıl haybeden bekledim. Son sene artık emindim onların da başvuru yapmadığından ama ya yaparlarsa, çift başvuru olmasın diye bi sene daha bekledim. Kimseden ses seda çıkmadı o 5 yıl boyunca. Sonra artık kendim başvurmaya başladım.
    Artık gitmekten ve kızı bulmaktan ümidi kesmiştim.

    Sonra bende eveeğğtt dedim, eşime de başvurmaya başladım.
    FB nin 1959 öncesi şampiyonluklar hikayesindeki gibi, dolandırıldığım yılları da sayarsak 21+15 (eş durumundan) 40 a yakın GC başvurusunda adım geçti. Artık bize vermeyeceklerine kanaat getirip ümidi kestim. Gram heyecanım kalmadı. Herkesin dediği, gc olmazsa başka yolları da denerim konularında da bi takım hayaller kurup hüsranlar yaşadık. Bundan sonra hobi olarak ilgileneceğim amerika kıtasına ayıracağım vakit yılda 2 kez, biri başvuru biri sonuç kontrolü, o da spor olarak... Yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum...

    Merak edenlere; Kızı çok uzun yıllar sonra nasıl bulduysam facede mi ne buldum. İzmire dönmüş.. Nişanlanmış mı evlenmiş mi öyle bişe.. İnsan biri kendisine yalan söylediğinde anlar, bilirsiniz. Yok beyin kanaması geeçirdim. Yok sen benim neler çektiğimi biliyomuydun.. Hissediyorum ki yalan söylüyor. Orada buldu birini, benimle uğraşmamak için salladı başından. Hastalık yalanını ileri sürdü.. Öyle düşünüyorum yani. Neticede onun için de benim için de en hayırlısı oldu..


  • @enemy, içinde söyledi: DV2024 Sohbet Odası

    @hdemircanusa anlattığım hiçkimse oluyorsa git demiyor hep bir moral bozma.o olmazsa ne yapacan bu olmazsa ne yapacan.yapamayıp dönersen ne yapacan. Benim çevremmi böyle acaba diye düşünüyorum.adamın bir evi arabası var ben mutluyum bide emekli olayım başka bişey istemem diyor.bırak ülke değiştirmeyi oturduğum mahalleden çıkmam diyor.emekli olsan ne olacak diyorum çalışırım diyor çocuklarının geleceği ne olacak diyorum başlarının çaresine baksınlar diyor.

    Bizim insanımız yaşamayı ev, araba almaktan ibaret sanıyor oysa ki ben gelirimi birikimi mi yapıp bir süre sonra dünyayı gezmek istiyorum, evlenirsem de çocuğum aynı hayatı yaşasın dünya ya ne için geldik daha gidip şurda 30 km uzaklıktaki sahilde bira içerken düşünüyoruz bu beni darlıyor.


  • @justozkan abi ülkenin büyük kısmı için bu söylediğin zaten boş şey, alkol haram, gezmek boş bir şey, ev araba zaten hava atma yolu

  • ⭐⭐⭐

    @uzaysan evet pandemide chicagoda kuruma diploma gönderdim denklik için sonra onun yanıtı geldi. Comminity collegedan 2 ders tamam lazımdı ı20 belgesi için bi dönem kayıt şart dediler o yüzden ingilizce ders aldım hazırlanmaca başladı. Sonra baktım eşim çalışma izni yok şöyle böyle kanada daha iyiymiş çalışma hakkı var kanadaya bak oraya yönelelim diye oraya yöneldik. Kanada ama çok kasıyodu ben kendimden önce kardeşime başvuru yaptım red geldi korktum sonra dedim eşime canada da okula verdiğimiz parayla turist vizesiyle gidelim amerikada ne iş tutturursak artık bakalım bi yol buluruz dedim öylece süreç e2 ye döndü. He olmaz bi iş paramız yetmez yine 2 dersi tamamlayıp f1 öğrenci statude plur yani her uzay kardeşim herşey turist vizemize bağlı şuan 🙏🏼


  • @ibrahimasar ne kadar kaliteli yazi 😃 hayatinda bol sanslar abim bir cirpida okudum


  • @ahsenaydgdu bu eğitim işi evli olanlar için (çalışma izni olmazsa) gerçekten çok masraflı hele mevcut kurun durumu düşünüldüğünde hem okul ücreti, hem kalma ücretleri, hem de yeme içme ve ekstra masraflar çok zor.

  • ⭐⭐⭐

    @denizergün hanımcım duygu hanımlarda yeni gitti diye ve 3 çocuk olduğu için benzetip söyledim herşeyi satarız gideriz diyince ben ondan hani 🙂


  • @birisi, içinde söyledi: DV2024 Sohbet Odası

    @justozkan abi ülkenin büyük kısmı için bu söylediğin zaten boş şey, alkol haram, gezmek boş bir şey, ev araba zaten hava atma yolu

    insanlar istiyor ki akşama kadar şantiyede afedersiniz "eşşek" gibi çalış, eve gel, yemek ye, haber izlerken kanser ol, yat uyu, ertesi gün yine aynı.. hani bu düzenin içinden çıkayım desen kara delik gibi çıkamıyorsun da hayat şartlarını daha iyi noktaya da taşıyamıyorsun böyle sürünüp gidiyoruz.


  • @justozkan kesinlikle hocam eğer ev sahibi olmakla araba sahibi olmakla iş bitseydi inanın şimdi sırtımı yaslar yatarım ama olmuyor benim bir sosyal hayatım var alışkanlıklarm var çocuklarım var eşim var onlarla geçirmek istediğim vakit var gezmek görmek istediğim yerler var yurtdışında 15 yaşında bir çocuğun istediği gibi özgür olarak yaptığı bir hobiyi ben Türkiye’de aşırı lüks oluşundan yapamıyorum bu çok acı bir durum


  • @justozkan ben sana komik birşey söyleyeyim benim yaş 41 ve beni yaşlı görüyorlar. Bir insanın en verimli dönemindeyim ama toplumda 40 yaş yaşlı kabul ediliyor. Artık otur oturduğun yer de yaşın kaç oldu diyorlar.
    evet akşama kadar eşşşek gibi çalışıp, akşam eve gelip yemek ye, biraz toplumun sana uygun gördüğü programları izle, yat uyu, ertesi gün aynı şekilde, böylece yaşa sonra öl, hayat böyle hoyratça kullanılacak birşey ve sen bunu kabul etmediğinde tuhaf insan oluyorsun, evet tuhaf insan oluyorsun


Benzer Başlıklar

Forum kurallarına uymayan veya forum düzenine aykırı davranan üyeler uyarılmadan forumdan çıkarılabilirler. Özellikle gereksiz yeni başlık oluşturacakların dikkatine!

93
Çevrimiçi

40.1k
Kullanıcı

4.3k
Konu

420.0k
İleti


| | | |

Powered by NodeBB | Copyright © 2023 Yesilkart Forum