Bu değerlendirmeyi, sizlerden farklı ya da fazla hiçbir bilgiye sahip olmadan, yalnızca gidişata bakarak ve hayat tecrübeme dayanarak yapıyorum. Tabii ki hukuki bir tavsiye değildir.
Gidişat gösteriyor ki, Ankara'da uzunca bir süre DV-2021 işlemi yapılmayacak. 17 Mayıs'a kadar yapılmayacağı zaten kesin. Ama ben şahsen, yazın da yapılmasını beklemiyorum. Bir mucize olsa ve yapılmaya başlansa, DV-2020 kazananlarından Yargıç Mehta tarafından hakları saklanmış olup, mülakatlarına başlanmamış olanlar ve başka göçmen vize kategorilerinde başvuru yapmış olup, mülakatlarına başlanmamış olanlar olmasa bile, 17 Mayıs'tan sonra vize görüşmesi yapabilecekleri dosya numarası 10.000'i geçemez.
Yani @Orhan-Cabarov , teorik olarak ve en iyimser tahminle, Ankara'nın 17 Mayıs'ta DV-2021 kazananlarına mülakat tarihi vermeye başlayacağını varsayarak, senin hala bir şansın var (ama o da çok fazla değil). Ama dosya numarası 10.000'den büyük olanların konvansiyonel yöntemle (Ankara'da mülakat tarihi bekleyerek) hayallerine kavuşması (bence) imkansız.
Dosya numarası 10.000'den büyük olanlar için, green card'larına kavuşmanın yegane üç yolu, 1. Dava açmak ve onu kazanmak, 2. Mülakat yeri değiştirmek, 3. Adjustment of Status yapmak.
Dava açmak ve onu kazanmak zaten yeterince zor. Ama dava açıp kazansan bile, hayallerine kavuşamayabiliyorsun. DV-2020 kazananı olan arkadaşlar dava açtılar. Kazandılar. Yargıç Mehta kendilerine 9.095 vize rezerve etti. Ama onlar da hala bekliyorlar. Ne mülakata çağıran var, ne ne zaman çağıracakları belli. Hangi öncelik sırasına göre çağırılacakları bile belli değil. Davayı kazananlar mı çağırılacak, sıra numarası gelenler mi çağırılacak, önce davayı kazananlar, sonra sıra numarası gelenler mi çağırılacak; hiçbir şey belli değil. Ama en azından umutları devam ediyor. Bu devirde, bu bile bulunması zor bir nimet.
Mülakat yeri değiştirmek alengirli bir iş. Zaten başka başlık altında tartışılıyor ve sen zaten o başlığı da yakından takip ediyorsun. O yüzden, bunun detayına girmiyorum. Zaten, ben mülakat yeri değiştirecek şartları sağlamıyorum (başka yerin vatandaşı da değilim; başka yerde oturma iznim de yok). Dolayısıyla, bu ihtimale fazla kafa yormuyorum.
Adjustment of Status da alengirli bir iş. Ama benim için uzak, insanlık için idealden uzak bir ihtimal de olsa, bir ihtimal.
Ankara'da mülakat tarihi, dosya numaram 38 bin küsur olduğu için, bana asla gelmeyecek. Dolayısıyla, hayatta bir defa başıma gelmiş olan bu şansı devam ettirebilmem için, önümde iki seçenek var: 1. Dava açmak, 2. Adjustment of Status. Ben şu an ikisini de kovalıyorum.
Sen daha şanslısın. Çünkü senin dosya numaran 3 bin küsur olduğu ve sen Azerbaycan vatandaşı olduğun için, senin üç seçeneğin var: 1. Ankara'da mülakat tarihi beklemek, 2. Mülakat yerini Tiflis olarak değiştirmek, 3. Dava açmak. Geçerli bir ABD vizen var mı, bilmiyorum. Eğer var ise, dört seçeneğin var: 4. Adjustment of Status.
