@kadirbnm Tecrübe mi istiyorsun? tamam o zaman al sana bir yaşam tecrübesi:
Senden birkaç yaş büyüğüm sırf sana örnek olsun diye kendi yolumu anlatıcam, zamanında bize öğüt veren olmamıştı ben her defasında düşerek kalktım bu saçma sistemin içinde.
Lisede başarılı bir öğrenci değildim ve kötü okullarda okudum, özellikle hem ailemden hem de çevremden eğitim üzerine asla başarılı olamayacağım yönünde kırıcı eleştiriler alıyordum.
Sırf onlara inat köpek gibi çalıştım ve yapılabildiğimi kavradım gerisi uzun uğraşlar sonucunda çorap söküğü gibi geldi.
Ve sınav sonucunda 2 aşamada da matematik ve fen testlerini fulleyip, sayısal alanda ilk bine girerek kendi isteğim doğrultusunda bir tıp fakültesine girdim.
Tabii beni eleştirenler "Sonradan Arap atı gibi açıldı aslanım" tarzında bu seferde beni övmeye başladılar. Ardından detayına bile girmek istemediğim nedenlerden dolayı yine yakınlarım yüzünden tıp fakültesini bırakmak zorunda kaldım ve başka bir üniversitenin ekonomi bölümüne yerleştirildim ki babamın şirketini devralabileyim.
Şu anda çok yüksek bir ortalamaya sahibim falan ama mutlu değilim bu yolu ben seçmedim. Sonra madem istediğim işi yapamadım bari refahı daha yüksek, daha adaletli, insanların kurallara uyduğu, insanların insanlıktan çıkmamış olduğu bir yere göçelim kafasına girdim.
Zor olsa da bir yandan okurken bir yandan da para biriktirmeye çalışıyorum, matematik ve fizik olimpiyatlarına hazırlanan liseli arkadaşlara ders verip rehberlik yapmaya çalışıyorum.
Hiçbir üniversitede dil hazırlık eğitimi almadım hepsinin İngilizce yeterlilik testlerini bireysel amatör çalışmalarla verdim yani aynı düşündüğün gibi bir şeyler başarabilmek için üniversite okumak şart değil, yani sakın okumayacaksın diye kendini başka insanlardan geri görme.
Önümüzdeki sene karta başvurmaya başlayacağım ve belki de hiçbir zaman çıkmayacak bu sefer gitme yolunu yüksek lisans yapmakta arayacağım ama bu da çok maliyetli olacak hem de yaşım ilerlemiş olacak. Senin avantajın tam burada başlıyor işte;
Eğer ben senin yerinde olsaydım, aynı senin de düşündüğün gibi Türkiye'nin bu kötü yükseköğretim sistemi içerisine girmezdim. Hem boşa deli gibi masraf yapıyorsun hem 4 ya da 5 sene insanlara işsizliği ötelesin diye (Bu Türkiye'de geçerli) zaman harcatıyorsun hem asla gelecekte kullanmayacağın herkesin sınavdan sonraki gün unuttuğu saçma sapan teorik bilgileri ezberletmeye çalışıyorlar hem de senden kat kat kötü matematiğe sahip üstüne alanıyla ilgili zerre uzmanlaşamamış insanların sana doçentim, profesörüm diye ayar vermesi ve kendi çözemedikleri soruları ödev diye bizlere yaptırmaları gibi yaptığımız ödevlerdeki kişisel fikirleri çalıp makalelerinde kullanmaları bunları iyice çekilmez kılıyor.
Bunlar yerine bir yolunu bulup gidene kadar bir yandan birikim yapabileceğin bir yandan da pratik anlamda mesleği mutfağında öğrenebileceğin ve uzmanlaşabileceğin işler var (Türkiye'nin en iyi berberi, büyük ihtimalle Türkiye'nin en iyi üniversitesinden mezun olan çoğu öğrenciden hem daha fazla kazanacaktır hem de daha stressiz yaşayacaktır.)
Kart çıkmazsa bile birikimin ile dil okuluna gidersin o sırada kalmanın bir yolunu bulursun. Bulamadın mı?
College gibi bir yere başvurursun yine kalmanın yollarını ararsın yine mi bulamadın?
4 yıllığa tamamlarsın ama bunları yaparken şu ana kadar bunları yaşayan binlerce insan gibi bir yandan birikimde yapacaksın elbette.
Üniversite konusunda sana moral vermek, zamandan ve enerjiden avantaja geçtiğini göstereyim:
Harcanan onca emek, zaman ve ailelerin verdiği umudun ardındaki tablo bu oluyor işte (Sadece kötü üniversiteler değil Boğaziçi mühendislikten çıkan akrabamın asgari maaşa çalışmamak için master yapmaya başlaması ve ardından senin uzmanlaştığın alanında bu ülkede iş yok (Elektronik) diye adamın tüm eğitiminin çöpe gitmesi ya da Odtü gıda mühendisliğinden mezun olan komşu kızının tavukçuda muhasebeci olması sanırım durumun burada ciddiyetini anlatıyor.) Sektörle yakından uzaktan bağ kuramamış, kalitesiz ve kapitalizmin çarkları dönsün diye zerre yatırım alamayan niteliksiz üniversitelere doluşturulan toy öğrenciler mezun olduktan sonra ya üstteki gibi (işe saatinde gel/ grev yapma/ emirlere uy. Bu kadar maalesef bunun sonucunda da oralarda proletarya olarak iyi bir hayat sürebileceğini bekleme o kadar insan aynı teorik eğitimi aynı kuralları görmüş ve hepsi %99'unu unutmuş insanlar kendilerini nasıl ayrıştırsınlar zaten torpil, cemaat, parti ilişkileri onları ayrıştıracaktır.) bir sonuç alıyor.
Bir de bunların üstüne bağımlı nüfus oranımız aynı Avrupa'daki ülkeler gibi üretken nüfusumuzun oransal olarak daha üstüne geçecekler ve ülkemiz zengin bir ülke olmadığı için şu anki borçlanmalardan dolayı hepsi bu ülkenin gençlerinin üzerine kalacak. Kısaca gelecek burada aydınlık değil bunu unutma.
Dediğim gibi ben senin yerinde olsaydım gerçekten pratikte elime bir meslek alıp öğrenir, iyi bir İngilizceyle bunu entegre eder, birikim yapar ve oraya gittiğimde bunu avantaja çevirir kendi işimi yapmaya çalışırdım.
Burada Sosyoloji mosyoloji okuyup orada kendi mesleğimi yapamıyorum diye yakarmaktan iyidir. (Basit bir garajda 1 sene yağ içerisinde çalışan çocuk arabanın pratik anlamda, teorik olarak her zerresini o okumuş makine mühendislerinden iyi bilir. Pratiğin önemini hiçbir zaman unutma.)
Sana zaten bir okulda öğretilecek şeyler internette var. Okulda sınır onların sana koyduğu ders programı olacaktı.
Ama senin bu durumunda sınır sensin!