@ozkan-akbulut, içinde söyledi: DV2024 (2024 Green Card Lotosu) Aşamaları
Tecrübeli arkadaşlara birşey danışmak istiyorum,bir süredir kcc ile mailleşiyorum ve belçikadaki 11.000 case numberına sahip insan interview alırken türkiyedeki 2500 üstü hala alamadı,bu amerikanın eşitlikler ilkesi ile çelişmektedir şeklinde selzenişlerde bulunuyorum ve kcc ile atışmanın tehlikeli bir yanı var mıdır? Yani eleştirdiği için sürecinde problem yaşanlar olmuş mudur geçmişte
bu iletiyi okuyunca DV2021 sürecinde yaşadığımız olaylar geldi aklıma, size de anlatayım;
DV2021 sürecinde evrak talebi / onayı diye bir sistem vardı. DS260'ı doldurduktan bir süre sonra KCC size evrak talebi yapıyordu,
kısaca mülakata götüreceğiniz evrakların .pdf hallerini sizden talep ediyordu mail ile.
mail atıp dosyanızın durumunu sorabiliyor, gayet güzel cevaplar da alabiliyordunuz kalıp cevaplar da olsa.
süreç bittiğinde toplam 460+ üzerinde mail gönderdiğimi farkettim..
gönderdikten bir süre sonra da evrak onayı gönderiyordu, yolladığınız evrakların onaylandığına dair. o sene evrak onayı alan herkes mülakat almıştı..
hatta KCC'ye telefon ile ulaşabiliyordunuz DV2021 sürecinin başında. baya arayıp konuşabiliyorduk.. DV2020'de bültende cut-off içindeyseniz mülakat gününüzü bile telefonla öğrenebiliyordunuz, öyle diyeyim size.
ben her gün en az 4-5 kere arıyor, dosyamın durumunu soruyordum. bir ara hangi çalışanın, hangi gün, hangi shifte geldiğinin bile listesini çıkartmıştım.
christine'i yakalayıp sorarsam en detaylı bilgiyi alıyordum misal, christine çok iyiydi, oranın eskilerinden, halden anlayan christine, canım christine..
neyse.. süreç devam ederken KCC bir süre evrak talep / onaylarını göndermemeye başladı.
bir hafta, on gün, yirmi gün derken baya baya çalışmayı durdurdular. ne telefon, ne mail hiçbir şeye cevap vermiyorlar. telefon sürekli telesekretere düşüyordu.
mülakat gelmesi bırak evrak talep / onayı bile gelmememi artık baya baya delirtti beni..
bir gün aklıma KCC'nin binasının yanındaki firmaları arama fikri geldi, bu adamlar binanın içindemi gerçekten, içeri girip çıkan birileri var mı diye.
baya baya arayıp sordum.. cidden! kimi şaşırdı, kimi cevap vermedi, kimi orada öyle bir kurum mu varmış dedi..
sonra aklımıza adrese online yemek siparişi verme fikri geldi; baya baya adrese online sipariş verip teslim edilip edilmediğini kontrol edecektik.
sonuçta hepsinin shift detayları vardı, herhangi birinin adına bir pizza siparişi verdip gönderdik.
teslim edildi, baya baya yedi namussuzlar ama maile / telefona cevap veren yok!
sonra devlet kurumlarının ve bazı mahkeme kayıt evraklarından kurumun başındaki adamın bilgilerine ulaştım.
telefon ettim, açtı.. başladım derdimi anlatmaya.. sonra mı? sonrası dıt.. dıt... dıt.. dıt.. ile devam eden o gıcık ses.
kcc denen kurum, emin olun dünyanın en boş, işe yaramaz, gereksiz ama bir o kadar da hayatınıza etki eden kurumlarından biri(ydi).
allahtan artık onların payı sizin süreçleriniz için %5 bile değil..
çünkü ne evrak talebi kaldı, ne de onayı.. bu sayede dosya taşıma fırsatı da doğdu hem, son iki mal yılı görüyorsunuz.
tek işlevleri konsolosluğun talep ettiği adetlerde mülakatı, bülten + DS260 submit sırasına göre sizlere yollamak.
bunu şunun için anlattım aslında;
tek derdiniz mülakat almak olsun, kcc filan boşverin. onların sizin sürecinizle alakalı zerre etkisi yok, olmayacak da..
zaten christine de bırakmış işi.. yolu açık olsun.
öyle işte,
ha sonra mı?
sonra biz mülakat alamadık