Bu adımlardan hangilerini atarsan, şansın o kadar artıyor; umudun o kadar uzun sürüyor. Yapman gereken tek şey, bu green card'ı ne kadar çok istiyorsun ve onu elde etmek için ne fedakarlıklar yapmaya muktedir ve hazırsın; bunun kararını vermek. "Ben bu green card'ı istiyorum. Onu alana ya da alamayacağım kesinleşene kadar her yolu deneyeceğim" kararını verirsen, bir dakika bile kaybetme; dosyanı Tiflis'e taşımak için DS-260'ını açtır. Green card'ını alana kadar, geçici olarak Azerbaycan'a taşınmayı göze alamıyorsan (çünkü dosyanı ancak o zaman Tiflis'e taşıyabiliyorsun), bir dakika bile kaybetme; hemen davanı aç. Cebinde ABD vizen varsa, bir dakika bile kaybetme; hemen ABD'ye git ve Adjustment of Status işlemlerine başla. Ama unutma; kaç başlık altında, aynı soruyu noktasının virgülünün yerini değiştirip kaç defa sorarsan sor, ne bu forumdaki, ne de herhangi bir avukatlık bürosundaki hiç kimse, sana dosyanın Tiflis'e taşınabileceğini, davayı kazanacağını, davayı kazansan bile vizeni alabileceğini (bkz. DV-2020 kazananı olup, açtıkları davayı da kazandıkları halde mülakata bile çağırılmayanlar), Adjustment of Status başvurunun kabul edileceğini, edilse bile işlemlerinin 30 Eylül'e kadar yetişeceğini garanti edemez. Ederse de sen inanma zaten. Kesin yalan söylüyordur.
Ne dava açanlar, ne Amerika'daki göçmenlik avukatlarına Adjustment of Status süreciyle ilgili sorular sormak için yüzlerce Dolar para bayılanlar; hiçbirimiz, bu işleri, davayı kazanacağımız, avukat aracılığıyla yapınca, Adjustment of Status başvurumuzun kabul edileceği ya da 30 Eylül'e kadar yetişeceği garanti olduğu için yapmıyoruz. Buraya kadar gelmişken, bütün yolları deneyelim; gün geçtikçe azalan şansımız artsın, umudumuz sürsün diye yapıyoruz. 1 Ekim 2021'de, "Ömrümde bir kere şans yüzüme güldü. Ama nihayetinde o iş olmadı. Yine de olsun diye elimden geleni yaptım. Kaybettim ama, sonuna kadar savaştım" diyebilmek, 1 Ekim 2021 gecesi huzur içinde uyuyabilmek için yapıyoruz.
Sorduğun soruların doğru ya da yanlış hiçbir cevabı yok. Senin ne yapmaya karar verdiğin ve yaptıklarının işe yarayıp yaramadığı var. Bu forumda da ne yapmaya karar verdiğimizi ve yaptıklarımızın işe yarayıp yaramadığını paylaşıyoruz. Başka bir şey değil.
Dosyanı Tiflis'e taşımak için, green card'ını cebine koyana kadar geçici olarak Azerbaycan'a taşınmayacaksan ve Ankara'da mülakat tarihi beklemek tek seçeneğin olmasın, şansın artsın ve mülakat tarihi alamadan süreç bitse bile umudun devam etsin istiyorsan, davaya katıl. Ama Goh v. Blinken pahalı geldi diyorsan, bu dava tek seçeneğin değil. Curtis Morrison, Mayıs'ta bir dava daha açacak. Davayı açmadan önce 500 Dolar, sen göçmen vizenle Amerika'ya girdikten sonra bir 500 Dolar daha istiyor (sen de benim gibi yalnızsın diye biliyorum; hanımın, çocuğun varsa, onlar için de, Amerika'ya girdikten sonra adam başı 500'er Dolar daha). O daha ekonomik, özgüvenli ve adil bir teklif. Ben şahsen kendisinden pek hazzetmesem, kendisini tercih etmesem de, o davalarını da kazandı üstelik.
Özetle kardeşim, çok düşün, kesin karar ver ve kararını verdikten sonra, sonucu ne olursa olsun, o kararın arkasında dur. Hepimiz öyle yapıyoruz. Yoksa, sendeki kararsızlık ve huzursuzlukla (bir başlıkta geceleri uyuyamadığını söylemiştin), bu hayat yaşanmaz.
Senin sıra numaran da gayet şanslı. Bizim işimiz olmasa bile, senin işin olur inşallah. Yeter ki, yumruğunu şu masaya vur artık. Hadi Allah'a emanet...